24 Ekim 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

24 Ekim 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DA Ülkteyrin 9 D aşkla atılarak, garp mem- (Asimile ) etmek üzere Türk cemissının veçbesini değiştir- “Meği çok arzu ediyorlardı. Fakat ların bu tecrübeleri, ssadete ve K üce terakki ile nibayet bula: — €ek Fikir ve yaratıcılık hamleleri. Bi önüne usulecn çıkan menfur | *eizmden mülhem olan muarızla- — Ti münialarına çarptı. Türk milleti eski parlak devir- derinde dünya orduları arasında| n kuvvetlisini yaratmıştı. Asır- larca devam eden ve en yük- sek mertebeye vasıl olan za- — derlerden sonra, bütün devlet — teşkilâtının dağılma ve tam bir harabiyete — sürüklendiği issini veren yorgunluk ve in- iras seneleri geldi. Osmanlı imparatorluğunun Şâşaalı devirlerinden insanlık tarihine dramatik — sahifeler kaldı. Ve şayanı takdir sanat — Eserleri ile geniş manalı rüya- la görülen fantaziler ve sa- | faylar gibi kanşık hatıralar SE | Kd Bu devletin siyasi ve fiçti- tet) d | Mai ahkâmı, eski servet ve öye| fizyonomisini değiştirmek isti- | )€n bu indiras kanununu ön- lemeye muktedir değildi. Tarihi bir karar, Osmanlı imparatorluğunun inkırazını ve mâlist Cumburiyetinin te- şekkülünü meydana getirdi. Türkiye, yeni devletin teşek- külü anından itibaren medeni Memleketler sırasında kendine olf lüyık bir yer bulmak ıstirarin- f —da kalmıştı. 'siyııi. içimal ve milli ha- t öf — Yutın bütün sahalarında siste- WW — Matik mesai tatbik edilmiş ve köyf — Cezri bir tesir için enerjik tat- Bikatta bulunulmuş, bu hu- Susta fedakârlıktan ve müca- Cahededen çekinilmemiş, lâ- — Gnigelen fevkalâde — tedabir — Mer'iyet mevkiine konulmuş — Ve fatalizme ve yenilik düş- Manlığına karşı olan temayül- 'e sed çekilmiştir. Bu yeni ptasyon gayret- İ Mmüşkülâtsız - yapılmıştır. Fakat eski devirden bugünkü devre intikal muamelesine bu- tamam olmuş nazarile Bakabiliriz. D Reisicumhur Atatürk, Av- ı.'_ı"“l)l kültürünün kalıba koy- a| | *Su meseleleri şayanı hayret ? cesaretle halletmeye mu- Valfak olmuştur. Milli - vahdeti temin eden türk, mazinin rabıtasızlı- " Sini tasfiye etmekle beraber Siddi surette tatbik etmekte Olduğu devlet iktısadiyatı sa- f de, ihtilâfı ve vatandaş- | :ıırnındı menlaat mücade- #E Ç Serini kaldırma; lışmak- badır kaldırmağa çalışı b n | Kabul ettirdiği lâtin alfa- —— ile beraber, -kadınlar si- A.' hukuku, —medeni kıyafet aa Ki . lalkevi köşesi 1 — 26/10/937 tarihine te- _M eden Salı günü axşamı saat 16,30 da Evimiz — Malonunda Kızılay haltası mü- / Basebetiyle Kızılay ve Salibi- in kuruluşu mevzulu bir erans verilecektir. “Salı günü saat 15 de Tem- kolunun Cumhuriyet bay- dında vereceği temsilin pro- yapılacaktır. ılâp ve tekâmülümüz: tatürk Türkiyesi- Kadın alıp satan- lar faaliyette!.. Altı çocuk babasının hakiki ma- hiyeti meğer ne imiş? hin büyük eserleri tının tam bir serbesti içerisinde icra edil- mesi gibi yeni Türkiyenin ta- sarruf mevduatının hükümet tarafından himayesi, mamulâtı sınaiye fiatlarının kontrolu, hükümet kontrolunun amme kredisinin faaliyeti — üzerine tatbiki, münakalât yollarının devletleştirilmesi ve millileşti- rilmesi ve umumi maarifin 1s5- lahı gibi kabul edilen bir çok inkılâpları kat'i ve ebedi ola- rak tahakkuk ettirmiştir. Kamâl Atatürkün ve mesai arkadaşlarının - başlıca meşgu- liyetlerinden biri de, milli ser- vetin yeniden doğmasınını te- min etmek olmuştur. Zira im- paratorluğun —son günlerine doğru ne bir milli sermaye ve ne de milli maliye hatta milli bir ticaret mevcud değildi. Milli hayatın takviyesi ve in- kişafı -için vâsi bir program meydana getirildi. Bu prog: ramdan bir kısmı hususi ser- mayelerin yardımları ile tahak- kuk ettirildi. Şunu da ilâve edelim ki, gerek zirai ve ge- rekse sanayi sahalarda mem- leketin ihtiyacına uygun plân- lar tahakkuk ettirilmek üzere- dir. İşbu program insanlık faktörüne, milli faktörün ya- nında lâyık olduğu mevkü te- min etmektedir. Tahrir heyetimize gelen fo- toğrafla Türkiye adlı nefis fotoğral albümü, harpten sonra Kemalist Türkiyenin büyük ve ağır mesai ile geçen seneler zarfında meydana getirdiği işlerin mühim bir kısmını gös- termektedir. Canlı bir 'şahid olan bu artistik resim kolleksiyonundan dinamik bir şekilde yapıcılık hamleleri medeniyetin müşkül — yollarından — geçen muhtelif merhalelere aid mu- azzam inşaatı takip edebi- liriz. İşbu albüm mükemmel bir vesikadır. İşte, Ankarada rek- zedilen ve yeni Türkiyenin sağlam ve milli hâkimiyetin sembolü olan heykel. İşte “demir sonya güzel tablolar halinde inkişaf eden vekâletler mahallesi, blok halinde ve her tarafı. modern üslübda inşa edilen Milli Müdafaa sarayı, bu binada Genel Kur- mayın kısımları yerleşmiştir. İşte diğer manzaralar: Mek- tepler ve maarife aid muhte- lif mebani, nümune olacak bir hastane, Cumhuriyet Merkez Bankası, Ziraat Bankası, Genç Kızlar Enstitüsü, Yüksek Ziraat Enstitüsü, Sergi sarayı işte ziya ve hava saçan Ankara şehrinin yeni karliyeri, işte Halkevi ve Etnografi müzesi ve ilâh.. Ankaradan İstanbula geçe- lim: Albümde görülen birçok mebani ve manzaraları esasen yakından tanıyoruz. San'at ve tarih mecmualarında - okudu- ğumuz — mühteşem - Ayasolya camii, Türk mimarisinin şah- eserlerinden biri olan Sultan Ahmed camii, Rüstempaşa camiinin cazibedar dahili gü- zelliği ve ibadete — mahsus muhtelif mebani: Mihrimah camiü, Süleymaniye, Bizanslı- ların bin sütunlu sahrıncı ve ile İstanbulun müteaddid cazibe-, dar manzaraları., Londra gazete- letine göre, “be- yaz et, — ticaretile alâkadar — olanlar Londrada korkunç bir faaliyet için- dedirler. Bundan bir haf- ta kadar evel Lon- dramn — maruf tüc- carlarından Artor Guton evine dön: düğü vakit, kızı- nın - vakitsiz ola- rak odasında bu- lunmadığını hissetmiş ve oda- ya girince şu mektubu - bul- muştur: “Babacığım. Merak etmel!. Ben çok rahat bir vazife ile gidiyorum, istikbalim emindir, parlaktır. Size haber verece- ğim!, Bu mektubla yıldırımla vu- rulmuşa dönen Bay Artür Griton ilk iş olarak zabıtaya müracaaât etmiştir. Ayni günde zabıtaya beş kızın daha tagayyüb - ettiği bildirilmiş, ikisi de bir terzi- lik müessesesinde kaybolmuş- lardır. Zabıtanın yaptığı kısa ve seri tahkikat şu neticeyi ver- miştir: Siyahlar giyinmiş asil tavırlı ve temiz bir bayan, bazı yal- nız ve bazı da ayni şekilde giyinmiş bir bay ile birlikte kaybolan kızlarla sık, sık gö: Ihtilâlci İspanya Franko, Asi Ispanyanın, mühim roller çevireceğinden bahsediyor Salamanka, 23 (Radyo) — İhtilâlci İspanya, İtalya faşist meclisinin ayni olmak üzere T LA Bundan sonra * gözümüzün Önünden şehirler ve manzara- lar geçmektedir. Bursa, Tor- tum ve Tarsus şelâleleri, Bey- şehir gölü, dağlar ve ilkbahar manzaraları. Albumün nihayetlerine doğ- ru, İstanbul müzesinden İsken- deri Kebirin lâhdı, Bergama, Sart ve Pompeipolis ve Urfa harabeleri gibi muhtelif san'at abideleri, sonra fabrikaların fayans ve çini işlerine .id fotoğrafları, muazzam bir in- şâat nümumesi olan Çubuk barajı, şoseler, köprüler ve ilâh.. Albümün son kısımları da insan ve medeniyet başlığı altında inkişaf etmektedir. Bu fotoğraflar arasında grub ba- linde kız ve erkek talebeler, izci- lere, büyük spor tezahüratına, Ankara konservatuvarında bir ders, inşaat mektebi, Kız li sesi ve Gazi enstitüsünde bir ders.. Bütün — Türkiyede inkişaf eden müsmir faaliyetin ve her tarafta yapıcılık ve yaratıcılık enerjisinin metodik ve teşki- lâtçı bir Tuhu hissedilmekte ve görülmektedir.,, ldlo mitsele Kaybolan kız rüşmüştür. Bu sıkı görüşme- ler neticesinde bu bay ve bayan: — Biz kendi altı kızımızı Amerikaya götürüyoruz. Bun- ların hepsi de en parlak bir istikbale hazırlanmışlardır. Sizi çok sevdiğimiz için ayni istik- balden sizin de istifadenizi düşünüyoruz! Diyerek birçok vaidlerde bulunmuşlar ve ni- hayet kızları kandırmağa mu- vaffak olmuşlardır. Zabıta bunların İtalyadan kovulmuş olan “Mafya,, cemi- yeti ile karşılaştığını anla- mıştır. Bu Bay ve Bayan vakıa he- | nüz tevkif edilememiştir; fakat Cuan - Bleyd adlı kiz. Brezil- yaya giderken bulunmuş ve ailesine iade edilmiştir. Şimdi, diğer kızlarla bunları kaçıran çete efradı aranmak: tadır. faşist oluyor Ceneral Franko yeni bir meclis kurmaktadır. Bu meclise bütün nazırlarla bellibaşlı komutanlar tabii aza olarak — iştirak edeceklerdir. Bundan başka, gelecek hafta ihtilâlci kabinesi de — teşekkül edecek ve on nazırdan ibarct olacaktır. 4 Paris, 23 (Radyo)—General Franko, bugün Gihon şebrini ziyaret etmiş ve mütcakıben, civar kasabalarda teftişler yap- miştir. General Franko; ihtilâlcile- rin, İspanyanın dörtte üçünü kurtardıklarını söylemiş ve Gi- honun zaptından sonra — vazi- yetin yeni bir safhaya girdi- ğini, ihtilâlci İspanyanın, ile- Harp, yakınmı, uzak mı? —C? —— — Mirde Gospodin Mihail Ma- | bu müddet zarfında umumi carof, “Harp bertaraf edilecek mi?,, başlıklı makalesinde hâ- diseleri tahlil ederken bugün- kü harp hazırlıkları, Uzak Şarkta ve İspanyadaki boğuş- malar ve siyasi ufuklarda do laşan kara bulutlar hasebile bazı kimselerin bir harp ilâ- nına düşmelerine hak vermek- le beraber büyük harbin ya- kın bir zamanda başlamıya- cağı fikrini ileri sürmektedir. Muharrire göre, bugün her ne kadar dünyanın bazı yerle- rinde füli bir surette harp mevcud ise de İngiltere ve Amerika gibi muazzam — kuv- vetlerin bir harp felâketi kar- şısında bigâne kalamıyacakla- rını çok sarih bir surette ilân etmeleri, bugünkü vaziyet ile 1914 yılındaki durum arasında esaslı bir fark teşkil etmekte ve harp kasırgasının gene bir kaç sene geriye tehirine âmil olmaktadır. O zamana kadar da bütün devletler kendi ara- larındaki anlaşmazlıkları mus- lihane bir suretle halletmek Şüurunu iktisap etmiş olacak- caklardır. Bugün umumi bir harp hak- kında muhakeme yürütürken derhal tahattur etmek lâzımdır ki, böyle bir harbe iştirak edecek olan insanlar — şuurlu: dur ve hiçbir zaman kendile- rini göz göre göre ateşe atmı- yacaklardır. Buna mukabil bu günkü durumdan memnun ol- madığı için harp yaratmak istiyen taraf ise herhalde di- ğer taraftan daha zayıftır. Bundan bir iki sene evel bu taraf daha zayıftı. Fakat ride mühim roller çevireceğini beyan eylemiştir. Paris, 23 (Radyo) — Gaze- telerin verdikleri haberlere gö- re, General Frankonun elin- deki bütün kuvvet, 360 bin neferden ibarettir. Bu kuvvet, tamamen müsellâhtır. Franko - ordusunda, çoğu İtalyan olmak üzere altmış bin gönüllü vardır. Cumhuriyetçi İspanyanın ise, 450 bin kişilik bir ordusu var: dır. Bu orduda, 15-20 bin gö- nüllü vardır. Bundan başka, 34 bin Rus askeri vardır. Paris, 23 (Radyo) — Gene- ral Franko; Gihon şehrinin zaptında esir düşen altmış bin Asturyalının, harb esnasında harab olan kasabalarla köprü- lerin inşasında kullanılmalarını etmretmiştir. Salamanka, 23 (Radyo) — İhtilâlciler, Asturyada temizlik yapmakla meşguldürler. Bugün, Aviley limanı da zaptedilmiştir. , Gihondaki fabrikalar, As- turyalılar - tarafından — tahrib edilmeden tahliye olunmuştur. İhtilâlcilerin; şimal cephe- sinin temizlenmesile boş kalan yüz bin kişilik orduyu başka cephelere sevketmeğe muvaf- fak olacakları söyleniyor. Salamanka, 23 (Radyo) — Gihonun zaptı üzerine, şim- diye kadar Katalonya silâh fabrikalarına ibtidai maddeler yetiştiren maden ocakları da, general Frankoya geçmiştir. Bu münasebetle, Katalonya silâh fabrikaları faaliyetlerini tatil etmişlerdir. siyasette yeni kombinezonlar | vücüde geldi ve yeni silâh- lar alde edildi. Bir taraf top- rak hakkındaki iddialarını ne kadar sıklaştırırsa, diğer taraf o nisbette silâhlanmaktadır. Harb eden taraf bütün dünyanın kendisine aleyhtar olduğunu olduğunu bilirse vaziyet baş- kadır. Buna mukabil harbi korumak - istiyen taraf ta bü- tün dünyanın kendisile bera- ber olduğunu bilirse vaziyet onun için büsbütün başkadır. Münevver miletler bu haki- katleri çok iyi bilirler. Müs- takbel harpte önemi haiz bu- lunan bir diğer mesele de harbe kimin sebebiyet verdi- ğidir. O taraf mütcarrız ve mütecaviz damgasile damga- lanacaktır. Bugün Çin toprak- larını çiğniyen ve hava filo- larile şehirler yakarak masum insanları, kadın ve - çocukları öldüren bir Japonya, dünya elkârı umumiyesi nazarında mütecaviz sayılmaktan kurtu- labilir mi? Japonyanın dost. ları bile bugün açıktar açığa meydana çıkamıyorlar. Bugün bilinmesi lâzimgelen bir hakikat te şudur: Bütün dünyaca malümdur ki Almanya Versay muahedesinden mem- nun olmadığı için yeni bir harbe hazırlanmaktadır. Diğer yandan İngiltere de Almanya metalibatını kat'i olarak red- dettiği için ikinci bir cihan harbini de gene Almanya kö- rüklemektedir. Fakat böyle bir facia karşısında barışı koru- mak istiyen bütün dünyanın Almanyaya çullanması gayet tabii olacaktır. Biz öyle sanr- yoruz. ki Almanyayı — idare edenlerin bu husustaki yüksek iddialarına rağmen Alman milleti böyle bir faciaya bu kadar şuursuz. bir surette kat'iyyen atılmıyacaktır. Hiç bir resmi sıfatı haiz bulunm- yan insanlar, her şey söyliye- bilirler, Fakat bir milletin ve bir devletin istikbal ve mu- kadderatile, hayat ve ıstırab- larla alâkadar olanlar böyle düşüncesizce hareketlere te- vessül edemezler. Kendi çalış- ması, kendi enerjisi ve kendi şuurile Hitler vaziyetine kadar yükselmiş olanlar, kumarbaz- ların kendi mali vaziyetlerile oynadıkları gibi harble oynı- yamazlar. İşte bunun içindir ki vaziyetin bu kadar gergin bu- lunduğu bu zamanlarda bile biz büyük, kanlı ve müthiş harbin bu sefer de bertaraf edilcceğiLinıanu. Ticaret Odası Meclisi azaları intihabı Şehrimiz Ticaret ve Sanayi Odası İdare Meclisi azaları dört senelik müddetlerini ik- mal eylemişlerdir. Yeni meclis azalığı intihabatı için hazırlık- lara başlanmıştır. Kânunusani iptidasına kadar intihabat ha- zırlıkları bitirilmiş ve formali- teler ikmal edilmiş olacak, yeni meclis azaları seçilecektir. Diş Tabibi Cevat Dağlı İkinci Beyler sokak No. 65 Telefon: 3055

Bu sayıdan diğer sayfalar: