31 Ekim 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2

31 Ekim 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kudüste yeni hâdi- seler vukubuldu.. Araplarla Yahudiler çarpıştılar. Arap çeteleri baskınlar verdiler. Kizlüi, 30 (Radyo) — Yeni yeni bödiseler vukuzgelmekte de vam ediyor. Bugün de; Hayfa ile Kudüs arasında Arap çeteleri tarafından yolcu otomobillerine hücum edilmiş, yolcular yara- Mı;ı Araplarla Yahudiler arasında vukuagelen müsademeler neticesinde iki kişi ölmüş ve dört kişi yaralanmıştır. Zabıta, şiddetli tedbirler almış ve geceleri, kimsenin sokakta | Tintakasındı ecnebi yaa memurl: Tarına gönd. mimi ağlamasıle nazarıdıkkati celbetmiştir. Bu sebeple de bu adamın davetliler arasında bu- lunmadığı ve Roçild ailesile hiç bir veçhle münasebeti — olmadı ği da anlaşılmış ve bunun üze- rine &i Roçildlerle münasebeti şekli sorulmuştur. Her biri nohud tanesini an- dıran gözyaşı damlalarını - silen adamcağız: — Ben mi?, Roçildlerle hiçbir münasebetim yoktur. Bunun ve bilhassa mütevelfanın mirascısı olmadığım için böyle ağlıyorum! Cevabimı venmmiştir. Kalp paralardaki kerametl Fransada bir kasabada hem feci ve hem de çok gülünç bir hâdise olmuştur. Kasaba ortasından bütün sü- ratile geçen yabancı bir otomo- Bir ted r Vö Nıtleıaıı Gazino ve lokanta müşterile- rinin hemen her memlekette de- ğişmez bir âdetleri vardır. Ma- salar üzerine yazı ve rakamlar yazmak! Bir çok memleketlerde de ga- zino ve İlokantaların masaları üzerinde patiska veya pike ör- tüler vardır. Bunlar üzerine renkli veya renksiz; kopyalı, kopyasız kalemlerle yazı yazmak, bu sof- ra örtülerini berbad etmek de- mirden her taralta eden - bir takasından tedir. Londra pi Londra hakkında şel mek için her masanın bir tara- fina bokkâ, kalem ve kâğıt koy- HAĞ Faket bü tedbirin. nelicesi gı sülün gelm mağı bir n bil, bisikletli bir delikanlıyı feci ve örtüler büsbütün berbad ol- | surette ezmiş ve öldürmüştür. K l ei En seri tren! süratile kaçtığını görünce, yarım düzine kadar genci motosiklet- larla Yı sevketmişlerdir. , Mka lerle takibe İ Kazayı işliyen otomobilin sa- hibi, yakayı ele vereceğini anla- yınca, otomobilin penceresinden bir sürübanknot saçmıştır! Takibeden motosikletliler - bu bânknot yağmuruna dayanama- mışlar ve makinelerinden inerek banknotları toplamıya koyulmuş- lardır. atasındadır. Otomobil bu fırsattan istilade ederek gözden kaybolmuş, mo- tosikletliler de topladıkları pa- raları tetkik edince... Bunların biner Rublelik fakat artık kâğıdı kadar da para etmiyen Çıı-lılı zamanda bü dos-Mersine; İstanbula, Pireye harel Bugün Fransız konsolosu Bir müddettenberi mezunen cektir. Tütün piyasası Müstahsiller, piyasa- Kocalarından ayrılan Birçoğu dün sünnet ettirildi! nn açılmasını bek- liyorlar Tütün piyasası, bir iki kadar açılacaktır. Al, gelen malüma! sona ermiştir. Müstahsil, piyasa- nn açılmasını beklemektedir. Diğer taraftan şehrimizdeki kumpanyalar ve büyük tüccarlar eksperlerini ve müba- bir kumpanyanın memurları İz- ü ayrılmışlardır. Evelce gelenlerden başka ma- ruf bir Alman firmasını temsil şehrimize geleceği ve Ege mın- maslarda bulunacağı söylenmek- Zeytinyağı tekli fler lara şu malümat gelmiştir: Piyasadaki bu yıl mahsulünün bereketli ola- cağı merkezindedir. Yeni mah- sada hareket yüzde 5 asitli yağlar için bir ve iki Kânun yüklemesi müttehid ktallık Hmanlarına teslim sif be- her tonu 56 sterlingten Giridden deki aylar yüklemesi ayni şart- küdan vaki teklifler S5-56 sterling piyasada gümrüklü fiatler beher galon için 8 -9 şiling üzerinde kote edilmiştir. Limanda: Gelen-giden vapurlar Dün limanımıza bir - İtalyan, bkö Foi vesı bönci İalgilir: çölnak üzere üç vapur — gelmiştir. Ayni Rodosa, bir Felemenk vapuru da İstanbuldan bir Türk ve bir de Fransız -vapuru gele- kadınlar hakkında emir geldi Kocasından ayrılan veya evli- liği bozulan kadınların, boşan- madan sonra kocalarının soyad- larım kullanamıyacaklarına göre ne suüretle hareket edecekleri Dahiliye — Vekâletinden — sorul- muştu. Vekâletten, bu hususta alâka- darlara gelen bir tamimde; soy- adı nizamnamesinin 20 inci mad- desi mucibince mümeyyiz olan reşid, soyadını seçmekte serbest bulunduğundan boşanan veya evliliği bozulan kadının babası tarafından soyadı alınmamışsa, kendisinin bir sene zarfında se- çeceği bir soyadının cezasız ola- rak tescili icab edeceği bildiril- miştir. Adliye tayinleri Yeni Adliye tayin listesi Âli tasdike iktiran eylemiş ve alâ- kadarlara — tebliğ — olunmuştur, Listeyi âşağıya yazıyoruz: 40 lira maaşlı Yozgat Hukuk Hâkimliğine eski Eşme Hâkimi Halit Kömürcu oğlu, 3$ — lira Maaşlı Geyve Hukük Hâkimli- ğine Gümüşhacıköy Müddelumu- misi Hasan Sılay, 35 lira ma- aşlı Ankara İcra Memurluğuna Fatsa Hukuk Hâkimi İzzet Gür, 35 lira maaşlı Fasta Hukuk Hâ- kimliğine Şereflikoçhisar Hukuk Hâkimi İbrahim Tokar, 35 lira maaşlı Konya MüddeiumumiMu- avinliğine Erbaa Ceza Hâkii güne adarlara göre, bütün Ege la tütün denkleme işi arımı tütün mıntaka- lermişlerdir. Dün de Piyasa, birden açılacaktır. heyetin — bugünlerde tütün almak için te- iyasasına yapılan Zeytinyağı — piyasası brimizdeki alâkadar- umumi kanaat, esine intizaren piya- yoktur. Azami ve daha ileri- istan ve şimali Adri- Yemeklik yağlar için Mehmed namında bir derviş yıllarca, Bursada şeyh Abdulla- hin tekkesinde müridlik etmiş. Tekkenin bütün işini o görür, şeyhi yolunda can verir, şeyhin çoluk çocuğuna kulluk, uşaklık eder ve; ermeği, keramet sahibi olmağı beklermiş. Fakat bunca seneler geçtiği ve bu kadar alın teri döküb emek sarfettiği halde bir türlü erenler arasına gireme- miş. Galiba, şey hte onu, sadece bir uşak olarak kullanıyor ve ona kendi yollarında hiçbir şey vermiyormuş. r Türk vapurü Roö- ; bir. Türk vapuru bir — İtâlyan — vapuru ket etmiştir. ı.i.nliı :k.tı.hııııçıı':ilî T::; Avrupada bulunan Fransanın İz- Cüumhuriyet bayramı münase- Gel zaman, git zaman, bizim hüç B” kkşaclin — bilmediği bir mir konsolosu B. Dechaylar dün | betile limanıda iki gütdenberi | derviş Mehmedin canı sıkılmış. seklarmış! İtalyan bandıralı Lero vapurile | durmuş olan tahmil tahliye işleri | Bir gün, sırtındaki eski cübbeyi ,";. hasis adam öldüğü zaman şehrimize gelmiştir. dün başlamıştır. çıkarmiş, fırlatmış: bütün servetini * ki şöyle böyle m S0i ilüden mbksleen Tei Cumhuriyet Bayramı şerefine "FEXN oğlu Cona bir vasiyetname ile terketmiş fakat kasanın yerini bildirmemiştir. Con, bu defineyi aramak ile TAYYAR w:'ü :î:ııdı-ümn _v;r: Bugünkü seanslardan itibaren Samimi Bir matem! İngilizlerin garabet severliği meşhurdur;>, kendileri hiç gülme-« mek şartile binbir maskaralık icad ederler! İşte bir nümuüne: Geçenlerde Londrada maruf banger Roçild ailesine mensup zengin bir adam ölmüştür. Ce nâze merasimi çok parlak ve etikete tamamen uygun olarak yapılmış, merasime - iştirak ede- ceklerin daveti uzun bir konsul- tasyondan — sonra kararlaştınl- Mmiştır. Cenaze defnedilirken, oldukca iyi geyinmiş bir adam, bilhassa — bayılacak kadar fazla - ve... sa- DENİZALTI AŞK—VAZIFE ve MAÇI Rumca sözlü Mükemmel ve muhteşem bir program hazırladı HARRY BAUR.--MARCEL CHANTAL..IVAN MOSJOUKIN TARAFINDAN TEMSİİ, EDİLMİŞ 2 — PARAMOUNT JUÜRNAL 3--MİKİ RENKLİ 4 -- OTOMOBİL SANAYİİ (ÖĞRETİCİ FILM) ATİNADA YAPILAN İngiliz başpehlivanı VANDER VALT İ ile cihan şampiyonu CIM LONDOS arasında yapılan BOKS Sennalari CUMA, CUMARTESİ 1,35—4—6,20—3445 de, PAZAR 11,10 da diğer günler 330 da başlar E Sineması gösterilmeğe başlanan bu programda: EVO KAHRAMANLARI FEDAKARL!K FILMI kaciülnz üüü — vt — İşçi ve Esnaf çocuklarından Cumhuriyot Halk Partisi hime- yesinde İşçi ve Esnaf Kurumları Birliği tarafından yoksul işçi ve esnaf çocuklarından birçoğu sün- net ettirilmiştir. Birlik tarafından bu işe memur edilen Berberler cemiyeti reisi Kâzım Akkaplan, yanına aldığı sünnetçilerle oto- mobille sünnet edilecek çocuk- larm evlerine kadar gitmiş ve çocuklar birer birer sünnet olun- muştur. Halkevi köşe :cıı. Sergi Evimizde eski ve yeni Türk elemekleri sergisi açılmıştır. Bu faydalı sergiyi bötün İzmirlilerin görmeleri kaçırılmaz bir fırsattır. Duhuliye serbesttir. SYN KT ASA LARARE T D Selâmi Savran, 30 lira maaşlı Ankara Aza Muavinliğine Hu- kuk mözünlarindön Said Önen, 30 lira maaşlı Bilecik Müddei- umumi — Muavinliğine — Çerkes Sorgu Hâkimi Ali Rıza Gürsel, 30 İira maaşlı Denizli Hâkim muavinliğine Hâkim — namzedi t Yenen, 30 lira maaşlı Aydın Hâkim muavinliğine eski Çankın Aza Muavini — Vecihe Otman, 30 lira maaşlı Bolu Aza Muavinliğine Sürt Müddeiumumi Muavini Se)fullıh Oygen 30 lira maaşlı Göksun Sorgu Hâ- kimliğine Sil:ifke Sorgu Hihıni Emin Tepebaşlı, 30 lira maaşlı İstanbul Aza Muavinliğine İstan- bul İera Memuru Sadettin Gök- ay tayin edilmişlerdir. .“Derı;i; Mehmedin tam yerinde bir cevabı — Abası da onların olsun, hepsi del. Demiş ve yürümüş.. Şeyh, bir gün beklemiş, üç gün beklemiş, bakmış ki Mehmed gelmiyor, bir dervişle haber yollamış, onu çağırtımış. — Bakalım ne istiyor? Diyerek kalkmış, şeyhin ya- nına gitmiş. Şeyh kendisine sor muş: — Postu, abayı neden terke- dib gittin? Demiş. © da suralını asınış: — Ne yapalım Şeyhit -dermiş- bu kadar yıl çile çeklik, bir şey olmadı... Şeyhi — A canım -demiş- kolay mı sandın bu mazhariyeti?.. Çilen henüz dolmadı. Tam zamanı ge- Tirken — çıkıb gittin.. Mademki muradın bu idi. İşte sana son vazile: Şu üç halıyı alacaksın, Böğ. sin. Muradına da onün önüntle ereceksin... Mehmet kabul etmiş, halıları sırtına vurup yola revan olmuş. O zamanlarda da Bağdatla Bursa arası, altı aylık bir yol. Az git- miş, uz gitmiş, dere tepe düz git- miş, yollarda çarıkları eskirtiş, abası yırtılmış, perişan bir kale gelmiş. Düşünmüş, taşınmış; ken: di kendisine: — Ulan Mehmet - demiş- şu halılardan bir tanesini okut, kıs lığını, kiyafetini düz.. Şeyh haz- retleri Bağdaddan Bursaya mek- tüp yazıp da halıları iki miydi, — — S mkeyşan ı Ha & başlaşa Anadolu ve Karileri Hayat sahasında, muhtelif mes« eleler üzerinde bir takım müşkü- lâtla, bir takım hâdiselerle kar* şılaşılmâsı ihtimali pok çoktur. Ve insan, bunların bir kısmını kendiliğinden balle muktedir olar maz. Mutlaka bir yardıma, bir başkasının bilgisine ihtiyacı olur. Çünkü bu karşılaştığı şey, me- selâ kendi ihtisası haricinde olduğu gibi, başkalarından sorub anlaması imkânı da bulunmaz. Buna nazarı itibara alan gaze- temiz, yeni bir sütun açmıştır. Bu sütunda, balkın her sorgu- suna cevab vermeğe çalışacaktır. Bilmediğiniz şeyi, bize soru- nuz. Biz derhal cevab vereceğiz. Bu cevabları, teşkil embuıız bir derd ortağı grüubuna tevdi ede- cek ve oranın vereceği cevabı alıb bildireceğiz. Çünkü nihayet bu sorguların da bir ihtisasa taallük etmesi ihtimali pek - çoktur. Yazınız, sorunuz, cevab alırsınız. Nitekim dün iki mektup aldık, Bunların cevablarını derhal veri- yoruz: . ** Karşıyakada Bn. L. T. N. & İddianızı hukukcular kanunl bulmuyorlar, yanlış “kanaatlerle yola çıkmaymnız. Suriye, Mısır gibi yerlere yazılan mektupların zarflarına Arabça yazabilirsiniz, böyle mektubları kabul etmemek mümkün değildir. Elverir ki üze- rinde lâtin harflerile Türkçesi de yazılı bulunsun. üç müydü, diye soracak değilyal, Mehmet bu dediğini de yap- miş. Nihayet — ver elini Bağdad ve Şeyh Geylâni.... Âdet iktizasınca el öpüp diz çöküp şeyhinin selâmlarını ve hediyesini söylemiş.. Şeyh Geylâni halıları açmasını söylemiş. Galiba parçalı halılar» danmış ve şeyh, bunları iki tane görünce: — Eksik - demiş - üç olacaktı. — Hayır şeyhim, bana iki tane verdi. — İki değil, üç olacak. Derviş düşünmüş: Nasıl olsa mektüp yazıp d& bünü sorsmaz, gitmesi alti ay, gelmesi de bir sene, demiş ve ısrar etmiş. — İstersen mekub yazıp sor şeyhim. Deyince Şeyh Geylâni: — Soracağım! Cevabını verip başımı pecere- ye döğru çevirmiş: — Ya Şeyh Abdullah; bana yolladığın halılar iki tane mi, üç mü? Mürid; Şeyhin aklını bozdıı- ğunu sanmış iken, bir de bak- mış ki; kendi - Şeyhinin sesi ce- vap veriyor: — İki değil, üçtür şeyhim üç- Yalnız sesi değil, Şeyhin başı da pencereden uzanmış. Mürid nihayet kızmış, oldu olacak; — Be mendebur herif «demiş- madamki Şeyh Geylâni — sana bu kadar — yakındındiye — hali- ları pencereden büraya — atıver" mezsinde ben gibi bir fakiri alfi ay, bir sene yollarda süründü- rürsün? Fıkracı

Bu sayıdan diğer sayfalar: