10 Kasım 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

10 Kasım 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Teşrinisan! —İl — ANADOLU a | Mükâfatlı HÜ | müsabakamız | Yazan: Aleksandr Düma (Üphe devam etmekle beraber hayret ve takdir de artmış- |Portos başka bir silâhşora dönerek sözüne devam etti: Arkadaşlarından — biri cevap S Oh, Porto:! O hamailin "4 yadigâri oldoğnu söyli- Ptk bizi kandırmağa çalışma: " sana geçen pazar St. Ho- '* kapısında yanında gördü- 4 peçeli kadın verdi. Kendisine Portos diye hitap * adam: X Şerefim hakkı için yalan; tim hakkı için onu kendi tola satın âldım. D')e cevap vermişti. ğer bir silâhşor söze ka- > Evet, tıpkı metresimin es- eseme koyduğu para ile bu * |Ş kesemi satın aldığım gibi. n doğrusunu - söyloydrum. Ka Portos; ispatı ise on iki vermiş olmaklığımdır. he devam etmekle bera- yret ve takdir artmıştı. '0s başka bir silâhşora dö- 6 3 devam etti: İ |» Doğru değilmi, Aramis? Aktun Aramis ismi ile hitap g| silâhşor, kendisine naza- Dek başka bir haldeydi; o Ü iki yahut yirmi üç yaşla- ej, ' Ssil çehreli, siyah baygın , pembe beyaz ve ilkbahar e9| “si gibi ince tüylü yanaklı geç Telikanlıydı; henüz terle- İlr t& olan bıyığı duüdağının WliPde incecik bir hat teşkil Vordu; damarlarının - şişme- öçün zaman sarkık tutmakta ve Sıra da kulaklarının meme- 1 sıkarac pembe eşffaflığını 'azaya çalışmakta bulunu: JS|? ve yavaş konuşmak, her (dfPRn başını yere iğmek ve gü- işlerini göstererek sessizce *& âdeti olan delikanlının, ihi vücundünün her kıs- (ih ziyade dikkatle muha- #tmekte bulunduğu anlaşı- 4 Arkadaşının sualini baş İ süretile tasdik etti. K tasdik, hamail hakkındaki Mloduları bitirdi; çok hoş: titmiş olmakla beraber, Ondan bahsedilmiyordu. #elen yeni bir şey ilcası âleme başka bir mese- böcmişti. bir silâhşor kimseyi % kılmıyarak ortaya bir Ş3t Şales (Chalais) in an- 'ıyn ne dersiniz? gürürlü bir — tavırla Nk::nl.mı? 'dinalin mel'un adamı | Brükselde papaz elbi- değişik kıyafette rasgel- *öyledi. Mel'un Reşort bu 3yafeti sayesinde ahmak bi eâ"ırı No. ;ı'!mııı sonra da üçüncü he fanının mektepli kıs- topyekün “Yemen İ Tabitanile — değiştirmek | ç, tEhlikenin —önüne geç yi l:'_'_ kestirme bir iş ola- N V iyyetle kanaat getiril. ıhiciıı ilk iş olarak ya- SPsedilen mülâzim Hi ... Baa n M. dö Ligusu iğfaf edebilmiş. Portes ilâve etti: — O hakikaten ahmaktır. Fa- kat bu dofru mu? Silâhşor cevap verd: — Aramisten işittim. — Yal.. — Portes, siz meseleyi bili- yorsunuz, onu size hkâye et- miştim. Artık ondan bahsetmi- yelim. — Artık ondan bahsetmiye- lim hal Artık ondan bahsetme- mek, bu Çocuk! Sen her şeyi basıt gö- rüyorsun. Nasl olur! Kardinal bir asilzadeye bir casus musal- lat eder, o casus onun mek- tuplarını hile ile, hrsızlıkla, a!- çakçasına ça'a; kralı öldürüp asilzadeyi kraliçe ile evlendir- mek gibi akmakça bir arzu ba- hanesile yaptığı bu casusluk sa- yesinde elde ettiği mektı plar- dan memnun olarak Şalesn sesi kesilir! Sonra bunu kimse - bil- mesin haf Siz bana bunu dün akşam hayret'e anlattığınız ve şimdi de hepimiz hayret içinde bulunduğumuz halde “artık on- dan bahsetmiyelim, diyorsunuz hal — Pek âlâ, mademki istiyor- sunuz, bahsedelim. Portes sözüne devam etti; — Ben o zavallı Şalasın ye- rinde olsaydım, bu Reşfortu bir dakika, yaşatmazdım. — mis cevap verdi: a — Ya siz... Kızıl Doka da yarım saatte sizi temizletirdi. sizin düşüncenizd r! Portes başını sallayıp ellerini çırptı. — Nasıl! Kızl Doka hal Bra- vol! Bravo! Kızıl Daka! Doğrusu, Kızıl Doka lâkabı çok Emin ol k, :zzm, br lâkabı her kese yayacağım. Bu Arami- se kim akıllı çocuk demez? İlk mesleğinizi bırakışmza ne ya- zki.. Ne zeki bir papaz dunuz!.. Aramiş cevap verd': — Oh, ben mesleğimi vakkat olara" braktm. Bir gü A e İzmirpalas enfes! olur- g'ne papaz olacağım; biliyor- sunuz ki, Portes, ben hâ'â din derslerine çalışıyorum. — Doğru söylüyor, er geç pa- paz olacaktır. Aramis; — Pek yakında. Diyerek sözünü kesti. Başka bir silâişor söze ka- rıştı: — Üni'ormasını duvara asıp tekrar cübbesini giyinmek için bir şey bekliyor. — Ne gibi bir şey bekliyor? Diy> bir başkası sordu. — Kraliçenin bir varis do- ğgurmas nı,.. Portes söz» karıştı: — Efendiler, bu şakayı bıra: kahın. Çok şükür, kraliçe bir veris —doğurabilecek — kadar gençtir. Aramis alay eder gibi bir tarzda gülümsedi: — Bukingam dükasının Pa- riste bulunduğu söyleniyor.. Onun basit görünen bu sözü, çok manalı bir tecavüzdü. Portos sözünü kesti: — Aramis oğlum, bu düşün- ceniz yanıştır; zekânızı fena yolda kullamıyorsunuz. Bu sözü- nüzü M. dö Tsevil işitecek olur: sa hakknızda iyi olmaz. Aramisin baygın gözleri bir- denbire parlamıştı. Yüksek sesle cevap verdi: —a Portos, bana dera ver meğe kalkışmayınız!.. — Oğlum, ya silâhşor, yahut papaz o, ya biri, ya öteki ol- malısınız. Sizin her boyadan çalmak isted ğinzi geçen gün Atos size hatırlatmıştı. Haydi, rica ederim, bozuşm yalım... Zi- ra manasız olur. Siz, ben ve Atos neye karar verdiğimizi bi- liyorsunuz: Sz Madam Degil- lona sokulup onun gözüne gir- meğe ça'ışacaksıtız; sonra da Madam de Ş vrüs amcazadesi Madam dö Ruvayı çatıp onun da tevcecühünü kazanmağa ça- I şacaksın 7. (Sonu var) zengin bir varlık oldu Oa aydanberi devam etmekte olan o elin ilâvci inşaatı bit- miş: ötel kısmı 50 oda ve 22 banyo ve duşlü odaya iblâg edi- miştir. Gazino kısmı ise yeniden ilâve edilen bir salanda hem hu- sus? ziyafetlere hem de nişan ve evlenme gbi düğünlere tahsis edileceği gibi profesör Bay Sternadın idaresindek beş kişilik bir Çek orkestras. hütün kış için angajs edilerek 13/11/937 Cu- martesi gününden itibaren konserlere ve her Cumartesi ve Pa. zar günleri de saat 17 den itibaren Tedansanlara başlıyacağı muhterem müşterilerimize ilân etmekle ke<bi şeref eyler. 10-11-13-14-16-18-20 İzmirpalas Müdüriyeti edilmesine karar — veri bunların cümlesi uzun bir lâyi- hada sebeblerile beraber izah edilerek İradei Padişahiye inti- zar edildiğine ebemmiyetle ma- beyni hümayuna arzedilmişti. Hiç bir şeyden haberdar ol- miyan Hidayet efendi Allahtan gelme bir belâ gibi uğradığı fslâketten şaşırıb kalmıştı. Loş Endinin Selâniğin en | bir odaya kapatılmıştı. Kendisile 'it yerinde hem n idam v ç lemla tad 5ğ yır kimsesin görüşmesine müsaade vamar Inkılâb hatıralarından edilmiyordu. Hapishane zabiti Muâzim Rılkı efendi cemiyet efradından idi. Ortalığın tenha- landığı bir vakitte Hidayetin bu- lunduğu odaya giderek; Kat'iyyen korkmamasını, me- tin olmasını söylemiş ve eğer hayatına karşı bir fena muamele yapılmağa kalkışılacak olunursa kendisinin kaçırılacağını beyan ederek zavallıyı tatmin etmişti . İsmal Mıhırılgııl hayeti ra- saaşaam | Para kasasını kim aşırdı? » Başı birinci sahifede - Bundan başka hırsızlar - tara- fından otomobil kullanıldığı da tekerlek izlerinden anlaşılmıştır; yabhud bu izlerden zabıta memur runun hasıl ettiğı kanaat bu idi. Bundan sonra bazı tefer” üt daha meydana çıkmıştır. Kâfi derecede dürüst bir adam o'ma- dığı muhakkak olan bir Arkeo- loğ, Bay Nuriden tarihi mücev- heratını mübayaa etmekte ısrar elmiş ve red cevabı almıştı. Bu neticeye sağımen Kadrı isminde bir smsar da Bay Nuriye ayni teklifte bulunmuştu. Zabıta bu iki adamı da bul- Müş ve isticva> etm şlir. Arkeo- loğ hırsızlığın yapıldığı gün ve gece nerede bulunduğunun tesbit edememiş, Kadri o gin İzmir- de hariçte bulunduğunu isbat etmiştir. Zabtanın şüpheli — kimseler nezdinde — yaptığı — tahkikatta, epeyce bir zamandanberi Bay Nurinin taribi mücevherlerinin aşırılması hakkında bir teşebbüs mevcud olduğunu meydana çı- karmıştır. Yalnız hırsızlığın kimin tarafından — yapıldığı anlaşılma: mıştır.. Şu halde... M.cevherleri kim çaldı?, .. Müsabakamızın esası böyle on iki zabıta muammasının hallin- den ibarettir. Cevabların her gün veya hep- sinin birden verilmesi mümkün- dür. Yalnız sonuncu ve 12 inci müsabakanın balleri 12, 13, 14 ve 15 inci kuponlarla bir arada gönderiimelidir. Mükâfatlarımız 12 müsabaka halleden Tinci, 8 müsabaka halleden ikinci, 6 müsabakayı balleden üçüncü, 4 müsabıka halleden dör- düncü, 2 müsabaka halleden beşinci olrcaktr. Birinciye 15, ikinciye 10, ü cüye 5, dördüncüye 3, beşin- eye 2 lıra mükâlat verilecektir. Bu müsabakayı halledenlere de kur'a ile yüz muhtelif hediye verilecektir. Kuponları kesip idı- rehanemize önderinz. ANADOLUnunmü. sabaka kuponu: 2 bi- İsmi * || Adresi : Otobüslerde ceza Otobüs yolcularından bazıla- rının bilhassa geceleri otobüslerde | uzandıkları ve kirli ayakkabıla- rını oturulacak yerlere koyarak kirlettikleri görülmüştür. Beledi- ye daimi encümeni, bu gibi ha- reketlerde bulunanlardan beşer lira ceza alınmasını kararlaştır- | mıştır. Yazan M. Doğan Pörunu yazmış, göndermiş müs- terih bir kalb ile cevabını bek- liyordu. Cemiyet, bu heyeti adım adım takib ediyordu. Oturdukları ötele bir baskın yapmak suretile bunların imhası da mevzuubahs olmuştu. Bununla beraber neti. ceye kadar beklemek işe daha muvafık gelmişti. Fakat beklen- miyen bir hâdise hesapları de- gistirmişti. — Sonu var — he çtn aba vd | Perdemizde Akisler Hacivad Eyvah Karagöz, demek ki, benm sonum mezba- baya gidiş... Karagöz — Ona hiç şüphen olmasın Hacivad; bir şey değil, eth depara etmiyecek. Ciılız keçi etini kimse yimez. Hacivad — Sen orasım dü- şünme K öz'm. Karagöz — Neden?. Hacivad — Gazetelerde ay hk mez aha cedvellerini okumu- yor mısın?. Ekseriya “bu ay ne- kadar et ydik, al- tında çıkar. Karagöz — Evet... Hacivad — Orada “bu ay 5697 koyun, 3265 sığır, 1713 manda, 1498 keçi, 8 domuz, 4 deve kesilmiştir. —diye yazı- hdır. Karagöz — Evet... Hacivad — Hıni meralekette manda, keçi, domuz, deve eti satan kasab?.. Hangi — kasa- bın levhasında manda, keçi, do- muz, deve yanlı?. Karagöz — Sahi yahu... Hacivad — Sahi ya.. Bun- larin hepsini de İzmir halkı mü- kemmelen yiyor da haberi yok. Binaenaleyh benim etim de kıvır- cık diye pek âla satılır. İş orada değil Karagözüm, çoluk çocuğum var, bana yazık olacak... Karagöz — Merak etme, iki biçakta — küyruğu — titretirsin. Senin etin neyse ne... Ya ma- azallah Karşıyakanın meşhur enan keçi o'saydı da eti nasıl yenirdird? Mübareğin kaynaması - için döt ton sömikok kömürü ister, Muhaverenin bu kısmında per- deye Bay Kemal Kâmille Bay Sadık Hacıoğlu gelrler. Ejder: ha, vızıltılarla tekrar görünür, Kemal Kâmille Hacıoğlu Sadığı alıp Kemal Kâmili kedi, Bay Sadığı da salyangor — şeklinde perdeye iade rder. O sırada Âşık Garib deve- liğine bakmıyarak eline sazı alir: Aldı Âşık Gurib Gidemem gayri bu kanburla eve Seni kim böyle şu halinle seve Feleğin kahrı beni etti deve Döğünüb halime giryan olayım Aldı Hacivad Bana derlerdi Hacivad Çelebi Şu celanın Çelebilik sebebi Keçilikte düşünürken Celebi Bari bir duhtere kurban olayım Aldı Kemal Kâmil Bana Bay Kadri “merak etme, dedi Kedi olmak da mukadder de- medi Fakat olduk buyurun şimdi kedi Ciğere şöyle nigehban olayım, Aldı Hacı Sadık Beni Tahir Bora etmiş aforoz Ben kokoz, kendisi benden de kokoz Yaşasın saiya, sümük salyangoz Gideyim şevkile handan olayım Karâgöz — Ben burada vezni bozub başka bir manzume oku- yacağım, Razı mısiniz?. D ğerleri — “Hep bir ağız- dan, razıyız Karagöz ağa, Karagöz — Öyle ise dinleyi- hiz: serlevhası Aldı Karagöz Özenmiş desti Tcazkârı hilkat Ki kabil olmuyor vasfı-sıfâtın Bulunmaz sendeki âsârrril'at Bugün sultânısın .sen kâinâtın Tahammül, sabru ikdam, gözde peklik Eseklik, âh eşeklik, vüh eşeklik izliMi Sahilfe $ 7'“) $4 —) « . Eşekliktir deyip g çme birader, Büyüktür, feylesoftur, biriyâdır Bilir kadri - sükütu, nazlı söyler Bütün ahvali fikret - ihtivadır Asil tab'ında hiç yoktur döneklik Eşeklik, âh eşeklik, vâh eşeklik .. Anırd kça usuliyle nevâdan Bayıltır insanı savbı lâtifi Kaçarsa kaide babı verâdan O dem çek burnuna rey'aı - nazifi Ki dünya zannedersin bir çiçeklik Eşeklik, âh eşeklik, vâh eşeklik. Hacıoğla — Aman Kragöz ağa, şu ejderhaya söyle.. Karagöz — Ne diyeyim? Hactoğlu — Manzume yıldım, ben de eşek olm yorum. Karagöz — Yağma yok, sen onu Karşıyaka eşrafından adaş Sarı dayıya kafayı çektiği zaman sor da bak. Sana derhal “olâ- aamazsın, diyecektir. Hacıoğlu — Neden Yot muyüm? Karagöz — Seni geçen gün terzi İbrahime ölçtürdüm bira- der, “hbem boya kun, - hei de eni dar, sıpa bile çıkmmıyacak,, dedi. Hacıoğlu — Senin âcemi imiş, ölçememiş. Karagöz — Vallahi bilmem, yalnız geçenlerde Avukat B. Hafız Mustafayı da ölçtürdüm, *bundan pek âlâ dayısı at bir şey çıkar,, dedi. Hacıoğla — Ya Şevki Bed- riden ne çıkarmış? Karagöz — Hana, bak o öl- çüye sığmıyor. Ustasının eline düşerse ondan iki buçuk ipo- potam çıkarmış. Hacıoğlu — Ya Hamdi Nüz: hetten?. Karagöz — Kardeşi Bay Ce» malle beraber ikisinden üç fare çıkarmak kabil ama Kemal Kâ- mil kedi olalıdanberi çekiniyor- lar. Bak, az kalsın unutacaktım; Aydın Tayyare cemiyeti başkanı Bay Ahmet Eminden de bir çır- pida iki Mussolini birden çe kıyor. Ey arkadaşlariı. Neydik, ne olduk.. Haydin bari, şöyle bir Karşıyakaya kadar geçerek hava alalım, Hacıoğla — Sakın ha. Sizi bu hareketten şddetle tahzir ederim. Hepbir ağızdan — Neden?. Hacıoğlu — Arkadaşlar! Va- para binmek bir felâkettir. Çık- mak ondan beter bir telâket.. Girerken itişip kakışmağa, yum- ruk yiyp nasıra basmağa, ense- den atlayıp çelme takmağa mec- bursunuz. Çıkarken de ekâbir cenazesi takip eder gibi yarım saatiniz kaybolacaktır. Çünkü kapıdan bilet topluyarlar. Karagöz — Vazgeçelim mi?. Hepsi birden — Aman vaz. geçelim. Dertli başımıza bir dert daha açmak neden?. Şeyh Küşteri Bravo Anadolu Ajansına Başvekilimizin çok — mühim olan programını İzmir gazetele- rine vaktinde yetiştirmek husu- sunda (Anadolu) Ajansı İzmir mümessilliğinin evelki — akşam gösterdiği gayret ve çabukluğu, takdire şayan bulduk. Bunu, şuracıkta beyan ve mü- messil B. Mustafa Doğanla ar- kadışları ı tebrk etmeği — bir bore telaskı ederiz. — VATARMDD | ba- olamı- terzin

Bu sayıdan diğer sayfalar: