19 Kasım 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8

19 Kasım 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Frhile,.x B > ANADOLU Yunanistanda aacare A A a Eski devrin bir daha : dönmesi imkânsızdır Bnşbakan General “ctaksuaıu Patras- taki nutuklarından bazı parçalar. ğ Yunan basını, Başvekil M — Metaksasın Patrasta irad ettiği uutuklarla — iştigal — etmektedir. — Metaksas, gerek şerefine verilen ziyafetlerde, gerekse halkın ak- t deıı.g. muazzam mitingde şun> kabinenin prensibidir. — susta mutavassıta lüzum yoktur. ' Yeni devlet yurddaşların — mü- messilidir. Eski fırkacılık par- — İâmantarizmi, niçin bıraktığımızı bilirsiniz. Bu hususta bir az iza- — hat vermek isterim. 1935 isya- — mından sonra bütün millet kral- — liğı işterken, meclisin bir kısmı milletin bu arzusuna muhalifti. — Keza 1936 senesinden sonra / bütün Yunan milleti içeride ba> ve süküneti özlerken, fırka- lar buna mubalefet ediyordu. E Denek oluyor ki, devlet, millet — ve fırkalar biribirine zıttı. Dev- — eti ekseriyet fırkası eline ak O mişti. Kanunlarla tatbikatı ara- — sında bile dehşetli fark ve zıd- — diyet mevcuttu. Bunlar bu yolda cereyan edip — giderken, komünistlik memleketi — ölüme sürüklüyordu. Komünistlik — insanları vahşet devrinc geri götürmek istiyen bir sistemdir. _0 devletlerde mabutlara insan : ban — edilirdi. İşte bu komü- nistlik, memleketimize girmiş, — ordumi donanmamız, — bava O kur iz ve mekteplerimizde köklüşmeğe başlamıştı. Rekabet — yüzünden fırkalarımız bile ko- — Münistliği kucaklamışlardı. Yur- — dümüzün üzerine kızıl - sancak — dikmek üzere iken, yeni inkılâp . bunların -hepsini tepelemiştir. — Eski devrin geri dönmesi im- “kânı yoktur. Yeni idare milletin — iradesinden doğmuştur. Milletin — arasma nifak sokan — fırkalar, — artık geri dönemezler. Milletin itimadına dayanarak yeni esaslar — dairesinde ileri doğru yürümek- / teyiz, — Yüunan işçi ve çiftçisinin ge- /— çim seviyesini yükselttiğime biz- — zat şahitsiniz. İçtimaf yardım teşkilâtımızı oldukça genişlettik. Dövüz kaçakçılığımın önüne ge- ' çerek, kanımızın akmasına mani olduk. Bu işlerin hepsini bir “yılda başardık. İkinci seneye girerken dahili idaremizin tekemmülüne çalışa> cağız. Kanun lâyihalarını İç Ba- kanlığı taozim ve kral tasdik edecektir. Bundan sonra kültür İşi milletin idealine uygun ola- anktır. Milleti temsil edecek olan çemyetler gençlik teşkilâ- — tım da, dgvlntın umdelerine uy- — güun bir şekle koyacağız. Gayemiz açıktır. Üçüacü bir “Yunan medeniyetini kuracağız. Eskiden — arazi istihdaf eden “megali İdeanın, bugünkü dux ruma uygün olmadığı — anlaşıl- mıştır, Şimdi — medeniyet yarat mık *büyük ülkümüz,, olacaktır. i sonra — teşkilâtlar — devletin birer özü olacaktır. — Hayak mücadele ile kabildir. Aksi takdirde terakki imkânsız- — dir. İşlerimizin kâffesi inkişafa — Mmuhtaçtır. — Yeni kabinenin düşmesi için ımıbkotınlhıugı lı.ıı-ıtol- j v i sını bekliyenler, boşuna kem dilerini aldatırlar, Bugünkü ka- bine — Yunanistanı refaha ulaş- tırmağa muktedirdir. Bu tiynette bazı kimseler de harici felâketler beklemektedir- ler, Dış siyasamızı bizzat ken- dim idare ediyorum. Memleketi sevkettiğim istikametleri bitirim. Balkanlı (müttefiklerimizle sarsıl- maz (ve yüksek — münasebetler tesis ettik. Türkiye ile olan va- bitalarımızı — sikil yarak kirılmaz bir hale koyduk. Gerek - biz, gerekse müttefiklerimiz Avrupa devletleri arasındaki rekabetlere karışmayız. Bütün büyük devlet- lerle olan münasebetlerimiz pek dostane olup, su hlehindeki her teşcbbüse müzaheret etmekteyiz. Benim tarafımdan idare edih dikçe, Yunanistan sergüzeşt pe- şinde koşamaz, şulh lehinde çar bşrken müdalfaa kuvvetlerini de hazırlamayı ihmal etmiyoruz, Dahili işlerimize - ccsebilerin müdabalesini hasretle bekliyen- ler de vardır. Düştükleri çukur dan çıkmak için, başka çare bulamıyan bu gibi kimseler, o devizlerin geçmiş olduğunu bik melidirler. Vasıtalı, vasıtasız hiç bir mil- let iç işlerimize karışamaz ve karışmıyacaktır. Yunanistan müs- takil bir devlettir. Eğer bazı ecnebiler amatör olarak bizim dahili işlerimizle meşgul oluyor- larsa, bizim kimsenin nasihatine muhtaç olmadığımızı öğrenme- lidirler. Biz. kimseye akıl öğrer temediğimiz gibi, başkalarının da akıl ve nasihatlerine muhtaç değiliz. Bu gibi budalalıklara ehemmiyet bile vermek doğru değilse de, bu memlekette bu memlekette bu tiynette adam- ların bulunması, beni çok sinir- lendirdiği için söylüyorum. Ben Yunan mille'inin itima: dından büşka' hiç bir şeye müh- taç değilim. Bu tarihli gazetelerin kâffesi, Metaksasın sözlerini alkışlıyarak kyvvetli ve azimkâr (Mlit kabi- nenin) bu ihtarlarının alâkadar: lar nezdinde lâzım gelen tesiri yapacağını, tebarüz ettirmek- tedir, Proia gazetesi, G. Metaksa- sın komünizm eleybinde ” teşel kül eden devletler grubu - hak- kıpda hiç bir şex söylemediğini ilâve etmektedir. Dışarıda: Etniki gazetesi “Komünistlik aleyhindeki blok, başlığı altında yazdığı bir başmakalede ezcümle: *Bu blok Amerikayı düşün- dürmüştür. Cenubi Amerikada yapılacak isyanların yeni dün. yayı altüst etmesinden korkul- maktadır. İşte bu yeni blok en- dişe uyandırarak siyâset âlemine atılmış bulunuyor., diyor. Romanya İtalyaya dört vapur ısmarladı Bükreş, 18 (Radyo)— Roman- ya Deniz Bakanlığı, İtalyaya dört büyük ticaret gemisi 1smarla- mıştır. Bu vapurlar, beş yüz mil- yan (Ley) e mal olacaktır. xa Veteriner “Fakültesi mezunları Ziraat Bakanlığı Yüksek Vi- teriner fakültesi mezunlarından aşI erini bitirmiş - olanların tayinlerini yapmıştır. Bunlar şimdilik staj yer olarak çalıştırılacaklardır. Tayinleri ya- pılan!ları yoruz; B. Yoşar, Atagündüz, - Meh- med Aril, ihsan, Vahid ve Fah- rettin Etlik merkez lâboratuva:- rına, Hüsoiye Bebçet, Fahim ve Şükrü Yüksek Ziraat: enstitüsüne, Hall ve Zya Pendik bakteriyo: lajı enstitüsüne, Rasim Aktuna Erzincan serom — müsssesesine Ömer, Osman, Sadi ve Bekir Karacabey harasına, Nazım ve Hüsnü Sultansuyu harasına, Mehr med Erzirem aygır “ deposuna, M:hmed — Sabri, Bürhan — ve Şükrü Çifteler harasına, Meh: med Ali ve Burhan Samur Yük- sak ziraat — en.titüsüne, Fikri Kars voeterinerliğine, Salih, Ali Yavuz ve Ahmed Refik Çuku- rava hatasına, Timur İnanlı ay- gwr deposuna tayin edilmişlerdir. Ziraat Bakan'ığı, veteriner fa- kültesinden mezun olanların iki sene staj görmeleri hakkında bir talimatname|hazırlamaktadır. Terfi eden veleriner muavinleri Ziraat Bakanlığı muhtelif yer- lerda çalışan muavin - ve eriner- lerin maaşlarını - otuzar - liraya çıkarmıştır. Terfi eden muavin veterinerlerimizi yazıyoruz: Polatlıdan B. Abdurrahman, Amasyadan Namık, Merzifondan Mansur, Bozöyükten Ali Şerif, Boludan Eşrei, Karacabeyden Etem Ali, Mudanyadan Sadi, Çanakkaleden Ziya, Bigadan Ra- sim, Çivrilden Vasfi, Hopeden Ömer Lütfi, Denizliden Cemil, Osmaniyeden Hulüsi, Tercandan Osman Nuri, Seyidgaziden Ce- Bayi urgd.m Haht, Eğîrdm Hakkı, Yalavadan Kenan, Üs- küdardan Ali Naim, İstanbuldan Kadri, Pendikten Refet, Beykoz- dan Nimet, Develiden Vehbi, Gebzeden Fahri, Kocaelinden Nedım, Kandıradan Kenan, Ka> Tamiyrteldes Nureddin, Ereğlli- den Emin, Karamandan Ekrem, Uşaktan Ali Rıza, Elbistandan Makbul, Fethiyeden Ali Cengiz, Ulukışladan Nai Samsuadan Hüsnü, Kozandan M. Sait, Te kirdağından Cevad, Çorludan Kâzım, Yozgattan Hidayet, Kes şandan Saip, Konyadan Mustafa Zeki, İngiltere Habeşista.rın ilhakını ne gibi şartlarla tanıyacak İngiliz - Alman — münasebatı üzerine İngiliz Başvekilinin Ak manyaya gönderdiği Lord Hali- faksın, sonra Mussolini ile gö- rüşmek üzere İtalyaya da gönde- tilmesi muhtemel olduğunu Da- ily Exspres yezıyor. Fakat bu ziyarct, İngiliz siya- şisinin Almanyada gördüğü teş- vike bağlıdır. Lord Halifaks, İtalyaya giderse belki de Mussoliniye şu şartları ileri sürecektir: 1) Eğer İtalya, İngilterenin Ak- denizi serbestçe kullanmak hak- kını tanıyacak — olursa; 2) Arabistan, Filistin ve Mısır- da İngiliz aleyhtarı propagan- daya nihayet verirse; 3) Libyadaki garnizonunu azal- tırsa, İngilteçe, Habeşistanın İtalya- ya ilhakını resmen tanıyacaktır. lng liz Başvekili şu kanaatte- dir k, İspanyadan yabancı gö- anuler geri çekilmeğe başladığı zaman Âkdenizde vaziyet bir daha kolaylaşacaktır, Roma paktı gizli bir mak- sat istihdaf etmiyormuş Munohmmn nnşırı efkârı (Giornale D'İtaila) gazetesin'n yazdığı makale Son günlerde vukubular bey- nelmilel hâdiselerin en mühimmi Komünizm aleyhindeki Alman - İtatyan-Japor — anlaşmasıdır. yaelmilel meselelerde Mus- selininin fikirlerini neşreden Gi- ornale d'İtalia, bu huşusta Vir: gini Gayda imzası ile dikkate değer bir makale yazmıştır. Bu makaleyi dilimize çevirerek aşa- giya koyuyoruz: İtalya, Almanya ve Japonya arasında Romada imza olunan pakt medeniyet taribinin en esaslı hâdiselerinden birini teş- kil eder; bu itibarla hâd;şenin dünya siyaset sistemi üzerinde derin tesirleri olacaktır. Bu yeni protokel - 25 ikinci teşrin 1936 tarihli Alman: Japon protokolunun yerini almıştır. İtalya, Japonya, Almanya dev. letlerinden — mürekkep — olarak beynelmilel sulhu ve nizamı bo- zan üçüncü enternasyonalin or- ganize ettiği Komünizm propa- ganda hareketine karşı müşte- rek bir mücadele cephesi vücude; getirmiştir. Bu çepheain kuvveti ve hare- ket şahası Avrupadan Asyı Akdenizden ve Atlantık denızin- den büyük okyanus denizine kadar uzanır, komünizm beynel- milel bir hareket ve bütün dünya için bir tehlikedir ki buna karşı gene bütün dünyaya şamil wny- mi bir hareket ile mücadele aç mak iktiza eder. Roma anlaşmasını imzalıyan üç devlet başka hiç bir devlet aley- binde gizli bir maksadı istibdaf etmiyor; herhangi bir” imaksatla br devlet aleyhinde komplo ha- zılamıyor; zira bu devletlerin hareketi açıktır; bütün dünyanın gözü önünde açıkta imzalanmış olan protokoldan başka gizli hiç bir tarafı yoktur. Komiternin takib ettiği gizli direktiflerle gizli kamünist teş- kilâtlarından ayrı olarak üç dev- letin siyaseti giyet haklı bir dava için #çık ve berrak bir tarzda ortaya konmuştur. * ** Komünizm gayet geniş bir fa- aliyet programı ile organize edil- m ştir; ve bunun elinde muayyen bir harp plâmı, bol icra vasıta- ları, maksatlarında ihtisas peyda etmiş adamlar, paralar ve si- lâhlar vardır. Komünizmin sa- dece bir ideoloji olduğu zaman- lar çoktan geçmiştir. Bugün bu sistem artık beynelmilel bütün pizamların, bütün devletlerin ve milletlerin ve idare sistemlerinin aleyhine çevrilmiş gayet maddi bir mücadele ve harb hareketi şeklmi almıştır. Eğer bütün mlletler bu tehlike- nin derecesini henüz anlamamış- salar bunun sebebi - tehlikenin bakiki, vahim ve umumi olma- masından değildir; her gün si- yasi hâdiseleri kaydeden gazete- Ter bunu açıkça göstermektedir. Moskova komiterinin 7 inci kongresi müzakerelerinden sonra 19353 senesi Haziran - Ağustos aylarından sonra bu tehlike bü- tüa bütün artmıştır. Komünizm aleyhinde Almanya ile İtalya arasında yapılan ilk anlaşma bu- nun neticesi olmuştur. Bu anlaşma 1936 İlkteşcin ayında imzalanan Berlin proto- kallarile bundan sonra Almanya ve Japonya tarafından yapılan 25 İkinciteşrin 1936 tarihli mu- kaveleye girmiştir. 3 üncü Enternasyonalin 7 inci kongresinde cereyan eden bütün gam müzakereler gayet açık olarak Komünist olmıyan bütün mem- leketlerin rejimlerine, Almanya ve İtalya ile 'beraber Japonya- daki ve Lehistandaki faşizm sis- temlerine, hasılı dünyada ne ka- dar kuvvetli idare usulleri varsa bunların hepsine karşı ilân edik miş bir harpten başka bir şey değildir. Bunu iptida Karl Radekin (İzvestia) da 11 Ağustos 1935 tarıhinde neşredilen bir makalesi ifşa etti. Bu makale komünizmin dünya ihtilâli maksadına göre, bütün devletleri üç sımıla ayırı- yordu: Hallerinden memnun dev- letler, endişede olan memleket- ler, İkalya, Japonya ve Almanya gibi tatmin edilmemiş vaziyette bu'unan devletler. Geve bu ma- kale birinci ve ikinci sınıfta olan devletleri Sovyet Rusya - için üçüncü devletlere karşı tabii müttefik sayıyordu: “Ne vakitbz bu üçüncü sın. f taki devletleri yıkacak olursak ondan sonra diğer devletler içinde teşkil edilecek halk cep- heleri vasıtasile ihti'âller yapa- biliriz; bu yoldan o devletleri de tahrik edebiliz.,, diyordu. Bundan başka Bay Piecktara- findan kongreye — verilm ş olup dünya ihtilâli çıkarmaktan bahs- eden gizli rapor da — dikkate değer ifşa mahiyetini haizdi. Bu rapor kongrenin — vazifesi bütün dünya milletleri arasında halk cepheleri teşkil etmekten ibaret bulunduğunu tebarüz ettirdikten sonra ilk mücadele sahası ola- rak Japonya, Almanya ve İtak yayi göstüriyor ve “bu maksâd için —Bilâhare - yıkılması kolay oan — demokrasi — idareleri ile teşrikimesai etmeği tavsiye edi- yardu. .". Bu program bugün — muhtelif memleketler arasında — cereyan eden kaalı hâdiseler içinde tat- bik edilmektedir. Avrupada, As yada, Amerikada ve bütün müs. temlekelerde komünist selbülleri süratle artıyo. Bu teşki'âtların tesirleri İsviçrede ve Brezilyada meydaaa çıkmıştır. Halk cebhesi siyaseti herkesin gözü ösünde inkişaf edip git- mektedir. Bu Fransadan İspan- yaya, İngltereden Avrupa ve Amerika memleketlerine doğru bir inkişaftır. Komünistlerin Asyadaki Fran- sız müstemlekelerinde, — Japon adalarında, Korede, Çinde ve diğer yerlerdeki faaliyetleri çok acı eserlerle sabit olmuştur. İşte bu vaziyet, hâdiseleri gö- tüp anlıyacak kuvvette — olan, vakti geçmeden tehlikelere karşı tedbir almak kabiliyetinde bu- kunan milletlere — ve devletlere bir mücadele vazifesi yüklüyor Nasıl ki Almanya, İtalya ve Ja- ponya arasında bu defa imzalan- mış olan Komünizm aleyhindeki Raoma anlaşmasının sebebi de budur. Hiç bir. kimse Müussolininin 1936 senesi ikinciteşrini başında Milânoda - söylediği şu sözleri ynutmamıştır: “Eğer bir gün biz Bolşeviklik: aleyhinde mücadele bayrağını olursak hayret etme- Zira bu bizim eski bay- çağımızdır. . t .. Vakıa komünzm aleyhindeki Roma anlaşmasını imzalıyan sa> dece üç devlettir. Fakat bu an: laşma bu d vletlerin idaresi al: tındaki 200 milyon insapı bir X. Mussolini Yugoslavya askeri heyetile konuştu Roma, 18 (Radyo) — İtalya Başbakanı B. Mussolini, Gene- ral Peliçin riyasetinde olmak Üzere buraya gelen Yugoslav #skeri heyetini kabul etmiş ve uzun müddet konuşmuştur. Suriye maltbuatı it. tıradsız neşriyata son verdi Suriye matbuatı, muhtelif si- yasi hâdiseler hakkında âdetleri yeçhile itradsız neşriyata devam etmekte ve ayni hâdiseler hak- kında her gün mülalealarını de- ğgiştirmektedirler. Burada nazarı dikkati celbeden nokta: İki ay- danberi Türkiye aleyhinde yap- tıkları neşriyâta nihayet vermiş olmalarıdır. . 10 ikinciteşrin tarihli matbu- ât: Türk heyetinin ziyareti hak- kında uzun makaleler yazarak Beyrut ile Suriye hükümetleri- nin — tanzim ettikleri — istikbal programlarını ilk sahifelerinde neşretmektedirler. Suüriye matbuatı Suudi hükü- metinin Londra elçisi hafız Vah- benin İngi'z gazetelerine verdi- g beyanstı nakletmektedirler. Hafız Vahbe bu beyanatında demiştir ki: *Saudi krahı İagil» tere dostluğuna — sadıktır. Kral İbnissuudun Akabeye yahud Mas veraj Ürdün sınırlarına tecavüs edeceğ haberi asılsızdır.,, Ti ilkteşrin tarihli matbuat Türk heyetinin Trablusşama va- sıl olduğunu ve garda hükümet erkânı tarafından karşılandığını yazmaktadır. ideale karşı Sonra şunu da dikkate almalı- dir ki, bu devletler yalnız da değildir. Avrupada ve Asyada on arla dost ve ideal şeriki olan daha memleket'er de vardınr. N hayet milletler arasında bir plebist yapılacak olsa her mem- leket'n namuslu ve kendi mesak leri ile geçinen insanları tara- fından bu davaya muzaheret edildiği görülür. İtalya, anya ve Japonyaya tabi alan milyoalarca insan da- hilde kuwvetli - bir vahdete - ve iradeye sahib olmakla . beraber karada, desizde ve havada ta. mamca vç cn modera silâhlarla teçhiz edilmiştir, Eğer Akdenizde olduğu gibi bir gün merkezler kızl ihtilâ in propagandalarına ve silâhlarına cevelâgâh olursa bütün dünya bilmelidir ki, Roma protokolur nu imzahyan üç devlet derhal ellerinde bulunan 2 milyon to- nundaki harb gemilerini müda- faaya tahsis edecekleri gibi sü. ratle inşa edecekleri yeni ton ları da arkadan yetiştireceklerdir Bugün henüz deniz silâhı ba- kımından üçüncü derecede bir devlet olan Japonyanın elinde 910,000 ton harp gemisi vardır ki bu miktar 1941 programının ikmalinden sonra 1,109,000 ta- na çıkacaktır. Ve bu devletin bugünkü harp gemileri arasında 9 salfı harp gemisi ( her biri 356 dan 406 çapında büyük toplarla mücehhez olmak üzere| 6 tayyare gemisi; her biri (i bin tonluk 12, kruvazör; — her biyi 8,000 tonluk 26 - kruvazör, 137 ito muhribi ve torpito, 62 d:i':ıllı gemisi bılunıık—up tadır. 8 Sulh da knplnılı muhafaza ediliyor. Komünizm aleyhindeki üç devletin çilerinde — bulunan silâhh kuvvetlerin yekünu — tahr ripkâr kuüvvetler ile — bunların yardımcısı olacaklar hrşııııd.l bugün için açık ve maddi bir siyaşetin fülk iladesidir. Virgini Gayda Teşisanial gr9 —— birleştirmektedir. » ğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: