10 Mayıs 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8

10 Mayıs 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bugünkü program - — Mühtelif Avrupa istasyonları- — gin bü akşamki program özü: — Hafif konserler: 7,10 Berlin kısa dalgası:Eğlen- — eeli program, ( 8,15 devamı ), — 9,30 Berlin kısa dalgası: Solist — konseri, 12 Berlin kısa dalgası: — Hafif musiki, 13 Berlin kısa dal- gası Hafif musiki, ( 14,15 de- — wamı), 13,24 Bükreş: Rumen imusikisi konser, (14,30 Keza), — 16,45 Berlin kısa dalgası: Ka- tışk halk musikisi, 17,10Brüno: Radyo orkestrası, 17,45 Berlin kısa dalgası : iş uı;':”ko;ıın. 18,50 devamı ), 1 K Ü RRRN orteeranı; 19,03bükterı — Askeri bando, 19,20 Prag: So- o orkestrası, konseri, 20,20 Koro havaları, 20,40 Prag: As- keri bando, Rapsodi Ü Birlır, NS 'Progi “Ramen — havaları, 2115 Bükreş: Rumen musikisi, 21,30 Bükreş: Koro — havaları, 22 Berlin kısa dalgası: | Hafif musiki, 22,10 Prag:Radyo — orkestrası, 22,45 Bükreş: Hafif — Mmusiki nakli, 23,05 Peşte: Çi- 16,30 Berlin kısa "dalgası: y resitali, 18,30 Östrava: 5 resitali, 23,05 Rumen . Org Kd Prag:£ — Dans müsikisi: — 10 Berlin kısa dalgası: 17,45 Brüno: Küçük kabare neşriyatı, — 21 Viyana: 22 Viyana: 23,30 Viyana, “Antakyada kanlı hâdiseler oluyor. — f üncü sahifeden devam — de Türklere şiddetle hücum edildikten sonra: - — "Ey Alevi Türkleri, kur'anı — kerimde böyle buyuruyor; ara- nızda fitae olmamak için on- İan öldürün. Çönkü fitne ka- — tilden daha fonadır.. — Deniliyor ve Eti Türkleri “ açıktan açığa kıtale teşvik edi- — liyor. — İskenderunda çıkaân — Evliya — gazetesi de “Hıyanetin cozası, — diselerde nasl öldürüldükleri, — yaralandıkları, tecziye - edildik. Teri diğer Eti Türklerine ibret : ;"!İ—dı—ı ediyor. Bugün iki — Türk fandarması öldürüldü. — Stefandür, bana derhal dört kişi gönderiniz. Dikkat et, iy- lerinden olsun!.. Ben de yarım ; sonra merkeze geleceğim, kü bu şatoyu ve bangeri I altına almam lâzım. “Düşmanlarımız, tahminimizden fazla kuvvetli!. b * l *'a — Kançof, sâalonda yalnız kalır — kalmaz cebinden defterini çe — kardı ve ince, lükin okunaklı 'pı yazı ile şu notları küçük bir — Sahifenin üzerine — geçirmeğe — başladı: * 1 — Mirtonun “Çıplak ka- funlar müessesesi, ne dair ba- ga verdiği izahat ile, motosik- — letten kurtarılan kadın ve sahte Kanlı Mendil Cinayet, heyecan, korku, aşk ve kahramanlık a aAT eZ — Başı 7 inci sahifede — idi, Emri icra etmemek derhal kellenin uçmasını istemek de- mekti. Sadrıazam ne kadar yalvarıp yakardıysa da padişahı bir türlü fikrinden vazgeçirme ğe muvaffak olamadı. Nihayet bütün tedbirlerinin boşa çıktı- ğını görünce padişahın —arap mâskarasına müracaata ve onun vasıtasile bu işin önüne geç" meğe karar vetdi. Va derhal maskarayı huzuruna çağırarak: — Aman arap kendini gös- ter, eğer küdıları affettirmeğe muvaflak olursan sana istedi- ğini vereceğim. Padişahın hid- detini teskin et, bu kadar canın telef olmasına meydan verme. Dedi. f1) Arap bir müddet düşündük- ten sonra bu dileği kabul etti ve kendisine bir kaftan, bir de bürek getirilmesini söyledi. Ve kaftanı giyip, büreği de başına örttükten ve bir miktar da koku söründükten sonra doğruca Yık dırın Beyazıdın buzuruna çıktı. Arabı böyle resmi halile, hiç görmemiş olân padişab, uzun bir kahkaha salıverdikten sonra: — Ne o hayrola arap dedi. Bu kıyafet ne?. 'adişahımdan bir arzum vardır. — Nedir arzun... — Beni İstanbula elçi gön- deriniz. — İstanbulda ne yapacaksın, —Bizans imparatorundan kırk elli kadar keşiş istiyeceğim. — Bire Arap aklını mı ka- çırdın, bu kadar keşişi ne yapacaksın., — Sultanım işittim ki bütün kadıların hapsedilmelerini emir h relim, bu keşişleri de yapalım. Bu ince tariz Yıldırım Beya- zıdın çok hoşuna gitti. Diri diri yakılmalarını emrettiği ka> dıları bir daha böyle kötü hallere düşmemek şartile af- fetti. Ve ayrıca bundan sonra görecekleri işlerden hisse alma: larına da müsaade ihsan bu: yurdu. - Yildirim Beyazıd ile Timur- lengin arasının açıldığı ve iki tarafın da biribirlerine şiddetli mektuplar yazdıkları sıralarda idi. Beyazıd ön bubranlı za- manlarını “geçiriyor, şiddet ve asabiyetten uyku bile uyuya- mıyordu. Bursada hummalı bir Di) Münoccim başızade | Ah- met: Sahaif- ül-ahbar şair Nedim tercümesi cilt 3. Sahile 308 * Yazan: İrfan Hazar -15— doktor Miller arasında bir mü- nasebet var mıdır, yok mudur? 2 — Doktor Miller çetesi, banger Şiyaptan ne istiyordu? Onu öldürmekle ne — kazana- caktı? 3 — Bu oyuna matmazel Jasmin de karıştırılıyor muydu? 4 — Mirtona ateş edenler kimlerdi? Demek ki, otomobil- ddkilerden maada Jasmini gö zetliyen bâzı meçhul adamlarda şatonun etrafında dolaşıyordu. S — Niçin Mirtona ateş edil- Mişti? 6 — Ateş edenleri takibe çıkan mülfreze ne haber getir- mişti? 'ıîöırım'ır'î arab verilecek kadılar 7 — Şşedeki kuvvetli bayılt- | ANA ı ve 'âîeşe şekilde harb hazırlığı göorülü: yor, hergün hariçten gelen as- kerler Bursa sokaklarını doldu- ruyordu. Sıcak bir gündü. Yıldırım Timurleak — ordusu ile çarpışa- cak olan ordusunu teftiş edi- yordu. Bursanın haricindeki bü- yük meydanlıkta ordu kısım kısım toplanmış, Padişah önle- rinden geçerek onları - tetkik ediyordu. İşte bu teltiş sıra- larında - Yıldırım bir kısım as- kerin münasebetsiz bir hareke- tine çok sinirlenmiş ve bu ha- reketi yapanların divanın orta- sında başlarının — vurulmasını Sadrıazama emretmişti. Padişah şiddetli bir asabiyet içinde idi. Sırmalı elbiseli, uzun sakallı vezirlerden hiçbiri ona söz söylemeğe şelaat, merha- met dilemeğe cesiret edemi- yorlardı. Aksi takdirde kendi başlarının uçması işten bile değildi. Nibayet #son kurtuluş çaresi olarak gene arap mas- karaya başvurdular: — Aman arap, sen bilirsin, bu zavallı yiğitleri ölümden ancak seni kurtarabilirsin, göre- lim sen, dediler. Arap, öğle namazını kıldık- tan ve yemek yidikten sonra doğruca Yıldırımın huzuruna girdi ve pervasız bir şekilde: — Hay gidi Sultanım, hay, dedi. Bunları öldür, aman ver me, ne hain Karamanlılardır bunlar, — Neden arap, yoksa başka bir kabahatleri de mi var?.. — İlâhi Sultanım, bu arslan yapılı erler niçin hâlâ sağ du- ruyorlar? Timurlenk bütün kuv- vetile üzerimize geliyor. Bu yi ğitleri biran evel öldürün de, sen sancağı al, ben de tabl ça- layım, gidelim Timurleagin or- dusu ile ikimiz hârbedeliml.. (2 YA '-!;qlıv MNJI D) Di Paşa: Tarihi Ali Oe man, L3Ğ1 tab'ı sahile 47 - 48, mü. meccimbaşı zade Abmet: Sahaifül il- bar. Cild 3, sahife, 309. (2) Lüfi Paşas Aymi orer, a. hile 47. Teşekkür Dün köyümüze Karşıyaka Hal. kevi bândosile ve Karşıyaka fırka heyetimiz maiyetlerinde eczacı B. Ömer ve doktor ve ziraat fen memuru ve baytar beylerle köyümüze — gelmişler ve İlâzimgelen — mahsullerdeki hastalıklarla köyümüz — hasta- larına -ve fakirlerine yardımda bulunduklarından ve B. Ömer kardaşımızın lâziım olan ilâç- ları bizzat köyümüze kadar getirdiklerinden bütün köy halkı namına teşkkür ederim. Hacıhüseyinler heyet üyele- rinden: Ramazan Çavuş ma mayüne karşı haydudun aldığı müdalaa - tertibi ne ola- bilirdi? — O, nasıl birdenbire orta- dan yok oluvermişti? 9 — Mirtonu herhalde gör- mek İâzım! 10 — Şatodaki telefonun mu vakkaten abizesini alan ve bu suretle merkezle muhabere mi kateden kimdir? 11 — Şiyaptan vaziyet hak. kında yarın malümat alacağım. Kançof, — defterini — kapadı, Uzun uzun düşündü. Sonra, merkezden gelen doktorun elini sıkti. Bu doktor, sözde zehirle ölen sahte Milleri muayene edecek ve gömülmesi için rapor verecek olan doktordu! Polis hafiyesi fırsattan isti- lade ederek, merkezden gelen tab'ple birlikte Şiyap n odasına girdi. Hasta iyileşmiş gibi idi. ARLAYLR LA L OLU 1 — Evimiz gezi kolu nasebetiyle 22 Mayıs 938 Pazar günü bir gezi tertip etmiştir. Bu geziye iştirak edecek arkadaşlar nihayet 20 Mayıs cuma gü- nü akşamına kadar evimiz sekreterliğine isimlerini kaydettirmeli- dirler, 2 — Evimizin açtığı resim sergisinin halk tarafından görülen rağbet üzerine 15-5-938 taribine kadar devam edeceği. 3 — Günlerdenberi köşemizde yazılmakta olan seyyahlara rehberlik yapacaklara verilecek oldn dersler 12-5-938 Perşembe günü saat 20 de başlıyacaktır. Program aşağıda yazılmıştır: Dersin mevzuu Dersi verecek — Tarih Gün Saat ——— — — Memleketimizin bay Bay 12-5-938 Perşembe 20 ropagandası Fazlı Güleç mir Bay Rahmi Balaban 13-5-938 Cuma 20 Bergâma n a * 14-5-938 Cumartesi 20 Bergama (Bergamada) Bay Osman — 15-5-938 Pazar 20 Sart Bay Rahmi Balaban 16-5-938 Pazartesi 20 Efes Bay Asım Kültür 17-5-938 Salı 20 İzmir, Agora, Müze, Kadifekale Salahettin Kantar 18-5-938 Çarşambü 20 4 — Evimizin daktilo kursuna üç ay devamdan sonra sınava tabi tutulmuş olan talebenin 16 şar kuruşluk pulla - sekreterliğe müracaatleri. Yeni on liralıklar Tedavüle çıkıyor Ankara, 9 (Hususi) — Cumhu- riyet Merkez bankası 1714 nu> maralı kanun mucibince bundan | akdiyeyi - bunlarla . 16 Mayıstan it> baren yeni on liralık kupürle- rin piyasaya çıkarılması karar- laştırılmıştır. “On - liralıklardan ne miktar para tedavüle ç ka Srılirsa o miktar eski evrakı nak> diye tedavülden kaldır'lacaktır. Eski ©on liralıkların tedavülü için beş senelik müddet kabul edilmiştir. Bu müddet geçtikten sonra halkın zararına sebebiyet vermemiş olmak için banka beş sene daha değiştirme muame- lesine devam edecektir. Yeni on İiralıkların ab'adı 7,5-16,5 santimetre ve ön yüzü kiremit renginde olup ortala- yında muhtelif renklerden mü: rekkep bir rozet vardır, İki kö- şesinde madalyonlar içinde 10 lira yazılıdır. Orta zeminin sağ tarafında Atatürkün — resimleri vardır. Aşağıda (11 Ha: 1930 tarih ve 1715 numaralı kanuna göre çıkarılmıştır ) iba- resini bunun altında seri numa- raları, banka umum müdür ve müdür muavinlerinin — imzaları vardır. Arka yüzü, ön yüöz renginin aynidir. İki kenarda ( 10.Türk lirası) yazıları, ortada ( Ankara kalesi ) nin resmi mevcuttur. Ziyaya tutulunca Atatürkün fili- gram şeklinde başı görünmek- tedir. Feci bir kaza Ankara, 9 (Hususi) — Gazi enstitüsü son sınıf talebesinden Bn. Necmiye, attan — düşerek öldü. Kançofu karşıdan görür gör- mez ellerine sarıldı: — Teşekkür ederim dostum, dedi; odamı değiştirelidenberi yeniden hayata gelmiş gibiyim. Hatta yarın filân dışarıya çık- mak istiyorum. Doktor, Şiyap'ı muayene etti. Teneffüs cihazında ve ciğer- lerinda bataet oldağunu, bunun da br tesemmüm neticesi hu- sule geldiğini, maamalih o gü- ne kadar tamamen iyileşerek dışarıya çıkabileceğini söyledi. Kançof, Şiyapla yalnız - kal- dığı zaman banker ona - endi- şeyle baktı: — Kının nerede — dostum, dedi. Onu bir saattenberi gö- remiyorum. Kançof saatini konatrol etti. Merkeze gitmek için kaybede- cek zamamı yoktu; Bankerin eian sar ola) elini tüttü; — Dostum, dedi: merak edecek hçbirşey yosl Yarın SA ÜF A İ S LT LA Y E ) Y A Mücellit Ali Rıza ——— En temiz ve en zarif işleri süratle yapar, Yeni Kavaflar çarşısı No, 34 Peygamber Şu yakınlarda arkeoloğu, altıncı asrın İbrani cesile ve Musevi an'anesine gö- re çömlek parçaları üzerine yazılmış yirmi kadar mektubu Filistinde birkaç ay evel keş- fetmişti. Bu işle alâkadar arkeologlar bu mektupların, — peygamber Eremyadan kalma meşhur mek- tuplar olduğunu söylem şlerdi. Tanınmış arkeoloji âlimi M. Düso, geçenlerde bir Fransız muharririne bu hususta şunları söylemiştir: — Pek o kadar mübaleğa etmiyelim, Eski Sakiş kalâsının bulunduğu — yerde keşfedilen bu mektuplar Eremya Peygam- berin kendi eliyle — yazılmış mektuplar değildir. O sları söy- leyip yazdırmıştır. Bu mektup- lar, hakikaten, milâdi tarihin- den 527 sene eveline aiddir. Kudüs, muhasara — edildiği zaman, Yabudiler bükümetleri- me karşı isyan ediyorlar, Hü- kümet reisleri, vaziyeti biribir- lerine bildirmek için, mektop: ben, öğleden sonra saat ikide buraya geleceğim. Sizinle uzun boylu görüşeceğim. Jasmini de beraberimde getiririm. Kançof, şatodan — çıkmadı, önce, merkezden — gönderilen dört hafiyeyi evin muhtelif yer- lerine yerleştirdi, Eski hizmet- çilerden bâzılarına onları tak- dim etti Hastabakıcılardan şüphe et- miyordu. Maamafih, bunları kontrol etmek ve icabında tehlikeli hareketlerine mani olmak için de, bir kadın polis haliyesini hastabakıcı sıfatile şatoya soktu. Anacak, kap daki genç kapıcı Kançolu çok şüphelendiriyordu. Eski hizmetçlerden birisile aralarında şöyle bir muhavere geçtir — Şu sarı saçlı kapıcı, ne zamandanberi Mösyö Şiyap n bizmetindedr? — O1 gündenberi Mösyöl ğ F : ü UNN : 3 M:!i' _ Bin - Halkevi kögesi İ Bergamada yapıldcak Kermes mü- İf Yerin haroket aaatleri.. | ci kzamray takib eder. Bündaa Eremya Topraktan çıkan mek tuplar kime aidmiş? bir tedhişçi | tarafından katledilen bir İng'ıliı | , Kd TRENLER: İzmirden ber gün kalkan tren Aydın hattı; Alsancakı İzmir-Karakuyu-Ankara: — Pasan Veti, çarşamıba, Cama, pazar günleri asat 21,35 de. İzmir * Nezilli Her gün wet 15,40 da 17,80 Ödemişe bir — tren, 16,80 da Tireye otoruy, Afyon hattı; Basmaneden: İzmir-İstanbul-Ankara Her gün vat 7 de (pazar, cuma, — çarşambanji günleri yataklı vagom-büle balamar| Tümir - Soma: Pazar ve pasar. Yeci gönleri esat 15.28 de İzmir-Bandırma: Pazar, aalı, pes. şembe ve camartesi günleri sabahle- yir sâat 7,20 de muhtolit katar; çarşamba, cuma — günleri Yangın ihbanı: 2222 - şehir tele fonu müracaat mumaram: 2200 - y hirleraran telefon — müracaat nnme Katız 2150 - elektelk - girketir 2094. haragaaı: 2326 - polir 2463 -imdadı #ihbii — 2040 - Basmana — istasyonu: 3638 . Alsancak istasyonus — ZLS4 - Pasaport vapur iskelesi: 2854 Şehir nakil vamtalarının sabatı: leyin ilk ve gece 100 Mazekelt snatleriz Tramvaylar: Her çabah Güzelyalılar — eat beşte bir izamvay hateket edet. Manu sant altıda hareket edea ikim #onra her dört sakikada bir e» vay vardır. Gece voa tremvay Güzelyalıdaa ZA,5 dedir. Kopaktan Göüzelyalırı ilk tram vay sabahleyim 5,26 dadır. İkinci iramvay bic esat sonca, G,de da üa teket ederc. Konaktaa Güzelyalıya gece 101 tramyay sansı birde harekei — eder. Bundaa — evci <i de f uşuayay sazdır. Vapurlan İzmirden Karşıyakaya İlk vapar aaat 5,451e Pasaporttan kalkar, Üsue soa vapacr saat İİLİJ a - Kouka u- hareket eder. Kuşıyakadaa — İzmire ilk vapne sant 6,20 dedir. Buu vapüs v4 goe anat Gâ dedir. Gündüs hor — yanım sastte bir Yapur vardır. Akşam sekisdea »aaca gelerler ssatte birdir. İspanyadaki alacaklarımız Ankara, 9 (Hususi) — İspan: yadaki alacaklarım zın tasf yesi hakkındaki kanun meriyet mev- kiine girmiştir, €N AAA GASETAML DA DTUN DNK KUN L e laşıyorlar. Bulunan bu mektup- ların da, Yahudilerle arası iyi olmıyan peygamber Eremyaya aid olduğu bu sebeple zanno- lunmaktadır, — On gün mü? — İhtiyer kapıcı da on gün- denberi mi çalışıyor? — Hayır. O, sekiz seneden- beri şatonun kapıcısıdır. — Madam, lütfen onu bana çağırır mısını z? — Memnuniyetle mösyöl İki dakika sonra ihtiyar ka- pte: geldi. Kançofa. — Emriniz mösyö! Dedi. — Sizden birşey sormak is- tiyordım. — Buyurunuz, — Arkadaşınız genç kapıce nın adı nedir? — Revan! —N zamandanberi beraber çalışıyorsunuz? — On güadenberi mösyöl —Kendisiaden birşeyler şüp- he ediyor musunuz? — Ne gibi Mösyö? — Sonu ver — , Ç |

Bu sayıdan diğer sayfalar: