5 Ağustos 1939 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 9

5 Ağustos 1939 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— B Ağustos 1939 Cumartesi Çöl Yıldızı Nakleden: xx Nureddin, başından geçen macera- « ları arkadaşlarına —Arkadaşlar, çok geç kaldımız. Saat 3 te nerede İso sal ah namazı ekunacak. Beş eşkiyadan biri — Yo'da gel ken - dedi - bir kervan — önüz kesti: — Her ne ise kapat lâkırdıyı, geç kaldınız. Maamafih işimizi bu gera bitirmeliyiz? izi nereye götüreceksin? — Anlamadınız mı, Salâhadd'nin sayliyesine gideceğiz. Talihiniz var, her şeyi hazır buldunuz, sayfiyenin bekçisini bir hançer darbesi! dürdüm. Ve karşıdaki hendej tım. Köpeklerin hepsini de zehirle. dim. — Kaptan tehlikeyoe girmiyeceği- mize emin misiniz, Salâhaddinin dün topladığı parayı Kahireye günd. mediğini de iyice biliyor musun? — Bu meselenin ehemmiyeti yok! —Yok mu, kaptan ne demek isti- yorsun? —Evet, hakkınız var. Be; henüz tecrübesiz adamlardansınız. Sizi ne için buraya getirdiğimi an- latmak için ekinlerin içinde biraz oturalım. Ve Kahirede herkesin ölü bildiği maruf eşkiya Nüreddin ilk defa ola- rak ekinlerin içine girdi. Kehribar| tesbihi elinde olduğu halde ekinlerin üzerinde çapraz oturarak anlatmıya başladı: — Bildiğiniz bazı hâdiseleri anla- tacağım. Dikkatle dinleyin ve ona göre kararınızı verin.. Beni eşkiyalı- Ba sevkeden sebepleri bilmiyorsu- nuz. Nasıl ki Ömer paşanın, kafamı getirecek olan adama bin altın vere- inden de, malümatınız — yoktur. mız müsademede ölü düşen arkadaş- lardan birisini müfrezenin görebile- ceği bir yerda bıraktık. Ricat etme- den evvel çehresini saçmalarla boz- mağa muvaffak olduk. O zaman si- lâhlarımı onun silâhlariyle değiştir-i dim, Ve firar ettim. Müfreze kuman- danı arkadaşımın başını benim ka- fam sanarak silâhlarımla beraber A. ziz paşaya götürmüş. Öldüzğüm ha- beri günlerce gazetelerde yazıldı. Ve mihayet paşa da parayı tediye etti. Ömer paşaya bu parayı bir daha te- diye ettirmemek için ağzırm bile aç- madım. Tebdili kıyafetle şimdiye ka- dar gezdim. Bu sefer hakiki kelle- mi götürecek olan bir adama paşa bu parayı bir daha vermeğe mocbu: kalacak. Aziz paşa niçin benim a- leyhimde yürüyor, biliyor musunuz? Onu da anlatacağım. Hayatım ka- dar sevdiğim Lâtife namında bir kız vardır. Dünkü kız bugünkü kadın şimdi bu sayfiyenin içindedir. Sevdi. igim bu kızla nişanlandım. Nikâh kı- yıldı. Fakat düğün gecesinde Ömer, paşanın oğlu Süleyndan tarafından müsollâh arkadaşlariyle biz yatsı na- mazım kıldığımız bir anda kayınpo- derimin kulübesine bir baskın yaptı. Ve sevdiğimi kaçırarak Kahireye gö- türdü. Bu mevzu üzerinde bize hiy net eden kızın babasımı öldürdükten sonra Kahirede dilenci olarak gez- dim ve nihayet Ömer paşanın oğlu - nu tenha bir zamanda rastladımı ve öldürdüm. Ondan sonra topladığım arkadaşlarla sahraya kaçtım. — Kiz sizi seviyor mu idi? — Bana öyle söylüyordu.. Nüreddin bu sözünü söylerken bü- tün yolsini ifade eden bir damla yaş, gözlerinden sızarak yanaklarının ü- zerine yuvarlandı. — Nureddin, devam et, dinliyo- Tuz! — Şimdi sevdiğim Bu kız Salâhad- dinle evlenmiştir. Ve burada ikamet etmektedir. — Pek âlâ neticeyi anlıyalım? — Bu akşam — intikamımı alıyo-| Yum, Yarında Kahirenin cellâdı Asım kafama eship olacak. — Her ikisini de mi öldüreceğiz? — Siz neden öldüreceksin!z; sizin anlara karcı bir kin ve garazınız yok. rinden yaşlar Kadar)| yiın pederimin bir Hurma ağacı bidin- ki!... Siz Lâtifeyi sevdiğim sevdiniz mi, tabli sevmedinz!. Hatta onü tanımazsınız bile.. Binaenal zi şahsi bir kin veya garaz eşkiyalı- sevketmiş değildir. Şu halde me- sele ile siz: k. — Pek âlâ niçin davet edildik? — İntikam hırsımı tatmin ederken | © hiçbir alâkanız siz şahit olursunuz.. Biraz sonra her ikisinin kanmı ben yalnız emeceğim, Sonra bir gece tegayyüp ettikten sonra Balad köyünde oturan kör fellâh Mahmuda teslim olaca- gim, Bin lirayı o adamın — almasını istiyorum, Çünkü temiz ve merd bir adamdır ve bu para — ona lâyıkt Çünkü bütün bu müddet içinde n muskârane davranmış, bana her sırrı ifşa etmiştir. Bu yüzden, maruz kal- dığım haksızlığa sebebiyet veren ka- ba; —oo—- Ispanyada n Halksıkıntıda. Vaziyet karışık görünüyor Mihverle birleşmek istiyenlerin faali- kçe artıyor mu? yetleri gün geçti Muhtelif hükümet merkezlerinden elde edilen malümata göre Mareşal Petain, on beş gün kadar evv izar olunabileceğini haber vererek hmm yada bir karışıklık çıkması ( lini tahmin etmişti. Bununla beraber, bu vaziyetin bu kadar çabuk patlak vereceği seml- muyordu. Daha ziyade bu hareketin ya 20 ağustosta Frankonun Romaya yapa- cağı seyahat esnasında — ispanyol - İtalyan askeri anlaşmasının imzalan masına, yahut da pek vahim bir en- ternasyonal buhranın zuhuruna in- tizar edeceği sanılıyordu. Böyle bir bulhran halinde ispanyada kalmış o- lan eümhuriyetçi unsurlar kralcılar | yi ettim. Yenisini alacağımdan caki- ve General Franko ile birleşerek baş- | arında Serrano Suner bulunan Fa- lanjistlere mukavemet edeceklerdi. Çünkü B. Serrano Süner bir harp ha- linde, ispanyanın mihver devletleri safında bu harbe iştirakini istiyecek. tir. Fakat Ciano: ispanyanın iktısadı. yalı ve iç siyaseti üzerine mihverin el koymasını istemiştir. (Gestaponun takviyesi, kültürel anlaşma, nazi ve faşist mekteplerin açılması, Va SAYı- gız- iktiaddi anlaşmalar.) İşte o zaman hepsi kraliyetçi olan generaller kızılorduyu imha için de iKil, fakat krallığı Jade için harp et- miş olduklarını, her halde ispanya- da nazist veya faşist bir diktatörlük tesisi için dövüşmemiş olduklarım söylemiye başladılar. BSevillede general Gucipo de Llano tarafından söylenen nutuk ispanya- daki bütün kraliyetçiler için general Frankonun - ve bilhaasa Serrano Su- nerin - bugünkü ispanyaya cebrettik. leri rejimden nefretlerini izhar et- melerine vesile olmuştur. General Franko kain birader! Ser- rano Sünerin tarafını tutmıya ve ge- neraller aleyhine hükümetin bütün otoritesiyle ve ispanyada yerleşmiş olan Alman - italyan nüfuzunun bü- 'tün kuvvetiyle harekete geçmek mec buriyetinde kalmıştır. En mühim kraliyetçi general Yaş- nedir. Bu kraliyetci — generallerden bazılarının B. Serruno Sunerin ge- taposunun elinden kurtulmıyacakları ahÂA anlatırken, gözle- dökülüyordu de sakladiğı serveti de ona bağışla: dim. Fakat bütün hurtma ağaçlarının azdığı halde hiçbir şey bu. Anlaşıları o alçak, Ahme ıııl.q (lıı ;ulım söylemiş. Sa: anmiya- ü Selâheddin paraları bu- gün sabahleyin bankaya göndermiş- Jaamafih benim sayfiyeden çık- görüvce derhal kulenin içine girersiniz ve orada iki ceged ile bir. kaç fincan ve eve aid eşyalar bulur ve alırsınız. Ha ; unuttum!.. Evde her halde gümüş ve altın takımlar da bulunacak!.. Lât'fenin de altın ve elmas gibi şeyleri olması muhteme!- dir. Onlar da size helâl olaun.. Bin liraya gelince tekrar size tenbih edi-. yorum. O paraları Mahmud alacak. — Devam edecek —| — 1646 yılında Polonya kralı dör- düncü Ladislasla izdivyaç eden Mer- eler oluyor? 5- DAT AR Z © sıralarda pek küçük olan Mari Kasimir, Varşova saray hayatı için- de bir çiçek gibi açılmakta ve hüsnü- Aniyle herkesi kendi etrafında topla- maktaydı. Kraliçe Luiz, bu küçük kızın ze- kâsındaki câlâgiyi ve henüz on altı yaşını bitirmemiş olmasına rağmen onun sosyetelerde gösterdiği fevka-i lâde muvaffakıyeti nazarı itibara alarak Mariyi husust nedimeliğine almak mecburiyetinde kaldı. sanılmaktadır. Fakat bu maceranın nasıl biteceğini tahmin etmek henüz azdır ü ispanyol halkı yiyecek kıtlığından fena halde sıkın- tıdadır. İspanyol halkı arasında mihvera ve onun memleketteki mümessille- rine karşı (ki şimdilik bunlar gene- ral Franko ile B. Serrano Sunerdir) bir birlşeme tesis etmekle muhakkaktır. Polonya, dört bir ta- raftan düşmanlarla çevrilmiş ve on- lar krallığı paylaşmak — maksadiyle| aralarında ittifaklar vücude getirmiş- lerdi. Ancak orduda cesaretiyle tema- yüz eden bir general başına geçtiği Polonya fırkalariyle düşmanların üzerine derhal saldırdı. Bu hücumlar muvaffakıyetli neticeler vererek müstevlileri vatan hududlarından harice attı. Jan Sobieski adını taşıyan Po- lonyalı generale, gördüğü büyük hiz- metlerden dolayı vatandaşları (ha-| lâskâr) adını verdiler, Güzel ve cesur bir genç olan So- bieski, harp dönüşünde — şaşalı bir| alayla Varşovaya girdi. Düşmandan, ıstırap çeken halk kitleleri, milli kah- ramanlarını çılgın bir sevinçle karsı-| ladılar. Hidro Elektrik tesisatı Muğla belediye reisliğinden: 1 — Kapalı zarf üsüliyle eksiltmeye konulan iş Tettir. A — Kanal, santral binası, transfor binaları. B — 300 KVA türboalternatör, cebri isale borusu on yedi bu- çuk kilometrelik yüksek voltluk havai hat ve transformatör tesisatı şehir şebekesi hariçtir. 2 — İşin muhammen bedeli tesisatı 47619,27 lira İnşaat 17344,58 İjradır. 3 — İstekliler tesisata nit evrakı iki lira otuz sekiz kurüş mukabi. olduğu Genevieve Tabonis OEVRE Zayi 931 senesinde izmir erkek lisosin- den almış olduğum tastiknamemi Za- sinin hükmü olmadığı ilân olunur. Kemalpaşadan Mustafa oğlu Beki rDemirayak iki parçadan jba- linde belediyeden alabilirler. İnşaat işi bedelsiz verilir. 4 — Eksiltme: İnşaat kısmının 15 Ağustos 939 Salı Tesisat kısmının 29 Ağustas 939 Salı günü saat 16 da belediye dairesinde belediye encümenince yapılacaktır. Eksiltmeye girebilmek için işteklilern: A — 2490 sayılı kanunun 16 ve 17 nci maddelerine göre inşa- at için 1300,84 lira tesisat için 3571,46 Hralık muvakkat te- minat. B — Kamunen tayin ettiği vesikalarla inşaat için mühendis veya fen memuru göstermesi lâziımdır. Tesisat içinde 50000 liralık elektrik işi yaptığına dair nafia vekâletinden mütcah- hitlik vesikası göstermesi lâzımdır. Teklif mektupları ihale günü saat 16 e kadar makbuz müka- bilinde belediyet reisliğine verilecektir. Posta ile gönderilecek mektupların teahhürle gelmesi nazarı itibara alınmıyacaktır. 22 29 6 12 2611 İzmir telefon müdürlüğünden Askerliğini bitirmiş fise veya orta mektep mezunlarından memur alınacaktır. Taliplerin müdürlüğe müracaatları. 4 5 6 2790 aİrikulâde güzel Kral ve kraliçe, vatan halâskârı | Jan Sobieski şerefine çok mutantan | ziyafetler ve resmi kabuller tertip ettiler, Sobieski, pırlantalarla süsi milli elbisesi içinde, bütün güzelleri kendine meftun ediyor ve en nefis prensesler onun etrafında kelebek gibi dönüyorlardı. mete uğratan ve tek başına memle- |keti ihya eden Sobisski, balodan bar loya koşarken hiç bir güzel kadına iltifat edemiyordu. Buna sebeb neydi? Genç general, hayatı müddetin- ce hiç sevememişti. Binaenaleyh, aşka birdenbire ka- vuşmak, ve istenilen kadını derhal sevmek müşkül bir mes'eleydi. Lâkin kral ve kraliçenin verdiği son balolardan birinde, Sobieski ha i mai gözle karşı- laştı. Bu gözler, hiç de 6 zamana kadar gördüğü Polonya güzellerinin gö lerine benzemiyordu. Genç general, kendisine yaklas makta olan güzel kıza dikkatle bak- tı. Herkes bu bakışları tecessüsle ta- kip ediyordu. Sobieski, yanında duran zabitler- den birisine yavaşca sordu: — Bu kız kimdir> — Hangisi generalim? — Şu yzun boylu, sarı saçlı, sol taraftaki kanapeye doğru ilerliyen güzel! Zabit Mari Kasimir'e baktı ve o da generali gibi yavaşca şu kelimele- ri fısıldadı: — Mari Kasimir? — Prenses mi? — Hayır general! Mari Kasimir kraliçe Luizin hususi nedimesidir. Sobieski, kendi kendine mınl- landı: — Hususi nedime! Hususi nedi- mel Kraliçe Luiz, Sobieskinin Mari İKasimirle evlenmek niyetinde bulun- duğunu haber aldığı vakit ona derhal şu haberi gönderdi Mari Kasimir, Zamoski prensi Jakob Radzvil ile evlenecektir. Ben, nedimemi ona vadettim. generalle izdivaç teklifi her suretle reddedile-İl: cektir. Sobieski, kraliçenin bu fikrini öğrenir öğrenmez azim bir yese ka-| pıldı; hiç de tereddüd etmeden Mari Kasimirle bizzat görüştü. Güzel Mari, ihtiyar bir prens olan Jakob Radzvile elbette jan So- bieskiyi tercih edecekti. Ancak kra- İlçenin 1srarı buna mani oldu ve o, bilmecburiye ihtiyar prensle izdivaç etti. Jan Sobieski nrdu hayatına dö- nünce tekrar zaferden zafere koşmı- ya başladı. Varşovada, herkes ondan bahsediyor; onun ismi bütün ağız: larda dolaşıyordu. Rivayet edildiğine göre, Mari Kasimir bu tarihten sonra general den gizli gizli mektuplar almıya baş- Bıı mektuplarda şöyle hitaplar| vardı: ( Mariet, sevgilim! Canım!) Tam yedi yıl, Marietle Jan So- bieski arasında en içli bir, leyla ve mecnun aşkı devam etti. Sobiceki, Marilet j Mariet de Sobieski için yanıp tutusuyorlardı. Marietin yani Man Ka- neralle Marieti birleştirdi. Meıaıı- min gizli tutulmasına sebeb, henüz. ölmüş bulunan prensin tutulmakta olan matemiyi dördüncü Lüi, general So— bieskiyi Parise davet a. Danzig tarihinden bir yaprak Sobieski, sevgilisi ve kar Mustafa paşanın özengi Danzigliler şöyie bağrışıyorlard:: Almanlar memleketi den gıdecekler Kralın kılıcı bizi koruyacaktır Düşmanları kahkahari bir hezi-| mareşallık rütbesini alan Sobieş sevgilisiyle birlikte on dördüncül tarafından tantanalı bir surette Vi sayda kabul edildi Bundan sonra Kraliçenin a areşal Sobieakinin yı ür gibi oldu. Çünkü saltanatı terkederek Dict mecl krallığa Mişel Vievonakiyi ( etmesi yeni kralın derhal Sob aleyhine harekete geçmesini mu oldu. Kral Mişel Vievonaki, Sobisskiyi çok kıskarıyor ve on memleket hesabıma yaptığı d lıklara mukabil kendisini öldi istiyordu. j Karısının da ısrarı üzerine So eski ikinci defa olmak üzere manlariyle kanlı çarpışmalara başla di ve V1 teşrinisani 1673 de dığı Choczim — muharebesinde bine yakın düşman telef ettikten so ra şanlı bir alayla tekrar Varşo' g Kral Mişel o sırada ölmüş; 3 halk, çılgın bir surette alkışladığı İN kahramanlarını (kral) olarak ili etmişti. Kral ve kraliçe Krakoviden ra, Danzig serbest şehrine de h metle girdiler. Danzigliler caddı deşu cümlelerle avaz avaz bağırıyo lardı: j — Almanların askerlei ari memleketimizde kalmıyacaktır. Krar lın kıhcı bizi onlara karşı müdafı edecektir. Jan Sobieski altı ay zigde kaldı; halk arasını ları halle ve şehre daimi bir sulh sükün vermiye çalıştı. Kara Mustafa paşa Osmanlıların Viyana üzerine hü« cumu jan Sobieskiyi harekete getii di. Avusturyalılarla ittifak eden lonya kralı, muntazam bir orduyla ve Osmanlı askerleri üzerine dı. Rivayet edildiğine göre bu harp de Kara Mustafa paşanın altın özen gisi kaybolmuş ve bunu ele geçir Sobieski, bir hatıra olmak üzere a tın özengiyi sevgilisi Mari takdim etmişti. Jan Sobieski 1696 tarihinde, yetır iki yaşında olduğu halde Varşov ölmüştür. Son günlerine kadar kal sı Marieti, ilk gençlik çağının verdiği coşkun bir aşkla çıldırasıya seven bu aşkı hiç sön .: kralı Sobieski düny mar yummaz zavallı kraliçenin mec- in emriyle memleketten dı; a sürgün edilmesi kararlaştırılmıştır. Marietin kendi. asimire i|sinden korkuyordu. Kraliçe Mariet de, 1716 tarihii de yetmiş beş yaşında olduğu ıı.lAı ölmüştür . Onların sarsılmaz #ikları, düny sevgi tarihinin unutulmaz bir sahi: fesinde asırlardanbheri vasamaktadır. J. de La Chartre

Bu sayıdan diğer sayfalar: