22 Ağustos 1939 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

22 Ağustos 1939 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ASAHİFE 6) (ANADOLU) Tarihte İta'yan Entrikaları Ve Türkler ğ İ nmenesssasedenanaranA verareN aK RÜraLAke DA eke kev ee sesasek aa beNANAYAA A benkreA YaReANESEsUEn TİLLA ROMA KAPILARINDA KK Uzak şarkta hazırlık Tef. No. 1 Yazan: Rıza Çavdarlı - aai Atillanın ordusu, Romaya bir hile- Singapurdaki üssü bahri kârlığın hıncırnı almağa geliyordu sibetle Te kviye ö liyor Depolar harp malzemeleri, kömür, petrol ve yiyecek stokları ile doludur Muzaffer orduların kumandanı Roma önlerinde şöyle ba- | ğırmıştı. Gögün buyruğunu şimdi yerine getirdim defaki kardeşlerinin âkibetine uğra-| Avrupanın içine sokmuşlardi. Attilâ muzaffer ordularile Roma- 'nin kapılarına dayandığı zaman, eli.| mışlardı. l Türkler nihayet Romalıların hiya- ni semaya kaldırmış: İpekler alınmış, kendileri de odun netini, Hünlerin büyüklerine bildir- — Göğün buyruğunu şimdi yerine|diye yakılmıştı diler, Hün ordusu hem Türk tacii getirdim. Buyruğu ile buraya gönde-| Bütün bu tehlikelere rağmen son de- tevsi etmek, ve hem de hilekâr m ren sema bizi utandırmıyacaktır. — İrece ilerliyen Türk sanayii de mah- |terilerini tedip ile onları namuslu- reçlere muühtaçtı. Her ne bahasına (luğa alıştırmak için yola çıktı İngiltere bir umumi harbe sürük-, Wöx B lendiği takdirde uzak şarktaki müs- temlekelerini ve menfaatlerini dereceye kadar — müdafaa cek? ne edebile- Demişti. Attilâ bu sözü, gelişi güzel, «söz söyledi> dedirtmek için ortaya alma- mıştır. Bunun bir sobeb; vardır ki, saiki doğrudan doğruya kin ve inti- kamdır. Attilânin ordusunu, vatan arayan bir göbeçe gibi tavsif etmek hiç te doğru olamaz, Buna Edmon dö Mo- len (1) de pek iy; dikkat oetmiş, tam teşkilâtı bu şahane orduaun, serseri bir göçebe alayı olamıyaca- ginı kaydetmiştir. Bir defa Attilâ, cennet gibi toprak- lardan kalkarak buralara gelmiştir. Baykal gölü ve civarının İsviçreden daha mükemmel olmadığını kim id- dia edebilir? Bu altın yurt varken ikinci bir yurt aramağa — ne lüzum vardı? O halde Attilânin Roma kapı- larına dayanması sebepsiz değildi. Ve bu ordu oraya bir hınç almak için gelmişti. Attilânın göğe hamdüsena etmesi bunun e nbariz bir delilidi 'Türklerle — Romalılar arasındaki münasebet çok eskidir. Ve bu geçen zaman arasında Türk her zaman me- deni, cesur, civanmerd doğru görün- müş, Roma da aksine olarak vahşet- ten, hiyanetten hileden başka birşey göstermemiştir. Bu ırk, daha vahşi bir sürü halin- de, Ege sahillerine indiği zaman, İlk işi, Egede kurulan muhteşam 'Türk medeniyetini yok etmek olmuştur.(2) Orta Asya Türkleri ile Romalılar arasındaki ilk münasebet milâttan evvel Sezar ile Antuvan zamanında başlar. Bu zamanlarda Romada tefessüh etmiş bir ahlâk, halktan saraya, ga. raydan halka durmadan gidip geli- yor, kendine lâyık bir imparatar, im. paratora lâyık bir halk yaratıyordu. Sefahat son dereceyi bulmuştu. Sa- rayı süse kadınları ve erkekleri gi- yinmeğe muhtaçtı. İşte onların bu süs ihiyacını, sanayi — noktasından çok yüksek bir mertebeye — vâsıl olmuş olan orta Asya temin ediyordu. Türk ipekleri bu tefessüh etmiş saltanatın dejenere insanlarını süslemek için ha raretle aranıyordu. Antuvan, Türklerden ipek alabil. mek için, Türklerle bir ittifak akdet- mişti. (8) Cesur, namuslu Türkler, karşıla- rındakini de kendileri gibi zannettik- leri için sözlerine inanmışlar. Kara- denize indirdkkleri mallarını, Türk gemilerine yükliyerek, Romaya gön- dermişlerdi. Fakat ne giden gemiler, ne de İpeklerin paraları gelmyordu. Talyanlar, el çabukluğu — marifet hüneriyle gemileri ve ipekleri deve yapmışlar, yutuvermişlerdi. Bahsedilen bu ilk muahede bu şe-| kilde kendi — kendine feshedilmiş, Türkler karşılarındaki müşerilerine ne dalavereci olduklarını anlıyarak bir daha mal vermemişlerdi. Ellerindeki ipekleri, Çine, Hindis-| tana bilhassa İrana satıyorlardı. Ro- ma, ipek ile süslenebilmek — için bu 'Türk sanayi mahsulünü İrandan &l- mak Mecburiyetinde kalmıştı. Dördüncü asrın başlangıcında ise, Roma orta Asya Türklerini bir daha kandırmağa muvaffak olmuşu. Kaf- kas limanlarından yükletilen on iki Büyük gemi ipekle dolu olduğu hal- de Romaya gönderildi, “Fakat calışmış kudurmuştan beter dir» fehvasınca, bu gemiler de, ilk 9 (D Les router. (2) Grumet: Les pi Hon İL (3) Les relation commerciales des Romaine avac L'Asie occidentale, remleres cilisa. olursa olsun, ülkede bir yığın halin- de toplanan malları ihraç etmek lâ- zımdı, Bunun için de ya namuslu müş teriler bulmak, yahut ta hilekâr müş- teriler; yola getirmek icap ediyordu. Hile ile alınan ipeklerin derdiyle yanan ihtiyarlar meclisi, hemen her şehirde toplanmış, Romanın bu uşı- rı sahtekârlığına bir nihayet vermek istemişlerd. Yakında olsalar, kahra- man Türk onu bir yumruğiyle ezer, tedip ederdi. Nitekim buna tevos- sül eden Çin, birçok acı derslerle ak- lmı başına topliyabilmiş, ipek inhis& rını Türklere vermek mecburiyetinde kalmıştı. Halbuki, Roma, Türk diyarı için dünyanın öbür ucunda bir yer de- mekti. Maahaza Türkler, hudularını bu zamanlarda bile hemen hemen Müthiş bir cinayet Alkolik bir baba; kızını, karısını İşte Attilâ bu gaye ile hareket et- mişti, Yanlarında kadınların bulun- duğunu görenler, onu vatan arayan göçebeler zannetmişlerdi. Halbuki Türkler, harbe daima ka- dınlar; beraberlerinde olduğu halde giderlerdi. Onların kadınları da mu- haripti. Kocasının yanında kadın da Oku atar, önün yanında o da kılıç sallardı. Attilâ; Türkü hileleri ile aldatan sahtekârlara karşı açtığı bu seferi (mukaddes bir sefer) olmak üzere telâkki etmişt Asırlardanber Türk liearetinin hırsızı, hilekâr bir halktan intikam almak, (semayı) memnun etmek ola- caktı. Ordu, işte bu mukaddes vazifeyi fa için yola çıktı. Sonu var İ vurdu ve evini de yaktı Fransada müthiş bir cinayet ol,- muş, alkolik bir koca, karısını ve ye- tişmiş kızını öldürmüştür. Eski bir marangoz olan Lui Olri iki senedenberi işsiz olarak küçücük villâasında yaşamakta ve her dakika içmektedir. Lui Olri kızına fevkalâ- de düşkün ve harekâtından memnun olmalı ki, villâsına da Suzan Villâsı ismini koymuştur. Fakat Suzan vil- lâsı geçen akşamki cinayetle bir ce- hennem haline gelmiştir. Esasen bir kaç zamandanberi al- kolik Lui Olri bazı sebeplerle ve ya- hud da sırf içkinin tesiri ile ailesine kızmış olacak ki, her önüne gelene: — Bu villâ ne Suzana, ne de an- nesinekalmıyacak. Evi yakacağım, her ikisini de vuracağım, sonra da kendi işimi tamamlıyacağım. Demeğe başlamıştır. Alkoliklerde umumiyetle raslanan bu şekil ifade-! ler Lui Olrinin ağzında acaba haki- kat mi ifade ediyordu? Filhakika alkolik kocanın böyle üşünmesini doğru gösterecek se - bepler de yok değildi. Lui Olri mut- tasıl içiyor ve içtikçe de şuurunu kaybederek türlü zorluklar yapıyor ve içki masrafını temin için karısı ve kızından para istiyordu. Lui Olrinin kızı yirmi yedi yaşın- da ve fevkalâde güzel, esmer bir kız- dır. Bir kauçuk fabrikasında çalış- maktadır. Babasının istediği bu para- yı her zamanki gibi içkiye sarfedece- ğini bildiği için teklifleri daima red- detmektedir. Karısı ise, evde işleriy- le meşgul olmaktadır. Bu çiftin geçimsizlikleri bütün mahallede meşhur olmuş idi. Kom- şuları geçimsizlikleri hakkında şun- ları anlatmaktadırlar: — Bunlar senelerdenberi böyle geçinemezler.. Genç kıza hiç bir ku- sur atfedilemez.. Zavallı müteaddid kereler nişanlandı. Fakat Olri ailesi- nin cehennemt bir hayat temin etti- ğini gören gençlerin hepsi birer birer ondan u: l Lui Olrinin karısı da müdhiş içer ve bundan sonra kavgalar dövüşme- ler, feryatlar bahçelere kadar taşar. |kolik babanın kızını ve karısını ö itham ederdi., Lui Olri karışı gibi kızinada.çok| öj fena muüamele etmekte idi.. Fakat| - genç kız facia gününün gnttikçe yak laşmakta olduğunu hiasetmiş gibi annesini müdafaa için villadan ay-| * rılmıyordu. Fakat genç kız geçenlerde bir plâ- ja giderek bir kaç gün istirahat et- meğe karar vermiş ve villadan ayrı- lacağı sıralarda facia nihayet patlak vermiştir. Suzanın villadan ayrılmağa hazır- lanırken, o civardan geçenler derhal polise telefon ederek Suzan villası- nın ateşler içinde olduğunu bildirmiş tir. Derhal çağrılan itfaiye gurupları | ve işe vaziyet eden polis, eve girme- ğe muvaffak oldukları zaman ilk kattaki bir oda harabesinde Suzan| ile annesinin yanmış ve feci bir şekil almış olan delik deşik cesetleriyle | karşılaşmışlardır. Birinci katta yatak odasında Lui Olri yarı yanmış bir şekilde yatağı- nın üzerine uzanmış olarak bulun- müuştur. Yapılan tahkikat ve tetkikat, al- dürdükten sonra evi ateşlemiş oldu- ğunu meydana koymuştur. Esasen Lui Olrinin karyolasının ayak ucunda bulunan büyük bir ta- banca da bunu teyid etmektedir. Her üç ceset de otopsi yapılmak üzere morga kaldırılmış, itfaiyenin gayretiyle villa tamamen yandıktan sonra yangının genişlemesine mahal verilmeden ateşin önüne geçilmiştir. — Doktor İşte son aylar zarfında bir çok ke- reler mevzuubahsolan bir mesle de budur. Buna en iyi cevap, hâdisele- ri teşrih etmektir. İngiltere imparatorluğunun mü - dafaa tertibatı hakkında ihtisas sa- hibi olan meşhür muharrirlerinden Mr. Donald Kov bu suulc müsbet ve- sikalarla ispat eden b'r -makalesi de Şşöyle cevap vermektedir: Şimdiye kadar ingiltere-uzak şark ve Pasfikteki müdafâa tertibatını | ihmal etmiş bulunuyordu. Singapur üssünü inşa etti, fakat askeri kuvvet- li yerleştirmed', bir harp halinde he- yeti ümümiye hakkında icap edecek olan Stratejik plân gını ev - velden hazırlamadı, » Umumi harp zamanında ingiltere japonya ile ittifakı sayesinde uzak şarktaki menfatlerini müdafaa et - mek mecburiyetinde kalmıyordu. Bugün artık bu anlaşma meveud değildir. Fakat imparatorluğu müdafaa ko- misyonu uzak şarktaki bir harp teh- Bir İngiliz Dritnavtudun topları.. '—'ğk gekilde teşkil olunmuştur. Tari- fazalarına ve Hindistandan celbolu” hinde, bugün her zamankinden da-|nacak kuvvetler vasıtasiyle Singâ * ha kuyvetli olan ingiltere imparator- | purun takviyesini ve ingiltere ve frlft lağü donanması yeniden iki cephede | sanın Siama müştereken garanti vef” düşmana kârşı koyabilecektir. melerine de karar verilmiştir. Singi” Bu şeklide zırhlılar ile takviye e-|pur konferansında ittihaz edilmiş ©* dilmiş olan Singapur, bütün Pasifiğe|lan kararların ehemmiyetlerini tak” hükmedebilecektir. Şunu da unutma |dir etmemek mümkün değildir. vaslıdır bt İng'İlore çark sularına de- Olugapuruz Düruman -bır DUNAtİ” Zılmış olan yetmiş parçadan müte-İrimden öğrendiğime göre, bu Üsdü şekkil bir şark donanmasına da sa-|külliyetli miktarda harp ıııılıelJ hiptir. stoku yığılmış bulunmaktadır. K& Bu donanma, 20.5 luk toplarla mü|mür ve petrol stokları artırrılm cehhez altı kruvazör, 15,5 luk top-|Üsde ayni zamanda tayyare Ihtiş larla mücehhez sekiz kruvazör, on|lları da bulunmaktadır. ) altı torpito muhribi, on beş denizaltı| İngiltere kuvvetleri başkumand - |gemisi ve dizer küçük gemilerden|ni suzak şarktaki ingiliz - Fra müteşekkildir. Bunların hemen hep-|stratejisinin her türlü tehlikeye ki si de son model harp gemileridir. şı koyacak vaziyette olduğuna>- Fakat ingiltere imparatorlğu sev-|mamen emin bulunmaktadır. külceyşini idare edenler yalnızca Bir İngiliz harp gemisi Avusturalya ve Yeni eZlin.d.ğ mütehassıslar bu itimadı paylı tadırlar, Avusturalyahı bahriye ÇA tehassıslarından Mister Hektor B harp gem'lerine itimat ederek bağ- lanmıyorlar.. Pasifikte dost mütte- fikler ile işbirliği yapmağa teşebbüs etmiş buulnuyorlar. Hiç biT| Bu münasebetle yakın zamanda mnoksanı bulunmıyan bu eedhıv:ler in-İiki mühim konferans — yapılmıştır. gilterenin askeri faaliyetini inkişaf |Bunlardan biri yeni elândda yapıl- ettrimekte ağır olduğunu her ne ka-| miş ve bir harp halinde Avusturalya dar gösteriyorsa da ayni zamanda| Yt yeni Zelândanın kuvvetlerini müş mühtemel bir düşman kendisini tah- ""11“ _"_-"&: sarfetmelerine karar - verilmiş: Yakı İ pasifik- SÜĞetliği takdirde:de-m üSN ve | 'Emelatir. Takinda yacmeli pasilik > ç BULa teki stratejinin İdaresini temin mak- kilde seri ve müeasir olduğunu da is- N p sadiyle bir müdafaa komisyonu teş- bat ediyor. Singapur, dü en büyük kil olunacaktır. n , dünyanın en büyük — ve| — tçinci konfi Si b sülkeakie bazırt Çlata he aerül ea Ta aA İA AAA tur, idir. Fakat faaliyetini daha müessir| Uzah şarktaki Fransız kuvvetleri bir şekle sokabilmesi için harp gemi-|mümessilleri ve ingiliz erkâniharbi- lerine ihtiyacı vardır. yesi bu konferansta hazır bulunmuş-| düd etmişlerdir. gl Filhakika şimdiye kadar Avrupalyardır. Malüm olduğu üzere bir harp| Bütün müstemlekelerde ı’*ı— sularında tamam bir hâkimiyet tesis|halinde Fransa ve ingiltere malzemel| kıtaları teşkil — olunmuştur. ü yit etmeden ingiltere Singapura büyük| ve efratlarını müştereken hareket et-| Kong müdafaası için üç yüZ '::'.,v harp gemilerini göndermekte tered-İtirecek ve biribirlerine mütekabilen giliz lirası sarfetmektedir. MÜnl || düt ediyordu: Donanma iki cepheyi| yardım edeceklerdir. Singzapur bah-| sıslar bir harp hâlinde bu '“,“::n' de mükemmelen tutabilecek bir va-İr$ üssü Fransız kuvvetlerine açık bu-|kenin her türlü taarruza :.," &| ziyette değildi. Fakat son zamanlar|lunacak, ingiliz gemlieri Hindi Çini-| mukavemet edebileceğini sinde ingiltere donanmasmın kuvve-| - Bundan maada Çn denizindeki| İşte İngilterenin uzak ş&rkti vater itimadını- şu cümlelerle 1 etmşitir: M «Bundan bir iki sene evvel AYT turalyayı tehdid eden tehlikeler tık mevcud değildir.» Ayni zamanda bir çok ingiliz " temlekeleri ve protektoralar Bl.’ faa kuvvetlerini arttırmışlardır. Malezya hükümeti x'nzilteı-ıY'w dafaa Ihtiyaçları için bir milyof yüz bin ingiliz lrası vermştir. Yerli şefler kendilerne yapt! ta olan muameleye karşı kı pi önlemek için icap eden ted- yakın zamanda aldı. Hiç bir y naslık göstererek ingiltereye me ve mali cihetten yardımdâ Cahit Tuner Sinir hastalıkları mutehassısı Her gün saat 8 den sonra Şamlı sokak No. 19 da hasta kabulüne başlamıştır. Tel: 3559 | Bir gün kadın rakı |i;e;ıı:ı kocasının kafası uş ve gözleri yanan v D rr B koca bir müddet hastahanede yatma-|EhOylü eşyası ğa mecbur kalmış idi.. Karısı kocası-| ni daima fazla para sarfetmek, rakı Sümerbank yerli mallar Pa>--- |da gayetle seri bir silâhlanma saye-İdeki üslerden istifade edeceklerdir.| mektedirler. Je ti fevkalâde tezayüt emı nakliyat gemilerinin ingilz - Fran-|ziyeti hulâsa olarak bu wk"d Bu sene de haftada dört gemi öl-İsız kuvvetleryle müştereken muha-| olunabilir. Arylkyerli £ b nn ea ea M-Ü:»GELLbo-T Ali Rıza Evcim söylendiğine göre bir müstacel mü- dahale karşısında kalındığı zaman Her türlü cilt güzel, sağlam olarak ve san'at icaplar göre yavılır. muazzam deniz kuvvetleri kolayca uzak şarka gönderilebilecek. Bonkalara mahsus Şiritli ve Vidalı Defter ve T Ancak Mücellit ALİ RİZA müessesesinde Y'P'wkudı tarlarını evvelden bilmek mümkün değildir. Ancak şunu kaydedebilirim | ki, resmi mahafilde söylendiğine gö- re, bu gemiler uzak şarktaki ingiliz | menfantlerini müdafaa edebilecek ve icabı halinde taarruza geçebile- cek miktarda olacaklardır. Gemilerin isimlerini, ne de mik - Bu ihtiyat dönanma, Atlantik ve içmek ve bir demetresi bulunmu akla | Onda ucuz fiatle ntıhnıktadır.__ Akdenizdeki muvazeneyi bozmiya- Sipariş üzerine lükx Albümler yıoıh_m",_ Mücssesenin siarı sağlamlık, güzellik - ve Süğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: