1 Eylül 1939 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8

1 Eylül 1939 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TARİHRİ ROMAN KANL I ÇÖL - - önüne did ve kar Kafa- Sinı işga. t VE ş ele Mmâaneviyat ne te başladığı dakikalarda Üle akdetmiş olduğu ittifa Tenamesini kuyor, bu surotle ta: Tin eline alıyo miş olduğu bu mu tamamiyle kendi c olarak hazırlanm mede yardım zikredilm g Mükavelena- mükerrer he inanan Zemnan ihtiyar kâtibin mükavoleyi ona da okutturuy Kâtibine ( aha okü bakalım.) Emrini veriyordu Zayvallı ihtiyar emre mükaveleyi tekrar eline a! deta Fahreddinin gözünün | dar getiriyordu. Parmağ ları kelime kelime göstererek mahud maddeyi okumağa ba; — Osmanh devleti aleyhinde is- yân edip harbe tutuştuğunuz ıkı.hr- de büyük Duka hti K ü din teşkilâtını pa matla takviye etmoğe, ve denanmasının Cebellübnan rine gelmesine donanmasi nâat eylemeği taahhtld eder. Bu madde okunurken F: sanki o anda midesine Cebel nın eski şaraplarını indirmiş gibi sar hoş oluyordu ve maneviyatı yükse yordu. Büyük oğlu Ali yanında durüyor ve babasını faaliyete teşvik edi, da. Oğlunun istilâ ve fütuhat hırsı, habanın şöhret hırsından çok dal fazla idi. AT Göve Osm. sahille- müma- irnat maanı gâayet tehlikeli olan bir harbe giriş- mek arzusunu beslediğ'ni, macera- larla dolu bir hayat geçirmek Istedi. Kini bakışlariyle ihsas ediyordu Fahreddin, oğlunun bu sergüzeşteu- yane hırsını gözden kaçırmıy desii ve babasının feci ükıbetle ni maruz kaldıkları rezaleti, m kete götürdükleri feli rek tereddüd ediyordu. — Fakat oğlunun neşesi, onü ya yavaş sürüklemeğe ve ihtiyar Na: benin nasihat!: bi tesir mamağa baş anr Bt çi &P| k | gel yıldırım — süratiyle Aler ediğinden Fahreddin, sükünetle düş k ka-| rar vörmek fırsatını elde edemiyor-| du | Fahteddin harpten kurtulmak i- çin yegüne çarenin tam ita: lifeye arz ubudi: yör değ'ldi. Fakat buünu da izzeti nöfsine ve gürürüna bir türlü yediremiyordu. Binnetice harp, Fahreddin için bir emri vaki halini aleış oluyorda. Fahreddin istanbuldan yeni hav disler almakta gecikmemişti. Kuy cu Mürad paşanın hasır altı raporlardan sonra - Hafız — paşanın krar bildirerek, isyanın Naklede geçmek için şiddetle tedabir en ikinci raporu Babı- ki raporlar d hükümet, derhal , ve harekete geçmiş- Karadan ve denizden esen rüz- gürlar Fahreddinin burnuna mü nı.ul iyen kokusunu getiriy lardı. Saraym bahçesindeki ağaçla- dallarını biribir.ne çarpmasından ilid gürültü, Fahreddi: kü- lağında bir yaylım ateşin uzaktan n gürültüsünü andırıyordu, Fahreddinin postacısı, bir sabah dili ağzından bir karış fırlamış oldu- ku halde saraya girdi ve merasime lüzum görmeden doğrudan doğruya Fahreddinin huzuruna çıkt ileyh Istanbuldan geliyor ve kara bir haber getir yordu.. Babâli Fahreddini vurmağa v: imha etmeğe karar vermişt, Harp nerede ide patlak verecekti. Osmanlı Jonanması istanbuldan hareket et i bile, Şam ordularına yeline rede ise padişahın fermanmı ala- lar ve bittabi harekete geçecek- erdi. Hafız paşa, biribirini takip eden raporlar üzerine Faherddine karşı hareket edecek olan ordunun başku- mandanlığını derühte etmiş ve sar - t hareket formanmı eline geçir- klini şerefli bir galibi etmek istediğinden, en fazla iti- serdarlık mevkini vermiş, ve harokâtı nekeri- yede ona tam salâhiyet vermişti. A, ni zamanda Trabzondaki — Anado kuvvetleri de Şama doğru hareket emrini almıştı. Bu kuvvetler r ve Malatya tarafındaki kuvvet- arayım v Şi Teit larında celbetmişti Hafız paşa, ordusunun bütün ih- iyacatımı harikulâde bir süratle ta- amlıyordu. Nerede ise hücum işa- tini verecekti. Hafız paşa, müdeb- r asker olarak düşmanın zayıf kuvvetli noktalarını evvelce der- iş ederek harp plânımı hazırladı. zaferi peşin bir garantiye bağla- mağa çalıştı. - Devam edecek — Dr. Nuri Şemsi Güneren Emrazı intaniye hastanesi |â. buratuvar şefi Hastalarını Tilkilik Menzil So-| kak 15 No. da kabul eder, TEL: 4057 Doktor B. Behçet Uz ÇOCUK Hastalıkları mütehassısı Hastalarını 11,80 dan bire kadar Beyler sokağında Ahenk matbaası da kabul eder, MÜLELLİT Ali Rıza Evcim İZMİR: Yeni Kavaflar çarşısı No, 31 Her türlü cilt göre Bönkalara malsus” Şiritli ve Ancak Mücellit ALİ RIZA güzel, sağlam olarak ve san'at icaplarına yapılır. Vidahı Defter ve Dosyaları müessesesinde yapılmaktadır. Sipariş üzerine lüks Albümler yapılır. Müessesenin siarı sağlamlık, güzellik | ve EHMİ sürattır. — BENCAN Makine Tamirhanesi İşi gününde tes'im etmeği prensip edinen ve bu- nunla iftihar eden Kestane pazarı demirciler 67 - 69 bir müessesedir Telefon; 8998.... Muma-| (ANADOLU) Dıplomat ve dik tatörlerle mü- lâkat — Londra Başvekâlet dairesini is- yorum. Dedim. Londra santral memuru, — Olamaz - dedi - meşgul.. — Nere ile konuşuyor? — Parisle.. — Haber ver, ben Alman şansöl- yesi Hitlerim. Derhal kendisi ile ko- nuşacağım. Telefoncuyu aldattım ve Çember- sanarak peşin pe — Her Adolf Hitler - dedi - sana berveçh'peşin söyliyeyim. Yeni bir Münih konferansı — istiyorsan bana bakma.. Maamafih dostlarım isrlar zösterirlerse, bu defa şemsiye ile de- İüil, İngiliz tabancası ile geleceği'm.. Nasıl, razı mısın? | tanıttım.. — Canım - dedi . şimdi gevezeliğin İsrası mı?. Görüyorsun işte, Hitlere anlıyacağı dilden konuşmağa başladım. Benden, başka birşey sor- maklığın artık fazladır sanırım. tim. Mussolini ile karşil imi takdim edince; — Tanırım seni ye; parım? Takıldım: — Ne yaparsın, İtalyan millet bi aç bırakırsın, olur, b'ter.. Mussı nezleli, öksürüklü idi; — Geçmiş olsun Duçe - dedim - key finiz bozuk galiba!. — Evet, dedi, telefon başında Hit. Herle konuşa konuşa bu hale geldim. — Birşey söylesem darılmazsın de- Bil mi? — Darılmam.. — Sen, daha çok çekeceksii le, öksürük birşey değil, zatürrieye tutulack ve bir daha kalkmıyacak: sen halin düdüktür.. Haklı mıyım? Cevap gelmiyordu. Fakat telefon: da hıçkırıklar duyulüyordu.. ra, Fransızlarla İngilizler bastırınca ne yaparsın?. Santral mükâlemeyi kest'. Biraz sonra Berlini buldum, Hitleri yaka. ladım. Suallerime hiç cevap verme- di. Sadece.. «hım, hım, hıms deyip | geçiyordu. Dayanamadım: — DilVnize bir hal arıiz oldu ga- liba » dedim - artık eskisi gibi konu. şamıyorsunuz Her Hitler.. Siz, Çem- berlaynin söylediklerini nakledebi. lirim, — Sus « diye — bağırdı - Uğursuz ağızlı herif!. Dilini İzmirden buraya kadar uzatma! | — Kabadayılık bende kalsın, diye te- İlefonu ondan önce ben kapadım.. Sta jlinle konuşacak oldum, hatlar meş- |guldü. Papayı açtım. Dua sesleri ge- |liyordu, cevap vermediler. Parisi yokladım. Daladiye, daire. ye yeni gelm'ş imiş.. Bana neşeli neşeli, — Kuzum - dedi - Çimdik ne de- mek? — İtalyan başvekili bunu iyi bil'r » dedim - ona sık sık yapıştırırım bu- Hüles. Kahkahayı bastı: — Ahval siyaseti hakkında bize birşey söyliyomez m'siniz?. Harp ola cak mı?. Neler düşünüyorsunuz?. — Yook -dedi. bunu bana değ'i, Hitlerle Mussoliniye sor. — Sordum, fakat birisi ağladı, bi- n'si hormurdandı, cevap vermedi.. | Nasıl oldu bilmem, hatlar karıştı |aalibat.. Bir ses geliyordu: — Ben Ruzveltim.. Burası beyaz saray.. Belçika kralı haşmetmeap Le. ıııpolı'llıı konuşuyorum değil mi?, Cümlenin alt tarafını duyamadım. İGene bir melanj — oldu. Almanca, |ltalyanca gürültüler - duyuluyordu. Ekmek, vesika, askeri'k.. Birdenbire burnumun ucunda kes. kin bir acı duydum ve sıçradım.. Hep rüya imiş, hep uydurma.. Komidonun üstündeki sabah ga- tesine baktım. Zafer bayramı tor. GiTlAk |layni karşımda buldum. Çemberlayn, | kalın ve sert bir sesle ve beni Hitler | Nez.| eei Ben VömAMİfoparlayıp döRüez-| yok, sen şimdiden ağlarsan, ya son-! KPT C K KS AA || ÇİMDİKLER -| İZzmircde— Yunan gaze Bir Yunan gazetecisinin kendince Bu meyandaesk teciliği tarihi yazdıkları i Yunanlı meslek- daşların ruhu da ortaya çıkıyor E'Jıftemıı Vima gazetesinden: pavı teşhir bu hüsusta münevverlerin müzahereti. *i istemekledir. Bundan iki sene evvel — Atinada Parnasos salonunda açılan Türk ki tap Anadolu matbuatını iy ce teşhir ulı"vıçm gi ve bilhassa kişafı oldukça n gazele, mecmua ve İzmirin ile Ben kahkahayı savurdm. Kendimi | S1 ( ki hnun'_: mağa çalışacağım. «İzmir gazete ve mecmualarından | Ve, telefonu kapadı.. Romayı aç-| bir elime geçirsem bilir misin ne ya- DİT ecnebi — Aaa - dedim - yapma yahu?.|* Daha şunun şurasında birşey olduğu | * |Nüzhet söylemiş kurtulan kolleksiyonlar bulunup bu- dıiğını bilm . Yalnız İz- da çuval v bulunduğunu Bu matbu: da İzmirli hanesinde İzmir m Vey adat gazetoleri bulunabi u çuvalların içinde tep kitapları bulunduğunu B. olduğu gibi, İstan- ibünün mek- buldaki Rum edi kitaphanes! de Ankara nin Yunan kısmının es reliştir. Sik sık itaphanesi- n teşkil et ir arada bulı katipla- olduğundan, et dosun tale kitapha- neleri ha mizin tığı teşebbüsler de bir netice verme- vtiştir. (Speetatour — d'Orient) il& V neen) daha 1824 ten evvel İzmirde ntişer etmekta lerin yeni doğan Yu- an halkiında en doğru malüma- ti vermekte oldukların: iddin etmek- ir. M. Balkın çıkarmakta olduğu Sp: lıı.um)n Yunan aleyhdarı oldu. ğunu söylemeğe lüzüm görmüyorum Maamafih bu adamın Fransadak Yan dostları Romiteale de ge çirdiği, bilâhare — (Ameltiya) gaze- telerini çıkaran yap- iyi diği hal terci tadır. Çünkü bu Rum düşmam ga- zeteci, 29 Rum yetiminin Fransada tahsilini temin etmiş ve bu suretle en müfrit millici yunan gazetecileri.| * ni yetiştirmiştir. M. Blak Kapodistri. aB meselesinde büyük devletleri de tenkide kalkıştığından, bunların te- şebbüsü üzerine Babıâli tarafından İstanbula çağırılmış ve hizmetlerine müküâfat olarak, Mouiteur OÖrienta. nin müdürlüğüne tayin edilmiştir. O devirde şarkın muhtelif millet- leri Rum harfleriyle yazılmış Türkçe gazete okuduklarından, (Beşaret - il . Meşrik) gazetesini de Blak ida- re ediyordu. Sergüzeştçi Blak kuyruğunu her tarafa soktuğundan, İngiltereye gi- derken Maltada zehirlenmiş ve öl- müştür. Gizli bir vazife ile Babı&li tarafından gönderildiği de süylen- mektedir. Her halde sarayda nüfuz kazanan bu gâvuru kıskanarak öl- dürtenler olmuştur. Yanındaki uşağı Rusyaya kaçtı. ğından, bu ölüm esrarmı muhafaza etmi; Gene mık tarafından 1828 de çı- karılmakta olan (Courler de Smyr- ne) de Rum düşmanı idi. 1871828 sa- yılı nüshasında — İzmir metropoliti aleyhinde şiddetli bir yazı çıkmıştı. Üç rubu asır sonra İtalyan Gaston Reciyo adında bir zat Courrler da Smyrne adında genş Fransızca bir gazete çıkarmışsa da bu sefer gaze- te, sahibinin şahsi menafilne hizmet ediyordu. Eski Courrier de Smyrneyi journal de Smyrne takip etmiş, 1832 - 1837 bit ediyordu,. — İşte -dedim- hakikat olan bu- dur. ÇİMDİK £- |L ve sonradan İstanbula nakledilerek Journal de Coustantinople olmuştur. Maamafih yarım asır sonra, İzmirde B. Frederik Murad tarafından jour- nal de Smyrne namm altında yeni bir gazete çıkarılmıştı. İstidoridis #kili- ela de, bu ünvanı Yumnanlaştırarak, (Efimeris tis smirnis) adı altında 1849 da İzmirde bir gazeto çıkarma- İya başlamıştı. Skiliçis bu gazetenin mtiyazını almak için çok uğraşmış iyasli bir imtiyaz mbilmiştir. Bunun İçin gazete- romanlarla doldururdu. İzmirde Aadan evvel çıkan Fransızca | gazete Ve mecmualar arasında Eche d'orient (1840) Le Compilateur et L'Abellle Litersire reunis, (1848) impartial ve Oskanyanın Reforme gazete Ve mecmuaları şayanı zikir- dir. e | Sonradan bü Reformeu — soydaş- larımızdan Çürükçü oğlu sa- tin almış ve İzmir felâketine kadar neşri r. Son devrelerde çıkan F çok yazmışsa da, Türk lerden Sirri ve Katolik — Kamber (Kamber oğlu) nun müştereken çı- kardıkları Levant bugüne kadar çık. gazetesinin T e 40 sayılı nüs- r eden bir tarihçeyı göre, mezkür gazeteyi 1838 de ilk neşteden M. K. Rodos olmuştur. Üç sene sonra bunu Perakiş Venerdos le Yerasimos Lamprillosa satmış ve bunlardan da 1341 te Samyotakis almıştır. Tam kark yı) sonra Sok. Solamoni- |disle Yorgi İperidis tamam 150 altın 28yaral azete ile tesisatın, satın Samyotkaisten çok yar- dim K görmüşlerdir. İzmirin Rum gazeteciliği, bütün n Rumca gazeteleri de di- iniz para kazanmak pe- şinde dığ! di. Bu matbualar bir ide- ile doğru yürüyen bir vasıta sayıla- irdi. Burada birkaç örnek zikret- neme zemin ve vaziyet müsaid de ir. Meselâ, Amaltiyanın 20 son- cânün 1889 tarihli nüshasında çıkan yazıda makale sahibi, şehrin ka- mesini istiyor ve yazısına dim Yunanca du.. İzmir ir de ka- listesi ilâve ediyor- * çıkan diğer Rumca ga- xeteler hakkında eski bir not defte- rimden şunları naklediyorum: <«1840 ta İzmirde 10 matbua inti- şar ediyordu; dördü Rumca haftalık (Amaltiya, İyonikos Paratiridis, İyo niki Melisa, Argos) dört İngilizce, iki tane de Fransızca. O sene sonbahara doğru, üç tane daha mecmua çıkmaya başladığın: Amaltiya kaydetmektedir. Bunların adı İfiyeniya, Rythmiki ve Elpiati, Gene ayni gazete, 9-8-1841 tarihli nüshasında İndependentin çıkmakta olduğunu yazmaktadır. Siman Roux- ntın Idaresinde çıkan bu gazete Son: Tadan oğluna kalmış ve asrımızın ilk yıllarına kadar yaşamıştır. 12-6-842 de Rumca Evrinomi adın da bir mecmua daha çıkmaya başla- miştır. Bir yıl geçmeden 2-4-1848 te, çı- kıp batması bir olan Ethniki ve Astir. tis Anatolisin yerine Oriyan çıkmış ve Imtiyaz almadan intişarlara başlı. yan, (Alitiya) çok geçmeden kapa- tıldığından, sahipleri Aliti dİya, rikos Paratiritisin tefrikasır nam Jaltında çıkarmaya başlamışlardır. Tefrika nami altında gazete veya mecmua çıkarmayı bugün anlayama- yız. Yukarıda adı geçen gazeteleri aşağıdaki liste taklp etmektedir. O Eranistis, O Finika, Efimeris tis Sın- yrnis, O Tilegrafos tis Smyrnis, O Astir tia Anatolis, Atina, Evsi (1882). Epohi, İyoniya, Proodoa, (1862 1878), Bu Proodosu 1877 de Türt millet meelisinde mebüs olan Minr — Devamı 9 unev sahifade — i EYLÜL 1$: Almanyanın kö- mür istihsali ) CUMA Harp ihtiyaçlarını korumu yor Nazi Almanyası, krn(.ııımn muh- |taç olduğu şeyleri y ren komşu İtoprakları, umum? prensipleri müci- bince, almak arzusunu besliyor. Macaristanda hububat, ehli hay- vanlar ve av hayvanları, kereste var- dır. Polonya Silezyasında ise bol miktarda kömür mevcuddur, Almanlar bugün, Südet krizi es- nasında Polonyanın bu mıntakayı al- Masına acı aci teessüf ediyorlar, çün- kü bugün Almanyanin kömür istih- salâtı, harp ihtiyaçlarının artışını ta- kip edecek vaziyette değildir. Randıman iki senedenberi mah- #us derecede azalmıştır ve iş haftası- nın, bundan bir müddet önce verilen bir karar mucibince emuvakkaten» yüzde 20 nisbetinde uzatılması, i tihsalâtı ancak yüzde altı nisbetinde artırabilmiştir. Gündeliklerin nisbeten yüksek olduğu harp sanayiinde bile, işçiler isteksiz çalışıyorlar. Göringle For Blombergin son günlerde işçiler nutuklar vermelerinin sebebi de bu- dur. «Sivil» işlerle meşgul olan işçi> lerin yevmiyesi ise <sefilâne» dene- cek kadar azdır. Marianneden Almanyanın Londradan yaptığı mübayealar Daha büyük yiyecek ve ilk mad- de ılıhya'hn teşkil olunmasını isti- yen gazeteler Almanyanın son gün- ıarhnd.ı çnl)uk teslim edilmek le Londra piyasasında bilhassa kauçuk üzerine nplıkıan büyük mü bayaalarla meşgul oluyorlar. *Süphesiz, Londra ilk maddeleri almanın herkes için serbest olduğu- nu söylemiştir ve bu mübayaalar da hunu teyit eder. Fakat, hürriyet ba- hanesiyle sulh cephesinin aşağı fi- yatlarla çok Tüzümlü ilk maddeleti Almanyaya satması da doğru değil- B. Moscikinin cevabından sonra, sülbeuyane usulün bütün yolları B. Hitlerin elindedir. Polonya, B. Hitlerin de razı ol "|masından ibaret olan yegâne şarta muallak olarak bir mütareke akdini teahhüt etmeğe âmüdedir. Şu halde B. Hitler, bütün sulh çarelerini elin- de bulundurmaktadır. Onun sarfe- deceği gayret, sulhun yalnız muha- yesine de hâdim olacaktır. Popüler Sulhu korumak uzun ve güç bir iş olacaktır Felâket mecrasını bir müddet içi değiştirmiştir diye sulhun kurtarı mış olduğu neticesini çıkarmıyalır Halen mevzuu bahis olan nokta, A0 rupa milletleri arasında sulhu tesis etmektir. Bu iş, çok uzun ve güç bir iş olacaktır. Galeyan haline gelmiş olan izzeti nefislere düşünmek için bir müddet bahşetmek demek, bir kaç gün kazanmak kaygusuna düş- mekten başka bir şey değildir. Yapı- lacak şey, Danzig meselesi için, yak nız bu mesele için hal sureti aramak- tır. Bu hal sureti, Almanyada mu- vakkaten kanaat edilecek ve Polon- ya tarafından kabule şayan görül- mesi itibariyle bu devleti harbe icbar etmiyecek olan bir hal sureti olacak- tır. Böyle bir kombinez, henüz müm kündür, fakat bu nokta hakkında söylenilebilecek her hangi bir söz o kadar cüretkârane olur ki beklemek daha muvafıktır. | Lö jur -Eko dö Pari Diş Tahbi Cevad Dağlı İkinci Beylersokağı No. 65 Te'efon 3055

Bu sayıdan diğer sayfalar: