26 Nisan 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 10

26 Nisan 1946 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İğ ealsimeelik linea çiğ Aradan GE zaman geçmemiş- tiki, o rd boy atmış selvi, , yemişin ni verd önülleri aydaki nm baharı dl üreği keder ve ıstırapla ida , yüreği P Karnındaki yük o kadar ağır- dı ki, Rüdâbe, gözlerinden bir eri gibi kanlı yaşlar dökü- Karnı pekçok şişmişti ; vücudu emg a aştı ve erguvan gibi olan yanakları safran rengini aldı. Annesi ona: «Ey, annesinin canı! Sana ne olduda böyle sararıyorsun?» diye sorunca O da: «Gece gündüz feryad- etmekten, dudaklarımın kapan- dığı bile yok. kadar yağli ve o kadar sarardım ki, beni, yaşayan bir ölü n. gum zamanı geldiği halde, bu eli) bir türlü kurtulamı- ar dedi yet birgün, aklı başından e gi ti, kendinden geçti. Bunun üzerine, Zal'i in ikmiez bir Girer yükseldi. larem dairesinde! ki, kadınlar saçlarını yoluyor, başlarını açıp yüzlerini ve ale göz yaşla- riyle ıslatıy Kg ” al arm düşün- düşünce ile derdi ii hafifler gibi oldu : atırına peker , kai -anadı gelmişti. Bun koşup Sinduht'a müjdeledi. Bir buhurdan getirterek içinde eş yaktı ve orada Simürg'ün er küçük bir parça ei Bunun üzerine hemen havı karardı ve o, yeryüzüne hâkim olan kuş... Dök tüğü yağmur mercan, mer- can değil, hattâ can rahatlığı gildi. Simürg ona : »Senin bu kederi halin ne böyle? Aslan gözünde yaşın ne işi var? «Şu ay yüzlü gümüş selyiden, ün piğüdö koşan bir çocuğun olacak... «Aslanlar onun ayağının tozu- nu öpecek ve bulutlar onun ba- şının üstünden geçmeye cesaret edemiyecekler. «Sesinden KİS Lanka derileri parçalanacak, duydukları kokudan dişleriyle tırnaklarını kemirecek- ler... ŞEH NAMI Prof. Necati LUGAL Edebiyat tarihi TESİR n gördüğü rağbet, Fir- devsl'nin. yolundan O gidilerek, birçok eserlerin d. na kaları da işlemiye başla- namecik» diye yi y dana grek XV. Yüzyıl. rak Türk edebiyatında da görülen bu nevi, bizde, pek fazla bir rağbet görmüş değildir. İslâm edebiyatında bu (janr) ın her zaman için, yerini muhafaza etmiştir. Doğuda yapılan tercümelerin ilki, XIL Yüzyılın sonlarına doğ- ru, Kavamüddin Ebul Fettah ibni Ali tarafından yapılan Arapça tercümedir. Fakat bu tercüme, eksiktir. (Mohi) Doğuda ar ikinci, tam ve manzum tercü n Türk. çe olduğunu ve e Tatar Ali Efendi tarafından Gavri adına 916-1510 da Mm söy- lüyor. Batı diller erine yapılan a tercümelerinin kimler tarafından 10 ö Fransızcaya: Mo 1838-78, 1870-78, (tam)... Pro, ve hangi tarihlerde yapıldığı da aşağıdaki cetvelden anlaşılabilir: Sir W. Jenes, si İngilizceye: Joseph Cham pion, Kalküta, 1785, Gölmmmisi eksik)... : Atkenson, Londra, 1832, (ek- sik)... İngilizceye: A. G ve E.War. a La 1905-1923 benz m Rogers, Londra, 1907, (ek- sik)... Almancaya: Adolf Friedrich von Schlack, Berlin, 1851-65, Se e re Kückert, Berlin, 1890- e (eksi samed Pizzi, Torino, 1886.88, (tam)... hl, Paris, Şehname'nin kahramanı Zâl. bei Rüstem'in doğuşunu anla- ” dan bu parçadan sonra, Rüstem'in bir YE esl parçası ve $on.., 7 (Herodot) : Kıralın binasına, mimar, taş- vağrlmm kolayca çekip çıkarabilirdi. a bitti ve Kıral içine hazi- slam istif etti, Mimarda, bu nasıl bir servet mekladiğın haber verdi. abaları öldü, oğulları üçüncü ziyaretinde, hazineyi büs- bütün boşalmış gördü. Nihayet şöyle bir tedbir düşündü: Kıymetli kapların etrafına gizli tuzaklar (Okurdurdu. Hırsızlar, alelüsul, çıka geldi. Önde ilerle- kestirince kardeşine seslendi ve kafasını kesip götürmesini istedi. Eğer kendini kafası yerinde bulur- yi deşi, vaziyetin başka türlü halle- dilemeyeceğine kanaat getirince, kendisinden istenen şeyi yaptı, sonra da taşı yerine koyarak evine döndü, Kardeşinin kesik başını beraber götürmüştü. Kıral, sabah olur olmrz hazineye girdi e başsız a g' lerini emrett Hırsızların annesi, oğulların- dan birinin asıldığını görünce olamıyan gen e adam da şu hileye müracaat etti Birkaç tulumu pa doldur. du, birkaç merk: yükledi ve önüne Gt Kar Di cesedini bekleyenlere yaklaşınca gizlice 1440 ee getirdiler. Genç adam ol ö i ibi ir tovur takındı. Eşeklerini lar, onu yanlarına çağırarak, hep beraber şa tulumunun karşı- sına geçtiler. Vur patlasın, çal m bir Şi xw Şi a muhafızi içtiler ki, kütük gibi sar! a ol. dular, yenilmez bir uykuya yat- tılar. Gece basar basmaz genç adam cesedi yerinden indirdi. Askerlerle de alay etmek için sağ yanaklarını tıraş etti, Kar- deşinin cesedini eşeklerden birine yükleyip evine döndü. Böylece annesinin arzusunu yerine getir- miş oldu. * Mei istintakları üze- rine Kıral adamın hile ve ce- saret ld fevkalâde tak- tir etti runa gelirse karşısına dikildi. adamın maharet ve cesaretine hayran olan Kıral ona kızını ver- di ve şöyle dedi: «Zekâda Mısırlılar bütün öbür top geçmişlerdi. Fakat n Mısırlıları da geçtin!li» TARİH Salih Zeki AKTAY (Herodot) ın hile ve politika görüşünü çerçeveliyen bu hayali h tarih parçası onun bütün üslüp ve hile kıvraklığını getirir. f | /

Bu sayıdan diğer sayfalar: