28 Haziran 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 12

28 Haziran 1946 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

hi LÜTFİ SEYE) SERKAN ş, dedi, canım &8i- biri gr ki şakak- larım patlayıncaya kadar ba- şarıya bakıyordum. Kalın bir (o ğırmak istiyorum! Ona hayretle baktım. Her uzvunda, konuşmak ihtiyacın- da olan insanların belirsiz ih- tilâçları... Bununla beraber bu y gökten düşmtiş yıldızlar gibi... garip tabiatlı adam sessizliğine dönebilirdi. Onu Hava sıcak, ölü ve alabildiği- konugturmak için &cele cevap ve AKİT gece yarısını çok- tan geçmişti. Başımı de- eye Ni Brat, yi 8 ee — Gece a günd nun kıymeti gi al can ee lınca hepsi bir! Zaman geç- miyor, Ustalıkla sigarasını sarar- bir ses, gecenin bu bitmeyecek gibi görünen sü- kütunu yırttı aşımı içeri çevirdim. Bu odada öyle bir hava vardı ki; köşede sarı bir Işık- kandil, kirli ve aca- ip resimlerle dolu d rinde, elm korkudan, tit. > e n — Biliyor musun, dedi, bu- raya ie geldim Onun suçu hakkında gülünç sır 0 rdu. Zemin iri ve Allak pir aka Ço eder rami rei yü “esme Meyan sene İl Üzerinde müstehcen bir vazi. mişti, diz bo; ette ilh... Fakat tecahül gösterdim: ayır ise (kovuşun içini bile görmüş olmana rağmen, Fhayatın bir köşesi sana meç- bul kalmış! Yok! Dvr, telâş. lanma! Onu sana söyleyece. ğim. Bu kadar konuştuktan berisinden rastgele çıkmış onra, elbette ki, söyleyece- rğim, Eğer, iaşesini her gün başka bir yoldan temin eden ii ve gecelerini gelişi güzel yer- bir şey ğ lerde geçirenlere serseri d. gi ye al bu takdirde ben onlar- zanıvermişti. Geleli bir hafta © dan biriyim. İnsanlar yüksel. oluyordu. Ağzını açıp tek bir # dikçe ii de bu yükseliş- kelime konuşmamıştı. Olduk. | .(le mepsuten mütenasip orta- yanyana sıralanmış... — Of! diye içini çeken a. ça yaşlı, hattâ ihtiyardı. ya çıkar ve yükselir. Mazi is- Pencerenin dibine kadar tikbale bağlıdır. Bu itibarla sokularak: dün ne olursa olsun, bu gün 12 işaret ederek) böyle yerleri * hiçbir şeyleri (bulunmayan şerserilerin elbetteki mazile. ride yoktur. Şu halde ma- gin bahsetmiyeyim hatabım serseri bir mü. tefekkirdi; devam etti: kse asulye, arpa gibi şeylerdi. İlk zamanlar a. eskininin beş altı misli para vermek icap ediyordu. Karne mi? Yok canım, gri mukayese yapıyor. Sonra bu iki kutup arasında, midedekini andıran, bir kıvranma yan yor, Gözün kararıyor. inde: geçerken inin: fenalasıyorsun. Her matah bir şey mukabilinde almır. Senin paran yok. Düşünüyorsun : arası, olmazsa ya açlık, ya ölüm İlk #neelai çuval taşıyan hamallara yardım. eder, r köşesinden ben de tutardım. Ve hani bunda kötü hir mak- sadım da yoktu, VaktAki or- talrk böyle oldu; yavaş yavaş tuttuğum cuvala parmağımı sokup avucuma fasulyeleri doldurmaya basladım. Daba sonra kamaya benzer ici boş bir teneke parcası peydahla- bat zg z de elim o günkün e kam içindi. Daha fazlasımı' düşünmüyordum. Karnım do. yunca geceyi bekler, gizlice ekleme salonuna girerek sıraların Üzerinde sabahı , ederdim. Velhasıl işler yolun- ydı Bu istasyonda umumi te. mizliğe bakan aksi bir adam vardı ki, beni kat'iyen helâ- ya sokmazdı. Ne o, helâyı pisletiyormuşum! Halbuki on- çar va aitmiş.. Ben yol. "cu değil e ği ibeğe işi- mi geceye bırakıyordum. Ak- arka ta raftan girerken beni yakala- dr. — Dur kardeş, ne olur? Diye yalvardım. Enseme bir tokat attı. Ye- re ani İhtiyarlık, ne yaparsın? Bağıra çağıra beni istas- yonun önüne attı. Nereye gi- debilirdim? Hat boyu, bütün LN ev. Burası yüksek muhit.. Hiç boş yer yok. Merdivenin ayağına oturup ağlamaya baş- acı şey! Ben , bir, helâsız adamdım. Eviolmamak, parası olmamak M4 öyle bir hâcet ki; alâkade- rilistitaa tahammül edilebilir. Ya ondan sonra? Adam za- lim bir eda ile kollarını ka- ti. Hem ağlıyor, hem koşu- I yordum. Her köşey it yer bulunur ümidiyle dön. düm. Yok. Yi sin diye indirip çömeliverdim. Sonra onu kim yıkardı? İmei green eN ; Neyi rada — Kalk.. Sip ağı hay! Diye üzerime yürüdüler. Kimse halime acımıyordu. A- ma ne bileceklerdi ki, bu bir edebildiği okadar "aramıştır, Korktum, derhal toplandım. Şişmanca, kıranta bir pe elemen polise emir veriyordu — Götürünüz. Cadde üze- rinde müstehcen... Tuh a- şından utan Bunun üzerine beni neza- 'rete attılar. Ertesi gün de mu- iha akeme o lay k. Hâkim — Böl, dedi, falan cadde üzerinde güpegündüz öteni berini açmışsın. Doğru mu? — Doğru! — Ya! e yaptın bu 1ş1? Bak, yaşlı başlı adamsın! Gel de anlat! — Hâkim bey, dedim, bu öyle be e kil, u getiremedim' uta- GİRENE Samiin gülüşmeğe Akim Kr Eg a Re üç ay ette mani iş Janda: vie arasında dışarı emil önümde yü- rüyen. iki gençten ensesi yo- lunmuş ini ki guna ben- ziyeni dige: > izel böyle Gi zaafiyetinin tevlit bir md /Eekilime). yâni teşhir

Bu sayıdan diğer sayfalar: