25 Ekim 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 11

25 Ekim 1946 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir horoz e a yen beni, hor ne ii m iy le bir dolaşıyor, sonra kü- mesine Mys yenisi peşi evvel yapılan bu meru- hil ni döğüşecek horozları seç- mek -ve seyirciler ara$ında kumarı canlandırmak içindi. Fakat Allahım! Bu horozlar ne görip şeylerdi! Ben esasen horoz sevmem. bana kahra- * nlık tavrı takınan bir sahtevekar halinde #gö- rünür.Hilkat sanki onda, bayağı şatafatlar vesal- tanatların ne kadar âdi duracağına dair bir mi- sa rlamı ” Tavukları içinde dik başile gezişi, tırnaklarile kanadını ut çalar gibi sıymıp çalı sabah ezanında herkesten güş adi ho- Tozdaki bu karakterin, her şeyi keyif ve men- istis - horozu faatlerine göre şaheserini temsil yordu. döğüş horozu olarak ilk defa Dediğim gibi, ü hayvanlar ne garip şeylerdi! Her birinin göğsü el k daki $luklâr gibi derilerinin kırmızı çıplaklığını arzeden yoluntu- r vardı. Kimini: ir çi iç kiminin gaga- sı kırılmış, kiminin bir kanadı ko Horozu kibrit “kut adar şi bir güzellik var mıdır bi m a, bii horozlara “nazaran dö- dk horozlarının yüzlerinde, ayra Ka yırtıklığı vardı, mpaşa ANE MARA ve imi kilere si — Neye ilnleriz göğüsleri: tüysüz? Kel kus 'falar gibi boş? — Sahipleri bunlara her gün idman yavtı- Yüksek bir duvara bir işkembe asür, Gün- a raktıktan sonra, gagalasın di- benin önüne bırakır, Horoz işkembeye atılırken her defasında (oigöğsü duvara çarp Gi a tüysüz kalır, sandulcı eli gibi pişer, nas bağlar. Böylece horoz, Na ke mu- kavemet edebilecek bir hale ge — Ya bu düşmü ENİ kopmuş mah- yi a lk nlar u zamana Kadar yaptıkları havalardan ür yaralar ve hatıralardır. ş başladı. Aynı çim ve çirkinlikte iki Bike karşılaştı. Boyunlarındaki tek tük tüy- lerini kabartıp birbiri ye üzerine atıldılar, Bir ki dakika gecmemişti ikisinin de yüzü kan içinde kaldı. Kalenin biri bağırıyordu: Yaşa Ki Çil horozum- Bir tokat daha bir tokat daha sn Moro zlar rı gagalarile döğüşür sanırdım. u ikinci bir silâhmış, Asıl kuvvetli silâh tyalleilş isli attıkları tekmelermiş, Fi» babı bu tekmelere toka yor. Tokat yiyen ho- rozun taraftarı ise şöyle haykırıyordu: ; nde ona aşket! Sen de ona patlat! a Göreyim seni Teli Turna, bir hor da, Telli Tek da,ay- ra namzet, atte aynı çime icinde alba birbirlerine tokatları e ve ikisi de kan ve pıhtıyua bulanmış, her an biraz daha kesilerek grey i- : memnun etmeye salyalar hayet Çi “Teli Tur mı, hangisi a mini? kümes e etinde, her halde Gi yat Pi alıkoyduğu bir kuvvetin yardımiyle du sarfetmek ayri b Iverdi ve döğüs bitti, a ee Çil horoz, suratın; ile, gözlerinin kenarından gaçalrile gelebi! e bir Meydanda: kalan Teli delik deşik ha- lr de Z rken başka bir taraftarın sesi du- şu bizim horoz yok mu? Akşamları onu iii alıp sahiile beraber rakı içme o kadar hoşumuza gider Ki İşte, eskiden ismine (Babıâln, şimdi de (Ankara caddesi) dediğimiz bu mevdan, bu cirs- ten horozları yetiştirmek husus ik tahtakuru- lu ever, tifolu nehirler ve sıtm bataklıklar gibi, ii esini devamlı bir özne icinde koru- muş, içtimai bir mesuliyet taşır, oroz misalindeki mazur 18 ML çıplak işi vi bir: (Nefsi Emmare) alis ör- neğin © hayvan etrafındaki dai de, Wi (Nefet Emm hükümlerini ve piyasasını temsil etmez mi? Türkivenin uzun zamanlar fikir ve edebivnt yemin. ee bu meydanın nilm cok mürit aydetmie sel de, aynı Save (Nefsi Emmare) nin döğü areinin kivmet nevi yağlı er — beslemekte z tabia k Bu tabiatı ona kimler aşıladı? Tarihi ne “e a. yazi öğrenmey: um. yeltenmek, a çeri or- mülk vi dinin. veva b ibli — ilk külhan- al hi yinin kim olduğunu : tetkik 1 Aânasız bir tarih oyununa ad ü ) senenin İçine 'sığışsa da, ezel kadar başsız bi aynaktı gelip, ebet ka sonsuz bir denize aktığı hiss'ni veren bu secive deresinden, herhan” gi bir zaman ve herhangi bir mek alınaı- cenk bir maşra su,kimyegere, alma avni adde'ewi tasıvan hir raro» vazdırseaktır, Fikir ve idrâk işkenceleri rr kan ve tere batmış in- san beyninin tek hırsı olan havat hamlesi ve u h MM orada yerini tek ve aziz s efs) dir. Sabah kaâhve- RİN icin ni -zamanmda Sm icini et Üst eden ve komşusunun — kılıcından, omâhalle imamının sakalma kada ie uzatma- I r mıyan kockaarı (nefs) lerinden dat ha kaba bili nefs... Şüvhesiz ki (nefsylerin #rf mütekâmil olanları vardır. İslâm mutasavvıfları- na göre (Nefsi Emma den (Nefsi TLevvame) Ve çıkan nefs, bu İkinci kademede, kendini bir fikir. ve bir telâkki tarzma isnat edebiletek hn- le gelir. Fikirle fs daki siki ve ka- tanlık bağları görmemek nı di akat küt kadar rt olan nefs)in ilk ve havvani halini, edi ya bir fikir sisteminin kabartmalarını. çıkaracak -suret- K ve (nefsi kütüğünün bütün hıvsları- nr, o (rölyef) lerin teşhis ve . Onu 'kendi'- erkese kisik tavsive nefs) arasındaki farkı basit çi ptidat mânasında (nefs), kö- , 6, küç! tamalarına ve hayvani insiyaklarıma mağlüptur. Hiç: ii bir muhasebesi, kendisiyle hiç bir ihti- lâf ve dâvası olamaz. Kendisinden €- LR Mİ min ve hoşnuttur. Vicdan azabı duy- maz, içinden ulviliğe benzer bir ses gec- mez; Şi ı NECİ ; FAZIL KISAKÜREK tw Horoz döğüşü : endişe, kapısı çalmaz. Kafanın tek ir olan düşü baş hicaptan ve kuv' n Vi olan lm tamamiyle sıyrılmıs- tır. Pöhpöh var, ramanlığı yok; iddiası var, fikri yok; hilekârlığ vâr,. sanatı. yoktur; Sanki k nurun “ün mahrum ettiği bu betbahtın içinin zinde nını gayet rahat gösterip onu teselli etmiştir. İste, Babrâlinin döğüş horozu şeklinde şöh- retini yapmış, parasmı toplamış ve taraftarir- rmın z Yaşa be Çilli Horozum! nidalarile 'mestolmuş olan bazı tipleri, bu ne den ül si e rer AR halinin mümessilleri Bu hi zanı e iyet, şiirlerile, sihyelrl m eml, ii Kiya) e uyandırdıkla- lâ dal Aİ u İçin, pazıva ağa bu müşterisi eni işletirler. Böv- lece hem uhitlerinin, şa evvel b hususta © tarih ve m ik olan seciyesi- i lemiş, hem de 0 pa dinin olurlar. Bunlar hakikatte filân devirden günümüze kadar gelen bir zincirin hak irer halkası V düşkün yaratılışlar. serisinin 1 (prototip)leri oldukları halde ,acı özlülükleri sayesinde ka- zanılmış saatlik alâkalai fâni aynasında, fi ilân fikir sisteminin, filân ve filân sa- sl1 ibi ünürler. Bu, büyük yalanlarıdır. taşıyan mefhum İster hak, ister batıl olsun, bunların yanında bir havâ , ine mühendisliği iddia r adamın tenekeci dükkânı işletmesi gih' yazdığı (o hieviyelerde kit beee ni çalıstığı alt nları, onlar 6 e methettiğini söyl te a münekkitler, en bü temiz bir şairin kitabı vesilesiyle, (bu şa- irin elleri kirli) de- mekte teren nüktdbazl tahlil alle Dacia br mc bir , kuvvetini eda İle (Bayım mistiktir a; bayılır, kızları da sıkıştırır, otomobile pi İŞ tasvirinde bu-, lan ve kendi ifadesine ve kendi kendisine (bir zümrenin örer sema mükâfatını vej - racılar ve daha buna benzer tiplerin aki tün külçe ve ek nee da minicik bir at ka nun cerçevesi içinde mahpus ai gs düşünülmiyecek ve Di ine insani yüz karaları nik. mi hiç bir davaları yoktur. Sağ, sol, ileri, geri, bütün fikir P Kai Mae ki en kaba (nefs) guyretini af ir. Zira her fi m Hiç bir miami de yoktur. Zira. Babıâli tasmda yüksel çek! bü irlerin birer hazin ai lerini taşımış ve mirasçısıdırlar. nk ciğerlerini basil- ler gibi yiyecek lerini. öldürmeye kendile- ri kâfi ecel nları, bir daha anma- k ve zaman mak suretile ise muhitte, fikir, sahsiyet ve yenilik sa- hibi ras tek çaresi, her seyden ve her fi- ç bu ananeyi o! ta- kirden evvel bu ahlâki red parçalamak, bu zen ya hammül etmeme ve (fi e yeni bir ra telâkkisinin temiz perdesi üstünde akset- irie! rtlar ve seviyeleri Bahir asılmak va olaca N ea

Bu sayıdan diğer sayfalar: