12 Mart 1948 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 11

12 Mart 1948 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YAPISHANE NOTLARI Netice (Tolstoy) un bir sözünü hatırlıyorum : «Hapisbane görülmeden üniversite ta- mamlanmış olmaz!» Mevlâna'nın ise iki mis. ra», ruhumun kulaklarında devamlı bir çınlamadır : im uyuyor.s tanlıktan Meheidizi iz iL uyu, Ma, ALMAZ ilime. “ Büyükler Büyüğünün ümmeti içinde en büyük fert olan İmamı Rabbani de, bütün dünyayı bir zin- dana benzetir ve insanoğ- lunun en ulvi cehdini bu zindandan kurtulmak ga- yesme bağlar. Gerçek; insan, alnım bhapisbane penceresinin parmaklığına dayayıp ufuklara bakarken bu hikmeti derinden derine duyuyor : — Ben bizzat bir zinda- nım: ruhum bu et ve ke- mik zindanında mahpus... Bense et ve kemikten hü. viyetimle bu zindanda mah. pusum... Ya bu zindan?.. Oda dünya hapishanesi. nin içinde başka bir hapis- hane... Büyük hapisahane işindeki küçük hapishane- nin içine atılmış vücut ha- pishanesi içinde mahpus, zavallı ruh ! Düşünün; büyük ve'en- gin hürriyete okavuşmak için, bu ruh, kaç bin ka- pının kilidini kırmaya mec. burdur ( Hapishane notlar )ını, küçük hapishaneden büyü- öğüne, aynı hayata geçtik- ten sonra tutmaya başla. dım. Muradım, orada gör- düğüm harikulâde vaka ve tipleri, renk renk ve çizgi çizgi belirtmek ve içinde yaşadığımız cemiye- ti, en halis ve sadık tor. tusiyle tam bir tahlile tâbi tutmaktı. Bu gayemi, müşahedelerin menşur içinde yüzen tipler ve ia. diselerin pek zengin hikâ. dayak, bütün mem- yeleriyle bezeyeck ve size maceramı adım adım takip ettirecektim. Netekim ga- yelerimden biride hapis- haneye dair bir piyes yaz- maktır, Piyesin mevzuu ha- pishanedeyken düşünülmüş, ismi de orada konmuştur : <Zulax... Zula, mahkümların gizli eşyasını, biçağını, esrarını, eroinini sakladığı (o yerin mücerret mekân ismidir. Aynı zamanda insanların iç ve gizli duyguları, «za- mir»leri mânasına da gelir: — Haydi zulanda ne var- sa söyle | — Çocuğu vurdular! Zu- lasına koştu, tam bıçağını alp hasımlarna atılacak- ken orada düşüp can ver- il i Fakat dedim ya; hem piyesimi, hemde bu not. ları istediğim çapta mey- dana getirmek (hevesine şimdilik gem vurarak, bu- gün sön ve umumi bir ka- ralamayla, bapishane ha- yatımı, (ralânti ) filimden birdenbire en hızlısına Çı- karıp bitirmek zorundayım. Zira gelecek sayıdan iti baren (Büyük Doğu)da bü. tün mazi ve istikbalimin en büyük eserine başlıyaca- ğım... Henüz hapishanenin (ka- rantina) kısmında ve ilk gecemle gün- yerden, işte kuş uçuşlyle © hareket ediyorum * Hapishaneye gir- dim, dört gün son- ra orada bir cina- ondan dört gün sonra çıktım! Ve neler © görmedim, neler işitmedim ve öğrenmedim, one- ler!.. Poliste atılan leket çapindâ işle- . tilen eroin makanizması, rüşvet, suiistimal, ibtilâs, ibtikâr .. Hapishane, bütün bu kayıtlarla dolu ve de- mir kapılarla ciltli, muaz- zam bir zabıttır, Mahküm- ların zulaları, içeriye öte- beri kaçırma, hayır sokma usulleri... Rekabetler, efe- likler, pia ve iç teşki- Ki apishane, içinde hiçbir — mürakabe ve hâkimiyetinin tesis edi- lemediği ; sanki hükümetin, yabancı bir hükümet ha- linde sadece sınırlarında beklediği garip bir istiklâl ve hürriyet dünyasıdır. “Halbuki burası, suçlu fer- din, istiklâl ve hürriyetin. den mahrum olmak ceza. siyle tıkıldığı bir yer... Ha- pishanede her şey, hudut- landırılmış dört duvar ara- sında bir türlü hudutlandı. rılamıyan ve kendi kendi- sine alabildiğine hudutsuz. luğa kaçan bir iç hayattan ibarettir. Orada bir subyan koğuşu vardır ki, içindeki her çocuk, her istikamet- ten belsoğukluğuna uğra- mştır; ve bir gün sonra tahliyesi gelecek olan biri, , artık ayrılacağı için bütün hasta arkadaşlarından sı- rayla ve merasimle bir kere daha aşı almamak maksa- diyle idareye yalvarır, çı- “Âdem baba, tipinin baş örneklerinde birisi NEPP FAZIL KISAKÜRE kacağının gizli tutulmasını ister. eler, (o dışarıdan ziyade hapishanenin içinde vurup kırarlar. Eroinciler, hapishanede, bir yemekha- ne nizamı içinde ve kütle halinde beslenirler, Hâpis- hane içindeki gizli devletin partileri, kabineleri, nazır- ları vardır. Bu şahane nazırlıklar arasında, Maarif, İktisat, Ticaret, Adliye, Münakalât, Inhisar, Harbi- ye, Dahiliye ve Hariciye, müstakil ve hususi sistem- leriyle bilhassa verimlidir. Hapishanede satılmayan ve para etmiyen hiçbir şey yoktur, Tek bir kurşun ke- lemi veya çoraptan. bir mahkümun eroin satın ala- bilmek için kıra kıra ye- rinden çıkardığı altın diş kuronuna kadar... ü bunlar ana avluda olur ve orası hapishanenin (Forum) meydanını temsil eder, Ci- nayetlerin de olduğu ve ra- kiplerin birbirini öldürdüğü yer, bu meydandır. Beni (Karantina ) dan, (Kısımlar) diye anilan ve bu meydan etratında sıra- lanmış bulunan yerlere ver- diler; ve orada, iki ay müddetle hayatım, içiçe.üç hapishane içinde mahbus bulunan ruhumu gizlemek ve bütün gördüklerimden, duyduklarımdan, sezdikle- rimden bende kalan tees- sürleri belli etmemek cehdi içinde geçti. Artık bu faslı kapadığı- ma ve bir gün, belki kü- çük bir eser çapında dön. mek üzere notlarımı bura- da kesmeğe karar verdiği- me göre, ancak yakından ve (realist) bir gözle seyre- dilmesi lâzım gelen hapis. sa görünüşe. ya ve şöyle diyor Şak menhus bana, yalnız müstahakların- la ve tarafımızdan doldu-* rulmak üzere bomboş gör- meği nasib etsin | SON ni Mi zi iyii.

Bu sayıdan diğer sayfalar: