12 Mart 1948 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 14

12 Mart 1948 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

PE 4 ÜTÜN bu tafsilâttan laeir na göre, Karagöz, çok e mandanberi mevout e Bunu, Orhan Gazi asrı büyüklerin. den bir şeyh, Osmanlıların zevk ve bebiiyetimrine göre değiştirmiş ve tertiplemiş ve oyu zıt devrinde yayılmaya başlamıştır. Tarihler, Yıldırımın, birçok nedim- leri bulunduğunu yazarlar, Bu nedim. lerden kör Hasan isimli bir zat, bu sanatta maharet kazanmış ve Padi- şahın huzurunda Karagöz oynatmıya başlamış... Kör Hasan'ın torunların- dan Mehmed Çelebi de Karagöz oy- natmakla şöhret kazandığından, haf- tada birkaç gece, Dördüncü Murad'ın huzurunda sanat gösterirmiş... Yedi yaşında Taht'a cülüs eden Avcı Sultan Mehmed, Karagöz" sevdiğinden, Bekçi Mehmed isimli bir Caragöz'cü, Padişahın mizacına göre bazı değişikliklerle kendisini eğlendi- rirmiş. Daha sonra da bu mevzuda Şer- betçi Emin adlı bir şahsin şöhret ka- zandığını görüyoruz. Üçüncü Selim devrindeyse Kasımpaşalı Hafız ve Sa- it efendi isimli zatlar, sayılı Karagöz'- cülerden imişler... Hafız beyin, Üçüncü Selim'in hu- zurunda bir lisan sürcü, kendisinin bu mesleği terketmesine kadar git- miştir. Hikâye şöyle : çüncü Selim'in huzurunda oyna- Karagöz'ün o geceki mevzuu Haciyvad, bir takım köleler ve cariyeler satın alarak Karagöz'ün konağına getirir. Kölelerden birinin ismi Selim'dir. Perdede Karagöz, bu köleyi yüksek sesle : — Selim ( . diye çağırır.. Padişah da, lâtife olsun diye : — Lebbeyk ! diye cevap verir, Bunun üzerine Haciyvad perdeye gelir ve Karagöz'e der ki: — Ey Karagöz, Padişahın huzu- runda öyle bir lisan sürcü ettin ki, bundan böyle unutulması v& bağış- lanması mümkün değildir. hız, efendimiz, sana Hac için izin verdiler, Artık tövbekâr olup Kleçon gideceksin | Ve derhal perdenin Göknel ışık söndürülür ve oyun tatil edilir, Hü Muradım lâtifeydi. Kesme, devam et! ömrünüzü müzdat bu- Lai Kusurumu af buyurunuz. Lâkin sanat bakımından bu hata benden sâdır olmamalıydı, Mademki 14 a > RENEE SEN mn Yıldırım Beya. * gücenmedim | amana A anan m g i 19 uncu ASIRDA İSTANBUL Eski Balıkhane Nazırı merhum Ali Rıza Bey oldu, artık benim hiçbir sanat inceli- ğim ve meziyetim kalmadı Hafız bunu der ve hemen Hac yol- ları istikametinde hareket eder. Sait efendiye gelince; bu zat da pek değerli bir oyuncuymuş... Evve- lâ Sultanın fasıl takımında neyzenlik edermiş... Zamanın. Halet efendi, Hoca Dm Abdülbaki efendi, Ke- çeoi e İzzet molla gibi ârif ve ace düşüp kalkarmış... ORTA OYUNU unu, Karagöz'den daha geniş. canlı, tabii ve hayata mutabık çapta olarak Hicri 1000 tarihlerinden sonra meydana çıkmıştır. Kazandığı en büyük başarı da Dördüncü Murat ve Sultan İbrahim devirleridir, O de- virlerde ikişer yüz kişilik on iki kol Orta ein yetiştirildiği rivayet olunu Yakın zamanlara kadar Orta Oyu: nu <Zuhuri Kolu», «Han Kolu>, «Kirli Kol», <Yoran Kolu> isimleriyle bir takım kısımlara ayrılmıştı, Bunlar, yaz mevsiminde Moda burnu, Yo esenin göziyle geçmiş gün: günlerdeyiz; ve e Be il, den birindeyiz! Bu Mei (faktör) lere üne ne zengin bir alı sunuz ? İşte şimdi bu semtler ve eks İstanbulun müstakil hayat yaşayan e fakir semtin bile eriyetimizi te, kri ii ERER aralarında açlıkten can çekişmektedir ğurtçu çayırı, içeri Göksu, Çubuklu gibi seyir yerlerinde; kış mevsimin- deyse İskilip hanı, lerinde oyun verirlerdi. larının mızıkası, gurna, nekkare, davul ve dümbelekten iba- retti, Her şahıs hangi taklide memur- sa o taklide mahsus parçayı çalmak zurnacının vazifesi olduğu için Orta Oyunlarında o zurnacılık pek çetin ir işti Saz, evvelâ köçek havaları çal- maya başlar; tam takım olarak on iki kişiden mürekkep köçekler raksa çıkarlar ; sivri külâhlı bir nekre de, elinde oyuncuları zifesi, raks esnasında tuhaflık etmek: tir. Ondan sonra Kol takımının hepsi birden «Curcina» ye çıkarlar, «Cur. cina» cıların başında, uzun ve kısa sivri külâhlar ve sırtlarında gülünç elbiseler vardır. Bunlar «Çıngıraklı köse», «Burunsuz beşe», «Kanbur cüce», <Toparlak köse» gibi garip isimlerle anılırlar, Çok eski değil, bundan tam 10 yıl evvelki hücra semi kya kendisine göre sahip bulunduğu malt ş veriş içinde bulunduklarını fark ediyor e eden bu sınıf, evlerinin bodurum Ke ami ni nl, MAN ilm ny

Bu sayıdan diğer sayfalar: