30 Aralık 1949 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 14

30 Aralık 1949 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Malatyalı gençlerin çay afişlerinden bir DAVETİYELER | gfman (güa6L MARMARA LOKALİ ikincisi Tanışma Çayı Belâları B UHRANLAR serisi içindeyiz: Dil buhranı, Ekmek buhranı, Adam buhranı; ve nihayet ahlâk buhranı... Mağazaların vitrinleri, fuhş ejderinin, en müstesna sanat- kâr tertibiyle kurduğu Oo pırıltıh öksedir ki, eski şehzade masalla- rındaki yıldırım aşkları gibi, zama- ne genç kızlarını bir bakışta çarpar ve korkunc defterine kaydeder. Cemiyetimizin bir «sath-ı mail üzerinde herân biraz daha süratle kayıp #idişi, fezada hiç bir madde- nin misâl teşkil edemiyeceği bir «miktar-ı tâcilb kanununu ihtar ediyor. Herân biraz daha hızlı, bü- tün kıymetlerimizi mazide bıraka- vak yuvarlanıp gidiyoruz! Biz, memleketin münevver, mil- liyetçi ve mukaddesatcı yüksek tahsil gençliği mensupları, dans salonlarının Samba ve Rumba hı- rıltılı havası icinde gayesine eren zümrenin, kemiyetleri her ne olur- saolsun, bu gençliği temsil ettiğine inanmıyoruz! Biz, avni sencliğin, ayırd edici farikalarını sarahatle belirteme- nekten mustarip örnekleri, fakül- telerin, talebe cemiyetlerinin, kütle ismimizi vitrinlerde ve şehvet kö- pürten reklamların üzerinde teşhir etmesinden üzüntü ve utanc duyu» yoruz. Asabi parmaklarımızla, çi- vili oldukları yerden yırtıp resmi- ni aldırdığımız ve aynen gözönüne serdiğimiz bu afişlere bakan onla- rın bütün mahiyet ve gayesini bir defada kestirir; ve gençliğin, bi- zim gibi mustarip örnekleriyle, bu delâlet ve dalâlet dairesi dışında, kendisinin ifade izin nasıl çırpındı- ğını anlar, Tanışma Çayı diyorlar!.. Ayni fakültede, ayni sınıflarda okuyan ve ayni havayı teneffüs eden insan- ların, her türlü laübalilik ve hafif- liğe müsait bir hava içinde tanış- maları arzu Olunan bilinmedik -TIBBİYELİ ğ LER mıntıkaları acaba hangileridir? Her moda unsuru “ibi, artık salgın halini alan bu çayların, en sınır ta- nımaz bir mikyas içinde bugünkü başıboşluğumuzu ve rehbersiz gençliğin elemini ifadede menfi bir şaheser kuvvetine ulaştırdığı, müt- hiş bir hakikattir. Çığlıklar içinde yırtılan yüreklerimizin en canhıraş sesiyle, biz, öz cevherimizi bu ör- neklerden o ayıklayıcı teşhisi beklivoruz. Biz, bu değiliz! Ne olduğumuzu da, elbet bir gün zaman gösterir... A.H. Yeşilyurd ZA ARAUK UMARTESİ ? SAAT 14-19 alin'den temin edilebilir, : Tel» 20841 Tıbbiyeli gençlerin nisbeten daha hafif afişi 40 gör oki ara NM

Bu sayıdan diğer sayfalar: