13 Ağustos 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

13 Ağustos 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADIN AVCISI Yazan: *f. TURHAN 80 Hacı Hafız Efendi. bu sevişme işine şahsan vaziyet etmiş olduğunu, izni ve emri Qjinadjk,ça Sururi Beye mektup yazıhnamasını, şimdilik Aleksan^ra'ya da bir şey sezdirilmemesini söyleıjj, n.eticenin bebejnehai hayırlı çık^cağuu tekrarladı. kızını ümit icin.de pda sma yolladı. Yetmişlik ihtiyar, bir saat sonra şalvanmsı pantalonunu, istanbulinini giymiş, sokağa çıkmıştı. Kahn bastonuna dayana, dayana ve düşüncelerini sırahya sıralıya Kumkapı'ya doğru gidi yordu. Maksadı, Çipil Niko'nun gazinosunda Süruri Beyi aramaktı. Dördün cü mektuptan itibaren o gazinonun adı, âşıklar arasmda anılmaz olmasına rağmen müstakbel damadını orda bulaca ğını. hic olmazsa ona dair bazı malu mat alacağını umuyordu. Fakat gazi nocu ile karsılaşır karşılaşmaz bu ümidin boş olduğunu anladı. ÇipH Niko, ilk Jıamlede yüıünü buruşturmus ve şu cevabı vermişti: Gelirdi, gelıpez oldu. İhtiyar adam. başka bir şey sormadı. Siirurî'nin büviyeti hakkında izahat istemedi, oturup dinlenmeğe de lüzum görmedi, gazinodan çıktı. Doğru Aleksandra'nın evine gitti. Kumkapı'ya, oradan terzinin evine gidiş, hayli uzun bir yürüyüş teşkü etmişti. Fakat o, yorulmadan yürümenin u sulünü bildiği için sakin ve hatta şendj. Aleksandra'nın anasına, babasına göler yüale iltlfat ediyordu: Şöyle bir hava alayım, dedim, sokağa çıktım. Hatırıma siz geldiniz, uğrayıverelim. Rahatsız etmedim ya. Karı koca gösterişsiz zenginlerden olduğu rivayet olunan yetmişlik ihtiyarın koltuklarına girmişler, en nazik keli melerle pöhpöhliyerek bir kanapeye oturtmuşlardı. Bir torba altın, bir küme elmas, bir dizi inci tavaf ediyorlarmış gibi baz He, inşirah ile, onun etrafında dönüyorlar ve birer senelik yaş farkı taşıyan beş kız çocuğuna da kendi dillerile Efendiyi prezante ediyorlardı: Zengin adam, paraü adam! En küçüğü on, en büyüğü on beş yaşında bulunan kızlar, evlerine İsa gelttıiş gibi halecana kapılmışlardı. Paralı adam, onların da ruhunda bir hercü merç, bir karışıklık uyandırıyordu. Ak saçlı, ak sakallı ihtiyar. bu minimini Rum'cukların gözüne Apollon'dan daha güzel, Jüpiter'den daha kudrejtli görü nüyordH. Onun zenginliği hepsinin gözlerini kamaştırıyor, benliklerindeki cil vekârlığı kamçılıyordu. On yaşındaki kız bile, gözlerini süzerek, paralı misafir üzerinde şuh bir tesir ika etmeğe özeniyordu. Bacı Hafız Efendi, kanapeye yerleş tikten sonra beş kız kardeşin her birine birer mültefit kelime dağıttıktan sonra sordu: Aleksandra nerede? Karı koca birden eevap verdüer: Bu sırada iş çok. Adalaıdan. Be bek'ten. yakacık'tan çafinp duruyor lar. O da, elinde iğne. dört tarafa koşuyor. Kazancı yerinde dem.ek. Baji sjze de yardımı dokunuyor mu? Tuvaletten para mı artar efendim Xe alıyorsa üstüne, başma sıvıyor. Bize de kendi yağımızla kavrulmak kalıypr. Bu son sözdeki gizli dilencilik, efen dinin fözünden kaçmadı, fakat aldı etmedi. Karı ile kocayı mahirane istic vaba girişti. Aleksandra'nın sık sık dışarıda gecelediğini anladı. Yenikapı'nın bir kenarmda oturan orta hajli bir terzinin durup dururken şöhret kazanmasına. İstanbul'un en uzak yerlerin den davetler almasına imkân yoktur. Onun Süruri Beye mektup götürdüğü günden sonra başlıyan bu şöhret ve gene aypi lamana tesadüf eden bu gece » saferetleri, vaziyetin hakikatini belâğatle gösteriyordu. İhtiyar adam, istediği malumatı tamamen almış gibidir. Kanaati tekem mül etmişti ve bu ziyaretini pek faydal buluyordu. Yarım saat sonra oradan ayrılırken tenbih etti: Aleksandra gelir gelmez söyleyin doğru bize gelsin, bana bir hırka biçsin! Ve kapıdan çıkmazdan evvel, Jüpiter' teşyi eder gib: . şik önünde sıralanan kızlarm hepsine üçer, beşer kuruş da ğıttı: Sakız alın, güle güle çiğneyin! Yolda Aleksandra ile arasında cere yan edecek münakaşayı düşünürken be kız kardeşin birden sakız çiğneyişini de tahavvül ediyor ve eski bir beyti hafif bir sesle ve gazel bestesile teren nü eyliyordu: Ah, kim ağzım sulandı seyrederken sakızı Buse vadile şeker çiğnerdi bir «tersa» kızı! *** Haftalardanberi Süruri Beyin met resliğini kabul etmiş bulunan Aleksandra. tuhaf bir çıkmaza girdiğinl anlı yordu. Kin ile, gayz ile üzerinde yürü meğe başladığı intikam yolunun bövle bir çıkmaza müntehi olacağını hiç te tahmin etmemişti. O. bedenî bir fedakârlık yapmağı, Süruri Beyi adamakıll ateşlendirmeği' ve sonra Hacı Haf» Efendiye çöndererek kendisini Nadire olmak üzere istetmeği kararlastır mıştı. Fakat genç adamla hemfiraf olduktan sonra iş sarpa sarmıştı, Onu Nadire'ye doğru sevketmek artık elin den gelemiyordu. ( Mabadi var) r *Cumhuriyet \% Ağustoı 1930 Sehir ve memleket haberleri Mi))î Sergi rrsmo Etabli vesîkaları Siyasf icmal Fransa Alman'ya Almanya'da yeni intihabat için fırkalar hazırlanıyor. Bu münasebeile Almanya devleti erkânı ve hükumete taraftar ve aleyhtar siyasî fırkaların rüesası tarafından mühim nutuklar irat olunuyor. Bu nntuklar da Almanya'nın haricî siyaseti dabi mevzuu bahsedilmektedir. Haricî siyasete ait sözler Almanya'nuı müstakbel haricî siyasetinin mahiyetine az çok delâlet ettiğinden bu nutuklar Almanya'nın en büyük komşusu pransa'da ziyadesile nazarı dikkati celbetmiştir. Bilhassa Almanya devleti ricali tarafından söylenen sözler Fransa'da pek fena akisler bırakmıştır. Çünkü bu nutuklara göre Almanya'nuı müstakbel siyaseti Fransa'nın siyaseti hariciyede takip ettiği esasata taban tabana zıt olacaktır. Alman'ların Ben'in tahliyesinî temin ettikten sonra takip ettikleri başlıca gayeler Almanya'ya siyasî, idari ve askerî ve malî bütün işlerde diğer devletler ile müsavi hukuk elde etmektir. Bu ise Versay muahedesinin tadilini talep etmek demektir. Halbuki Fran sıı'lar Avrupa'nm simdiki siyasî binasının esası, tadil ve tebdili gayricaiz sqlb muahedeleri olduğu kanaatindedirler. Binaenaleyh bu nutuklar Fransa'da büyük heyecan uyandırmıştır. Almanya Başvekili M. Brüning Kolonya'da irat ettiği nutukta demiştir ki: «Bütün cihan iktisadî ve ietimai müşkfilât içinde yüzer iken M. Briand'ın Avrupa'da nizam ve intizam tesisinden bahsetmesi şüphesiz mühim bir şeydir. Fakat bu nizam ve intizam yalnız iktisadî müıakerat ile elde edilemez. Çünkü Avrupa'da iktisadî ahvalin devamlı bir surette istikrar bul ması için siyasî istikrarınuı dahi ayni «amanda temin i kat'î bir şarttır. Avrupa'nın şinıdikj buhramnda yalnız iktisadî değil siyasî esbap dahi ayni derecede âmildir. Bunun için Fransa Hariciye Nazırms verdifimiz cevapta siyasî ahval ve muahedatı pazarı itjbara alarak bunlan söyleme&i bir vazjfe addettik.» M Wirth dahi irat eylediği bir nutukta demiftir ki: «Devletler arasında hukuk itibarile raadun bir mevkide bulunmak gibi *ir vaziyet yerine hukukça müsavat kaim obnadıkça Almanya hürriyetini istirdat etralş ola maı» Almanya nüzzarından M. Treviranus'un söyledifi nutuk Almanya'nuı müstakbel âmali siyasiyesi hakkında daha açık ve «ert bir lisan kullanmıştır. Fransız matbuatı bu nutkun harbe ve intikama davetten başka bir mahiyette tefsir edilmesine İmkân olraadıfcını yazıyor. Bu nutuklar ve bu sene Fransu'laruı büyük askerî manevralan Loren'de Almanya hududu karşısında yapmağa hazırlanmaları hayli zamandanberi yatışmış eörünen Fransız Alman zıddiyetini yeni den caniandırmaktadır. Fevkalâde bir ağrbet görüyor Emanetle Defterdarlık Yerli Sergisinden vergi Jçalkıştılflr Sergiyi dün akşam saat 16 ya kadar 7800 kişi ziyaret etmiştir. Halkın pavyonlara gösterdiği rağbet cidden şayam takdir bir dereceye varnııştır. Şimdiye kadar yerli mallar hakkında kâfi bir malumatı olmıyanlar sergiden büyük bir intiba ile ayrılmaktadır. Dün akşam ziyaretçilere meccanen sinema gosterilmtş, Bahriye bandosunun her gün beşten dokuza kadar devam eden nefis parçalan halkın şiddetli alkışlarile karşılanmaktadır. Sergi heyeti tertibiyesi büyük bir hot parlörlerle her yarım saatte bir defa ziya retçüere sergi hakkında izahat vermekte ve her salonun hususiyetlerini söylemektedir. Bugünkü vaziyete bakılırsa sergi bu sene daha çok rağbet kazanacaktır. ^ Geçen sene birinci yerli mallar sergisini 183.000 kişi ziyaret etmişti. Geçen sene ilk günü ziyaretçi adedi be§ bin yüz idi. Bu sene ayni gün saat dörde kadar yedi bin sekiz yüz kişi olduğuna ve sergi saat dörtten sonra daha çok kesafet peyda ettiğine nazaran bu seneki sergiyi 400,000 kişinin ziyaret edeceği kuvvetle tahmin edilir. Yerli mallar sergisi muvaffak oîmuş büyük bir eserdir. Şimdiye kadar iyi mesaisile hayırlı bir müessese olarak tanılan Sanayi Birliğl takdire şayandır. Dün haber alıyoruz ki büyük fedakârlıklarla vücude getirilen ve hükumetimi? tarafından alâka ile teşvik edilen bu hayırlı te'şebbüsü maatteessüf baltalıyan bir hâdise olmuştur. Her firmanın sadece kendi memleketlmizde Türk Isçisinin himmetile yapılan malını halka tanıtmak maksadile ve ağır masraflarla kurduğu teşhir pavyonunda yaptığı pek az satışmda henüz masrafının yüzde birini çıkarmadığı halde Şehremaneti ve Defterdarlık vergi tarhetmeğe kalkışmışlardır. Yerli mallar sergisi kendi malımızı kendimize tanıtmak için kurulmu! bir yerdir. Malmı ırktaşlarma bildirmeğe uğraşan müesseselerin kolunu kanadmı kırıp ta yerli mal revacmı söndürmekte ne mana var? Varidat aranacak yer kalmadı mı? Bari nıütehassısları dinleseler!... Gazetemizi takip eden karilerimiz^ bu sütunlarda beledıyenin bazı işlei I rini tenkit ederken ŞehremanetininJ hidematı umumiye müesseselerin ] | den biri olan mezbahayı adeta er büyük bir varidat menbaı yaptığın] ı dan, mezbaha rüsumunun fazlaiı i ğmdan ve hey"eti idare, ikramiye gi' I bi bir çok masrafların et fiatına bini 'diğinden, buz inhisar ve imtiyazla " bir çok defalar acı, acı i lyet ettiğimizi hatırlarlar. Malî ve iktisadî vaziyetimizi tet|kik ile çok mühim bir rapor verenj M. Müller, bu yaramız üzerine de par)mağını basmış. djyor ki: « Belediyelerin bazı imtiyaz, ini ' hisarları da tehlikeli ve binaenaleyh* , ısjaha muhtaçtır. Bu imtiyazlar şe^ ' hirlerde hayatı pahalılaştırmakta hususî eşhasa gayrimeşru kazançlarj | bah* ve temin etmektedir. Meselâ biri belediye tarafmdan mezbaha tesisi (edilmekte ve bütün hayvanların es{ babt sıhhiyeden dolayı burada zebhi ımecburî tutulmaktadır. Mezbahanınj idaresi hususî, bir müteşebbise mu' .ayyen ve sabit bir iltizam bedelli 'mukabilinde devredilmekte. mülte \ zim ise halkın zararına gayrimeşru, jkazançlar buimaktadır. Diğer imti j yazlarda da ayni tarz varittir.» Haydi bizim tenkidatımıza kulak 1 kasılmıyordu. Hiç oimazsa Beynelmilelj 'çok büyük bjr maliye mütehassısı o' ılan MüiJer'tn sözünü dinleseler de/ 'bu rüsumu indirseler diyoruz. Tevzi şekli tesbit edilemedi Bir Türk ve bir Yıınan murahfıası bugün bir şekli hal bulaçaklqr Muhtelit miibadele komisyonu heyeti umumiyesi dün de içtimaa devam ederek etablilere yapılacak olan tevziatın şeklini tesbit ile meşgul olmuş, fakat netice dün de alınamamıştır. Komisyonun Türk kâtibi umumigi Mukdim Ogman Bey bu hususta bir muharririmize demiştir k i : " Bu meselenin henüz hallolunamaması heyeti murahhasa arasında ihtilâf olduğundan iieri gelmemektedir. Türk, bitaraf ve Yunan murahhas heyetleri arasında hiç bir ihtilâf ve anlaşamamazlık yoktur. Yalnız tevziat işini en çabuk, en az masraflı ve en dürüst hal çaresi aranmaktadır. Mamafi bugün "dün., Türk murahhas heyeti müşaviri Mitat Bey ve Yunan müşaviri M. Tatarakis bazı müzakerelerde bulunmuşlardır. Kararlarını yann "bugün,, heyeti umumiyeye arzedeceklerdir. Heyeti umumiye bu içtimada neticeyi mutlaka tesbit edecektir. „ Dogru degiljni? Rum'lar evlerini «atıyorlar Şündiye kadar etabli vesikası aünamıg olan Rum'ların vaziyetleri taayyün etme mt» oldugundan emlâkini satamamakta idi ler. Son itilâfname ile bu müsaadeyi eld< etmiş olduklaruıdan günde 2030 Eum evlerini satmağa başlamışlardır. Bunlarm bu derece müracaatlan her hangi bir ihtilâ dolayıaile itilâfınamenin tatbikinm teahhura uğraması endigeden ileri gelmektedir. Yeni hayat indeksi neşredildi Harpten evvel 11 lira ile çinen bir ailenin şimdi 145 lira kazanması lâzım Çanakkale şehitliklerini ziyaret Şehitlikleri İmar Cemiyetinden: Her sene olduğu gibi bu sene de Çanak kale şehitleri ziyaret e^diecektir. Gülcema vapuru 14 ağustus 1930 perşembe günü saat 19 da Galata rıhtımmdan kalkacak ve 16 ağustos 1930 cumartesi günü saat sekizde Istanbul'a donmüş olacaktır. Gidiş ve gelişte Gelibolu ve Çanakkale'ye uğrana caktır. Vapurda halkın esbabı istirahatini temin edecek tedabir almmıştır. Şehitlikte Çanakkale muharebesi hakkmda konferans verilecek, hitabeler irat edilecek ve, mevji oleutturuiftcatttar Pa Stfyah'ateîştirak efle.pekler bjletlerini,t.ultanhamapTj'nda Tul •toentçi Hacı Muhfltin, Manmutpaşa'da havlucu Hacı Recep, Sirkeci'de Nemli, Hanında Cemal Bey yazıhanelerile Bahçekapı'da Şekerci Hacı Bekir mağazasından ve Beyoğlu'nda tayyare piyango şubesinden alabilirler. Bentler gelecek sene tamir edilecek Bazı bentlerde su bittiği İçin çeşmelere su isale edilememektedir. Bazı çeşmelere nöbetle »u verilmektedir. Maamafih fazla su sıkıntısı yoktur. Bu sene bentler tamir edilerek gelecek sene su sıkıntısının onüne geçilecektir. . Müller'in raporu Plânsız istihsalât fazla da olsa faydalı olmaktan uzaktır Hükumet ıslâhat zaruretini ve plânlı bir himaye usulünün tatbikini idrak etmiştir İhracat mahsulâtı veziyetinin de bir 6ene evveline nazaran daha gayrimü sait bulunduğu söylenmektedir. Muhtacı inkişaf bir halde bulunan Türk ziraatinin en kuvyetli tarafy .daüna iştihsalâttaki tenevvüü idi. Vali Bey rahatsız Şehremini ve Vali vekiü Muhittln Bey bir kaç gündenberi rahatsız olduğundan Emanete gitmemektedir. Ticaret Odası Istanbul'un haziran ayına ait «Geçinme indeksi» ni çıkarmiftır Bunda 1914 senesinde 100 kuruşun temin ettiği hayat vahidi kıyatî ittihaz olunmustur. Yapılan hesabata göre son iki sene İçinde en ucuz ay hazirandır. Harpten evvelki 100 kuruşTa temin edi len hayat bu ayda 1256 kuruşla temin edilmektedir. Harpten evvel 11 lira maaşla geBerberler ceıaiyeti çinen bir ailenin simdi en ucuz o Berberler cemiyeti heyeti idaresi lstifa lan bu ayda ayni suretle ve ayni etmiştir. Yakmda umumî bir içtima akmevat ile geçinebilmesi için 145 lira tedilerek yeni heyeti idare intihab maas alması lâzım gelmektedir. yapılacaktır. Muharrem Feyzi BaJıkçılık M. Velermanadl den pek emin «Balıkçılık yakında Türkiye için bir servet menbaı olacaktır» diyor Bir balıkçılık enstitüsü açılacağını yazmıştık. IMlemBekefe ihal&>©ırOeiFB Bartın boğazı temizleniyor Bartın boğazının tathiri bir müteahhid veıilmlştir. Bogaz kışa kadar açılacak ve vapurlar içeriye girebilecektir. Birinci kısım. boğaz methalinden Kacı Davut iskelesine kadar olan mahaldir, bu : w; kısmm orp^ " 15 ve derinliği 5 metre olacair^r. Bu kısım arneliyatın ihale bedeli 30,000 liradır. İkinci kıeım Hacı Davut iskelesinden Gür"«»^nırarı iskelesine kadardır. Bu kısmın geniçliği 10, derinliği 4 metre olacaktır ihale bedeli de 20.000 liradır. Üçüncü kı sım. Gürgenpınarı'ndan Bartın şehrinin methali olan iskele rıhtımma kadardır ve ihale bedeli'40,000 liradır. Bundan başka, açılacak kanalın derinliğinl muhafaza ve idame masrafı olarak her yıl müteahhide 8500 lira verilecektir. Üç partide verilecek olan 90.000 liralık ilk ve her yılki daımî masrafa karşılık olarak giren çıkan eşyadan ve gemilerden bogaz resmi namile bir para alınacaktır. Buna dair olan talimatname İcra Vekilleri Hey'etinin tasdikına iktlran etmiştir. Elektrik firketi ile Emanet aratında bir ihtılâf Şehremaneti ile Elektrik şirketi arasmda yeni bir ihtilâf çıkmıştır. Emanet Anadolu cihetindeki hasüattan İstanbul cihetindeki kadar hisse istemekte şirket bnna razı ol mamaktadır. Bu ihtilâf halledilemediğinden Nafia Vekâletine müracaat edilmiştir. İstanbul'da bir sergi açılması ve berMütehassus M. Velerman bu mesele berler arasında bir müsabaka yapılması düşünülmektedir. hakkında kendisile görüşen bir muharririmize demiştir ki: Seyyahlar tngiliz bandıralı «Siti of Paris» vapuru ile dün limanımıza (300) kadar İngiliz ve Amerika'lı seyyah gelmiştir. Seyyahlar dün şehrin şayanı temaşa mahallerin gezmişler ve Boğaziçi'nde kısa bir cevelân yaptıktan sonra ayni vapurla Akdeniz'e gitmişlerdir. " Bugünlerde en ziyade ehemmiyet verdiğimiz mesele balıkçılara bir içtima mahalli ve mektep olacak olan bu en*titüyü teşkil edebilmektir. teşkilâtımızın bozulduğu ve iktisadî inEmanet Cemiyeti Belediye kalemi tibak fıkdanı, nüfusun tenakusu ve nülâğvedilecek fus terekkübündeki tahavvüller bu me Eylulden itibaren Emanetle Vilâyetin tevyanda kendini daima daha ziyade hishidi hasebile Emanet Cemiyeti Belediye settir.en sebeplerdir. kalemi lâgvedilerek vazifesi meclisi umujıuî Vilâyet kalemine ilâve edilecektir. Islahat tedbirleri İhracat e m t i a s ı n m tenakusu Cemiyeti Belediye kaleminden bir Böyle olmakla beraber. ıslahat tedbir memurun açıkta kalması muhtemeldir. kaç Filhakika ihracat maddelerlnin tetkiki lerine nereden ^a^anması lâzım geldiği bjjnu teyit eder. Faka,t bu yoldaki mukames'elesi de sarahat kesbetmekte ve yeseli bir tetkik ayni zamanda başlıca hükumet için d£ ziral bütün vasıta ve ihjacat emtiasırun djjçarı tenakus olduimkânlarile plânlı ve devamlı surette Van Vilâyetine iki memur isteniyor ğunu göstermektedir. Van Vilâyeti İstanbul Vilâyetine müra himaye etmek lüzumu tebarüz etmekteHemen her kalemde mahsus ve decaatla idarei hususiye muavinliği ile mü dir. Hükumet bu zarureti idrak etmiştir rakipliği için 30 ar lira aylıklı iki memur vamlı tenakuslar müşahede edilmekteEvlât katili Ecnebi mekteplerine Türk ziraat talebe istemiştir. djr. Tütün ihracatımızın 926 senesi zarİzmir'de Burnova'da Uzundere köyünde si gönderilmektedir. Münlerit bazı tecBali oğlu kırk yaşlarında Abbas Ağa övey fuıdaki tezayüdü de rasyonel bir istihrübe istasyonları. nümune çj[ftlikler tesis kızı on dört yaşlarında Fatma'yı mavizerle salin netfcesi olmaktan ziyade tütün edilmiştir. Düyıınu muvahhide tahvilâtı öldürmüştür. z^r'iyatının ihtiyats^z toir surette ve gayri Cinayetin sebebi alacak mes'elesidir. Fat100 milyonluk nafıa tesisatı çıkıyor ı^ıüsait mıntakalara teşmil edilmek suma'nın babasından kalma bir miktar emZiraatî teşvik ycdunda hükumeti istirptile tevessüünden mütevellittir. Bu Kıymeti itibariyesi iki yüz küsur lira lâki varmış. bu emlâktan aldığı paradan şarî mahiyette tenvir etmek maksadile olan düyunu muvahhide tahvilâtı; hü kıza beş para göstermiyen övey babası ile terzdaki geniş istihsal mahsuli^n keyfiyeti^i ijımal ettiği gibi, Türk tütünleri Almanya'dan bir ziraat mütehassısları kumet tarafından kupon tediyatına ni arasında münakaşa çıkmış ve Abbas Ağa heyeü celbedilmiştir. Hususile Nafıa Ve hayet verilmesi üzerine mütemadiyen mavizeri kaparak Fatma'yı öldürmüştür nln şphre^ine de müessir olmuştur. kâletinin büyük faaliyet programma it kıymetini kaybetmiş, son günlerde 90 Katil vak'adan sonra kaçmıştır. JandarmaYeıji sepe de iinıitli değilcjir lar katili aramakla meşguldür. milyon liralık liraya kadar düşmüştü. Son iki günlük Türkiye ziraî ihracat emtiasınm bu hal edilmiş olan (100) Yamanlardağ sanatoryomu seneki vaziyeti hakkında deveran eden tahsisatla ziraat hayatı mühim imkân Borsada yapılan muamele neticesinde İzmir'de Yamanlardağı'nda ileride büşayialar ise hiç te ferah ve neş'e verir lara malik olacaktır. Bu (100) milyon ünifiye birden yükselmeğe başlamış 17 yük bir sanatoryom yapılacak. Fakat tahsisatın beklenen faydayı temin humahiyette değildir. puvan tereffü ederek muamele gördük daha şimdiden bu dağm temiz havasınsusunda iktisadî cepheden kâfi derecede Mühim tütün istihsa! mmtakalarında ten sonra dün akşam 106,75 lirada ka dan istifadeye başlanmıştır. îzmir valisi t^itün mahsulü bir sene evveline naza tetkik edilip edilmemiş olduğu malum panmıştır. Kâzım Pş. bu dağ hakkında şu izahatı ran mahdut kaîmış olduğu gibi hasta değilidir. Batakhkların kurutulması ve Peşin muamele istikrazı dahilî 98,5 İn vermiştir: kurak havalinin iskası mes'elesi fevkabklardan da müteessir olmuştur. giliz lirası da 1034,25 te kapanmıştır. lâde mühimdlr. « Yamanlar sanatoryomu. bu sene Memleketin yegâne ferah menbaı olan ümidin fevkinde güzel neticeler vermekTicaret Odasında iki aza intihabı Bıracattan beklediği döviz miktan calibi Konya'daki su tesisatından Ticaret odasında münhal bulunan iki tedir. Halk rağbet gösteriyor. Zaifler o•ndişedir. istjfade edilmiyor raya toplanıyor. Hilâliahmerin yatakZiraatte ilirn şartları Harbi umumiden pek az evvel Konya azalığa mensucat fabrikası müdürü Sü larj kâfi gelmediğinden kendi vasıtalaMemleketin iktisadî ve malî kuvveüni ovasının iska tesisatı ikmal edilmişjti. reyya Paşa zade Atıf ve tüccardan Eşref rıyla oraya naklediliyorlar. Ucuz ve nefis t^hdit eden bu gayrimüsait vaziyetler Mühim miktara baliğ olan sarfiyatın Beyler namzet gösterilmişlerdir. Dün yemeklerini muntazam ve çok iştihalı Şjiir>hesiz ki evvel emirde ikjim şartlan beklenen fayda ile tamamen telâfi edi ntihap heyeti odada toplanarak verilen yiyorlar. Sekiz menba suyu şimdiye kaBjn bir neticesidir. Ziraat fenninin bu leceği ümit ediliyordu. Fikrimce çok mü reyleri kabul etmiştir. Heyet bugün de dar beton inşaatiyle muntazam çeşme mahdut günkü merhalesi bazı tahaffuz imkânla kemmel olan tesisattan pek haline getirilmiş, bataklık yapan yerler Köylüler oplanarak reyleri tasnif edecektir. tmı bahşetmekle beraber iklim sartları mikyasta istifade edilmiştir. «Bari» de sanayi sergisi açılıyor kurutulmuş ve temizlenmiştir. Şayanı bu tesisatı diledikleri gibi kuilanmakta IH tağylr mümkün de^üdir. Fakat vazive tahrip etmektedfr. Alâkadar idare bu ttalyan ticaret odası eylul ayı zarfın dikkattir ki yirmi günde üç buçuk kilo yet üzerinde bu gibi anasır haricinde ditahribat ve sui istimalâtın önünti ala da İtalya'da Bari şehrinde açılacaka olan kazananlar vardır.» ter bazı esbabın da müessir oldımı an rak vaziyeti ıslah etmek imkânlarına Şark sanayii nümune sergisi» ni Türk Güneşte 60 derece les'lıyor. 3enelerce süren harpler neti malik değildir matbuatı namına bir heyetin ziyaret etİzmir'de evvelki gün hararet gölgede 38,5, eesinde hâdis olmuş bulunan iktlsadi I [Bitmedi] , mesini rica etmektedir. güneşte 60 dereceyi bulmuştur. , İlhami Bey Trabzon Ağırceza reisi İlhami Bey Trabzon'a hareket etmiştir. Bundan sonra balıkçılara kredi ve ihracat için mahreç teminine çalışacağız Ben bu hususta çok nikbinim balıkçılık yakın bir zamanda Türkiye için bir serdün vet menbaı olacaktır. Hükumet bu mesele ile çok yakından alâkadar olmaktadır. Bu cümleden olarak balıkçılara bir gemi tahsis etmiştir. Biz bu gemi ile Marmara, Karadeniz ve Adalar denizinde tatbikatta bulunacağız. Bundan başka balık konserveleri ile tuzlamalannın inkişafına çalışacağız. „ Etibba Odasına kaydedilmiyen eczacılar İstanbul üçüncü mmtaka Etibba Odası idare hey'eti bugün toplanarak muhtelif bazı mesail hakkmda müzakeratta bulunacaktır. Eczacılarm Odaya kayıtları İçin verllen nıühlet (15> ağustosta bitecektir. Odaya şimdiye kadar ancak 2025 eczacı kaydedilmiştir. Mmtaka dahilinde kayıtları icap eden <130> eczane ile lâburatuvarlarda çahşan (120) kadar eczacı vardır. Bundan maada 60 kadar da kimyaker ve ecza deposu mes'ul müdürleri bulunmaktadır. (15"» ağustosa kadar kaydedilmiyen eczacılara [Birinci Sahifeden Mabait] ikinci defa birer ihtarname gönderilerek kısa bir müddet verilecek ve bu müddet i oldu tefrikaya demiştim. Fakat çinde de kayıtlarmı yaptırmıyan eczacı o vakitler başka ve o fırkalar da lardan naktî cezalar almacaktır. Abdülhak Hâmit B. Komünistler bugün isticvap edilecekler Kırklareli'nden Istanbul'a otuz bir dahi zâhir olduğu için emin ola biliriz ki tefrikaya mahal kalmıyamahkum nakledildi caktır, ve iki fırkanın da liderleri Kırklareli hapisanesinde yer bulunmadığı için 31 mahkum İstanbul hapisanesine birbirlerini severek buhranı hazırın nakledilmiştir. Mahkumların biri kadmdır. çaresini bulmağa çalışacaklar, yekdiğerine şeriki muvaffakiyet ola rak âlemi medeniyete sıyaseti dahiliyece yeni bir tarzı temeddün çösterecek ve Türk namını bir kat Eskişehir'de Iise açılacak Maarif Vekâleti Eskişehir'de bir Iise aça daha ilâ edeceklerdir. :aktır. Lisenin kadrosu yapümı§tır. Abdülhak Hâmit Zabıta tarafından tevkif edilerek Adliyeye tevdi olunan altı komünist maznunu ye dinci istintak dairesine sevkedilmişlerdir. Yedinci müstantik Rifat Bey, maznunlarm isticvabına bugün baslıvacaktır. Zabıta, komünistler hakkında gayet uzun bir fezleke tanz'm etmiş olduğundan Rifat Bey dün akşama kadar evrakı tetkik etmiş, istic Her şeyi vaktinde yapmağı bilen vabata fırsat bulamamıştır. Müşarünileyh Hz. bu lâzimei halin Hali firarda olan komünistlerden Hüsnü Ali ve Cevdet henüz bulunamamışlardır. de vaktini bekliyordular. Fırsatın Zabıta bunlan şiddetle aramaktadır. ganimet olduğu hakikati bu defa başka türlü idi. îttihatçılarla Iti lâfçılar arasında samimî bir fikir ve nazar vahdeti yoktu. Her iki taraf birbirini düşürmek gayesinde idiler. Daha doğrusu onların ba şında Mustafa Kemal denilen bü • yük varlık mevcut değildi. Hatta o zamandaki tefnkaların tesira tından olmalı ki Reisicumhur Hz. iptidai emirde bir fırka ile iktifa etmek istemişler idi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: