18 Eylül 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

18 Eylül 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MASAL Tarihte büyük adamlar eumuıın) 3 tBundan evvel çıkan kısımların hulâsası: Vaktiyle Nur baba isminde fakir bir o duncu, bunun da Naciye isminde güzel bir kızı vardL Bu kız bir gün eski bir çeşmenin b?şında odun toplarken kayıptan bir ses işitti. Naciye benimle evlenmek ister misin? Geldi bu vak'ayı babasına anlattı. O da çeşme başına gelip baktı ve kızının bu esrarlı sesin sahibile evlenmesine razı oldu. Bunun üzerine küçücük kulübelerl kendillğlnden koca bir saray olmutu. İki köle bir tahtıravanla gelip Naciye'yi aldılar. Muhteşem bir sarayda yakışıklı bir adam onun karşıladı ve: Ben kocanım! Dedi. Naciye evlilik hayatından son derece memnundu. Yalnız kocası gündüzleri kayboluyor. gecelerl meydana çıkıyor, kendisinin de kimseyle görüşmesine ve saraydan çıkma sma razı olmuyordu.] Buda Buda çok eski zamanlarda Hindistan'da yaşamış, yer yüzünde bugün bile bir çok salikleri bulunan bir mezhep icat etmiştir. Buda'mn mezhebinin esası kalplerden dünya muhabbetini silerek yokluğa ulaşmaktır. Hiç şüphesiz bugünün felsefesinin tamamiyle zıddı bir düşünce.. Fakat zamanına göre Buda çok büyük bir adamdı. Buda bazılarına göre lsa'nın doğmasından 557 sene, yani bundan tam 2487 sene evvel Hindistan'da Benares sehri civannda doğmuştur. On dukuz yaşında iken bir hü kümadr kızı (Yasudhoda) ile ev len 'i. Buda ebedî hayata erismek için sekiz hakikat yolu bulmuştur ki onlar da şunlardır: MCMLEkETLCME ÇOCUKLAR. Yeni Bilmecemiz Bu şehrimizden son günlerde çoh bahsolunuyor. Ortadaki üç harfi doldurarak S le bashyan ve S le biten şehrimiz hangisidir, bulun bakalım. Bu bilmecenin esasını Alman Ticaret mektebinden Osman Muhittin B. göndermiştir. Doğru halledenler arasında çekilecek kur'ada birinciliği kazanana bes lira mükâfat takdim edilecek ve resmi gazetemize basılacaktır. Ikinciden yüzüncüye kadar muhtelif şık hediyeler. Cevaplar eylul sonuna ka | dar «Cumhuriyet çocuk sahifesi muharriri» adresine gönderilmelidir. Bu adrese gönderilmiyenler ve geç gelenler kur'aya sokulamazlar. şı nuşmak, dertleşmek için yanıp tutuşuyordu. Yatak çarşaflarından birini parça parça yırtıp birbirine ekledi. Af «ağıva sarkıttı. th r*ar kadın da ucuna sıkıca yapıştı. Yaşından ümit edilmiyecek bir çeviklikle yukarı doğru tırmanıyordu. Sarayın kapıları daima kapalıydı ve iki tarafında muhafızlar bekliyordu. Genç kadın kat'iyen dışarıya bir adım atamıyor ve kendisine lâzım olan en küçük bir seyi bile alamıyor, kimseyle tek lâkııdı edemi • yor, hiç bir insan yüzü göremiyor ( du. Böyle olduktan sonra giydiği süslü elbiselerin, taktığı binlerce lira lık mücevherlerin ne kıymeti var? Kimse bunlan görmiyecek ol duktan sonra ne işe yarar? Onun için başındaki elmash tacı mahfazasına koyup sakladı. Onun yerine bahçeden topladığı yaseminlerden başma bir taç yaptı. Nihayet Naciye'nin odaısna çıktı. Daha bes on dakika kcnuşur konusmaz genç kadın bu acuzenin çok bilmis bir şey olduğunu anladı. Neler söylemiyordu neler!.. Belki de bir sihirbazdı. Buna rağmen derdini dökmek > ten kendini alamadı. Yavaş yevs* kocasının ona temin etitği tantanah, debdebeli, hayata lânet etmeğe, her aksam getirdiği kıymettar hediyeleri hakir görmeğe başlamıştı. Şimdi eski fakirane fakat hür ve serbest yaşadığı za manları hasretle arıyordu. Malum ya bülbülü altın kafese Yalnızhktan, can sıkıntısından koymuşlar: uzun uzun şkâyet etti. Hani yuvam! Demiş. thtiyar kadın bir aralık sordu: Bir sabah pencerede gene dalgın^ Kocoinzın adı nedir? melul, mahzun oturüyordu. Vallhi bilmivorum ki.. Bana isminden, cisminden, işnden, gü • cünden hc bahsetmez.. A..a., evlâdım.. Bu adeta sen tahkirdir.. İnsan karısından ismini kim olduğunu saklar mı hiç.. Acuze, Naciye'nin kalbine böyl bir *esat soktuktan sonra kalkt gitti. Bu^'Hkü çocuklar medeniyetin terakkiyatına o derece alıstılar ki eski şeyler karsısında hayretle gözlerini açıyorlar. Şu gördüğünüz resim bir kaç yavrunun İngiltere'de bîr lokomotif Eskiden sinemaya gittiğiniz zasergisinde bundan tam 110 ene evvel icat olunan lokomotifin en e ski man hiç şüphesiz yüzlerini görüp bir modeli karsısında apışıp kaldıklarını gösteriyor. hareketlerini takip ettiğiniz san'atkârların sesini de isitmek isterdi Eğlenceli tercübeler C Meraklı şeyler j niz değil mi? fşte nihayet iki senedir bu da oldu. Çünkü sesli filim icat olundu. Bunu evvelâ bir taraftan filim çeDeniz suyunun tuzlu olduğunu vırip öbür taraftan gramofon çaltabiî bilirsiniz.. Banyo ettiğiniz za! mak suretiyle yapmak Istediler. Lâman ağzınıza kaçhysa dilinize acı i kin bu hal gülünç olmaktan başka 1 Tf suptan, evhamdan, aslı acı dokunmuştur. j bir işe yaramadı. olmayan hurafelerden uzak, doğnı Işte bu tuz onu bayağı sudan daikirler. ha ağır çektirir. 2 Asil ve açık f ikirli insanlara Bir litre su tam bir kilo olduğuyakısacak ulvî gayeler, yüksek he halde bir litre deniz suyu 1 kilo 25 defler. gram, vani 25 gram daha ağırdır. 3 Sade, samimî, doğnı ve tatlı Bütün denizlerdeki tuzun miktalözler. n akıllara hayret verecek derecede Şu resimdeki iki kardeşe bakımz 4 Doğru ve daim* sulha ve u çoktur. Ne sevimli çocuklar değiller mi? yuşmağa yakın bir yol. Bazı ârhnler şöyle bir hesap yapBirbirlerinden uzak durmuslar 5 Hiç bir canh mahluku öldü mıslar: Eğer denizler bir anda kuamma öpüşmek ister gibi gözükü rüp yememek. ruyuverse diplerinde 23 milyon yorlar. 6 Cehaleti, ihtirası yıkacak metre mikabı tuz birikecektir. mücaJeleleHe sebat etmek. Onların öpüştüklerini görmek Ayni âlimler deniz suyunda bu 7 Daima itikatlı bulunmak. kadar tuzdan maada 40 bin kilo da arzusunda iseniz gayet kolay. 8 Zihni, dünya düşüncelerin Resmi yavaş yavaş gözlerinize altın mevcut olduğunu söyliyorlar. den uzak bulundurmak. Bir de deniz suyu bize gözüktüğü yaklaştırınız.. Amma o derecede Şimdi sinema gösterilirken çıkan Buda bu fikrirlerini tamim için gibi yeşil, mavi, boz renklerde değil yaklaştırınız ki burnunuzun ucu gürültüleri, konuşulan sözleri fil • krk bes sene çalıstı ve hayatının bilâkis renksizdir. kâğıda değsin.. min kenarına kaydediyorlar. sekseninci yılında öldü. Fakat içine düşen maddeler ve Bu kayıtların ihtizazlarım bazan O zaman bu iki kardeşin birbiriyGandi ve saire gibi Hint milliyetsemanın akseden maviliği altının le kucaklaşıp öpüştüklerine şahit perdenin kenarında görüyorsunuz. perverleri içinde hâlâ Buda'dan ilderinliği ona bu renkleri vermekteBunun alınması ve gösterilmesi ham alanlar vardır. olup şaşacaksınız. dir. tabiî çok pahalı ve techizatı karısık Lâkin Buda'mn buyünkü hayata Bunu arkadaslarınızla bir araya Denizin en derin noktası Bahrimakineler yapılıyor. uymayan esaslannı ayınp uyanla toplamp sırayla yapacak olursanız Bu derece terakki karsısında sar m almak çok güç bir mes'eledir. muhiti Kebir'dedir. 9700 metre kaçok eğlenirsiniz. de siz küçükler değil biz büyükler dardır. Herkesin kârı değildir. de hayertten hayrete düşüyoruz. Balık ve kavarjoz Faydalı bilgiler , Sesli sinema Deniz suyu Öpüsıne Müzeyyen'in arabası Şu yazımızm arasındaki birinci ve ikinci resmi kesip bir mukavvaKibrit icat olunmadan biliyor nın üzerine birini öne ötekini arkamusunuz, iki odun birbirine sürtüya yapıştırınız. Sonra bu mukavva leerk uzun zahmetlerle ateş yakılanın sağına soluna bireı ip bağlayı biliyordu. nız . Fakat ilk zamanki kibritler yaşlığa, ıslaklığa karşı gayet hassastılar. Biraz rutubete maruz kaldılar Kibrit İnlerin ucunu sağ ve sol ellerinizde tutup parmaklarınız arasında döndürmeğe başlayınız. İhtiyar bir kadının Vapînîn onüncle dolaştığını gördü. O içeri girmek istiyor, kapıdaki muhafızlar da bırakmıyorlardı. Kadın dönüp gitmek üzereyid. Tam pencerenin altından geçerken basını kaldınnca Naciye nazarına çarptı. O zaman tatlı tatlı dil dökerek, hayatında işitmediği, duymadığı hikâyeler anlatacağını, eğlendirece ğini vadetmeğe başladı. Naciye kocasının tenbihlerin! unutmuş gibiydi. Kim olursa olsun bir insanla ko Hemen o akşam Naciye, kocası gelir gelmez ismini sordu. Adam ezildi büzüldü: Benim ismimi, cismimi, şahsımı öğrenmekten vaz geç, karım olman, bu rahat ve saadete ermen sana kâfi değil mi? Fakat Naciye boyuna ısrar edi yjrdu. > Arkan gelecek hafta •, mı hemen yanma kabiliyetlerini kaybediyorlardı. Halbuki uzun bir zamandır ıs lanmağa karşı mukavemetli kibritler de yapılıyor. Bunu insan kendi bile yapabilir. Alelâde kibritlerin başlarını erimiş Bu dönen mukavvaya baktı ğınız zaman balığı kavanozun içinde gi parafine batırınız, sonra kurutu • nuz. Oldu bitti. bi görürsünüz. Föyle yapılan kibritler üç dört Bu da yukarıki gibi kalabalıkta saat su içinde kaîsalar bile kurutup yapıldığı zaman sizi çok eğlendireçakılınca yanarlar. , cek bir şeydir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: