17 Eylül 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

17 Eylül 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhuriyet 17 Eylul 1931 KOCAM| MAR S İ N A N | Hereke HAYATI VE FSERLEDlJ VF ESEQLEÛW Yazan: RESAT EKREM 7 v Sehir ve memleket haberlerî Acaba hangi yüzle istiyor? Üsküdar Kadıköy Su şirketi, tarifesine zam yapılması için Nafıa Vekâletine müracaat etmiştîr. Sebebi de şirketin harpten evvel çıkardığı tahvilitın fais ve resül \ malini altın olarak tediyeyi taah \ hüt etmiş bulunmasıdır. Muamelâî tını, alacağlna sahin, vereceğine ] karga darbı meselimizle tarif ve ! tasvir edebileceğimiz bu şirket harpten evvel abonelerinden munzam ücret namile senede beş yüz kuruş almazdı. Hatta bir aralık vaziyeti maliyesi pek fena bir mer' tebeye düşerek tasıtarağı toplamak dereclerine gelmiş iken hükumetin, lutuf ve atifeti eseri olarak kabul edilen bu Ucreti munzame sayes<nde abonelerinden bir hamlede seksen bin lira top ladı, ve bir basübadelmevte mazhar oldu. Buna bir diyeceğimiz olmasa bile bugünkü istihsal ücretleri azalmıs iken şirketin tahvilât faiz ve resülmallerini altın olarak tediye mecburiyetini ileri sürerek su ücretlerine zammet • mesi kendi mükellefiyetini halkın sırtma yüklemek istemesinden başka bir şey değildir. Bunu da bir tarafa bırakalım. Elyevm şirketin faaliyet sahasında bir çok yerler vardır ki yaz mevsimlerinde susuzluktan orada bir Kerbelft sahrası hayatı yaşanıyor. Evlerin su ihtiyacı çeşmeler ve sakalar vasıtasile temin olunur. Fakat taksit zamanı geldi mi e zavallı aboneler ücreti munzameyi, saat kirasını gene çok mu • tiane tediye ederler. Ve suyun bir raetre mikibını yüslerce kuruşa satın almış olurlar. Halbuki şir ketin su sıkıntısı çeken bu sahaya da muntazam su. vermesi için büyük bir yUksek havuz inşa etmesi cümlei taahhüdatındandır. Halka karşı kendi taahhüdatını yerine getirmiyen bir şirket acaba hangi yüzle böyle bir zam istiyor, diyej j Siyasî icmal İngiltere'nin para kuvveti Mr. Makdonald'ın riyaseti altında teşekkül eden İngiliz milli kabinesi tarafından Avam Kamarasına veri. len yeni bütçe kanunu ikinci kıraatinde dahi 250 reye karşı 409 rey ile kabul edildi. Bu kanun Jngiltere'nin senei haliye bütçesindeki yetmîş altı milyon ve gelecek sene bütçesindeki yüz yetmiş bir buçuk milyon yani çeyrek milyar İngiliz liralık açığı devletin masarifinde mühim tasar ruflar yapmak ve yeni vergiler tarhetmek suretile kapatmaktadrr. Stt sayede İngiltere'nin hem bu seneki hem de gelecek aeneki bütçesinde birer buçuk milyon İngiliz Hrası fazlai varidat görülecektir. Her iki bütçede devlet masari finde yüz milyon liralık tasarruf yapılmıstır. Başlıca tasarruf nazırla rın, meb'usların, memurların ve muallimlerin ve mütekaitlerin maaşlarında yapılan mühim tenkihat sayetinde elde edilmiştir. İşsiz ameleye verilen iane tahsisatı yüzde on nitbetinde tenkis edilmiş ve işsizlik iane sandığına amelenin ve patronIarın verdikleri muayyen hisselerîn miktarı tezyit edilmiştir. Yeni vergiler kazanç vergisine yapılan zam ile havayici zaruriye den olmıyan tütün, müskirat ve sair mükeyyifat üzerine konulan yeni resimlerdir. Düyunu gayri muntazama tahsisatı dahi bir derece tenkis ve tahdit edilmiştir. Yeni kanunun en şayani dikkat noktası gerek taıar rufa gerek yeni vergilere ait kanunî merasim ve teferrüatın kararnameler vasıtasile hal ve tanzimi için hükumete salâhiyet verilmiş olmasıdır. Bu salâhiyet ile İngiliz parlimen • tosu gayet kukanç olduğu malî murakabesini şimdilik feda etmi» oluyor. Almanya'da olduğu gibi tngiltere'de dahi hükumete bir nevi malî diktatörlük salâhiyeti verilmiş olu yor. Hükumetin gerek tasarruf te dabirine gerek fevkalâde salâhiyete amele fırkası Avam Kamarasinda şiddetli muhalefet göttermiş ise de basvekü, sabık amele hükumetinin dahi bu tedabirin kısmı azamını vaktile tasvip etmiş olduğunu isbat e derek itirazların ehemmiyetini t,< zaJtmıştır. •• Ingiltere devleti ve tngütz milleti Avrupa ve cihan siyasetinde en müessir silâh ve kuvveti olan tngiliz lirasının itibarmı ve kudreti maliye sini temin için mezkur kanun ile fevkalâde fedakârlık yapmıştir. Fransa'nın malî hâkimiyeti karşı sında zebun düşmemek için İngiltere bütün gayretile çalışıyor. Bunun delili bütçe kanununun sür'atle kabul edilmiş olmasıdır. MUHARREM FEYZt Fabrikası Sigorta şirketinden yüz bin lira alındı Geçenlerde Hereke mensucat fabrikasmda zuhur eden bir yangın fabrikanın bazı dairelerini yakmıştı. Sanayi Maadin Bankası tarafından yangın hakkında yapılan tahkikat bitmiştir. Dün bu hususta Banka müdür muavini Ali Sami B. bir muharririmize şu malumatı vermistir: « Fabrikanın hasara uğrıyan bina ve makineler heyeti umumiyesi • nin ancak beşte biri derecesindedir. Umum hasarat yüz bin lira olarak tesbit edilmiştir. Anadolu sigorta şirketi bu parayı hemen bankamıza vermistir. Sigorta şirketinin gerek mahallinde tetkikat yapmak ve ge rekse bankamızın zararını hemen tazmin etmek husu*lannda gösterdiği ciddiyet ve teshilâttan dolayı müessesemiz memnun kalmıştır. Yanan kısmın çatısı ahsap idi. Yenisini tamamile beton olarak ya• paeağız ve derhal inşaata baslıya cağız. Sivil ve fantazi kumaşlar kısmı pek kısa bir zamanda faaliyete geçecektir. Bu münasebetle fabrikaya ihti . yacatı hazıraya daha ziyade tevafuk eden makineler konmasını ve bazı noksanların tamamlanmasını düşü nüyoruz. Yeni tesisatla bu tevakkuf devrindeki zarar telâfi edebilece ğinden, fabrika bu yangından he men hemen zarar görmeden çıkmış olacaktır. Yangının »ebebi hakkında gerek hükumetçe ve gerekse sigorta fir • ketlerile bankamız tarafından yapı> lan tahkîkatta bunda kazadan baska bir şeye atfedilecek hiç bir emareye destires olunamamıstır. Amele ve memurlar yangının söndürülmesinde hakikaten çok ya rarhk göstermlşlerdir.» Balkan Konferansı Yıldız sarayına 6 devlet bayrağı dikilecek Balkan Birliği konferansı için hazırhklara devam ediliyor. Lâ zım gelen hazırlıklarla meşgul olan heyet Belediye reisi muavini Hâmit Beyin riyasetinde iktisat müdürü Kemal Ömer, seyyahin şubesi müdürü Ekrem Beylerden mürekkeptir. Içtimalar Yıldız saraymm merasim dairesinde yapılacağmdan büyük salon içtimalara tahsis edilmiştir. Salonun etrafındaki odalar da kalemlere ve encümenlere tahsis edilecektir. Salonda »amiin için yer ayrılacaktır. Hâmit Bey evvelki gün ref akatinde Belediye Mimarî şubesi müdürü Servet Bey olduğu halde Yıldız sarayına giderek tetkikatta bulunmuştur. Buraya konfe ransa iştirak edecek her devlet bayrağmın rekzi için bir direk dikilecektir. Bu direklere Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan, Yugos lâvya ve Arnavutluk ve Romanya bayrakları çekilecektir. Bun dan başka Ortaköy'de Mecidiye kapısından Yıldız'a çıkan cadde ile Beşiktaş Maçka • Dolma bahçe Ayaspaşa yollarının tamirine başlanılmış ve Beşiktaş tramvay yolundaki noksanların ikmali için tramvay şirketine tebligatta bulunulmuştur. Konferansın toplanacağı salona telefon konacak ve saraya elektrik cereyanı ver mek için bir muhavvele merkezi yapılacaktır. Salonun tefrişi için icap eden koltuk, sandalye ve masalar nakledilmek üzeredir. Posta pullart Konferans münasebetile Lon dra'ya beş milyon posta pulu ıs marlanmiftır. Pulların üstünde Balkan haritası ve bir zsytin dah resmedilmiştir. Pullar dokuz renk üzerinedir. Balkan haftasının ilk gününden itibaren satışa çıkan lacaktır. Sinan Hassa mimariarı başı oluvor. Kahraman asker şimdi mermerler, granitlerle boğuşaeaktı 17 4 Müna»ip değildir. Kâfire gayret dü?üp bir kaç Ademle kuleyi alırsa namı bir kule almıs olur belki köprüye iltifat bile caiz değildir. Ne mafcilde l&zım olursa binası mümkündür. Lutfi Paşa, Sinan'ın bu suretle kendi fikrini iltizam etmemesinden miiteex*ir oldu: Senin havfin kalede ağa olup kalmaktır! Dedi. Sinan Ağa buna da cevap vermişti: Hizmet Padişahın, kullarıyız, emri şerifleri olunca hizmetinden dbnü«'imüz yoktur. Sinan köprü muhafızı olarak kalm»ktan korkmuyordu: *Kale hıfzetmenin dahi eriyiz. Eskiden kuluyuz Yeniçeriyiz Yanar oda girer semenderipiz.* midir değil ise bir tedarik eyle! Dedi. Sinan askerlikten ayrıldığma c»k müteessirdi. Fakat senelerdenberi icinde toplanan san'at ihtiraslarını tatmin etmek için bundan büyük bir fırsat olamazdı. Sadrazamın tekli fini kabul etti: «Afurad edmdivı tâ ki olam mimar Kemalile koyam âlemde âsar Dir idim ki muyesser «yhye Hak Bana bir âîl Beytullâh yapmak.* Sinan, fikirlerini, yirmi beş senedenberi durup dinlenmeden huduttan hududa kosan bir asker tecrübesîne ittinaden söylemisti. O zaman ordunun en ihtiyar askeri Rumeli Bey • lerbeviti bulunan Sofu Mehmet Paşa idi. Mehmet Pasa da Rumeli askeri İle gelerek padişaha iltihak etmişti. Prut köprüsünün muhafaza olu • nup olunmaması mes'elesi bir kere de bu ihtiyar askerden soruldu. Mehmet Pasa Sinan'ı tasdik «tti: Sabıka Otmaniyan Rumeli'ye peçtiklerinde gemilerin yakmışlar. Riz köprüvü kendimiz kesmek lâzım iken varalım kale yapıp kaçgınla rımıza girizgâh mı hazır edelim? D«"d> Rıınu" i ; "rine ' "'f*' Pasa reyinde yalmz kaldı ve Sinan, yaptığı köpriiyii. dönüste venisini yapmak üzere yıkmaea basladı. Türk ordusu bu harpten de galip ve muzaffer olarak dönmüstü. Fa • kat Haseki Sinan Ağa Lutfi Paşayı rencide etti&inden dolayı fevkalâde müteessir olmustu. Paşanın bir fırsat zuhurunda kendisine zararı dokunmasından endişe ediyordu. Bu sıralarda Sernvmaranı Hassa Acem tsa vefat etti. Mevlevih^ne cîvarındaki camiine defnedildi. Biraz sonra da Sadrazam Ayas Pasa öldü (946).Lutfi Paşa Sadrazam oldu.Divanı hümayun da merhum Sadrazama bir tiirbe yapti'ilması dü>ünülüyor, fakat Aeem İsa'nın vefat etmiş olmasile, mim»> bulunamıyordu. Sadrazam Lutfi Pasa inhilâl etmis olan Hassa Sermimarlığına «mimar, Haseki olan Sinan Subaşı olmak gersktir. Bu kâre kadir kimesnedir» diyerek en lâyık adamı getirmeğe kat'iyyen karar vermişti. Fikrini Yeniceri Ağası vasıtasile Sinan'a tebliğ ettirdi. Yeniçeri Ağası Sinan'ı ça ğırarak: Paşa Hazretleri seni mimar etmeği mukarrer etti. Yanında eaiz Haseki Sinan Subaşı Sermimaranı Hassa olduğu zaman tam elli bir yaşinda idi, yani ömrünün yarısını yasamış bulunuvordu. On altıncı asır, hatta bütün cîhanın mimarî tarihi iki deha yetiştirmişti: Mikel Anj ile Sinan. Sinan iş başına geçtigi zaman Mikel Anj ölmüş bulunuyordu. ömrünUn birinci nısfında yaya olarak serhatlerde dolaşan, Tuna boylarinda, Nil kenarında ve Furat sahillerinde harbeden Sinan. ömrünün ikinci nısfını şaheserlerinin ibdama vakfetmişti. O, evveU hudutlarda düşmanla cenkleşmişti. Şimdi mermerler, granitler ve demirlerle bo ğuşacaktı. Sinan'tn dehası, Türk mimarisini tekimülün en yüksek nok • tasına çıkaracağı gibi, elH sene »arfında, beşerî kudretin fevkinde eser vücude getirecekti: 81 cami, 51 mescit, 55 medrese, 26 darülkurra, 17 imaret, 3 darüşsifa, 7 muazzatn su kemeri, 8 büyük köprü, 18 kervantaray, 6 mahzen, 33 savay, 35 hamam, 17 türbe ve bir çok sebiller, çeşmeler ve saire... Bu rakamları elli senelik mesaîye •ığdırabilecek bir tek kelime vardır: Sinan «fevkalbeşer» bir san'atkârdı. I Ser mimaranı hassa Koca Mimar Sinan ağa Sinan Mimarbaşı olduğu sirada, sarayı hümayunun en parlak ve güzel siması Hurrem Sultandı. Hurrem haseki ırkının bütün güzel hututunu toplamış misilsiz bir Rus dilberidi. Güzelliği, Sultan Süleyman üzerin 'eki nüfuzu, ve Süleyman'ın Hür • rem'e karşı olan sonsuz aşk ve merbutiyeti, yalnız İstanbul sarayına değil, bütün dünyaya yayılmıştı. Hurrem Sultan Rokzölân namile şiirlere, romanlara ve destanlara bir kahraman olarak geçmişti. Süley • man'dan iki oğlu ve bir kızı olmustu: Şehzade Mehmet ile Şehzade Bayazıt ve Mihrimah Sultan. Bilhassa Şehzade Mehmet, baba • sının göz bebeği idi. Şebzadelerin içinde en narin yapılısıydı, fakat ayni zamanda en güzelidi. Mabadı var 13 yaşında bir çocuğun çocuğu olur mu ? Sahibi *}ilavaris vefat ettiği için Büyükdere'de kiin Palas oteli ha • zineye kalmıstı. Bilâhare Mimar Aram isminde bir adam ortaya çık mıs, otel sahibinin oğlu olduğunu söylemiş, mahkemeden veraset senedi alarak oteli yeddi tasarrufuna geçirmiştir. Neticede Defterdarhk bu adamın sahtekârlığını tesbit etmis, dava açılmıs ve otel tekrar hazineye intikal eylemiştir. Mimar Aram ile babası olduğunu söylediği otel sahibi arasında 13 senelik bir yaş farkı bulunduğunun tesbit edilmesi Defterdarlığa davasını kazandıran en vâzih delillerden biri ol muştur. I oruz ? Soruy< 10 kurusluk Otomobiller Şoförler hükumetten tnüsaade istiyecekler Evvelki gündenberi 10 kuruşa adam taşımağa baslıyen şoför • ler dün Belediye memurları tarv fından seferden menedilmifler dir. Şoförler tekrar ayni şekilde sefer yapmak için ticaret müdiri > yetine müracaat etmeğe karar vermişlerdir. Hükumete ait arsalar üzerindeki binalar Emlâki Müliyeye ait arsalar üzerine bazı kimseler tarafından binalar inşa edilmiş olduğu anla şilmıştır. Belediye şubelerince bu kabil binaların yıktırılması için sahiplerine tebligat yapılmaktadır. Garp hududu komiserliği Garp hududu komiserliğine Musa Kâzım Paşanın tayin edildiğini Edirne gazeteleri yazmaktadırlar. «istanbul Büyük Paris'tîr» Fransız gazetecilerinin ihtisasları Paris'te çıkan Les Nouvelles Literaire gazetesinin tertip ettiği seyahate iştirak ederek evvelki gün şehrimize gelen Fransız gazeteci ve ediple rinden mürekkep seyyahlar dün İstanbul'un görülmeğe değer yerlerini ziyaret etmişlerdir. Fransız seyahlar bugün şehri mizden müfarakat edeceklerdir. ilyas kaptan, sahte paralar mes'elesinden beraet etti Sinop Hapisanesinden İstanbul Umumi Hapisanesine nakledilen ve on seneye mahkum bulunan tlyas kaptan isminde bir sahıs hapisanede beş ve on liralık evraki naktiyenin sahteIerini yapmak cürmünden dolayı mahkemeye verilmişti. İlyas Kaptanm muhakemesine dün Ağırcezada başlanmıştır. Maznun, bu sahte paraları kendisi yapmadığını, bunun bir iftira olduğunu, hapisanede düşmanları olduğu için kendisini lekelemek istediklerini söylemîştir. Hapisanede mevkuf bulunanlardan iki kisi şahit olarak dinlenmiş, bunlar da müsbet bir şey söyliye memislerdir. Müddeiumumî iddianamesinde, sahte oldukları iddia edilen para ların evraki naktiye denemiyecek kadar basit resim ve boyalardan ibaret olduğunu, bunun sahtekârlık telâkki edilemiyece&ini söyliyerek beraeti talebinde buhınmuş, heyeti hâkime de İlyas Kaptanm beraetine ve bilâhare nakledildiği hapisaneye iadesine karar vermistir. Edirne Valisi geldi Edirne Valisi Emin Bey mezu niyetle şehrimize gelmiştir. Etabli vesikası ( Birinci sahıfeden mabait ) Yerli malı almıyanlar (Birinci sahifeden mabait) Taksilerdeki tadilfit Belediye taksi talimatnamesi mucibince şehrimizde işliyen otomobillerin 1 kânunusaniden itibaren bir renk ve sistemde ol ması icap etmektedir. Halbuki şoförler işlerin çok durgun olduğu bir zamanda otomobillerini yeni taksi sistemine göre değiştirmenin bir haylı masraflı olacağı ve buna da malî vaziyetlerinin müsait bulunmadığı fikrindedirler. Bu münasebetle şoförler cemiyetinin reisi ile kâtibi umumisinden ve bazı azalarından mürek • kep bir heyet dün belediyeye müracaat etmiş, müddetin temdidini istemiştir. kararlaştırılacağı yazılmıştı. Bu mes'ele hakkında Muhtelit Mübadele komisyonu Türk heveti murahhasası reisi Şevki Bey dün kendisile görüşen bir muharririmize şu izahatı vermistir: « Patriğin şahsı itibarile mü badeleye tâbi olmadığı kabul edilmistir. Bundan dolayı patrik un • vanının ve patriklik makamnı işgal eden zatın Mübadele komisyonunu alâkadar etmediği müşahede olun • mu«tur. Etabli vesikası, o vesikaya sahip olanlann mübadeleye tâbi bulunmad'klarını jröstormektedir. Hükume timiz patriklik makamında bulunan zatı mübadeleden istisna ettiğinden patriğin komisyonla hiç bir alâkası kalmamı;, kendisine vesika itası Iüzumlu görülmemistir.» hariçten ithal edilmiş eşyadan mubayaat yaptıklarını söyle mişti. Nazmi Nuri B. içtimadan sonra bu resmî dairelerin hangileri olduğu hakkında gazeteciler tarafından sorulan suale cevap vermemiştir. Diğer taraftan Vali muavini Fazlı Bey bu hususta demekte dir ki: « Kanun bu kabil mubayaatın kâmilen yerli malı olarak yapılmasını âmirdir. Eğer bu nun aksi şekilde hareket olun duğu haber verilirse derhal mukaveleyi feshederiz. Yalnız bize haber verilmesi lâzımdır.» Ssfya ile telefon mükâlemesi iyiieşti Aakara İstanbul Sofya telefon mükâlemelerinin daha vâzih surette işitilmesini temin için İstanbul'da bulunan teşdit aleti bir kaç gün evvel Edirne'ye naklolunmuştu. Bu husustaki montaj ameliyesi ikmal edilmiş ve yapılan tecrübeler muvaffakiyetle neticelenmiştir. İstanbul Sofya mükâlemeleri daha vâzih bir şekil almıştır. An • kara • Sofya mükâlemeleri de şa yani memnuniyettir. Seyyahlann ihtisasları Fransız gazeteci ve edipleri şeti* rimizde gördükleri hüsnükabül den pek memnun kalmışlardır. Fransız muharrirlerinden Mösyö Charensol demiştir ki: «Budapeşte'ye «küçük Peris» deniliyor. Bence İstanbul'da «büyük Paris» dir.» Mösyö Charensol'un bu sözüne şu suretle mukabele edilmiştir: « Fakat Paris de bir dünya* dir.» ingiliz atiarı tescil ediliyor İktisat Vekâleti tzmir'deki halis kan İngiliz atlarının şecerenamelerinin Baytar müdürlüklerînce tescili hakkında bir emir gönderilmiştir. Halis kan İngiliz atlarının tesciline başlanmıştır. Secerenameleri Baytar müdürlüğüne kaydettirilmiyen Arap atiarı gelecek seneki koşulara iştirak edemiyeceklerdir. Divan bugün toplanıyor Edebiyat Fakültesi müderrisler meclisi dün öğleden sonra fevkalâde bir içtima aktederek bazı müderrisler hakkında Darülfünun Divanı tarafından sorulan suallere cevap hazırlamıştır. Darülfünun Divanı bugün fev • kalâde olarak toplanacak, Edebiyat Fakültesi barem cetvelini ikmal edecektir. Tflrk likörleri piyasaya çıkarılıyor Şişli'de yeni yapılan likör fabrikasının mamulâtı pek vakmda sa • tılığa çıkarılacaktır. Likör şişeleri tamamen gelmiş gibidir. Likörler piyasaya çıkanlmadan evvel müte hassıslar tarafın'' nuayene edilmiş ve Avrupa'daki emsaline faik olduğu snU^ılmıştır. Bilhassa yalnız mem leketimizde çıkan kokulu meyva • lardan yapılan likörler rayiKa iti • barile diğerlerinden çok iyidir. Otobüslerde ıslahat! Şehirde işliyen otobüsler için yapılan talimatnamenin bazı maddelerinde otobüslerde otoracak yerle rinin ıslahı için sahiplerine iki aylık mühlet verilmişti. Bu mühlet cuma arünü bitecefei için o gün teftişat yapılacak ve oturacak yerlerini ıslah etmiyen otobüslerin seferlerine müsaade edilmiyecektir. Talimatnameye «röre bir kisilik oturacak yer 45 ««n»'*m «enisli?inde olmalıdır. Ka napelerin de maroken olması şart tır. Otobüscüler, bu kadar ger>'=liğe imkân olmadığını söylemektedirler. Afyon piyasası hakkında Afyon piyasasının beş liraya kadar düstüğü hakkında bir haber neşret tiğinden dolayı mahkemeye verilen «Son Posta» gazetesinin muhakemesine dün Üçüncü Ceza mahkeme sinde dev?.m edilmiştir. Gazetenin neşrettiği bu haberin piyasada menfî bir tesir yapıp yapmadığı Ticaret Odasından sorulmuştu. Dünkü celsede bu suale henüz cevap verilmediği anlaşılmış ve müzekkerenin tekidine karar verilerek muhakeme talik oIunmuştur. Terfi eden ordu mensubini Bütçe kanununa göre terfi edenler bir sene müddetle eski maaşlarını almakta idiler. Maliye Vekâleti ahi ren terfi eden ordu mensubini için bu kaydı kaldtrmış, keyfiyeti alâ kadarlara bildirmiştir. Foırlkaıdlaı Hacim Muhittin Bey gitti İzmir Fırka idare heyeti reisi Ha« cim Muhittin Bey İzmir'e avdet et miştir. Edebiyat Fakültesi Reisliği Edebiyat Fakültesi reisliğine intihap edilen müderris Ali Muzaffer Beyin intihabı tasdiki âliye iktiran etmiş, asalet emri Maarif Vekâletinden dün Darülfünun emanetine gel Yunan seyyahlari şehri gezdiler Patris vapurile İstanbul'a gelen 82 Yunan'Iı seyyahı dün şehrimizi gezmislerdir. Yunan'Iı seyyahlar bu gün ayni vapurla İstanbul'dan ayrılacaklardır. Dang kalmadı Yunanistan'm Şira adasında çı kan dang hastalığı bertaraf edil miştir. Sahil Sıhhiye Müdürlügü ba münasebtle Yunanistan yolcuları içü| v&zettiği tekayyüdatı kaldırmıştır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: