17 Ekim 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

17 Ekim 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"Cumhuriyek Papanastasiyu diyor ki: ((Balkan Birliğinin hedefi 6 devleti birleştiren bir misaka gitmektedir» ( Birinci sahifeden mabait ) rislerinden M. (Spiropulos) tarafından yapılan bu projeye Balkan devletleri murahhaslarından hiç biri itiraz et medi. Yalnız, muhtelif noktai nazarlar vardır. Meselâ: Ev velâ bu projeyi mi müzakere e delim, yoksa ruznamedeki diğer mesaili gibi mi? Bir kısım mu rahhaslar evvelâ ekalliyet mes'elesinin müzakeresini istiyorlar. Fakat bu fikir yanhştır. Çünkü, ekalliyet mes'elesinin halli için zaman ve dostluk lâzımdır. Bu da ancak Balkan itilâfından ve Balkan misakından doğacaktır. jlllını ıtıııılıni 1 ıı ııı ıı ılMiliil ıı ııııııılılılııılıııııııııııııı l|t| 1 Dünkü maçlar • ^ « » • Galatasaray, italyan takımını mağlup etti Galatasaray Fener ikinci takımları karşılaştılar, Fener'liler 10 galip geldiler Fırka kâtibi umumisi, konferanstan sonra sanıiin arasmda münakaşa açtı (Birinci sahifeden vıabait) « Vatanı vatan için istismar etmek C. H. Fırkasının büyük gayesidir. Bunun için ormanları, madenleri işletmek çok ve iyi hayvan yetiştirmek memlekete milyonlar kazandıracak olan deniz mahsullerinden, baIıkçılık ve süngercilikten istifade etmek başlıca fırka prensipleridir. Fırka programı bu faaliyetleri hem en mühim prensiplerimizden birisi olan tediye muvazenesini düzeltecek ve hatta lehimize çevirecek bir kıymette görüyor, hem de daha geniş olmak ihtiyacında bulunan senelik varidat bütçemize bu yoldan kuv vetli yardımlar umuyor.» Recep Bey; bundan sonra lâik likten bahsetmiş, bugün Türkiye'de din telâkkisi her vatandaşın kendine art vicdanî ve şahsî bir mes'ele olduğunu söylemiştir. İnkılâptan ve in kılâbın semerelerinden de bahsederken son söz olarak şunları söyle miştir: < Bugünkü konferansımda programımızın esaslarını ve Fırkamn ana vasıflarını ve bunlarla beraber iktisat prensiplerimizin hulâsasını anlatmağa çalıştım. Bu esasları söylerken programın diğer kısımlan hakkında da münasebet düştükçe kısa izahat verdim. Bu kısımlar oku makla da anlaşılacak mahiyettedir. Bu maksadı temin için bugün kon feransımı dinlemek zahmetini ihti yar eden muhterem zevata Fırka programları dağıtılmıştır. Son söz olarak programımızın e sas kısımlan hakkındaki konferan sın faidesini şümullendirmek için fikirler i bizinı fikirlerimize uymıyanlar da dahil olduğu halde bu salonda hazır bulunanları hasbıhale da vet ediyorum ve sözlerimi bitiriyo rum. Kısa bir fasıladan sonra bu yolda dermeyan olunacak fikirleri dinlemeğ ve cevaplarını arzetmeğe â made bulunacağım..» namında bir zat ta: Fırkanın sermaye de bile milliyetçi olduğunu buyurdunuz. İnki şaf edince sermayenin millî kalma sına imkân yoktur. Sermaye büyürse tahvil ve saire çıkar, bunlar da ec nebi ellere geçebilir. Sermayenin miUî kalmasında ne gibi fayda ta savvur edersinîz» demistir. Recep Bey verdiği cevapta bütün milletlerin millî sermaye ve tasarrufa verdikleri kıymet ve ehemmi yetten bahsederek demistir ki: « 200250 milyon hareketli sermaye, kredi vasıtası olarak bu memleketin icinde olmazsa faaliyeti iktisadiye olamaz. Babalarımız; nasıl ki Tuna'ya kadar hududu olan memleketi bize bırakmamıslarsa bu vesaiti iktisadiyeyi de bırakma.mıslardır. Bu kabahat kimin? Biz bu 250 milyon millî sermaye ile dönmek istiyoruz. Bu da kabildir. Bîr iki bankamızın bir kac sene zarfında küçük kum baraîarla temin ettiş:i tasarruf bu gün on beş milyon liradır. Tasarruf fikrinin biraz daha artacağını ta savvur edersiniz. Biz; mesru sermayeye hürmet ediyoruz. Ezici sermaye nereden gelirse gelsin onu nefretle karşılarız. Türkiye müstemleke değildir* demiş ve şiddetle alkışlan miştir. /ş kanununu istiyen bir amele Daha sonra söz alan ameleden Mehmet Ef. namında bir zat ta iş kanununun neden geç kaldığını sor muştur. Recep Bey verdiği cevapta bu kanunun çok büyük tetkiklerle başa rılabileceğîni ve bu uğurda çok emek sarfı lâzım geldiğini, henüz daha bazı Avrupa memleketlerinde bile bu kanunun yapılmadığını söyle • miştir. Bunu müteakıp daha bazı zevat söz almıştır. Fakat mevzu; Halk Fırkasının programını münakaşa olduğu halde söz alanlar bu mevzu haricinde bir takım mes'elelere temas et • mişlerdir. Meselâ bu meyanda söz alan bir zat ta; mütekait zabit olduğunu, eski tekaüt kanunile yeni tekaüt kanunu arasındaki büyük farkın telifi lâzım geldiğini; yeni kanuna göre bir yüzbaşı 60 lira tekaüt maaşı alırken eski kanuna göre üç lira al dığını ve bu yüzden çocuklarının mektep parasını tedarik edemedi ğini söylemiştir. Fakat mevzuun kaybolmaması asil olduğundan ve program etrafında başka söz alan kimse bulunma • dığından münakaşaya nihayet ve rilmiştir. * Recep Beyin dünkü mühim kon feransının metnini yarından itibaren neşeredeceğiz. Recep B.in ^» . konferansı , ı^vıııro Bugünkü program İSTANBUL (Postane) 1200 m. 18: Gramofon. 19.30: Hafız Ahmet Bey ile saz heyeti. 20,30: Gramofon. 21: Ek rem Bey ve arkadaşlan tarafından muhtelif fasıllar. 22: Orkestra. BERLİN Königsvusterhavzen 1635 m. 17,35: Çay konseri. Sonra musahabeler, Müteakıben Barnaba^ von Gezi takımının dans musikisi. VARSOVA 1411 m. 18 40: Orkestra musikisi. 19,55: Muh telıf 20,35: Gramofon. 21.05: Musahabe. 21.20: Senfonik konser. 23,35: Krakova'dao nakil? 24: Dans musikisi. (Bu programı Lemberg te nakleder.) BUDAPEŞTF 550 m. 19: Simi Kurina Sigan takımı; musahabe 20.35 Macar Fenlândiya ırklan eyyamı milliyesini tes'it. 21,35: Muhtelif hatıralar. Müteakıben askeri musiki takımının Vağner, Ştraus, Dofler, Puçini, Lanyi. Bize ve waldtoyfel'in eserlerinden parçalar. VİYANA Viyana programının ıGraz 352 m.) merkezi nakleder. Opera ve operet par çaları. 20: Musahabe. 20,50: Richard ştraus Bitner, Kernek. Korngold ve Va>Tigartner'in eserleri, yeni operalardan parçalar. 21.50: Yozef Holzer orkestrası tarafından operet parçalan. Franz Lehar Şupe, Ştraus'un operetlennden. ' PRAG (Prahe) 486 m. Bu istasyonu alelekser (Bruno). (Bratıslâvaı ve ıMoravska Ostrava merkezleri naklen neşrederler.» 19,35: Almanca neşriyat. 20.10: Brüno'dan naklen: Tiyatro. 21 Prag Luzerna salonundaki büyük filarmonik konseri nakil. 23.05: Haberler» 23,30: Ostrava'dan. Mütenevvi musiki, Taganni ve dans musikisi. ZÜRİH 459 m. 21,05 Şehır gazmosundan naklen: Dr. Feliks Vayngartner'in idaresinde Mozart, Brahms ve Bethoven'in asarından buyük senfonik konser. 23,15: Gramofon (dans plâkları.) ROMA 4^1 m. 18,35. Muhtelif aletler konseri. 21,1*5 Gramofon. 21,35: Haberler. 22,05: «Küçük Marat» isimli Maskanyi'nin asarından musikili temsil. BÜKREŞ 394 m. 13. Gramofon. 13,15: Gramofon. 18t Orkestra. 20: Konferans. 20,40: Gramo fon. 21: Taganni. 21,30: Meşhur kemanist Enesko'ya dair konferans. 22,15: Senfo nik konser. Enesko, Rogalski ve Tuclin'nin eserlerinden: :17 Teşrînîevve! tkinci konferans çok ümitlidir İlk konferansta birlik fikri iyi ilerlemiştir.Birlik resmî bir teş kilât değildir, verdiğimiz kararlar hükumetlerimizi taahhüt altına alamaz. Bununla beraber bu te şekküle nim resmî dahi denilebîHr. Çünkü konferanslara hüku • metler siyasî müsahit azalar gönderdiği gibi murahhasların bir kısmı da ayni zamanda resmî vazifeleri olan zevattır. Dün Taksim stadyomunda müte addit futbol müsabakaları yapılmıştır. Bu müsabakaların başlıcası Galatasaray birinci takımile İtalyan takımı arasındaki müsabaka olmuştur. Günden güne biraz daha kuvvet bulan İtalyan takımının karşısına Galatasaray'lılar şu takımla çıkmışlardır: Avni, Bürhan, Vahi, Suphi, Mitat, Niyazi. Kemal Şefik, Celâl, Necdet, Lâtif, Rebii. Müsabaka çok canlı olmuştur. İMüşterek menfeatler talyan takımının oyuncuları daha seri oynamıslardır. Maamafih Galata İktisadî mes'eleler İktisadî ve içtimaî vaziyet Balsaray takımı daima faikiyeti mu Bu iki siyasî mes'eleden başka kan milletlerini yaklaştırmağa hafaza etmiştir. Galatasary'lılar, da tütün ve her memleketteki ayçok müsaittir. Birlik büyük ve müteaddit fırsatlara rağmen ilk devni cinsten yapılan istihsalât millî bir aile teşkilini de istihdaf rede bir gol y?pabilmişlerdir. Oyun mes'eleleri vardır. Son dünya buh ikinci devrede de ayni serait tah edebilecektir. Son harplerden ranı (beynelmilel kooperasyon)a tında oynanmıştır. Bu devrede de sonra müşterek menfeatlerin biGalatasaray muhacimleri bir gol dazi daha sıkı bir surette yaklaşma ihtiyacı meydana koymuştur. ha atmışlar, bir de penaltı kaçır • Biz Balkan hükumetleri ikti ğa icbar ettiği de anlaşılmış oldu. mışlardır. İtalyan takımı sayı yapsadî bir itilâf yaparak ihracatı Bu. o kadar doğrudur ki Türk mağa muvaffak olamadan 2 0 mağmızı daha kuvvetli bir surette arlup olmuştur. TC Yunan milletleri tnazinin kintırabilir, sınaî ve ziraî istihsalâ Dünkü müsabakaların ikincisi de lerini gömerek birbirlerine sıkı tımızın inkişafmı temin edebili Fenerbahçe Galatasaray ikinci tabir münasebet tesis etmek suretile riz. Bundan başka Balkan ticaret kımları arasında oynanmıştır. Bu filî neticesini verdi. İki milletin odaları tesisi fikri de vardır. Kon müsabaka hususî mahiyette cereyan akrabahğı, muhabbetini, kendi etmiştir. Fenerbahçe ikinci takımı feransta (umumî Balkan kredi millî menfeatleri icabından olçok kuvvetli bir şekilde sahaya çıkmüessesesi) teşkili, posta ve telduğunu meydana çıkardı. mıştır. Birinci takımda müteaddit degraf ve telefon ve şimendifer, falar oynamış olan Sedat, Nevzat, Kendi namıma diyebilirim ki: tayyare postaları, pasaportlardan Früzan, Hadi hatta Fikret B. ler Böyle bir yaklaşmanın lüzumuna vizelerin kalkması hatta, güm ikinci takımda yer almışlardı. kani idim. Hatta 1924 senesinde rüklerin tevhidi hidematı sıhhiYekdiğerine rakip olan bu iki tailk Cumhuriyet hükumetini teş yenin birleştirilmesi gibi hususat kımın karşılaşması çok heyecanlı olkil ettikten sonra ilk düşüncem ta müzakere edilecektir. İstanbul muştur. Türk • Yunan itilâf ına müsait bir Galatasaray'lılar da Fenerbahçe konferansı bu mes'elelerde çok zemin hazırlamak idi. kadar güzel oynamıslardır. Müsa muvaffak olacaktır. Çünkü bu bakanın îlk kısmı hemen Galatasa O zaman mübadele murahhası mesailin mütehassısları da birlikray'ın hâkimiyetinde geçmiştir. Biolarak Atina'da bulunan Tevfik te gelmişlerdir. lâhare Fener'liler ağır basmağa başRüştü Beyle bu mevzu üzerinde Belki konferansta bütün mes'e lamışlardır. Maamafih iki tarafın gügörüşmüştük. Maalesef hükumezel akınları hep boşa gitmiştir. Bu leler halledilemiyecektir, fakat müsabaka ne kadar heyecanlı oynantin sukutu üzerine bu fikrim o üçüncü konferans için iyi mevzumış ise o kadar da alâka ile takip zaman tahakkuk edememişti ve lar hazırlanmış olacaktır.» olunmuştur. Fener'liler, penaltıdan Yunanistan'da yalnız benim fırTürkiye için 3 vatan! bir gol atmışlar, ancak bu suretle kam değil bütün fırkalar son iti1 0 galip gelmişlerdir. M. Papanastasyu, Türk gazelâf ve mukareneti tasvip etmiştir. Bu müsabakalardan evvel İstan telerine teşekkür ederek matbuaTürk • Yunan dostluğu, Balkan bulspor üçüncü takımile Süleymaniye tın konferansın mesaisini çok Birliği fikrinden daha evveldir ve kolaylaştıracağını söylemiş ve de üçüncü takımı karşılaşmıştır. İlk devre sıfır sıfa bitmiştir. İkinci devhiç şüphesiz onun muvaffakiyeti miştir ki: rede Süleymaniye iki gol yapmış, için kuvvetli bir vesile ve âmildir. « Şunu söyliyeyim ki, Tür 'stanbulspor, ancak bir sayı yapa • bilmiş, bu suretle 2 1 Süleymaniye kîye için üç vatan vardır. Birisi Neler görüşülecek? galip gelmiştir. ana Türkiye, ikincisi Yunanistan İlk konferans asıl dağdağalı Vefa Beşiktaş üçüncü takımları ve üçüncüsü Balkan'lardır. Yumes'elelerle uğraşmamıştı. Bu arasındaki müsabakayı da 3 1 Vekonferansta teferruata girişece • nanistan için de aynen biri Yuna fa'hlar kazanmışlardır. nistan, diğeri Türkiye, üçüncüsü ğiz. Ben eminim ki, reis Hasa Beyle arkadaşlarının hüsnü niyet Balkanlar olarak üç vatan vardır. leri bu müşkülâtı bertaraf edecek Balkan hükumetlerinin de düşiinMaarif Vekili Esat Beyin bugün celeri böyledir. tir. şehrimize vüruduna intizar ediliyor Münakaşalar Nutuk alkışlarla dinlenmiş ve kısa bir fasıldan sonra münakaşabaş lamıştır. İlk söz alan Darülfünun müderrislerinden Muslihittin Adil Bey olmuştur. Diyanet işleri ve din tedrisatı • Muslihittin Adil Bey esas prensibi lâik olan devletin bütçesinde diya • net işleri tahsisatınm bulunması ve tedrisatta din derslerinin mevcut olmasını mevzuu bahsetmiştir. Recep Bey, ayni zamanda bir din müesse sesi olan Osmanlı İmparatorluğunda Türk'lerin islâm olmaları sebebi ile kendi içtimaî heyetlerinde ayrıca dinî teşekküller olmadığı ve pek kısa zamana sığan inkılâp neticesinde din ile dünya işleri aymldığını ve bugünkü diyanet işleri teşkilâtı islâm Türk'lerin bir hususî taşkilâtı gibi olduğunu söylemiştir. Bundan başka mevcut diyanet işleri teşkilâtının devletin memlekete ait resmî işlerinde hiç bir nüfuzu bulunmadığmı, gerek Meclis faali yetinde, gerek hükumet işlerinde tamamen Fırka programmdaki pren siplerin hâkim olduğunu ilâve ey Iemiştir. Bundan sonra Recep Bey mek teplerdeki din tedrisatının tamamen ihtiyarî olduğunu ve istiyenlerin vicdanî kanaatleri ile dinî ders alabilemelerinin de lâiklik icabı bu lunduğunu söylemiştir. 6L0RYA Bu akşam BUYÜKGALA Olarak Saat 9,45 te MÜTHiŞ BİR TEMAŞA SÖZLÜ SINEMA SAN'ATININ EN KUVVETLİ ESERi Maarif Vekili geliyor U.OUPONT'UllŞahese M AX iM E DESJARDIN MARCEL ViBERT Bu konferansta ademi tecavüz, emniyet, hakemlik ve dostluk esasatına müstenh bir (Balkan misakı) hakkında bir proje esasIarı müzakeresile meşgul olaca giz. Muharririmiz M. Papanastasiyu'ya sormuştur: M. Venizelos'un kabinesi değişirse bu fikirler ne olacaktır? Ben muhalif olduğum halde bu mes'elede M. Venizelos'a yardım ettim. Esasen Türkiye ve Yunan yaklaşması iki milletin arzusundan ibarettir. Balkan devletlerinin siyasî surette anlaşmaları için düşünü Ien başka ne gibi tedbirler var dır? Balkan devletlerinin Hariciye Nazırlarının sık sık temas ederek görüşmeleri, müdavelei efkârda bulunmaları mevzuu ba • histir. Ümit ederim ki Balkan konferansından sonra Hariciye Nazırları arasmda içtimalar ya • pılması kabil olacaktır.» Esat Bey bir hafta kadar İstanbul'da kalacak ve maarif işlerile meşgul olacaktır. Operatör C e m İ I P Ş . Maçka: Vehbi Bey apartımanı Telefon: Beyoğlu 3254 DOKTOR Z İ L A N A K İ Emrazı asabiye mütehassısı Beyoğlu Sofyalı sokak No. 4 Seyahatten gelmiş ve hasta kabulüne başlamıstır. Balkan misakı Projede Balkan'Iarın hususi • yetleri düşünülerek yapılmıştır. Misak, konferansın hazırhyaca ğı esasları hükumetler de kabul ederlerse o zaman, iki Balkan memleketi arasmda çıkacak ihtilâf diğerlerinin müdahalesile halledilecektir. Bu iş için bir (uzlaşma) komitesi teşkil edilecek • tir. Alâkadar devletlerden birisi komitenin kararını kabul etmezse, mes'ele (Lâhi) sul mahkemesine verilecektir. Bu ihtilâflar adlî, siyasî mahiyette olanlardır. Jandarma binbaşılarından mer • hum Nessimi Beyin cenazesine ve alâmımıza iştirak ve beyani taziyet Iutfunda bulunan zevati kirama nihayetsiz şükranlarımızı arzeyleriz. Biraderi erkâni harp miralâyı Seyfettin Hemşiresi Merhumun zevcesi Hâkiye Z. Memnune Nessimi Teşekkür ;Tİ A L I C E j o j LEON F I E L D İKİBELIERES filmini takdim ediyor. Bir transatlantik vapurunda hissî ve müessir bir dram... Cümudiye... Müsademe.. Kaza... İlâveten: Patejurnal. No. 4 Teşekkür Zevcim Abit Süreyya Beyin vefat: münasebetile taziyette bulunan ve cenaze merasimine iştirak eden kıymettar zevata arzı teşekkürler ederim. Ailesi Vatandaşlar arasmda imtiyazlılar var mt? Tecavüzlerin men'i Balkan memleketlerinden birisi diğerlerine tecavüz ederse: Diğer Balkan memleketleri tecavüze uğrıyana yardım mecburiye tinde olacaklardır. Bu tecavüz hâdisesinde iki taraftan hangisinin mes'ul olduğu münakaşası zuhurunda mes'elenin halli Cemi yeti Akvama terk olacaktır. Selânik Darülfünunu müder • rahlar tarafından tedavi edilirdi. Hali hazırda bunlar dahilî tedavi • den ve ziya tedavisinden pek ziyade istifade etmektedirler. Halbuki cijjer veremi daha zîyade ameliyat yapılmak suretile tedaviye baflanmıştır. Ve bir çok şayani is • tifade ameliyat ciğer vereminin tedavisinde kullanılmaktadır. lkinci makalemîzde bundan bahsedeceğiz. Dr. OSMAN ŞERAFETTlN Murahhasların tenezzühü Yunan murahhaslarının bir kısmı dün Tokatliyan otelinde isti rahat etmişler ve diğer bir kısmı da şehrin görülmeğe değer yerlerini gezmişlerdir. Murahhasların ikamet etmekte olduklan Tokatliyan oteline dün Türk Yunan ve Balkan Birliği bayrakları asılmıştır. İSTANBUL BELEDİYESİ Darülbedayi Temsilleri BUGÜN AKŞAM SEHREMANEtl sait 21,30 da Mum Söndü Koraedi 5 tabh Yazan: Alusıh' zade Celâl B Tenzilâtli Bunu müteakıp söz alan muallim Necip Bey de, vatandaşlar arasmda hiç bîr imtiyaz bulunmaması lâzım gelirken bunun böyle olmadığını söylemiş ve kanunu cezanın bir maddesinden bahsetmiştir. Bu maddeye göre meb'usu öldüren bir adam idam edildiği halde alelâde bir kimseyi öldüren idam edilmemektedir. Ne cip Bey, bunun bir imtiyaz olduğunu Ueri sürmüştür. Recep Bey; buna da cevap vermiş. Bunun bir imtiyaz olmadığını bir meb'usun tam olarak masuniyeti teşriiyesini temin için bu maddenin vazü kanun tarafından ilâve edildi ğini ve eğer böyle olmasa Iâaletta yin bir politîkacının daima tehdit edilir vaziyette bulunması kabil olacağını bildirmiştir. Sermayenin millî kalması mes'elesi Daha sonra söz alan Tacettin Bey Siıınıiiiılii Bugün ve yarın Saat 16 1/2 matinelerinde programa ilâveten ZENGİN VARYETE NUMARALARI EKLER EK ER SıNEMâSI MİLTON Büyük sinemalarda •ılduju sib ^ineması dahi bı tiin dünyada maruf sesli makineîerJc teçhiz edilmiştir. sesli makinesi olmadığı vakit en büyük ve en güzel sessiz filimleri gösterdiği gibi sesli makinesile en meşhur sesli ve sözlü filimleri gösterecektir. Birinci pogrm: Nihayetsiz rr.uvaftakıyetler kazanmış olan ZEISS1KON G,lece,v nrogmra: MARİK BELL taraf.ndan ÖLDÜREN ADAM BEDAV AC I LA R ŞA HI Kulunç ağnlannı defediniz. Kulunç ağrı'ann dan muztarip olanlar Sloans mahlulünü bir defa istimal ederek müsterih olabilirler. Çunkii, Sloan's, oynak ve ağnyan mahallere hafifçe, sünildükte ihtikanı ve neticesi olan bütün ağnları derhal teskin eder. Romatizma, siyatik. bel ağnları ve sair sızılar için Sloan's istimal ediniz. MAJİK B Ü Y Ü K Yarın akşam: saat 9,30 da SİNEMASINDA L E SLOAN'S LINIMENT Ağriları Keser ONU A Ş A R Ki L E L Telefon Beyoğlu 560 SÖYLE

Bu sayıdan diğer sayfalar: