15 Mart 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

15 Mart 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'"nmftariye* 15 Marf 1932 Marsilya'daki facia Server Cemal B. merhumun refikası ve kızı dün sehrîmize geldiler (Birinci sdhifeden mdbait) Prado caddesinin 363 numarasmda ve SaintGinez namındaki dört yol ağzı yakınında, bir bahce icinde kâin yeşil pancorlu büyük bir koşk. İşte Türk şehbenderhanesi.. Bu çüzel köşk, hususî ve büvük bir konak manzarası arzeder. Birinci katın balkonunda Türk bayrağı temevvüç et • mektedir. Sehbenderhanenin her tarafı bir Türk mabedi kadar temizdir. Burada Türk'ün titiz temizliği, tatlı nezabeti tecelli eder. Köşkün zemin katmda başlıca iki daire vardır: Basşehbender dairesi ve kançı larya.. Birinci katta da başsehbenderin hususî dairesi vardır. En üst katta evrak dosyalarını havi odalarla hizmetcilerin odaları kâindir. Şehbenderhanede bassehbend*ri miz Server Cemal Beyden maada vis konsolos İskender Haydar Bey ve kâtip Borelli, muhtelif memurlar ve 23 yaşında Selânik'li bir Türk olan kavas Otman Ahmet vardı. Server Cemal Bey, Marsilva'ya ancak iki ay evvel gelmisti. Esasen hariciye memurivetlerini «arkta *'na ve Pire'de yapmış ve bir araiık An kara Hariciye Vekâleti müdiri u mumili&inde bulunmuştu. Server Cemal Bey Marsilya'nın ecnebi diplo maıi mehafilinde ve Fransa memurini n°zdinde cok takdir edilmis. Verkesir> muhabbetini celbevlemisti. Katlinden iki gün evvel Server Cemal Bey, Marsilya Ticaret Odasında Türkiye ile Fransa ve tahsisen İstanbul ile Marsilya arasındaki ticaret mes'elelerine dair çok etrafli ve vâ kıfane bir konferans vermişti. Server Cemal Bey, haluk, giiler yüzlü. bir zat idi. Parlak zekâsı, hüsnü muamelesi ile bütün maiyeti nîn hürmetini ce'betmisti. Acaba bu haluk ve sevimli zat niçin, bir mec nunun kurbanı oldu? Cinavetîn ha kikî saik ve sebebi nedir? Katil in tihar ettîği icin bu suallerin «••vibı, ihthnal ki, hiç bir zaman kat'î ola rak veirlemiyecektir. Tahmin ve faraziyeler ile hakikate irmek ne kadar müsküldür!.. Katil ve müntehir Osman Ahmet, şehbenderhanede,. kavas vazifesi görüyordu. Hizmetinde kaydedîlecek bir kusuru voktu. Uç senedenberi »adakatle çalısıyordu. Fakat bir müddettenberi Osman Ahmed'in nes'esî, keyfi kaçmıstı. Türkive'ye avdet etmek istiyordu. Bu emel onda bir fikri sabit olmuştu. Basşehbender beye, Türkiye'ye av de:i için muamelesinm yapılmasını rica etmisti. Halbuki Selânik'li oldu • ğundan Türkiye ile Yunanistan ara • sındaki mukavelelere göre muamelenin yaDilması hayli zamana mütevakklftı. İşte, muamelâtın bu vf'slığ uzunluğudur ki, Osman Ahmed'i a • »abileştirmişti. Hakikatî halde, muame lenin uzaması cok tabiî idi. Bir Türkün Türkiye'ye jridebilmesi <*e ei • rebilmesi. elinde bittabi sağlam, kanuni vesikaların bulunmasma mütevakkıftır. Osman Ahmet bunu anla • mıyor. İşin uzamasını başşehbenderin ihmaline atfediyordu. Acaba bu kadar feci ve kanh bir neticeye varan münakasanın »sasını bu mes'ele mi teşkil ediyordu? Rili • nemez. Bu, sadece bir faraziyedir. Diğer bir farazive ve tahmine çöre Osman Ahmed'i bu kanlı cina • yete sevkeden manevî âtnil. hastalıktvr, marazî bir haldir. Osman Ahmet bir müddettenberi neş'esinî, kevfini kafinmıstı. Daüssılaya tutulmns eri bivdi. Hatta, bu noktanın farkına varaaServer Cemal Bey kâtip borelli'ye desnistiki: « Kavasın tedavisi îmkânsız bir hastalığa tutulduSunu zannedîvo rum.Onu bizzat bir dokfrora »ötür melisiniz. Bu adamı, acele ted*vi ettirmek lâzımdır.» Zaten Osman Ahmet bir kaç gün eyvel konsolosaneye gelmemiş, dı • sarıda kalnmtı. Onun hasta olduğuna bsrkes vâkıftı. Hatta, Borelli konsolosun emrîne tevfikan Osman Ahmed'i doktora götürmek üzere vak'a giinü öğleden sonra Kaneliere bariarından b"*inde ona randevü vermisti. îste, M. Borelli, barda Osman Ahmed'i bosuboşuna beklerken cinayet olmuş ve Osman Ahmed'i sormak için şehbender • haneye telefon ederken feci hâdiseyi öğrenmisti. Vak'a günü sabahleyin Osman Ahmet vazîfesine gelmisti. Ancak düsünceli ve kayjruîu arörünüyordu. Gece dışanda kaldığından dolayı, acaba şehbender bey Kendi sine bir ihtar ve tevbihte bulunmuş muvdu? öfcleyin şehbenderhane memur • ları konsolosaneden gitmîşlerdi. O sırada basşehbender dairesinde çekilmiş, çalısıyordu. Şehbenderhane • de refikası ve 21 yaşradafci kızı bi > rinci katın yemek salonunda kendi • «ini bekliyorlardi. Odacj Osman Ah met te bekleme salonunda, vazifeten sidip geliyordu. Birdenbire tabanca sesleri.. Evvelâ Günün eğlencesi Dünkü bilmecenin halledilmiş şekli 1 ÇİMEN, 2 ERİK, 3 ROKA, 4 KEKİK, 5 ELEK, 6 SAKA, 7 TATLI, 8 ATLAS, 9 VAHA, 10 UĞUR, 11 GURUR, 12 USLU. (ÇERKESTAVUĞU) Buğday mes'elesi ve Hamdi Beyin fikirleri ^ Sanayii himaye ederken Çiftçiyi ihmal mi etmeli? ( Birinci sahifeden mdbait ) tihsali geriletmek suretile buğday ithalâtçısı olmağa mahkumuz. Buğday ithalâtçısı olduğumuz müddetçe, fiatlar gümrük kanalile kiloda 6,5 kuruş gibi mühim bir nisbet dahilinde himaye olunmaktadır. Fakat, ithalât yapmağa lüzum kalmıyacak derecede Tnal elde ettiğimiz zaman, derhal bu himaye sıfıra inmektedir. Buğday bizde ya fiat himayesine muhtaçtır ve yahut değildir. Muhtaç ise az istihsal yaptığımız seneler nasıl fiatı tedbirlerimizle koruyorsak, bol istihsal senelerinde de himayeye mecburuz. (Buğdayı köylüye ucuza mal edelim) diyenler, buğdaydan gümrüğü kaldıralım da demelidirler. Buğday fiatlarını gümrüklerle himaye tedbiri; ya istihsali geriletmek olur, ve yahut memlekette iktisadi bir buhran ihdas etmek olur. Buğdayı himaye bizde, her şeyden evvel ekseriyet teşkil eden çiftçi sınıfını himayedir. Buğdayı cihan piyasasının reka betine serbestçe terkedemeyiz. Terkedecek olursak yalnız buğday de&il, fakat bütün sanayi istihsalâtım da himayesiz bırakmak adilâne olur. Hangi sanayi istihsalâtımız cihan fiatlarına memleketimizde üç gün rekabet edebüir?. Sanayii himaye için ağır gümrük resimleri, teşvHci sanayi kanunları, vergi muafiyetleri hep sanayi istihsalât fiatlarını beynel milel rekabetten korumak için değil midir? Sanayi icin muvafık görülen fiat himayesi bir çiftçi memleketin ziraî istihsalâtının başlıcası ve ik • tisadiyatın temeli olan bir madde için her halde ve fazlasile yapmağa mecburuz. Buğday fiatlarını himaye tedbir • lerine gelince, bu husustaki düşüncelerim iki yüz sahifelik bir kitabın mevzuunu teşkil etmiştir. Ben, hükumetin Bulgaristan, Romanya gibi memleketlerde yapıldığı gibi zara rına buğday depo edip harice satması veya ihracata prim vermesi gibi himayelere aleyhtanm. Noktai nazarıma göre, buğdayı himaye için bu işi organize etmek istihsalât, istihlâkât nakliyat ve ihracatı muayyen bir program içtne almak lazımdır. Bu gayeyi temin et mek üzere devletin iki teşekkül vücude getirmesine taraftarım. Birı Türkiye müstahsilleri birliği, diğeri de Türkiye değirmenciler birliğidir. tdeal olarak Türkiyede buğday is tihsal eden bütün çiftçilerin birle şerek bir tröst teşkil ettiklerini ve mahsullerini tek bir elden satışa arzettiklerini ve bu suretle fiatı tayin ve tanzim eylediklerini tasavvur ediyoruz. Diğer taraftan gene mem lekette köy değirmenleri haricindeki değirmenler ve un f abrikalannın birleserek Türkive istihlâki için tek müsteri halinde müstahsillerin karşısına çıktıklarım tasavvur ediyoruz. Bu iki teşekkül olunca hükumet, çerek buğday istihsalâtım ve gerekse buğday ve ekmek fiatlarını memleketin ihtiyaçlarına göre tayin ve tesbit imkânına malik olacaktır. Devlete bu taazzuvları vücude eetirmek vazifesi düşüyor. Süphe yok ki bu taazzuv bir günde ikmal edî'emez. Fakat bu gayeye doğru giderken nihsvet beş senede ikmal edilecek bir plân hazır lanabilir. Bu Dİânın ilk tatbik şekli değirmenler ittihadını vücude getirmekle olur. Bu suretle memlekette buğday istihlâkini tanzim ve kontrol eden ve hükumetin konfro'u altı^da işl"'en bir müessese vücude gelmiş olur. Artık her borsada fiatları tayin et mek hükumetin elindedir. Fiat tayin edilirken çiftrinin himayesi müstehlikin himayesi ve memleket ihtiya • cından fazla kalan buğdayı depo edilmesî veya harice satılması gibi işIerdeki külfet ve zararlar hesap olunur. tşe böyle vazıvet ettikten sonra yavaş yavaş buğday müstahsilleri birliği teşkil olunarak buğdayın köylüden bu birlik vasıtasile toplan • ması, nakledilmesi, muhafaza olunması ve değirmenciler cemiyetine satılması isi t«nzim olunur. İşte, buğday organizasiyonu namile tavsiye ve teklif ettiğim çare nin hulâsası budur.» Bu akşamkî program İSTANBUL: 1200 m. 18 Gramofon 19,30 Hafız Bürhan B. heyeti 20.30 Gramofonla Ayda operası21 Hafız Bürhan B. heyeti 22 İstanbul radyosu orkestrası. BÜKREŞ: 394 m. 18,05 Muhtelif musiki 20,05 Konferans20,45 Gramofon 21,05 Radyo orkestrası21,35 Konferans 21,50 Şartalar 22,20 Radyo orkestrası. BRÜKSEL: 337 m. 19,05 Orkestra 20,35 Gramofon 21,20 Musahabe 21 35 Sesli gazete 22,05 Sarov gecesi 24.05 Sesli gazete. BELGRAT: 429 m. 17,35 Radyo orkestrası 18,35 Konferans20 Lisan dersi 21 Radyo musahabesı 21,35 Zagrep'ten nakil 23,55 Moskova otelınden naklen akşam musikisi. STRASBORG: 345 m. 17.50 Konferans 18,05 Konser 19,05 Konferans 19,35 Gramofon 21,35 (Die Perlenfischer) Bizet'nin iki perdelik o perası. KATTOVİÇ: 408 m. 17 45 Gramofon 18 40 Hafif musiki 21,20 Macar musikisi 24 Dans havalan. PALERMO: 541 m. 21.05 Havadisler ve Ingillzce ders21.50 Salon musikisi 22,35 Bir komedi 23,15 Salon musikisi 24 Son havadisler. OSLOV: 1071 m. 20,35 İngilizce ders 21,05 Senfonik konser 23,05 Musahabe 23,20 Muhtelif Avrupa istasyonlanndan nakil. PARtS (Eyfel kulesi) : 1445 m. 19 50 Sesli gazete 21,35 On yedinci asır rFansız musikisi 22,05 Kuartet konsen I üç, sonra bir patlama sesi.. Şehb'.nder beyin refikası ile kızı. b»»n ve telâş içinde zemin katma indüer. Konsolosun nasını, merdiven basa Dİ, E, E, I, LAK, LEK, LEK, LEK, makları üzrinde jjördüler. M c ^ v n LEK, LEY, NEK, ŞEK, U, YE. şehbenderin ya»»hanesinden bir iki Yukandaki hece 1 metre uzakta idi. leri ikişer ikişer 2 . Ana ve kız, çılgın bir teessür ve heyanyana getirip a • 3 yecan içinde, şehbenderin cesedini şağıdaki tarifler* 4 .... canlandırmağa çalısıyor, bir taraftan göre birer kelime 5 da îmdat! tmdat' dive bağrıyorlardı. teşkil ettiğiniz tak . 6 .... Fakat. artık cesedi diriltmek imkân dirde, baş harfleri 7 haricinde idi. yukandan asağı o 8 .... *** kununca: Hâdise duvulur duvulmaz 17 inci BİR SEMT İSMİ daire komiseri M. Gobriyak: merkez Meydana çıkacaktır. komiseri M. Boiron ilp Emniyeti u 1 Gömlekle caket arasına giyimumiye müdürü M. Kals'a telefon lir; 2 Hizmet; 3 Arzu; 4 • Dişi oetti. Mahkemeve de derhal keyfiyet küz; 5 Kabak karpuz; 6 Bir nevi ihbar edildi. Mülkiye, zabıta ve ad postacı; 7 Bir kuş; 8 • Kulaklarının liye memurları ve vis konsolos ts uzunluğu meshurdu.'. kender Bey derhal vak'a mahailine şitap ettiler. Doktor Alfret Klsman, doktor Beru ile birlikte T^1 ^rHî tetkikat ve müsahedelerini tesbit ettikleri gibi zabıta memurları da tihki • kata geremî vermişlerdir. Kaf>!in Öliimü ile adliyenin vazifesi snn derece azalmış ve kolaylaşmış bulunuyordu. Maahaza feci dramın safahatı kolaylıkla tesbit edilebilmistir. Cinayctin hakikî saiki ise henüz belli ola • Bir bakkal di^er bakkalı mamıştır. Acaba Osman AhıtıM biröldürdü denbire tecennün ederek mi cinaveti yapmıştır? Yoksa muamelesinin ?e • Küçükpazar'da Hacıkadm mahalle cikmesinden, yahut şehbenderin hak sinde bakkallık eden Kâmfl Ef. ile ayni lı tevbihinden müteessir nlarak mı semtte bakkallık eden lzzet Ef., bir bu kanlı cinayeti işlemiştir. mes'eleden dolayı kavga etmişlerdir. Osman Ahmed'in kullandığı taban Evvelâ münakaşa şeklinde başhyan bu kavga bir facia ile nihayet bulmuştur. ca 7,25 milimetre çapındadır. Üç el Kâmil Ef., kavga iyice kızışınca hâsilâh çeken Osman Ahmet konsolosu karnından öldürücü bir sekiM^ ya • mil olduğu tabancayı çekerek tzzet Eralamıştır. Maahaza, Server Ceıral fendinin üzerine ates etmiş, muhatabını Bey bir iki adım yürümüş ve yukarı ağır surette yaraladıktan sonra kaç kaçabilmek ümidile merdivene doğ mıştır. tzzet Ef. bir müddet sonra veru koşmağa calısmıştır. Ancak Os fat etmiştir. Kâmil Ef. de zabıta taraman Ahmet, bir dördüncü kurşun ile fmdan yakalanmıştır. şehbenderi ensesinden yarahyarak öldürmüştür. Burada zavaliı şehbenGalata'da Rus manastırında otuder bir külçe gibi ölü olarak yerlere ran Rus mültecilerinden Hacı ömer yuvarlanmıştır. Ağanın kömür çarpmasından öldüğü Cani, şehbenderin yazıhanesîne polise haber verilmiştir. dönmüş ve henüz kullanmadığı dolu Gene Galata'da Badem sokağında brovniğ ile karnına üç kurşun çe • bine de bir kî ceman üç kurşun çe • oturan Madam Rahel bundan bir kerek intihar etmiştir. Caninin ölü müddet evvel bir otomobil kaıauaa uğramıs, yaralanmıstır. Madam Ramü anî olmuştur. hel iyi olamamış, ölmüştür. Katil Osman Ahmet kimdir? Polis her iki ölüm hâdisesini de Osman Ahmet Selânik'te do^muş şüpheli görmüş, cesetler Morg'a nakolup demirci bir amele idi. Fransa'ya ledilmiştir. gider gitmez Arege'de Lacourt mevkiine gitmiş, ve orada 1928 tarihinde ecnebi amele kartını almıstı. Ayni seDünkü Adapazarı trenile Hay • nenin 22 eylulünde Taroskon'a gitmis darpaşa'ya gelen Gemlik'li Bekir oğolduğu mevcut zabıta kayıtlarından Iu Osman Haydarpaşa vapur iskelesi anlasılmıştır. Sonra Pyrenees civarı büfesinde bir kalp 25 lik sürerken na giden Osman Ahmet nihayet Mar yakalanmıştır. silya'ya gelmiş ve Türk şehbender . hanesinde kavaslık vazifesi bulmuş tu. Kadın Birliği Kitibi Umumiliğinden: Katilin vak'a günü müthiş bi' suTürk Kadın Birliği piyango biletrette silâhlanmış olmasına nazaran, Ieri 15 mart salı günü saat 14 te eski cinayeti evvelce tasmim etmiş oldu Türk Ocağı binasında keşide edile ğuna hükmetmek lazımdır. Zaten viskonsolos İskender Bey, Osman Ah cektir. Arzu edenler teşrif edebilirler. med'in o gün çok hasin ve hiddetlî göründüğünü müsahede etmisti. Bugünkü bilmece VUKLUAT M Ağız kavgası Ölümle bitti! İRT1HAL Uzun müddet İstanbul üçuncu miistantikliği vazifesini ifa ederek aViren Burdur asliye mahkemesi azalığına tayin kılınmış olan güzide hâkimle • rimizden Drama'b Hasan Fehmî Be • yin 17 şubat 1932 tarihinde Burdur da zatürreeden vefat ettigi teessürle ög renilmiştir. Genç denecek bir yasta aramızdan ayrılan merhuma gani gani rahmetler diler, kederli ailesine de sabırlar temenni eyleriz. Amuca Beye göre Türk karikatüristleri arasında cidden takdire şayan eserler vücude getiren karikatür ressamı Cemal Nadir Bey şimdiye kadar «Amca beye göre» serlevhası altında Akşam refikimizde intişar eden karikatürlerinin en güzellerini toplıyarak resimleri ve yazıları birbirinden hoş, zarif bîr albiim vücude gretirmiçtir. Cemal Nadir Beyin bu guzel albümünü karilerimize tavsiye ederiz. iki şüpheli öliim izmir'de zelzele Izmir 14 (A.A.) Bugün saat 15 i beş geçe şiddetli ve fakat devamsız bir zelzele olmuştur. Hasarat yoktur. KIRAL E6LENiY0R Telli Haseki Güzide romancı İskender Fabrettin Beyin Telli Haseki isimli tarihî romanı kitap halinde çıkmıştır. Tefeyyüz kütüpanesinin tabettiği bu tarihî romanın mevzuu Samur ve Anber devrinden alınmıştır. Karilerimize tavsiye ederiz. Bir kalpazan yakalandı Kadın Birliği piyangosu Server Cemal Beyin naşi İstan buVa getiriliyor Marsilya, 14 (A. A.) Geçende öldürülen Türkiye Baskonsolosu Server Cemal Beyin nası İstanbuFa gönderilmek üzere bugün Teofil Gotiye vapuruna nakledilmiştir. Marsilya valisi ile Şehremini mümessilleri ve konsoloslar son bir ihtiram eseri olmak üzere cesedi önünde eğümişler. dir. TEŞEBÜSATi İKTISADİYE Türk Alman Teşebbüsata İktisa diye Türk Anonim Şirketi hissedarlan umumî heyetinin 932 senesi martmm 31 inci perşembe günü saat 14 te İs tanbul'da Bahçekapı'da Dördüncü Vakıf Hanının 4 üncü katmda vaki şirket merkezinde aşağıdaki ruznamede ya zılı mevaddı müzakere efanek üzere sureti âdiyede içtimaa daveti mukarrer bulunmakla esas mukavelenamenin 26 ıncı maddesi mucibince en az 250 hisseye malik hissedarlann yukanda gösterilen gün ve saatte teşrifleri ve ma lik oldukları hisse senetlerini toplan • ma güniine takaddüm eden bir hafta zarfında şirket merkezine tevdi ile du' huliye varakası almalan rica olunur. TÜRKALMAN Haydar Rifat Bey üstadımız son iki sene zarfında yazdığı bir çok kıymetli eserlere bir yenisini daha ilâve iYARAS^\ < La ChauveSouris) perşembe gunu on mat nesine kadar gosterilece tırül etti. Ustadın yeni eseri İvan Turgeniyef'ten naklettiği İlk Aşk'tır. Bu güzel eserin Haydar Rifat Bey tarafından nakledilmesi eserin güzelliği ve tercüme edilişinin fevkalâdeliği hakkında bir fikir vermeğe kâfidir. Haratele tavsiye ederiz. ( Le Roı s'amuse ) Fransızca sözlü filminde EMİL CHAUCH\RD: Pek tabiî bir surette temsil ediyor. FRANÇOISE RÜZAN : Dehakâr buyük komediyen. PAULINE GARON: Gençliği ve gu zelligile bu filme iştırak ediyor. Perş mbe akşamından itibarcn ilk Aşk A R T i S T i K ' te • « A ŞK V E A 8 AL E T ANDRE LUGUET TÜRK ANONİM ŞİRKETİNDEN: ( Si l'Empereur savait ça) filtninde Avusturya sarayı ahlâk ve harrkâtına ait filme alınmıs afır bir hicviye Tütün inhisan Umumî Müdürlüğüuden: 7/3/932 pazartesi günü ihale olacağı evvelce ilân olunan, (40.000) kilo yerli nebatî kola için eshabı tarafından verilen nümunelerin tecrübeleri henüz ikmal edilmemiş olduğundan kapalı zarf usulile ye • niden münakasaya konulmuştur. Nümuneleri fabrikaca kabule şayan görülmüş olan tüccann yevmi münakaşa olarak tayin edilen 26/3/932 cumartesi günü saat (10) teklif ve teminat mektulannı hâmilen Galata'da Mubayaa komisyonuna müracaatleri. İSTANBUL BELEDİYESİ Darülbedayi son temsilleri BUGÜN AKŞAM İstanbul Belediııesi Saat 21,30 da KAFATASI 15 tablo Yazan: Nazım Hikmet Talebe Gecesi. Yakmda vaatcı ikincı musıkıli kotnedı yazan ve bestelejen Celâl Esat 22 man salı gunü akşsmı büyük ihtifal Gote gecesi.. 100 üncü senesi tesıdi temsıle tam saat 21 de başianacakür ehipTıyatrosu Suriye'de intihabat Adana 14 (Hususî muhabirimiz • den) Suriye'de meb'us intihabmm serbestçe yapılması emredilmişth. Vataniler emirden memnundurlar. Namzetler hakkmda propaganda yapılmaktadır. Hükumet kargaşalığı menetmek için tedbir almıştır. RUZNAME: 1 Meclisi idare ve murakıplar raporlannın okunması. 2 931 senesi bilânço ve kâr ve zarar hesaplarımn tasdiki ve meclisi idarenin ibrası. 3 Münhal bulunan idare meclisi azalığına, aza intihap ve ücreti huzur • larının takdiri. 4 932 senesi murakıplarının in • tihap ve ücretlerinin tesbiti. 5 İdare meclisi azalarfle müessisIerin şirketle muamelâtı ticariyede bu lunabümelerine mezuniyet itası. Kadıköy İcra Dairesinden: Bir borcun temini istifası için ha « ciz altına alınan, Amerika mamıilâ • tmdan bir adet ceviz boyalı piyano nun satılması mukarrer bulunduğun • dan tel/âliye ve ihale pul resimleri müsterisine ait olmak üzere teüp o • lanlann 23/3/932 tarihine tesadüf eden çarsamba günü saat 13 ten 15 e kadar Kadıköy pazar mahallinde hazır bulunacak olan memura müracaat eylemeleri flân olunur. Bugünkü Yeni Gün'de Halife oknağı kuran Celâlettin Arif B. Reisicumhur olacağına o kadar emindi ki Cami Beyi Başvekil yapmak istiyordu Başmakale: Buğdayın himayesi A. H. Aka'dan fıkralar: Kadro ve kanalizasyon Aka Gündüz GibritKralı bir kibrit çöpü gibi söndü Amerika'da kaçırılan çocuklar 300 ü geçti Spor: Avrekori İstanbul'dadır! Şekip Memduh Bandırma belediyesinden: Bandırma elektrik tesisatı on beş sene müddetle işletilmesi müteahhidine verilecektir. Talip olanlar buna dair şartnameyi Bandırma Belediyesinden almalan ve tekliflerini 16/nisan/932 akşamına kadar vermeleri ilân olunur. Raşit Rıza tiyatrosu Şehzadebaşı Bu akşam saat 21,30 da OTELLO ri 5 perde 2 tablo Perşembe akşamı Ladam O Kamelya r % R j J yr "•• [11 VI Şekispir'in şahesen VJ™1^ Diyarbeldr Vilâyeti Daimî Encümeninden: Diyarbeldr nümune hastanesi civannda ve gösterilecek mahalde yaptınlacak olan tebhirhane binası kesfinin ahiren yapılan tadilât mucibince bedeli keşfi 19983 lira 57 kuruşa baliğ olduğundan keşif ve sartnamesinin tebeddülü dolayısile 27 mart 932 tarihine musadif pazar günü saat 15 e kadar 20 gün müddetle ve kapalı zarfla ihale edilmek üzere münakasaya vazedilmiştir. Taliplerden keşifname sartname ve projesini gormek istiyenlerin Vilâyet Daimî Encüme nine müracaatleri îlân olunur. Mektepliler sahifeti Zonguldak Hukuk Mahkemesinden: Zonguldak'ta tüccardan Ahmet Zeki Ef. tarafından ikametgâhı meçhul Kurucaşile vapuru sabık kaptanı Mehmet B. aleyhine ikame olunan tazminat davasının muhakemesi gününde iZânen yapılan tebligat üzerine gebnemiş olduğundan hakkında gıyap kararı verile rek muhakeme 31/3/932 perşembe günü saat 14 e talik kılınmıştır. İlân tarihinden itibaren on gün i çınde itiraz etmediğî ve yevmi mez kurda muhakemeye gelmediği tak • dirde muhakemenin gıyabea iataf • • d f e ü at elımor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: