18 Haziran 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

18 Haziran 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhuriyet GİZLİt HARP••</ pW!^ r «: ALHAN VE AH/IZ CA/U/LAII AİA/INDA Muharriri: Bınbaşı Ladoux : > rç Sehir ve memleket haberleri Kimyakerlerin Kongresi Buradaki cemiyetle An kara Birliği birleşiyor Türk kimyaferleri cemîyeti kongresi dün saat 10 da, Halkevi salonunda, Cevat Beyin riyasetinde toplanmıştır. Kongrede evvelâ, ecne j bilerin kimyagerlik yapmalarının j men'i dolayısile yüksek makamlara çekilen teşekkür telgrafnamelerine gelen cevaplar okunmuştur. Bund'an sonra müzakerata geçilerek Ankara'd'aki «Kimyagerler birliği • ile «Türk kimyagerleri cemiyeti» nin tevhidi hakında birlik tarafından yapılan teklif üzerinde görüşülmüş ve esas itibarile iki teşekkülün tevhidi kararlaştırılmıştır. Ancak merkezin İstanbul'da mı, yoksa Ankara'da mı olması mes'elesi bazı münakaşalara sebebiyet vermistir. Ankara'daki birlik merkezin Ankara olmasını istediği halde dünkü içtimada bu fikir aleyhinde söz söyliyenler olmuştur. Bu meyanda Mehmet AIi B. kimyagerlerin ekseriyetinin İstanbul'da bulunduğunu ve sanayii kimyeviye hususunda Istanbul'un daha mühim bir mevki aldığını ileri sürerek merkezin İstanbul'da olmasını teklif etmiştir. Buna mukabil birlik azasmdan Saip B. Ankara'daki birliğin, zaten Istanbul'daki teşekkülün istenildiği kadar f aaliyet gösterememeıi dola yııile teşkil edildiğini, binaenaleyh merkezin Ankara'da olması lâzım geldiğini söylemiştir. Bu esnada İlhami B. tarafınd'an ortaya mutavassıt bir tez atılmıştır. Neticede kabul edilen bu teze göre birleşme vaki olacak ve fakat hiç bir şube merkez unvanını alamıyacektır. Her sene azalar ekseriyetinin bulunduğu yerde aktedilecek kongrelerde umumî kararlar verilerek her şubenin idare heyetleri seçile cektir. Bu şubelerin fevkinde bir de divan bulunacaktır. Ancak birleşmenin tahakkuku için birlikle cemiyet nizamnameleri arasındaki bazı mübayenetlerin ,Lzp.lesi,, lâzım gelmektedir. Dünkü kongrede, birlikle anlaşmak üzere idare heyetinin saiâhiyettar olduğ.u kararlaştırılaral^ içtimaa nihayet veril miştir. Siyasîicmal Cihan sulhunu Tehdit edenler Terki teslihat konferansının MÎrpa sardığı ve tamirat konferansının ci han buhranınınbaşlıca âmili olan ta« mirat hakkında esash bir karar ve ree^fi pek te ümit edilmediği şu sırada cihan iiılhu gayet büyük bir tehllkede bulunuyor. Japonya ve bunun Avrupa'd'a müttefiki olması muhtemel olan Lehistan ve Romanya Sovyet'lere karşı mütemadiyen harbe hazırlanıyorîar. Ve tahrikât yapıyorîar. Mançuri'yi Çin devletinden a yırmak ve Japonya'nın himayesi altına koymak için burada Japon memurlarının himayesi altında teşkil olunan müstakil Mançu devletinin tasdikını parlâmentodan ve hüku metten taîep etmeğe muhafazakâr lar ve liberaller karar vermişlerdir Bu fırkalardan birinçisi simdiki Japon parlâmentosunda kahir bir ek seriyeti haiz olduğu gibi ikincisi dahi son intihabata kadar Japonya'nın en büyük fırkası idi. Bu iki fırkanın teşebbüsü Mançu hükumetinin tasdik edilmesi için. ilk hatvedir. Mançu hükumetinin tasdikı şimalı Mançuri'deki Sovyet imtiyazat ve hukukunun ilgası demek olacağından Rusya'ya karşı mey dan okumaktır. Diğer taraftan Ja ponya hükumeti beynelmilel bir idare altında bulunan Mançuri gümrük idaresine vazıyet etmeğe karar vermiş ve buraya bir Japon gümrük umumî müfettisi göndermiştir. Japonya Aksayisarkta'ki Rus menafiini ihlâl eden harekâta devam ederken Avrupa'da Sovyet'lerin komşusu Lehistan ile Roman/a'nın arasında harp hazırlıklanna d'air müzakereler ve sıkı temaslar cereyan etmekte olduğunu son gelen telgrafnameler haber vermektedir. Lehistan Erkânı Harbiyei Umu miye Reisi Cenera! Gonsiorovski bir kaç gündenberi Bükres'te bulunu yor. Romanya Kralı Leh Ceneralmın şerefine mükellef bir ziyafet ver miştir. Romanya Kralı yakında resmen Lehistan paytahtını ziyaret edecektir. Maresal Pilsudski'nin »on darbei hükumetinde Leh ordusundan ilk kendisine iltihak eden kıt'a olan yirmi ikinci Leh piyrde alaymın fahrî kumandan'ı^ına Romanya Kralı tayin edilmiştir. Geçenlerde Mareşal Pilsud'ski Besarabya'yi sureti mahîusada gezmiş idi. Romanya ile Lehistan arasın dakj askerî ittifak muahedesi dahi tevsi edilerek yakınlarda tecdit edilmiş idi. tttifakı müselles devletleri a rasında dahi geçenlerde hususî bir mukavelei askeriye aktedüsıiş idi. Bu faaliyetler Sovyet'lerin Avru pa'daki komşularının hüsnü niyet sahibi olmadıklarına delâlet etmekte ve bu yüzden cihan sulhu tehlikede bulunmaktadır. MUHARREM FEY7.Î ler ve her san'ata ait teknolojidir. Ti carî mahiyette olan sipariş atölyesi mütedavil sermaye ile idare olunur. Bu atölyede yapılan işler satilıp tekrar nakde tahvil edilir. Bütün bunlar mektepte elde edilebilecek bilgilerin hakikî hayatta tatbikmı öğrenebilmek içindir. Mektebin bu sene besinci sınıfı te şekkül ediyor. Dördiincü sınıfı beşinci oluyor. 1 9 3 3 , 1 9 3 4 senesinde de be şinci sınıftan çıkacaklar içinde iyilerî aras'.ndan seçilmek üzere meslek mu alîim sınıfı açılacaktır. Burada iki sene okuyanlar pedagojik malumatı da elde ettikten sonra bu nevi mekteplerde muallim olacaklardır. Bugün muallimlik edenler içinde iki ecnebi muallimden maadası, ecnebi mütehassıslar yanın da veya Avrupa'da yetişmiş olan ha • nımlanmızdır. İhtiyaç tatmin edilinciye kadar gene Avrupa'ya talebe gönder meğe devam edeceğiz. Mektebin bir ücretli leylî kısmı olmasına calışıyoruz. Buna kız orta mektebi için kız lisesine ilâve edilecek binanın inşasmdan sonra teşebbüs edeceğiz. Mektep, henüz son sınıfını önümüzdeki sene yani 1 9 3 2 1933 ders senesi sonunda çıkarmış olacaktır. Şimdiye kadar, aslî sınıflara akşam kurslarına da 5 2 7 hanım de vam etmiştir. Mektebin açıldığından bugüne kadar talebe vaziyeti şudur: Ders senesi, sınıf adedi, aslî talebe, akşam kursları 1 9 2 8 ve 1 9 2 9 1 • 2 8 60, 1 9 2 9 1 9 3 0 2 5 7 105, 1930 1931 39712, ilk mezun 19311932 415739 mezuniyete girecek 2 8 yekun aslî talebe 3 3 9 . Akşam kursları 5 2 7 . Yüksek huzurlarile bu içtimaa şeref veren İsmet Paşa Hazretlerine hanımefendi ve beyefendilere teşekkürlerimi zi arzederiz.» Merasimi müteakıp davetlilere pasta ve limonata ikram edilmiştir. Başvekil Paşa Hazretleri, enstitüden ayrılırken mektebi v e sergiyi çok iyi bulduklarını söylemişlerdir. ^ Naküi: Abıdın Daver 10 Marthe, yakaladıgı iki Alman'a bildiklerini ve yaptıklarını söyletmeğe çahşıyordu Adamların ikisi de birbirinin ar kasından iğildiler v« iıimlerint sijy lediler: Alman hekitni, doktor Wilhelm Kraut. Alman mühendisi, Heinrich Halphen. Mühendis arkadan ağır bir lisanla ilâve etti: İki Boche (Boş) le görüşmek sizi kurkutmuyor mu madam? (Boş tabiri umumî harpte evvelâ Fransız'lar, sonra da diğer mütte fikleri tarafından tahkir makamında ve Alman kelimesi yerine kullanılan bir sıfattır. A. D.) Marthe bu suale su cevabı verdi: • Ben korkaklardan ba.«ka kim seden korkmam. Onun için kardeşleri cephelerde dövüşen ve can veren inıanlardan burada kimi görürsem ondan nefret ediyorum. Böylelerini hep birer asker kaçağı addediyorum. Eski beynelmilel atıcılık müsabakalının ikincisi, kurşunu tam hedefe yapıştırmıştı. Alman'ların ikisi de itisar etmek lüzumunu hissettiler. Kraut hemen cevap verdi: • Yüz defa hakkınız var madam. Saint Sebastien'de bulunmamın sebebini bilseniz beni mazur görürdünüz. Ben, Almanya'nın Cameroun müs temlekesinden avdet ederken buraya uğradım. Evvelce Kayser Hz. nin eski etibbaıından idim. 1912 de büyük müstemlekemizin sıhhat işleri mü dürlüğüne tayin olundum. Doktor, ağzındaki kocaman Havana sigarasından memnuniyetle bir nefes çekti, sonra, onun vereceği cevabın zevkini önceden siirmek ister gibi göziinün ucile arkadaşına baktı. öteki de bir saniye tereddüt et tikten lonra nihayet bir şeyler »öylemeğe karar verdi: Ben, İspanya'ya bir iş Bir sanayi işi için geldim. Almanya'ya dönmek icin Ingiliz kruvazörlerinden kurtulacak emin bir fırsat bekliyorum. Marthe tordu: Denizahı gemileriniz yolcu almıyorlar mı? Madart^bizim denizaltı gemilerinriz hiç bir zaman İspanya sahillerine gelmezler. Çalıkuşu, Alman'ın bu sözünii cevaptız bırakmadı. öyle ise beyhude yere kendi lerini İspanyol sahülerine uğramaktan mahrum ediyorlar. Bir hafta evvel. bütün Fransız gazeteleri Bilbao'dan levazım alan bir Alman tahtelbahrinden bahsettiler. Yalan, madam yalan! O tarihte ben bazı işlerimin tetviyesi için Bilbao'da idim. Kimse denizaltı gemisi görmedi. Ben sizinle lâtife ettino efen diler. Kullanılan vasttalar ne olursa olsun, harbi kim kazanırta kazansın, benim bir tek temennim var: bu feci harp bir an evvel bitsin. Sonra Kraut'a dönerek: Siz, hiç bir şey »öylemiyor»u nuz, dedi. Fena halde acıkttm da ondan madam. Dostum Halphen'den kazan. dıgım 100 markla enfes bir yemek yiyebiliriz. Halphen atıldı: Bugün imkânı yok. Beni bek liyorlar. Fakat isterse, yarın madamın emrine amadeyim. Mühendis bu sözleri söyledikten «onra ayağa kalktı ve müsaade istedi. gazetelerinde Güzellik Kraliçelermizin resimleri ve bu münasebetle Türkiye ve Türk kadmlığı hakkmda yazılar intişar ediyor ve bizi tanımıyanlara, tanıtmağa vesile oluyor. Bu çeşit neşriyatı bütün dünya gezetelerine yaptırmak için milyonlar sarfetmek lâzımdır. İste bu düşüncelerdir ki, bize, Belçika'ya bir Türk güzeli göndermek ve bunun için de müsabakayı tekrarlamak kuvvet ve azminl vermiştir. Müsabakaya giren kızlarımız, bedava, güzel bir seyahat yapmakla kalmıyacaklar, ayni zamanda millî bir vazife de ifa etmiş olacaklardır. Cidden güzel bir Türk kıznın dünya Güzellik müsabakaunda birinciliği kazanması ve birinciye mevut 100,000 franklık mücevher hediyeyi alması ihtimali de pek çoktur. Bugünden itibaren kayıt muamelesi başlıyan müsabakamıza girmek için Türk tebaası, evlenmemiş, 16 ilâ 2 5 yaşında ve namuslu olmak kâfidir. Müsabakaya iştirak edecek hanım ların, isimleri ve resimleri geçen mü sabakada olduğu gibi neşredilmiyecektir. Yalnız arzu edenlerin resimleri neşrolunacaktır. Müsabaka, idarehanemizde hafi olarak balo kıyafetile icra edile cektir. Hanımların isimleri ve hüviyetleri hakem heyetine de söylenmiyecek, yalnız numaraları ile müsabakaya gi receklc.dir. Resimlerinin neşrini arzu edenîer Beyoğlu'nda Foto Süreyya ile Foto Femina'ya müracaat edebilirler. Kayıt muameleri için, bugünden iüArkadaşı bir kaç adım uzaklaşır iaşmaz Kraut, »üıel kadma doğru efildi Bvlki samimiyetle, belki da genç kadınıı» »mniyet ve itimadını kazanmak maksadile, yavaşça kulağma şu sözleri mırıldandı: Halphen'e o sözleri söylediğinize iyi ettiniz. Bu adamla görüş meğe gelmez. Neden? Pek fena bir işle meşgul da ondan . Alman tahtelbahirlerine levazım temin eden odur . Fakat daha fenası var. Size söylememeliyim ama kendimi rutamıyorum. Halphen casustur. Marthe, içinden son derece sevindiği halde: Ne fena! diye bağırdı. Kendi kendine de diyordu ki: Şansım var. Bakalım talih bana nereye kadar yardım edecek? Biraz sonra, Alman doktor yoldan geçen bir faytonu durdurdu. Beraber. ce arabaya bindiler ve SaintSebastien'in yanıbaşındaki küçük fakat şirin banyo yerine Saldover'e kadar gittiler. Bu, her iki tarafın da ümidini boşa çıkaran hüzünlü bir gezme oldu. Tanımadığı bir kadına fazla açıldığına müteessif ve pişman olan Kraut, kadının suallerini atlatmak ister gibi görünüyordu. Marthe ise Alman müstemleke doktorunun zendostane sözlerine ve tekliflerine karşı kendini müdafaaya uğraşıyordu. Okyanos'un serin rüzgârı ile fe rahlıyan bu yaz akşamında her ikisi de bir iş beceremeden döndüler. Şehir, henüz boğucu sıcaktan bunalmış ve baygın bir halde idi ama biraz sonra gürültülü gece hayatile uyanacaktı. Saint Sebastien'in geceleri, gizli mülâkailara, karanlık pusulara pek müsaitti. Ve kim bilir esrarengiz Halphen, gecenin gölgeleri içinde ne dolaplar çeviriyordu. Kraut güzel arkadaşını Continental otelinin kapısına bırakırken dedi ki: İsterseniz yarın gene Cafe do Rhin'de buluşalım. Peki, fakat öğleden evvel değil! Marthe bu sözü »öylerken en si hirli tebessümile Alman'ın yüzüne gülüyordu. Ertesi gün, saat 11 de Cafe du Rhin'e gitti. Hissiyatı onu aldatmamıştı. Halphen orada nöbet bekli yordu. Mühendis bir gün evvelki gezintinin ne netice verdiğini anlamak için telâş ve istical ediyordu. Asıl endişesini mucip olan şey Kraut'un Marthe'ye bazı esrarı faş etmi« ol ması ihtimali idi. Marthe Alman'ın telâşını anlıyarak hemen onu '.eskin Dostunuz pek şirin, fakat bir Fransız gibi tahammül edilemiyecek derecede zendost. Fransız'lar, bir kadın gördüler mi dayanamazlar, mutlaka kur yaparlar. M. Heinrich siz onun gibi değilsiniz. Hakkınız var. Ben onun gibi değilim. Ben her şeyden evvel bir iş adamıyım. Kadınlarla beraber bu • lunmaktan büyük bir zevk duvarım ama bu, işlerimin mütemadi yorgunluğu erasında yegâne tatlı eğlencem olduğu içindir. Ne iş yaparsınız? Fabrikanız ne yapar? Her şey ve hiç bir şey! Para kazanmağa çalışıyorum o kadar .. (Mabadı Var) Harabe haline gelen kiymetli eserler İsmet Pş. Kız Enstitüsünde... Perşembe günü yapılan merasim parlak oldu Bursa Dokuıracıîar Ce miyeti nasıl çalışıyor ? 6azi köprüsünü takasla yapmağa talip bir şirket Gazi köprüsünü mevcut plân mır cibince inşa etmek üzere bir İtalyan grupu Ankara'da hükumete müracaat etmiştir. Grup köprünün bilmünakasa inşasına talip olmakla beraber tesviye edilecek bedel mukabilinde Türkiye'den tütün, pa muk ve sair mahsulât alacağını bildirmektedir. Bu teklif kabul edil d'iği takdirde münakasa hemen açılacaktır. Eski ve kiymetli eserlerden ne a, j zzret ve idare hakkı Evkafa »it bulunanlara İyi bakılmıyor. Pek k « l a y h k U yaptlacak tamir!«r ya Ankara'nın ve Türkiye'nin kiymetpılmıyor. Küçük yaralar, bereler li bir irfan müessesesi olan Ismet Paşa büyiiye büyüye tamirlere ihtiyaç •' Kız enstitüsü bir müddettir bilfiil faa»bsteriyor. Ezcümle m a t b a a m ı z a * liyette bulunuyor ve hakikaten şayanı hemcivar o l a n M a h m u t p a s a c a • * takdir semerelerile temayüz ediyordu. miinin cümle kapısının iki tara 9 Enstitüde bir kısım tesisat noksanlafındaki kubbelerden düşen tuğla W rının itmamma çalışıldığı için küşat lardan v e harçlardan birer y ı ğ m f resmi tehir edilmişti. Bu merasim perhâsıl olmuştur. ş şembe günü saat 17 de Başvekil Paşa G a l a t a ' d a Perşembe pazarında ^1 Hazretlerile Vekiller, meb'uslar, Vekâbir Yenicami vardır. Bu Yenicam; # letler erkânı huzurile yapılmıştır. bugün o kadar eskrmiş, haraplaş |İ Bu münasebetle mektep talebesinin miştir ki yanından geçilirken ma a bir senelik sây mahsulü olan bir sergi bedin bu m e m l e k e t i n sahipierine A vücude getirilmiş bulunuyordu. Küşadı ait olmadığı zannediliyor. Bir çok u müteakıp Maarif Vekili Esat Bey şu nuttarafı yıkılmıs, şerefeden yukarı A ku irat etmiştir: minaresi kopmuş harimi heıbat ve^ı « İsmet Paşa Kız Enstitüsünde perişan bir hale gelmiş o l a n bu £ bazt tesisat noksanlarının ikmali zarubina o muhitte Evkafın yüzünü kıretile açılma merasimi daha evvelce yazartacak bir a y ı p gibi duruyor. pılamamıştır. Bugün, takdirlerinize arÇemberlitaş'ın ittisalindeki A . zettiğimiz sergi vesilesile bu merasimi tikalipaşa camiinin önünden Ç&r " de yapmış oluyoruz. şıkapı'sına k a d a r uzıyan mpzarBaşvekil Paşa Hazretlerinin yüksek lıklar da bir kısmı sernugun ol isimlerini taşımakla mübahi olan bu muş, bir kısmı yana yatmış, bir • ilim ve san'at müessesesi 1 9 2 8 de Hiç o ğ u da parçalanarak birbirine mayeietfal'in Samanpazarı caddesindeüzerine yığılmış taşlar ahiretten, ki binalarından birinde açılmış ve 1 9 3 0 kıyametten bir nümune imiş gibi ikinci teşrinde yeni yapılan bu binaya ı hayret v e teessüfle t e m a ş a edılinakledilmiştir. Bu enstitü ve buna benyor. ziyen diğer Kız san'at mekteplerimiz ! Bu mertebe t e s e y y ü p v e i h m a l i n ? kızlarımızı her şeyden evvel mes'ut bir | acaba m a z u r gösterilecek bir nok g aile yuvasını şenlendirecek, her sahada tası var mıdır v e Evkafın bunları g nezaret ve ihtimam altında bulunduraıslah e d e c e k parası yok nıudur, j* bilecek v e icabında idare edebilecek ! * nazarî ve amelî bilgilerle teçhiz eder, Türk camiası içinde kendi hayatını bir aile sahibi veya bir atölyede bir işçi sıfatile temin mevki ve mecburiye • tinde bulunan aile hanımlarını da ye • tiştirir. Yüksek veya meslekî tahsile devam edeceklerden maada bütün kızlarımızın yetişmesi için bilhassa bu tarzdaki müesseseleri çoğaltmak emelindeyiz. Başvekil Hazretleri 1341 deki nu • Bursa (Hu. Mu.) Son günlerde tuklarında şöyle buyurmuşlardır: buradaki işçilik hayatına pek ziyade «tçtimaî eksikleri düzeltmenin en ehemmiyet verilmeğe başlanmıştır. kısa ve en feyizli yolu, kızlarımızı iyi Işçilere ait en kuvvetli teşekkül «Uyetistirmektir. Kızlann iyi terbiye edilmum dokumacılar ve ipek işçiler cemesi sayesindedir ki, aileleri temdin miyetiî dir. Cuma günü (2000) i müimkânmı kazanacağız. Sıhhî, cehillere tecaviz işçinin istirakile Belediyede galebe etmek, hurafeleri yenmek iyi H. Fırkası reisi Hulusi Beyin riya yaşamağa engel olacak maniaları de setinde bir içtima yaparak idare he • virmefc hayatın en nezih zaruretlerin yetini seçmiş, riyasete Mehmet Ceden olduğuna herkesin ittifak ettiği samal Efendiyi, kâtibi umumiliğe de nayii nefise zevki gibi bir aileyi medeFahri Beyi getirmiştir. (2200) munî bir seviyeye çıkaracak inkılâbm bükayyet azası bulunan ve hergün aza tün temelini kızlarımız teşkil ediyor.» adedi artmakta olan bu cemiyet iBu müesseseler, bu yüksek hitaba dare heyeti, fabrikalarla işçiler aracevap verecek yola girmiştir. sında mutavassıt rolünü yapmakta Mektebin programı Belçika'daki ve işçileri derece ve kabiliyetlerine mümasil mekteplerin programlarının göre fabrikalara tanıtarak onları işe aynidir. yerleştirmektedir. Marttanberi (200) Programlann tatbikında memleket işçiyi muhtelif fabrikalara yerleştirihtiyaç ve şeraiti gözetilmiştir. Derslemiş; iki kafile işçiyi de İstanbuPdaki ri Trk'çe, lisan (Fransız'ca, İngiliz'ce, Feshane, Bakırköy, Arslanbey fab Alman'ca) hesap, hendese, fizik, tabiî rikalarına göndermiştir. Şimdi Burilimler, ve fizioloji, coğrafya, tarih, ve sa'daki (İpekiş» fabrikası da işçileriyurt bilgisi, çocuk bakımı, hıfzıssıhha, ni bu cemiyetten almaktadır. beden terbiyesi, musiki, resim, dikiş, Soruoruz? 1 Işçi tesanüdü SOnnet köprüsü Kâğıthane deresi üzerindeki eski köprü tehlikeli bir hal almış, yeni yapılan Sünnet köprüsü ise hâlâ bitirüememiştir. Yeni köprünün bir haftaya kadar açılacağı haber ve rilmektedir. Cemiyet; işçilerin fennî bir şekilde yetişmelerini temin için yepyeni iki tesebbüse baş vurmuştur. Biri: Dokumacılığa ait bir ecnebi kitabını dilimice çevirterek işçilere dağıtmak, ikincisi de Bursa'daki San'atlar mektebine dokuma işçiliğine ait bir sınıf actırmaktır. Cemiyete kayıth iki sınıf işçi vardır. Birinci »ınıf işçiler 15 kuruş, ikin. ci sınıf işçiler ise 10 kuruş aidat vermektedirler. Ustabaşıların maaşları 60100120 lira olduğundan kendi arzularile kırkar kuruş veriyorlar. biçki, moda, çiçek beyaz ve renkli nakıştan biri mecburidir. V e bunlar dan maada makine, nakış, çamaşır şubelerinden biri ihtiyaridir. Tabahat ve ev idaresi ve amelî mesai mecburidir. önümüzdeki sene An kara tiftiğinden el işleri (tavuk, an, keçi, koyun, inek bakmak ve yetiştir mek) gibi ev çiftçiliği de programa ilâve olunmuştur. Bütün gün devam eden akşam kursları da vardır. Burada yalnız amelî dersler görülmekle beraber ihtiyacı olanlara Türk'çe ve hesap mecburf ders Itfaiyeye ihbar şekli Yangınların büyümesinde itfai yeye geç haber vermenin âmil olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla beled'iye ihbar vesaiti temin etmeği faydalı bulmuştur. Bazı Avrupa şehirlerindeki gibi şehrin muhtelif yerlerine konulup camı kırılarak yangın haberi verilen aletlerin istimali pahalı görülmüştür. Fen heyeti bir şekil bulmak için tetkikatla meş guldür. Çalınan gönül Büyük hikâye Server Bedi Beyin, riiyanıza girecek kadar merak1a takip edeceğiniz bu eğlenceli ve tatlı büyük aşk Ivkâyesini bir kaç güne kadar neşre başlıyacağız. Bu kıvrak eser, aşkla hırsızlık arasındaki ince, tııhaf ve meraklı münasebetleri göstermektedir. baren her gün saat ondan on yediye kadar idare müdiriyetimize müracaat ediIebilir. Bundan evvelki müsabakalara girenler tekrar girebilirler. Kraliçe intihap edilecek hanıma gazetemiz 5 0 0 lira hediye edecektir. Ipekiş te kendi beğeneceği en güzel kumaştan bir tuvaletlik ihda edecektir. Şehrimizin en güzide terzileri, Kraliçenin tuvaletlerini ve sair elbiselerini mec canen dikmeği deruhde etmişlerdir. Türk kızları, fırsatı bir daha kaçır mayuıız. Temmuzun ilk günlerinde müsabakanm bitmiş olması lâzımdır. İstical ediniz. Bir âlimin kiymetli hediyeleri Köprü üstiinde ray tamiratı Köprü üezrinde geçen seneden beri devam eden ray tamiratı hâlâ ikmal edilememiştir. Tramvay Şir • keti bu iş için 47 bin lira sarfetmiştir. Tamiratın devamı otomobil ve tramvay seferlerini işkâl etmekte olduğundan belediye faaliyetin tesriini talep etmiştir. Kaza yapan şotörler hemen muayene olunacaklar Belediyece otomobil kazalarının bir kısmına şoförlerin sarhoşluğu sebep olduğu anlaşıldığından kaza yapan şoförlerin hemen bir doktora muayene ettirilerek sarhoş olup olmadığı ve zihnî vaziyeti tahkik edilecektir. Raşit Rıza heyeti Güzide san'atkârımız Raşit Rıza ile tiyatro heyeti Karadeniz havalisinde temsiller vermek üzere dün Samsun'a hareket etmiştir. Rasit Rıza yüksek kudretile her yerde san'atuu takdir ettirmiş bir san'atkârımızdır. Bu seyaha tinde de muvaffak olacağı şüphesizdir. Üstat Hüseyin Kâzim Bey kütüpanesinde «Şeyh Muhsini F a n b namile maleksiyonu vardır. Ustat kendi telifi ruf ü s t a t ' H ü s e y i n K â z ı m Beyin muho l a n bir çok felsefî v e içtimaî kitaptelif eserlerinden mürekkep 527 ciltları da vermistir. lik kiymetli kitaplarını Usküdar Üsküdar kütüphanesi bu suretle Halk kütüphanesine hediye ettiği haçok zenginleşmiş oluyor. Ustadı heber verilmektedir. Bunlar arasında diyesinden dolayı bilhassa tebrik eeski el yazması eserler, kiymetli tarih kitapları, dinî, tarihî v e felsefî der ve bu hareketin ilim v e fikir aingiHzce, fransızca a r a p ç a ve tiirkçe damlarımıza imtisal nümunesi olmamuhtelif kitaplarla bir de Tanin kol•ını temenni eyleriz. Süat Bey geldi Paris sefaretine tayin edilen Suat Bey dün sabahki Ankara trenile şehrimize gelmiş ve ehibbası tarafından istlkbal olunmuştur. Suat Bey Hir kaç gün tstanbul'da kaldıktan sonra doğruca mahalli memuriyetin» gidccektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: