19 Haziran 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

19 Haziran 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cömhariyet' Telefon Şirketi Davası basladı Milyonlarca mektuptan birkaçtanesi Douğlas Zadeye karîsînı şikâyet eden Çin'li Dorothy Yordan'a âşık İstanbul'lu genç Klark Gable için kulüp yapan Ingiliz kızlan Küçük Jackie'ye N Shearer'e garip teklifler Dünyanm her tarafında meş hur olan ve sevilen sinema yıl dızları günde yüzlerce. bmîerce mektup alırlar. Bu mektupların adedi ayda yüz binlere, senede milyonlara baliğ olur. tçinizde bunu bilmiyen yoktur. Hatta mektupların mealinden de bir çok defalar bahsedilmiştir. Fakat onlardan bazılarını aynen neşret • mek kimsenin aklına gelmemiştir. Hollyvood muhabirimiz maruf filim yıldızlarından bir kısmına ait mektuplardan en garip ve en ' orijinallarını seçip bize gönder diği için biz de ilk defa olarak bunları basıyoruz. En küçük yaşta çocuklardan tutun da delikanlılarm, genç kızların ağır başh kadınların ve erkeklerin sevdikleri san'atkârlara ithaf ettikleri sa tırlar içinde ne tuhaf ve ne safi yane düşünceler var, bakın! » ı Şanghay 20 eyîul 931 I Sevgili Douğlas Zade, Vakıa tatsız bir dedikodu yapacağım amma, ne çare ki buna mecburum. O senin karın Joan Krawford'un ne mal olduğu zaten oynadığî filimlerden belli. Buna rağmen ben kendisini bir şey zannederek imzalı resmini istenaiştim. Aradan dokuz ay geçtiği halde ses sada yok. Bari «gönderemiyeceğim!» diye iki satırlık fcir cevap yollasaydı. Terbiye kaSdeleri bunu icap ettirmez miydi? Maamafih senin karım sana metetmek gibi olmasm amma gözleri çok güzel.. Pek te şuh ve çapkın bir şey... Eminim ki aile haya tında carim sıkılmıyordur. Hal buki bir de benimkini görsen... Her saat, her dakika suratından düşen bin parça olur. , Ne ise boş lâkırdı ile seni işgal • etmiyeyim. Şu karın olacak haspaya söyle de imzalı resmini göndermeyi ihmal etmesin. . Bu mes'ele senin için de bir imtihan olacaktır. Eğer resim gelirse evde hâkim olduğunu anlıyacağım. Şayet gelmezse muhakkak ki sen de kılıbığın birisisin! Çank Hi Fu Istanbul 1 mayts 931 Yegâne aşkım, Dorothy Yordan'cığım, Şimdiye kadar uzaktan bile olsa sana sevgimi itiraf edememekliğim Ramon Novaro ile boy ölçüşmeğe kudretim olmadığı içindi. Biliyorum ki sen onu seviyorsun.. Bunu nerden anladın diyeceksin değil mi? Son filminde ona ne kadar hararetle sarıhyordun. Sırf rol icabı insan bu derece samimî davranamaz. Fakat hiç şüphe yok ki Ramon Novaro ve emsalinin ne Don Juan olduklarını sen benden iyi büirsin. Onun için benim yegâne sâf ve samimî âşıkın olduğuma inan. Hollyvood'a gelmek için bir işaretini bekliyorum. Korkma orada sana yük olmam. Epeyce birikmiş param var. Şişli: M. C. (Yalnız rümuzları koymaktaki ihtiyatkârlığımızı siz de tasvip edersiniz zannederim. Sinema muharriri.) * Londra 27 mart 932Muhterem Mister Klark Gable, Biz sımfta otuz genç kızız. Hiç olmazsa bir defa filmini görmüş olmak şartile ekserimiz birleşerek bir «Gable Kliip» teşkil ettik.. îçtima yaptığımız zaman senin büyük bir resmini de çıkarıp masanın üstüne koyuyoruz. Ayni zamanda aramızda para da toplıyoruz. Şayet bir gün Londra'ya gelirseniz bizim misafirimiz olacaksınız. Biliyoruz ki çok meşgulsunuz. Buna rağmen iki üç satırlık bir mektubunuza nail olursak kendimizi feykalâde bahtiyar adde Fazla mükâleme kasten yazılıyormuş ( Birinci sahifeden ma.tait 1 getirdiklerî tercüman vasıtasile is • tima olunmalarını talep etmiştir. Davacı tarafın da bunu kabulü üzerine maznunların hüviyeti tesbit edil miştir. Bundan sonra müstentik karar • namesi okunmustur. Üç büyük sa hifeden ibaret olan bu kararnamede evvelâ istintak dairesi tarafından men'i muhakeme kararı verildiği bildiriliyordu. Bu men'i muhakeme karanna gerek Müddeiumumiliiin, ge rek şahsî davacının itirazı üzerine 503 üncü madde mucibince ve dolan dıncılık cürmile lüzumu muhakeme kararı ahndığı yazılı idi. Kararname okunduktan sonra makamı riyaset AIi Yaver Beyin davasını izah etmesini emretmiştir. Bu sırada maznunların veküi. AI: Yaver Beyin bu davada sıfatı olma dığını, davanın Müddeiumumilik tarafından açıldığını ileri sürer^k itiraz etmiş, Ali Yaver Beyin vekili Nazmi Nuri Bey de: < Davanın sahibi aslisi bizîz, burada bizim sıfatrmız vardr. djye mukabelede bulunmuştur. Makamı iddia, Ali Yaver Beyin şahsan mu tazarrır olduğunu ve müdahil sıfa tile mahkemede bulunabi'eceğini beyan etmiş ve Ali Yaver Beyîn mah kemede bulunabileceği kabul edil mistir. Bunun üzerine Ali Yaver Bey ezciimle sunları söylemiştir: « Evime telefon aldıktan son • ra Ada'ya taşındım. Mayıstan teşrinievvele kadar Ada'da kaldım ve bu müddet zarfmda bu telefonla hic bir mükâleme yapılmadı. Telefona abone olduğum vakit 500 mükâleme be delini de vermiştim. Halb'uki bana gönderilen bir faturada bu 500 mü kâleme yapıldıktan maada 77 mü kâleme de fazla yapıldığından ba hisle fazla bir ücret talep edüiyordu. Ben bunun üzerine Belediyeye mü • racaat ettim, sirkete müracaat et tim, hîç bir fayda çıkmadı. Bundan sonra da üç ay arka arkaya benden fazla mükâleme bedeli istendi, ver mekte muztar kaldım. Nihayet te lefonmu resmî bir heyet huzurunda zabıt tutularak mühürlettim. Buna, rağmen gene benden mükâleme be deli istiyorlar.» Ali Yaver Beyin bu izahatmdan sonra makamı riyaset, tercüman vasıtasile M. Anderson'dan sordu: Bir kaç defa fazla para aldı ğınız iddia ediliyor. doğru mudur? Fazla para alındığı doğrudur. Bize müracaat edildiği vakit telefo nun bozuk olduğu zannedilmiş ve o vakit telefonlar otomatik islemeğe baslamıştı. Bazı telefonlar pek fazla mükâleme kaydediyor, bazıları da hiç kaydetmiyordu. Bu, otomatik tertibatın bozukluğundan ileri geliyordu. Bu vaziyet nazari dikkate alınarak mükâlemelerin vasatisi hesap edilerek para alınmıştır. Fazla para alındığı hakkındaki sikâyete sonradan vâkıf olduk. Fazla alınan paranın bundan ileri geldiğini tasrih edemedik. Bozuk telefonları niçîn muayene etmediniz! Telefonları ayrı ayrı muayene etmeğe lüzum yoktur. Bu hal bir çok telefonlarda vaki olmuştur. M. Anderson, daha bazı 'zahat vermiş, badehu sorguya çekilen sir • ketin muhasebecisi M. Bonafan demistir ki: « Ben şahsan para almadım. Teşrinisaniye ait olmak üzere bazı abone muadditlerinin mutattan fazla veya eksik mükâleme kaydettiğini haber verdiler. Bu hususta bir cetvel istedim ve müdirivete verdim. Cetveli bana iade ettiler ve fazla mükâleme kaydedenlerden tenkihat bonelere yazılmasını söylediler. Bizyaparak hiç mükâleme yazmıyan ade bir kaç evvelki mükâlemeler a İnkilâp bekliyoruz! Sporumuzdaki keşmekeş ve inhitata ancak spcr kongresi bir çare bulabilir Yarm Ankara'da spor kongresi toplanacak ve bu kongrede, öğrendiği mize göre mühim şeyler görüşülecektir. Ben bu umumi kongrelerden birinde bulundum, diğerlerinin de hikâyelerini en salâhiyettar ağızlardan dinledim. Bu itibarla umumî spor kongreleri hakkında bir nebze malumatım vardır. Bu malumatı hulâsa etmek lâzım gelirse diyebilirm ki şimdiye kadar bütün bu kon grelere çok mühim şeyler müzakere etmek, çok hayatî kararlar vermek için gidilmiştir. Halbuki hemen ekseriya, parti manevralarile bu mühim ve hayatî şeyler bir tarafa atılarak, müteferri ve tâli mes'elelerle uğraşılmıştır. Spor işlerimizdeki bozuk düzenliğin en büyük sebepleinden biri de, şimdiye kadar olan spor gongrelerinde birinci derecede işlerin ikinci, üçüncü derecede mes'eleler arasmda kaynayıp gitmesidir. Bazan da çok ciddî mes'eleler hakkile teşrih ve muhakeme edilmeden muhtelif kulüp, mıntaka veya federasyon mu rahhaslarının yekdiğerine mütekabil tavizleri suretinde kalkan eller arasında ya alelâcele kabul edilmis, yahut ta ceffelkafcem reddedilmiştir. Türk sporu her zaman, bu mütekabil tavizlerden doğan sonu düşlinülmeden verilmiş kararların acısını çekmiştir ve halâ da çekmektedir. Kongre arifesînde bunları yazmaklığım, Türk sporunun her hususta haki katen geri geri gitti^ı su günlerde, hiç olmazsa bu kongrede evvelkilerden daha muhakemeli hareket etmekliğimiz temenunisini izhar etmek içindir. Şurası da unutulmamak lâzımdır ki bu kongre, şimdiye kadar olanlardan daha mühimdir. Çünkü bu kongrede, spor teşkilâtımız ve SDor nizamnamemiz noktasından bir inkilâp yapılması mevzuu bahistir. Bu inkilâp, Türk sporunda bir dönüm noktası olacaktır ve bu inkılâbın yapılması elzemdir. Çünkü senelerdenberi geçirdiğimiz tecrübeler, spor teşkilâtımızın; birbirine zıt, birbi • rine engel sayısız heyetlerle, iş yapmaktan ziyade iş yapamamak vaziyetine düştüğünii gösterıııiytur. Spor teftdlâtHnızın kol budak salmış heyetlerindeki murahhaslar veya vazifedarlar adedinin bilfiil spor yapanlarımızın adedine müsavi olduğunu söylcmek, şüphesiz ki, mübalâğa olur; fakat bu mübalâğa, her halde, pek te insafsızca bir mübalâğa değüdır. Lüzumundan cok fazla genişlemiş bir s <or teşkilât'mn elinde bir de, her türlii tefsire mvisait bir nizamname bulunduğu düşünülürse, spor işlerimizdeki cins cins hastahkların ikide birde niçin nüksettiği kclayhkla anlasümış olur. Sporumuz, dünyanm her tarafında olduğu gibi her gün terakki ede ceğine, günden güne tedenni etmektedir. Görünen köy kılavuz istemez: Bunu herkes görüyor. Gene herkes biliyor ki bu tedenni âmillerinden en mühimmi de spor teşkilât ve nizamnsmemizin, sık sık, yıpratıcı mes'elelere yol açacak kadar karısık olmasıdır. Bazı kulüplerin, bazı fertlerin fedakârlık derecesine va« ran şahsî gayretleri ofmasa, bu teden • ninin bas dondürücü bir sür'at alacağî muhakkaktır. Işte bunun içindir ki Türk sporunun dönüm noktasım teşkil edecek olan inkılâbın yaoılması zaruridir. Bu inküa> bm ana hatları olarak spor teşkîlâtınm sadeleştirilmesi, nizamnamenin kısa ve faydalı bir «ckilde tadil edilmesi elzemdir. Bu sefer Ankara kongresme giden murahhaslar. her zamankinden daha düşünceli, her zamankinden daha temkinli davranmak mecburiyetindedirler. Bilhassa unutmamalıdır ki sporumuz için çok hayatî olan bu inkılâpta mu vaff?kivet veya ademi muvaffakiyet, kendilerinin verer > • ri kararlara bağlıdır. *** Ankara kongresinde en mühim nokta, her inkılâpta olduğu gibi bunda da kendini gösterecek bazı muhafazakârlara karşı gevşek davranmamak, mü tecellidane hareket etmektir. Bu celâdet gösterilmediği takdirde, gene mutat celse arası ve koridor propagandalarile, gene mütekabil tavizler şeklinde izhar edilecek reylerle yamlması elzem şeyin yapılmadan dönüleceği muhakkaktır. Yapılması lüzumu yavaş yavaş herkesin zihninde yer eden bu inkılâbın er geç meydana getirileceği şüphesizdir. Fakat bunun bugün yap'.lmaması Türk sporuna yeniden seneler kaybettirecektir. Halbuki diğer memleketlerin sporu dev adımlarile yürüyor. Kaybedilen her dakika bizi yavaş yavaş onlardan çok geride bıraksa müteselli olmak imkâ nını belki bulabiliriz, fakat büsbütün müsabaka harici kalmaklığımız telâfisi çok r. ' ";ül bir ziyan olacaktır. Bir \ f e bu değişikliği yapmak karan verildikten sonra ikinci mühim nokta, yapılacak tadilâtın; geçmişteki hatalar, geleceğin icap ettireceği faideler uzun derin muhakeme edilerek yapılmasıdır. Aksi takdirde, Türk şporundaki zararlı vam edip gidecekti. Bir de, şahsî tecrübelerimin verdiği çok kuvvetli kanaatlerle spor kongresi murahhaslarmdan bir ricam var. O da: Teşkilât ve nizamname tadil edildiği takdirde nizamname «bir zat spor teşkilâtında her ne suretle olursa obun birden fazla vazife alamaz» maddesinin behemehal konulmasıdır. Türk sporu • nun şimdiye kadar bu yüzden gördüğü zararlar ve geçirdiği keşmekeşler sayı • sızdır. İşte spor kongresinin muhterem murahhaslar ı! Bu sefer, icap eden inkılâbı yapmazsamz hiç bir şey yapmamış olacaksınız. Fakat bunu iyi ve faydalı bir şekilde yapabilirseniz Türk spor tari • hinde yer alacaksımz. Ona göre hareket ediniz. SADUN GALtP < Şır tstanbuî gencînin hararetli hararetlt deceğiz. Muhabbetle ellerinizi sı ] karız. Gable • Klüp'ün 28 azası * Nevyork 14 nisan 932 Azizim Yackie, Annem misafirliğe gittiği için bugün sabahtan akşama kadar evde mürebbiyemle yalmzdım. Eğer sen yanımda olsaydın, öyle güzel oyunlar çıkaracaktık ki sorma. Fakat benim asıl en çok istediğim şey oraya gelip seninle filim çevirmektir. Bahçede kii çük bisikletime binip gezmeğe alıştığım için orada seninle birlikte beygir üzerinde sıkıntı çekmiyeceğimi zannediyorum. Hoş» filim yıldızlığı için ne lâzımsa tabiî bana öğretmekten çekinmez sin. Seni öper kucaklarım diye cektim amma utanıyorum doğ rusu. Çünkü sen bazı filimlerinde koskocaman bir adam gibi görünüyorsun.. Ne ise selâm Jackie.. üânı aşkettifil Dorothy'JorSan Kabüse bana bir resmini gönder. Janie Landsfield * Los Ancelos 21 mayıs 932 (Taahhütlü, müstacel ve hususidir.) Muhterem Mistres Shearre, Yarın benim doğduğum günün yıldönümü. Arkadaşlarıma da vetime icabet ederek merasime sizin de geleceğinizi söyledim. Tabiî inanmadılar. Beş okka çoko • latasına bahse giriştik. lş bu raddeye geldikten sonra elbette vaz geçemezdim. Şimdi sizden ri cam, lutfen davetime teşrifiniz • dir. Eğer gelmiyecek olursanız halim fena.. Yalancı çıktığıma mi yoksa beş okka çokolatayı kay • bettiğime mi yanayım. Istirham ederim, bir dakika için olsun geliniz. Hem kazanacağım beş okka çokolatayı da payederiz. Hürmetler!... Peggy. S. İpekfilim işe başlıyor Ilk çevrilecek olan kordelâ «Karım beni aldatırsa..» ismindeki operettir lpekfilm stüdyosunda artistler bir «îpekçi Kardeşler» in teşebbüslerile vücude getirilen «İpek filim» stüdyo ve atölyesi Nişantaşı'nda eski ekmek fabrikasmda tesis edildi. Binanın alt katı san'at ve idare adamlarına mahsus odalarla asıl filimlerin çekileceği stüdyoya tahsis olunmuştur. Stüdyoya ayrılan yer büyiikçe bir salondur. Duvarlara dışandan içeriye yabancı ses gelmesin ve içerîden dışarıya ses sızmasın diye seloteks kaplanmıştır. Her tarafta muh telif makineler, büyük küçük lâmbalar nazari dikkate çarpıyor. Üst katta artist odaları, montaj daieleri ve otomobil filim devvelope etmeğe mahsus daireler var. «İpek filim» stüdyosunda ilk manivelâ bugünlerde çevrilmek, birinci filme başlanmak üzeredir. Bunun ismi «Karım beni aldatırsa..» dır. Operet nevinden bir kordele olacaktır. ded'.in vasa«i''ni bularak eksik ya zanlara ve>a hiç ; aztnıyanlara ilâve ettik. Bundan sonra makamı riyaset Matmaze! Alfandavi'yi sorguya çekmiş tir. Matmazel Alfandari, her aylık mükâleme adedi hakkında şeflerine birer rapor vermekte olduğunu, mükâlemelerin eksik veya fazla yazıldığından malumatı olmadığını söyle mis, tahsilât şubesi memurlarından Nevyork 18 (A.A.) Chikagö Kerim Bey de muntazam bir şekilde cumhuriyetperverler fırkası meclisi, yapılan ve imzalanan faturalann be içki memnuiyetinin bilâkaydü şart reddine müteallik olan takriri 472 dellerini tahsil ettiğini bildirmistir. Isticvabat bittikten sonra Ali Ya • reye karşı 681 rey ile reddetmistir. Bu rey, şiddetli bir cidale nihayet ver Beyin vekilleri, bu fazla para vermekte ve muhtelif hükumetler içki nın otomatik olmadan evvel de alınmemnuiyeti mes'elesinde müstakil dığını, evleri boş ve kendileri Ada'da olduğu halde mükâleme bedeli tahsil len karar ittihaz etmek hakkını bahedildiğini, bunu sahitlerle isbat ede şeylemektedir. ceklerini ve kendilerine verilen fa Bundan sonra altın mikyasının mu. leri, san'at eserleri tesbit edilerek turanın esas defterin ayni olma hafazası lehindeki proje kabul edilterbiyevî bir metot dahilinde halkıdığını söylemislerdîr. miş ve keza Amerika'nın beynelmilel mıza gösterilecektir. Maznunların vekili ile müddei ve iptidaî maddelerle gümüş maden ederlertien Fakat bütün bu filimlerden bütün killeri arasında sahit istima edilip e konferansına iştiraki lehinde karar vilâyet merkezlerimiz, büyük kasadilemiveceği hakkında hararetli mü verilmiştir. Meclis, Amerika'nın bazı balarımız halkmın istifade edebil nakaşalar cereyan etmiş ve Müddei ahvalde Cemiyeti Akvam ile teşriki mesi için oralardaki salonların sesli umumî de şahitlerin istimamı istemesai etmesini kabul etmiştir. filim gösteren makinelerle techiz emistir. M. Hoover, cumhuriyetperverler dilmiş olmaları lâzımdır. Vakıâ bu Heyeti hâkime, evvelâ evrakın o fırkası tarafından Reisicumhur ve M. makinelerin tedariki hususundaki makunmasına, ondan sonra bu hususta Curtiss de Reisicumhur muavini olalî müşkülât kısmen izale edilmiştir. bir karar ittihaz edileceğine karar rak namzet gösterilmiştir. tki bin beş yüz, üç bin liraya alınan vermiş ve muhakemeyi 27 haziran cihazlar da aşağı yukarı yirmi yirmi Vaşington 18 (A.A.) Reuter Apazartesi saat ona talik eylemistir. beş bin liralık makinelere yakın iş jansı bildiriyor: Âyan meclisi, sabık görmektedir. Fakat bazı salon sa muhariplere naktî mükâfat tesviyehiplerinin buna da kudretleri yetip sini derpiş eden kanun lâyihasını red. yetmiyeceği meşkuktur. Binaenaleyh deylemiştir. memleketimizde sesli filim imali gibi Âyan meclisi civarlarında bulunan îstanbul 18 (A.A.) Kandilli çok faydalı bir teşebbüsün basında sabık muharipler bu haberi alınca bulunan tpekçi Kardeşler eğer bu si rasatanesinden tebliğ edilmiştir: şiddetli bir hayrete düşmüşler, fakat nema salonlarının sesli filim gösteRasatane bugün saat 12 yi 31 da ffişantaşı'ndaki Ipekjüm stüâyos% mükâfatların tediyesine kadar burarecek makine ile techizini kolaylaşkika ve 37 saniye geçe gayet şi£detda kalacakları idareleri tarafından Bundan sonra istiklâl mücadelesine tıracak vasıtalar da hazırlarlarsa li bir hareketiarz kaydeylemiş^ir. beyan edilince tekrar kendilerini ve Anafarta'lar muharebesine ait iki yaptıkları kordeielerin memlekete Tahminimize göre bu hareketi ar toplamışlardır. filim yapılacak, ilmî, fennî kordeleler ve kendilerine getireceği macldî, mazm merkezi semti kademimize 8 ilâ nevî, azamî istifadeyi işte o zaman vücude getirilecek, memleketimizin 900 kilometre kadar bir mıntakaya Bu beyanat şiddetli alkışlarla kargüzel ve tarihî kıymeti haiz olan yer temin etmiş olurlar. tesadüf etmektedir. şılanmıştır. Amerikan Cjiıhuriyetçileri Gene kuru kalmağa karar verdiler Rasathane bir zelzele haber verîyor

Bu sayıdan diğer sayfalar: