7 Eylül 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

7 Eylül 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"Cumhuriyeİ 7 Eylul 1932 Şehir ve memleket haberieri b ıvıüt Turk . Hun Impa ratoru (M. E. 209174) Tercume, iktıbas te saire her turlü hakkı mahfıııdur Siyasî icmal Berlin'de Çelik Miğfer lilerin nüınayişi Hindenburg hükumeti, ne dahilî gürültülere, ne de haricî patırtılara bakmıyarak kararlaştırmış olduğu esaslı ve ceurî siyasete metanetle devam ediyor. Bu siyaset günden güne Almanya'nın dahilinde kuvvetli taraftarlar bulmak ladır. Von Papen hükumeti şimdiye kadar münhasıran Reisicumhurun nüfuzuna ve Versay muahedesile yüz bin kişi olarak tahdit edilen devlet ordusuna istinat ediyordu. Şimdi ise hükumete kuvvetli bir teşkilât yardım ediyor. Harbi umumide cephelerde harbeden birinci sınıf Alman muhariplerinden müteşekkil Çelik Miğfer teskilâtı bütün kuvvet ve ruhile Reisicumhura ve hükumetine sadık ve zahir olduğunu Berlin'de muaz zam bir nümayis ile ilân etti. Bu teşki lât her ne kadar esas itibarile eski muhariplerden mürekkep ise de her sene binlerce genç iltihak ettiğinden taze kuvvet bulmaktadır. Hatta nümayiş, gençlerden yeni vücude getirilen elli bir kıt'aya sancak tevzi merasimi yapılmıstır. Imparatorluk zamanında ordulara gecit resmi yaotırılan ve bir kısnm simdi Berlin'in hava limanı olarak kullanılan Tempelhof meydanında takriben iki yüz bin Çelik Miğferli toplannustır. Harp üniformasını tasıyan bu mühip kuvvet Almanya Başvekili ve Müdafaai Milliye Nazırı ve harbi umumiye iştirak eden büyük kumandanlann önünde beşsaat devam eden bir geçit resmi yapmıştır. Çelik Miğferlilerin kumandanları Reisicumhura ve hükumete sadakatlerini beyan ve teyit etmişlerdir. Çelik Miğfer • lilerin bu geçit resmi Hitlercilere, ko • münistlere ve sosyalistlere karşı bir nümayiş olduğu gibi Almanya'yı müdafaa hakkından mahrum etmek istiyen kcmsu devletlere karsı da manidar bir gnsteriştir. Berlin şehrinin ekseriyeti komünist, Nazi, Sosvalist gibi mufrit anasırdandır. Çelik Miğferliler ise milliyet ve vatanperverlik hissi kuvvetli olan taşralılardan ve köylülerden mürekkep bulunuyor. Çelik Miğfer liler ekserisi cephelerde senelerce çarpışmıs muhariolerden mürekkep bir milyon azah bir harp ce miyetidir. Eski muhariplerden mürekkeı diğer bir teşkilâh da Kyffhaüser cemiyeti olup bunun dahi altı milyon azası vardır. Mareşal Hindenburg'un ikinci defa Reisicumhur olrrifc*nda ikinci cenıiyet çok büyük bir âmil «tmu^tu.Şimvli Çelik Mi^f««4;hn J« n»;u^.,,.l.ur« sıkı merbutiyetlerini izhar v» teyit et mişlerdir. Almanya hükumeti silâhlan mak ve müdafaa hakkını kullanacağım Fransa'ya bildirdiği bir sırada Ber lin'de iki yüz bin kisilik bir halk ordu sunun yaomış olduğu geçit resmi Al manya'nın her tchlikeye karşı hazır lanmıs bulunduğunu gösteriyor. MUHARREM FEYZl Ankara İstanbul mektep Talebesi ne biliyor? Hava nakliyatı • • WIP I iplik Imalâthaneleri... Himayeye muhtaç bir vaziyete düştüler Istanbul'da 200 den ziyade do kuma imalâthanesi vardır. Imalâthanelevin vaziyetlerine göre iplik mes'elesini de halleylemek gibi mühim ve âcil bir lüzum karsısında bulunuyoruz. Adana'daki iplik fabrikaları eski makinelerle çalış tıkları için bunların iplikleri kalınlı inceli çıkmaktadır. Binaenaleyh düzgün olmıyan bu iplikler ayni zamanda pürüzlü de olduğundan bunlar dan dokunan kuntaşlar pek o kadar sağlam olmuyor. îzmir'deki fabri kaların ipliklerine gelince, bunlar Adana ipliklerine nazaran daha iyi ise de Yedikule fabrikasının mallarına rekabet edememektedir. Ada na ve İzmir fabrikaları mamulâtı nın matlup nefaset ve mükemmeli yeti haiz olmamasından dolayi Ye dikule fabrikası piyasada sözü ge • çen yegâne bir kuvvet halini almış tir. Dokumacı esnafının müşterek şikâyetlerine nazaran Yedikule fabrikası iplik kıymetleri ile istediği gibi oynamaktadır. Bu vaziyet karşısında amelesini işsiz bırakmamak istiyen imalâthaneler kuvvetten düşmüş ipliklerle dokudukları mallardan dolayi piya saya çüriik mal çıkarmış oldukları gibi bu yüzden ziyan da etmektedirler. Millî bir san'atımız olan dokumacılığın şu suretle muhtacı hima ye bir vaziyette bulunduğuna şüphe yoktur. Bu meyanda İzmir ve Adana fabrikalarmın da muhtacı ıslah olduklarını söylememiz lâzımdır. Bu çok mühim ve mühlik hal muvacehesinde nihayet dokumacılar ve yazmacılar bir kooperatif teşkiline mecbur olmuşlardır. Maarif Vekâleti yapılan Türk birliğine doçru • Şa n!ı vazife Bütün Türk'ler yoklamayı beğenmedi Geçen ders senesi nihayetinde ilk bir sancak altında Maharriri: YUSUF OSMAN Seferlerin çok rağbet göreceği anlaşılıyor Tayyare Cemiyetinin yakında îstanbul ile Ankara arasında hava nakliyattna başlıyacağını ve bu îş için de iiç tayyare kullanacağım dünkü nüshamızda yazmıştık. Bu haber şehrimiz ticaret âleminde büyük bir alâka uyandırmıştır. Ankara İstanbul yolunun kısalmas; herkesi memnun etmektedir. Bu seferler başladığı takdirde rağbet gösterüeceği şimdiden anlaşılmak tadır. Ankara . tstanbul hava servisi işile Tayyare emiyetinin Ankara' daki umumî merkezi meşgul olmaktadır. Cemiyetin tstanbul şubesine henüz resmî malumat gelmemiştir. Ankara tstanbul tayyare seferleri posta nakliyatmda da çok mü him bir rol oynıyacaktır. Mektuplar bir şehirden diğerine ayni günde vasıl olabilecektir. 13 * Mete'nin plâneı ve programcı dimağının çok hoşlandığı ince, mari . fetli oyunlardandı. Hun İmparatoru bir harp plânı çizerek düsmanı ezecek manevraları yapmaktan ne kadar zevk alıyorsa, diplomatlık oyunları tertibinden de o derece hosla . nıyordu. Bu defa, Çin'in Ortüs eyaletinin cenuplarına doğru büyük bir akın yapmak ve hasmını orada mıhla dıktan ıonra başka taraflarda daha çetin muharebelere girişmek kara rını vermişti. Çin'le, banşıklık muahedesi mevcut olduğundan, kendisi ordunun başına geçmedi. Çünkü Çin. liler sikâvet edince, bu hareketin kendi malumatı olmakıızın yapıld'gını iddia edecek ve Çin'le sulhu bozmıyacaktı. Kumandanlığa »olkol tekinini tayin etti. Hun'lar her za manki gibi, geniş bir cepheden, siddetli bir baskın halinde, hudutları geçtiler. Haımı tepeliye tepeliye Çin paytahtı: Si . Gan Fu kapılarına dayandılar. Cin sarayını derin bir korku ve telâ* kapladı. Hun'lara karsı sek »en be» bin kişilik bir kuvvet gön deren Fağfur, ayni zamanda, Hun paytahtına elçiler sevkederek sikâyet ve protestoları göklere kadar çıkarıyordu. Arada barışıklık muahedesi yok mu idi? Ahkâmı mer'i ve muteber değil mi idi? Çin hükumeti, harbe sebep olacak zerre kadar bir hata iMemis mi idi? ilâh ve ilâh Mete, bu sözleri zahirî bir safiyetle dinledi. Hiç bir şeyden haberi olmadığını ve muahede ahkâmının el'an mer'i ve muteber bulunduğunu sövledi. Eçer böyle bir hareket vaki ise kendi malumat ve muvafakatinin buna munzam olmadıcrını ve mütecasirlerini derhal cezalandırarak vazifeden azledeceğini teminat ola. rak iUve etjj, hn dı. Athlar, taşkın ve ateşli bir yanardağ gibi taşıp gidiyordu! Bu tabir kat'iyyen mübalâğah değildir. Başlıyan bu büyük destanı tarif ve tasvire insanın dili ve kalemi kâfi gel mez. Filhakika yüz binlerce ath • dan mürekkep bu ordu, yeniden, destanlara sığamıyacak kadar efsanevî yiğitlikler gösterecek, sayısız ülkeler fethedecektir. Tekin, *»mirlerini alarak hareket ordulannın bageçti. tlk hedef: Yueçi'le'di. sına Son zamanlarda baş kaldırarak tekrar istiklâl davası güden Yueçi'leri kat'î ve sarsılmaz bağlarla Hyungnu müttehidesine bağlamak gerrk. ti. Yueçi'ler yürüyen bu heybetli denize karşı durabilirler mi idi? Tabiî ezildiler ve boyun bükerek bundan sonra Hungnu müttehidesin" sadık kalacaklarım temin ettiler. Yueçi memieketi Hun împarator . Iuğuna katıldı. Tibet yolunda: mektep talebeleri arasında yapılan test yoklamaları evrakı tetkik olunmak üzere Maarif Vekâleti Talim ve J Terbiye heyetine gönderilmişti. 1 Haber aldığımıza göre Talim ve ! Teıbiye heyeti bu imtihan şeklini muvafık bulmamıştır. Müsaadesiz icr a edilen bu yoklamanın bir daha yapılmaması için Maarif Müdiriyetine bir tamim gönderilecektir. Test yoklamalarımn muvafık görülmemesinin sebepleri meyanında suallerin münasip olmayışı, bazan talebenin seviyesinden yüksek sualler sorulması da vardır. Hatta bu yüzden imtihan evra kının pek çokları noksan verilmiş tir. ' Talebelerin esas itibarile muay yen sistemler dahilinde yoklanması münasip görülmektedir. Talim ve Terbiye heyetinin yapılan imtihanı muvafık bulmıyarak icrasını menetmesi bu hususta daha başka esaslara istinat olunmak lâzımgeldiğini göstermektedir. Terkos'un alacağı şekil Terkosun belediyeye devrinden sonra' alacağı şekil hakkında birer rapor tanzim etmek üzere teşekkül eden encümenler mesailerine devam etmektedirler. Raporların esas hat ları hazırlanmıştır. Teferruat üze • rinde yapılacak bazı münakaşalar dan sonra iki güne kadar ısaporun tanzimine baslanacaktır. Yazdıgımız gibi Terkosun belediyeye devrinden sonra gene bir anonim şirket halinde idaresi muvafık görülmektedir. Diğer taraftan sular müdiriyeti de şehir sulannın bir listesini tanzim et miştir. Pazar günü ikinci içtimaını yapacak olan komisyonda bunlar üzerinde müzakereye devam edile cektir. Komisyonun mesaisi iki ay kadar sürecektir. Hun atlıları o geniş ülkeyi şanla geçtikten sonra: Dağları, tepeleri, ırmakları yel kuvvetile aştılar ve cenubu garbî istikametine döndüler. Tibet'in jimalinde Şamo çölünü geçtiler. Bu havalide yaşıyan boy ve orukları. bütün kavimleri mağlup ettiler. Onları tamamile itaat altına alarak yıllık vergiye bağladılar ve memleketlerini de Hun müttehide • sine ilhak ettiler. MaaırBfte v@ Mekteplerde kayıt başlıyor Resmî lise ve orta mekteplerde ya rından itibaren yeni talebenin kayıt ve kabulüne baslanacaktır. Muayyen mektepler, tehacümlerine mâni olmak için talebelerin yalnız kendi semtlerindeki mekteplere almmaları takarrür etmis tir. Böyle olamadığı takdirde her mektep bütün müracaatleri kaydedecek, «onra talebeler arasında kur'a çekile rek yerleştirilecekleri mektepler tayin olunacaktır. Lop gölünde: Hun seli, gözü önünde açılan geniş ve parlak ufuklara artık, dur . madan, yorulmadan gidecektir! Gidegide Lop gölüue varıldı. Gölün etrafında, çepeçevre oturan Şan San'lar ezildi. İnkiyat altına a l n dı. Bütün ülkeleri Mete'nin koca man miittehidesinin bir parçası d a . rak büyük Hun'luğa bağlandı. Maarifte bir terfi tzmir Kız muallim mektebi terbiye ve ruhiyat muallimi Nezthat Sabri Cem.il Hanım tstatıbul Kız lisesı müdür muavinliğine ve felsete muallimliğine naklediltnistir. Nezahat Sabri Cemil Hanım Nis'te toplanan beynelmilel terbî>e kon gresine isrirak eden murahhasları mızdandır. Belediye kötöphanesi Beyazıt'ta açılacak olan Belediye kütiiphaneıine ait hazırlıklar ikmal edilmiştir. Kütüphane için alınması lâzun gelen kitaplar da tesbit edildiğinden yeni bütçe gelir gelmez derhal tanzimine baslanacaktır. Kütüphane önümüzdeki ay iptidalarında açılmış bulunacaktır. ve Neşriyat davaları Vakit Gazetesi aleyhine biri müstehcen neşriyat, diğeri de müsaade alma dan intihar haberi yazmaktan iki dava ikame ediimişti. Bu davalardan intihar vak'asına ait dava ikinci ceza mahke mesinde rüyet edilmiş ve beraetle neticelenmiş, fakat Temyiz mahkemesi tarafından nakzolunmustur. Müstehcen neşriyat davası da birinci cezada der desti rüyet iken mahkemelerin yaz tatili basiamış ve her iki dava da nöbetçi olan Ağırceza mahkemesine gitmiş ve burada tevhit edilmiştir. Bu dava evrakı şimdi birinci ceza mahkemesine tekrar gehnistir. Fakat biri ikinci cezaya. diğeri birinci cezaya ait olan davalann tekrar ayrılması hakkında bir karar alınmak üzere evrak Ağırcezaya gönderilmiştir. Sanlı ordu ilerliyor: Büyük Türk birliğine dQ<*r" • tf, Hun tfükümdarımn Tstediğî gibı olmuştu. Maksadı Çin'le devamlı bir harbe girişmek değildi. Düşmanı kımıldamıyacak halde korkuya düşürdükten sonra büyük plâmnı tatbik edecekti. Nitekim, Mete'nin gizli bir emri il r zolkol tekini, akıncılarını, çarçabuk hududun beri ta rafına çektî. (M. E. 177) Çin fağfuru bu teminata i»ter istemez inandı, guya emirsiz hareket eden solkcl tekini vazifeden azledildi ve ceza oIarak sağkol tekinliğine Sndirildi. Halbuki, bunlar hep zavahiri kur. tarmak içindi. Tekin vazifesini hakkile yaptığından, Mete, kendi*ini fevkalâde taltif etti; ve yararhk ve yiğitliğine mükâfat olarak onu, yeni başhyacak hareketlerde bütün Hun ordusu Başkumandanhğına tayin etti. Vaziyet Mete'nin merkcz. den ayrılmamasını ve Çin'e karşı iı»ı zaman ayrı ve kuvvetli bir ordu ile uyanık beklemesini emrediyorrfu. Hareket ordusu yolda: Hun hareket ordusu, yola çıkarıl Beynelmilel Mason Kongresi açıld1 (Bırinct sahifeden mabait) yeni harflerden, Türk kadınının vaıiyeti hukukiye ve içtimaiyesindeki inkisaf ve tekâmüllerden bahsederek (Harem) kelimesinin artık tarihe karışmış bir efsane olduğunu söylemiştir. Bu nutku müteakıp Beynelmilel Mason ittihadı idare heyeti reisi ve Belcika üctadı azamı meb'us M. Karpantiye Kongre tarafından Gazi Hazretlerine bir taaim telgrafı çekilmesini teklif etmiş, bu teklîf murahhaslar ve samiler tara fından büyük bir sevinç ve alkısla ka bo' ediIm.Ntir. Bundan sonra, taşradan gelen tebrik telgraflan okunmustur. Daha sonra. beynelmilel ittihadın malî raporlan okunmus, tasdik olunmus ve birinri celseye nihavet verilmistir. Ikinci celse öeleden sonra saat üçte açılmıs, riyaset makamını Türk üstadı aıamı muavıni Rasit Bey işgal etmistir. Ruınameye eecilerek muhtelıf millî mason tesekkülleri arasmdakt mukave felerin ve tahkim usulleri esaslarının te*çili kabul edtlmistir. Ikinci celse saat on yedıde nihayet bulmustur. Diin akçam Tokatliyan'da murahhaslar serefı'ne bir «iyafet verilmistir. Kongre tarafından Gazi Hz. ne ve t«m?t Pasaya çekı'len telgraflar »unlar dır: Yukarıdanberi saydığımız bütün bu kavimler Türk ırkındandı. Ası l«n rc dillcri Tur«nt idi. Yaşayı * tarzları, âdetleri, dinieri Hun'larla hemen ayni idi [ 1 ] . Yeni ders senesinm yaklasması Yüce ordu, durmadı, dinlenme munasebetile hususî mekteplerde di. Onu ne donmus dağların tepe kayıt ve kabul muamelesine germî leri, ne ıssız yaylalar, ne kum çöl. leri, ne de döğüştükleri cengâver ka i verilmistir. Bir çok hususî mektep lerimiz, ezcümle Şişli Terakki lisesi, vimlerin çelik göğüsleri durdurabilumumî vaziyeti nazari itibara ala di! Hun atlıları istikameti değisrak tedris ücretlerini hayli tenzil ettirerek şimali garbiye doğru ilerle . mişlerdir. Şişli Terakki lisesi iktisadiler. İrtiş ve İli ırmakları boyla dî buhranı düsünerek ücretlerde rında yaşıyan Vusun atlı kavimleri esaslı tenzilât yapmıştır. de boyun eğmeğe ve Hun müttehiMalumdur ki, Şişli Terakki lisesi, desine girmeğe harp ile mecbur etmevcut hususî liselerimizin en kı tiler. Zaferden zafere koşan Hun demlisi, tedrisatındaki ciddiyetile başbuğu gene durmadı. Vusun ül. bihakkm mümtaz bir mevki tutmuş kesini ilhak ettikten sonra orduya olanıdır. Şişli Terakki lisesi, Selâ gene ayni emri yüksek sesle verdi: nik'te 1875 tarihinde teessüs etmiş İleril Hep İUri! olan Yadigâri Terakki mektebinin Türk atlıları ne açlıktan, ne yormabadinden başka bir şey değildir. gunluktan hulâsa hic bir şeyden yılO tarihtenberi. mektebin memleket mazlardı. Sıra sıra heybetli bir tairfanına yaptığı kıymettar hizmetler vırla gidiyor, ilerliyorlardı. hakikaten sayısızdır. Şişli Terakki (Mabadi var) lisesi, dokuz senedenberi, terbiye ve [1] M Şemsettın Mufassal Turk lisaniyat doktoru Mehmet Ali Beyin Tarıhi <Cılt 2 S 3? • idaresinde pek parlak semereler venniştir. Yeni sene munasebetile mektebe yeni yeni muvaffakiyetler temenni ederiz. Şişli Terakki lisesi Yeni Erenkfiy nahiye mödürü Nusaybin kaymakamı Halit Bey Erenköy nahiye müdürlüğüne tayin edilmiştir. y Maliye imtihanı neticesi Defterdarlıkta münhal memurluklar için yapılan imtihan evrakının tetkikatı ik • mal edilmek üzeredir. Bunların neticesi cumartesi günü alâkadarlara tebliğ edilecektir. Imtihana girenlerin mevcudü 600 kisi olmasına rağmen münhal memurlu ğun adedi de 4, 5 ten fazla değiidir. İmtihana girenler arasında yüksek tahsil görmüf olanlar yoktur. Bir efsane İstanburun bu esrarlı beyaz kadını kimdir? Son İngiliz gazeteleri harbı umumide tstanbul'da tngiliz esirlerine yardım eden esrarengiz bir beyaz kadmdan bahis ve maceralarında'n birini de hikâye etmektedirler. Tayyareci Yeat Brovn Irak cep hesinde telgraf tellerini kesip dö nerken Türk safları arasına inmeğe mecbur olmuş ve esir düşmüstür. Oradan tstanbul'a getirilen tayyareci, efsanevî bir ıne'ek gibi sehirde ismi dolaşan bu beyaz kadınla temasa çalışmış. Nihayet bir gün bir parkta buîusmuş. Kadın ona bir Alman mürnbbiyesi elbisesi temin etmiş. Bovn bunları giyerek dişarı çıka cak bir Rus prensine mülâki olacakmış. Bu plân tatbik edilmiş. Fakat prensle bir kahvede görüşürken Türk taharri memurları îçeri girince tayyareci sıvişmış. tngiliz zabiti müte akıben kendisine bir Macar mühendisi süsü vererek kaçmak isterken yakalanmıştır. Bir kaç ay sonra da harp bitmiş ve Brovn kurtularak memleketine dönmüştür. Macerayı hikâye eden zabit esrarengiz beyaz kadının kim olduğunu ifşa etme mektedir. Haber gazetesi aleyhindeki dava Bir intihar haberini yazdığı için Haber gazetesi aleyhine dava açılmıs ve birinci ceza mahkemesi beract kararı vermişti. Temyiz mahkemesi, bu kararı bozmus, muhakeme dün yeniden birinci ceza mahkemesinde rüyet edilmiştir. Birinci ceıa mahkemesi, eski beraet kararında ısrar etmistir. 800 seyyah geldi Dün akşam Jul Sezar vapurile şehrimize sekiz yüz İtalyan ve Amerikah seyyah gelmiştir. Seyyahlar bugün Eyüpsultan'ı, surları ve Çarşamba'yı gezeceklerdir. İtalyan seyyahları şehrimizde iki gün kalarak Brendizi'ye döneceklerdir. Bugün de şehrimize Bulgarya vapurile kırk ttalyan doktoru ailele rile birlikte gelecekler ve burada bir gün kalarak Bükreş'teki tıp kongresine iştirak etmek üzere perşembe günü Köstence'ye hareket ede • reklerdir. istanbul Ağırceza Reisi İstanbul Ağırceza riyasetine tayin edilen Üsküdar ceza hâkimi Aziz Bey diinden itibaren yeni vazifesine başlamıştır. nın devamı ve yurdumurun refah ile yiıkselmesı maddî ve manevî terakkisi yolunda görulen muvaffakıyatın temadısı temenniyatına hurmefler ve candan alkışlarla muttefıkan karar verilmiş ol duğu maruzdur Ulu Gazi Hazretlerı. Konvan reist Mnstafa Hakkı Dilsizler mektep istiyorlar Dilsiz Cemiyeti reisi Süleyman Sırrı Bey bir kaç güne kadar bir arkadaşile hükumet nezdinde teşebbüsatta bulunmak üzere Ankara'ya gidecektir. Süleyman Sırrı Bey ve arkadaşı Ankara'ya bisikletle gidecek ve gelecektir. Süleyman Sırrı Bey bir muharririmize: «Evvelâ bir mektep istiyeceğiz. Saniyen dilsizlerin vesaiti nakliyede yarı ücretle seyahat etmelerini temine çalışacağız» demiştir. Filomuz bugün geliyor Karadeniz limanlarımızı ziyaret etmekte olan filomuzun bugün limanımıza muvasalatı beklenmektedir. Gazi Mustafa Kemal Hz. ne Istanbul'da toplanmış olan Beynel mılel Mason birligi Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Hazretlerini hurmetle seiâmlar ve Turkıye'nin manevî ve fıkrî terakki ve ınkNafını ve refahını hararetle t^menni eder Fcrrı heyei reis: Karpantiye istanbul palamut hücumuna uğrad Başvekil ttmet Paşa Hazretlerine Mılletler arasındakı Mason birlığı yedinci konvanmın Istanbul'da toplanması munasebetile hiir ve lâık Tıirkiye'mizin ve zatı devletlerinin refah ve saadetleri temenniyatının arzına miıttefıkan karar verilmiş olduğu maalihtiram arzolunur efendım. Reis Mustafa Hakkı iskenderiye'de veba Veba vak'alarının tevali eylemekte bulunduğu haber alınan tskenderiye limanı mavaredatına muayenei tıbbiye ve itlâfıfar tedbirleri konul mustur. manlarda tahaddüs eden ihtilâfın kongre vasıtasile halli için bir teşebbüste bulunuiduğu hakkında hiç bir malumatım yoktur. Zaten bu gibi kongreler locaların dahilî mes'elelerine müdahle edemez. Ancak her hangi Iocalara mensup azalar arasında çıkan bir ihtilâfın halli için müracaat ettikleri takdirde kongre, bunları ihtilâfı kendi aralarında muslî hane bir sekilde halletmeğe davet eder. Kongre, muhtelif memleketler locaları arasmdaki ihtilâflann hallile meş • gul olabilir. Bu takdirde bu iki locanın ihtilâfı aralarında halletmeleri lâzım dır.» ' Maarif tebeddülâtı.. (Sirinci sahifeden nan ilâve dersler ahnmıştır. Bu ücretli dersler bir müktesep hak teşkil etmcz. İhtiyaca göre alınır, verilir. 4 Binaenaleyh gazetelerde intîşar eden mevzuu bahis havadis hakikate uygun değildir. M. Groussier ile bir mülâkat Beynelmilel Mason kongresine Fransu Mason teskilâtı namma iştirak eden, Fransız Âyan meclisi sabık ikinci reisi M. Groussier bir muharririmize kongre etrafında su sözleri söylemiştir: * Bu beynelmilel kongrede bil hassa muhtelif memleketlerdeki mason localarımn dahilî teskilâtma müteallik mes'eleler ve localar arasında doğrtıdan doğruya olan münasebetler etrafında müzakerat cereyan edecektir. Türkiye masonları arasında son za • Fethi Beyin istifası doğru dejil Sahillerde bahk "bolluğündan istifade eden meraklilardan "bir çırup Reiticnmhzır Ulu Gazi Hz. ne Mjüetlar arasındaki Mason bırlı^i >e'dinci konvanmın İstanbuVda foplanrpası münasebeHîa hflr ve jfiik Türkiye'mızin büyük kurtarıcımnm mğlık ve aaadeti İki gündenberi şehrimize akın halinde palamut gelmiştir. Balıkpazarı'nda palamut bolluğündan geçilmemektedir. Dün akşam 60 pa • raya kadar palamut satılmıştır. Memleketimizde bir bahk konserve fabrikası olmadığından bun lardan çoğunun denize dökülmesine mecburiyet hâsıl olmuştur. Pa lamutların mühim bir kısmı Tekirdağı sahilinden gelmiytir. Evvelki günkü gazetelerde yeni maarif kadrolannı yazarken Galata^aray lisesi müdürü Fethi Beyin de, asıl vazifesine munzam olarak başka vazife • IMT de verildiğinden dolayi istifa ettiiri haber verilmişti. Tahkikatımız hf^enn teeyyüt etmediğint göstermektedir. Fethi Bey istifa etmemiştir ve vazifesint de» vam etmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: