1 Ekim 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

1 Ekim 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

:1 Teşrinievvel Camharryet SON TELGPAFLAR Zelzele devam ediyor • Deî^şete uğrıyan ahali kütleler halinde / 46 senelik Bir hatıra.., Ahmet Rasim matbuata nasıl girmişti? [Merhum üstadımız Ahmet Rasim Beyin matbuata intisabi hakkında eski muharrirlerden Avukat Abdurrahman Adil Bey hize şayanı dikkat bir mektup yolladı. Yazı, üstadımızın matbuat hayatına girişini anlattığından bu hatırayı aynen neşTediyoruz. ] Ahmet Rasim Bey 1302 ortala • Pinda matbuat hayatına girmişti. O zaman daha Darüşşafaka tale besi idi. tlk yazdığı yazılar riyaziyata müteallikti. Tercümani Hakikat gazetesinde initşar etti. O za manlar Ahmet Mithat Efendi bir namı müstear ile Tercümani Hakikat'in üçüncü sahifesinde riyaziyeye müteallik makaleler neşretmeğe başlamıştı. Rasim Bey bu münase betle Tercümani Hakikat'a riyaziye mektupları gönderdi. Bunların ikincîsine Ahmet Mithat Efendi, namı müstear ile, haşiye ve müta ~ Iea yazdı. O hafta Ahmet Rasim hafta mezuniyetile Darüşşafaka'dan çıkınca Ebüssuut caddesindeki sepetçi dükkânının üzerinde bulunan Kırkatnbar matbaasma koştu. Makine dai resini çıkhktan sonra birinci katın dar ve murdar merdivenlerini de tırmandı. Merdiven başına gelince idare müdürU Cevdet Beyin odası peykesi önün«ie dineldi. Ve Cevdet Beye hitap ile: • Efendi hazretleri buradalar mıdır? dedi. Tesadüfen Ahmet Mithat Efendi sokak Üzerinde bulunan odadaki uzun tahta masasınm önünden kalkarak caketsiz v« yakalık sız bir mintan ve yelekle Cevdet Beyin peykesi önüne geliyoridu. Cevdet Bey elile Mithat Efendi merhumu işaret etti. Rasim, Efendi hazretlerini etekler gibi vaziyet alarak selâm verdi. Ve elindeki mazrufu uzattı. Efendi merhum zarfı açıp okudu: Ha Ahmet Rasim Bey siz misiniz? Bu makalenizi de neşrede lim. Birinci makalelerinize yazdı ğım haşiyeler doğrudur. Size izahat verip ikna ederim. Haftaya mek tepten çıkınca bana geliniz, sizinle uzun uzadıya görüşür, konuşuruz. Piyerek döndü, odasına çekildi. Işt e Ahmet Rasim merhumun matbuata ilk intisabi böyle başlamıştır. Berhayat olan matbuat müntesipIeri arasında en eski olarak bildi ğim Mustaf a Reşit Beydir ki en son tnemurryeti Maarrf Nezareti Kalemi nahsus müdiriyeti idi. Onun matbuata intisabi 12901292 tahmin olunmakla Rasim merhumdan kıdemlidir. Hatta Mustafa Reşit Bey, Ahmet Mithat Efendi merhumdan daha evvel matbuata intisap etmiş ve Diyarbekir'li Şahin oğlu Filip Efendinin tesis ettiği gazetelerde çalış miştir. ABDURRAHMAN ADlL İLMl MUSAHABE En büyük felâket: Zelzele Fen, zeJzeleyi vukuundan biraz evvel liîssetmek için, henüz çare bulamadı GÜNÖN AKiSIFPı Mekteplerde edebiyat tarihi Âtina'ya iltica etmektedir f Atina 30 (A.A.) Halkidikya lerin tahliyesine mecburiyet hâsıl yaıımadasında zelzeleler devam etolmuştur. mekte ve tahribata sebebiyet ver Halk panik halinde Atina'ya mektedir. kaçıyor Bazı noktalarda foprak 7 metre Atina 30 (A.A.) Dünkü zel çökmüştür. zeleden sonra dehşete uğrıyan Se Selânik'te de bir zelzele olmuş ve lânik ahalisi, kara, deniz, hava nabir çok binalar çjtlamışır. kil vasıtlarile kütleler halinde AtiFelâkete uğriyan mıntakalarda na'ya iltica etmektedirler. korku ve deh»et hükiim sürmektedir. Jeoloji biirosu reisi, Selâniğ'in teş tngiliz bajriyelileri ile Yunan me kilâtı arziyesinin hiç bir tehlikeye murları baıakalar tesis etmişler, ça maruz olmadığını bildirmektedir. dır, yiyecei, içecek ve ilâç tevzi etHindenburg taziyet telgrafı çekti mişlerdir. Berlin 30 (A.A.) Reisicumhur Atina 30 (A.A.) Dün akşam Hindenburg, Yunanistan'da vukua Halkidikya yarımadasında 3 zelzele gelen zelzele raünasebetile Yunan daha Aissedilmiştir. Selânik'te de sid Reisicumhuruna bir taziyet telgrafı detli bir zelzele olmuş ve bir çok ev göndermiştir. Yunanistan'da Vaziyet Tahdidi Teslihat Konferansmda Çaldaris rejimi kabul e M. Henderson çok güzel derse Venizelos çekilecek bir teklifte bulundu Atina 30 (A.A.) Reisicumhur M. Cenevre 30 (A.A.) Havas AZaimis bugün M. Venizelos, M. Papsjansınm diplomasi muhabiri M. Hennastasiu ve M. Kafandaris ile istişarede derson'u tsviçre'yi terketmezden evbulunmuştur. vel Tahdidi Teslihat konferansı divanındaki refiklerine bir proje tevdi M. Kafandaris, matbuata verdiği faeyanatta, gerek Reisicumhur ile gerek etmiş olduğuna dair istihbaratta bulunmuştur. Bu proje, müzakerata ese balkçılar fırkasi reisi ile yaptığı müsas olmak üzere aşağıdaki 3 prensibi lâkatlardan vaziyetin normal bir su kabul etmektedir. , rette halle doğru flerlemekte olduğuna 1 Almanya tekrar süâhlanmı'dair kumen kanaat getirdiğini söyle yacaktır. miştir. 2 Daha ziyade müsellâh olan M. Venizelos, Ethnos gazetesine bediğer devletler tslihatlarmı tenkis ve yanatta bulunarak cumhuriyet rejimi • tahdit edeceklerdir. nin M. Çaldaris tarafından tamamen ve 3 Bu projeyi kabul edecek olan kat'iyyen taıuhr t»nıl«PMi kabinesinin bütün devletlerin teslihat hususunda ittifa edecegini ve Reisicumhura yeni müsavi hukuka malik olduklan reskabinenin teşkiline M. Çaldaris'in memen kabul edilecektir. mur edihnesini tavsiye edeceğini söy Sir Jhon Simon bu projeyi kabul lemis ve yeni kabinenin ya bir millî etmiftir. Maamafih, bir çok heyetler ittjhat kabınesi, yahut ta «Coalision» müteaddit itirazlar dermeyan et kabinesî olacağını Oâve etmiştir. mektedirler. M. Çaldaris te gazetelere beyana bnda, cumhuriyet rejiminin tanuıması jnes'elesi için bir çarei hal bulunaca ğuu söylemis ve rejim mes'elesinin kenAnkara 30 (A.A.) Yüksek yadisi için zaten hiç bir zaman mevıuu rış ve Islah encümeninin ehlî hayvan bahsolmadığuu ilâve etmiştir. sergisi bugün saat 14,30 da Ziraat Vekili Muhlis Bey tarafmdan açıldı. Atina 30 (Hususî) Rejim ve kaAçma merasiminde Vali Nevzat Bey, bine mes'eleleri hakkuıdaki müzakerat Ziraat Vekâleti erkânı ve kâlabahk devam etmektedir. Henüz bir neb'ce hasıl olmadığından vaziyet henüz gayri bir halk hazır bulunmuştur. Sergide iyi tay yetistiren kısrakyazihliğini muhafaza etmektedir. lar arasında yapılan seçmede Baş M. Çaldaris'in Reisicumhur M. (Zavekil tsmet Paşa Hazretlerinin kıslıniş) e bir mektup göndererek cum rağı ile Zir nahiyesi müdürü Şevki huriyet rejimi hakkında fırkasımn hiç Beyin kısrağı ve iyi yetiştirilmiş taybir suiniyeti olmadığı yolunda teminat lar arasında yapılan seçmede Koçvereceğini söylemektedir. Bu suretle hisar tuz inhisarı memuru Aziz Bey. mes'elesi hallediunekle beraber le Taşpınar'dan Abdullah Ağanın kabinenin teşkili hakkuıdaki mütayları birinciliği kazanmışlardır. cakerat müskülâta uğramaktadır. Boğalar arasında yapılan seçmede tki büyük furka arasında kabine mes' Ali Ağanın boğası birinciliği almış orman çiftliği inekleri, boğaları ve elesi hakkında bir itilâf husule getir • kıvırcıkları takdir edilmiştir. meğe liderlerden M. Kafandaris'in M. Sergiye getirilen hayvanlann a Çaldaris ile mükâlemeleri henüz bir nededi her sene artmaktadır. Bu sene ticeye •armamışbr. 100 at ve kısrak, 300 koyun iştirak Ceneral Plastirat, M. Kafandaris't etmistir. ^^ ziyaret ederek M. Çaldaris ile mükâlemeleri hakkmda malumat alnusbr. Atina 30 (Hususî) Rejim ve kaNige 30 (A.A.) Sabahleyin bine mes'eleleri halledüdikten sonra Akdeniz sahillerinde zuhur eden M. Venizelos'un kısa bir müddet isti şiddetli fırtına bilhassa Antibes'de rahat için Paris'e gideceği söylenmekhissedilmiş ve orada sokaklar, mahtadir. zenler ve evlerin zemin katları su altmda kalmışhr. r Budapeşte 30 (A.A.) Naibi hü Yağan yağmur o kadar şiddetli kumet Amiral Horty, Müdafaa Naolmuştur ki, deniz kilometreler bozırı M. Jules de Goemboesi'yi saat yedi buçukta kabineyi teşkile memur yunca kül rengi ve kabarık bir hal almıştır. etmiştir. Ankara'da ehlî hayvan sergisi açıldı Şiddetli bir fırtına Yeni Macar kabinesi caları: Japonya, Malezya, Bulgaristan, Yugoslâvya, ttalya, tspanya, Nikaragua ve Yunanistan'dır. Halka ufak bir heyecan vermekle geçenleri ağıza bile almıyorum. Şimdi bahsettiğim zelzelelerin hepsi insaniyete acı acı yaflar döktür müş, onlar, yüzler, bmlerce ölüme sebebiyet vermiştir. Hele kurbanları yüz binlere varan nice şehir ve köyleri bir an içinde Karitadan silen 1923 Japon arzî hareketini tüylerimiz ürpermeden göz önüne getirtnek imkânsızdır. Her felâketten mümkün mertebe korunmak çarelerini bulan insan lar, iki bin senedenberi bu afete karşı bir şey yapmağa muvaffak ola mamış, kolları böğürlernde apışıp kalmışlardır. Bu muvaffakiyetsizliklerin sebeb'i ih'ma! değildir. Zavalh insanlar zelzele ile her şeyden ziyade mii cadele etmişler (Sismologi zelzele ilmi) namını taşıyan bir mephas vücude getirmişler ise de belânın ö nünden kaçarak yalnız canlarmı evvelden kurtarabilmek için vuku undan biraz evvel haber alabilme nin daha bir çaresini keşfedememişler dir. Her memlekette eski insanlann sair büyük belâlar hakkında olduğu gibi zelzele için de bir takım hura feler uydurduklarma şüphe yoktur. Bizim (öktizün boynuzu) hikâyesini bilmiyen yoktur. Bu esatirî zehapları bir tarafa bırakahm, yalnız ilmin bu vadideki tetebbülerini takip edelim: Londra 30 (A.A.) M. Baldvin Bu yölda sarfedilen gayretlerin mührühas lordu tayin edilmiştir. Mu. h'edefi şu aşağıdaki auallerde icmal maileyhe bu vazife ile beraber şimedilebilir: 1 Zelzele denilen hâdisenin asdiki vazifesi olan Başvekâlet lori. Iı nedir? luğunu da ifa edecektir. 2 Önu vücude geüren seb*«pler Diğer tayin olunanlar şunlardır: nelerden ibarettir? M. Herebelisha (millî liberal), Sismolagi birinci sualin cevabmı hazine nezareti maliye müsteşarı; M kolayca verebilmis, fakat ikincinm Burgin (millî liberal) ticaret neza. karşısmda hâlâ tereddütler zail olareti parlâmento müstesan; Lord mamıştır. Plymuth (muhafazakâr) parlâmen. Vâkıa volkan indifalannda olduto müstemlekât müsteşarı; M. Head. ğu gibi şiddetli zelzelelere de takadlam (muhafazakâr) müaakalât ne. düm eden bazı tabiî emareler hiç te zareti parlâmento müsteşarı; M. yok değildir. Bunlar arasında dikkate en şayan olanı, yer altından gelen Butler (muhafazakâr) parlâmento gürültülerdir. Hele bunların volkan Hindistan işleri müsteşarı. indifalarına takaddüm edenleri çok vazihtir. Evvelâ derinden gelen bir mırıltı halinde başlıyan bu sesler Dunkerque 30 (A.A.) 2831 to*luk yavaş yavaş şiddetlenir, patırdı, şabir torpito muhribi muvaffakiygtle detnata, gök gürültüsü mahiyetine yüknize indirilmiştir. Artık, mektepler için yeni bir edebiyat tarihi yazmanın ve yeni bir edebiyat programı çizmenin Son günlerde Halkidikya yanm selir, adeta muazzam toplarm mü 7amam gelmiştir. adasını ve Selânik civarım fena haltevali endahtlarını andırmağa baş Liselerdeki çocuklarımıza, dide sarsan ve bir çok insâ'nlann mahlar. van edebiyatmın Baki'lerinden, vine sebep olan zelzelenin dehşetini Zelzele mıntakalarmda yaşıyan gazefeler yazmaktadır. Nef j'lcrinden, Nabi'lerinden, Fuhalk bu gürültülere ayrı ayrı jsim Bizi hafifçe okşıyarak civarımızzuli'lerinden evvel, halk edebi ler vermişlerdir. dan geçen bu tabiî belâdan ucuz Kulakların bidayette sair sada yatınra Karacaoğlan'larını, Dertkurtulduğumuza şükredelim. O lardan kolayhkla tefrik edemedikli'lerini, Âşık ömür'lerini, Seyrameçhul kuvvetin korkunç eli ufak leri bu gürültülerin sebepleri pek ni'lerini, Gufrani'lerini tanıtmabir zaviye inhirafile bizitn bağrımımuhtelıftir. Arz dahilindeki gazlerin lıyız. zda da unudulmaz yaralar açabüir. peyda ettiği infilâk büyük mağa Henüz beton harçları kuruyup donDil Kurultayımn perşembe güıt ralardaki cesim kayaların sukutu, mamış yeni apartımanlardan bir çokayalarm birbirlerine sürtünmeleri.. kü toplantısında, bu iki edebiyat ğunu yıkar, bir çok sermaye sahip gibi sebepler bu arada sayılabilir. karsılaştınldığı vakit, hangisinin leri arasında değerli doktorlarımızın Bu gürültülerin volkan indifalalürkçe şiir, hangisinin öz şiir, han* pek kıymetli alın terlerini de heder rına terafuk edenlerile zelzelelere gisinin yeni şiir olduğunu gördük. ederdi. delâlet eyliyenleri arasında mühim Vukuundan biraz evvel hisset Hasan Âli Beyin okuduğu. yüz> farklar vardır. İndifaları haber vemek için henüz bir çare bulunamı ren gürültüler felâketten bir kaç gün lerce sene önce yazılmış (At) yan bu afete karşı çok dikkatli ol evvel b&şlar, O mıntakalarda oturan manzumesi, en ileri bir ressamın raak ve ilmin bu yoldaki mücahe halka can ve hatta mallarının kur en taze renklerle çizdiği bir tablo desini adım adım takip etmek ihti tarılmasına meydan bırakır. gibi başımm içinde yaşıyor. yata muvafık bir hareket olacağmı Fakat maatteessüf zelzelelere tedüşündüğümden bugünkü musaha (Sanihatı Seyrani) deki ince rafuk eden gürültülerle aaıl hâdise bemi âlimlerin son görüş ve buluş ve süzülmüş şiiri divan şairlerinin arasında pek kısa bir zaman vardır. larına tahsis ediyorum. Bu bir kaç saniyeden ibaret olan fahiç birinde bulamayız. • * * sılada can ve mal kurtarmak imkâKaracaoğlan'daki taze türkçe, Bir kaç senedenberi arz kışrınm nını bulmak adeta muhaldir. çarpan kalp, ne dünün, ne bugüaltında gizli duran kudretlerin gene Zelzelelerin ufkî ve amudî olmak göze batacak derecede hırçınlıkları nün şairlerinde vardır. üzere başlıca rki kısma aynldığı var. Müteaddit volkan indifaları, (Gufrani) nin keskin istihza malumdur. korkunç zelzeleler birbhini kovala Hareket dalgaları hpkı deniz dal sını, hiç bir mizah üstadında gör| yıp duruyor. Son senelerde bu belâgaları gibi yapılır; bu dalgaların medim. lara uğranuş memleketlerin başlı acin, kumsal, ve bataklık yerlerde tahaddüsü tabiidir. tkinci kısma mensup zelzeleler amudî istikamette tesir gösterir. Adeta her şeyi zeminden ahp havaya fırlatmak istidadını izhar eder. (Riobamba) zelzelesi mezarlardaki ölüleri 200 metre uzakteki tepenin üzerine fırlatmıştır. Kaliforniya zelzelesi (Aagassızi) m heykelini yerinden sül.:~"; c'vardaki bir tepe üzerine amudî bir vaziyette yeniden dikmiştir. Zelzeleler tesirlerinin şiddetini yüksek kısımlarda gösterirler, bu hal de mihanik ka nunlarına muvafıktır. Bacalan, balkonları yıkılmıs apartımanların mahzenlerinde hiç bir şey hissedilmediği çok defa müşahede edilmiş şeyler dendir. tspanya Ikâdisesi esnasında tiyatro localarından halk birbirini ezerek kaçışırken parterde bulunanların bidayette haberleri bile ola mamıştır. Derin maden kuyularında çalrşan amelenin mühim zelzeleleri duymadıkları, yer yüzüne çıktıkları vakit hayretler içinde kaldıkları meşhurdur. Emrini terkeder, nehyini tutar, Kuru dava ile kul olur mu ya! Diye başlıyan zeki bir hicviyıe«; den aldığım şu mısralara bakıı Terki heves edip hizmet tutmalı, An ahvalîni ibret tutmalı, Her çiçekten birer şerbet tutmalı, Bal demekle ağız bal olur mu ya! Sıkı bağla, gevşek tutma kusağı, Densiz alıştırma oğlu, uşağı, Talie güvenmis yatır aşağı, Böylc çingenece fal olur mu ya! Artık, Gazi Türkiye'smde, Osj manlı maarifinin programile Tüı edebiyatı tarihi okutulamaz. Değişikliğin bu kadar yıl ge cikmesinden duyduğjımu* üzüntüyü, bu inkılâbm, genç ve idea list Vekil Reşit Galip Beye nasip olacağmı düşünerek avutuyoruz! YUSUF ZİYA Vatanî lideri brahim Hananu Bey kmda İstanbuFa geliyor] Halep'ten alınan haberler Vatanî \ lideri İbrahim Hananu Beyin evini hergün yüzlerce ziyaretçi tarafm dan dolup dolup boşaldığını bildiriyor. Ziyaretçiler arasında Filistin' den ve Irak'tan gelen kimseler dc vardır. Taymis gazetesinin BeyıutJ hususî muhabiri de Haleb'e gelerek] kendisile görüşmüş ve mülâkatınıj telgrafIa gazetesine bildirmiştir. İbrahim Hananu Beyin istirahat etmek üzere bugünlerde tstanbul'a geleceği de ayrıca haber verilmektedir. Hususî ve mevsuk bir membadan alınan bu habere nazaran lider pa saportunu vize bile ettirmiftîr. ingiliz kabinesindeki değişiklikler Zelzeleler yalnız binaları yık makla kaltnaz zemin üzerinde de geniş, derin yanklar vücude getirir. Son Japon zelzelesi zecnin üzerinde yıldız şeklinde yanklar peyda et tnişthr. Zelzele darbeleri ekseriya bir kaç saniye devam eder. Şimdiye kadar kaydedilenler arasında (7) dakikayı tecavüz etmiyişine henüz tesadüf edilmemrştir. Tek darbeli hareketler pek az görülmüştür. Ekserisi müteaddit ve müteakıp olur. Meshur Kalabra ve Mesina hareketleri aylarca süren devreler takip eylemiştir. Elhasıl ilmin bu en çetin mücadelesinde muvaffak olması için bütün insaniyet yardımcı ve duacı olmahdır. ABDÜLFEYYAZ TEVFİK Fransa'da askerî talimler Chalon Sur Marne 30 (A.A.) Askerî talimlerin ikinci safhası dün Vakmy ovasında nihayete etmiftir. Bu talimler tam manasile askerî birer manevra olmayıp kara muhariplerile hava cüzü tamlan arasındaki irtibatı tetkik etmek maksadile muhtelif silâhlar arasında yapılan alelâde talimlerden ibarettir. rafa baktılar: Ne adamı?.. Ne gölgesi?.. Bilmem? Sana öyle gelmif olmasm? Bilmem? Annem babamı kolundan tuttu: Hadi, önüme düş te şu balkona çıkalım, bakalım. Şu kıza yüz kere söyledim, balkon kapısını açık bı rakma diye... Haydi, bey, yürü, yürüsene canmı? Babam öyle pek cesur erkek değildir, canı da pek tatlıdır, balkona gitmemek için bahane anyordu, dedi ki: Haydi canım, divane olma! Balkonda hırsızın işe ne? Buna öyle gelmiş, korkulu rüya görmüş. Ayıp sana, bu yaşta erkeğe korku yakışır mı ? Korkudan değil. Lüzum yok. Şuracığa üç adım atsan günaha mı girersin? Ben yürüdüm: Ne olacak, dedim, b'en b'akanm. Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur ^bOne • Türkiye için 1400 Kr. 750 400 150 Yeni bir Fransız torpitosu şeraiti» Senelik Altı ayhk" Üç ayhk Bir ayhk Hariç için 2700 Kr. 1450 800 Yoktur BÜYÜK HİKÂYE: 8 Sinema Delisi Kız SERVER BEDÎ Fakat sonra rüya tatsızlaşmağa baş ladı. Çünkü bana bir rot veriyorlar, bir türlü beceremiyorum. Rol de şöyle bir şey: Kederli bir telgraf mı, mektup mu, velhasıl bir kara haber alı yorum. Bunu öğrenir öğrenmez acı, keskin bir çığlık koparmam lâzım. Ondan sonra da hüngür hüngür ağ lamak... Fakat bir türlü olmuyor. Çığlık koparmak için olanca kuvvetimi sarfedriyorum, fakat ağzımdan ses çıktnıyor; ağlamak için kendimi aeorluyorum, gözümden bir damla yaş çıkmıyor. Fakat Andre hep yanım da. Bana hep cesaret veriyor: Gayret! Diyor. Etrafımda herkes, bilhassa ka dınlar gülüfüyorlar. Büsbütün cesaretim kırıhyor. Andre'ye diyorum ki: Biraz soğan yok mu? Gözlerîme soğan suyu kaçarsa ağlarım. Kadınlardan biri k&hkahayı b'asıyor: GH, evde yemek pişir, burada ne işin var? diyor. Ter içinde uyandım ve düşünmeğç başladım. Rüya bu, rüya ama ya gü nün birinde hakikat olursa, ya şaşınrsam, yapamazsam? Sahneyi tekrar gözümün önüne getirdim: Bir telgraf, bir kara haber ahyorum. Acı bir çığlık koparmak lâzım. Yapabilir miyim? Yatağın içinde hayalen türlü türlü çığhklar koparıyo rum. £akat bu tecrübe kâf i gelmiyor. Hem yalnız sesi değil, insanın yüzü, tavılan, her şeyi mükemmel olmalı. Yapabüir miyim? Yataktan atladım. Büyük elektrik lâmbasını yaktım. Aynalı dolabm karşısına geçtim. Elime bir kâğıt aldnn. Farzediyordum ki bu bir telgraf tı, içinde de şu cümle yazılı: «Nişanhnız öldü. Acele geliniz!» Tabiî vakit gece yarısını geçmis. Evin içinde çığlık koparmak olmaz ya. Ağzımı açıyorum, bağırır gibi yapıyorum. Bu* defasında, bağırır gibi yapayım derken, uyku sersemli»T'le. muvaffak olamamak korkusile avazım çıktığı kadar sabiden bağırmayım mı? Eyvahlar olsun! Eyvahlar olsun! Şimdi bütün ev halkı ayağa kalkacak, ben ne yapacağım, ne söyliyeceğim?.. «Rol yapıyordum» desem, çıldırdığıma hükmedecekler; «hastayım, sancım var» desem, telâş edecekler, belki doktor çağıracaklar. Karşıki odanın kapısı açıldı. Bir bit; koşusma. Oda kapıma vurdular. ^ Annem bağınyordu: / Sabiha! Sabiha! Aç Icapıyı. Hemen kapıyı açbm. Annem, babam telâsla içeri ghrdiler. Yüzüme bakıyorlar, etrafa bakıyorlardı. Annem soruyordu: Sen mi bağırdm? Kim bağırdı? Senin sesine benziyordu. Ben şaşkınlıkla: Bilmem? dedim. Bilmem olur mu? Ya b'âğırdm, ya bağırmadın. Bağırdım, şimdi hatırlıyorum, bağırdım. Neden bağırdm? Babam da sordu: Korkulu bir rüya mı gördün? Şaşaladım, kekeledim: Evet... Korkulu bir rüya... Hayır, rüya değil... Nedir ya?.. Bir adam... üstüme bir adam... büyük bh* gölge üstüme yürüdü. Aj^nem de, babam da ürkerek et Balkona çıktım. Onlar da cesaret edip geldiler. Tabiî hiç bir şey yoktu Babam anneme çıkıştı: Gördün mü? Hep evham. Annem de bana çıkıştı: Artık sana evhamlar gelmeğe b'aşladı. Hep bunlar sinema yüzün ! den... Bilmiyor muyum ben?.. Perdede o cinayetleri, o kazaları, o hırsızlıkları, o ayılıp bayılmaları, kendini öldürmeleri göre göre sapıtmağ» basladın. Bundan sonra sinema minema yok. Babam anneme sordu: Nasılmış? Gördün mü? B sana bunları söyliyordum da: «Aman, diyordun, ne varmış? Bütün âlemin kızı sinemaya gidiyor. Varsın biraz eğlensin» diyordun Eğlensin ama... Bir elini başmın hizasında sallı yarak sözünü tamamladı: . Eğlensin ama oynatmağa baş ladı. Bunun sonu timarhanedir. Mabadi var.

Bu sayıdan diğer sayfalar: