9 Ekim 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

9 Ekim 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

OSMANLI ı'MPARATORLUGUNDA r ^Teşirlnevvel l932 MAKTUI VEZfRLER 17 Şehir ve memleket haberieri " Siyasî icmal üzüm, Incir, findık... Vergiler niçin çoğalıyor? Çtinlrii yerli mahsullerimizi yemiyoruz da ondan! S&çinalatna... Vergilerin artmasile, yerli mahsullerimizi yememiz arasında ne münate bet var? Var ya. Hem na«ıl? U «üm, incir, findık gibi yerli mahsullerimizi satarniyan veya yok pahaSına satah köylü, devlete olan borcunu ödiyemezse, tabiidir ki vergiler artar... öyle ise: Gümrükteki Yazan: ** Garip hâdise Yazılanlar yanlış değil, fakat noksan! Dünkü gazeteler şayani dikkat bir hâdiseden bahsetmekte idiler: Lehistan'daki sigara kâğıdı fabrlkatorlarından M. (Mirkofski) TüHân tnhisar İdaremizin açtığı bir münakasaya iştirak etmek için tgt*m bul'a Tütün İnhisarı namına sigara kâğıdı nümuneleri göndermiştir. M. Mirkofski tnhisar Idaremize sata cağı sigara kâğıtlarınm bedeli nis betinde Türk tiitUn ve siffarası alarak Lehistan'da satacaktır. M. Mirkofski'nin bu serait dahilinde gönderdiği nümuneler tstanbul gümrüğüne gelince gümrük memurları tarafmdan kontenjan listesinde dahil olmadığı kaydile tekrar Var şova'ya iade ediltnifttlr. Gazeteler, bu garip yanlışlık yiizünden bir kaç yüz bin liralık Türk tütününün ihraç edilemediğini, üstelik sigara kâğrtlan için harice bir kaç yüz bin liralık kambiyo gittiğini yazmaktadırlar. Diin, bu haber Uzerine GumrUkler tstanbul Başmüdürü Seyfi Beye müracaat ettik. Seyfi Bey bize funları söyledi: « Filvaki bize böyle bir paket sigara kâğıdı geldi. Fakat Tütim tfthisarı bu nümunelerin kendi miinakasasına ait olduğunu bildirmedifi için kabul edemedik.» tnhitarlar Müdürü Hürttü Bey de hâdise tizerlne tahktkat yaptlfmıltıt. Hüinü Bey diyor ki: « Pilhakika idare tarafmdan bir sigara kftgidı münakasâsı açıİAllftm Tahkik ettirdim. Bu münakasa he * nüz neticelenmemiftir. Binaenaleyh, bu nümunelerin ithali için tefebbU* satta bulunulacaktir. İlk kadın Merkez memuru Sözünü dinlemiyen polisi Adliyeye verdi Eıinniyet müdürlüğü 4 üncü sube sivil merke2 memurluğuna tayin e dilen Hüccste Hanım üç gündenberi yeni vazifesine başlamış bulunmaktadır. Vatifesini ciddiyetle ifa et mekte olan bu ilk hanım merkez memuru cvvelki günkü İstanbül kur tuluş resmi geçidinde ufak bir kttza geçirmiştir. Geçit esnasmda önünden hızla geçen bir sahıs Hüceste Hanımın yü züne çarparak hafif surette yara lanmasırta sebebiyet vermiştir. Bu nun üzerine Hüceste Hanım böyle dikkatsiz yürüyen bu adam hakkında takibattta bulunmak üzere ö nünde duran 3214 numaralı zabıta memuruniı çağırarak bazı talimat vermek istemiştir. Fakat ayni ihta rati b'r kaç defa tekrar etmesine rağmen zabıta memuru yerinden bile kımıldamadığm<lan hakkında takibatta bulunmak üzere müddeiumumiliğe müfacaat etmiştir. Miiddeiumumilik bu hususta hazırlık tahkikatı yap • mak üzere evrakı polise göndermiştir. Cenubî Amerika'daki büyük harpler Devletler arasında harp çıkması» na meydan vermemek için dünyanın her tarafında büyük bir faaliyet vardır. Cemiyeti Akvam esasen bu maksatla teais edilmişti. Dünyanın en maruf sulhperver ricali addolu nan aabık Fransa Hariciye Nazırı müteveffa Briand ile sabık Amerika Hariciye Nazırı Mister Kellog ara sında malum Paris misakl aktddilmif ve bu minaka umum clhart devletlerj iştirak etmişti. Her memlekette nüfuzlu ve meşhur ricalden müre4tkep sulhu muhafaza cemîyetleri vardır. Fakat bu çalışmalar ve misaMar gene harbin önünü alanruyor. Çünkli devletler arasmda «hak galibindir» düsturuna bmaen zorbalıkla yapılan haksızhklar devam ettikçe harbin önünü almak kabil olmıyacaktır. Meselâ Cenubî Amerika'nm mühim devletlerinden Bolivya'nın Bahrimuhitikebir'deki sahil eyaletleri başka devletler tarafmdan harben zaptedlldifinden bu koca memleketin denizde mahreci ve bütün dünya ile bilâvasıta rabıta ve muvasalası kalmamtştı. Şimdi bu hükumet şark komşusu Paraguay'ı zorlıyarak hiç olmazsa Bahrimuhiti Atlasi'de bir mahrec teminine çalışıyor. İki memleket arasındaki hudut sahasmın öte« deftberi münazaalı olması bu hareketi teshil etmiştir. Bolivya mahreçsiz kaldıkça bu devleti harpten me< netmek kabil olmıyacaktır. Binaenaleyh Cemiyeti Akvam ve Amerika hükumeti tazyik ve tehditle harbi ilelebet menedemiyeceklerdir. Har> bin men'i »çin haksızhğın tamiri lâzim geliyor. Devletlerin arasmda bile harbi menedemiyen ve Mançuri'de görüldüğü veçhıile büyük istilâlann ününe geçemiyen Cemiyeti Akvam, devletler arasındaki harplerden daha feci ve daha tahripkâr olan dahilî harp> lere karşı ise hiç bir şey yapamıyor. Bugün dünya devletlerinin çoğu federasyon yani müçtemi v* müttehit hükumetlerden mürekkeptir. Fil vaki Avrupa'da bu gibi hükumetler mahdut devletlere miinhasır i«e de Almanya ve tsviçre ve Rusya gibi Amerika kıt'asındakt devletlerin ço> ğu müttehit zümreierd^r. Meselâ vaktile muazaam bir imparatorluk olan B**7tlya şimdi muttenn t>ır çok cumhU etlerden mürekkep bir devlettir. Bu gibi devletlerin içinde zuhur eden dahilî harpler müttehit hükumetlerden bir kısmmın diğer kısmı ile harp etmesî şeklmi ahyor. Nîtekim Brezilya'nın en Zengin hükÛ meti ve cihan kahve istihsaiâtınm merkezi Sao Paulo ile taraftan bir kaç hükumetle Bretilya'nm merkezi bulunan Rio de Janeiro'nun dahil buluiıduğu hükumet ile bunun taraf tarı olan hükumetler arasında iiç aydanberi müfthiç bir hajrp cereyan ediyor. Breziİya Reitkumhuru Vargas diktatörlük ilân ettiğinden Sao Paula j ve diğer hükumetler kanunu esasiyî müdafaa için Reisicumhura karşı harbe ginşmişlerdir. Reisicumhurun elmde 260,000 kişilik nizamlye or . dusu vardır. Sao Paulo hükumetinikı ve müttefiklerinin elinde dahi buna yakın muntazam kuvvetler vardır. Harbi umumideki garp cephesinde olduğu gibi bu geniş memleket baş. tanbaşa siperli cephelerle aynlmıs hr. Mer iki taraf yüzlerce tayyare ve tank ve ağır top kullanıyor. Harp ordularmm arkasmda on milyonlarca halk bulunuyor. Breziİya sahil leri aylardanberi abloka altına a . hnmıştır. Bu kanlı boğusmalara kart* Cemiyeti Akvam ve diğer sulh mü • essesatı dahilî mes'eledir diye kolu bağh duruyorlar. Halbuki bu harplerm ehemmiyet ve tahribatı müstakil sayılan dev letler arasındaki harplerden daha büyüktür. Cemiyeti Akvam ve devletler bu gibi kanlı boğuşmalara kar şı seyirci durdukça harbin esasındatt men'J fikirlerİ pek garip düşmektedır. Son günlerde talihi harp Sao Paulo'lara yaver olmamış ve aaim zayiata uğramıştır. MUHARREM FEYZİ Padişah, «İbrahimL Davaya, mana.. Âsıka, nişân gerck.. Dügününün benim düğünümden âli olduğuna delilin nedir ?» diye sordu Koca At meydanını doldman geniş bir refahın bahşettiği sürur ve tkftdetle sermest olarak, her tür. lü endişe ve ıztıraptan hali bir şe * kilde eğlenirlerken, (Sulhtn Süley. man) bu hali görüyor, kalben bü yük bir memnuniyet hissediyordu. * Siileyman, sordu! lbrahlm!. . Senih düjrunun fle benim düğünüm nicedir. Kangısı mükelleftir. Nice aftlarsın?. Veziri azam Ibrahim Paşa, büyük bir fahir ve gurur ile cevap verdi: Sevgili Hünkârm. Benim dü ğünüm, şüphesiz slzinkîye faiktir. Devi1! Adem'dem bu deme gelinciye dek, görülmtiş değildir. SUleymatt, bu cevaba fena halde alındı. Kendisİ koskoca bir (şehinşahı cihan) olduğu halde, sadece bir (bende) sinden başka bir şey olıttı yart vetlri azamı, kendisine nasıl tefevvuk iddia edlyordu. İnfialini belli etmeden izahat istedi: • İbrahim!.. Davaya, mana..  sıka, nişan gerek Senin düğürtünün bizim düğünümüzden âli olduğuha delilin nedir?.. İbrahim, manalı bir tebessümle mukabele etti: Padişahım.. Benim dufÜnüme, senin gibi bir (Süleytnahı Zâman) tesrife rağbet ed«rek şol rütbe pa yelendirdi ki buflU tarif ve tavsiften, litanı beşer âcizdir. Eğer, senden büyük bir sultan olup ta o da senin düğününü şereflendirseydi, o zaman bu âdz kulun tefevvuk daiye*ine düşmezdirn. Bu zarif nükte, Süleyman'ı gaşvetti. (SHhtiyar); îbrahim.. Sana, hezar tahsln ve aferin ki, bizi, bu tevilin ile ilzam ettln. Oâhna makbul ve memduhulhl suftDedi. Süleymân'ın bîlhaMa *en «3ilefl, çok ciddî ve samimidi. Çünkü İb. ranlm. hakUtaten onun daltna (makbut ve memdüh) u idl. tbrahmVin tekâ ve Hirayeti sayesindedir ki, lil kesi günden füne tevessü ediyor, tefeaası, refah ve saadet içinde yaşı yertlu. Şimdi şu karşiki meydanı halkm bü »Urur ve şadimaniti bile, metrur ve kahkahaİarile dolduran gene onun teHibl eseri değil mlydi?.. Süleytnan, tnedit nazarlarla tbra hith'in yüzüne bakıyor, senelerden befi ona bağladığı muhabbet ve alâka«a ne kaaar büyük bİr Uabet ol duğunu bir daha anlıyordu. Siileyman, şehzadelifinde (Manisa) valisi iken bir gün ava çık mıftt. O gUn hava pek sıcaktı. 3u «Uzluktan bunalmıştı. Uzakta bir eiftltk gördü. Atını oraya sürdü. . Kendisi çiftlik binasının yanında durarak, soğuk bir su getirmek için a damlarını kapıya gönderdi. Bu esnada, önünde durduğu binadan bir keman sesi işitti. Dinledi.. Atınin özengilerine basıp bâ|lfll 6 tarafa çevi rerek bütün dikkatile dinledi. Ke manın muhrik nağmeleri onu gaşyetti. Getirilen suyu içtikten sonra: Bu kemaneyi çalanı, elbette görmek isterim. Dedl. Çiftlik »ahibi, bir kadındı. Şehzadenin bu arzusunu duyar duymaı büyük bir şeref hissederek ka pllarth! açtı. Blr şal* bürünerek şehzadeyi karşıladl. Bahçede, üzerine güller ve yaseminler sarkan havu zuri bafina aldh. Şehıade, oraya »erilen ipek şiltelerin üzerine yan geldi ve sabırsızlıkla keman çalanın gelmesini bekledi. Biraz sonra kadın, on dört yaşında bir erkek çocuğun elindeft tutttıuf olduğu halde geldi. İşte.. Matlubunuz olan, bu oğlandır. Dedi. Narin yapılı, bugday renk li, »iyah ve kıvıreık »açları lüle lüle omuzbaflarjba dbgtu sarkan bu oğ lan, birdetlkire şehzadenin üzerinde sihitamie bir te»ir huiule gehirdi. İrfilerek serdu: Bu senin oğlun muduf?. Kadın eevap verdi t Haytr devletUtn.. Ben, zürrl * yetten mahrurh, dul bir kadınım... Bu oğlan, esir idi. Onu tatın aldiffi. Kentfime evlât edindim. Şimdi o nunla fUnliimü eylerim. Ya, bunun adı nedir? Ibrahifh (Parge) den esir edilmiş.. Izfnh pazarıfia getirilmis.. Meger, b*hcileyin d«ft1i bir hâtunâ kısmettnis... Süleyman, tbrahim'in elinden tuttu. Yanffla oturttu. Çal bakahm tbrahim.. Birae da bi*kh gönlümUrUn dertlerihe der man ol... Dedi... İbrahim, kemanını aldı. Çalmağa başladı. Ketnafl, bu gettç esirin sinesinde, sanki bir figanpare keailftıişti. Nağmeler, yavaş yavaş yükseldikçe Süleymart'in kalbini şerha şerha kesiyor; ona, vecrfü istiğrak içinde tath bir merfl eriyordu. Süleyman, bkdenbite ayağa katktı. EHnİ kadtna tı«aHı. Bak hatun... Dile benden ne dilersin?... Kadın şnşırdı. Ohtine baktıt tlbetle, sa|li|ını dileriffi. Diye raırıldaıkh... Süleyman, e * lile ufukları göstererek: * 08tünün «ördüfü kadar yer lefi, hep tana ihsan ettiffl. tlli, bu «|lâfti, bana vere»ln... Kadin, bu tat'i Irâdeye mukavemet edemedi. Köle»!, tbrahim'in elinden tutarak: f eda eUun devletlim.. Yalnıt dilerim ki, onu hosça tutaiin... Dedi. Hic onu hoş tutmamak, mUmktin mü idi?.. ÇiinkU tbrahim'in »ihir ve fütunu, daha ilk gördüğü anda, Süleyman'ın kaJbine yerlesmişti. ttdbadi var Şehirli vatandaş: «Vergilerin artmamasını istiyorsan üzüm, iricir, findık ve diğer mahsulle ritnizi ye, köylünün rnallna tnüşteri ol.» Millî Iktisat ve Tasarruf Cemiyeti Seyyah celbi için Yetıi tedbirler Belediye broşür ve kart postallar bastırıyor Liman iflari vı Biledlye Liman işlerinin bir elden idarci! hususunda Belediyece de tetkikat icrasına baslanmııtır. Belediye bilhassa limana gelen vapurlara sandalla gidip gelmenin müşkülâtından bâhît şikâyetleri gözönünde tutmaktadır. Bu husustaki tetkikata Ü«vam edilmektedlr. Bir rapo< hatırlanactk ür. Liman Şirketi müdürü Hamdi Bey, bu hususta gazetelerde intisar e den beyanatın taraf ından vaki olmadiginı beyan etttıektedif. Belediye lokantası açılıyor Belediye taraf ından metnurlara Ucuz ftatla yemek temin etmek Uzere açılacak lokantaya lüzumu olan rıasa ve iskemleler Belediyenin Balat atelyetinde yaptirılmaktadır. Bu Ve bu kabil malzetne ikmal edilmek ü zeredir. I ttartin Düyunu umu miye binası altında açılması için is tenen müsaade henü* vefilmemiştir. Bunun müsaadesi ahnamazsa bile derhal bafka bir yer tedarik edîle cek ve lokanta önümüzdeki ay ipti dasından itibaren faaliyete geçmif olacaktır. Belediye Iktisat Müdiriyeti tara • f ıdan seyyahin işlerine ait ve yüz bin nüshadan ibaret bir broşür tabettirilmeğe başlanmışttr. Muhtelif llsanlarda tabettirilmekte olan bu broşür seyyahin iflerine ait bütim tnalu • Göztepe Fırka ocağının kongreti matı ihtiva edecek ve Avrupa'ntn her taraf ına göndenîl«cetktir. Bund'an baş. cuıtıa günü toplanmıştır. flu seneki ka ayrıca biluntum konsoloslarımıza toplanış ve kongreye gösterilen alâka çok yüksek azanın hepsi kongregönderilmek tiaere ufak birer tablo ye «eldlginden tam bir ekseriyetle tabettirilmektedir. Bunda da sey • yahlann ne kadar vize Ueretine tâbi mÜzakerelere başlanmış, salonda hiç yer kalmamış, senelik rapor okun olduğu; ikamet için ne gibi ttıuameduktan sonra kongre rlyasetine E felere tâbi tutuldukları ve saire hak. renhköy Kız Iisesi miidurü Mahir kinda malumat bulunacaktır. Sey . Bey seçilmiş, yesabatın tetkiki için yahlar kend^erme ait olan işlerİ U aynlan murakıplar vatifel«rini «öeattında konsoloslara müracaat ed«rliflerken reis halkın dileklerinin nerek meıtıleketimize gelrnedetı evvel den ibaret olduğunu sorarak istiyentiğreneblleceklerdir. lere söc vermiştir. Ocak azasıddan Gene tktUat Müdiriyeti tarafmdan nahiye tdare heyeti reisi Cemal Bey, ayrıca tttanbul mantaralarını gttsazadan Rifat Müeyyet, Ekrem Resat, teren kartpostallar iabettirilmesi ve Tarık Beylerle Hasan Paşa söz at gelecek seyyahlara bunlardan bir milşardır. Hatipler hemen umumi «•rf içinde aektter tane verîlmesi yetle etektrik, havagazi, su şirket kararlaştırılmiftır. lerini muahaze etmişler, yolların ıslahını ve bir zamandanberi ihmale ytlz tutmuş olan sivrisinek mücadelesine daha ziyade ehemmiyet ve rilmesini tetnenni eylemişlerdir. Mütskân suiistimali dolayiâile İskânzakerenin hitamından evvel mura daki memurların bir tanesi müiteına kıpların izahatı dinlenmiş ve heyeti olmak üzere hemen kâffesine işten idarenin bir senelik çalışması takdir el çektirilmişti. Bunlarin yerine Eedilerek yeniden intihap yapılarak dirne Vilâyeti tskân memurlarından eski heyet bütün azanın reyleri ile iki efendi tayin edilmiş ve şehrimize yerlerinde bırakılmışlar, yeniden segelerek ifayi vazifeye başlamulardır. çilmişlerdir. Göztepe Fırka ocajjının kongreıi Yeni iskân memurları thtikân tetkik komijyonunun şeker, gaz ve betızin ihtikârı hakkında Ticaret odasile gümrükten istediği izahata heniit cevap gelmetniftir. Komisyonun belediye aeatı iken istifa eden Mehmet Ali Beyin yerine gene belediye azasından İbrahim Şev ket Bey tayin edİlmiıtir. ihtikâr komisyonunda Namzet talebeler yerleştirildi Bu sene ilk mekteplere kaydedilen talebelerin bir listesi çıkarılmaktadır. Bu h'ste yekununun 56 bini bulacağı anlaşılmaktadır. , İlk tedrisat müfettişleri kendi mıntakalartndaki ilk mektepler arastndâki talebe tevziatını yaparak bütün namlet talebeleri yerlestirmislerdir. Unkapanı köprüsü Türkiyemizde niçin evvelâ ziraat? vasatî olarak bire 56 alınz. Avrupa ve Amerika'da ise bu nisbet bîre 15 ten baslıyarak 25 e kadar çıkar. De mek ki başkaları ayni sahada biz den lâakal 34 misli fazla mahsul ahrlar, ve umitmıyahtn ki cinsçe daha iyi değilse bile her halde te mizlikçe çok daha iyi elarak. tşte en müptezel dediğimiz buğ day ziraatinde ıslaha muhtaç bir nokta. Buğdayı dahi köylü için kârlı bir i» haline koymak için verim tnik tarmı arttırmalıyız demek oiur. Bü tün senelik çalışmatı sonunda bizde meselâ ancak 100 kile buğday alan rençperin ayni yerden ayni çalısma ile 300400 kile alacağım düşünür sek neticenin müstahsil için de, müstehlik için de ne kadar iyi olacağını çok kolay anlarsınız. Bu neticeyi elde ehnek için yapılacak is çoktur, ve büyüktür. Yalnız asla imkânsız değildir. Buğday için böyle de, diğer isler için başka türlU mü? bira yap mak için dünyanın en iyi arpası Türkiye'de yetişir. Bu mahsul üzerinde dahi buğdaya sarfedeceğimiz him roetin aynını sarfetsek ne büyük neticeler alabiliriz? Parsi'te büyük taneli siyah ve beyaz bir nevi misket üzümleri satılı yor ki fiatları 15 ten 30 franga ka«iardır. Yani bizim paramızla 120 kuruştan 250 kuruşa kadar. Bu U ' zümlerin daha iyileri Türkiye'mizde yetişebileceğine bizim zerr» kadar [Başmakaleden mabaifi füphemiz yoktur, ve zaten üzümü taze olaraktan satmağı bir san'at yaptnağa doğru gitftek ve binaena leyh bu i«e mahsus üzümlerimizi ona göre yetiştirmekten baslıyarak ti caretini dahi ona göre idare etmeği öğrensek yalnız bu yüzden memleketimiae ve halkımıza gelecek ser vete hakikaten son tasavvur olun maz. Dünyanın belki en güzel meyvası olan Amasya elması için hususî su rette sarfettiğimic bir himmet yoktur. Yalnız bu elma kendi basına Türkiye'yi »engin edebilir. Biz hiç bir ipekli kumacı Amasya elmatı kaPazar yerlerinde ierayi san'st et dar tnüekmmel yapamayız. mek Uıtere rfihtat alan bir kısım esBilenler findık ağaçlarımızın eknafın mhsatnamelerinde kendilerine seriyetle yabani ormanlar halinde verilen yerden fazla yer isgal et bulunduğunu söylüyorlar. Halbuki tikleri görülmUstür. Binaenaleyh pabu findık tarlalarımız gtil bahçeleri kadar itinaya tnazhar olmak lâ ca r yerlerinin her defaaında zabıtar zımdır. belediye vc dbayet memurları taraTürkiye'miz fennî surette çahş fmdan kontrol edilerek fazla isgal masını bilse yetiştirebileceği kadar edilen kısma ait harcın da tahsili hu* sebze ile dünyanın bu yoldaki ih susunda alâkadarlara emir veril tiyaçlarını velevki kı»m«n tatmin ve mifttr. telafi etmekte olan bir memleket olurdu. tşte bizim için tabiatın ve iklimin gösterdiği en baslı çalışma yolu bu sahadadıt, ki yukarıki satırlarla bu Son günlerde bazı Türk han<m sahadaki işlerin binde birine bile te j lan Darülbedayie artist olmak üzere mas etmemişizdir. Bizde dahilî devBelediyeye tnüracaat etmeğe başlalet siyatetinin teveccÜh edeceği ik mışlardır. Her ne kadar kadroda tiıadf istikamet bizc* bilhassa bu olşimdilik yer olmamakla beraber bu malıdır. hususta tetkikat icra edilmektedir. YUNUS NADl Pazar yerleri hakkında karar Gazi köprüsünün inşaatı bugün ihale edilmiş olsa bile yapılıp yerine konması gene senelere mütevakkıftır. Halbuki yalnız Karaköy köprUsü ihtiyaca kâfi gelmediğinden Belediye Unkapanı köprütilnü tamir ettif • meği ve Gazi köprüsü inşâ edilinciye kadar eski kBpriiden istifade eyle meği düşünmektedir. Yapılan heSa ba nazaran bu da yüz yirtni bin lira kadar bir masrafa ihtiyaç göster mektedir. Halbukî bu sene bütçe sinde btfyle bir karşıhk yoktur. Bi naenaleyh bu paranm bütçede mev cut 2S0 bin liralık yol inşaatı tahsi satından tefriki kabil olup olmadığı tetkik edilmektedir. Kasimpaşa'da Küçükpiyale'de kayikçı SUleyman'ı öldürmekle maz. nun Mehmet Şerif'in muhakemerine Agırcezada başlanmıştır. Bu katil hftdisesi iskelede bir nöbet met'elesl yüztinden çıkan ihtilâf üzerine olmuştur. Maatnaf ih maznun cürmUnU inkâr tttmekiedir. Şahitlere tebligat yapılmak Uıtere muhakeme talik e dilmiştlr. Aktaray'da üveybabası Cemal Efendiyi öldürmek kastile yarala maktan matnun Enver'in muhake metine Agırceiada devam edilmlş tir. Maznun, üveybabası tarafmdan taarruza uğradığını, kendisinin müdafaainefi» vaziyetimîe kaldığını ve eeketmddci İKİerin buna delâlet e deceiinİ aöylemiştir. Mahkeme, bu f*ketin celbtnc Ittsum görmüş, mu meyi talik: etmiştir. Agırcezada iki muhakeme Halkalt Ziraat mektebine alına cak talebe için yapılan imtihanda 11 efendi muvaffak olmus ve kazanan* lann esamisi alâkadarlara bildiril * miştir. Halkalı imtihaniarı TOtün kanununun tedili bitti Bir kaç aydanberi tütün kanunu nun tadilâtı ile meşgul olan müte hassıslar kotnisyonu dün son içti maını yaparak mesaisini ikmal et miştir. Tütün kongTesi önümüzdeki salı günü toplanarak yeni lâyiha ile esbabı mucibe raporunu umumî bir şekilde tetkik edecek ve proje bir haftaya kadar Ankara'ya «önderile cektir. Reisicumhur Hz. irLifâınn Darülbedavie girmek istiyen hanımlar Güzide arkadaşımız Kemal Ragip Beyîn temîz ve pürüzsüz üslu"* bir Hramn agzından naklettiği bu güzel ye meraklı macerayı besinçi sahifede takip ediyor musunuz?.. (Birinci sahifeden mabait) en hararetli tebrikUrimi beyana mösaraat eylerim. Zatt haşmetanelerinin şahri taadeti ve Bulgarittan'ın refahı için «a* mitnî temennilerde bulunurum.* GAZt M. KEMAL *Tahta cülusiimün yıldHnümü münasebetile vaki olan lutufhâr ttbriklerinizden fevkalâde mütchatsis olarak en samimî teşekkürlerimin ve şahtî saadetiniz ve dott kahraman Türk millmtinin refahı hakktndaki te. mtnniltrimin kabulünü zatı âlilerin. den istirham ederim.» BORİS .

Bu sayıdan diğer sayfalar: