9 Ekim 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

9 Ekim 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T.şrinîtTT.l 1932 Hint mes'eleleri Hitler Gene faaliyette! * Nasıl halledilecek? Büyük Dil Kurultayında konusu . lan mevzulardan biri de ilmî ihtL yaçlara göre Türk dilini tetkik ve «•Beninı iki an'anem ve ikı akidei içtesbit etmektir. Türk, yeni tarih timaiyem var'iır. Biri dınî, dığeri de' kitaplarının büyük bir vuzuhla millî. An'anei diniyem hicreti nebevigösterdiği gibi, Orta Aaya'dan sar . yenin on aene evvelinden, akidei milka, cenuba, garbe, bu suretle, eski liyem ise altı yüz doksan dokuz seneve orta zamanın bütün medeniyet sinden başlar » Sahalarına yayılmıştır. Onun dilinin Evet, biitün Osmanlı edipleri ana yurtta doğuş tarzım, açılış se . 699 miiliyetperverleridirler: Os* killerini, oradan dünyanın dört bu. cağına dağılırken aldığı istikamet . manlı devletinin kurulusundan Cenevre 8 (A.A.) Sil&h kuv . yocuk oldugunu anlatarak betefiyetin leri, bafka milletler üaerind'e ettif i evvel bir Ttirk varlığt kabul et vetlerini azaltma konferansının hususî istikbaline ait bu nm'ele üıerinde Milve onlardan gördüğü tesirleri, mua. miyordular; çünkü böyle bir şeykömitesi devlet ve hususî müesseselcr Ietl«r Cemiyetlnin naıari dikkatini celsır ilrflln tayin ettiği yolda biltUn tarafından silah, cephane ve harp le bederek bu çocuklara yardım edilmesi den haberleri yoktu ve çünkü Osfümulile, mevzua taallâk eden, yek. için komisyona bir karar projesi tevdi vazimi imal mes'elesi hakkındaki umumanlı mekteplerinde her tarih diğerini tamamhyan ve murakabe etmiftir. mî müzakereyî bitirmiştir. mualliminin ilk attıği isim şu idiî eden her bilgi şubesinitı müsbet va. fngiliz, Japon ve İtalyan murahhkftBir çok murahhaslar Necmettin Sâaıtalarlle tetkik etmek, tertipli ve Sultan Osman! dık Beyin teklihnl tasvip vt takviye etfarı husutt müesseseler tarafından ya • intizamlı çalısmalarla pek uzun se. Fakat. Süleyman Natlf bu »6tpılan imalâhn tamamile ortadan kal • miılerdir. nelere, çalışanlar arasında, Türk'ün leri yazdığı vakit Balkan hftrbi Üırılmasini ve devlet imalâtınîn rnuramaddî Ve manevi bünyesinin her Kadıntn tâbiiyeH mes'elesi ve yeni bitmişti, bu hailenin içtarakabes! ve bif nizama raptedilmeıini manzarası bir mütehassısın iştigal Türkiye fına bakanlar görmeğe başlamıs* tavsiye eden Fransîc noktaî nazartna dairesini teşkil etmek sartile, muhCenevre 8 (A.A.) Anadolu Ajanlardı ki artık «tttihadı anaaır» «itelif ve geniş i» bülümlerine, bunmuârÎE olduklarıni »«rienifılerdir. Bun unın huıuıî muhabiri bildlryor: rfan evvel de, muhtelif Türk lehçe. lar komitenin ancak imalât hususUft» yaseti ifl&s etmiştir; içimizde Birinci komityon kadının tâbiiyeti lerine dahil kelimelerin ilmin çizmls bir usul ve nizama ba£lam&k meVelebeslenen bu anasırdan her biri, mes'elesir.i konuşmuştur. Kolombiya ve olduğu usul dahilinde, tndî vc keyf 1 •ini mUzakere ile ikttfa etme*t Uzlm Şili murahhaslan 12 nisan 930 tarihli gözlerimizi oymak için birer karhükümlere müsaade etmiyecek tarz. geldigt mutaleasînda bulunmuslardır. La Haye itilârnamesinin kadın tâbiiyega kesilmişlerdir ve devletitı kenda, tesbit ve tatırimine tevakkuf Tttrk rflürahhasî her tiirlli silâh ima • ti hakkındak< 8, 9 ve 10 uncu mad disine dayanabileceği bir tek uneder. delerinin kadın ve erkek arasında mülâtının cezrî surette bevnelmilel bir iasur kaİmıştır: Türk. Türk'ün dili, tarihi gibi, böylece, le konması lehinde oldugunu sÖyle • savat Csâaını temin edecek şekilde ta medeniyet âleminde ifa ettiği geTürk'çülük cereyanının en dedilini tekiif etmiştir. miıtir. niş ve yüksek htzmet itibarile, merfe. ğerlî elebaşılarmdan biri, AğaoğMurahhasımız Celâl Hazım Bey, söz M. Youbard, Frantîz noktai nasa niyetin kemiyet ve keyf iyet nokta . alarak Kolombiya ve Şili murahhasla • Iu Ahmet, Süleyman Natif 'e başrînın doğru ve haklı oldugunu tekrar sından intişarında, takip ettiği is . ruutı teklifine hararetle iştirak ettiğini isbata çalışmic ve mtırahhasların büyük ka bİr mecmuada şu cevabl veritikametin bütün aafhalarında, ferdî bildirdikten sonra vatandaslık kanu • bkJaamtnın bu noktai natarı tasvip «tyordu: ve maserî ruhunun bütün tahav • numuz hakkında etraflı malumat vetikledni «ördüğünü söylemistir. «Siz de inVâr etmezsiniz ki Osrnanll vüllerine muazzam ve canlı bir abL rerek erkek ve kadın arasında tâbiiyet devletinin mnessisi Türk'letdir. Halbüki de teşkil eder. Ancak bu abidenin huıusunda müsavatın tamamen teessüs san'atkâri, heykelini yap&bilmek, ettifini ve ecnebi tebaasile izdivaç eden Gazi Osman'dan evvel Osmanlı Türk'ü onun varlığını teşkil edecek azaya Tiirk kadınının asıi tâbiiyetini muhafaza narrına dfinyada bir tek fert yaşamı yordu. Gazi Osman ise, besbellidif ki, hakikî mahiyetini verebilmek için, ettigini bildirmiştir. Bu mes'ele etra • Cenevre 8 (A.A.) Anadolu A • Osmanlı Türk'lerini yaratmadı. Kendionun daha evvel mernverini, onun fında komisyonda uaun münakaşalar janmnın hususi muhabiri bildiriyor: sinden evvel He yavamakta olan Türk'ham maddesini eld'e edebilmeli, aonccreyân etmiş, Şili ve Kolombiya muIçtimaî mes'elelerle meşgul olan Millerin gayretile bir devlet tesisine mu ra da bunun üzerînde işlemeğe ba* rahhaslan tarafından teklif ve Celâl fetler A^emiyeti beşinci komisyonunda vaffak oldu > ~ lamalıdır. Bu mermer, bu ham mad. Hazim Bey tarafından takviye edilen Tiirkiy* murahhası Necmettin Sadık de, TUrk dilinin ana yurtta büyük Oaha doğruau binlerce senelik bu mes'eie hakkındaki mUnakaşalar Bey, bir çök memleketlerde işsizlik yüımıhttcenetten evvel yasamıs, o z? s gelecek haftaya bırakdmıstır. Türk'ün hayatında Gazi Osman ziinden aç ve sefil kalan milvon1 ><ca manki cemiyetin rm Ve rhânevt bir parantez açtı ve Gazi Mustafa ihtiyaçlarının tam bir aynası bulun. Ketnal bir parantez kapıyor. 699 muş olan ana dilrfir. Bunun kökleri milliyetperverleri, bu parantezin doğrudan doğruya veya, bilvasıta aiçinde kaldıkları için, ondan evrastırıldıktan sonradır ki, diğer Türk velki ve sonraki Türk varlığıhı lehçelermin hakikî bir surett» o kökten ayrılış tarzlarınî, zaman v anlıyamamakta mazurdurlar. mekân zarfında tahavvüllerini tayin Onları hırpalamîyahm. Çünkü tftntihabat netieesinden Yeni bir yuvarlak masa biz «Kemalli» Ierİn, son tarih sa etmek kabil olur. Fakat bu devre ait vesikalar pek hifesi kapanan Osman'hlarla alâeıtıınım» dıyor konf eransı toplanacak mahduttur. Ve kendilcrind *n kat'î kamız kalmamıstır. Arada iki hükümler çıkarmak ta çok müşklll . Münih 8 (A.A.) HHler, 6 ikinci Londra 8 (A.A.) Hindistan'da ayrı tarih farkı vardır. dür. Çünkü her lisan bir içtimaî mU. İeşrin intihabatma dair kendisin . intihabatın ayrı ayrı mı, yoksa muhessesedir. Bunu hakkile anlıyabîl . PEYAMl SAFA <İen direktif almak üzere MÜnih'te telit olaraV mı yapılacağı mes'ele»! mek için kendisînî konusan cemiyetoplanmış olan fırkantn propagan . henüz halledilmemiştîr. Maamafih, yetin bütün medenî tetkilâtı malum ida •ervisi şef leri müvacehesinde şoy. önümüed'eki ay zarftnda Londra'da olmak lâzımdır. MazUfen kalma bu le demfrştir: «Nazi fırkası, 6 ikinci üçnücü bh* yuvarlak masa konfe . büyük noksan, halin del&Ietilc, hal. teşrin intihabatında yapacağı müca. ransı toplanacagını ve her halde den tedriç ile, ric'î bir tarzda, ma . Ankara 8 (Telefonla) tnhisardelede Almanya'nın mevoudiyeti bir hal suretî bulunacağını tahmin «iye doğru ^eri geriye gitmek sure. lar Vekâleti gümriikler ve inhisar etmek caizdir. bu intihabata bağlı imiş gibi hare • tile, komşu dillerle bugünkü orta lar için getirtilecek birer müte ~ ket edecektir.» Bu mes'eie dolayısile tngiltere Asya dilinin inceden inceye ve ilmî hasAis için lâzım gelen seraiti tesbit hükumetinin, azası bu defa pek mah. etrmş ve bunları sefaretl'ere bildn*. Hitler, bu mücadelenin netieesin. bir surette mütaleasile, kıtmen ik . dut olacak olan Yuvarlak Masa kon. den mutlak surette ernkn oldugunu miştir. mal olünabiHr. Zaten nebatî Ve hayferansı mesaUinJn, iki evvelki iç . eöylemiştir. Mumaileyh bu münase. vanî hayatın tekâmül silsilesini tet. Bu mütehasaı»Iar için biUçede timada betaat hilâfına olarak, seri betle Von Papen hükumetinin »iyaklk etmek isterken, müstehasiyat â. 29,000 lirahk tahsisat ohnasını temine azmetmiş olduğu âetini tenklt eylemiştir. limlerinin gittiğ! yol da budur. Za. beyan olunttıaktadır. Hitler, Alman hükurnetmin ikti. ten tarihî hâdiselerâı mütaleasında, Akti muta*awer kenferanata üeri tat progratntnm daha şhndiden aka. tabiat ve cemiyet faayatına ait muhsürülecek olan mes'eeilıer, bittabi hali mete uğramış telâkki edüebileceğini telif membalardan istifade <<%mek, taAnkara 8 (Telefonla) İktisat hazlrda cereyan etmekte olan mti. beyam etmiştir. Mumaileyh hüku . rihin takip ettiği yollardan biridir. zakerelere tâbirler, zira Mecusi'Ierde Vekâletinin raevaddı iptidaiyenin metm haricî siyaietlnin de arkasınNasıl ki son tarih kitabmda, vakıa. Paryalar arasında bir rtilâf h&sıl miktarı ve hangi Umanlardan ithal da milletm kuvveti bulunmad'ığın laırn izahma tabîat hâdi*elerl, a « i . dan dolayı muvaffakiyetsizHğe mah. olmuş olduğundan şimdi de Mecu . olunduğu hakkında istediği malu yat tahavvuülleri birer *ahit olarak sı'lerle müslümanlar arasında bir kum oldugunu îlave eylemiştir. mat Ticaret Odalarından peyderpey gosterilmiştir. Binaenaleyh bu su . hilftf vüeude getirUmesi ieap et . retle elde olunabilecek malumat ile. gelmektedir. Berlin'de bir arbede mektedir. Türk dilinin muhbelif intişar saha . Berlin 8 (A.A.) Havas Ajansı j Şimdi cereyar etmekte olan mü • larında sekliyat tahavvülleri karşı muhabrrinden: Nazi'ler, dün ak * zakereler müsbet bir neticeye vâ Ankara 8 (Telefonla) Avrupa lastırılabîlir. Evvelkine nisbeten da. şam nasyonal Alman'lann bir ieti» sıl olacak mı? Bunu ümit etmek liile telefon muhaberesini temin e ha tarihî devirlere ait mevcut eser. maında şiddetlî bir arbede çıkarmış zimdır. *erle bu e»ki msazinin bıraktıgı mah. decek tasıyıcı cereyan aletlerinin lardir. Bh an içmde salondaki «an. suller murakabe olunursa, o vakit, tecrübelerine başlanmıştır. dalyeler havada uçmaga başlamışdaha müsbet ve daha ilmî hakikat. Ankara 8 (Telefonla) Dün aktır. Bu sırada içtimaa gelmiş olanlere varılmak imkânı bulunur. Bu Şatn için burada şehir bahçesinde lar dehşet içinde kalmışlar ve bir . vazife lisaniyatın, yani bir lisana ait tertip edilen Ahmet Rasim gecesi çok Ankara 8 (Telefonla) iktisat birlerini ite kaka ve yere düşenlerı edebî malu mat ı kazanmak için vü . Vekili Celâl Bey bu sabah İ» Ban ezerek sokağa fırlamışlardır. Bir çok güzel oldu. cudü zarurî olan mütaleaların, meToplantıda evvelâ Naşit Hakkı Bey kasına giderek Miidürü umuml ve yaralı vardır. selâ. sarf ve nahvfn, nazun ve hesir t'6t aldı, büyük muharririn meca kili Muammer Beyle görüsrrüiştu'r. şekillerinin, bunlara ait tahavvill • yasını ve eserlerini mevzuu bahse ~ İş Bankastnın yeni vazifelere talerm, eski yazıları ve metinleri ten. den bi rkonferans verdi. Bunu NalAnkara 8 (Telefonla) Nafıa yin edilen erkânı islerine baflamif kidin işidir. Bir de biezat litanın in. bandoğlu Hıfzı Beyin ayni mevıu Vekilinin yarın buraya avdeti bek saniyet tarihinde, onun hal ve mazi. Iardır. dahilindeki musahabesi takiu e'ti. lenmektedir. Tevfik Rüştü B. Cenevre'de fikrimizî söyledi Silâh imalâtının beynelmilel şekle konmasını istiyoruz SON TELGRAFLAB Bana kaiırsa *Cumhuriyet 699 milliyetperverleri Bundan on dokuz setıe ew«l, Süleyman Nazif bir mecmuada şu sözleri yazıyordu: Felsefe ıstılahları DİL İNKILÂBI MÜNASEBETtLE sinde gördüğü hizmet ve vazitelerin mütaleası vardır. Bunun sahası, bi. rincisine nlsbetle, pek genis oldugu gibi, griziyat, ruhâyat, içtimaiyat ile de pek sıkı münasebetleri vardır. Ev velkisi edebî mahiyettedir. Yalnız bfr dilin zaman ve mekân itibarile muhtelif tahavvüllerini mütalea eder. Buna. Türk lisanının bünyesine ve halkın kelime teşkil tarzına göre dilcilik diyebüiriz. Diğeri ayni men#e ve asıldan gelmemis muhtelif lisanları en geniş bir surette tavsif, tasnif ve mukayese eder. Onlara dair Umin hududu da hilrnde muhtelif nazariyeleri ortaya koyar. Bu, bir nevi tabiat ilmidir. Tabiiyat ile kimyanın, griziyatın, hebatiyat ile hayvaniyatın gittiği yoldan, lisan âleminde de bir nevi yürüyü^tür, onların vasıtalannı dil sahasında kullanıştır. Buna da rfillercflîk diyebiliriz. Türkçenin, bu tarlfe göre, Hüseyin Kâzım Kadri Beyin büyük Türk lugatinde yapıl dığı gibi, muhtelif Iehçelerini ve ta. havvilllerini dfilc'lik (philologie), bilâki» Yusuf Ziya Beyin müddea . smda görüldiiğü üzere, dilimizin Hint Avrupa ve Sami dillerle mü nasebetlerini ve onlara temel olduğu id'diasını da dillercilik (linguistique) mütalea eder. Bu iki görüş, maatte. essüf, hatiplerin sözlerinde ekseriya karıştırılmış, yanılmıyorsam, ditıli yenleri de sdyhyenler gibi, yanlış yollara sevketmişth*. Lisanımısın bu iki görüş itibarile mütaleası, birincisi ikincfHine esas olmak ve evvelkisinden sonrakisine geçifte çok ihtiyatlı bulunmak şarti. le, ilmin, bilhassa hakikî ve müsbet ilmin, zahirî görUnüşlere, hayale il. tifat etmiyen, bUtün müddealarım itiraz götürmez tarihî ve içtimaî ve. sikaiara istinat ettiren bir ilmin adım adım kuvveden file çıkaracağı bir mefkure olma!ı<iır. Müsbet muta lara istinat edecek her çalışma. bizi, her gün biraz d'aha bu yüksek ga . yeye götürmelidir. Aksi yoldan ha. reket, biz? ondan uzaklaştırmaktan başka bir netice vermez. Asıl mev. zuumuza girmek için, muhterem o. kuyuculardan, bu mukaddemeyi fazla gBtmemelerinî rica edetim. MUSTAFA NAM1K GuNüNLAKİSLCR Şeyh Küşteri Osmanlicanın sun'tliğini ilk sezen kimdir?. ICırk yıl evvel: Diyen şair Mehmet Emin mi? Yirmi beş yıl evvel, Bulgar hududundan haykıran genç sabit ömer Seyfettin mi? Yirmi yıl evvel, bu kımıldanışa düzen veren Zîya Gok Aîf> mt? Yoksa, Ahmet Vefik Paşalaf, Şemsettin Sami'ler mi? Hiç biri değil... Bu büyük a dam, şîmdi vücudü kim bilir kaç bininci baharın çiceği veya çe meni olarak Bursa toprağindan fışkıran Şeyh Küşteri'dir! Türk dilinin benliğine döndü< ğü bu kutlu günde. onun aziz İlmini hürmetle anmahyız. Şeyh Küşteri, hiç bir faniye na* sip olmıyan bir rnuvaffakiyetle eserini beş buçuk asrın hafızasına işlemiş, ibret perdesini beş yüz elli senedir gelip geçen nesillerin gözieri öttüne kurmuş bir ebedi • dir! Biz bu perdede, bes buçuk a«irdır, osmanlıcanın türkçeden da • yak yediğini görüyoruz! Bes yüz elli senedir, Hacivat: O söylese, bendeniz dinle • sem... Bendeniz söyleiem, ö dtnlese .. Temaşakeran hazeratı da safayap olsa! Dedikçe, Karagöz'ün: ^ Geliyorum, patlama! Diye haykırdığını işitiyoruz... Beş yüz elli «enedir, Hacivat: Karagöz'üm bana vurma nın esbabı mucibesi? Diye sordukça, Karagöz'ün: Benim babamın ne hırkaaı var, ne de eübbesi! Diye tökatı yaptfttrdlğini gtf • rüyoruz! Şeyh Küşteri, sağ olsa da, ibret perdesinj bugün kursa ve hayal oyununu bugün ıcat etseydi, acaba Hacivat'ın yerine kimi değneğe takardı?! YUSUF ZİYA 'ITV Ben bir Turk'um, dinim, cinsım uludur Siî.em. özüm, ateş i!e doludur! Milletler Cemiyetine bir teklifimiz inhisarlar Vekâlttinin gıtirecefii mütehassıslar Ankara 8 (Telefonla) Maliye Vekâleti kazanç vergisi için alâkadar müesseseler arasında bir anket. açmısh. Bu hususta gelen cevaplar tasnif olunmaktadır. Vekâlet bu cevapları n»cc • lise gönderecektir. Kazınç vergîsî IIIMI lı ı m , Dil inkılâbı Reşit Galip Beyin konfe* ransı sesli filme alındı Maarif Vekiiimiz Reşit Galip Bey dün Nişantaşı'ndaıki Ipek filim stüdyosunu ziyaret etmiş ve müessese Jflüdürü Fahir İpekçi Beyle san'atk&r. lar taraftndan karşılanmıştır. Hars, hfan, temeddün müe»se»e ve hare ketlerile çok yakın bir duygu birliği ve terakki enerjUi gÖstererek alâ . kadar olan genç ve güz'de Vekil; modem san'at ve fen saha*ında ha. kîkaten alemşümul bir mahiyetl o . lan sinemacıltk yolund* memleketL mizde de büyük bir adtm atümı» oL. masını takdirle karşıladığı için stüd. yoda bütün tetitatı Mrer birer §«*miş, «ahat almış, iyi intibalarlarÜe merrmuniyetlerini bilhaaia alâka . darlara söyleırrîştir. Bu vesileden istifade edilerek kendi«inden yeni dil Tnfctlâtn hakknvda bir konfeTans vermesi fica edilmiş» Reşit Galip B. cereyamn propagftndası itibarile çok müessir olacak kıy metli bir hHabe irat etmiş ve konf erans kâmilen sesli filme alınmış • tır. Filim iki üç gün »onra şehrimizdeki sinemalarda gösterilmeğe başlanacaktır. Maarif Vekiiimiz bu ve sile ile dil inkılâbını halka hakkile anlatmak için çok ehemmiyetli bir hareket yapmış oluyor. Boyuna içimi çekip duruyordum: Bir kaç gün geçse de ne olacak, dedim, esa» değişmiyor ki... Ben ya bu sevdadan vaz geçmeliyim, yahut annemi, babamı çiğnemeliyim. Andre beni haf ifçe kendine doğru çekti: Evet, dedi. DoğruSu bu, doğ • rusu bu ama, emin olunuz ki mileni7.in kederi pek çabuk geçecektir. Hem de sizin akrabanız, arkadaşlarınız arasında biraz... Ne diyeyim... Biraz yeni fikİrli insanlar yok mu? Niçin sordunuz? Onlara da birer mektup ya zarnnız, mes'eleyi anlatırsınız, an nenizi ve babanızı teseilH etznelerini rica rdr>rsiniz, onlar giderler, bu işîn zann' 'e*{ kadar fena olmadıfini anlatırİar . Bu fikir fena değildi. Ben de buntt müphem surette düşünmüştüm. E vet, fakat hani, kim o yeni kafalı akrabalar, arks.daşlar?.. Tek tük bir iki isim hatırıma geliyordu. Baytar kursları Ankara 8 (Telefonla) 15 teş rinievvelde Ankara, İstanbul ve Karacftbey'de açılacak baytar kuısları için yapılan hazırlıklar bitmistir. Dinar'lıların çok güzel bir kararı Ankara 8 (A.A.) Dinar halkı bir toplantı yaparak her ayın birinci ve otuzuncu günleri kahvehanelerde kahve ve çay yerine üzüm ve incir alfnağa ve evlermde de kahve ve çay yerine ayni suretle üzüm ve incir yemeğe karar vermişler ve bunun için and içmişlerdir. iktisat Veklletinin sorduğu süal Eşekarılarının öldürdüğü adam Roma 8 (A.A.) Bologne civa nnda bir çiftçi, çalışmalarına mâni ol duğu bir esekarısı sürüsü tarafından Bldürülmüftür. Avrupa telefonunun tecrübeleri Ahmet Rasim gecesi Cumhuriyel Nüshası 5 Kuruştur iktisat Vekiiimiz <4afıa Vekili Ankara'ya dönüyor Senelik Altı ayhk Üç ayhk Bir ayhk şeraiti Törkiye için 1400 Kr. 750 400 150 Hariç için 2700 Kr. 1450 800 Yoktur BVYÜK HtKÂYE: 16 Sinema Delisi Kız Andre Roan temkinini bozmadan, insanın içine daima rahatlık veren o temiz gözlerile yüzüme baktı: • Bu halecanınızı çok tabiS gt»rü vorum, dedi, hakhsınıe, çUnkü da. ha çocuktunuz, hayatın... Gene bağrrarak söziinü kestıtıı: Hayır, dedim, çocuk değilim, Yakat ben sizin... Ben s'zin... Bir türlü söyliyeceğim sözü ağ . zımdan çıkaramiyordum. ö bana cesaret verdi: Söyieymiz, ded1!, tereddtit et. Ben »izin metresintz olamam Şüphesiz. Ben de bunu nasıl fiatmma getirebilirrm ? Ben ki yal 0iz ı m n Madattnisi düşüaüyorum, likeye atmıyan kızların nasıl ya şadıklarını görüyorsunuz: Ya ihtiyar annelerine, babalanna hastabakıcılık ediyorlar, yahut kendini beğenmiş ve abdal bir kocaya va . rarak çamaşır yıkıyorlar. Siz böyle BEDt dümdür bâr hayata raZı mısmız? | Hiç bir zaman, fakat... | sîzin bile bunu akl'.nıza getirmenizi Kakat en küçük bir tehlikeden istemem. de korkuyorsunuz değil mt? Biraz Affediniz, dediğiniz gibi ben düşünseniz görUrsUnüz ki insanm tecrübesiz bir kızım, her şeyden kor. bahtiyarlığına mâni olan şey kor karım. kudur. Korkaklar cehemıem hayatı Hakkınız var, bu korkunuz da yaşarlar. pek tabiidir. Fakat ben size başka Çok doğru söylüyorsunuz, lâ bir çare olmadığı için bunu teklif kin... ediyorum. Isterseniz bir hizmefçi . Mademki doğru söylüyorum, nizle be^aber fir bu apartımanda yalyanlış söylemiyorum demektir. nı* oturunuzı isterseniz, şUphesiz Sesinji çıkarmadım. Verilecek n« odalarımız ayrı olmak şartîle bera. cevabım kalmıştı? Fakat, içimde, beber otururuz. ni rahatsız eden bin türlü his vardı. Ah, fakat... Bunları anlatamıyordum. Ah, ne ka Siz büyük saadetlerin küçük dar olsa ecnebi .. Hiç bizim hayatıtehlikelerden dogduğunu bilmiyor mı«ı bilir mi? Annemin, baJbamın na> mısınıc? Bu dünyada hiç tehlikesiz sıl adamlar olduklannı bilir mi? bir saadet olur mu? Kendini hiç teh ra, eğlence, saadetler, hergün başka Gene elimi tutmustu. Bu seffer kenditni daha mukavemetsiz bulu • tÜTİü bir zevkle geçen parlak bir ha. yat!..» Hem siz biliyor mısınız? Ben yordum. Sahi, ben bir korkağım! Bu sinema artiati olmak istiyen iki prenffidişle ömrümün sonuna kadar ça sesi bile reddettim. maşır yıkıyacağırn. Allah göster Niçin? mesin! Andre dedi kit İstidatları yoktu da ondan! Ob. jektif karşısında prenses yahut satıcı Hem sixm bana tetadüfünüz kız olnıamn ne ehemmiyeti var? Bine fırsattır, biKyor mısınız? Adeta rinci şart: tstidat. romanlara yazılacak, fibni alınacak şeydir! Bir daha bu fırsat elinize Ya ben de muvaffak olamaz • geçer mi sanıyorsunuz ? Ben dün sam... yanın her tarafından mektuplar a Böyle bir ihtimal olsaydı hiç lırım. Nice güzel, hatta zengin ktzlar bu kadar ısrar eder miydim? sinema artisti olmak için can atarlar, Andre bana biraz daha aokuldu: biate yalvarırlar, çoğuna cevap ver Evet, dedi, on satırhk bir mekmeğe vaktimiz bile yoktur. Onlar tup, sizin hayatınısa yepyeni bir isfimdi sizin yerinizde olsalardı se • tikamet verebilir. vtmçlerinden çıldınrlardı. Hele si Beni birdenbrre bir titreme al . »in böyle tereddüt ettiğinizi bir görmıştı. Ne oiduğumu anlamıyordum. seler, gülerlerdi. Beni affediniz, fatçimde bir ağlama hazırhğı vardı. kat sizin için ne düşimürlerdi biliyor Andre Roan beni kucakladı: mısınız? «Masum kız, akılsız kız, Sakın, dedi, müteessir olma saf kız, ayağma gelen nimeti tepU yınız, isterseniz bir kaç gün daha yor: Muvaffakiyet, föhret, alkış, pa« «eçain, biraz düşününüz... (Mabadi var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: