19 Aralık 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

19 Aralık 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bulunmaz şey Antikact Sa lamon, Meraki Beyi görunce kapıya koştu: Buyurunuz Paşa Hazretleri, buyurunuz.. A man efendim a • yagmtza mcak sumu dökelim, so?uk sumu?.. r Ee, söy e bakalım, nelerin var?? Aman be • vim, iyi ki yeldi•»r'z.. Ba'unmaz bir antika *a banca var Ya . Hangi devre ait? Iskenderi Kebir zamamna ait Yapma Sa~ lamon tsken . deri Kebir za manında tabanca yoktu ki .. tşte ben de onun için bulunmaz bir antika dedim ya! Bir 6aip Kendi eseri! Genç, ihtiyar, orta yaşlı, kadın, erkek, kalababk bir salon... Uzun saçlı, züppe tavırlı bir genç şiir okuyor... Dinliyenler ara sıra gülüyor, arasıra da alkışlıyorlar. Nihayet şiir bitiyor, münakaşa başlıyor. Ağır sesli bir zat tenkit ediyor: Vezin bazan var, Gece bazan yok. Esvet kalfa simsiyah bir Mahsus öyle bacıdır. Komşuları onu çok yaptım.. severler. Bir gün sordular: Kafiye de Canım Esvet kalfa geceleri vezin gibi. niçin gelmiyorsun? Onu da b' Ah hanımcığım, karanhassa orijinal ' '~tan korkuyorum! olsun diye yaptım. Mısra • Iarın bazısı Nazım Hikmet'in... Bazısı Faruk Nafiz'in.. Mevzu da Halıt Fahri'nin... Terbi yesiz herif! Ha ... tşte Hat bekçisi Ahmet. Ahmet... Ulan yirmi vıldır hiç bu cümie de tadeğişmemişrin be.. Mektepte iken de doyls dümenci idin mamen sızın dır! Alaturka ile alafranga birle şirse ne olacak?.. Tokatlıyan (çaylı dans) yerine (rakılı dans) mı tertip ede cek?.. Çifte telli ile fokstrot mu oynıyacağiz?.. Yoksa, cazbant bir tango çalarken pastırma ile rakı içip: Allah!.. Diye nara mı atacağız?.. Bir bilen çıksa da şunu anla tıverse! AKBABA Falan Bey, meşhur kumtr bazlardandtr. Bir gece, onu telâşla oyun aalonunda dolaşırken gSren Filân Bey tnrdu: Hayır rla falancığım?.. Sorma bi " rader, kartmt kaybettim .. Arkadaşt ağ ztndan kaçırdı: Pokerde mi?.. üzüntl tki arka arasında: Yahu, kendine gel . Canım at kılıyor.. Neden? Şey.. Bizim hantm bu sabah pek yüzüme çü lüyordu da, a aba akşama ne •itiyecek diye düşünüyorum !.. daş Hoaıım Cemile Hanımefendinin yanında «^ sene çalıştım diyorsun... Bunu nasıl isbat ede ceksin bakaytm?.. Hizmetçi Şey... îsterseniz hanımın batun âşıtdarımn irimlerini $ayayım! Pekt, nişanlından niçin ayrdmak istiyorsanl 0 zengin bir dul buldu, ben de zengin bir ihtiyar buldum, izdivacımızı mes'at bir ittikbale btraktık! Alaturka Alaf ranga Perşembe akşamım, Beyoğ • lu'nun meşhur bir sazlı biraha • nesinde geçirmiştim. Cuma gü nünü de, Tokatlıyan'ın danslı çayında geçirdim. Gecemle gündüzüm, gece ile gündüz gibi bir te*»• oldu. Alaturka ve alafranga tezaaı.. Gece, bir dilimi otuz kuruşa peynir yedim ve bir kadehi otuz kuruşa rakı çektim. Gündüz ise, yetmiş beş kuruşa, tereyağı, reçel yedim ve çay içtim! Gece, içerisi sigara dumanile bulutlanmış, havası içki kokusile ekşimiş bir meyhanede şarkı, gazel ve nara dinledim. Gündüz, pırıl pır?l bir salonun temiz parkeIeri üstünde dönen çiftlerin ayaklarını seyrettim ve yüzlerinin ı şıksız gecesinde gözleri beyaz yıldızlar gibi parlıyan zencilerin cazbandile coştum. Gece, etrafımdakiler: Saçları perişan, yüzleri morarmış, pat lak gozlü, peltek dilli insanlardı. Gündüz yanımdakîler, yüzle rinde sıhhat, pembe bir çiçek gibi gülen, beyaz dişli, kibar kı • yafetli kadınlar, erkeklerdi.. Diyorlar ki: Alaturka musiki ile alafrangayı birleştirmeli... Karanlık ve uğultulu bir son bahar ormanmda çakan şimşekleri, düşen yıldmmlan, haykıran kurtlan, kuşlan seyreder ve dinler gibi, zenci cazbandının kor kunç ahengini dinliyerek ve madenî boruların, iğribüyrü düdüklerin pınltısını seyrederek bu arzunun manasını düşündüm.. Alaturka ile alafrangayı bir leştirmek... Nasıl?.. Hiç Acem şahndan smokin, Hint kumaşmdan frak yapılır mı?.. Kırmızı festen melon şapka, mevlevî sikkesinden silindir imal olunur rau? Alaturka, başka bir ruhun, başka bir hayatın, başka bir dünyanın musikisi... Alaf ranga ise gene büsbütün başka!. Alaturka ile alafranganın birIeşmesi, meselâ divan şairlerinden Tahir Nadi Efendi Hazretlerinin, sinema meraklısı bir Şişli kızile evlenmesinden farksız Kadı ve şahit Kulaktan kulağa dolaşan gizli f ısıltı, nihayet üç gün içinde, bütün vilâyet halkının bildiği bir dedikodu oluvermişti. Artık, dairelerde, kalemlerde, kahvehanelerde, çardak altlarında hep bu mes'ele konuşuluyor, volda iki lardan bahsediyorlardı. üstü daireden çıkınca, merkcbine binip arka sokaklardan, sapa yollardan doğruca Cihanyandı Zeyneb'in evine gidiyormuş! Vali paşa, okuması yazması kıt, dik kaf ah, çetin bir adamdı. Derhal Kadı Nurullah Efendiyi çağrırın istirahat Beyefendi sinirlerinden ra hatsızdı. Günden güne kuvvet • ten düşüyordu. Bir gün, karısile beraber asabiyecilerden bir hekime gittiler. Doktor, hastayı iyice muaye neden sonra: Size, dinîenebilmeniz için bir uyku ilâcı verecğim.. Hasta yalvardı: Aman doktorcuğum, sen bu ilâcı kanma ver. 0 oyursa, ben nasıl olsa dinlenirim! En mühim şey Cemil Bey, çe~ kik kaflı, badem gozlü, aleo dn daklt, fıkır fıbır bir hıza ilânı aşk ediyordu: Hanıme • fendi sizi vevi • yorum. Avrupa darülfünunlartn dan şehadetna • melerim var.. Resme, mugikiye mahabbe . tim, hevesim, istidadım var .. Gencim, sıhkatliyim, kuv • vetim var, liyakatim var... Elmas gibi temiz bir kalbim var.. Şairîm.. E uerlerim var, şöhretim var.. ölüm döseğinde yatan milyoner bir dayım var. Benden başka da varisi yok... Hay aptal hay.. Demındenberi lâkırdıyı u • zatıp duruyor tun, haydi gel, nişanlanalım !.. Terkos, Belediyeye devrediliyor Efendi hazretleri, orteda fena bir rivayt dolaşıyor, îşittiNihayet, bu çeşit şayialan herniz mi? kesten evvel duyması lâzım gelen Hayır efendimiz.. Neye Vali paşa da herkeslen sonra dair? duydular: Zatıâlinize dair.. Kadı fendi hazretleri, aksam Veminelgarip.. Tenvir buyurur musunuz? Yalan Çardakh kah Vali paşa mes'eleyi apaçık anvede üç kafa lattı. Kadı efendi, Tannnın binbi' dar karfi karşt ismi üzerine yeminler etti: ya oturmuş nar Vallahı ash yoktur.. Bil'âhi gile tokurdatı yalandır.. Tallahi iftiradır' yorlardı: Balık • Vali yakasını bırakmadı: çı Mardiros, es • kici Miçon, Torik Efendi hazretleri, bunun Necmi . tecrübesi kolay.. Mega aı Emir buyurunuz? fas, çekerim ağ Akşam üstü merkebiniz gelart, gelmez.. Çelir. Sizi bindiririz. Yularını «rkerim ağları, gelbest bırakırsınız. Her zamanki mez.. Sanoorum yolu neresi ise hayvan gider. Baki içi lebalep baluk dolmuşiur.. karız, eğer Cihanyandt Zeyneb'in Vay babannm ca kapısı önünde durursa mes'ele nına, anla asda anlaşıhr.. Ne dersiniz?. bir de çıkardım Kadı yutkundu, düşündü, sonki, ağın içi eaki papuç, kınk testi, ra gülümsiyerek: Vallabi efendim, dedi. b?nçürük karpuz dolu değildir deniz razıyım.. Fakat zatıde\leBu aralık Meş tiniz için iyi olmaz., hedi de mecliae Acayip, neden?. dahil oldu: Neden olacak, merkebin Selâmün aşehadetine müracaat buyurduğuleyçüm.. nuzu duyanlar: Vali paşa eşek Torik hemen asözile iş görüyor, derler!. tddı: Ulan moruk, atmal.. Hay çok yasıyann.. llle da ha bir söz »öy • lememişem ki .. Zarart yok be anam.. Nastl olsa söyliyecek değil misin?!.. Çimdik Maniler Tanıyor oklar beni, Ne güzel yoklar beni, Kaşları keman olmuş Kirpiği yoklar beni! * Dağlar basın kar aldı, Gül etrafm har aldı, Ecele borçlu kalrfım Bir canım var yar aldı! * Gökler bulutlu kaidı, Kuşlar ilmütlü kaldı, Anahtar yar koynunda Gönlüm kilitli kaldı! Maniler Deryaya daldım çıktun, Bir inci aldım çıktun! Baktam yarda vefa yok, Gönlümü çaldım çık*jı.»! * ÇOe bülbülüm çile, Çiy düştnüş gonca güîe, Yar üstüme evlenmi^,, Ben ağlıyam, o güle! * Derdim bilmez hakimler, llâç vermez hekimler, Benim gönlümde sens.n, Senin gönlünde kinder? Muhittin By Vaktile, gözlerin in yaşı kadar musluklann aksaydı, şimdi böyle ağlamazdınf

Bu sayıdan diğer sayfalar: