17 Ocak 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

17 Ocak 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Uludağ'ın zirvelerinde | bir Ski müsabakası Yaz ortasında üstünde kar bulunan Uludag, kiş ortasmda daha şirin oluyor den) — Şehirlerde buram burama ter dökerek” buzlu . limonatalara, dondurmalara can attığı : Uludağ'ın scaba kaşı nasil oluyor? Bu, cidden me - vak edilecek bir şeydi. Fakat şim - Giye kadar ç olmadığı 1Guloilet ile ö arkadaşı 've Bursa'dan da Fransız konsoolsn Mec A Graülle ile Elektrik- şirketi müdürü Mr. Angeli ve M Romangal filater fabcikasından Mr. Miazı Bursa'dan Mademsiselle Mareche ve Bursa'nın meşhur arcılarından Hazan Ef. birleşerek bir kafile yayani e mitdette merak uyandırmıştır. Bir hafta kadar süren bu seyahat bizey Uludağ etelinin istikbaline ait bazı fikirler de vermiştir. Fransız #öloru Mr. A Gralle bi yahatlerine İattı Skyler yaplırarak sömestr tati Tinde iki muallim arkadaşile buraya gelmiti. Bursa'dan da beş kişilik bir. teşikil ederek hep birlikte U - çıkmayı kararlaştırdık. Ay- vacn izşe malzemesini nakle yarıy cak olan ve atla çekilen bir kızak 14 yaplırdım. Mr. Gülollot Bursa'ya 1 kknunusanide gelmişti. Berabe - rinde Galetasaray lisesi munilim - lerinden Mi Berard ve Me- Mastal vardı. 2 kânunusani günü öğleye kadar Skylerin ve kızağımızın de mir aksamını teminle uğraştık. Bi - Tinci kafile olarak Galatasarı'lı üç maallim ayni gün öğleden sanra Do Tababa denilen mevkie kade mebille çıktılar. Bu otomabi ri orada birakarak. geri döndü. malzemeyi taşıyan kızakı (8) wat Kadar karlar üzerlede yol aldıktan senra sant 21 de Uludağ oteline aştırdığımıza göre ikinci in beşinde birinci gu Ba mülâki olacaktı. Fakat M. Gu ellet ildinel kafilenin korku ile bu se- yahatter cayacaklarını zanne derek ayın dördüncü zünü öf - leden sonra yapayalnız ” Bursa'ya Şikagelmiş ve hepimizi hayret İer içinde bırakmıştı. Mister Gf - ellet bizde korku yerine kuvvetli kir azim görünce memnun oldu. E tesi gün yani S kânımusani sabakı aat 730 d otomobille Dolubaba'ya hareket ettik. Saat 9 da Dolubaba'da idik. Yükseldikçe bu garip ve me Tak verici seyahatin ney'e ile zeçe ceğini hinsediyorduk. - Dolubaba'i bafajlarımızı bir. eta yükleterek Skylerimize bindik. Otomabil Bur sa'ya gitti. Biz de Skyler üzerinde dağa ürmanmağa başladık. A, kâh kafilenin önünde kâh arkasında yi rüyordu. Hava berrak fakat çok »o- kuktu. Mazmafih vücetlerimiz bu soğuktan asla müteessir olmuyordu. Çünkü: dalmi bir hareket, kani da: marlarımızda sür'at ve kuvvetle de- laştınıyordu. Sekiz anat süven bu - yürüyüşü müzde hiç bir arıza almadı. Her ta- Fafımiz emsalsiz denecek kadar el kar fazla sevindirmişti. Senenin bu mev- #öminde otel bomboştur. Yalnız ote- 'ana, baba ve bir çocuktan ibaret ile bekliyor. Bu aileden büyük süsnü kabul gördük. Kimbilir belki de ne zamandanberi düşeli bir oda odun sabasile hamam gibi wman bir oda... Gece, hiç kimse de dişarı çıkmak için cesaret yoktu. Sadece pencerelerden dağın çamlarını tür. İ türkü şekillere sokan karın cazip 've o kadar da korkunç manzarasını seyrediyorduk.. Akşam güneşi bu - fada çamları Ve karla örtülü ter “Termametrelerimiz harareti sıfirin altında (20) gösteriyordu. Ertesi gün güzel ve billür ahatimiz başladı. Buz İarla kaplı aarp. inişler üzerinde Skeylerle kaymağa bapladık. Kar ü - zerinde kurt ve tavşan izlerine meb ülen raslıyorduk. Fakat kendileri i, hiç göremiyorduk.. Soğuk, meğer epey bir aperatif- miş te. Saat 11 de arkadaşlarla öy- le bir kabvaltı yaptık ki:” Şehirde bir yemek esnasında yiyemedikleri müzi bile burada büyük bir iştiha ile bitirmiştik. . Öğle vakti otele dön. dük. Fakat Mir. Gülollot dönmemiş; ©4 kafileden ayrılarak Uludağ'ın | zirvelerine çıkmıştı... Kızağın aü u çehire göndermiş olduğumuz için ardette; içimizden Skye binmekte Mmahir olanlar kızağı münavebe ile gekiyorlardı: İniş, çıkıştan çok daha zevkli bir yey.. Çünkür Mütenddit ve müthi; Tütlerden düşmek cidden görülecek Ve seyredilecek bir manzara., Be - Teket versin yorgunluğumuza rağ - men bu düşüşler hep teklikesiz el - muştur. İçimizde Sky antrenömanla ı olmiyanlar bulunduğu gibi bunla- Ta hiç binmemiş olanlar da vardı. Buna — rağmen hepimiz gayet güzel kayıyorduk. Zaten bu; bir ar- | Zu ve heyecan mes'elenid Dolubaha'ya snat 16 da Bü süretle 8 astte çiktığımiz yeri (3) santte inmiytik. Delubaba'da bir zi iki ölemobil bekliyordu. Bunlara binerek şehre avdet eltik. Mr. Gulo: Ancak gece saat 22 de Bursa'ya dönerek bizi bulabilmiştir ki: Kenı | G zirvelerde Kaymış ve nihayet Göletle (li karda. barplaştığındın yolunu değiştirmeke mecbur kale ambaçlı yolları enun avdeli- Karadeniz halkı Lâz'lar yalnız Rize'nin şark kismındadır Rize Hususür — İstanbul ve yerlerde, Giresin'dan itibarec yari Karadenir. sahillerinde — otura! vmumiyetle Lâz zannolunurlar. Fil Yaki bir İstanbul'kanum Giresun'lu, Trabaon'lu, hele Rize' Gel bakalım Lkz Kahım Lüzuşağı (Lâz yavrusa) samimi hitaplarda bulunduğu her vakit görülmekte, işitilmektedi Bu zan tamamile yanlıştır. Çünkü Lüs'lar yalmız, Rize vilâyetinin şark kazalarını teşkil eden Pazar, (eeki isimle Atina), Hopa kazalarında ve bu kaztların da aahil ve sahila mü- cavir kısmlarında bulunurlar. Riz merkez kazası ile Hemşin nahiyesi #ibi vilâyetin iç yerlerinde bulunu - Burlar atandağla- gibi Trabzon ve Giresun'lular tamamile Türk rkına mensupturlar, Esasen mert, cesur, doğuştan zeki, çabiliyetli, vatanparver ver olan Lâz'ların e farkları husu Glmalarından ibarettir. Bunum haricinde her iki millet ara. #mda hiç bir fark yoktur. Lâz lisanı nitbeten basit bir Ilaan olup edebiyatı ve kendine mahrus bir yazım yoktur. ettiklerini söyliyorların da le hakkında enaslı, ilmi bir Tümat yoktar. —Z. Ferif İzmir kolle; jinde Bir talebe garip bir tarzda tardedildi İzmir Amerikan Kellejinde bir Türk talebenin mektepten tardedilmesile ne- elenen müemif bir hâdise olmuştur. Amerika'lı ravallim, bir Türk talebe- #ini dere haricinde, hurmi odarma. et etmi ve islebesini mültefit bir kar bul yüzü Hle karılamırtır. Müallim ve talebe İK arkadey gibi karmlıklı obu » Tarak mahtelif mevaular etrafında çö. Türmüylerdir. Muallim bir aralık bu talebeye meke. tep idaresi hakkında alar talebe, mektep müc İeten yapan Mister Veromen bakıkında düründüklerini söylemiştir. Ertesi sabah, talebe ani serette mü diriyet imitir. Bu davete hiç bir mana veremiyen bu genç müdiriyette Mister Veramen'i bulmuştur. Müster Veromen, bu talebenin bi Amerika'l muzllime / kendi hakkında bazı sözler söyleyin söylemediğini vore muytur. Amerika'l maallimin bir canın #amimiyetinden intifede türlü aklına getirmiyen azabiyete kapılmış, Azlatanyte. lebe büyük bir vaziyeti olduğu gibi Bumum Üzerine bu talebeye, velisinin mektebe gelmesi söylenmiştir. Türk talebe sanifa girmiş, sınıfla ken- dirini odasına davet eden muallimin der- sinde bulunmuştur. Bir aralık talebe bur ime te üf etemis, samimiyetinden süle kidi tep müdürlüğüne bildirmesini doğru bul. madığmı iüve etmişlir. Bu sözler talebe ile müsllim arasin- da Bir münakaşa açmışı musllim - bu Türk talebesine hakeret etmiş; talebe de'ba moallime cevaplar vermiştir. Bu müemif hâdine üserine Türk teler beri mektepten tardedilmiştir. Adana ve havalisinde berekelli yağmurlar Adana 16 (ALA. )— Çiftçinin w zun samandanberi sabırsızlıkla beke lemekte olduğu yağmur, dün sabah Başlamış ve akşama kadar devam et- müştir. Hava kapalıdır. Yağmurun “Camhuriyet | Türkçemiz... —| | Okurlarımız ne diyor? Miralay Seyfettin Bey, talimname komisyonu için aşağıki kelimelerin istikamet, azırlık, kat'a, fürhün, takviye, tev- kurret, tesir, kif, hedef, kademe, cetvel, Tinte, harta' (harita), rmntaka, gasi, vmUmİ, mürabba, nüfuz, tamir, fanliyet, teabi kabiliyet, ibre, İskala, nekta, mak, plân, mihver, münlale, techi zat, saniye, nâzım, sehim, kayis, mü- vazi, Teyha, makta, mükayete, mev” bum, mazcabu iktimal, mihanikt fark, manevre, teşhir, posta, müddet, fki: Gi altı sözden Beste biri karşı- lik iatemivecek kadar Türkceleşmiş: tir. Meselâ dürbün, harta, Hate, nok” ta... gibi kelimeleri bilmiyen yok * tur. Bunların öz Türkçelerini arama- K mıyız? İdare, İşaret, saniye Türk fonetiğine aykır olan sözler de halk diline -emis olduku karaılıkları bulunabilirse, değlericii melerini interiz. Amma öteki keli - nelerin hepsini türkçeleştirmek ge- Pörektir. Tetikamete yün yahut, yön, zaviyeye bucak, tevkife yerine göre alıkoymak, durdurmak, yak kademeve basamak gibi ötekilerine de bu türkü türkçe Karerlıklar bulabiliriz. Bukaralıkları — kendiliğimizden uydurgcak mryez? Böyle yapacak” sak, süz derleme İsinin yeri me oli cak? Bizce ilkin söz derleme iştnin Bitmesini beklemelidir. Türkiye hal- Ki aramında kullanılan bir çok öz Türkçe sözler var ki el yazarl yemarın çoğu bilmiyor. — İstanbul kent sözü vardır. eSeni kantte kö, de aradam derler. Kent kasaba, sehir demektir. Bakmız bu öz Türkçe ke- Time bugün de yaşıyor. Kasaba yer Tine bumu meden. kullanmayalım? Böyle daha bilmedikimiz nice sözler yardır. Bunlar toplanın bir araya, getirilmedikce — cetdahs Jarın öz Türkçe kartılıklarım bulmak kolay olmıyacaktır. Bununla beraher, Sey- yardığı bu kol - sütün * içinde orta YA atarız. Türkçemizin imlâsı icin yazdık - Tarımın, bir tekım okurlarımız dağ- v bulmuyorlar. «Gramer kaideleri: e uygun yazalıms diyorlar: Gelmi- yer değü, gelmeyor; hlmıyor deği almayori istiyen deil, isteyen v. xa <Fransız'lar bile, diyorlar, monsicur, Modemolselle yazıyor, mösyü, mad- müazel okuyorları. Framsız li uymağa kalkışırsak, işin içinden ç- kamayız. Arap harflerini kullandı < palım? Biree, yeni Türk harfleri - gramer kaidelerine değil, fo- Betik kaidelerine uymak daha doğ- Tudur. Nitekim, imlâ Kügatını yazan. lar haşka türlü düşünmediler; bu- günkü T. D. T. C. azazından tanıdık- Tarımız da böyle düşünüyorlar. Yaz- dıklarımızın hiç biri, bir okurumu - Sun dediği gibi cindi> değildir. Dil üzerine konurmalar da görü- yorum bi bir takım Kimseler, Gi inke- Tabinm manasını anlamış görünmü yorlar. Mazli şuhudilere, Mazii mak- Tilere, fili iltizamilere, fili vücubi - dere, fami faillere, ismi mef'ullere © kadar değer. veriyorlar ki sanki Bunalr, başka sözlerle” söylenmez, kaideleri de dekiştirilemez. Biz bir dil karşınındayız ki o, yer yüzündeki belki Bütün dillerden dar Ka canlı, daha oynaktır. Dilimizin bu kadar oynak, yerinde duramaz ol * mması bizim için en büyük bir kazanc- tır. Şimdiye kadar ifade edemediği: miz en yeni manaları, bu güzel ve kaypak dilin en doğru bir biçimde ifade edeceğine inanmalıyız. Türkçe- mizin grameri henüiz yapılıp bitiril - Maemiştir. Şimdi aramalar üzerinde- çiz. 'T. D. T. C. azasından yeni Ca: Zakkale meb'usu Ahmet Cevat Bo gin eklenti ğ araş tırmalardan — pek iyi anlıyoruz ki irkçemirin grameri, bir takım kim- gelerin sanmak - İstediği gibi, olup bitmiş, pişirilp kotarılmış bir biçim- devam edeceği kuvvetle hutemeldir. Yağmur, vilâyetin bemen her tara: fına düşüş, çiftçileri çok sevindir. amiştr. Bu süretle kububat mahsslü | büyük bir sarardan kurtulmustur. 1 ümiz emnasında hava çok müse Yalnız 3 ve 4 kânunusanide tepeleri ve vadileri kesif bir sik tabakan Küşleeğii Sky sPoru için Uludağ'ın çok mü- aat olduğunu ve bu otelin kışin dahi ni geciktirmişti. ” Bütün bu seyahın İşletilmesinin mümkün buluddukunu gördük. Konsolor M çikarkeni” Bi - zim de bir spar teşkilütimız var. Fa- hat henüz İstanbul'daki furbol işle Söslean barka şey dün nemiyo seliyordu " | Berlm 'de soğuk müthiş, ir. Gene söyliyelim ki bu, güzel kaidelere uymakta olduğunu KAZIM NAMİ Göller dondu! Berlin 16 (ALA.) — Woİff Ajan- ğileni 'Berlin'de hüküm süren soğul dal- gasının tesirile Berlin. civarındaki Şiller denmuştur. Be gö Tunan bir çok kuğu kuşu buzlar ara: amda kalmıştır. Dün ve bugün ltfa: tarmışlardır. kuşlardan G0 kadarmı kur- | Vküvaleti Matmazel Ester Barah dikmiş- |: Hamallar kah- vesinde, Hamalbaş. için yapılan ve bir tüneğe benziyen o dacıktayız. Hamalbaşı v0 < | No dedin, ne dedin efendi? Bi kere daha aku a ha hele! Gazeleyi tekrar okuyorum latanbul'da ha: mal işlerini tan - sin e yi Sizamname hükü- ete tekdim dilmiştir. Bizde eyva makliyatı ötedenberi kalıkla “ve et üzerinde yapılıyor. Bu. mun hhi mahzarları çoktur. Diğer me” Gent memleketleride sirt ve omuz detün. de epya makliyatı tamamile maziye ka: Samıştır. Belediye sut ve sınk hamallı iam tedricen ortadan kaldıracaktır. Ba Makaatla yeni meyva ve vebze hi edildikten sonra Râlde makliyat otor k arabalar ve malsemelerle yapılar bu gekil bilâhare bütün şehre teşmil Bddtcekinn Yazmak koley, yapmak güç e fendil Satta yük taşınmıyacak, sınk hamallığı kalkacak... Yani makineler İ görecek..” Peki ama 5000 hamal ne olacak? 5000 hamalın on bep yirmi bin nüfmma varan karları, çocukları ne ola- cak? Öyle ya makine olunca bu kudar adamaa lüzum var u? Ben yirmi senedi Tamalım, başlıa şey bilmem. Köüplik yapamam, marangoz olamam, gemi Gülk edemem. Etseen de iş merede? Yazmak kolay, yapmak güç efendi Bu makineleri kim alacak? Elamallar mu? Bizde para nerede? Kontenjan, parasızlık para mi buraktı ki... O, gün: ya para demiyen, mmahalle < Bici dükkânlarından çıkmıyan, olamo. billerde gezen hamellar vaktile varmış. Şimdi ayda otuz kâğıdı çıkardık rm 8- Püp te başımıza koyuyoruz. Makineleri Belediye alacak düyelim İstanbul'da 70- 80 üükele var. Bu 70-80 üekeleye mar İ kine almak bizim belediyenin harer ı İefendi, e diyormun sen? | ) Yazmak kolay, yapmak güç efendi. İ Belediye bizer daha bir terife yapınısı: | d Hilk Sultan Azit samanında yapı: İan terifeyi kullanıyoruz. Tatanbul'dan | Beyazıt'n 100 kilo eşya nakli 18 bar Ltrincl sahifeden mabatt) alanlar, bir kaç gün sonra hakem heye- Tine göllerilecek, hakem heyeti bunlar arasından 1933 Türkiye Güzellik Kra: Tiçerini intiap edecektir. Seçme müsabakasında İzmir ve Bur. va f Teliceleri de aai? fakat bu iki hanım, — memleketlerinin keraliçesi intihap edilmek saretile esasen önceden seçilmiş olduklarından yeni den bir veçmeye tâbi tutulmıyacaklar 've doğrudan doğruya müsabakaya iş- dirak edeceklerdir. |Artık resim vesikası vermiyoruz Buzünden itiberen veşim çekilemek yesikan' verilmemektedir. Dün akşama kadar resim çektirmek üzere vesika Jan kanımlar, resimlerini çektirmek . zere mihayet yarın akşama kadar, fo- doğralçılara müracaat etmelidirler Çarşamba akşamından tonra, fotoğ- afkaneler, artık resim çekmiyecekle dir. Mevcxt resimleri de sür'atlemeşre. düp bitireceğiz. Resimlere rey verecek karilerimize Resimlere vey vermek sretile kari nda açtığınaz müsabakaya işti der vak elmek istiyen okuyuculanımız, ke- #esim de Bepredildikten osoru göndere: ceklerdir. Som resmi bastığımız gün, ve: imleri gönderiniz diye aynıca ilân & deceğiz. Bu ilündan evvel kerilen re - Simlerin gönderilmemeini rica ederiz. Eksik vesimleri bavi / aikhalanımızı beş kuruş mekabilinde idaremizden te- darik edebilininiz. Şimdiye kadar nepe Tedilen rerimlerden bazları eksik gön. derüe makörl değllir, Bursa Kraliçesine Hediyeler Bura (Husmi muhabirimizden)— Buna Güzellik Kenliçeri Leman Sa « dallah Hanım bugün diş doktoru Ediş Rüştü Beye giderek dişlerini temizlet - miş vö tedavi ettirmiştir. Güzelimize (lpekiş), Hacı Sabri ve Şerkizade Tev: fi Bey dabrikalarının verdikleri tuver letliklerden başka Kapalıçarıı'da Cani Bey şık bir ikarpin, saraç Fust Bey rif'bir yol çantası, fabrikatör Hüsmen 'zade Mehmet Bey ve M. Abravnel de bir roplek bediye etmeplerdir.. uü güzelinin buradaki müz Sırt ve sırıkla y | taşımak_menedilecek Belediyenin tasavvuru karşısında hamallar ne diyorlar ? Köprü üstünde yük Dada gy |Ç Tecek veçhile döndermekte - devem külhda çevir de işin içinden çık göreyim. Eleik yak z tarife mi7 Açtırma kutuyu, söylet < e kötüyül Sırtta yük taşımak, sırk hamallığı et mek shkate münmuş! Belediye me < kuvvetli midir acaba? Vücut çalıştıkça elişir. Pehlivanları görmez misin? B kiden yimdi kullandığımız atlı yük ara: Baları da yoktu. Yükü <— Melineye kam — görterdiğinik dti beklınnz, değim. Zaten beye » bugün çekmekte oldağu mürap Ha Habisi yallnde e dünyanın felâketine sebep biliniyor. Nerede çok makine varan orada mürap aha fazla, orada imanların sırtında de: ha ağır ve daha çok yük var.r. ŞKayedeki gürültüler, Hamalbarının — odamna aynen aksediyordu. Sözlerimi ga lamarmen işitmedi, yahet işiti de'ane — Tammadı. Telâpln at CEVAT FEHMİ İlk seçme müsabakası dir. Aynca bir tuvalet daha dikeceğini Bildlemişt AŞöeelimiz yerefine peryembe alkami verilmesi kar geee Lertan Sadolik Hanım 16 yaşında dar. Kendisi ince ve zarif bir genç kur dr, Saçlarile gözlerinin rengi birdir ve hemen hemen ipek rengindedir. Hatia fatoğraflarını çeken (Foto Yıldır) vit rinine koyduğu ağrandımanların orta - sma (lpek Kraliçeri Leman Sadullah Hanım) yazmıştır. Leman Hanıma Bur: 41 saat ters uçan Tayyarel Roma 16 (AA) — Taşyesesi yüze bepi Celacehi di vani 37 dük taye Te aetüntü acmaşur. Mumadlerk z Ka aa Felar syyantl İN t taraldar lede eli Teborü karkapi b italyan Kraliçesi Sofya'ya geldi Sofya 16 (ALA.) — Kızı Bulgar kras hiçesini görmek üzere İtalya kraliçeni düm karilerimiz zaman kendi - adreslerine - alabül - mek için birden bamı kolaylıklar temektedirler. / Bu eziz / karilerin arralarını yerine getirmek üzere Cemheriyet için aylık abone ol ittihar elmeğe karar verdik. Ay « Tik abone bedeli yalnız 150 kuruş... dan ibaretlir ve tabii veşin — olarak gönderilmek Tüzımdır. Bo unul idarece fanin “mesiyi icap eden kölfeti bir meşenle ol duğu içim abonelerinin “inkitas vi Yamamasını — istiyen — karilerimizin paralarını idareye / vaktinde yti timeleri tine edecektin, ;

Bu sayıdan diğer sayfalar: