22 Nisan 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

22 Nisan 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhuriyet CM SULTAN Yazan: M. TURHAN Dil anketi = * 38 numaralı liste Ankara 21 (A.A.) T. D. T. Cemiyetmden verilmiştir: Karşılıkları aranacak arapça ve farsça kelimelerm 38 num a ralı listesi şudur: 8ARÎZA 9ARZ etmek10ASIL a»l4ALlM 11AZAP 12AZİL azlSAR 6ARIZ 13AZİM azm7ÂR1ZA 14AZİZ Listede çıkan kelimelerden manaları birden fazla olanların her manası için ayrı karşıhklar ileri sürülebüir. K<trşıhk gönderen zatların gönderecekleri karşılıklardan manalan duyulmuş vc işitilmiş olmıyanlan hangi kaynaklardan aldıklarını gösternıeleri rica o lunur. 1AHMAK 2AİLE 3AKİBET Dünyanın en kârlı işi Ergani hazinelerini işletecek olan demiryolu istikrazına verilecek para hem kazanç, hem tasarruf i iki faydayı bir araya toplamıştır Ergani bakırlannı dış pazarlara taşıyacak vapurlara yüklemek için Akdeniz kıyılanna indirmeğe yanyacak olan 80 kilometrelik Ergani demiryolunu iki sene içinde bitirmek üzere lâzun olan 12 milyon lirayı Cumhuriyet hükumeti Türkiye ahalisine baş vurarak yerli borç yolile toplamağa başladı. Son on sene içinde memlekette umran yolunda harikalar yaratarak 200 milyon '^alık demiryolu inşa eden Cumhuriyet hükumeti bu işi yabancı termayedarlara baş vurmadan kendi kuvvet ve kudretile yapmıştır. Pek tabüdir ki böyle muazzam işleri başaran bir devlet Ergani hattını da kimseye müracaate mecbur kalmaksuft* yapacak kudret ve kabiKyettedir. Hükumetin halka müracaat etmesinin sebebi ona yeni bir tasarruf yolu göstermek gibi manevî bir düşüncenin tesiridir. Türk diyannda böyle kârlı bir iş için ilk defa açüan bu yerli borca para yatıran yatırana. Çünkü, bu borcun karşılığınm altın gibi kıymetli bir cevher olduğunu herkes biliyor. Başta yabancı bankalan idare edenler olmak. üzere para işlerinden anhyan yerli ve yabancı bütün bilgili adamlar, bu borcun çok sağlam bir karşılığa dayandığmı hep bir ağızdan bundan üç ay evvel gazetecilere söylemişlerdi. Dünyanın her tarafında issizlik ynzünden birikmiş paralar bankalann kasalanna kaçmış, tembel tembel durmaktadır. Yabancı bankalann senelik toplanblan büyük para diyarlarmda birer birer yapıldu Bu toplantJartn hemen hepsinde bu birikmiç paralarm işler üzerinde yaptığı durgunluk görüsüjmüş, başta tngiliz bankalan olmak üzere bu durgunluğun Mchsadî ne büyük birer tehltkenin işareti olduğu ortaklara anlatıhnıştır. Ellerindeki paralar kâr getirmediği için ecnebi diyarmdaki para sahipleri ne yapacaklannı düşünüp duruyorlar. tste böyle iş sahalannın son derecede daraldığı bir zamanda Türkiye hükumeti tasarruf terbiyesini artık hazmetmiş olan Türk halkuıa yeni ve kârlı bir çalışma yolu açmıştır. Geçen cuma günü Halkevinde eski Iktısat Vekili tarafından verüen konferansta da söylendiği gibi son senelerde Türk ahalisi eskiden küpte, sandıkta, şurada burada sakladıklan paralan bankalara yatırmak uyanıklığuu göstermis, böyle küçük küçük biriktirmelerden bugün yalnız millî bankalarda 40 milyon Türk lirası toplanmıştır. Fakat, vatandaşlar asıl biriktirme bu değildir. Hakikî biriktirme yolu toplannnş parayı kârlı bir surette işletmektir. Devlet yardımile biriktirme terbiyesini almış olan Türk halkı artık bundan sonra biriktirdiği parayı ölü bir servet halinde kilit altında tutmıyarak arka smda, yalnız altın gibi kıymetU bir bakır madeni değil, bugünkü medenî dünyanın dört bucağında yüce itibar ve şerefile yükselmiş Türkiye Cumhuriyet hükumeti olan yerli borca koşa koşa yatıracaktır. Gerek tstanbul, gerekse vilâyetlerde halk büyük bir istekle bu yerli borca yazılmakta, bir çok yerlerden yetişmediği için daha şimdiden tahvilât isten • mektedir. Bunun için yerli borcun vaktinden evvel kapanacağı muhakkaktır. Bu haller halkınuzın millî tasarruf terbiyesini iyice anladığım gösteren ve malî rüştünü isbat eden ve ilerisi için büyük ümitler veren müsbet delillerdir. HAYRETTlN ŞÜKRÜ Bu akşamki program Tercih ediniz: VABŞOVA: 22,05 Ştrauss'lann eserlerL 23,10 Chopin konseri VtYANA: 17,20 Variations (Beethoven)'. 97 Cem, atın üstünde, kendi yurdunu buluncuya kadar yabancı toprağı eze eze koşmak istiyordu! Türk erkekler, pek genç yaşta işık olurlar ve kadmlan da âşık yapmak yolunu bulurlarmıs. Acaba sa fcih mı? Türk, daha besikte iken sev meğe baslar matmazel, güzelliğe, alelitlak giizelliğe bağiılık, bizim fıalkımızda suurdan evvel hasıl olar. Biz gözümüzü dünyaya ask ile açan z v« ask üe kaparız. öyle olmasa, hakikati, fazileti, yüksekliği yurdumuzda bu kadar canlı yasatabilir miyiz? Siz, askı değil yurt sevgisini anlatıyorranuz. Her ask o sevgiden doğar matmazel! Ya şimdi tathğınızı »öylediği Ben koncayım pren», kokumu yüreğimde ya&atıyorum! Ve Cem'in nedimlerinden birile konusarak gerid« kalmış olan amcasına seslendi: Pren» hazretleri «dört nab emrediyorlar! Şimdi alay, bir f ırtına olmustu, tozu dumana katarak uçuyordu. Bu uçuşun kanadı Mari idi, öbürleri »u ursuz birer yaprak gibi bu muattar kanadm cazibesine tutulmusa ben ziyorlardı, adeta sürükleniyorlardı. Her seyden evvel bir Türk olan Cem, ilkin süvariliğin zevkine kapıl" dı, atile ve atm köpüklü uçuşile alâkalandı. Me»afeleri nallara çiğnetirken göğüslerine bir gök enginliği gelen sipahiler gibi onun da göğsü kabanyor, içinde tabiati yenmek gururu uyanıyordu. Gözleri başkalaş tnif, damarları şismis ve benliğine nehirleri büküp ı»lak bir serit haline koyan, yüce dağlan basit bir eşik gibi asan Türk sipahilerinin sonsuz kudreti sinmişti. O da koşmak, su yabancı toprağı eze eze ve titrete titrete koşmak, kendi yurdunu buluncıya kadar koşmak istiyordu. Bir aralık gözü yanıbaşındaki Mari'ye ilişti ve hayalden hakikate döndü. Bu dönüş, attan düsmek kadar ona acı geldi. Çünkü bir sipahi değil, esir bir şehzade olduğunu hatırlamışb. Artık neş'esizdi. tçindeki gurur, içindeki vehmî kudret hep silinmişti. Hiirriyetinin şu gözle görünen sahada at kosturmağa mün hasır olduğunu anlıyordu. tşte bu anlayış onda yeni bir kin uyandırdı. Bir şehzade olmasına, kürenin en büyük tahtını kendine lâyık bultnasına rağmen bir sipahi kadar hür ve bir sipahi kadar hamleci olamayışımn hıncını, kendini esir edenlerden çtkarmak istedi, gö zünü Mari'ye çevirdi. Onu, siyaset dolandırıcısı şövaliyelerin, sozlerini ayak altma almaktan çekinmiyen o muharip papaziann bir timsali gibi görüyordu. Gerçi güzelliğini beğe niyordu. Zekâsını sevmeğe başla mıştı. Fakat o güzellikte şövaliyelerin çirkin ruhiie bir karabet, o zekâda dö Büsson'lann, Blanş For'lann yalancıhklarile sıkı bir münasebet seziyordu. Bu sebeple de onu yıkmak, hırpalamak, ağlarmak ve kıvrandırmak istiyordu. Kızı mustarip etmekle öbürlerine azap çektireceğmi sanıyordu. (Mdbadi var) V. Yeni karşıhklar Liste: 31 MEBHUT: Şaşkın, sersem olan, MEBLÂĞ: Akçe. MESELÂ: ÖrnekUk, örnek olarak, METBU: Başbağlıyan, METİN: Sağlam, MİSAL: Örnek, MÜBREM En kerekli, MÜCADELE: Uğraşma, celeleşme, çekişme, MÜSMIR: Yemisli, faydalı, MÜPHEM: Bellrsiz, anlaşümaz, MÜTECASIR: Ürküsüz, yeltenme. YeşUköy: Fevzi Altuğ *•* Liste: 32 NAĞME: Ses, avaz, NAAŞ <Naış>: Ölü, NASİP: Pay, parça, NEPASET: Pek gü. zel, NEFER: Bir tek adam, NİFAK: Bozuşukluk, NİMET: İyUik, NİSBET: İki şeyin birbirtoe göre hall, NIZAM: Dizi, sıra, NÜSHA: Parça, örnek, NUTUK: Söz, lâf. Büyükada hocaları Liste: 33 RAHAT: Kaygnsuz, uslantı, dlnlenti, dlrlik, RECA: (Rlca) : Ununa, umuş, u. multu, RİSALE: Yazıcüık, kısa yazı, kırıntı yazı, blldiriş, RÜŞVET: Kandırtı, emeksiz armağan, bayalık, aç gözlülük, RİVAYET: BUdiriş, çıtlatma, çıtlatış, duyuş, kırba, tulum, RIZA: Uyuşma, uyultu, uyak, beğenme, beğeni^, beğenti, RÜH: Kut, koklantı, RUHANİ: Papaz, uçak, RUHSAT: Yarlık, bırakış, yol verlş, sal verlş, salıntı, koy verlş, genlşletiş, RUKÜN: Sağlam, dayak, destek, kenar, yan, parça, RÜŞT: Kavrayıg, eni sonu kavnyan, bil. diriş, doğru yol, RÜTBE: Sıra, basanxak. İst: Eyüp 36 ıncı mektep mualllmi I. Hakkı *•• nfeask? O da öyle. Çünkü bir güzelliğe kıymet verebilmek, o güzelliğin nunmu yüreğe geçirmek kabiliyeti yurt aşkını damarlarda yasatmakla mümkündür. Damarda kan olmazsa hayat ve o kan, yurt askı ile gıda lanmamıssa yüreklerde sevgiye istidat olmaz! Demek ki ıiz, kadınlan sever ken de yurdunuzu düsünürsünüz. Günese, denize, çiçeğe bakıp Âllahı düşündüğütnüz uibî! Orîjinal düşünce! Orijinal fikir değil matmazel, eternel bir hakikat, hele bizim için, Türk'ler îçm! Biz aşkı ask olarak tanınz ve askı aşk olduğu için severiz. " Aramızda o kadar büyük ihtilâf yok matmazel. Nuru bulun da kaynaği ne olursa olsun! Her kaynaktan *u ahmr mı prens? Bazı kaynak var ki bulunduğu yere çıkmak için kanat ister. Bazı kaynak ta var ki el eriştirmek için uçurumlar inmek lâzım. Seven, uçar da, iner de. Hele siz bir sevin. Sözümün doğrulugunu o zaman daha iyi anlarsımız. Bana sevtneği tavsiye edebilir misiniz? Sevmek, bazan felâket olurmof! Sevmemek, ruhan kör yaşa maktır, matmazel. Bundan daha büvük bir felâket olur ımı? Demek Vi matlaka seveyim? Mutlaka! Mari, dalgın dalgm düsündü ve içini çekerek inledi: Seveyim, fakat kimi? Sizi seveni!.. Çiçek, kokusunu koklıyana verir! Kız bir daha içini çekÜ: İSTANBUL: 18 Saz (Müserref Henîm) 18,45, Orkestra konseri 19,30 Fransızca derJ (Müptedilere mahsu») 20 Saz (Os | man pehlivan) 20,30 Saz: (Hafız AhJ met Bey) 21,30 (Uyuşturucu mad 4 deler) doktor Fahrettin Kerim Beyinî konferansı 22 Tekıar orkestra kon « seri ve ajans ve boTsa haberi, saat a] yan. ANKARA 12,30 Ankarapalastan nakil (kon t kestrası: Berodine (1 inci sen/oni) • » kestrası: Berodine (1 inci senfonik) 18.40 Alaturka saz 19,40 Dan» musikisi 20,10 Ajans haberleri ve hava raporu. BERLİN: J 18,05 Konser 19 Spor haberleri 19,10 Kon««r devam ediyor 19,55 Musahabe 20,20 Trio 21,05 Laypzig'den nakil 22,05 Dan» havalan • 24,05 Havadisler ve dans musikisine devam. VİYANA t 17,20 Variations (Beethoven) « 18,05 ttalyanca ders . 18,30 Musaha be . 19 Mandoitn konseri 19.45 Edebivat bahsi 20,10 Gramofon plâkla TI 21,05 Musahabe 21,45 Konferans . 22,05 Bir kiliseden naklen koro ile dinî havalar 23 Klâsik Viyana operet lerinden parçalaT 24,30 Havadisler ve hafif musiki. BUDAPEŞTE 19.35 Koro konseri 20,45 Tsigan musikisi 22,20 Opera orkestrasının istirakile neş'eli musiki konseri 24,05. Akşam matbuatından havadisler. VARŞOVA : 18,05 Gramofon plâklan 20,25 Havadisler 20,30 Hafif musiki. 21.05 Muhtelif • 21.50 Havadisler • 22,05 Straus'ların eserlerinden konser 23,10 Chopin'in eserlerinden mutat haftalık konser 24 Havadisler 24,05 Dans musikisi. BÜKREŞ. 22,05 Ru» kilisesinden koro konseri 22,35 Radyo orkestrası 23,26 Hav*' dialer 23,35 Op««» KavoUn 24.35. Gramofon plâklan. su r>«' w ıwr> Yeni bir altın ve gflmflş madeni Belgrat 21 (A.A.) Bosna'da Tuzla yakmında yeni bir altın ve gümüş madeni daman bulunmuştur. Mütehassıslar bu maden tabakalarının fayda temin edecek surette işletilebileceği mütaleasmda bulun muşlardır. Macar rejisi de tütün alıyor Macar rejisi memleketimizden bir miktar tütün almağa karar vermîf ve tütün piyasamızda mevcut mallar ve fiatlar hakkmda malumat istemiştir. Mubayaat için yakında şehrimize bir heyet gelecektir. Avusturya rejisi de Istan • bul'daki Ostro Türk tsmindeki mubayaacı sirket vasıtasfle tütün satın al • maktadır. Bu reji şimdiye kadar zürradan ( 2 ) milyon kilo tütün almışbr. Konya millî sanayi sergsi Konya 21 (A.A.) Konya ikinci millî sanayi sergisi 1 temmuzda açılacaktır. Vitrin müsabakasım kazananlara madalya ve beğentileri dağılacaktır. Balıkesir'de himaye ve iaşe edilen çocuklar Liste: 34 SADME: Çarpma, çarpış, sarsıntı, SAİK: Güdüş, göturüg, çevrinti, SAMIIN: Dinllyenler, dlnleyiciler, l§itenler (ciler), SEBEP: Yetişürlş, ulaştıns, araya grlş (girme), SECDE: Nalça koyuş «nalça; alın demektir) öğün ediş (öğün; dua demektlr), SEHER: Erken, döğ önü, SERAP: Algım salgım, kuruntu, SİCIL: Koc veya büyük kütük, SİHIR: Kötü lş, büyü, büyücülük, cadüık, aldatacak, aldatış, SİPER: Ortü, sıgnak, SIR: Yok oluş, gizlenİ9, glzleyiş, glzlenti, SİTAYİŞ: Ögüş, ögünüş, ögüntü, SİTEM: Çıkışma, lncitme, lncitlş, danlır glbl oluş, SÜTÜN: Direk, yan dlzisi. İst: Eyüp 36 ıncı mektep muallimi İ. Hakkı **# SADME: Çatma, sarsıntı, SAİK: Gö türücü, SAMIİN: Dinleyldler, SECDE: Yere kapatma, SEHER: Tanyeri açü madan evvelkl cağ, SERAP: Pusarlık, üğın, salğın, SICİL: Kütük, SİHİR: Büyü, gözbağı, SIPER: Ardına sığınacak nesne, SIR: Gizli iş, SİTAYİŞ: Ovme, SITEM: Çıkışma, gücendlrme, SÜTUN: Direk. Üsküdar 80 uncu mektep okutucuları ««* SADEME: Çarpma, vurma, SAİK: Gönderen, SAMÜN: İşitenler, dinliyenler, SECDE: Namazda alnı yere koyma, SEHER: Tanyeri ağarmadan evvelki vakit, SERAP: Pusarık, ügın, SİCİL: Kütük, defteri, SIHİR: Büyücülük, gözbağcüık, SİPER: Harpte askerin kazıp içine girdigi çukurlar, SIR: Gizli, SİTAYİŞ: Öv me, SİSTEM: Biçim, gidiş, yol, SÜTUN: Direk. Üsküdar 17 inci mektep muallimleri *•• SADME: Sarsıntı, SAİK: Yedekleyi cl, yedekçi, SAMİİN: Dinleyicüer, SEBEP: Bahane, SECDE: Yer öpmek, SEHER: Dogu, SERAP: Işık dalgası, SİCİL: Kü . tük, SİHİR: Büyü, SİPER: Örtü, giz . leme, SIR: Saklı, gizli, SİTAYİŞ: İyile mek, SİTEM: Çıkışmak, gücenlklik, SÜTUN: Direk. Üsküdar 15 inci mektep okutucuları **• SADME: Çarpma, tokuşma, SAİK: Gönderen: SAMÜN: Dinleyiciler, SEBEP: Ötürü, SECDE: Yere kapanma, SEHER: Tan ağarması, SERAP: Salğın, pusarık, SİCİL: Kütük, SİHIR: Büyü, SIPER: Kalkan, SIR: Gizli, SİTAYİŞ: Öğüş, öğme, SITEM: Gücenme, çıkışma, SÜTUN: Direk: Üsküdar 24 üncü mektep okuucuları x r X. Sanayi Birliği ve elektrik flatı Sanayi Birliği elektrik şirketinln sanayi için olan tarifeyi indirmesini iıtemiş. tir. tstanbul Sanayi müdürlüğü bu îşî tetkik etmektedir. Teşekkür Kadıköy Türk Fıkaraperver Cemlyetln. ten: Kadıkoy'unde Iskele cadd>esinde (Kadıköy Yuvası) sahibl İbrahim Bey yuva nın açüdığı günkü hasıl&tı gayrisaflyesi ni, köyümüz fıkaraperver cemiyetine terk ve teberrü ettığinden kendilerine îakirler nartuna alenen teşekkür olunur. I Emlâk ve Eytam Bankası tlânları Satılık çayır otu Çırpıcı'da tahminen 200 dönüm arazide hasıl olan otlar bilmüzayede satılacağından taliplerin 27/4/933 tarihine musadif perşembe günü saat on altıda şubemize müracaatleri. (1615) Budapeşte beynelmilel panayırı 6 15 mayıs 1933 Alıeı ve sattcılar için fevkalâde kolaylık Panayırm devamı müddetince yapı • lan kolaylıklar neticesi olarak ecnebiler «Pengo marchandiss» matluplanm bazı ihracat emtiası almak için kuUanabilirler. Panaymn dabDi serbest gümrök an». treposu itibar edilmistir. Macar devlet demiryol!an panaynr dan satın alınacak esya için muayyen günlerde yüıde on nisbetinde bir ten z3ât kabul etmişlerdir. Alınan esyayı depo etmek için kolaylık Radyo ile istihbarat teskilâtı Panayır münasebetile mal teşhir e denler ahcılara bir çok hususta tenzi • lât yapacaklardır. Daha bir çok kolaylıklar vardır ki ar. zu edildiği takdirde panayır idaresi bunlar hakkında mufassal malumat verir. Her turlü tafsüât ve panayır sehadet nameleri için ecnebi memlekeHerde Macar sefaret ve konsoloshanelerilr seyahat acentalanna müracaat Tekirdağ Vilâyeti Daimî Encümeninden: Tekirdağ'ır Solak Çeşme mevkünde ziraat fidanhğında sartna • mesi mucibince yapılacak sera teferruatı 15/4/933 tarihinden itibaren 7/5/933 pazar günü saat 14 te ihale edilmek üzere 21 gün rnüddetle münakasaya konulmuş olmakla talip olanların ve fazla malu mat almak istiyenlerin Tekirdağ Daimî Encümenine mürcaatleri ilân olunur. (17151) Cemiye tlnln ia*e eUiü vatan yavrulan Bahkesir «Hususî» Bakkesir, Hi Halkm samimiyetinden istifade etme maydetfal Cemiyeti Oe iftihar edebi • sini çok iyi bflen bu cemiyet, çocuk bahlir. Her fırsattan istifade ederek bütçeçesi açmıs, yöz eDi bir çpcuğu sünnet »?> linden güne yükseltebihnek yolunu ettirmis, 160 çocuğu bu sene kânunusape^ iyi bilen bu hayır cemiyeti idare niden hibaren başbyarak mekteplerin heyeta", aktettigi yeni kongresi neticesmkapanmasma kadar iaşe edecektir. EIli de umumî merkezden takdirnameler bir çocuğu bayramda giydirmiştir. Yaalmıstır. Bütçesi üç bin küsur liradır. kmda bir de süt damlası açacaktır. BaJıkesir Himayeietfal înhisarlar Umum Müdürlüğüncîen: 13502 numaralı kararname dairesinde takasla ve pazarlıkla «500» kilo Esans Bergamot satın alınacaktır. Taliplerin şartnameyi gördükten sonra pazarhğa iştirak etmek üzere % 7.5 teminatlannı hamilen 3/5/933 çarşamba günü saat te Galata'da alım, satım komisyonuna müracaatleri. «M» (1741) gece bitiml, (acıma, sevme, esirgemel, ŞEFFAF: Parlak, göz ışı&ınm yanp geç tiği, İki yanından görülebilen nesneler, ŞEFAKAT: Acıma, esirğiyerek sevme, sevği sunma, ŞİAR: Bilgllik, iz, işmar, gidiş, ŞİDDET: Peklik, sertlik, sıküık, ŞİFA: Arılma, iyi olma, geçiştirme, savma, Şİ FAHÎ: Ağızdan olan, söyliyerekten, ŞUA: Işık teli, güneşten kopup gelen parıltı. lı sicimler, ŞUBE: Bölük, kol, yarık, çat lak, dalbudak, ŞULE: Alev, yalm, yala za. parıltı, ŞTJUR: Anlama, (anlayış, kav rayış yararı), ŞÜPHE: Kestirememe, i nanmama, korku, duraklama. Polls mektebi dahiliye 1 inci komiseri Dervlş Emin *** ŞAFAK: Tan atmak, ŞEFAAT: Suç luya yardım etmek, ŞEFKAT: Acıyarak sevme, ŞİAR: Bilğilik, ŞİDDET: Peklik, ŞIFA Sağolma, arıtma, ŞİFAHÎ: Sözle anlatış, ŞUA: Işık sacağı, ŞUBE: Bölüntü, bölük, takım, ŞULE: Yalas, ŞUUR: Anlayış, ŞÜPHE: Salıntıda kalmak. Üsküdar 30 uncu mektep okutucuları *•* ŞAFAK: Akşam kızülığı, güneş lzl, ŞEFFAF: Açıkhk, gösterici, ŞEFKAT: Yü rek sevğisi, acımak, esirğeme, ŞİAR: Bilgi işareti, parula, manalı sözler, ŞİDDET: Katüık, sertlik, ŞİFA: Sağlanış, iyüeşme, ŞİFAHÎ: Ağızdan, sözle, yüzyüze söyleme, ŞUA: Balkıntı, baltıramak, telli aydın lık, eski türkçeden, ŞUBE: Bölük, catal lanış, dalocak, ŞULE: Alev, alevlenmek ten, parlama, ŞUUR: Düşünce, baş uya. nıklığı, ŞÜPHE: Tiksinme, sanmak. YeşUköy: Fevzi Altuğ *•* ŞAFAK: Alaca karanlık, ŞEFFAF: Ar . kasındakini gösteren, ŞEFKAT: Esirğe me, ŞİA: Yol, ŞİDDET: Katüık, yavuzluk, ŞİFA: Arılma, sağlama, ŞİFAHÎ: Yüz yüze söyleme. ağızdan bildirme, ŞUA: Tel tel görünen ışık, ŞUBE: Bölüntü, ŞUUR: Duyma, anlama, bilme, gücü, ŞÜP. HE: İşkirlenme, ŞULE: Alev. Çubuklu 37 inci mektep muallimleri Afyon'da giydirilen yavrular KAR1LER1M1ZE KOLAYLIK: Aylık abone Hasosile vilâyetlerdeki bir çok karilerimiz gazetelerini munta • zaman kendi adreslerine alabfl • mek için bizden bazı kolaylıklar is temektedirler. Bu aziz karilerin arzulannı yerine getirmek ozere Cumhuriyet için aylık abone osulü ittihaz etmeğe karar verdik. Ay • hk abone bedeli yalnız 150 kuruş... tan ibarettir ve tabiî pesin olarak gönderümek Sâzımdn. Bu usul idarece fazla mesaryî ieap eden külfetli bir tnesgale oldnğn için abonelerinin mkıtaa oğramamasmı istiyen karüerhnizin paralannı idareye vaktinde yeti • secek veçhile döndermekte devam ' etmeleri iktiza edecektir. Çok faal olan Afyonkarahisar Himayeietfal heyeti ktymetli me taisine bir ilâve olmak iizere 111 erkek, 21 ktz çocuğuna giyindir miftir. Restmde cemiyet reisi Ahmet Şakir, aza Hikmet, Biirhan ce Mehmmt Beyterle »evindirilen yavrular görülmektedir. Tebrik ederiz. Liste: 35 ŞAFAK: Alaca karanlık, tan atmak,

Bu sayıdan diğer sayfalar: