22 Nisan 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

22 Nisan 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

« = W Nisan 1°33 'CamKttrivet Leyleklerin Başına gelenler Dünkü lik maçları ll»l Hll •m 5 Sinemalarda yeni filimler Bu haftaki programda hafif komediler ekseriyettedir Almanya'dan gelen leyIek sürüleri Afyon'da soğuktan can veriyorlar Afyonkarahisar ve havalisinde bin* \ lerce leylek aç bir halde ve soğuk j tan titreserek havanın ısınmasını, karlann erimesini beklemektedir. Bunlardan şehir ve köylere sığman bir çoklan bazı merhametli adamlarm himayesine mazhar olmuşlar, barsak ve »aire ile beslenmişlerdir. Leylek akını o kadar çok olmuş ki şehir civanndaki tarlalarda koyun sürüleri manzarası göstermiştir. Leyleklerden bir çoklarmm bacaklarm da Almanya, Hollanda, Litvanya Darülfünunları tarafından bağlanmış aliminyom levhalar görülmüştür. Leyleklerin nerelere kadar gittiklermi tesbit maksadile bağlanmış olan bu levhalan ele geçirenlerden bazıl a n ait olduğu darülfümınlara mektup yazarak haber vermişler, bazı lan da zabıtaya tevdi eylemişlerdir. Leyleklerin geçen yaz mevsiminde veya daha evvelki bir yazda Avrupa memleketlerinde oldukları ve kışı her zaman yaptıkları gibi Mısır'da ve diğer sıcak memleketlerde geçirdikten sonra döndükleri anlaşılmıştır. Senenin muhtelif kısımlanm baş ka kıt'ada Avrupa, Asya ve Afrika'da geçiren bu uzun bacakh seyyahlar bu sene Anadolu'ya baharen her yılkinden sonra geleceğini tasarla madıklarından çok zararh çıkmış lar, bu yüzden bir çok arkadaşlarmı kaybetmişlerdir. Fenerbahçe 1 3 Süleymaniye'yi, Vefa da 1 2 Beykoz'u mağlup ettüer (Birinci sahifeden mdbaıt) Fenerbahçe'li oyuncular, Süleymaniye'nin bu sıkı müdafaa oyununa bida • yette pek ehemmiyet vermemis, oyu nv açmak yolunu bulmamış, rakibin müdafaa hattmı merkezden zorlamağa baslamıştn. Fakat iki müdafi, üç muavhn ve bir muhacimden mürekkep olan Süleymaniye müdafaası, kademeli bir müdafaa hath teskil ettiğinden, Fener muhacimleri için Süleymaniye kşjesini bulmak mümkün • olmamıştır. Fener muhacimleri ve muavinleri, Süleymaniye müdafaasmı yarmaga uğrasırlarken Sü'eymaniye'nin dört kişilik muhadm leri, ferdî hücumlarla tıpkı bir sü • vari akını yapar gibi Fener kalesini sık sdc ziyaret ediyor, Fener müdafaasuu hayli işkâl ve taciz ediyor, hatta kor kutuyorlardı. Bu akmlar esnasında Süleymaniye'liler gol yapacak vaziyetlerle de karsılaşmışlardır. Ancak geriden her hangi bir yardun görmedikleri için bu fırsatlan kaçırmışlardır. Devrenin 25 inci dakikasuıda gene baskm seklinde yapüan anî bir Süley • maniye hücumu esnesmda Fenerbahçe aleyhine bir frikik cezası verilmiş, gayet güzel bir sekilde atdan top Fener kalesine girerek gol olmuştur. Süleymaniye'nin yaptağı bu gol umumî bir hayret uyandumakla beraber oyunltm seyrini değistirememis, ilk devre 1 0 Süleymaniye'nin lehine bitmiştir. Oyunun ikinci devresi bambaşka bir sekilde cereyan etmiştir. Süleymaniye'liler, bu sefer 1 0 hk galibiyeti her ne bahasma olursa olsun elden kaçmnamak maksadile f?m bir müdafaa tarzı tatbflona baslannşlar, Muhacimlerini de geri çekerek Fener T müdafaasmı iz'aç etmek gibi akıllıca bir hareketten vaz geçmîşlerdir. Süleyma • niye muhadmlerinin iz'acmdan kurtu • lan Fener müdafaası da muhacimler ve muavinlerile birlikte tam bir blok ha linde Süleymaniye müdafaasma yük • lenerek Süleymaniye kalesini adeta muhasara etmiştir. Artık mütearrizlerle müdafiler ara sında çetin bir musaraa başlamıstır. Fenerbahçe, Süleymaniye'ye maghıp olmak tehlikesi önünde, biraz da sinirIenmiş olduğu halde rakip müdafaa hattmı parçalamak için uğraşmakta iken Süleymanâye'u bir oyuncunun göğsüne top çarpmif, hakem de hemen penaltı cezasını yapıştırmıştır. Süleymaniye'li • ler ka ceıaya itiraz ve hakemin ıtran üzerine sahayı terketmek istemişlerdir. Fakat her nedense bundan vazgeçmişlerdir. Maamafih penalhvı Fikret çek miş, top, kaleye gideceği yerde avuta kaçmıştır. Süleymaniye'liler bu ilk tehlikeyi bu suretle atlatmakla beraber Fener'in tazr yikuıdan bir türlü kurtulamamıstır. Biraz sonra Süleymaniye kalesme hafif bir vuruşla giden topu, kaleci tuttuğu halde elinden kaçırmış ve kale çizçisinin ya nında tekrar yakalamışhr. Fakat, ha kem topun kale içmdem yakalandığını tesbit ettiğini sövliverek bımu gol saynuş ve bu karar buvük bir itirazı mucip oîmamıstır. Ancak hakem bu sırada Süleyman've takımınm en ivi nvid»f;!ı?rinden birini ovundan cıkarmıs, Süleyma • niye'lUer 10 kisi kalmı*lardır. Berabere vaziyet hâsıl olduktan sonra Fenerbahçe ikinci golünü de yan mıshr. Bu gol, futbol tarihine geçecek kadar bariz bir ofsavdtan olmuştur. Too, Sü'evmaniye kalesme havale ed^Jigi vakit iki Fener muhacimi birden Süleymaniye kalesine fırlamıslardır. Bunlar • dan biri kalenin içme girerek kalecinm arkasma kadar ileriledisri bir sırada diğeri, kalednin elinden kurtulan topu bir. bas darbesile kaleye sokmuştur. Bütün sevirciler tarafmdan görülen ve umumî bir itiraza uğnyan bu ofsayd vezivetine rağmen hakem gol karan vermistir. Fenerbahçe i>u suretle galibiyet go lünü temin ettikten sonra üçüncü goKi atmakta gecikmemistir. Süleymaniye aleyhine verilen haklı bir frikik cezası çok güzel bir vurusla kaleye girerek tam ve norraal bir gol olmus, oyun da bu suretle 3 1 Süleymaniye'nin aleyhine bitmiştir. Fenerbahçe takımı, dün kendinden beklenen oyunu hiç gösterememiştir. İlk devrede, rakibine ehemmiyet ver «ıez bir tavur takuıması aleyhine neti • celenmis, ikinci devrede de fazla sinirli oynadığı için iyi ve müsbet b(r oyun £Österememiştir. Süleymaniye'liler ise ilk devrede çok güzel bir tâbiye tatbik etmişlerdir. Ayni tâbiyeyi ikinci devrede de tatbik edebilmis olsalardı netice her halde mağlubiyet olmazdj. Vefa aleyhine verilen bir p e m l t ı • dan Beykoz, beraberliği temin e t t u Maamafih Vefa'lılar 4 2 inci daki * kada gene peoaltıdan bir goî daha yaparak maçı 21 galip bkrrdiler. ikinci köme maçları Taksim stadyomunda Anadoka • Eyiip takımlan arasındaki maç t » çok hararetli olmuştur. Anadolu takımı bu maçın son dakikalarda at « bğı üçüncü golle 3 2 kasanmşbr. Fenerbahçe sahasında da Beyler* beyi • Kasımpaşa takımlan karşı • laşmışlardtr. Beylerbeyi 2 4 gaiip gelmişttr. B. takımlan Fenerbahçe B takımı Süleymanî « ye takımım 5 0 mağlup etmiştir. Beykoz B takımı da Vefa'yı 4 0 yenmista. kra ild baba» fflmlnden Mr «ahne «îsimsiz adam» dan bir sahne liyorlar. Bir de üzerine babalan ölüyor. Bütün servetini Emma'ya bırakıyor. Mesele büsbütün kansıyor. Cocuklar büsbütün kadının aleyhine dönüyorlar. Ve hatta onun babalannı lehirledigini bile iddiaya kalkısıyorlar. Mahkemeye veriyorlar. Çocuklann içinde Emma'nm kalbi nin safiyetinden emin olan Ronnie muhakemeye yetismek üzere tayyare ile yola çıkıyor, fakat anahğmın beraet ettigini göremeden bir kaza neticesi ölüyor. Emma bütün şüohelerden kurtulmustur. Fakat gerek Ronnie'nin ölümü, gerekse çocuklann kendisine lâydc gör • dükleri muamele onun kalbini ve ruhunu harap etmiştir. Mühendis Smk'ten kalan bütün serveti son santimine kadar çocuklara terkedtyor ve kendisi iş bulmak üzere bir hizmetçi idarehanesine müracaat ediyor. Emma'yı Marie Drecsler candan oynuyor Jean Hersholt ve Myrna Loy da diğer ba* rolleri iyi temsil ediyorlar. Cumhuriyet futbol lifci Genç takımLar arasında tertip efr" tiğhniz lik maçlannda dün SüJey maniye Kasımpaşa takımlan karşılaşacaktı. Süleymaniye takımı gelmediği için, Kasımpaşa takımı hüfc" men galip ilân fiHilnWth İsimsiz Adam Elhamra'da ctskmiz Adam» vaktile «Balzak» ın Miralay Chabert'ine benziyen bir şahsiyetin hayatını göstermek içm yapıümış bir kordelâdır. Mevzuu: Ru*ya'da kendisinin kim olduğunu bifaniyen bir âlim, bir mühendis gayet ehemmiyetli bir makine icat ediyor. Rusya'ya hariçten gelen bu adam. bir hastalık neticesi bu hale düşmüş, hüviyetmi unutmuştur. Bir gün fabri kayı »yarete gelen gazetecilerden biri. nin efinden lcaptığı gazetede gördüğü yazılar hafızasmı toplamasma yardun cdiyor. Birdenbire: Arbk khn olduğumu biliyorum! Dîye haykmyor. tsimsiz adam biraz sonra an] memleketi olan Berlin'e dönmüştür. Kim olduğunu iyiden iyiye hahrlıyor. Vaktile çok zengindir. Bir otomobü fabrikası vardı. Adı da Heinrich Martin'dî. Fabrikasma gidiyor. Fakat onu krmse tanırmyor. Bir deh" zannedtyorlar. Haklan da var. On beş on altı sene suren bir yoksttzluk ve sefalet hayatı onu tanınmaz, farkedilmez bir hale getirmîştir. Biiyiik bir yeis ve ıstırap içinde bir meyhaneye iltica ediyor. Orada kendisine acıyan bir adama derdini döküyor. Adam onu evine götiiriiyor, yeğenile tanıştınyor. Giizel kadın onun üzerinde büyiik bir tesir yapıyor. Artık eski şahsiyetini unutacak, araştırmıyacak, yeni hayat arkadaşile kendisine yepyeni bir hayat kuracaktır. Filmin bu kısun »ahneleri Berlin »okaklannda alınmıştır. Hele isiımiz adamın koca bir şehrin nüfus kayitleri içinde dosyasınm aranmasını gösteren dekor epeyce muazzamdır. Aktörlerin hepsi, hususile Fernandel rolünü çok insanî oynuyor. Yalnız isimsiz adamı temsS eden Gemier pek müteessir gö • rünmeden sert bir çehre, kuru bir sesle hareketsiz bir hakimiyetin altında eziEyor. Dünyanın Son Erkeği Artistik'fe Bu filim hayalî bir fantezi üzerine kurulmuştur. Genç Dolores nişan merasünine geç kalan müstakbel zevci Ralf'e kızıyor. Ne gibi mânilerin buna sebep olduğunu anlatmasına kulak vermeden şöyle bir and içiyor: Dünyada son erkek Ralf kalsa gene omınla evîenmem! Bunun üzerine Ralf kahnp gidiyor. Dolores de bu aynlığa lâkayt kalıyor. Aradan epey zaman geçmiştir, asrî ve müstevlî bir hastalık bütün erkekleri öldürüyor. Kadm tayyarecilerden bir kadm uçarken bir köşede stkıştp kalmış tek bir erkek göriiyor. Bu Ralf tir. Hemen mezada çıkarıhyor, ve muhteHf milletleri temsil eden kadınlar radyo vasıtasile müzayedeye iftirak ediyorlar. Dolores de bunlann krodedir. Ralf Do lores'in de müzayedeye tştirak ettiğini görünce kendi ağırlığmca ahuıa kadar yükselecek olan müzayedenin neticesini beklemeden kaçıyor, sevgilisini bulup ve onunla sakin ve mes'ırt bir yuvaya çekiliyor. Kordelâ ispanyolca sözlüdür ve ol dukca eğlencelidrr. Rozita Morino, rolünde sirm ve zariftir. Ona refakat eden Paul Rulyen de vazifesini tyi kavra • mışiır. VefaKumkapı ğureş şamplyonu oldu Istanbul güreş birincuikleri dün Beyoğlu'nda Halk Fırkaaı binasnvda yapıldı. Birinciliklere on biri Vefa • Kumkapı'dan, yedui Haliç'ten Te Mri de Anadolu'dan olmak izere 19 güreşçi iştirak etmiştir. Neticeler ve muhtelif sSkletI«rd< derece alanlar şunlardır: 56 kiloda birinci VefaKumk* < • pı'dan Ali, 61 kiloda birinci V«fa Kumkapı'dan Kâmil, ikinci Haliç'teı Servet, 66 kiloda birinci Vefa Kumkapı'dan tsmail, ikinci Vefa Kumkapı'dan Yaşar, üçüncü Vefa Kunr* kapi'dan MeJımet Ali, 72 kiloda bi rinci Vefa Kumkapı'dan Saim, ikinci Haliç'ten Yususf Aslan, üçüncü Vefa Kumkapı'dan ömer, 7 9 kiloda birinci, Vefa * Kumkapı'dan Ahmet, ikinci Vefa Kumkapı'dan Ahmet, 87 kiloda yapılmamıştn*. En ağırda birinci Haliç'ten Çobaa Mehmet, ikinci Vefa Kumkapı'dan Adnan. . , Umumî tasnifte Vefa Kumkası 2 3 puanla tsianbul sampiyonlugunu ma « hafaza etmiş, Haliç 7 puanla ikinci olmuştur. S lifke'de mektep ihtiyacı Silifke (Hıuusî) Silifke'd« gün geçtikçe içtimaî hayat inkişafa mazhar olmaktadır. Halkevi faaliyetinde devacn etmekte arasıra konferanslar, müsamereler, konserler vermektedir. Silifke'nin mektebe olan ih tiyacı çoktur. Merkez vilâyette tahsil çağında yedi yüz elli talebe var iken ancak beş yüzü okutulmaktadır. Umum vilâyetin 101 muallimi ve 71 mektebi vardır. Yalnız merkezde on dershaneli Cumhuriyet mektebi ve altı dershaneli tnönü mektebi vardır. Bu ilk tnekteplerin tedrisatın da dokrolü usulü takip edilmekte dir. Maamafih Silifke'nin bir liseye de ihtiyacı vardır. Himayeietfal, Hilâliahmer, Halk Fırkası îçtimaî muavenet şubesi, spor şubesi, balolar, konserler vererek, müsabakalar tertip ederek içtimaî hayatın mkişaftna hizmet etmektedirler. Necip Zabit Namzetleri Keyfediyor Tflrk'te «Zabit namzetleri keyf ediyor!» is minden de anlaşılacağı üzere askerlik hayatuıa ait hoş bir komedidir. Rejisör Max Obal, Lüthge ve Noti »mindeki rki muharririn eserinden iyi bir kordelâ çekmiştir. Lucie Engüsch bir terzmin kızmı muvaffakiyetle temsil ediyor. Paul Hörbi ger saf bir âşıktır. Clarie Rommer'in de rolu mühimdir. Binbası vazifesini yapan Albert Pauüg ile ev sahibesini temsîl eden Senta Söneland da ibmal edilecek şahsiyetlerden değildir. Filmin musüdsi de güzeldir. Hele «Bir, iki, iiç.. Haydi bütün bölük!» Fokstrot marsı pek hosa giden bir havadır. • •* Vasiyetname Blorya'da Vasiyetname gözlerini para hırsı bürümüş insanlaria fedakâr ruhlu ihtiyar bir kadm arasında geçen hissî bir macerayı tasvir ediyor: Emma, zengin bir mühendisin ev bizmetlerini gören yaşlı bir kadmdır. Anneleri ölen çocuklan hep o büyütmüştur. Mühendisin evlâtlan onu bir ikinci anne tanıyorlar. Emma, yorgunluktan şikâyet ederek brr müddet dinlenmek üzere aileden aynlmak istiyor. Mühendis onun uzaklaş • masına bnkân bırakmamak üzere Emma'yı kendisine nik&hhyor. Şimdiye kadar Emma'yı büyük bir muhabbet ve hürmetle seven çocuklar vaziyet bu şekle gelince tabiî mejnnu • niyetsizliklerini gizliyemez bir hale ge MOvezziler arasında kosu Haber gazetesi tarafmdan gazet* müvezzileri arasında tertip edüen sokak koşusu dün sabah yapılnuşhr. Koşu, kS* çük ve büyük yaştaki müvezziler ara • sında olmak üzere iki tertip üzerine yapumışnr. Küçükler arasmdaki koşu Fatih tramvay mevkii ile Babıâli arasmda olmuş, Gabris birinci, ömer trfan ikin • d, Arakel üçüncü, trfan dördüncü ol muşlardır. Büyükler arasmdaki kosu da Babıâli île Taksim arasında olmuştur. Bunda da Uzeyir Besim Efendi birinci gelmiştir. Bundan sonra derece kazananlar da şunlardn: Dhnitri, Kirkor, Karataş, Rı« za, Mehmet, büyük Mehmet Efendiler. Bir Krza Iki Baba Melek'le Bu filmi canlandıran Fransa'nın en büyük komedi artistlerinden rejbör Jak Fayder'in kansı Fransotse Rosaydir. Rolünü tiyatroda da müteaddit defalar oynamış ohnası ona bu muvaffakiyeti temin etmiştir. Mevzuu: Madara Delannoy aziz dostlarmdan Mister Brawn tarafından yirmi sene evvel tesis edüen «Süt damlası» müessesesinin hâmisi ve reisesidir. Fakat bu «Süt damlası» müessesesi niçin kuruhmıştur? Bumı bir çoklan değü, hiç khroe bilmiyor. Bu sır şudur: Madam Delannoy'la Mister Brawn arasındaki yirmi sene evvelki hararetli aşkm neticesi Kristiyan dünyaya gelmiş ve bu müessese onun doğması şerefine kurulmuçtur. Kristiyan şimdi 20 yaşında yetişmiş bir kızdn* ve Süt damlasmm doktoru Jean Moreau'yu sevmektedir. Fakat annesi Kristiyan'ın nazırlardan birînin sıkıfıkı dostu olan Maksim ile evlenmesini istiyor. Çünkii bazı Fransız ailelermdeki şeref ve ikbal hırsı bu kadında da vardır. Maksadı bir «Legion d'honneur» almakfar. Tam bu sırada Mister Brawn Paris'e geliyor. Babasile kızı birleşip Madam Delannoy'u kandırmak istiyorlar. Lâkin inadında urar ettiğini gö • rünce hileye teşebbüs ediyorlar. Kristiyan sureta Maksim'le evlenmeğe razı olmuş gibi görünüyor. Fakat geceleyin kendi yerine yatağa kocaunın metresi Titu'yu yatınyor. Ertesi gün işler düzeliyor. Maksim'le Krisnyan'tn nikâhı bozuluyor. Madam Delannoy'un nisan alması temin ediliyor. Tku'yu da Mister Brawn beğenip Amerika'ya götürüyor. Jean üe Kristiyan evleniyorlar. Açıkta kalan Maksim oluyor. Rejisör Claudio del Torre bu fHmi epeyce güzel idare etmiştir. Robert Arnanz'nun temsfl tarzı orijinal, güzel Moussia'nm oynayışı cazibelidir. Kordelâdaki vazifelerin diger tevziatı da muvaffaktır. Opera sineması mevsim geçmek ü*ere olduğu cihetle fiatlan indirerek ikinct vision fflmder göstermeğe basladı. Bu haftaki program Güstaw Fröhlich ve kansı Girta Alpar'm oynadıklan «Saadet Şarkısı» ile «96 numaralı mahkum» ismindeki komedidir. ismail MOştak Bey Ankara'ya gitti tatanbul'da gizli kalan firarî Yunan emlâkinin tesbiti devam etmektedir. Gayrimübadiller Cemiyeti hükumete müracaat ederek cemiyet teşkilâtı içm firarî Rum emlâki aramak salâhiyetini istemiştir. Saklı firarî emlâkin kısa bir zamanda meydana çıkanlması için atnelî bir u»ul düşünülmektedir. Ankara'ya gitmiş olan Gayimübadiller Cemiyeti reisi tsmail Müştak Bey pazar günü şehrimize dönecekttr. Greta Garbo yolda... Yıldız erkek elbisesile ve erkek namımüstearile Amerika'ya hareket etti Esrarengiz Isveç'li yıldız memleketi ne döndü döneli ortada bir şayia dö • nüp dolaşıyordu: Greta artık Amerika'ya dÖnmiyecek! Fakat Mata Hari'yi kendisinden daha kuvvetli yasatan san'atkâr 3d üç gün evvel bu sayiayi filen tekzip et miştir. İsveç gazetelerinin verdiği malumata nazaran Greta Garbo geçen cumartesi giinü Göteborg San Fransisko hattinda işliyen lüks transatlântik va purlanndan birine binerek Amerika'ya müteveccihen hareket eylemiştn*. Greta giderken simdiye kadar hiç bir yüdızın yapmadıği orijmaliteyi göstermif, pasaportunu John Emmerson nammda bir erkek ismine çıkartm», tabiî ayni zamanda erkek elbisesi giymeği de 3ımal etmemiştir. Kendisine en fazla sevdiği dostu Kontes Wachmeister refakat etmektedir. Greta'ya vapurun şimdiye kadar para ile sahhnamıs olan şirket müdürlerine mahsus kabineci hediye olarak tahsis edilmiştir. Edirde muhteliti mağlup Ankara 21 (Hususî) Muhans. gücü ile maç yapmağa gelen Edirn* muhteliti bugün Muhafızgücü ile yaptığı maçta 80 mağlup ohnoştur. Milli taktm azanna Prenses ileana Belgrat'ta Belgrat 21 (A.A.) Prenses İle ana, yanında kocası Arşidük An ton de Habsbourg bulunduğu halde dün tayyare ile Belgrat'a gelmiş tir. Prenses tayyare meydanında Yugoslâvya Kraliçesi Marie ile prenses Elisabeth tarafından karşılanmış ~ tr. Arşidük Anton saat 13,15 te kendisinin idare ettiği bir tayyare ile Viyana'ya dönmüştür. Belgrat'ta kalan prenses, Kral ve Kraliçeye misaf ir olacaktır. teberrüken Prag opera binasında oynanmıştır. * Alman filimlerine boykot ~ Almanya'nm Yahudi'ler meselesin de gösterdiği şiddet dolayısile Pa ris'te bir çok sinema sahipleri Alman filimlerine karşı boykot yapmıya karar vermişlerdir. * Paprika Burada çok beğen diğimiz «Paprika» filmini Fransız'lar kendi lisanlannda çevirmeğe karar vermişlerdir. * Maks Reinhardt Alman hükumeti maruf tiyatro rejisörü Maks Reinhardi'ı çalısmaktan menetmişti. * Bir ihtilâf Paramaunt kum panyası Süvia Sidney ile George Roft'm filimlerinin ilk temsili mü nasebetile sahneye çıkmaları için üçer bin dolar teklif etmiş, onlar dörder bin dolar istemişler ve bu para verilmediği için kumpanyanın arzusunu yerine getirmemislerdir. tstanbul futbol federasyonundan teb* liğ olunuyor: 23 nisan pazar günü mfllf takımın toplu idmanı yapılacağmdan kadroya dahO azanm yann saat 16 da, futbol levazımlarile beraber nnlarataray kulübünde hazır Kıı1nn»mlWn rica olunur. Anktra'da gOreş ve eskripı müsabakaları Ankara Güreş ve Eskrim Heyetindent 284933 tarihine musadif coma guntt saat 15 te mıntakanın Evkaf apartunanın» dakı idman salonunda epe, filöre, falıç olmak üzere her üç silâhtan eakrim tesvUt müsabakaları yapılacaktır. 1 İşbu müsabakalara bir seneden as ders almıg eskrimcller dahil olacaktır. Ankara'da mevcut bilumum eskrimcller isbu müsabakalara girebilirler. 2 Kulüpler bu musabakaya iatirak edeoeklerin Isimlerini 284933 aksamına kadar heyete bildirmeleri lflzımdır. 3 Kulüplere mensup olnuyanlann bu tarihe kadar İstasyon caddesinde Bahçeler müdiriyetl binasının birinci katında hususi dairedeki heyete resmen müra caat ederek isimlerini yazdırmalan Ift . ztmdır. Hâkem heyetl: Başhâkem Rıdvan Sa • fa Bey. Hâkemler: Ekrem, Adnan Beyler. Greta Garbo Von StToheim'la birlıkte son filmi «Istediğiniz Gibi...» de Sinema haberleri * Mumdan Heykeller müzesi Uzun zamandır sinemanın hayallerin mücessemliğini göstermediğin den şikâyet ediliyor v e bu müce» semliğin gösterilmemesme sebep o~ larak ta frlimlerin renksiz yapılmalan ileri sürülüyordu. Son deveran eden şayialara nazaran AmerHca'da «Mumdan Heykeller müzesi» nanr.ında renkli büyük bir filim yapılmvş ve bunda renkler o kadar hakikate mutabık tesbit edilmiştir kî her sahnesi seyircilerin gözlerine müces sem gibi görünmektedir. * Pabst Nişan a l * <Uç kuruş luk opera», «Ocak arkadaşlan», <Atlantid> ve <Don Kişot» filimlerinin yaratıcısı maruf rejisör G. W. Pabst'a Fransız hükumeti tarafından «Legion d'honneur» nişanı verilmistir. * Operada sinema «Satılmış nişanlı» ismindeki Çek filmi Uk defa VefaBeykoz maçı Fenerbahçe sahasında yapılan Vefa Beykoz maçında Vefa'lılar 1 2 galip geldiler. Oyun Vefa'lıların hücumu ile başladı ve Yeşil Beyazlılar daha dördüncü dakikada Muhteşem'in ayağile ilk gollerini kazandılar. Oyunun bundan sonrası iki tarafın müsavi tazyiki altında geçti ve birinci devre bu netice ile bitti. İkinci devrede oyun haı aret kesbetmişti. Maamafih iki taraf ta gol çıkaramıyorlardı. 35 inci dakikada Yeni Dahillye müsteşarı Konya 21 (A.A.) Dahiliye müsteşarı olan Konya Valisi Vebbi Bey dün askerî ve mülkî makamları v e bankalan ziyaret ederek veda laşmıştır. Yann akşamki trenle Ankara'ya gidecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: