7 Mayıs 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

7 Mayıs 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhariyet '• 7 Mayıs Iki Yiîzlü Kız }axan: MARTA MAK KENNA Çeviren: ABİDÎN Zabit suali sorduktan sonra sustu ve eevabını bekledi. Kalbimin üstüne tahammül edilmez bîr ağırlık çöktü, tırnaklanm, ter içlnde kalan avuçlarımın lcine gömüldü. Zabit, bana doğru e&ildi, kelimeleH ağır ağır telâffuz ederek ve gözlerini gözlerime dikerek aordu: Lucelle Deldonck şmdi nerededir. Bir kelime bile söyliyecek halim olmadiRi için, bilmiyorunı; der gibi ya.va»ca omuzlarımı kaldırabildim. tçhnden de demek ki, benim iki yüzİU rolümü biliyorlar, diye düşün düm. Zabit, daha tath, daha munia bir •«•ie: Korkmayımz matmazel, dedi, yalnıs nc biliyorsanız bize söyleyi Şehir ve memleket haberleri Esnaf Bankasınm I Müşkül vaziyeti Hıdırellez Havanm fenahğı eğlencelere mâni oldu Siyasî icmal Hitlerin siyasî ve içtiınaı programı Almanlar arastndaki fırka, sınıf farkIarını kaldırarak biitün milleti muayyen millî gayeler etrafında toplamak için sar •ılmaz bir azârn ile mücadeleye atdan Hitler ve taraftarları her gün hedefleri ne doğru mühhn bir adım atıyorlar. Bu adımlardan biri de sosyal demokrat fırkasma mensup amele sindikası teşkilâ tının ilgası ve fasist fırkası içtimaî teşkilâtma rapfadır. Bu sindicalarm üç buçuk milyondan fazla azası vardı. Bun lar bilhassa harpten sonra Almanyamn en mühim teşekküllerinden olmuşlardı. Almanyadaki sosyalizm teşkilâta sı mf davası güttüğünden ve millî bünye de yabanct bir uzuv vaayetini takınmış bulundugundan üga edibniştir. Bunun yerine sınıf mücadelesi yaptnıyan ve ücretle çalışan münevver, gayrimünevver bütün unstrlan toplıyan amele idaresi kuruknuştur. Bu tedbir ile sosy»Hzmin Almanyadaki temeU yjkılmış oluyor. DAVER İMekteplerde İmtihan hazırlığf İmtihan tarihleri tesbit ve tebliğ edildi Mekteplerîn imtühan tarihleri tesbit edilerek alâkadarlara tebligat yapılmıştır. Buna nazaran imtihan ~ lar Darülfünun ve yüksek mektep * lerde 2S mayısta, lise ve orta mek teplerde 15 haziranda, ilk mek* teplerde 3 haziranda, köy mektep lerinde de 15 mayısta başlanmıs olacaktır. Her sene lfeelerin bakalorya imtihanlarmda tarih ve coğrafya derslerine ait sualler Maarif Vekâleti tarafından gönderilmekte idi. Fakat bu sene bakalorya imtihan]annın yalnız riyazî derslere a'l sualleri Ma arif Vekâleti tarafından gelecektir. Vatanımı ve vatandaşla rımı kurtarmak için, sert Yeni müdür Hamdi Bey zalim, vicdansız ve merh ametsiz olmak lâzımdı! izahat veriyor çıkti. Kapının önüne gelmce^ Peki Froylayn Marta Cnocka ert, dedi, belk! de sizi beyhude yere üzdiik. Zaten hastanedekiier, hep si" zin lehinizde şehadet ediyorlar. Gayet iyi çahştiğinizi ve Alman hasta ve yaralılarına büyük bir şefkatle baktiğınızı söyliiyorlar. Biz, esasen »izi değil.Lucelle Deldoncku arıyo ruz. Fakat srzden ihtiyatlı olmanızı rîca ederfm. Bu kadının, pek yakmda Roulerse geldiğini tahcnin ettiren bazi haberler aldim. Sizm gibi muhterem bir genç kızı ştipheli bir sahıs diye merkez kumandanlığma rhbar etmek mecburiyeti benim için pek elhn olur. Buna meydan vermeme nizi rica ederün. Onlar evden çıkınca ben pencereye koşup, bir hayalet gibi uzaklasan ttç gölge köşeyi dönüncüye kadar arkalarından baktmı. Hele süktir, nihavet ivilikle gitmişlerdi. Geniş bir nefes aldım. tıwanın »tnrrlerîni ber bat eden boyle sorgulara ilerde tekrar uğramamak icin azizlere adak lar adadım. Lucellenin de kendisini takip edenlerin elînden kurtulması için dualar ettim. Srmdi, artık onun casusluk ettiğinî Almanlann bildikleri muhakkaktı. Beş dakika sonra odamda yalnızdım. Alman inzıbat zabitlerini unutmustum. Simdi biitün düsüncelerim, ümitlerim, korkulanm. 63 numaraya verdigim haberin akıbetine baftlı idi. tngilizler, biitün sehri bombar dıman edecekler miydi? Eğer böyle yaparlarsa ben de dahf'l olmak üzere zavallı halk için ölüm raukarrer ve muhakkaktı. Bu vaziyette, binlerce vatandasrmın, babamın, annemin batta J<endinıin de katili ben ola caktım. Kırmızt «açh zabitin beni korkutmamak arzusuna rağmen korkuyordum. Cevap veremedhn. Mutfaktaki üç erkeğin gözlerî benim UsHime dikibnişti, gözlerimden bir mana çı karmak için, aç kurt gilbi bana ba • kıyorlardı. Onlar, bana böyle bak tikça, etrafımda herşey dönmeğe başladı. tçknden kendi kendime durma, konus, cevap ver, bir şeyler söylel Her geçen sanîye, onlann şüphesini arttırmaktan baska bir şeye yaramaz, diyordum. Fakat hiçbir şey söyliyemiyordum. Sanki konuş ~ mak kabiliyetim kalmamışti. Maa mafih fevkalâde bir gayretle aezime bikim olabildim: Lucelle Deldonck, askerleriniz Westroosebekede oturduğumuz evtn aıahzenini işgal ettikleri gündenberi ortadan kayboldu. Aıtnem, ben ve daha bir çok zararsız kimseler bu mahzene iltica nfrmiştik. Bir ffece ai" kerleriniz oraya hücum ettiler, er kekleri alıp gotürdüler, kadınlar kal di. Gürükü araımda Lucelle kaybolmuştu. Relki de askerler onu öldür ~ müşlerdir. O gece mahzene hücum eden askerlerin çoğu »arhoştu. Mahzesd%i kalâbalığa rasgele ateş ettiler ve süngü salladılar. Bu cevap karşısrad'a ktrmızi saçli adam bir an sükut etti. tçinden bana inanraak mı yoksa inanmamak mı I&zım geldiğini muhakeme ettiğini anhyordum. Sonra, can sıkmtısını ve sabırsizlığuu gosteren asabt bir harefcetle bir sigara yakti. Sofranın üzermden bir kâğıt parçan alarak hiddetle buruşturdu. Sonra, arkasını bana dönerek kâğidı ateşe attı. Bir mfiddet boyle durduktan aonra birdenbire donerek benimle yüz yiize geidi: Boğuk bir tesle ve huşunetle bağırdı, ağzmdan cikan sigara dü manlan içinde yüzü iyice görünmüyordur Matmazel, Lucelle Deldancki bir daha görmedığinize kat'iyyen emin muiniz? Bir dakika dddiyetle düşününüz. Bh kaç gün evvel, bu mutfakta onu görmediniz mi? BüHin cesaretrmi topladım: Hayır, Luc«Ile buraya gelmedi. Westroosebekede kaybolduğu ak•amdanberi onu, bir daha görmedim. Dogru söylediğime kat'iyyen emin olabilhsin 2. Btnra söylerken zabitin gSzlermm tçine dimdik bakiyordum. Görüşe nazaran, Alman zabiti kanaat getirmişti. Artık memmın gö rünüyordu. Yeni yakhğı sigarayı yere atarak fizerine bastı. Sonra, arkadaşlanna kendisini takip et inelerini işaret ed«rek mutfaktan nes'e rerici raks havalan vardır. Baz: sarkilarm mdankolik olması, . güftesine göre bestekârın melankolik bir tesir yapacak beste vücude getirmek vaziyetinde kalmatından ileri gelir. Avrupa musikisinde de ay ni kaide caridir v e güftede ifade «dilen hiuiyata göre musiki yap mak zaruridir. Alaturka musikinin uünbasıran bedbralik ve melankoli veren hissiyati tasvir edip te diger mütenevvi hUsiyati ifade edemi yen bir musiki olduguna hükmedilnıesi yanJiştır. Zaten bu gibi mese lelerd'e ancak mütehas«tslar tarafın«Jan fey re mutalea beyan edilmesi îcap eder. Avrupada musikifinas lardan gayri zevatra böyle mesele • lere kanştıkları görülmemektedir. Alaturka musiki tamamen bizim millî monkimizdir ve buna Türk nusikisi demek laznndır. Bu musikinin millete hitap ettiğine ve ha!km bunu benVmsedigine en büyük »isal kıymetli san'atkârlanmız tarafından verilen alaturka konserlerde dinlevicilerin pekçok olması ve fciç içki bulunmadıgı balde konserlerin alâka i'« takip edilmesidir. Bu da hakikî alaturka musikinin içki ile hiç bir alâkasi olmadığını ve halkın öz duygulanna bitap ettiğini göstermege kâfidtr. Bir çok dedikodulara ve hücum • Iara hedef olan Esnaf Bankası yeni bir faaliyet programı dahlinde çaIısmağa hazırlanmaktadır. Son heyeti umumiye içtimamdan sonra banka müdürlüğüne getirilen tüccardan Hamdi Ras!9ı Bey bu hususta lâzim gelen esaslan tesbit etmek üzere tetkikat icrasına baslanuştır. lamıştır. Hamdi Bey tetkikatının on beş gün kadar süreceğini, sonra vazi yeti düzeltmege çalışacağını, söy lemiş ve çu izahatı vermiştir: < Banka buhran yüzünden a lacaklarını muntazaman tahsil ede* mem.'ştir. tşe konulmus olan mü tedavil sermayesinin bir kismı fferi geldikten sonra yeniden ikrazat yapılacaktır. Borçlularm yüzde yetmis beş kadan küçük esnaftır. Borcla rını ödemiyenler hakkında takibata başlanmıştn*. Alacakların ne kada rının kabili tahsil oldufu takibat neticesmde anlaşılacaktır. Bankanm simdi en ziyade ehemmiyet verdiği is budur. Tahsilât nisbetinde ikraz muamelesine devam edeceğiz. Bir taraftan borçlan tahsil et mek, diğer taraftan yeni işler yap mak suretile normal şekiide çahsa rak borçlan bes senede ödiyebile ceğimizî zannediyoruz.» Banka heyeti umumiyesi bu ay sonunda fevkalâde bir ictima yapacak, bankanm vaziyeti bu toplan • tıda belli olacaktır. Tasfiye cihe tine gidilmiyerek müessesenin yaşatılmasına çalışılacagı kuvvetle tahmin olunmaktadır. Yaz mevsuninin baslangıcı sayı • lan hıdrellez bu sene soğuk ve yağmurlu geçmiştir. Hıdrellezi kırlarda nee'eli suret te geçirmek için günlerdenberi bir çok hazırlıklar yapanlar diin sabah mesire yerlerine gitmek üzere gözlerini açtıklan vakit yağmurlu bir hava ile karşılaşmışlardır. Havanm fenahğı bittabi gezinti kararlarını suya düsürmüştür. Yağmur kısa fasılalarla aksama kadar devam et miş, kırlaıra gitmek için kimsede arzu bırakmamiftır. Topkapı haricinde çadır kuran kmtiler, Sulukuleliler bu vaziyetten çok sıkılmıs, hıdrellez için kapah yerlerde eğlenceler tertibine mec bur kalmıslardır. INahkeımıeiârdie Ayaspaşa mazarlıflı davası Ayaspa^a mezarlıği hakkında devam eden muhakeme ecaasında ehli vukuf tarafından mahallfnde tetki kat yapılmasına karar verilmisti. Ehli vukufça yapılan tetkikatın netice»i bir raporla mahkemeye bildi rilmistir. Mahkeme simdi rapor üzerinde mefgul olmaktadır. Bida yette Belediye bu mezarhk için açtığı davada mütevellî aleyhine hareket etmisti. Şimdi mütevelli Salâ hattin Bey azledilmis olduğundan bundan sonraki muhakeme celsesinde maznun mevkiinde Evkaf vekili hazır bulunacaktır. BOyükadadaki cinayetin asılszı olduğu anlaşıldı Müddeiumumiliğe ve gazetelere Şükrü imzasile birer mektup gön derilerek geçenlerde olen Büyükada imamı Ali Efendinin bir cina • yete kurban gittigini tav>î bir ölüm süsü verilerek isin örtbas edildiği ihbar olunmuftu. Bu ihbar üzerine müddeîumumi Iikçe yaptınlan tahkikat ikmal edilmif ve adamın gönderdiği mektupta aaiık bildirilen kimseler bulduru larak ifadelerme müracaat edilmîstir. Dmlenen sahhler arasında Seyrisefain kaptanlanndan Mustafa Bey de vardır. Şahitlerin hemen hepsi bir seyden haberleri olmadığını bildirmislerdir. Imatn Ali Efendînin cesedi de mezardan çıkarılarak muayene edil miş ve cesette cebi r ve şiddete de lâlet edecek hiçbir işaret görülme miştir. Bu ihbarm asıl ve esası olmadığı ve iddianın bir tezvirden ibaret olduğu anlaşılmıştır. thban yapan Şükrü Efendi de bugüne kadar meydana çıkmamiştır. Roulersin cehenneme döndöğO gece Ert«si gün ve dana ertesi gün büyük bir »inir buhranı r'çinde yaşa dım. Korku ve azap içinde saatleri sayarak bekliyordum. Yetnek yiye miyor, uyku uyuyamıyordum. Zavallı baıflıekim benim bu halimden müteessir oluyor, endise edîyor. Her gün biraz daha kuvvetli sinir iliçları veriyordu. Bu ilâçlan yutarken vicda mm beni tel'in ediyordu, bana karn bu kadar sefkat goateren bu ele de ihanet etfiğimf düşünüyor, deli gibi oluyordum. Fakat, ne yapabilirdim? Lucelleye, tngilizlere ve vatanıma karşı söz vermiştim. Belçikayı kur tarmak için biraz Stede hergün bogusan ve öien bu adaralara karsi benira de bir vaztfem vardı. Kalbi mi kuvvetlendirmek, zayıf yüreğimi sertlestirmek, vicdanımın insanlığı mm sesini boğtnak, vatanımın kur tulmasını temin icin sert, merha met.vy ve zalim olmak lâzımdı. Cuma srecesini yatağımın içinde o yandan bu yana donerek geçirdim. Son derece asabî, adeta deli jribi idim. Zangir zansrır titrivordtım. Nihayet dayanamadım, kalkın lâmba mı yaktım, saate baktım. Saat üçü çeyrek geçryordu. Mühimmat treni istasyona gelmişti. Lâmbayi söndürdüm Biraz sonra uvku bastırom o lacak ki uyuya kalmısım. Birden bire annemin sesini işittim. Marta cabuk mahzenef diye bağınyordu. Gözlerini acınca annetni baş ucumda buldum. Omzumdan tutmus siddetle beni sarsıyordu. (Mabadi car) Hatta ecnebi mütehassıslardan musikimizin inceliklerine biraz vâkif olanlar bu hakikati tekrar «de* rek Türk musikisinin garp jnusiki •ile istihalesine meydan verilmemesini halisane temenni etmişlerdir. Yalnız alafranga çalınan barlarm müdavimleri, alaturka musiki yok diye içki kullanmamazlık etmiyorlar. Sonra alaturkayi tanımıyan milletler bizden fazla içiyorlar. Bu misaller içkinin musiki ile alâkası olmadıgmı ispat etmeğe kâfidirler. tçki kullanmak bir itiyat meselesidir. Bunun kabahatini zavallı musikiye yükletmek haksızlıktn*. Bilakis musikinin ablâki ve terbiyevî tesirleri de varrfır. İçki aleyhtarları cemiyeti alaturka musiki aleyhinde bulunacak yerde bu musikinin ahlâk üzerinde hüsnü tesirinden istifade edebilîr. Müskiratın zararlanna ve içkisiz eğlenmek mtimkün olduguna dair şair lere manzumeler yazdırmak, muk tediır bestekârlara besteletmek, rajbet bulmuş hanende ve sazendelere konserler tertip ettirmek ve balkı bidayette bu konserlere tneccanen davet etmek suretile propagania yapmak çok fairfeli olur. Alaturka musikiyi kaldırmak bnkânsızdir. memleket tnusikisiz kalamaz.» Bir tashih tnhisarlar umura müdürü Hüsnü Beyin rmzasile atideki mektubu aldık: 5 mayn 1933 tarihli nüsbantzda intisar eden beyanatımda bazı sözIerimin sehven yanlıs olarak kaydedild&ini gördüm. TevhH dolayısile yapılan tasarrufun 800,000 liraya yakın olduğu halde 100,000 lira yazılmış olması ve idarenin mevcut soma fabrikası muhtaç olduğu somalaruı umumunu istihsale kftfi olma dığı ve ispirto ihtiyaçlan şeker fabrikalannın istihsal eylediği ispirto larla temin edildiği halde bunlann aksine bir fikir verecek şekilde ifade ediltneleri bu kabildendir. CUMHURlYET Ba tashih'm yukarı hısmı doğrudar. Bir rakam yanlışı neticesi 800,000 lira gazetemizde 100,000 olarak çıkmiftır. Soma ve ispirto fabrikalartna ait ku • ma gelince, gaztemizde çtkan ftk ralar da esaaen ayni şekildedir. Binaenaleyh taahihe muhtaç değildir. 6ebe bir kadını dögenler mahkum oldular Ağırceza mahkemesinde dün Emine Hanım isminde gebe bir ka • dım döğmekten ve çocuğunu düşürme«ine sebep olmaktan suçlu olan Muazzez ve Müyesser Uminde iki hanımın muhakemesi yapılmıştır. Dünkü celsede Atiye, Baise, Güzel ve Adviye isminde dört hanım şahift olarak dinlenmiştir. Şahitlerin hepsi kavgaya Emine Hanınun sebep olduğunu söylemişlerdir. Müddeiumumî Muhlis Bey, suç • lulann çocuk düşürmeğe sebep ol maktan beraetlerini ve dayak at mak noktasından da tecziyelerini istemiştir. Heyeti hâkime de iki suçlu hanımın çocuk düsürmeğe sebebiyet vermekten beraetlerine ve dayak at maktan da birer lira para cezasına mahkumiyetlerine karar vermiştir. Her iki hanımın ahlâkî tetnayülleri, nazarı dikkate ahnarak ceza tecil edilmiıştir. Hukuk Faköltesinin ziyafeti Hukuk fakültesi son sımf talebesi hocalanna 12 mayıs cuma günü Yalovada bir veda ziyafeti verecek lerdir. Faşist idaresi diğer taraftan her türlü smıf düşüncelerini kaldırmak için mesai mükellefiyeti usuiünü vazetmeğe karar vermiştir. Moayyen esnan erbabı askerî mükeüefiyet gibi her sene iş mükel!e*îyetmî ifaya davet edilecektîr. Zer Tahriri musakkafat heyetlerinin gm, fakir, mönevver ve gayrimünevver emlâke fazla kıymet koyduklarını her genç ayni üniformayı giyecek, ayni bunun emlâk kıymetlerini düşüre " sofrada yemek yiyecek, ayni safta iş göceği gibi kira bedellerinin artmasırecekhV. Bu mesai mükellefiyeti genç na sebebiyet vereceği hakkında vaki lerde sınıf ve maişet tarzı aynlığı bırakolan şikâyetler üzerine Maliye Vemıyacakhr. kâleti keyfiyeti nazarı dikkate alAlmanyada Harbi Umumiye îşnVak mış ve bu işin tetkSona maliye tef eden zabitan ve askerlerin vücude ge tiş heyetini memur etmistir. tirdikleri hususî teskilâhn en mühimmi Bir müddettenberi bu işîn tetkiKyffhauser ittihadıdır. Bu teşkPâtın alkile bir heyet mesgul olmaktadır. fa müyon kadar azası vardır. Gfirültü Teftişat tahrVi musakkafat heyetsüzce cok biivük îşler yapan bu teşkilâ • lerinde yapılmaktadır. Alâkadar şitın dahi M. Hitlerin liderliğini tanıya kâyetçiler de davet edilerek mütalerak (hücum kıt'alan) ve (çelik miğfer) alan ahnmaktadır. teşekküllerile bir bayrak altmda calış • ması için ciddî teşebbusler yapılmak • tadır. Bu büyük ve kuvvetli askerî teşOn beş gündenberi Ankarada bulukiîât M. Hitlerin basbuğluğunu tanıdığı nan Vali ve Belediye reisi Muhktin Bey takdirde Almanyadaki rejim pek metm oradald temaslarmı bitirmiçtir. Muhittin yeni bir istinatgâh bulmuş olacaktır. Beyin bugün sehrimize avdetme intizar Almanya faşizmi, dahildeki siyasî bir edilmektedir. Belediye memurin müdüKk programını ikmal etmiş gibidir. Farü Samih Bey Beledryeye ait bazı işlerkat Alman faşizminîn bir de içtimaî inle meşgul olmak üzere daha bir Jcaç gün kılâp programı vardır. Siyasî ve içtimaî Ankarada kalacaktr. programlar bundan on Dâ sene mukaddem netroiunan on İki maddeli beyan • namede telhis edilmiştîr. tçtimaî inkılâp programınm esas n o t talan, berkesin el yahut dimağ tl* çahsması, emekstz ve nanakkatsîz H«>v . Şehrimizm alâkadar mehafflinde çıletleştirilmesi, büyük teşebbüslerin tekan bir şayiaya göre Darülfünun Ede mettüüne devletm ortak olması, büyük biyat Fakültesi Ankaraya nakledilecek, arazinin bedelsiz ve tazminatstz zapteGazi Terbiye Enstitüsü binasının bir kısdilerek küçük çiftçilere tevzn, büyük mma yerleştirilecektir. Maamafih bunun magazalann ilgası ve bunlarm jnutedü henüz bir tasavvurdan ibaret olduğu da birer fiatla küçük esnafa verilmesidir. ' ayr<ca ilâve olunmaktadır. Bu içtünaî programm tatbikı faşist lerle bunlann müttefiki ağr sanayi patronlan, büvük arazi sah3>i bulunan milUyetperverler ve muhafaukârlarm arasmı açabiiir. Bunun için M. Hitler şimdilik bu programı nutuklannda bile mev zuu bahs«tmekten çekiniyor. Fakat hü cum kıt'alan efradının çoğu siyasî progBu sene Bursa Ziraat Müdürlüğünram kadar içtimaî programm tatbikına ce köylüye 703 aşılı şeftaiî, 4802 kayısı, 2619 ebna, 686 erik, 1964 ar • dahi ehemmiyet verdüderinden bir gün bu meselelerm ileri «ürülmesine mecbunvjt, 42 vişne, 25 dut fıdanı dağrtıl • riyet basd olacak ve o zaman yeni Al mışür. manyanm ahvali gayet nazik bir safhaAynca merkezi vüâyette 43516, Ine* ya girecektir. Binaenaleyh Almanyadagöl kazasında 70000, Yen'Vehir kaza sında 10120 köylüye Amenka asma çu ki yeni rejünin bundan sonra atacagı adımlar bütün cihan tarafından derin bir buğı< dağıtılmıştır. alâka ile bekleniyor. MUHARREM FEYZl Yeni bina vergüeri tetkik ediliyor Vali Bey bugön geliyor Edebiyat Fakültesi Ankaraya naklolunacak Bursa Ziraat MDdürlOfiünün dağıttığı ağaçlar Uşakta şayak fabrikası yapılıyor Bir konferans fstanbul Halkevi Reisliğinden: 8 mayıs pazartesi günü saat (18) de evimiz salonunda Dr. Fabrettin Kerim Bey tarafından (İçki ve ırk hıfzıssıhhası) mevzulu bir konfe rans verilecektir. Herkes gelebi lir. Uşakta bir şayak kumaşi fabrikası tesisine karar verilmiştir. Yılancızadeler Almanyaya, bu fabrikaya lâzım o lan makineleri sipariş etmişlerdir. Makine'er yakında gelecek ve faaliyete geçilecektir. Fabrika, Yılancızadelerrı hah fabrika'annm yanmdaki arsada yapıla • caktır. Tesisat masrafı 300 bin liraya baliğ olmaktadır. Momünistler (Birinci sahijeden mabatt) Münire Hanımm vaziyeti şayanı dikkat görülmüştür. Münire Hanımın oğlu doktor Hikmet Ali Bey dört sene evvel komünistlik meselesmden mahkum olmuştu. Münire Hanımın da komünistlik işlerle yakmdan alâkadar olduğu anlaşılmış ve kendisi polis müdiriyetine götürülerek zan altma alınmışhr. Fattna ve Mükerrem Hanımlarla tekke odabaşısı Huriye Ha mm isticvaplarında bu işlerden haberdar olmadıklanm söylemişlerdir. Huriye Hanım bir muharririmize demiştir ki: [ « Tekkemizde oturanlar ara sında Münire Hanımdan başkasinın komünistlikle alâkasını bilmiyoruz. Münire Hanım, komünistliğe ait şey^ leri tekkeye kendisinin koyduğunu itiraf etti ve polisler kendisini Rİıp gotürdüler. Matbaa makinesi bulunan odada oturan Fatma Hanım has^ tadır, böyle işlerle uğraşacak halde dejHldir.» ı Müniı« Hanımın valdesi Nafia Hanım hiç bir seyden haberi olmadığını iddia ermektedir. Tahkikat neticesinde yeniden tevkifat yapıl ması muhtemeldir. 150 tarihçi geldi Diin sehrimize Kraliçe Maria vapurile 150 İngiliz seyyahı gelmiştir. Kafile azası Ingilteredeki Hellenique seyyah ku lübiine mensunturlar. Azanm bemen hepsi tarihçilerden mürekkep olan Hellenique kulübü Biz an* asarmı tetkik için kurulmuştur. Bu hibarla bir kıson azası her sene lstanbula gelmektedir. Bir kuduz köpejjin yaptıkları Balıkesirde bir kuduz köpek çarşıda üç kiştyi ısırdıktan ionra bir polis tarafından tabanca ile ö.'dürülmüştür. Trabzon borsası T'abzon borsasının son senelerde mükemmel bir şekil alması üzerine tktısat Vekâleti borsa komiseri Hâmit Beyin maaşına 10 lira zam yapmıştır. Konservatuvar taşmıyor Yeni konservatuvar binası yapılıncıya kadar Şehzadebasmda bdunan müessesenin Beyoğlundaki Kohut oteli binasına nakli kararlaşmıstı. Dünden itibaren nakle başlamlnuştır. Konservatuvar bk kaç güne kadar burada tedrisata devam edecektir. Göründe bir kaçakçı yakalandı BTD Bir mektep kapatıldı Hususî şekilde idare edilmekte olan Şîşlideki Enverpaşa ilk mektebi.mevcut talimatname ahkâmına riayet etmediğinden Maarif Vekâleti tarafından kapa tılmıştır. Kanadada oturan Türk mllhendisi kim? Kanadada Kefeli isminde bir Türk mühendisinin gemilerde sarsınbların önüne geçmek özere bir alet vücude ge tirdigi, bu aletin yeni ve büyük vapurlara konacagi bazı ecnebi gazetelerinde yanlmıştı. Şehrimizde bulunan Kefelîzade ailesi efradı, bu zatı tannnadıklannı beyan etmektedirler. idman şenlikleri tehir edildi Mayısın on beşinde yapılması mu karrer olan idman şenlikleri on dokuz mayu cuma günü yapJacaktır. Kıdem zammı alacak muallimler Ba sene lise ve orta mektep. mual limlermden 3ti yüz kişi kıdem zammı alacaktır. Kıdem zammı alacak muallimlerin listesi Maarif Vekâleti tarafından hazırlanmaktadır. On beş güne kadar mektep idaresme tebligat yapılacakhr. Göründe çolak Mu«tafa namile maruf olan kaçakçı elde ettiği sigara kâğıtlarını atının semeri içerisine güzelce yerleştirmiş ve bbnları Sivas, Zile cihetlerinde satmak için yola çıkmıstır. İnhisar mmuru Nuri Efendi bundan haberdar olmuş jandarma ile birlrkte dur en»i vermişlerdir. Kaçakçı durmamış ve bunun üzerine jandarmalar havaya beş el ateş açmıştır. Mustafa bunlara aldırmıyarak atından inmiş ve bıçakla semeri kesmiş yere bırakarak tekrar atına binmiş süratle uzaklaşmışhr. Jandar malar Mustafayı takibe çıkmıstır. tnhisar memurları da semeri açtık lan zaman içerisinden 497,700 varak sigara kâğıd1! zuhur etmiftir. Kaçakçı Mustafa aranmaktadır, ^, Teşekkih Bh müddettenberi muztarip bukm • duğum rahatsızlık hasebile muhterem ve necip meslektaşlanmın tedavim hu susunda gösterdikleri fevkalâde alâka ve ihtimama ve hastalığun esnasmda z» yaret lutfunda bulunan bütün dostla nma derin ve nihayetsiz hürmet ve te • şekkürlenmi arzederim. Profesör doktor Orban Abdi

Bu sayıdan diğer sayfalar: