7 Mayıs 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

7 Mayıs 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhorîyet' SON TELGRAFLAQ Banakaiırsa^ 15 kuruşa iki öğüıı yemek M. Leon Pierre Quintin Liman Şirketi iki kooperatif lokantası daha açtı, acmacak tarafı davetlilerine de mükcmmel bir ziyafet çekti ösyö Leon Pierre Quintin Halkevmde verdiği konf eransı dmledikten sonra bir tanıdığım bana dedi ki: Ne kadar yeknesak bir söyleyişi var, değil mi ? Bu tanıdığım, iyice unutmuş görünöyordu ki Seneque gibi, hatip Romanın biiyük bir filozofundan tutunuz da, Montaigne gibi, hatip Fransamn buyük bir filezofuna ve o tarihten de bugüne kadar pek çok zeki adamlar hitabetin düşmaru olmuslardır. M. Leon Pierre Quint de, neslinin her büyiik mütefekkiri gibi «hakikate hizmet eden ifade sade ve san'atsız olmalıdır.» diyen Senequeden ve «bizi cezbeden hitabet efyanuı hakikatine ziyan verir.» diyen Montaigneden farksız düşürue gerek • tir. Bunun için konferans verirken yuziinün hiç bir çizgisi kımıldamıyordu ve sesi renksizdi. Hitabet denilen bu söz makiyajını propagandacılara bırakalım; bırakalım onlar, istedikleri renklerle seslerini ve şahsiyetsiz bir dinleyici sürüsünün gozlerini boyamağa devam etsinler: Çengi gibi oynak bir yüz, havada bir cambazm kavislerini çizen kollar, parmaklar, bir mütearife söylerken bile sıkılan yumruklar ve iki kere ikhıin dört ettiğini anlatmak için yere vurulan ayak, bugunun konferansçısına yanyan ve yaras^n ifade şekîlleri oimaktan çıkmi'hr. Benim için kıymetli misafirimiz M. Leon Pierre Qumb*n, fikirlerfle ze kâmız aratında bitaraf bir mutavassıt rolü yapan renksiz konuşuşa, hakikatlere nerh koymaktan çekmen boyasız sesi mukemmeMir. Fikirlerine gelince, zannetmryomm ki Türkiyede ve bütun yer yuzfînde, «Lautreamont» dan «Surrealiste» lere kadar insan ruhunun geçirdiği yaratıcı nîhîlizmm ve isyamn manasmı anlıyanlann mecmuu bir konferans salonunu dolduracak kadar olsun. Çok v^ak bir ktikbale hrtap eden Rrmband gibi bir şairi bugünün geniş tabakalarma anlatmak istiyen bir konferansçtnuı tükettiği nefesten batka acmacak tarafı yoktur. PEYAMİ SAFA NALiNA MIHINA Vaşingtonda bedbinlik Amerika İngilterenin rattı hareketine bakarak iktısat konferansir dan ümidini kesiyor asmgton 6 (A.A.) lki üç giin denberi Vafington dyasî mehafUinde bir nebze bedbinlik hiiküm sürmektedir. Efkârı umtnniye, Ingilterenin hath hareketi dolayıstle şevkmi kaybetmîştir. Çünkü İngiltereden gelen haberler M. M&kdonaldm kabrâeyi tjcari ve mali noktai nazardan yeni yola girmeğe ikna edemedtğmi bitdirmektedir. Bu da büyük bir hayal inkisan tevlk etmiştir. karaya çıkarken bir nutuk söylemiş ve bu nutuk telsizle nesredilmishr. Mumaileyh, buhranın sebebinin umumî mabiyette olduğunu beyan ve demiştir ki) c Halbuki borçJulardan kazan malarma mfisaade edilmiyen para ödemeleri iateniliyor. Amerikalılar, harbi kazanmışlardır. Şu halde sulhu da vapmalıdırlar. M. Schacht, netice olarek, yaşama aeviyesinin düşmesini intaç eden mületlertn mfiradı nsulü ile refaha ulaştıran beynelmilel teşriki mesaiyi mukayese etırriştir. Vaşington 6 (A.A.) Havas muhabirmden: M. Schacht, boraya gelmistir. M. Schachtm buraya gelmesi M. Roıveltin isini büsbütün kanshrmıştır. M. Schachtm yapacağı mükâleme lerin Fransnlar ve tngflizlerle yapılan mükâlemeler derecesmde samimî olmıyacağı zannolunmaktadflr. M. Heryonun beya'natt Paris 6 (A.A.) Amerikadan dönmekte olan M. Heryo dün aksam saat 21,30 da Havra çıkmış ve derhal trene binerek bu «abah Pariçe gelmistir. Mumaileyh demiştir ki: « Azamî malumatı ihtiva eden gavet sarih bir Hosya getird:m. M. Roxveltten fevkalâde bir kabul gördüm. Fransa milkti şurannı bümelidir id, kendisi için hiç bir fert M.Rozvehtea daha ntüsait olamaz. Mumaileyh Amerika birlesik hükâmetlermin maruz bulun dugru büvük guçlükleri haUetmek icin fevkalâde bir uabetle çalışmaktadır. Seyahatim kendtsinden beklenilebile cek bütm netîceleri vermistir. Silâhlan esaslı bir «orette bvalaldiğı •ureftte ve mutecaviz tarîf edîldiği takdirde Amer3canm bitarafuktan aynlmayı kabul etmek suretfle beynelmflel teşkîiât a n niyetrne yapacağı hîzmet sulh davan yorunda çok mühim bir admkİH. Memle • ketimin menfaatlerîni eümden galdiği kadar müdafaa ettim.» Yok olan yalnız tahsi sat mı? 1 Gümrük mütcnrekesi metelesi sarpa tanyor Londra 6 ( A . A . ) M. Norman Davis, gümrük mütarekesi projesi hakkında M. Makdonald 3e görüşmüştür. M. Norman Davis, İngiherenin 8rhsat konferansına takaddiim eden dev • rede gümriik mütarekesini tatbik edeeeği hakkınüa temmat ahnak îstîyordu. Bn mesele bilâhare kabine tarafmdan müzakere edflmiştir. CHenuı Amerikan mehafiiinm istih baratına göre bu nokta hakkmda bir Hilâf husulii haK haztrda bavaldir. Uon açıîan Hman çlrtcetî iooperatîr Iotantasmda amele yemek yerken tngiliz Başvekilinin beyanah Londra 6 (A.A.) Microfon ontin» de Amerikaya vaprras olduğu seyahat ten bahseden M. Makdonald, bu seyahatin gayelerile Vactnçtonda münaka • sa edilmU olan meseleler hakkmda izabat vermiştir. Mumaileyh demiştir ki: « Borçlar meseleshri haîieHik diyemem. Fakat pek yakında tetldk «dile cektir. Eger beyntelmilel Scttsat konfenUMi • rnn nihai bir netice elde etmesi icap ediyorsa borçlar meselesinm şu v«ya bu suretle v« miimkün olduğu kadar yakın bir zamanda ve her halde konferans bitmeden evvel halledfirnesi icap eder. tktısat konferansmm muvaffakiyetle neticelenmed için ımıhali mümkün kılmağa çalışmağı taahhöt ettüc. Bu da btı borçlar için bir bal soreti bulmak maksadile elimizde bulunan bütün va»ıtalan kullanacağımız maksadma geHr. Istanbul Ltman Şirketi mavnm, mo • tör ve atöly* işcuerin* ucuz yemek te • mîn etmek için i d kooperatif lokantas» daha açnustır. Bunlardan biri Balat a tölyesinde diğeri d« Yağkapanmda Haydar hanmdadır. Bu münasebetle dün bir öğle yemeği ziyafetd verümîstir. Merashnde Utanbul Haflc Fırka» reisî Cevdet Kerim, Müddehsnumî Ke nan, Belediye İktısat tnüdürü Asım Süreyya, Liman işleri noüdârS Zeki, tstanbul Liman şirketi mSdürü Ahmet Hamdi Beylerie matbuat «rklm v» daba bir çok zevat bulunmuştur. Saat 11 buçukta Sirked ve Kara köyden hareket eden iki motor davet lüeri Bakt atöryeuae götürmflftur. Davetliler fabrikamn muhtelif kısmılarmı gezmislerdir. Saat on fltide ameleye ait yemekhanenin açılman merasimi yapılmtstn. Bundan sonra amele ken dilerine ak yemekleri alarak oturmuş lar ve içlerinden biri bu münasebetle su sözleri söylemifür: « Arok gıdamadan, boğazunız dan keserek evlât ve ayaliımzin nafakasını çıkaraJun diye uğrasnuyacağut bize bu lokanta en ucuz ve en mugaddi yemek verecek, karnnntz doyacaktır. Bunun için büyüklerimize çok teşekkür e deriz.» Ahmet Hamdi Bey bu sözlere mukabele ederek firketin amelesini daima düsündüğünü, bu lokanta teşkilâtınuı Liman şlrlcetl kooperatif lokantalarınm lcüaat resmlnde bulunanlardan btr grup vScude getirtlmesinm de buna bir delil olduğunu söylemîştir. Bundan sonra davetliler tekrar mo törlere btnerek Haydar hanma göturülmüş, orada da lokantanm küsat resmini Cevdet Kerim Bey yapmt? ve mürettebattan biri tarafından bu hayırh teşeb büse teşekkür edilmistir. Davet'Here burada mükellef bir öğle yemeği ztyafeti verilmistir. Hamdi Bey ile Cevdet Kerim Bey yemekten sonra nutuklar irat etmislerdir. Kooperatif Iokantalan işçilere ma gaddi bir kap yemeği bol ekmekle beraber 10 kuruşa, »abah kahvaltısı için de bir eorba ve ekmeği 5 kuruşa vermektedir. AemikanAlman müzakereleri de başladı Nevyork 6 (A.A.) M. Schacht, Gerginlik artıyor Çin Japon meselesi Cenevre Ve Amerîka Müzakereleri Amerika fikrini bildir M. Makdonald tekliflerinmeğe hazırlanıyor de tadilât yapacak Nevyork 6 ( A . A . ) HeraU Tribune gazetesi, murahhaslarm Va^ington ve Londradan hareketleri münasebetîle M. Rozveltm hiikumetinm V3cont tshiiye Avrapa devletlerinin Japonyaran uzak şarkta cereyan eden son vakayi esna • »mdaki hatb hareketi bakknda ne dü • •anduklerini ve bilhaau Japonyanm 9 devlet muahedemunesini ihlâl ve uzak şarkta lulhun bekaanu temin hususunda devletlerin itimadırfl kaybetmiş oldu ğuna açıkça bildirmek gibi hep boşa gitmiyecek ve fakat ifa* lânm bir vazife fle mükellef oldufunu yazmaktadır. Ba gueteye nazaran Vaaingtondaki Japon heyetmin görüşmelerinden beklenflecek tek netice, Tokyo hükumetinin diğer miUetler noktai nazanm her turlü Hhamdan ari olarak öğrenmesi okcak ve Japonya hökâmeti ihtimal >s nerauermin kazanmı* olduklanra iddia eyledSderi beynelmilel nüfuz hayalle • rini kaybedecektir. r Nevyork 6 (A.A.) Uzak Şark vîiâyetleri pazartesi gününden itibaren günun meselesi olacaktır. O gün Çm heyeti gelecek ve Çin hükumetiran Mançuri meselesi ve Japonyanm şimalî Çine müdahalesi noktai nazaruu bild'recektir. Diğer taraftan, Ameria hükunseti M. tsknmin yakmda buraya gelmesinden istifade ederek Japon hükumjetine şimalî Cenevre 6 (A.A.) Havas a jansından: Dün akşam Londradan MiUetler Cemiyeteine gelen haber ler, M. Makdonaldm önümüzdeki haftanın ilk günlerinde Cenevreye gelmek istediğini göstennektedir. Bu karar, tngiltere bükumetinin Almanlann tngiliz plânına kaifi ile* ri sürdükleri tekliflerin arzetmekte olduğu tehlikeyi anlamıs olduğunu göstermektedir. Almanyanın deniz kuvvetlerine ait taleplerinin Londra hükumetince tetkik edilmi^ olması ve mezkur hiikumetin müzakerelere süratle müdahale etmek Istemiş bulunması muhtemeldir. Cenevrede umumî zan, önümiiz ki hafta ortasında Cenevrede birçok mesul nazırlann ve bu meyanda M. Makdonald, Sir Con Simon, M. Paul Bonkour, M. Benes, M. Titulesconun bulunacağı merkezmded'r. Londra 6 ( A . A . ) M. Mokdo naldm önümüzdeki hafta Cenevre silahlan b.rakma müzakerelerine iştirak edeceğl ve evvelce yaptığı tekIJHeri biraz değiştireceği söyıen mektedir. Çin ve Mançuri hakkındaki Amerikan noktai nazaruu büdir^cektir. Mançuri hükumeti Rus yaya yeni bir nota verdi Millet Meclisinde ...Harbin 6 (A.A.) Yerri Mançuri Dünkü içtima nükumeb' tarafmdan Sovyetler birli ğine verilen yeni bir notada Sarkî Çin demiryoluna ait vagon ve lokomotif gibî müteharrik edevabn hemen Man • çurî hükumetine iadesi istenmekte, 1924 itilâflan mucibince Sovyetlerin bu demhyolu üzerinde bazı haklara malik olabileceklermden şüphe edflmektedir. Bu nota iki memleket arasınt'jJci gerginliğin arttığtm gösterir bir alâmet sayılmaktadır. Hailarda bulunan bir Japon süvari mürrezesinin takviye edildiği, bu müfreze mevcudünün 5,000 Idfiye çıkanl dığı söylenmektedir. Tokio 6 (A.A.) Salâhiyettar bir membadan bildirildiğine göre Japon. r ya, Sovyetlerin Mançurideki menfaat lerine taalluk eden muhtelif meselelerin halli maksadile Tokioda Sovyetlerle Mançuri mümessilleri arasında bir konferans akti tek'ifİTîde bulunfmuştur. Tokiodaki Sovyet sefiri bu. teklifi Mo«kovaya bildirmiştir. Japon ordusu Pekine doğru ilerliyor Londra 5 Japonyadan gelen haberlere göre Japon askeri, Cin seddînin cenubunda fleri hareket'ne başlamıstır. Bu defa Ueri hareketi durdurulmıyacaktır. Hedef Pekin ve Tiyencin şehirlerinin işfrar«Jir. Ja ponlar süratle ilerlemektedirler. aşmuharririmiz, Tıp fakültesi binasının deniz tarafındaki boş araziye ağaç dikilerek bir bahçe veya koru haline getirilmesini ister, durur. Esasen, lstanbuîun çıplak yerlermi gSrüp te oralara ağaç dikilmesini istememek için insanın ya Çinliler gibi ağaç düsmanı, yahut ta bizim gibi ağaç bymetini bilmez, ağaç levmeı olması lânm g«lir. Geçen sene, Anadoludan gelmiş bir kadın hizmetçi tutmuştum. Yazuı Erenköyünde bir köşke taşmdığımız zaman bahçedeki büyük ve güzel çamlan görünce ilk sözü su oldu: BaRayı alam da su koca çamlan bir devirem. Kız, bütün yaz o canııtı çamlan baU talamak akşile yanıp tutustu... Ağaca karşı beslediğimiz muhabbetin derecesini gösteren bu misah' sik • rettikten sonra Tıp fakültesi bmasuun arkasındaki sahaya gelelim. Bir muharririmizin yaptığı tahkikata nazaran, boş araziye hatta binanm yanıbaşmdaki set gibi yüksek yere ağaç dikilmemesmin sebebi tahsisatsızlık imis! Tıp fakültesi yapılalı ohız seneden fazla oluyor. Muallim ve asistan olarak buradan geçen muhterem doktorlanmızla sair idareci erkân, her sene birer fidan dikselerdi, denize kadar uzanan boş arazinin hepsi değilse bile mektep binasma aft olan arasi, baştan başa ağaçla donamrdı. Umumî Harpte memleketîmize gelen Alman askerleri çadır kurduklan yerl< de, veya vagonlarda yatbklan mevküerdc bile bir kaç fidan dikmislerdL (Bu arada mütareke zamanında Fransızlarm da her oturduklan yerde bir «ürü ağaç kestiklermi de kaydetmeden geçmiyelira). Almanlar muvakkaten oturduklari yerlerde ağaç dikerken Tıp fakültesi • nin hemen arkasmdaki araziye bu kadar senede bir kaç yüz ağaçdikemeyişhntz, bu işin tahsisatla değil; daha ziyade ağaç sevgisîle mümkün olduğunu isbat eder. Biz, umumiyetle ağaç sev«r insanlar olsaydık senelerden ve senelerdenberi elbette Tıp fakültesmin arkastnda bir koru tesis edecek atnsisab bulmak mümkün olurdu. Tahsisat gökten zembille inmes, omı insanlar büt çejre koyar ve tedarik eder. Nhekim Darülfonun'meydanında bir kaç sene içinde bir hayli ağaç yetistirmek mümkün .oldu. Bence ağaç dikmek için bütçelere tahsisat koymadan evvel yüreklere ağaç «evgisini sokmak lâzım. Ondan sonra, tahsisat kolayca bulunur. Ankara 6 (A.A.) Büvük MMlet Meclisi bugün reis vekili Esat Beyin riyasetinde toplarunışhr. Seyrisefa~ in idaresmin 1928 hesabı kat'Ui hakkmdaki mazbata müzakere ve ka bul olunmuftur. Nahiye müdürlerinin taymi ve Belediye teskilâtı olan yerlerdeki muhtarhklarla ihtiyar heyetlerinm kal dınlması hakkındaki lâyühalar Dani* liye Encümeninin talebi üzerine mezkur encümene verilmiftir. Bundan sonra Rizeli Hussi ve Osman Zeki Efendilerin mahkumiyetlerinin affına dair kanun müzakere ve kabul edilerek pazartesi günü toplanmak icin îctimaa nihayet ve rilmiştir. Dört asırhk adam Çinin 256 (!) yaşmdaki ihtiyarı öldü Hungkking 6 <A.A.) Çinm ve bütün dünyanm en ihtiyar insam olan Lismgyun 256 yaşında olduğu halde öl müstür. Mumaileyh ancak yetmdş ya • smda gözüküyordu. Çiftcüik yapardı. 1677 far:hinde doğmuş olan Lişingyunun bir çok kanlan ve yetmiş torunu mev ctrtrur. En genç torun çocuğu bugün yetm*ş yaçınd'dır. Lisingyun uzun yaşamıs olmasim pek ziyade radide bulunan bir ot yemis olmasma atfetmekte idi. iran sefaretinin bir tekzibi Ankara 6 (A.A.) İran sefare tinden tebliğ edilmistir: Ahiren tecdit edilen İran petrollan imtiyazına dair «Dayli Herald» gazetesine at fen bazı İstanbul gazetelerinde çı kan haberlerde Anglo Uersian kumpanyas'le vukua gelen uzla:ma ile tranın İn^iliz nüfuz mintakasına geçtiği yazılmaktadır. Bu gazete l>'an hükumetile kumpanya arasında çıkan ve imtiyazın ilgasına sebebiyet veren ihtilâfın baslangıcında fikir Ieri tahdii için İran maliyesinin içinde bulunduğu müşkülât dolayısile tarihî kıymeti haiz tahtlannı satmağa mecbur olduğunu da yazmıştı. Dayli Herald bu defa da eski im tiyaz yerine İranın menfaatine daha ziyade uygun yeni bir mukavele ak tetmesini de vesile îttihaz ederek buna siyasî bir mahiyet vermek iste mektedir. tranın baska bir devlet mıntakai nüfuzuna girmiyeceği şüpheden vareste ise de efkârı umumiyeye karşı bu cihetin bir defa daha izahmda fayda görülmüştür. Ben sabahleyin üst kata çık tım. Baktım kücük odanm kapısı a" çık. lçeri girdim. Çekmece orada. Şöyle bir elimî götürdüm, kapağı açıldı. Bir de ne göreyim? İçi boş! A... Kan bosaltmış çekmeceyi... Ağzıtn açık kaldı. İçimden söylene söylene açağı indm: «Allah, diyordum, düşmanımı böyle kadının eline dü şürmesin. Tevfik Beye de ne oldu da böyle taze kadınlar aldı? Bu yastan sonra köşeye çekilip otursaydı ya... Hem de... E... Hasibe Hanım... Meseleye gelelim!.. Meselesi bu iste. Mutfağa in dim. Kahvaltısmı hazırladım. Sen çoktan sekağa çıkmı«tm. Malum ya hasbam bugün peç kalktı. Peki sonra> Ondan sonra efendimecafrzım bu odava ?e'di. Bir tsteksizlik, bir naz... Elini ekme»e sürmez, tereyaçına sürmez, cav bayat diye bahane bulur, bîr hal, bîr sinîr. . Onun bu halleri de bertitn sinirime dokunuyor. Vergi karneleri ihdas edilecek Ankara 6 (Telefonla) Bütçe Encümeni mükelleflere vergî kar nesi verilmeıi hakkındaki lâyîhayı bazı ilâvelerl« kabul etmiştir. Bu ilâveler, tediyat mukabilinde mak buz verilmesine ve makbuzun tarih ve mımarasmın karneye işaret olun masına, bütün vergilerde vâki o lacak tebeddülâtın yazılmasına, karneler'n müddetle mukayyet olmıyarak doluncaya kadar kullanılması • na, vasıtah ve vasıtrvız vergiler için ayn karneler ihdasına, bu karnelerin meşin kaplılan için 50, bez kaplılan için de 25 kurus fiat konmttma aktir. Beyefendiye Allah şifa versin, yataktan kalksın, bu evde bir saat durursam köpek olayım Teessürü çok samimiydi. Ne oldu, Hasibe Hanım, diye sordum, kavga mı ettiniz? Aman bırak oğlum, şimdi beni söyletme, anlatırsam bir de sen üzüleceksin, zaten üzüntüden işta hm kesildi, iki lokma bir şey yemedin! Söyle bakayım, söyle, haydi... Ben üzülmem. Onun ne mal olduğunu biliyorum. Babamın çekmecesrni bosaltmış. Sen o tneseleyi bana haber verdikten sonra ben üstüne düştüm, dün gece sen uykuda iken neler olmadı. Hasibe Hanrnı elini kalçasına vurarak Hahl dedi, hep o çekmece işte... Onun yüzünden mi kavga et tiniz? Ne kavgası edeceğiz? Kavga mavga etmedîk. Peki? Maarif Vekilinin tetkikatı Ankara 6 (Telefonla.) Maarif Vekili Reşit Galip Bey, refakatmde müzeler tnüdürü Hâmit Zübeyr Bey olduğu halde bugün de asan atika hafriyatmı tetkik etmek üzere BaIarvek köyüne gitmiştir. Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruftur şeraiti • Senelik Altı aylık Üç aylık Bir avhk 1400 Kr. 750 400 150 Rusyada kar yağıyor Moskova 6 (Hususî) Burada kar yağıyor. Hararet sıfır derecedir. baktan ayırmıyor, Sabahatin yüzüne bakmak istemiyocdum. O, bunu süphesiz hissetmiştâr. İ çkndeki biriken fena hialeri galeyana getirmemek için olacak, fazla bir şey söylemiyordu. Odaya g"(rip çıkan Hasibe Hanıma d« hiç bir şey söylemedL Hiz metçinin suratı pek asıktı. Bir şey mi oldu? Kavga mı ettiler? Bunu öğrenmeliyim. Sabahat yemeğini çabuk yedi ve hastayı fazla yalnız bırakmamak içm yukanya koştu. Hasibe Hanımla yalnız kalınca ona sordum: Nen var? Suratın asık. Bir şey mi oldu? Hasibe Hanım sofrayı topluyor du. Dışarı çıkarmak için aldığı ta • baklan tekrar masanın üstüne gü ~ rültü ile bırakarak dikildi ve yaka silkeliyerek dedî ki: Ama...n, aman Muhl's Bey, Allah beni bu kannın elinden kırr tarsın! Aman! Artık burama geldi. 2700 Kr. 1450 800 Yoktur Millİ tefrihamti: 53 Yazan: SERVER REDİ Hep Senin İçin! Ben yemiyeceğim! dedim. Bu sefer cidden sevimli bir sesle dedi ki: Olmaz! Ben seni kendimden fazla düşünmeğe mecburnm. Yiyeceksin. Zorla yemelisin. Gel bak, hetn sana müjde vereceğim: Hasta çok ryt Doktor memnun. Gel! Elimden tuttu. Babamın iyiliğî haben beni okadar sevindirdi ki sanki o yataktan kalkacak olursa bütün bu felâkeüerden hiç eser kalmıya cakmış gibi içimde büjrük bir Umit duydum ve sürüklendim. Ah... Şu kadtn bana çekmeceyi ne masum bir fikirle bosalthğmı anlatsa, beni ikna etse, babam îyi oisa, bütün bu kara bulutlar dağılsa... Fakat Hicran ne diyor, Hicran? Ah!.. Sofraya ohırunca artık yaîancık" tan gülümsemeğe de muvaffak ola mıyarak ağır bir ckJdiyetle sordum: Ne diyor doktor? •' «tnsallah atlattı!» diyor Tehl&e kalmamış mı? «Belli olmaz, yaşlıcadır biraz.. Fakat bugünlük iyidir.» diyor. Hararet kaç? Otuz sekiz. Neresi iyi bunun? Hayır... Vaziyeti iyi imîş. Ne bileyim? Doktor iyice muayene etti, bakh, filân da Öyle söylüyor. Fakat hastanın haiinden de bellL Sabahatle biraz konuşunca açıl mıştıcn. Onun karşısında öfkemi zaptetmenin pek güç olmadığmı anli yorum. Fakat yeni bir kin nöbeti gelmezse!.. Yemek yiyemedim. Gözlerîmi ta Bir iki münasebetsiz lâkırdı da söyledi. Ben çay pişirmesini bilmezmişim, tenbel tenbel yatarmışıin... V a y | Su hasbanın yediği naneye bak! Sen ihtiyar adamın çekmecesini, vannı yoğunu gözümün önünde soy, sovana çevir, üstelik bir de bana karşı ağız, burun iğ! Haydi oradan çin * getıe maşası! A Hasibe Hanım başını kapı tara fına çevirerek sesini yükseltmeğe başlamıştı: Hadi, badi oradan, kıs, lnş!.. Fenlenmiş Kalpakçılarbaşı yosması! Hadi! Kış!.. thtar ettim: Eh... Sus! Evin içinde nasta var. GUrültü Lstemem, Sen şu me seleyi anlat. Teoeme kan çıktı: « Hanım, hanım, dedim, beğenmivorsan baskasını bulursun. Ben bu" rada Tevfik Beyin hatırı için duru yorum; inşallah iyi olur, kalkar da. ben de tezinden çıkar, giderim. (Mabadi var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: