28 Temmuz 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

28 Temmuz 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

28Temmuz 1933 Cumhurîyet anet Gaynor arkadaş arıyor Manasız kiskançlıklarî yüzünden Charles Farrelli elinden kaçîran Janet partönersiz kaldı Vakıâ bütün hayattaki insanlar 8yledir ama, diğerlerine nazaran daha çabuk yükselen sinema yıldızlan aradan birkaç sene geçince mazilermi büs. bütün unutuveriyorlar. tşte çamaşırcınm kızı Joan Kravvford.. tşte vaktfle bîr garson olan Ramon Novarro.. tşte on »ene evvel günde 3 dolara figüranlık eden Janet Gaynor. Evet.. Bugün Amerika halkmın pek çok, Avrupa seyirdlerinin de oldukça tuttuklan Janet Gaynor 1924 te ale . lâde bir figtiran, hem de arkadaşlarma nazaran çirkince bir figürandı. Yüzu fazla yuvarlak, elmacık kemikleri çıkık, tenî çilli bir kız. Halbuki şu anda Foks stüdyosunun elkıran, baskeseni vaziyetinde.. Bu deçisîklik neyîn ve kimm »aye • sinde? tstidadının ve çalıskanlığmm.. Fakat en ziyade talihinin.. Talih ona Charles Farrell ile birlikte çevirdiği flk filmden sonra gülümsemeğe basladı. O zamana kadar Charles te Janet gibi hic tamnmamıs bir artistti Beraber 07. nadıklan bu kordelâda yekdiğerine mü« nasip öyle âhenktar bir çift oldular ki bütön Amerikalı genç kızlar ve delî kanlılarm gaveihayali birer model sekKne gîriverdiler. Ekran üzermde birbirleri içfn yara • tilmıs hissini veren bu iki sahsiyetin hu. rusî hayatlannda da yekdiğerine kar. n temayül duymamalan mümkün olmadığım düşünen halk aralannda derin bir sevgi ve muhabbet mevcut bulunduğuna kat'iyetle hükmetti .Baslanndan geçen bu hususî maceranm da tıpki smemada yasadıklan sergüzestlerin neticesine varması, gene izdivaca rrran. cer olması beklendi. Heyhat, Janet ve Charlie evlenmedîler. Kabahat kimin? Şüphesiz Janetin.. Filminde son derece saf, masum, naxik ve tatlı görünen Janet hususî hayatında kadınlann en huysuz, en herca» • isidir.. Zımnen Charlieye nisanlı olan Ja . net ayni zamanda San Fransîsko avu • katlarmdan Lvdell Peckie flört yap maktan geri durmuyordu. O vak'rt Charfîe de" Janet mat kendisini valu tile himaye etmis olan meshıftea bir artîst Virgmia Valli ile dostluğa sık. laştırdı. Tabiî kavga basladı. Janet b s »a . mimiyeti kiskanmıyordu. Charlie Virgmîadan vazgeçmeği vadetti. Janet te Lydell ile alâkasmı keseceğine dair EÖZ verdi. Dort şahsin isHkbali artık taayyün etmis gibiydi. Fakat Charlienin Virginiaya kar»ı hissettiği derin bir askt*n zivade nihayetsiz bir hürmet ve sami • miyetti. Bu dostlugu birdenbire kır . mağa imkân göremedi. Münasebetirü ya. va? yavaş kesmeğe çalısıyordu. Bu gayrrti esnasmda da Virgmianm kendi • Bini kuvvetli bir aşkla sevmekte olduğunu anladı. Genç kızdan bir randeva istedi. Virginia ile açık görüsecek, ona vaziyeti doğrudan doğruya anlatacak. tı Genç kız iyi kaipli ve izzeti (nefsini daima her şeyden yüksek tutan bir m. sandı. Şuphesiz kendisine hak verecek tî tkisinin bulusacakian gira Janet müthiş asabî bir halde Charlienin evine geldî't Bana baksana, dedi, bütün vaillerine rağmen hâlâ Virgin;a ile görü»u. yorsun, değil mi? Hatta bugün gene buluşacaksınız.. Beni uyuyor mo, zan. nedivorsun.. Olanı biteni saati saatine, dakikası dakikasma haber alıyorum. Charlie: Azıcık sakin ol, dmle.. Mesele büsbütün başka şekilde.. Diye izahat vemnek istedi. Janet tepiniyor, bağınyor, hiçbirşey dinlemek istemiyordu. Nafile, diyordu, izahata hacet yok. Mademki Virginia bu kadar hoşuna gidiyor.. Allah mübaret etsin. Ben karaçalı değilim ki aranıza gireyim. Şimdi Lvdelle telefon eder, evlenmemize hiçbir mâni mevcut olmadığım söylerim, oîur, biter!.. Nitekim, hakikaten hiçbirşey dmîe. medi. Kapıyı hızla vurdu, çıkıp gitti. Ondan sonra da Charlienin telefonla ve mektupla olan müracaatlerine kat'iyyen cevap vermedi, Artık Charles Farrellin de îrlandada kanı galeyana gelmis ve kafası kıznuştı. Banşma teşebbüslerinden vazgeçti ve emri vâkiler husule geldi. Janet Lydell Peckle ve Charlie Virginia Valli ile evlendi. Bu beklenilmî . yen iki hâdise Amerika efkân umumi . yesinde hissî bir inkisarı hayal uyan • dırdı Malum ya seyircilerin çoğu sevdikleri, benimsedikleri arfistleri onlan tabiî hayatlan tarzında değil, kendi tanayyül ettikleri gibi yaşatmak isterler. tşte bunım içindir ki gerek Janete ge. rekse Charlieye binlerce protesto mektubu geldi. Bunlan gönderenlerin ço • ğu artık ikisinin de filmine gelmiyecek" lermi yazıyorlardı. Zennederim ki kimse fcözünü tutmad< Çunkü o zamandanberi her ikitioin Bugünkü spor faaliyeti Büyükderede yüzme yanşları, Veliefendide at yarışları Bugün Büyükderedeki yüzme havu. zunde lstanbul mmtakası denizcilik heyets tarahndan tertip edilen yüzme yanflannm ikincisi yapılacaktır. Mü . sabakalar asıl birincîlik müsabakalan nra secmesi olacaktır. Bu seçmelere ait program şudur: Saat 11 de 100 metre serbest erkekler.. 11,05 te 200 metre kurbagalama hanmüar. 11,20 de 400 metre serbest erkekler. 11,30 da 100 metre «erbest hammlar. 11,40 ta 200 metre kurbağalama erkekler. 11,55 te 100 metre sırtüstü hammlar. 13 te 100 metre sntüstü erkekler. Bir saat istirahat. 1 de tramplardan atl?"T a hsnım'ar. 1,20 de tramplardan atlama erkekier. 1,50 de 100X200X100 Türk bayrak jraruı erkekler. 2,20 de 200 metre ser. best hammlar. 2,40 ta 200 metre ser . best erkekler. 2,50 de 40 metre serbest hanımlar. 3 te yüksekten atlama erkekler. 3,30 da 100X200X100 Turk bayrak yann bannnlar. 3,40 ta 1500 metre »erbest erkekler. 4,15 te 4X200 serbest bay rak yansı erkekler. 4,30 da su topu. Ortebellodan Sîkagoy Yazan : Jeneral Balbo 18ayhk devamlı bir çalışmadan sonra yola çıkmağa hazırlandık Musolini sordu: « Tayyareler, tayyareciler herşey hazır mı?» « Hazırız!» cevabını verdim 5 Okyanut seyahatine ittirak etmiş tayyarelerden biri denize indvrilirken Reccango ile Abbriatanm toplayıp getirdikleri malumat o snalarda Rotnada toplanan Okyanusu gecmiş tayya reciler kongresinde çok kıymetli bir mübahase mevzuunu teşkil eyledi. Muh. telif memleketleri temsilen gelmis olan tayyarecilerin hemen hepsi ayn ayn söz aldılar, mütalea beyan ettiler. Her birtnin verdiği malumat diğerleri için nihayetsiz faideleri mucip oldu. tki kıt'a arasındaki irtibah temin etmek gayesi beyhude münakaşalardan hepimi . zi içtinap eylemeğe mecbur etti. Av . rupa ile Amerika arasında muntazam tayyare nakliyatı teessös ettigi zamanla müstakbel geçislerde bu hatıralar ve deliller en mühim esasları teşkil edecekti. Muhtelif milletlere mensup olarak Okyanusu geçmiş büyük tayyarecilerin iş tirak ettigi bu kongrenin ' müzakeratı ttalya Hava Nezaretinin delâletile toplanıp basıldı. Birkaç lisana tercüme edilerek dünyanm her tarafına gönde . rildi. Okyanusu geçmis tayarecilerden mürekkep bir kongrede lehte ve aleyh. te birçok fikirler dermeyanma sebebi • yet vermiş bir projenin tasavvurdan file ctkanlmnst bn hnanstjı süobe KÖS . termiş olanlan iskât edecek en kat'î bir cevaptı. Meselenin en iyi hal şekli de şimalden gidip cenuptan dönmek tarrında tecelli ediyordu. Bu seferin tam iki sene süren hazır lıkları esnasında ttalyan matbuatınm tam bir sükun muhafaza etmesine rağmen dünyanm her tarahnda kısmen doğ. ru kısmen yanlış rivayetler dönüp do . laştı. Fakat ne yapacağımızı riyazî bir kat'iyetle bizden başka bilen yoktu. Roma kongresinde bazı meseleler ırzun münakaşata sebebiyet vermiş olmakla beraber bütün bu mücadeleler esaslı bir samimiyet havası içinde cereyan etmişti. Yalnız bazilan mes'ut bir vecit içine düştükleri içm kendilerinden geç . mişlerdi. Buna rağmen muhtelif mfl liyetler ve tabiatlerin yekdiğerile çar pısmalan gibi bir hâdise zuhura geime. di. Arada ırk ve lisan farkı gözetilmek . sizin herkesin varmağı istediği tek bir gaye vardı: Tayysreciliğin zaferi!. Milletler arasmda mevcut derin uçurumlan doldurarak onlan yekdiğerine yak. laşhracak tayyareden daha faydalı bir vasıta mevcut değildi. çıklığı ve ruh yüksekliğile tam 5ç saat benimle konuştu ve gayet kıymettar ma lumat verdi. trlanda, Groenland, Lâbrador havalismm ve Atlas Okyanusu • nun şimal mıntakasınm hiçbir noktası ona gayrimalum değildi. Bana, en büyük tehlikenin fazla yüksekliklerde hava tabakalannın tevlit ettigi müşkülâtta, yüzlerce kilometre uzayıp giden kesif ve öldürücü bulutlarda bulundu • ğunu söyliyerek, benim de bu husus • taki malumatımı tekit etti. Bir de buz dağlanndan korkulmak lâzım geldi ğini ilâve eyledi. Bununla beraber bn > tün bu müskülâtm yenilmiyecek kadar kuvvetli olmadığma kanidi. ttalyan fi losunun seyahatmde muvaffak olma • sı temennisini izha retti. Von Gronau • nun fikrine göre en ziyade ehemmiyet verilmesi lâzım gelen nokta hava ta • rassudatına ait malumat idi. Beri o günlerde VVarnemundede bulunmakta v hava tarassudatma ait tetkikat yap • makta olan maraf felekiyat âlimlerindet profesör Baumanna takdim etti. Filo ile seyahate çıktığımız zaman bu zatan bizimle tesriki mesai etmesine müsaade eylemesini Alman hükâmetmden ricaya karar verdim. Profesör Baumann memnuniyetle kabul etti ve Berlinden müsaade almak ta hiç müşkül olmadı Atletizm müsabakalan Bugün Fenerbahçe stadyomunda Fenerbabçe ve Kurtnhış kuhıpleri atletle • ri arasmda büyük atletizm müsabakalan yapılacaktır. Ât yarışları de fumteri eakisi gibi işledi durdu. Yal. ruz her ikisinin aile hayab ayni t s n . da devam etmedi. Charli« ile Virginia hâlâ kavgasu gürühüsuz bir hayat ge çirip duruyorlar. Halbuki Janet Lydell Peckten aynldı, • * « Janet, halkın bu memmmiyetsizliğmi gidermek için koeasma âsıkmış gibi davrandı. Charlie de aralanndaki samhni* yetfn strf reklâm olsun diye bu kadar L lerlemesine müsaade ettigi şayialarmı crkaritı. Hatta Virginia ile sıkı bir dost. luk peyda etmeğe bile çahştı. Charlie de tabiî bunlan tekzip edemez ve on larm kan koca gösterdikleri alâkayı bigâne kalamazdı. Çünkü Virginianın şerefi bunu âmirdi. Virginia da koca • sının bu açık kalpliliği karsismda Charlienin filmlerde eskisi gibi Janetin par. töneri olarak oynamakta devam ey . lcmesine müsaade eyledi. Janet bir aralık hususî hayatmda olduğu gibi san'atkârhk hayatmda da maziden, tamamüe kurtulmak için smemadaki tipini değiştirmeğe, masum kıı. lıktan çdap uğursuz kadın rollermi oy. namağa kalkiştı. Saçlannı kulaklannın ar kasm» attı. Mükellef elbi«eler giydi. Fakat bu hareketi muvaffakiyetle neticeîenmek şoyle dursun yenıden birçok pro. tettc mektuplarmm yağmasma sebe . biyet verdi. Janet huysuz olmakla b^ • raber zekâdan mahrum bulunmadığı cibetle derhal tehlikeyi aniadı ve eski masum kız rollerine dondS. Charlie geçen şubata kadar onun partöneri olmakta devam etmisti. Fakat bir aralık Fokstan kontratmm feshîni istedi. Smemada mriyetmin '»İnız Janetin partöneri olrr.aktan ibaret bulunmadığını ispat etmek istiyordu. Zaten Charlie bunu evvelce de tec . riibe etmemis değildi. Mary DunkanJa çevirdigi, FJisa Landi 5!e oynatlıgı kcrdelâlarda da muvaffak olmustu. ,O andan Hibaren fla aile hiçbir gezhrtide ve davette beraber olarak gözukmemeğe başladılar. Lydell Peck ça. ^mak için tekrar San Framsukoya dön. dö. Janet Havai adalanna gitti. Mak kemece talât karan da verihnişti. Şimdi Janet tekrar başka birisfle evlenmek fikrmde olduğunu söylemekten çekinmiyor. Fakat kiminle? Onu belki kendi de bilmiyor. Vakıâ, Lola Lanneden yeni aynlan Lewis Ayresle, Jaimes Dununla sık sık beraber görünö . yor. Fakat onlarla henüz aralannda samimî bir münasebet mevcut olduğuna kimse hükmedemiyor. Zira Janet çok müskülpesenttir.' Halka kendisini sevdirmekte devam ettirecek şekilde bir partönerle oynamak ihtiyacındadır. Yalruz başına bir filme hâkhn olacak derecede şahsiyet sahibi bir artist değildir. Onun içi nsan'at kudretini tamamlıyacak birini anyor. Nihayet onu buldu. Resimlerinden ve gördüğü filmlerinden Henry Garatyı pek beğendi. Kendisine partöner olarak o. nu istedi. Foks ta Janetin bu arzusuna mâni olmadı. Çünkü Henry Garat güzel adam ve mükemmel de ingilizce de biliyor. * •• Bugün Velefendi çayırmda at yanş lartnm birincki yapılacaktır. Koşular içm birçok hayvan kaydedilmiştir. Vehap, Fuat ve Sait Beyler tzmtr gazetelerinin verdiği tnalumata göre elyevm spor kaf ilemiz ile beraber Rusyada bulunmakta olan tzmirli fntbolculardan Vehap ve Puat Beyler Fenerbahçe kulübüne, Sait Bey de GaLatasaray kulübüne grrmişlerdir. Musolininin emirleri Bir Çek gazetecisi şehrimize geldi Çekoslovakya' da çdcan Cesk« Slovo gazetesi ma harrirkrmden M. Hugo 1. Slipka evvelld gün tehri • mize gelerek Pe • rapalas oteltne in . mistk. M. Hugo SKp. ka dün kendisHe görüşen bir muhar> ririmizc funları söyletnistB: c Bazi tet • kikatta bulunmak ve seyahat etmek için Pragdan Selanige ve oradan da Atkıa tarfldle tstanbula geldhn. Burada da birkaç gnn kaldıktan sonra Romanyaya ugnyarak memlekethne döneceğim. Şehrinîze flk defa gel<yorum. Burada biri Avrupa ve diğcri Şark şehri olarak iki belde var. Sevoğlu Avrupadaki şehirlere benziyor. Bu itibarla bir ecnebi içm fazla entere*an değil. Fakat tstan. bnl çok şayam dikkattîr. Çok güzel ta. rihî eserlerîniz var. Ben hemen hepsmi ziyaret ettim. tstanbula bu kadar şa yanı dikkat bulacagımı hiç düşünme • mtstim. Evvelce hazvladıgım program mucibince burada daha fazla kalamıyacağan. Bunun içm ödden müteessirim. Fakat ba«ka bir defa Türkiyeye tekrar geıeceguu* ^ 1932 yaz mevsimi geçmek üzere i ken filo ile seyahat hazırlıklannda epevc terakki vücude gelmisti. Yalnız hareket tarihini kat'î olarak tayin etmek ve bu bususta Duçenin karannı ve yüksek emirlerini telâkki etmek meselesi ka • lıyordu. Faşist ihtilâlinin onuncu yıldönümü münasebetile eylulün 28 mci gü • nü bütün ttalyada muazzam şenlikler yapılmıstı. Bundan bi> müddet sonra Duçe beni çasrırth.' önünde Faşist h5kumetinin gelecek sene yapacağı iş • lere ait bir cetvel duruyordu. Şuphesiz hava kuvvetlerinin faaliyetini de bu raya kaydeylemeği ihmal edemezdi. ttalyada bir hava ordusu vücude getir • mek için on senedenberi ne büyük e • mekler sarfetmisti. Fakat sabır ve in • tizan ne kadar uzun sürdise nravaffa • kiyeti de o derece büyük olmuştu. ttalyayı birinci derecede hava kuvvetleri mevcut hükumetler sınıfına yükseltmişti. Huzuruna cıkar çıkmaz her zaman olduğu gibi bana gayet tekellüften ftri sualler sormağa basladı: Filonun sevahatine ait hazırlık > Iar ne merkezde? Vazifesini bitirmiş bir adamm his • settiği emniyet ve huzunı kalple cevap verdim: Hazınz efendim.. Tayyareler, tayyareciler.. Herşey Evet.. Tayyare, tayyareciler ve hersev.. tlkbaharda tayyareler tama • men bitmis olacak.. Tayyareeilere gelince, onlar Orbetelloda on sekiz ay • danberi talim yapıyorlar.. Henry Garat kansile birlikte Holivutta kaldığı müddetçe Janete çok iyi arkadaşlık etti. Çevirdikleri «Serılmeğe Lâyik!» filmi de hiç fena olmadı. Fakat Henry Garat midesindeki ülserden muztarip olduğu için Amerikada yalniz bir fılm çevirerek dönmek mecburi . yetini bissetti. Neticede Janet gene yalnız kaldı. Şimdi tekrar partöner anyor. Bakalun bu sefer talih kime gülecek?. Beynelmilel teşrtki mesai Uzak istasyonlar hakkında kâfi de recede malumat edinilmişti. Simdi Avrupadan aynlmadan evvel konılacak küçük körfezleri tayin etmek lâzımdı. Bu vazife de eski ve tecrübeli bahriye zabitlerinden binbaşı Cagnaya havale edildi. Cagna bir ucusta Orbetellodan Amsterdama gitti. Ertesi gün de Irlanda da Londonderryde idi. 48 saat sonra da tzlandada Rikyavike varmıstı. Bu seyahatteki en ehemmiyetli nokta binbasının, Amerikaya gidisinde kuüanı 1 lp.cak mühendis Marchetti tarafmdan vaDilmış tayyarelerden birine, (S55) e binmis olması idi. Cagnanm bir kısım yolculuğunu fırtmah havada geçirmis olması tayvarenin davanıkhğı hakkında bir fikır vermiş, nikb'nlisrmizi ve ü mitlerim'zi kuvvetlendirmisti. Cagna 1932 senesi ağustosunda dönüp çeldi. Hicbir noktavı ihmal et memiş olrnak için Atlas Okyanusunu simal havalis'nde en iyi tanıyan Avrupa tayyarecisi Von Gronaunun da mütaleasını almak istedim. Von Groraunun bîr devriâleme hazırlandığmı ve müsait havalara intizaren Warnemundede beklemekte olduğunu bilivordum. Warne munde, Rostoktan birkaç kilometre uzakta Lubecca körfezinin sarkmdaki sathı mailin üzerinde küçük bir kasaba i • di. Almanlann orada bir sivil tayyare mektepleri vardı. Almanlar beni son derece nezaketle kabul ettiler. Von Gro nau yola cıkmak üzere idi. H da çok muhabbet ve samimiyet gösterdi. Se nelerce vuku bulan tecrübelerinm bahşettiği salâhiyetle ve büyük bir kalp a • Kiminin yüzü kiminin sesi Bîliyorsunuz ki aslı tek lisanda ya. pılmış olan filmler sonradan diğer lisanlarda konuşhı • rulabiliyorlar. Bu • nun için o filmin kenarmdaki ko . nuşmağa yara yan kısımlar sökülüyor. Yerine baf kalarma konuş tunılan parçalar konuluyor. F&kat bu mesele de dik. Devam edecek mancaya tercüme edilirken garip bir vak'a olmuftur. Stodyoda «Kaplan . Hay» isminde. fcj fılm almancaya çevriliyor, bu kor delâda baskadm rolünü oynamış olan Ztta Johannın sözleri almanca olarak doldoruluyormuş. Fransız rejisörü Rene Kler de bu sırada orada imiş. tş bittikten 3onra Rene Kler, stüdyo müdürüne demiş ki: Kendinizi neye iki zahmete 50 . kuyorsunuz bilmem. Mademki Zita Jo. hann almanca biliyormuş, Amerikada ba kordelânın almancasmı yapsaydı ya. kat edilmesi lâ . Onu tekrar buraya getirip konusturmazım gelen nokta ga hiç hacet kalmazdı. başka lisarda koStüdyo müdürii Fransız rejisörüne: nuşturulacaklarm Üstat, diye cevap vermiş, bu seslermi, filmin bataya flk düşen siz değilsiniz. Baskaasıl artistinm *e • lan da Gerti Oberi Zita Johann zan • sme az çok yakın nettiler. Bu iki artistin sade sesleri de. Zîta Johann Gerti Ober olmasıdır. Fara • gil, yüzleri de yekdiğerinm ayni! kârlan gibi muayyen birer kontrata rap. Ey kariler, sii de yukanki resme bak. za Fransada fransizcaya çevrilecek Atedilmiştir. fagınız zaman altlanndaki isimleri ellemerikan filmlerinde konuşmak için her rinizle kapıyacak olursanız, hangisi ZiFakat geçenlerde Alman stüdyola • artiste mukabü ayn bir fahsiyet ıeve bunJar da tıpkı sinema »an'at. nndan birinde bir Amerikan filmi al • ta, hangisi Gerti farkedemezsîniz. Bir Yunan pro'esord şehrimize qeldi Yunan Darülfünunu profesörlermder M. Sotiryo birkaç gündenberi sehrimiz. de bulunmaktadır. M. Sotiryo dün ken. disile görüsen bir muharririmize de . m'srtr ki: « Ben Atina Darülfünunu Bizans asarı muallimiyim. Bundan evvel Türki yeye 1920 senesmde gelmis ve o za man ancak iki üç gün kalabilmiştim. Şimdi burada meslekî tetkikatta bulunmak üzere iki üç hafta kalacağım. Bu müddet zarfından tstanbulun bütün tarihî abide ve eserlerile bilhassa Bizans asannı ziyaret ederek teticflcatta bulu . nacağım. Şimdiye kadar bu eserler hak kmdaki hemen bütün bilgim khaplards okuyup öğrendiğimden ibaretti. Şimdi de bu okuduklarmıı bizzat yakından görmek istiyorum.» J

Bu sayıdan diğer sayfalar: