19 Mayıs 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

19 Mayıs 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhariyet Nafi yağmurlar herkesi sevindirdi Edebi roman Yazan: MUAZZEZ TAHSİN 3 Çıkan ktsımların hulâsast [Feriha, mektebinden o gün mezun oluyor. Merasim esnasında bin bir hatıra île heyecanlıdrr. Bu arada edebiyat hocası ona, vereceği bir müjdeden bahsediyor. Genç kız hevecanlanmış trr. Fakat hocası «merasknden sonra..» diyoı.] Arkamda yaşlı bir hanun esnryor. Genç bir ses: Amtnada uzatb! diyor. Bu susan kalabalık ortasmda ben, kulaklanma azak bir nmru gibi g'elen uzun nutku dinlemiyerek uzaklaşıyorum, Geçen senelerimi, gelecek gün lerimi düşünüyorum. Ne silik düşünceler! Geçen seneler artık unotulmuş çehreler gibi maziye kanşh. Bundan sonraki giinlerim ise büyük b'r istifham isaretinden başka nedir? Uzak ninni sustu.. Bunu gök gürlemesi 6"*M korkunç bir alkış yağmuru takip etti. Müdur bey mendilile ahunın termi sildikten sonra öksürdü.. ve.. diplomalarm durduğu masaya yaklaştı. Zehra Hanım.. Aliyülâlâ. Fabna Hanım.. Vasat. Nermin Hanım.. Vasat Behice Hanun.. Âlâ. Feriha Hanım... Kalbim boğazımda gümlbürJeyerek yaklaıtun. Müdür bey gülümsedi.. Eliınî tuttu: Efendim, mektebimizîn yetiştir • diği en güzide talebelerimizden Feriha Muhlis Hanrmı iftiharla takdim ederim. Kendisi «aliyülâlâ» nm üstünde bir dereceye lâyıktır. Knlaklarun uğuldadı. Kırmızı kor delâlı kâğıdı aldım. Salondan çıkarken, muzaffer bir kırmamlan gururile kendimden mem nundam. Va?ifemi yaptnış ve mükâfatmı görmiiştüm. Bahçede edebiyat bocam sıcak ellerfle ellerimi sıkb, alnımdan öptü: Tebrik ederim knun.., Hayahn kalbin gibi temiz ve berrak, istikbalin gözlerinin ışığı gibi parlak olsun. Hocam.. Büyük havadisinizi bekliyorura. Güldu... Elimi op bakayım. Sana vereceğim haberin miijdesi olsun. Titriyerek yüzüne bakhm. Kızma, edebiyata olan merakmı, yazdığm yazılardaki kuvvet ve iktidannı her zaman takdir ederim, bilir sin... Bu güzel istidadm körlenmemesi için senin yazılanndan birkaç par çastnı « » mecmuasma götünnüş • tüm. Okudular, beğendiler ve bunları mecmuaya basmağa karar verdiler. Bos zamanlannda, hatta boş olmadığm zamanlarda bile hikâyeler yaz • dığmı biliyorum. Bundan sonra onlan kendm için saklıyacak yerde bu mec • muaya gönderirsin. tşte karşmda yeni bîr yol... Yüksek seciyen, kuvvetlî kalemm ve hassas kalbmle bu yolda ilerliyeceğinize şüphe etmiyorum. Çalış kızım.. Istikbal senrndir. Sabahtanberi geçirdiğim helecanla nn üstünde bir ateş içimi sardı. Gözlerimden dökülen yaşlarla bu çok sevgiH adamm ellerini ıslattım. Hocam! Benîm »kincî babam!. Size nanl teşekkür edeyim? Borcnnrru nastl ödeyim? Edebiyat dUnyasuida i)nmtn« ne kadar çok işitirsem o kadar memnun olacağun kızım. Eve geldiğim vakit kafam ve bütün benliğim yeni ve ağır bir ateş sıtmasile yamyordu. Hayatımm bir yohı kapa nırken yeni ve daha geniş bir yol gö zümün önünde açıhyor.. Bana gülümsüypr, beni çağmyor. Cidden insanın hayabnda bazı günler ötekilerine hâkim... Bugün ömriimün en büyük donum yerlerinden biri... Diplomamt aldım. Bu, yaşamak yoluna doğru athğım flk büyük adnn... Senelerce, sanki bugün için çahşmış, bugünü beklemiş'm gibi içimde, seyahatinin son durağma varan bir seyyahtn rahatlık veren derin sükuneti var. Fakat nasıl birdenbjre ellerhn.. Kafam ve kalbim boşalmış gibi benliğim benden kaçtı. Beynimîn içinde uğulduyan bir sersemlik var. Vorgun muyum? Hayır. bos . bomboşum. Uyumak.. unutmak.. kafannn için • de uğulduyan sersemliği dinlendirmek.. tçimdeki boşluğu doldurmak.. Saadetimi canıma sindirmek istiyorum. Nermmle, Bogazın koyulaşan sulanm yararak Kalendere doğru yol alıyoruz. Küreklerimizden damla damla billur yağıyor. Nerminin san saçian mce tül örtü nün altmda rüzgârla kaynasıyor.. Lâcîvert gözleri karanlık iki nokta gibi her san'ye derinleşiyor, soluk flci yıldız gibi titriyor.. Beyaz yüzü inceliyor. Kürekleri ileri iten, sonra geriye çeken kollan ve goğsünün sert çizgflerile, yumuşak, krvrak omuzbaşlan eski bir Yunan heykeli gibi eüzel. Niçin sustun Feriha? Sana bakıyorum... Ne kadar güzelsm Nermin! Güzellikten ne çıkar Iri?.. Yakmda Anadoluya gidip bir köşeye gömulecek olduktan sonra... Hayatını kazanmak için çalıj maktan niçin bu kadar korkuyorsun Nermin? Sonra,, Konya ne kadarcık yer?.. TatiJleri her zaman gibi gelir bizde Evet.. Her vakit için sizînVvmizde bir sığmtı... Değil mi? Kürekleri elimden bıraktım. tki yanmnda sular hafifçe kmşh.. EgHdim, Nerminîn e'ini tuttunı; Niçin bu güzel akşamda boyle acı düşüncelerle kalbmi hırpalıyorsun ? Biz'tn evimizde bir sığjnh değil, çok sevgîli ve kıvmetli bir mîsafir oldugu nu bfldi«Hn halde niçin kendmi bu 15zumsuz haksız düşfincelere kaphnyor • sun? Nermin cevap vermedî.. Sustuk... Geri dönelim mi Nermin? Hava tamamfle kararmutı... Karanlık gokte tektük yıldızlar Boğazm koyu sularmda kaynaşıyordu. Çok uzakta bir vapur düdüSü kes kin keskin bağnarak sulan titretti... Nermin sanki bu sesi bekliyormuş gibi birden canlandı ve soyledi: Feriha... Sen; zengm bir ailenîn kızı Feriha.. Kısı Şişlide sıcak bir apartımanda, yazi kâh şimdi oldugu gibi Tarabvadaki valıda, kâh birkaç hafta evvelki gîbi Büyükadanm çamlıkla nnda geçiren Feriha.. Fakirliğtn ne oldugonu, mahrunuoetin manasını nasıl anlarsm? Anadoluda kuraklılr tehlikesi kalmadı Zile 18 (A.A.) Uzun zamandanberi devam etmekte olan kuraklık son günlerde kaza ve köylere yağan bol yağmurlardan sonra zail olmus ve çiftçmin ymi gülmtlştür. Konya 18 (A.A.) FeyizH yag . murlar vilâyetin her tarafmda devam etmektedir. Kastamonu 18 (A.A.) Ayın onundanberi devam eden yağmurlar vilâyetin her tarafmda kuraklık tehlikesini defetmistir. Bilhassa kendir ve Çeltik sahalan yağmurdan çok istifade etmistir. c havzamızda istih RADYO Kömür 19 Mavıs İktısat Işleri ) \8u aksamki orooranı j sal ve ihracat vaziyeti Dört ay zarfmda istihsalât 653000 tona baliğ olmuş ve 165 bin tonu ihracat yapılmıştır İstihsalât Zonguldak kömür havzasmda bu senebaşmdan nisan sonnna. kadar 4 ay zarfında çıkanlan kömür mik. tarı 653,000 tona baliğ olmustur. istihsalât bu fekilde giderse sene nihayetine kadar havzanın umura istihsalâtı 2 müyon tonu geçecektir. Dört aylık îstihsalâtın b&shca ocaklara göre dağıhşı ve umum is tihsalâttaki nisbeti aşağıki tablo da gösterilmistir: 1934 Hamule ihrakiye Kânunusani 34,3 5,2 Şubat 27,1 52 Mart 23.3 9,4 Nisan 49.5 11,0 Yekun 134,2 30,8 ISTANBUL: Biner ton hesabile Yekun 39,5 32,3 32,7 60,4 164,9 18,30 fransızca ders 19 Fahrettln Kerim Bey tarafmdan (Irk hıfzıssıhhası) hakkında konferans 19,30 alaturka mnsiki neşriyatı (tanburl Refik Bey, kemenoa Fahire Hanım, Nevres Bey, Flkret Bey, Saflye Hanım) 21 Eşref Şeflk Bey tarafından spor hakkında konferans, Ajans ve borsa haberlerl 21,25 Necip Yakup Bey orkestrası tarafmdan muhteli! eserler. 18,25 dans havaları 19,05 hava na > berlerl ve ertesi günkö program 20,80 taganni konserl . 21,05 «Neş'eler dlyan> operetl 23,25 haberler 23 40 dans havaları. VARŞOVA: 17,40 hafif musiki konseri 18,25 konferans 20 muhtelif . 21,07 piyano konseri: Leh musiklşlnaslarınm eserlerl 22 senfonik konser 23.05 fran3izca neş riyat 23.20 gramofon . 24,05 dans havalan. 19,35 salon orkestrası 20,35 konferans< 21,05 Musahabe: Viyanayı ziyaret 22,05 marşlar ve valsler 23,05 haberler ve yarıs haberleri . 23.25 Macar şarkıları . 24,25 salon orkestrası PRAG: 19,10 almanca neşriyat 20,05 haberler* 20,15 piyes 20,35 açık hava konserl 21,25 konferans 23,05 son haberler ve gramofon . 23,05 ten 24,35 e kadar Os . traudan nakil. VtYANA: Yeniden yapılan Türkiye (Birinei aahifeden mabat) debiyat ve romanlann tesirile, Törki • yeyi mütaassıp ve geri kalmı* bir memleket diye tanıdıklarmı, bilhassa saray hakkmdakt »~kalumatlannm bu romanlardan toplannus olduğunu, doğru bile olsa bunun halk kütlesile hiçbir münasebeti olmadığmı söyledikten sonra, Istanbul ve Ankaradan söyle bahset miştir: « Istanbul çok güzel bir sehir, onun hahrası bende ebediyyen yasaya • caktır. Ankaraya gelince, oradan aldığım fntiba, sây ve inkisaf hisleridir. Gazî tarafmdan vücude gettrilen milli inkı • lâp eserinin mânasmı bilhassa Anka • rada öğrendim. Ankarada maazzam bir yeniden yapma faaliyeti var. Va tandaşlarmız, harap ve metruk bir şehri on sene içinde büyük ve güzel bir mamure halme getirmişler. Cesaret ve sebata güzel bir misal. Tiirkiyede en çok nazari dikkatitne çarpan şey, maarife verilen ehemmi • yettir. Evvelce bu saha, pek fazla ih mal edümişti. Baska memleketlerde, en güzel binalan, bankalar, oteller, büyük mağazalar isgal eder. Ankarada en mühim binalan mektep lere tahsis etmişler. Bu mekteplerin o kadar asri tesisatı var \d, bunun böyle olduğunu bilen bir Avrupalı bile hayret eder. Böyle maarif teşkilâta Ue Türkiyenin, terakld yolunda dev adnnlarile yürüyecegme ve esa • »en yürüdüğüne, yakm bir zamanda en müterakki garp memleketlerine yaklasacağına hiç süphe yoktur. Türkiyenin yapbğı inkılâplarm en mühimmi, bir garplı gözile, içtimaî inkdâphr, derim. Diğer mühimlerinm de adlî kıkılâp kadın hayab üzerinde yapılan inküâp ve harf inkılâbı gibi şeyler olduğunu söyleyebilirim. Bu vesile ile tekrar Büyük Gazinizden bahsedeceğim. Mustafa Kenud Pasa geniş ve derin zekâsı, muhakeme kabtliyeti ve bun • dan maada siyasî sahadaki cesaret ve doğru göşu ile, asrumzda ender bulu • nan hâkim sahsiyetlerden biridir. Türklerle Fransızlar arasındaki dostane münasebata gelince, bunu, Türkiyeye geldiğimiz zaman bize göstenlen hararetli hüsnü kabulden anladık. Siya | sî ve tarihî hâdiseler, asırlarca süren I samimî dostluk hislerine hiçbir suretle tesir etmiş değildir. Piyer Loti, Lamartin gibi ediplerimizin memleketiniz hakkmdaki muhabbetU hisleri zaten sizce malumdur. Malum olmıyan birşey varsa o da, haDcm, Türkiye hakkında ki duygulandır. 1914 ten 1918 e kadar Türkiyede yafanvs olan Fransızların bir çoğun dan, Türkiye hakkmda sitayişkâr sozler isitthn. Hepsi memleketinizde gördükleri hüsnü muameleden, Türkle • 7in, ve Türk makamatı resmiyesmin, Fransızlara karsı gösterdikleri dostluktan bahsetmektedir. Umumî Harp biter bitraez, Fransız efkân umumiyesi, Türkler lehinde a çıktan açığa beyanı mütalea etmistir. HaBcm Türkler tarafmda olduğunu bilen Fransız matbuah «Fransanın iste • diği, herkese karşı adalet tatbik edil mesidir, hatta Türklerin, arazflerini kâmilen istirdat etmeğe ise haklan var dn*» diye yazmışh. Hatta Pol Briizonun Türk Fransız itilâfının hnzasmı müteakıp örop Nuvelde «tarihî mantık haklaruu aldı» d«diğmi hatırlarsmız. Ton hesabile Ocaklar Isühsalât % Umum 653,000 100 Zonguldak 373.000 57 Kozlu 198.000 30 Eregli 65.000 10 Diğer ocaklar 17,000 3 Havzadaki kömür istihsalâtınm % 9 0 ma yakın bir kısmını Zonguldak ve Kozlu vermistir. Zonguldakta istihsalât son zamanlarda çok faxlalasarak bir ay zarf mda 113.000 ton kömür cıkarilmara başlamıştır. Bu vaziyet dlğer ocaklarda da müş&hede olunmaktadır. Kânrunusani 1934 zarfında 124.000 tondan ibaret olan umum istihsalât müteakip aylarda devamlı bir surette artarak nisanda 194,000 tona çıkmıştır. Dört ay zarfında ihracat hamulesi olarak gemilere yüklenen 134,000 ton Türk kömürünün mahrec memleketlere gö>e dağılışi röyledîr: Yunanistana 55.000 Ton İtalyaya 49 000 > Mısıra 25.000 > Surlyeye 3,000 » Diğer memleketlere 3,000 > Ayni müddet içinde 20,500 ton kömür Yunan vaDurlarma, 4700 ton tngiliz, 3900 ton ftalya, 450 ton Romanya, 335 ton Alman gemilerîne ihrakiye olarak verilmistir. Son zamanlarda Bulgar ve Fenlandiya pemileri de havzadan birer miktar ihrakiye kömür almulardır. Nisan ayında Macaristana da 2750 ton kömür ihrac olunmustur. Yukanki cetvellerde bilhassa sayani drkkat olan nokta, senenin ilk iki ayında havzadan ecnebi gemi lerine verilen ihrakîyelik kömür lerin ayda vasatî olarak 5000 ton dan, martta 9400 tona, nisanda is« İhracat 11.000 tona vükselmis olmasıdır. tstihsalâtta göriilen bu fazlalaşAlâkadar makamatm son vaziyet ma hareketile müvazî olarak hatta ler üzerine aldıklan tedbirler sayedaha geniç mikvasta ihracat dahi sinde ecnebi gemilerine ihrakiyelik inkisaf etmektedir. Sene iptidasmolarak verilecek kömürlerin önümüzdan nisan nüıayrtine kadar havzanın deki aylarda daha fazla olacağını tahmin edebiliriz. Havzanın şu vaumum ihracah 165.000 tonu müziyetine bakarak 1934 senesinde tecavizdh. Bunun %80 ni doğrud'an elde edilecek neticelerin daha fe • doğruya ecnebi memleketlere sevyizli olacağma hükmolunabilir. kiyat şeklinde, %20 si de ihrakiye Cumhuriyet idaresinin havzada şeklinde vaJci olan ihracattır. Havyarattığı bu suurlu inkisaf faaliyeti zadan hamule v« ihrakiye olarak her halde Zonguldak kömürlerini yapılan ihracatın mecmuu söyle huTürkiye hktısadiyatını en verimli lâsa olunabilir: ' bir servet kaynağı haline sokacaktır. MÜNtH: 19.35 musahabe: İsviçrede seyahat 20.05 Nürenbergden nakil 21,05 haberler 21,15 radyo orkestrasmm konserl 22,20 sesll filün parçalan . 23,05 haber. ler 24,05 Stutgarttan naklen: Dans havalan. BÜKREŞ: 20,05 ders, gramofon, konser 21,05 taganni konseri 21,25 radyo orkestrası22,05 radyo postası, sonra radyo orkes . trasmın devamı 23,05 radyo gazetesi: Rumence, fransızca, almanca 23,20 musiki. LONDRA (Regional). 19,35 taganni konseri 21,20 B. B. C. orkestrası 22 35 Ronald Hillin bir revüsü . 23,20 haberler . 23,35 B. B. C. orkestrasınm ikinci konseri. Izmir Borsasmda satış vaziyeti Nisan ayında bazı madde. lerde tenezzüller görüldü Izmir (Hususî) tzmir piyasasm da, nisan ayı içinde muamele gören muhtelif mahsullerin ticarî vaziyeti hakkında tanzim olunan bir raporun hulâsaa fu merkezdedir: Askerlik Işleri Ihtiyat zabitlerinin yoklaması Kartal Askerlik şubesinden: 1076 No. lu Ihtiyat zabitan ve askerl memurlar kanununa tevlikan her sene mutat olan yoklama dahl bu sene 1/6/934 ilâ 30/6/934 dahilinde icra edUeceğinden şubeye mensup bilumum ihtiyat zabitanının muayyen günü bizzat şubeye mü racaatleri ve tahriren müracaatlerl halinde atlde gösterilen malumatm bir mektupla bildirilmesi. Sınıfı, rütbe ve nasıp tarihl, isml ve babasının lsmi ve doğum tarihl, Dühul tarihl, memleketi, slcil veya kaylt No. su, mütekait veya müstafa veya Ihtiyat oldugu, en son tekaüt veya terhis edildiği kıt'a veya müessese ve tarihi, halen memuriyet ve meşguliyeti, ikamet adresi, şubede kaydl olmayıp ta harlç şubeler mmtakasmdan gelmisse hangi şube mmtakasından ve hangi tarihte geldigi ve evvelki subedeki kayit No. su, ahvali sıh hiyesinden müşteki ise şubeye bizzat gelmesl değilse bildirmesi, iki kıt'a vesika fotografl, hangi llsanlara aşina oldugu ve derecesi, sivil hekim, eczacı ve dişçi baytarların diploma No. sile sınıflarına göre ihtisaslan. Ihtar: Müracaat etmiyenler 1076 No lu kanunun 9, 10, 11, 12, 13 üncü madde lerine göre cezalanırlar. TULUZ: 20,35 haberler ve opera komik parçalan21,05 filarmonlk orkestra vp melıviilpr 21,35 çocuk orkestrası ve filim paroaları22,05 radyo fantezlsi 22,35 salon orkestrası . 23,05 Arjantin orkestrası . 23.35 biı kaç İspanyol şarkısı 24,05 heveskârla nn konserl, dans havaları 1,05 haberler, radyo fantezisl, Viyana orkestrası. HAMBURG: 17,05 Alman danslan 18,35 Priç Jfişel eserlerini okuyor . 19,05 gramofon 20,05 is hayatından eğlenceli sahneler 21,05 haberler ve Kolonyadan nakil 23,05 haberler ve dans havaları. Zeytinyağ Nisan ayı zarfmda Izmir piyasasına, satılan zeytinyağlarm fiatlerinde mart ayındaki fiatlere nazaran sıra mallann beher kilosunda 8 7 i santim yükseklikkaydolunmuştur. Halihazırda, tzmirdeki zeytinyağ stoku takriben 800 bin kilodur. Yeni Eserler Fen Dünyası ve ışıktan Doijanlar Mühendis Nevit Osman Bey tarafmdan «Fen dünyası ve ışıktan doğan!ar> ismı'le kıvmetli bir eser neşredilmiş tir. Büyük kıt'ada 124 sahifeden mü rekkep olan bu kitap, fotoğraf. renkli fotoğraf, sinema, renkli filim. »esli filim. klişe ve baskı sanayii, resimli tel graf. plâstik filimden bahsetmektedir. HeT bahis hakkmda çok şayani dikkat malumat verilmekte, en hurda tafsilât bile ihmal edilmemekte ve bütün bunlar resiml»rle, kTokilerle izah o • lunmaktadır. Fotoğraf bahsinde fotoğ» rafçHtğ^n tarihçesinden başlanarak şimdiye kadar geçirdiği safhalar resim •> Ierie anlatıldıktan »onTa bu fennin son tekâmül devresi, herkesin anhyabile • ceen" bir tarzda yazılmıstır. Bu yazılar okunduktan sonra herkesin resim çekmesi mümkündür. Renkli fotoğraf hakkında da şayani dikkat malumat verilmiş ve renkli resimlerle izah olunmus • tur. Kitabın bilhassa ehemmiyet verdi • ğî mevzulardan en mühimi sinema bahsidir. Sinema nedir ve nasıl doğdu, sinema filmi, alma ve gösterme maki neleri, filmin sinema perdesine gelin • ciye kadar geçirdiği safhalar, sinema larda görülen birçok hileler, tıp ve fen diinyasında sinemanm oynadığı rol, sesli ve renkli filimlerin ahnış tarzları mükemmel surette izah olunmustur. Fennin son harikası olan resimli telgraf ve televiziyon bahsine de bilhas sa ehemmiyet verilmiş, bugün birçok insanlar için hâlâ bir muamma olan bu fen harikası açık bb üsanla, resim kro • ki ve işaretlerle anlatılmıştır. Bu kıvmetli eseri bütün okuyucula . nmıza tavsiye ederiz. Palamat (Mabadl var) tzmir borsasmda nisan ayı içinde satılan palamut brnak cinsinin behet kentalinde 12 J kurus, engin brnak nev'inde 7, tırnaklı palamutlarda 15, kaba palamutlarda 6 i kuruş düşüklük müsahede olunmustur. Bununla beraber nisan ayındaki sabş miktan mart ayı sahşlarmdan 21296 kental fazladır. Şimdi tzmirdeki palamut stoku 40 bin kental tahmin ediliyor. Yoklamaya davet Beşiktaş Askerlik şubesinden: 1 Her sene oldugu gibi bu sene de haziran 934 ayı İçinde ihtiyat zabitan yoklamasına başlanacaktır. 2 Haziranın birinden nihayetine kadar yoklama devam edecektir. 3 Yoklama günleri haftanm cumartesi, pazartesi, salı günleridir. 4 Beslktaş şubesinde mukayyet olan bilumum ihtiyat zabitanınm bugünlerde şubeye müracaatle yoklamalarını yaptırmalan ve taşrada bulunanlann da mektupla müracaatlerl ilân olunur. Kadıköy Kız orta mektebînde veda müsameresi Pamuk Borsada muamele gören birind preseli pamuğun beher kilosunda 24 kuruf, preseli ikinci nevi pamuklarda 3J kuruş kadar bir noksanhk kaydedilmi» tir. Elyevm lzmirde 2500 balye stok mevcuttur. Vzüm Nisan içinde piyasaya arzohman a zümlerin fiatlerinde, mart ayı fiatlerine nisbetle 7 numaranm beher kilosun • da 12^ santim, 8 numarada 171 santim yükseklik görülmüştür. Halen tzmır dahü olmak üzere Ege mıntakasındaki üzüm stoku 3035 bin çuval raddesmdedir, Söpt Himayeietfal cemiyeti aza:arı Söğüt «Hususî» Himayeietfal Cemiyeti için yeni yapılan intdhapta reisliğe Sezai, kâtipliğe Nedim, vezne darlığa Celâl, azalıklara da Rasih ve Nuri Beyler ratihap edilmiflerdir. Yeni idare heyeti vazifesine başla • mışbr. kaydedilmiştir. Halihazırda tzmirdeki stok 1000 çuvaldan ibarettir. H. S. Fare emziren bir kedi TCadikSy kız orta mektebinde dm verilen müsamerede temnl edilen *Koye donüf> piyesinden bir »ahne Kadıköy Kız Ortamektebmde çm bir veda müsameresi dün •aat üç bnçukta son sınıf talebeleri i • verilmlstir. Mösamerede talebe veKIeri, mektep miidflrlerf ve bazı Maarif erkânı hazır bukmmnştar. Mösamere mektebin bahçesmd* varilmiş ve çok nes'eli ve eğlenceli geç miştir. Saat Sç bnçukta Istiklâl marsOe baslanan müsamerede nrahtetif şarkılar söylenmif, talebe tarafmdan Beyaz Kahraman ve Köye Dönüs piyesi ve opereti temsO edihnif, fevkalâde alkıslanmiftır. lncir Mart ayı fiatlerine nazaran nisan aymda muamele gören elleme incirlerin beher kilosunda bir kuruş 18 santim, paçalt incirlerde 10 santim yükseklik müşahede olunmustur. Bugünlerde lzmirdeki incir stoku takriben iki bin çuvaldır. Bursa (Hurusî) Muradiye mahallesinde bir hanımm kedisi iki yavrusunu emzirirken büyükçe bir farenin de yanına geldiğini ve tıpkı yavrulan gibi memesine yapışa • rak süt emmeye basladığını görünce hiç sesini çıkarmamıştır. Biraz sonra bu manzarayı ev sahibi hanun görıaü^, derhal komsularına haber vererek bu garip vaziyeti oniara da göstermiştîr. Bir çok meraklı kedi • nin fareyi emzirmesini uzun müddet •evretmiftir. Bakla Sıra mallann beher kilosunda 23 san' tim kadar noksanlık görülmüştür. tz mirde takriben 500 çuval slok mevcut tor. ^ Arpa Nisan ayında satılan yerli arpalann beher kilosunda 2 i santim yükseklik, U«ak arpalannda 4 3 i aantim düşüklük Z.O. f

Bu sayıdan diğer sayfalar: