20 Haziran 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

20 Haziran 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"Cumhurivet Casuslar Arasında Nakili: A. DAVER f Şehir ve Memleket Haberleri îsveç Veliahti Ankaraya gelecek j Siyasî icmal 54 Gayrimübadil bonoları kurtarmak için ittihaz edilecek tedbirler hakkında Gayrimübadiller Takdiri kıymet komisyonu reisi Faik Nüzhet Beyin mütaleasını sor • muştu. Faik Nüzhet Bey, bir raporla vaziyetln düzeltilmesi çarelerini Vekâlete bildirmiştir. Vekâlet bunları tasvip etmiş ve süratle tatbikata geçilmesi husu • sunda tebligatta bulunmuştur. Bunun üzernie gerek lstanbul Ziraat Bankasında ve gerek Takdiri Kıymet komisyonu reisi nezdinde alâkadarların iştirakile yapılan iç timalarda kararlaştırılan tedbirler hükumet tarafından tasvip edilerek Ziraat Bankasındaki müzayede komisyonuna esash talimat verilmiştir. Alınan tedbirler şunlardır: 1 Muhtelit Mübadele komis yonundan Maliye Vekâletme dev • rine intizaren Ziraat Bankasına devir muamelesi tevakkufa uğrıyan iki milyon liralık emlâkin verümesi gecikmesi sui tesiri mucip olduğundan Maliyeye daha 150,000 altın lirahk emlâkin hemen devrile beraber mütebaki emval gayrimübadil • ler hesabına bankaya verilmiştir. 2 Tapudan kayit çıkarmak hususundaki müşkülât ve teahhu • run önüne geçilerek bu servisler ıslah edilecektir. 3 Gerek lstanbulda, gerek diğer vilâyetlerde gayrimiibadll bo nolanna mukabü yapılan emval müzayedeleri bir elden icra olunabilmek için Ziraat Bankası şubeleri, bu işte tstanbul şubesine ra]»tedi • lecektir. 4 Müzayede muameleler! ıslâh olunacak ve bonolam kırşılayacak miktarda emlâkin satışa çıkanlTnası temin edilecektir. 5 tzmir, Adana ve Mersinde yapılan müzayede ve ihaleler bankanm lstanbul şubesinin emri altına almmıştır. Bu müzayedeler neticesinde 5 bin liraya kadar vaki olacak ihaleler tstanbul şubesinden tasdlk edildikten sonra kat'ileşecek, daha yüksek ihale bedelleri için Maliye Vekâletinden istizan edilecektir. Maliye Vekâleti bütün bu muamelelerm murakabesi için Takdiri Kıymet komisyonu reisi Faik Nüzhet Beyi tevkil etmiştir. Bonolann lâyık olduğu kıymete yükselmesini temin edecek olan yeni tedbirlerm dünden itîbaren derhal tatbikına ba«lanmı;tır. Faik Nüzhet Bev, müzayedeler Arabistanda imzalanan sulh muahedesf rabistanda tbnissüut ve lmam Yahya hükumetleri arasmda müstakar bir sulh devresinin başladığı artık tahakkuk ediyor. Sulhun takarrür eylemesinde islâm kongresi denilen Filistin, Irak, Suriye ve Mısır Arapları tarafından vücude getirilen teşekkülün mühim tesiri olmaştur. Sulh şartlan Taifte lbnissüutla lmam Yah yanın murahhası Abdullah bin Vezir a rasmda müzakere edilerek kararlaştı nlmıştır. Bu murahhas 4 nisanda başltyan harpten evvel Hicaza gehniş ve hudut ihtilâflaruu müzakereye memur a dümişu*. Yemen murahhası harp basladıktan sonra da Hicazı terketmemiş, lbnissüutla teması muhafaza etmişti. j 13 mayuta mütareke aktedildikten sonra Abdullah bin Vezir, metbou 1 mam Yahya ile telgrafla muhabere ve istişarede bulunarak sulh şeraitini kararlaştırmışar. Bu şerait dahilinde tanzim olunan sulh muahedesi islâm kongresi heyeti murahhasası önünde tbnissüut tarafından imzalanarak ve mühürlenerek Yemen murahhasuıa tevdi edilnvştir. Yemen murahhası beraberinde islâm kongresi heyeti olduğu halde Sanaya gitmek üzere hudeydeye gelmiştir. lmam Yahya tarafından dahi muahedenin bir sureti imza ve temhir edilerek Mekkeye gönderilecektir. İslâm kongresi heyeti murahhasası, lmam Yahyanm yeniden itirazlarda bu lunmaması için icrayi tesir etmek üzere Sanaya gidiyor. Kongre evvelce de telgrafla iki Arap hükümdan nezdinde tavassutta bulunmuş olduğundan tmam Yahyanm oğlu, veliahdı ve batkumandanı Seyfülislâmın tesirine kapılmıyacağı, Mekkede esaslan kararlaştırılan muahedeyi imzalıyacağı bekleniyor. Bu sulhun her iki Arap hükumeti ve hükümdan için şerefli olduğu, galip vs mağ!up farkı gözeülmediği, tazminatı harbıye de istenilmediği temin edilmektedir. Bu noktalarda şüphe etmeğe mahal yok tur. Maahaza Taif musalehanamesi, zâhiren Zeydi tmamın şeref ve haysiyetini ve Yemen hükumetinin hudutlaruu muhafaza et • mekte ise de hakikatihalde Arabistan Ş.'bihceziresinin son müstakil Arap hukumeti Szennde dahi Vehabi hiikumetinin hekemonyasuu ve himayesini tesk etmektedir. Muahedenin birin ci maddesî iki hükumet arasmda ebedî bir dostluk cari olacağmı, Necran arazisinin Vehabi mülküne dahil bulunduğunu bfldir mektedir. ' tkinci madde Vehabi ve Zeydî h&kumetlerinin ikhsadî işlerde ve siyaseti hariciyede müşterek cephe tutacaklannı, yekdiğerirun menafiile alâkadar mu ahedelerin aktinde daha evvel birbirlerile istişarede bulunacaklannı ifade ediyor. Uçüncü maddeye göre hariçteki Ve« habi sefirleri istenildiği zaman Yemen hükumetini tcmsil edecek ve tebaasını himaye eyliyecek, beynebnilel konfe ranslarda Yemenin noktai nazanm dah> bildirscektir. Dördüncü madde mucibince iki taraf müşterek siyasî menfaatlerini ve Arap istiklâlini muhafaza ve himaye için harici tehditlere karşı mütekabil askerî maavenette bulunacaklardır. Sulh şartlan ifa edildikten sonra Te hame yai Hudeyde ve sair limanlar Yemene teslim edilecektir. Muahedey* göre Yemen, munazaalı olan Necran mustesna eski arazisini kaybetmiyor. Lâkin ikhsadî, siyasî ve askerî cihet • ten Vehabi hükumecne sıkuukıya bağlanmış bulunuyor. ' MUHARREM FEYZİ ı Genç mülâzim, mesaisine mükâfaten kısa fasılalarla terfi ederek yüzbaşı oîdu Viyanah kadın Alman yüzbaşı nnı muntazam bir muhasara ile teslimi silâha icbar etmek için hazirlana dursun, biz Baviyera kral • lığı velîahdinin karargâhından Is • viçredeki tngiliz casuslannın ka • rargâhma gelen ve meşhur bir Al • man casusunun tsviçreye gelmekte olduğunu bildiren mektubun esra • nnı anlatahm. dar şüphelencniyordu. O kadar a • teşli bir vatanperver ve o kadar lngiliz düşmanı görünüyordu. Kronprmz Ruprecht von Bayrene kendini çok sevdirmiş, onun adeta tek • lifsiz bh* dostu olmustu. Diğer taraftan lngilizler, bu birinci sınıf casusun Alman ordusundaki emsalsiz vaziyeti nazan itibare ahnarak kendisine tam bir istiklâl ve serbesti verilmişti. Filvaki bu ihtiyat tedbiri olmasa, J. M. 27, bir gün ele geçerdi. O, istediği gibi çalışıyor, istediği ve emin olduğu zaman aldığı haberleri, Ingiltere • deki âmirlerine bildiriyordu. Onun kıymetli raporlanm tngiliz gizli istihbaratma bildiren vasıta, ismi ve milliyeti kat'iyen ifşa edilmiyen bitaraf yüksek bir şahsiyetti. Bu adamın da Almanlann emniyet ve itimadım kazanmış olduğu, fakat el altından lngilizler hesabına çalıştı ğı anlaşılıyor. Bu şerait tahtında yüzbaşının «asusluk ettiğinin anlaşılamamasi gayet tabüdir. J. M. 27 tam dört sene, tngiliz gizli istihbarat heyetinin şükran ve cnmnetini kazanacak surette çalıştı. Harbin somı geldiği zaman, onu binbası olmuş buluyoruz. Demek ki Almanlar da hizmet ve faaliyetin • den memnundular. Filvaki yuka • nda söylediğimiz gibi, J. M. 27, kendi casusluğunun muvaffakiyeti, hayatmın emniyet ve selâmeti için, Alman ordusundaki vazifelerini mükemmel surette rfa ediyordu. Hatırattm neşrettiğimiz Belçikalı hastabakıcı casus Marta Mak Kennanin Brükselde odasmda, balkondan içeri giren ve kıza ihtiya • ten tngiliz olduğunu söyliyen Alman labiti de J. M. 27 idi. Sukuta nıâni olmak için yeni ve esaslı tedbirler Bir îsveç muharriri de almdı, 25,000 İngiliz lirasmın tevziine de başlanıyor Maliye Vekâleti, gayrimübadil tetkikat yanmıva geldi bonolaı ının kıymetlerini sukuttan Îsveç veliahH Prens Güstav Adolfun teşrinievvelde tstanlbula geleceği ve buradan Ankaraya gideceği haber a • lmmıstar. tnveç vel<ahti mem'ekeb'mizden sonra Yunanistanı ziyaret edecektir. J. M. 27 nin sırrı Harpten aonra da senelerce glzli tutulan ve nihayet meydana çıkan fau sır şudurı Büyük Harbin ilâmndan çok ev"rel, tngiltere, Almanyada, cResi • dential Spies» sabit casuslar kullaniyordu. Bunlar, Almanyanm muhtelif şehirleriade, mubtelif mevki ve vazifeleri olan adamlardı. Mik • tarlan bhkaç yüz kişiyi bulan bu casuslar, dolaşmazlar, yalnız kendî muhitlerinde öğrendikleri esran tngilizlere bildirirlerdi. Bıralann birisi, J. M. 27 numaralı casus, 1914 senesinde Heidelberg ttniver sitesini yeni bitirmiş genç bir Al • mandı. O zaman henüz 18 yajın • daydı. Daha ünîversitede iken In • giliz casusluk teskilâtı, bu genci ele geçirmişti. Universiteden çıktıktan bir müddet sonra harp patladı. lngilizler, gence, hemen gönüllü yazılmasını ecnrettiler. Delikanh, kısa bir talim ve terbiye devresi geçirdikten sonra, o sırada fazla efrattan teşekkül etmekte olan yeni Alman ihtiyat kolordularına menrup bir kıt'aya zabit vekili olarak verildi. Bu tarihte Fransada fakülte profesörleri, mühendisler, yük sek münevverler, sababtan akşa ma kadar kışla süpüriirken Almanyada, üniversite mezunlan, otoma • tik bir surette zabitvekili ve mülâzim oluyorlardı. O sırada Belçikada «denize doğru yarış» ismi verilen ve her iki nruharip ordunun biribirini deniz tarafındaki cenahından çevirmeğe ça • hşhklan meydan muharebeleri cereyan ediyordu. J. M. 27, cepheye gönderilmesini istedi. Fakat Al manlar, gayet iyi ingilizce bilen bu gencin, tngilizlerin karşisındaki bir kolorduda daha mühim bir vazife • ye taymini tensip ettiler. Delikanh bemen bölüğünden ahnarak kolordulardan birinin erk&nıharbiyesi ne verildi. Talih ve tesadüfün şu istibzasma bakınız ki casus kolordunun istihbarat zabitine tnuavin tayin edilmiftL Aradan bir müddet geçtikten sonra, Baviyera veliahti Kronprinz Ruprecht, altıncı kolordu kumandanı olarak bu cepheye geldi ve karargâhmı Lille (Lil) şehrinde kurdu. Genç mülâzim de ko lordu istihbaratmdan ordu istihbarahna nakledildi. J. M. 27 için gün döğmuşru. Ordu erkânıharbiyesinde her halde daha iyi çahsabilecekti. Ingiliz istihbarat heyeti hesabı na kaydedilecek en büyük muvaffakiyetlerden biri de, hiç şüphe »iz, harbin bütün devaraı müddetince, Bavyera Veliahdının karargâ hındaki genç zabitle, muhabere etmek imkânmı bulmasi oltnuştur. Filvaki, lngilizler binbrr çareye ba« vurarak bu kıymetli istihbarat membai ile teması kesmemişler, ondan hemen daima istifade ettniş lerdir. Genç mülâzim her iki taraf için de çahşıyordu. Esasen Almanlara hizmet etmezse, veliahdm karargâhında duramazdı. Bu mesaisine mükâfaten kısa fasılalarla terfi ederek yüzbası odu. Kimse ondan zerre ka Bir tsveç gazetecisi şehrlmizd» tsveçli gazetecilerden ve Stokholms Tydinden ve Aftanbladet gazetelerinin muharrirlerinden M. Siven Anders Gote Auren refakatinde arkadaslan olduğu halde otomobille sehrimize : ge!m ştir. Mumailevh, kendisiîe görüsen ^îr muharrîrîm'ze sunlan sövlemiştir: « Türkiyeye gaze'elerim namma tetkikatta bulunmak üzere geliyorum. B'Icümle simal memleketlerinde olduğu gibi. bizde de Türkiye pek az tanınmıstır. Bu memleket'eri Türkivden avtmn mesafenin uzunluğu, aralanndaki ikhsadî ve ticari münasebetlerin azliğt ve gerek karadan, gerek denizden muVasalamn gü''iiğu burada oiup biten • den hemen hic haberdar olmamaklı ğimızı intaç ediyor. Gayem, gelecek teşrinievvelde, tsveç veliahti Prens Gust*vAdo1fun tstan • bul ve Ankaraya mutasavver ziyareti münasebeHle, kendi memleketime, Türkiyevi ve Tü'kleri tanıhnakhr. lsvecm en çok sevPen bir şahsiyeti olan Prens Güstav Adolf ayni zamanda çok meraklı bir arkeoiogdur. Müsrrunilevh te Türkiye ve Yunanistan zimamdarlannı ziyaretinden îstifa • de ederek her iki mem'eketin eski abidelerini görecek ve âsn atika ilm'ie munasebettar olan birçok seyleri tetkik edecektir. Burada birkac gün kaldıktan sonra Ankaraya gideceğim.» A akdlri Ktytnet komityorm rmti Faik Nüzhet Bey de görüJen ve birçok şikâyetlere yol açan noksanların tamami anması içm banka île temasta bulunmaktadır. MUzayedeye çıkarılmak üzere devredilmiş olan mallarm kıymeti 12 milyon lirayı bulmaktadır. Bu itibarla, gayrimübadiller bonolannı muhtekîrlere kaptırmıya • rak bekledikleri takdirde bunların mukabillerini tamamen «lacaklar • dır. Artık bonolann kıymetten düşmesi icin hiçbir sebep kalmadığın • dan alâkadarlarm bonolanm mu hafaza ederek müzayedelere gir • meleri tavsiye olunmaktadir. Gay • rimübadillere ait 25,000 sterl'nin tevziatına başlanması için de Ma • liye Vekâletinden emir gelmiştir. Takdiri Kıvmet komisyonu reisi Faik Nüzhet Bey, bu drfaki tevzi atta karar sırası nazari itibara alınmıvarak evvelâ küçiik istihkak sahiplerine para verilece&ini ve tevzîata gelecek hafta ba'lartacağını, keyfiyet ?azetelerle ilân edilerek alâkadarlarm davet olunacaklarını söylemiştir. tstihkak sahiplerlne birer çek verüerek bankadan paralarını alma • lan temin olunacaktır. Tevziat binde 4,3 nisbetinde olacaktır. Gayrimübadiller cemîyeti, hükumetin aldığı tedbirleri memnuniyetle karsılamakla beraber bonolann muhtekirler elrnden tama mile kurtarılnvası için Borsaya kote edllmesi ve bankalann temînat olarak kabul etmeleri zarurî olduğu mütaleas'ndadır. Bu suretle bono satışlan kontrol altına gireceğinden hUkumet için de harç almak doiayısîle bir varidat membaı olacaktırv Taliin bir istihzası Talih ve tesadüf, bu tngiliz casusu Alman istihbarat zabitinin macerasını adeta manılmaz bir hayal şekline sokmak istiyormuş gibi Spaya mütareke komisyonuna gönderilen Alman zabitleri arasında bu binbaşı da bulunmuştu. Komisyonun vazifesi bitip te mütarekenm askerî şartlan takarrür ettikten sonra, Alman zabitan heyeti avdet ederken binbaşı esrarengiz bir surette ortadan kaybolmuş ve arkadaslan bu tagayyübe şaşıp kalmışlar, ilkönce bir kazaya kurban gittiğini zannetmislerdi. Fakat sonra, müthiş hakikati öğrendiler. Bir vatan hainini, farkına bile varmadan senelerce müddet amelerine bastır • nuşlardı. O vicdansız da, para için vatanını düşmana sattmştı. J. M. 27, mütareke imzalanmca, arkadaslan Almanyaya avdet ederken doğru Londraya gitmiş ve orada senelerdenberi ifa ettiği hizmetin mükâfatmı almıştrr. Söylendi • ğine göre, bugün Asor adalanndan birinde, zengin, müreffeh ve mes'ut yasamakta kniş. Tarihinin ve var hğınrn en buhranlı zamanmda, vatanma ihanet etmekten çekinmiyen, şimdi de lâkayt ve müsterih, lüks içinde yaşıyan bu alçağın şayet varsa vicdanım yoklamak ve ne düşündüğünü anlamak, tetkike değer bir mevzu olurdu. En büyük vatanperverler arasmda bazan böyle en alçak vatansızlar da yetişiyor. Bereket versin ki böyleleri milyonda bir bile değildir. Bu korkunç misal, Intellicens Servisin, 1914 ten evvel, Almanya ile bir harp ihtimali nazan itibare ahnarak, nekadar mükemmel su rette hazırlandığını gösterir. (Mabadi var) MÜTEFERRtK Mesele balledıldı Esnaf cemiyetleri içtimaında tnüessif bir hâdise çıktığını yazmıştık. Yaptığimız tankikata göre, gürül tüye sebebiyet veren anlaşamamazIık halledilmiştir. Başmurakıp Kadri Bey de bu münasebetle, alelâde bir münakasa mahiyetinde olan meselenin lüzumundan fazla izam edildiğmi noktai nazar ihtilâfm halle • dilmis olduğunu söylemiştir. Şehinçah Hz. ni Trabzondan Samsuna getirmiş olan Yavuz zırhhsı Zonguldaktan kömür almış ve dün sabah Iimanımıza gelerek Dolma bahçe açıklarında demirlemiştir. Yavuzla beraber Karadenize gitmîş olan Mecidiye kruvazörile torpitolar da limanımıza dönmüşlerdir. Harp gemilerimiz geldi Takas suiistimali Kapanan sinemalar Limon kralı da kefaletle Vekâletten gelecek emre intizar ediliyor tahliye edilecek Takas suiistimalile maznun olanlar hakkmdaki tahkikata devam ediknektedir. Tevkif edilen dokuz suçludan Ahmet Kasun ve Fazıl Beyler tahliye talebinde bulunmuş ve bunlann nak • ten veya devlet eshamı vermek suretile otuz beşer bin lira fle tahliyelerine karar verilmişti. Diğer yedi mevkuf ta tahliye talebinde bulunduklanndan bunlar hakkmdaki evrak ta tetkik edilmektedir. Suçlulardan Diyamandi Efendinin de ikametgâhı kanunî göstermek, tahkikatm her safhasında hazır bulunmak üzere hürriyeti tabdit eder bh* ceza Qe mahkumiyeti takdirinde infazı cezaya icahetini teminen suçtaki derecei iştiraki nazan itibara ahnarak nakten veya devlet eshamı vermek suretile on iki bin lira fle tahliyesine karar verilmiştir. Diğer suçlularm tahli ye talepleri henüz Sultanahmet birin • ci sulh ceza hâkimi Reşit Bey tarafın • dan tetkik olunmaktadir. Bu hususta • da bugün bir karar verilecektir. Daha evvel otuz beser bin lira ile tahh'yele • rine karar verilen Ahmet Kasun ve Fazıl Beylerin vekilleri Ağırceza mahkemesine müracaat ederek karara itiraz etmişlerdir. Maznun vekilleri kefalet miktannm indirflmesini; nakit veya devlet eshamı kaydinin kaldınlmasmı istemektedirler. Şehrimizde, Belediyeye Darülâceze hissesi vermeğe muvafakat eden iki küçük sinemadan baska bütün sinemalar kapalı buiunmaktadır. Belediye reis muavini Hâmit Bey, dün kendisiîe görüaen bir muharririmize şunlan söylemiştir: « Vaziyette hiçbir değişikh'k yoktur. Biz<*m yaptığimız muamele, kanunî olduğundan Darülâceze hissesini vermiyen sinemalarm açılmasma kat'iyyen müsaade edilmiyecektir. Tatbik ettiğimiz nizamname kanunî ahkâma müstenit bulunmaktadır. Sinemacılarm Hirazlan varit değildir ve her halde bu cîheti takdir edecek merci, sinemalar olamaz. Dahiliye Vekâletinden Belediyeye bu hususta henüz hiçbir tebli? gelmemistir. Vekâletce mesele tetkik edflebilir. Belediye, aldığı tedbirîn kanunî olduğuna kani bulunduğu için ancak Darülâceze hissesini veren sinemalenn açılmasına müsaade edecektir.» Sinemalann, Darülâceze hissesine itirazlan üzerine noterl'kiere yatırdık'an Belediye hissesi 1500 lira kadardır. Fakat Belediye henüz bu parayı almamıştır. Anlasıld'içina göre, sinerr'lann Belediye emrile faaliyetlermi tatil et • meleri, işlerin mevs<m itibarie durgun zamana tesadüf ett<'ğinden şimdiki vaziyetten ne müessese sahipleri, ne de Belediye mühim bir zarara girmiş değüdir. Sinema mevsimi gelinceye kadar meselenin halledileceği muhakkak görü'nrıek^edir. Belediye o zaman da set karannda tsrar etmek niyetindedir. Rıhtım şirketi Galata işletme idaresi memur ve müstahdemini tasarruf ve teavün sandıgı cemiyeti senelik içtimaını yapmif ve aşağıda isimleri yazılı ze vat heyeti idare azalıklanna inti hap edilmiştir. Galata işletme ida • resi müdürü Fuat Resat, lstanbul işletme idaresi müdür muavini Refit, Galata işletme idarssi memur lanndan Saim, Muhsin, Hilmi, şir • ket kontrollanndan Rüştü, Ahmet Fevzi Beyler. tstanbul işletme müdürü Kemal ve nhtim şirketi muhasebe başme muru Orhan Beyler de murakıplı • ğa intihap edilmişlerdir. Sandığin teşekkülü henüz bir sene olduğu halde pekçok iş görrnüş ve epey varidat temm etmiştir. Rıhtım şirketi memurları teavün sandıgı Sapanca trenleri çogaltıldı Devlet Demiryollan idaresinin tstanbul • Sapanca arasmda tertip ettiği tenezzüh seferleri çok rağbet bulduğundan artmlması kararlastınlmıştır. Cuma günleri Haydarpaşadan Sa pancaya saat 6,50, 7,50 ve 8,30 da olmak üzere üç tren gidecektir. Pazar günleri de saat 8,30 da bir sefer yapılacaktır. Ay nthayetinde Mısırdan da bir seyyah kafilesi sehrimize gelecektir. Mısırlı seyyahlar, lstanbulda bir ay kadar kalacaklar ve bu müddetin bir kısmuu Adalarda, bir kısmını da Boğaziçinde geçirecekler • dir. mak Iâzımdır. Hulâsa etmek için Türkiye ile Iranı elele yürümeğe kat'î kararlaırını vermiş iki kardeş memleket ve millet olarak arzet mekliğimiz lâzım ve kâfidir. YUNUS NADt Hazreti Peygamberin dogdugu gün Elele müstakil iki devlet: Türkiye ile İran (Basmakaleden mabat) nihayet işte en samimî, en derin ve en yüksek manalarında bir kardeslik derecesine isal edilmiş bulunuyor. Dünyanm bu kısmında kendilerile samimî surette dost olduğumuz memleketlerle sulhu filen ve kat'iyetle temin etmiş bir vaziyetteyiz. Cihan efkâri umumiyesi önüne çikıp hayatta ancak sulh unsuru olduğumuzu en parlak ve en kat'î binbir delilile yüksek haykırabili riz. Bütün bu mesaimize rağmen muhali farzederek söylüyoruz eğer günün birinde gene sulhun ihlâl edildiği görülebilirse bunun mes'uliyeti bize ait olmıyacak ve harbin felâketi ise onu ika eo*enin fcaşma yıkılacaktır. tran bu m»vzu üzerinde Türkiyeden başka türlü bir siyaset takip etmiyor. Memnuna'yetlerle kaydolunmağa cidden lâyık olan bütün bu vaziyetlere bugün ilâve olunabilecek bir cihet vardır ki o da İki komsu ve kardeş memleket ve milletin aralanndaki samimiyeti yekdiğerin sa adet ve felâketile alâkadar olacak derecelere götürmüş olmalandır. Beşeriyet tarihinin geçirmekte ol duğu az çok ıztıraolı inkılâo ve intikal devresinde İran ile Türkiye birbirinin millî ve mülkî tamami yetlerile ve istiklâllerile yakmdan alâkadar olmanm lüzum ve vüeubünü bütün ehemmiyetile takdir etmi» bulunuyorlar. Şehinsah Hazretlerinin memleketimiz! ziyaret . lerindekî büyük ehemmiyeti anla mak içîn, bu çok esash ve çok derin noktayı gözönünde bulundur • tstanbul müftiliğindent 24 haziran 934 pazar günü re ^ biülevvelin 12 sine musadîf olmakla önümüzdeki cumartesi giinü akşamı (pazar gecesi) Hazreti Peygamberin velâdetleri gecesi olduğu ilân olunur. ' Mısırlı seyyahlar geliyor Amerikan kız lisesinde diploma tevzii Dün Usküdar Amerikan kız lisesinde diploma tevzii merasimi yapılmıştır. Bu merasimde Maarif umumî müf ettişlerinden Selim Sun Bey de hazır bulunarak bir nutuk irat etmijtir. Bunu müteakıp talebe tarafından bir temsil yapılmıshr. Cumhuriyet Abone ı T ö r k î y e şeraiti i ' ç î n Nüshası 5 Kuniftur Abide komisyonunun hesabatı Taksim Abide komisyonunun muamelât ve hesabatı Vilâyetçe tetkik edilmiş ve muvafık görülmüştür. Satılmak üzere çıkarılmıs olan biletlerden el* de kalanlar imha edilecektir, ^ ^a ' Senelik 1400 Kr. 1700 Kr. Altıaylık 7S0 1450 Oç aytık 400 800. Bir aylık 150 yoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: