17 Temmuz 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

17 Temmuz 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şark misakı M. Bartunun mühim bir nutku İngiiizler, Almanya ile Lehistanın bu misakı açıktan açığa reddedemiveceklerini söylüyorlar Bayonne 16 (A.A.) Bayonne Belediye dairesi tarafmdan verilen bir ziyafetin sonunda M. Barta bir autuk irat ederke Fransanra haricî siyasetini esaslı olarak Urif etmiştir. B« siyaset şudur: tmzalarun koymoş olanlar her türlü taarruzdan mason olacaklan ve kendilerine riayet edileeeği temmab nı veren mmtekavi misaklarla sullıu temine uğraşmak. Lokamo misakile miinasebattar ve ona merbırt olan bu raisaklann gayesi, sulb siyasetmde ba siyasetle alâkadar olan devletleri» Fransayı bir araya getirmektir. M. Barta, Cenevrede her devletin kendisine terettüp eden mes'uliyetleri kabul etmesi lanm gelecğini söylemiştir. M. Bartu, Londrada Fransanın IKI gayesini açıkça tarif ederken memle ketinin haiz olduğu nüfuzu ve bu sahada tngiliz devlet adamlannm ranvmî ve filî müzahereb'ne güvenebfleceğini müsahede etmiştir. M. Bartu, Londrada, Fransanın menfaatlerinm hiçbirinden feraçat mecbu • riyetmde kalmamış olduğuna söyle • jnıştır. * GUN DE Hap yutacakmışız! Amerikadaki grev İHEM NALINA MIHINA San Fransiskc • ] binaen plânlarnn söylememişlerdir. 16 ( A . A . ) Butş nazm Madam Perkins, hakem kongün s**t 8 de yaseyi vasıtasile vaziyeti takip etmekte • püması takarrür edir ve Reisicumhurla temastadır. den mtı^mî gre Reisicumhnr San Fransîskoya bir vin arifesi olan memur göndermiştir. Bundan dolayı pazar akşamı bir bazı kimseler Reisicumhurun ihtilâfa çok kanşıkbklar bizzat müdahale edeceğini tahmîn etve yağmacılıklar mektedirler. Bununla beraber gelen haoknuştur. Oakberler Reisicumhurun yolunu değiştir • landda grevci miyeceğini, Havai adalanna seyaha • gruplar bakkal • tmde devam edeceğini ve sulannda bol larm camekân balık bulun an Fransızlara a;t Cliofer • lartnı kırarak er Amerika Reisicumhu. ton adasina uğnyacağını bildirmektedir. zagı yağma et nı Mister Ruzvelt San Fransisko 16 (A.A.) Şehir mek istemişlerdir. nufusunnn yiyecek ve içeceğinm tedaPolisle halk arasmda çarpı;malar olriki meselesi, şehir beled'ye meclisini muştur. Bir millî muhafız bir grevciyi halihaznda meşgul eden meselelerin süngülenüşbV. Polis müdüriinün elin • en mühhnleri arasmda bulunmaktadır. de asayişi temin için 150 polis vardır. Belediye reisi, havayici zaruriyeden oBelediye reisi, polis müdüriine 500 melan mevaddı, bilâistisna bütiin halka mur kuUanman için müsaade etmiş • tevzi etmek maksadile bir depo ihdas tir. etmek tasavvurundadır. Kaliforniya vali vekili M. Trank Pazar günü 4800 bramvay işçisi banv Metriam, devlet zabıtasını, büyük yolvaylan çekerek grev yapmışlardır. tşlarda münakalâtm serbestisini temine liyen birkaç bamvay da bugün duramemur etmiştir. Fakat bu vazife, pek caktn. 65,000 işçiyi idare eden komio kadar kolay görülmüyor, çünkü grevte, ekmek ve süt tevziabnın devamına cilerin gözciilerinin adedi fazladır ve karar vermittir. mütemadiyen artmaktadu*. Bunlar, Vaşington 16 f A.A.) İs nezaretihatta hususî otomobilleri bile tevkif nin resmî mümessilleri San Fransisko ediyorlar. Millî muhafaza kıtaahndan grevmin mühim bir şekilde büyumesi • nin önSne geçebilecek bir hal çaresi • 2000 kişi ile 4000 milis efradı, işe münin herüz bulunabileceğini ümit etmekdahaleye amade bulunmaktadırlar. tedhIer. Süvari polis, sokak muharebelerine karşı koyabilmek için husust surette Buunla beraber, hakem Vcnsevînm teçhîz edilmişbV. tesebbuslerinin akim kalması ihtimaline L nun bir neticesi olarak silâhl?n bı rakma hakkında müzakerelerde bulunulabileceğinî ilâve etmiştir. M. Bartu, netice olarak, kendisinin ne Fransanın ve ne de sulhun menafünden hiçbirsey terk ve feda etmcmiş olduğunu söylemiş ve demistir Id: « Bu hmusta esasen pek çok soyledim, fakat bu ilk fırsattan bilistifade Fransa siyasetmin ana hatlannı basit ve acık bir surette nîçin izah etmedim, diye beni muahaze edebilirdiniz. Onun için bu izahatı verdim.» ondrada, pazar günleri çıkan bir gazete vardır. Bunun üç, dört hafta evvelki bir nüshasında bazılan için belki çok mühim bir haber okudum: Bir Ingiliz âlimi, sene • lerce çalıstıktan sonra bir insan vücv düniin beslenmek için muhtaç bulun • duğu maddeleri son derece teksif et menin çaresini bulmuş. Eğer keşfini bı« raz daha ilerletirse imi^, isb'kbalde, insanlığı, boğaz ve rru'de uğruna ihti yar eylediği aziro külfetlerden kurtaracakmıs. Yani, ondan sonra hepimiz, gıdamızı, günde bir iki hap yutmakla temin edecekmişiz. Musademeler başladı, dükkânlar yağma ediliyor, büyük sokak muharebelerinden korkuluyor Türkiin civanmertliği 1 Imer Hali» Paşanın, Timurla Yıldırım arasındaki Ankara savaşı hakkında yazdığı güzel kitabm bir haşiyesi, bana şu yanyı !!• ham etti. tngiliz müverrihi Vels, «Timur im paratorluğu, müessisinin vefatmda, harabelerden, perişan ve meyus memle ketlerden, küçülmüş ve fakirleşmiş t • randan başka birşey hafara getitmenvş, havf ve dehşetin müradifi olmuştu» demiş. Paşa da, Velse şu cevabı veriyorı cTürkler her devirde yapıcı, umran, terakki ve ilim hâmisi olarak yaşa • mışlar, başka mületlere en geniş hür • riyetperverh'k göstermişlerdir. Akvam cemiyetleri, ekalh'yet haklan yokken büe kendi vicdanlarmm tesirile, fethettikleri memleketlerht halkmı yaşat • mışlardır. tspatma gelince, eski Osmanl imparatorluğu yerinde on beş hükunvet meveut olmasıdır. (Paşa Arnavutluğu unutmuş, on altı hükumettir.) Bugün, eski Endülüste, Sicilyada kalmıa tek bir Arap asireti, Garbî Rusya ve Lehistanda mevcudiyetini nruha faza etmiş bir Türk kabiles! gösterilebilir mi? Hindistanın fatihl olan Turklerin , Oğuz Han, Mah mut Gaznevi, Timur, Babür, Büyük Abbas ve Nadir Şah Afşann adalet ve insaniyeb", onlardan yüzlerce sene sonra, bir fab*h gibi değil, bir korsan gibi Hinde giren Portekîzlerle kıyas kabul edilmiyecek kadar büyüktür. Hele tngiliz Hmdi Şarkî kumpanyasmm Hm distanda yapbğı zulüro ve işkence, bugünkü H:ndin acıklı hali bilinmiyen birşey değildir. ? Bu cevap, yalntz Velse değil kindar ve haçlı ruhlu bütün garplilerin suratjna indirilmiş bir şamardır. Turklerin ve bu arada Osmanhlann bir zaman » lar, eüıangir devletler tesis etmeleri ve bu azim imparatorluklan, binnisbe pek kua zamanlarda kurmalan, yauuz kıuclannm kuvvetinden değil, ayni za manda ulSvvücenaplanndan, civan mertliklerinden fleri geldiğine şüphe yoktur. O devirlerde her fatih, ishlâ ettiği memlekete kendi dinini ve mü liyetini cebren kabul ettirirken OsmanH Türkleri, aldıklan ülkelerde, bugün Cemiyeti Akvamın ekalliyetlere yanmyamalak temin etmeğe çalışbğı haklan, kendiliklerinden ihsan ediyorlardı. Onun içindir ki kılıçlan diyarlar fethe derken adaletleri, insaniyetleri, vicdan hürriyetperverukleri de gönülleri fethediyordu. ö y l e olmasaydı, Sırp asker* leri, Ankaraya kadar gidip Yıldınmla beraber barbederler miydi? Osmanlı idaresinde her millet, di « nini ve milliyetini muhafaza etmiş, roemleketinde oturmuş ve nihayet aradan asular geçmesine rağmen, tekrar istiklâlini bulrouştur. Çok uzaklara gitmeğe hacet yok; Balkanlan misal alan lım. Türkler, buralarda astrlarca ohjri duklan halde bütün Balkan milletleri, \ mevcudiyetlermi muhafaza ettiîer. ı Türkler çeküdiği zaman da hemen he si birer devlet kurdular. Osmanlı ida.j rtsi kalktıktan sonra Balkanlarda kalan] müyonlarca Türk nerede? Yanm asnri evvel Tuna boyunu doludran nktaşlan j mızm son kafileleri de gelmek üzere... [ Biz, Balkanlarda onlan asırlarca mu •< hafaza ettik. Onlar, yanm asnda bi " | zim kökümüzü kuruttular. ömer Halis Paşa, Velse verdiği ce vabin sonunda, (Osmanlı tmparatork pnnun Kuruluşu) ismile bir eser yaz< tngiliz Herbert Adams Gibonsun ş n | cüm'esile istishat ediyor: «Sıı vakıaya itiraz edilemez Osmanhlar yeni zaman tarihind* milletlerini tesis ederken dinî hür riyet prensibini temeltaşı olaral koyan ilk miüettir. Arast kesiltni yen Yahudi tazibatı ile engizisyor, resmen moavenet lekesini taşıyc bir anrda htristiyanlar ve mnslü manlar, Osmanhlann idaresi altt da ahenk ve vifak içinde yaşıyor lardv* Son yahudi meselesi münasebetile yaygara koparan Bulgar matbuatile ba. zı Avrupa gazetelerine, Türkün bu tarhî c:venmertliğinden iyi cevap ola maz. Türkiye, asırlarca dün yanm Ce miyeti Akvann olmuştur. Ingilizlerin tahminleri Londra 16 (A.A.) DeyU Tel grafm »yasi muhabiri diyor Id: «tngilterenin aktmi tavsiye et tiği Şark Lokamosu için Fransa ve Sovyet Rusya tarafından teklif edilen Fransız Alman • Sovyet mütekabil mu avenet misakım ne Almanyanın, n« de Polonyanm açıktan açığa reddebne leri mubtemel değildir.» Aoasturya gazeteleri ne diyorlar? •*. Mumafleyh, sözüne devamla demiştirki: c tstikbal hakkrada kehanette bulunamam. Fakat bir faraziyede bulunuyorura. Eğer bana bazı caaller ıoral • muş olsaydı, bütün memleketle bera ber harpten fevkalâde müteneffir ol • makla beraber Fransanın butün îhtî • yat tedbirlerîni alması ve silâhlan bı • rakmağa ait müzakerelerden evvel bi raz beklemesi lâzım gelmekte olduğu • nu söyliyecekb'm. Denilebilecek birşey vardır ki, o da şudur: Bu nuntakavî misaklar btr ke re tahakkuk ettirildikten sonra lokarno üe bu misaklann silâhlan btrakma hn • susu üzerindeki sümulUnü tetkike mü • sait olacak yeni bir devre açüması ta savvur olunabilir.» M. Bartu, silâhlan bır?kmağ« ait mözrkerelerin bu misaklann şartı olma • dığını, belki "bu misaklann tahakkuku Vİyana 16 (A.A.) Yanmresmî VViener Zeitung gazetesi şark misakı meselesinden bahsederek diyor ki: «Fransa Haridye Nazm M. Bartu tam manasile üttatça bir siyasî if görmüştür. M. Bartu esasen dostlukla kendisine merbut olan şark devletlermî daha sıki bir tarzda bağlamakla kalma • mtş, bu devletlerle devasa Rusya arannda da sulhu tesis eylemiş ve mu • azzam misaklar sistemi hesabına îniîîltereyi kazanmiftır. Alman hükumeti • n'reı siyasî vaziyeti çok müskiil bir va • ziyete düşmüştür. Çünkü ttalya ile tngiltere arasındaki an'anevî dostluk fevkalâde uklaşmış ve son on gün içinde bSyiik devletlerin noktai nazarlan son derece değişmiştir. Şayet Almanya bir çıkmaza girmek istemlyorsa fikrini degistirmelidtr. Nihayet Polonyanm Almanya ile Sovyet Rusya arasmda bitaraf kalma • sı ibtimal dahilindedir ki, bu suretle tngiltere ve Italya gibi bu anlaşmalar haricinde kalmış olaoaktv. Berlin hukumeti, ilk metinierde ya pılan esaslı tadillerden sonra bu tek • lrfleri kabul edebDecekb'r.» Vakıâ bu keşif adama oldukça ca • z*p görünüyor. Zaten atalanmızm boğaz düşkünlüğünden bizde birşeyler kalmamıştır. Eski zamanın iyi pişiren ve iyi yiyen zevk ehli insanlanndan ha • lihazırda hiçbiri yok gibidir. Olsa da, yasayış tarzıtnız o kadar degişti ki, bundan elli yıl evvel şayanı takdir görülen bir yemek meraklısı bugün ayıplana • cak bir mahluk addediliyor. Birkaç gram üste almak korkusüe, pisirdiği çorbanin hızuna bakmaktan çekinen bugünün kadmile, kıslık erzakını yazdan hazırUyan annelerimiz arasmda zaman bir uçurum vücude getirdi. Ev erkeğine gelince onun da öteyeberiye koşmak, on günlük işi birkaç saate ugdomak mecburiyeti yüzünden, evinin yiyeceğhü papzardan, kendi elile ve teker teker, âşıkane bir ihtimamla eskisi gibi seçmege vakti yoktur. Ziyafetler, eğer dansk, briçii süvarelere mu • akddeme olmasa, hemen hen>en ko • nuksuz kalacak. tste tngiliz âlimi bü • tün bunlan düşunmuş olacak, ki bu asrtn insanlannı memnun edecek olan keşfini tekâmiil etb'rmege çalışıyor. Muvaffak olduğu takdirde, bakkaL kasap, sebzeci, manav dükkânlan or • tadan kalkacak, ihtikâr bahisleri işi • tilmiyecek, mutfağa lüzum kalmıyacağı için evlerde birer oda kazamlacak, ahçı aylığı, kap kacak masrafı tasarruf edilecek, aileler arasmda birçok asa • biyet, niza, küskünlük vesileleri bertaraf olacak, evdeki nufus adedine göre her aybası, köşedeki eczaneden sabn alınacak bir torbacık haptan, herke», her sabah nasibini alarak îşine gide • cek.. Bunlann heosi iyi! Lâkin, fikrimce, muhterem tngfliz & Irmi bu kadar zahmeti bosuna ihtiyar etmiştir. Zira, bu bnhran her tarafta böyle devam edecek oiursa, o henüz keşfini tamamlamağa vakit bulmadan, zavallı beşeriyet, çoktan, hapı yutmuş olacaktır! ERCÜMENT EKREM Rüşvet hâdisesi (Birinci »ahifeden mabat) rinin başka bir diyecekleri olup olmadığmı sordu. Vekiller bir diye cekleri olmadığını söylediler. Bundan toora Asım Bey şu karan okudu: ilk süt tozu fabrikamız dün açıldı (Birinci sahifden mabat) sütlerden aldığı için halka verilmek istenen refah politikasmda mühim rol3 var demektîr. Müteşebbislermi ve hatta ailelerile bımdan sonra gelecek olanlann mes'ut olmalarmı temenni ederken, temin ettHcIeri trmumt menfaate karşı hizmetlerinden doiavı da kendilerini takdir ve tebrik e^erhn.» Bımdan sonra kordelâ kesiierek fabrika gezildi. îkhsat Vekili fabrfkavı gezerken möes»esenin sahibi Şakîr Bevden çocuk sütle»ıni ne zaman îmaie baslıvacağun ve bu sütler îçm harice nekadar para gitb'ğini soruyordo. Şakir Bey bu sütlerm Gç ay sonra hnale başlanacağı ve harice bir hayli para gittiğini sÖyledi. Müteakıben davetliler büfede izaz ve ikram olundular. Celâl Bey bu aralık tstanbul çikolata fabrikalarmm münaessillerini yanına çağırdı. Mümessiller, süttozu fabrikası yapılmasmdan çok memnun olduklarmı, çikolata imalâhnda maddei iptidaiyelerinin yüzde seksenini yerli malmdan kullandıklarmi soyiedüer. Ceîâl Bey bir saat kadar fabrikada kaldıln. Karar «Rüşvet vait ve teklifinden suçhı Refael Salem Efendinin kanunu ceza nm 2 2 0 nci maddesine tevfikan ve takdiren 600 lira kğırcezayi naktî ile mahkumiyetine ve rüşvet olarak va dedilen paranın memur Rüştü Bey ta • rafmdan kabul edilmemesine mebni kanunu cezanın 2 2 3 üncü maddesine tevfikan verilen cezanın yarmnın ten • zflile 300 lira ağır cezayi noktll* tecziyesine ve soçlu Salem Efendinin hini ikai cürümde 65 yaşını mütecaviz bulunmasma bmaen gene ceza kanunu • mm 56 ncı maddesine tevfikan veri • len cezamn albda birmin tenzilile 250 lira ağır cezayi naktî ile mahku miyeb'ne ve Leon Faraci Efendinin rüşvete vasıta olmaktan kanunu cezanın 226 ncı maddesi delâletfle 220 nd maddesine tevfikan 600 lira cezayi naktile mahkumiyetine ve Rüştü Bey taraftndan rüşvemı kabul edilmemessne bmaen kanunu mezkurun 223 fincü maddesine tevfikan cezayi mezkurun yansına tenziline ve 300 lira ağır cezayi nakble mahkumiyetine ve suçiularm bu meseleden dolayı mevkuf bulunduklan muddeb'n cezayi naktiye mahsup ediltnesine ve röşvet olarak verilen 500 liranm musaderesine ve masarifi mu hakemenin her iki suçludan tahsiline ve suçun sureti îkaına nazaran cezanın tecili hakkmdaki talebin reddine karar verilmistir.» Türkîye îran dostluğu M. Hitlerin nutku ve tngiliz gazeteleri Iran Hariciye Nazinnın «Fesat terübatı hikâyesi Parlâmentoda beyanatı kimin için söylenmiştir» Tahran 16 (A.A.) Iran Haridye Nazm parlâmentoda beyanatta buhınarak Şehinşah Hazretlermm Türkiyeye yapbğı ziyaretin çok dostane mahiye • tmi ehemmiyetle kaydetnvş ve mö • kemmel neticeler veren bu seyahatm iki milletm birliğini teyit ettiğini söy • lemiştir. Londra 16 (A.A.) Havas AJann bildiriyor: Bu sabahki büyuk lnglliz gazeteleri M. Hitlerin mrtkunun manasını aras • brmaktadırlar. Times gazetesi diyor ki: « M. Hitlerin notkn, kendbinin i • zah etmeğe ve muhSc gösterme^e ça lıymif olduğu 30 haziran vekayünin bıraktığı elemli intıbaı teyit etmek • tedir. Bir fesat tertibatı vScude ge tirilmif olduğuna dair olan sözler, mukni değildir. Şurası bihakkın du • şünülebilir ki eğer bdyle bir tertibat yapılmif olsaydı, faüleri öyle amansızca öldiiriibnez, belki mücrimiyetleri bü • tfin dünya nazannda sabh olmak için alenen muhakeme edilirlerdi.» News Chroniche gazetesine göre Hitler, nutkunda hiç şüphesiz Al man milletine hitap ediyordu. Fe «at tertibatma aît melodramatik hikâyeler, ecnebileri değil Alman milletini tehyiç için söylenmiştir. Daily Telegraph gazetesi, Hitlerin, kullanmıs olduğu usulleri muhîk gösterememif olduğunu çünkü açık ifşaatta bulunmaktan imtina etmis bulunduğunu yazmaktadır. Bu gazeteye göre, rovelverler, fesatçılan öldürmekten daha büyük bir is görmüşler, Alman milletinin yeni fimidîn! sarsmıslardır. Dil kuruitayı zabıtları kitap halinde çıktı Ankara 16 (A.A.) T. D. T. C. Umumî Kâtipliğinden: Birinci Türk dili kurultayınm zabıtları kitap halinde çıkrnıştır. Birinci Türk dili kurultayın& aza sıfatile iştirak et miş bulunanlara birer nüsha tak • dim edilecektir. Kurultay azasın dan meb'us beyefendilerle Üniversite mensuplarına, lise, Muallim mektebi ve orta mektep türkçe, edebiyat, tarih, felsefe muallimle • rme ve stajiyerlerine ve Maarif Vekâleti müfettişlerile diğer Maarif menîuplarına ait nüshalar Maarif Vekâletince kendilerine gönderO • miştir. Bu zatların haricinde kalan kn • rultay azasından Ankarada bula nanlann cemiyet merkezioe, tstan • bulda olanlann tstanbul Maarif idaresi altuıdaki Devlet matb&ası satış yetrine müracaatle son adreslerini kaydettirerek kitaplanm almaları ve başka yerlerde bulunanlann da bir mektupla hüviyet ve açık adreslerini bildirmek ve kitabm taahhütlü posta ücreti olan 35 knruşluk oosta pulunu göndermek snretile tstanbulda Devlet matbaası müdürlüğüne mü^acaat etmeleri lâzımdhr. İktısat Vekili bugün şehrim<ze geliyor îkhsat Veküi Celâl Bey Çalıköyün de bir filim çevirmekte olan Istanbul Şehir Tiyabosu san'atkârlarmm dave tini kabul ederek Çalıköyüne gitmiştir. Celâl Bey yann, Gemlik, tzmit, Ornangaziye gidecek, oradan Yalovaya geçecek ve yann akşarn vapurOe Yalovadan tstanbuJa gelecekb'r. Musa Üniversitenin yeni Rektörü bugün gelıyor Ankara 16 (Telefonla) tstanbul Universitesi Rektörü Cemil Bey bu akşamki trenle tstanbula hare • ket etmiştir. Profesör Cemil Bey, istasyonda Maarif Vekili Abidin, Adliye Vekili Saracoğlu Şükrü Beyle, mektep talebeleri ve dostları tarafından uğurlanrnıştır. Rektör Cemil Bey bir müddet Vekil Beyle göruşmüştüV. Trenin hareketinde talebe tarafından fevkalâde alkışlanmış olan Cemil Beye bir buket te verilmiştir. Karardan sonra Kararı mütakıp muhakeme safahatını üç gündenberi takip eden Salem ve Faraci Efendilerin arka daslannın, neticeyi Salem ve Faraci Efendilere biran evvel haber vermek için çok istical ettikleri göze çarpıyordu. Leon Faraci ve Metr Salem Efendilerin avukatlannm bu kacan Temyiz edecekleri tahmin edilmekte ise de, Tetnyizden evvel bîr defa da müekkillerine danışacakları ve bundan sonra bir karar verecekleri zannolunmaktad'ır. Maarif Vekâletinn matbualar hakkında bir tebligi Ankara 16 (A.A.) Maarif VekâIetinden tebliğ olunmuştur: 1 21/6/1934 tarihli ve 2327 numaralı kanun mncrbince Türkiyede 2 / 7 / 9 3 4 tarihmden «baren basıhp neşredilen bütün basma yan ve res'mlerm beş nüshasının basanlar tarafmdan Maarif Vekâleti emrine verilmesi mecburidir. 2 Bu eserler neşirleri tarihmden itibaren en çok on beş gün içmde ve • rümelidir. 3 Ankarada basılanlar Maarif Vekâleti dahilmde derleme memur luğuna, lstanbulda çıkanlar tstanbolda Ebusüut caddesinde 4S numarelı tlk mektepte derleme müdürlü&üne. <ii ğer vilâyetlerde Maarif müdürlüklerine ve kazalarda Maarif memuriukları» na makbuz mukabilinde tesL'm oluna • caktır. Yeni kaymakamla? Avusturya Başvekil muavininin Roma mülâkatları Vıyana 16 (A.A.) Viyanamn siyasî mehafiKnde dolasan bir şayiaya gore Başvekil muavmi Prens Starhremberg, ihtimal yann Venedikte ttal • yan Hariciye MBsteşan M. Suviçe mö • lâki olacak ve aynca salı ve çarşamba günleri M. Musolini ile gorüşecektir. M. Dolfüsün seyahati tarihi 29 terotnuz olarak tesbit edümistir. Ankara 1 6 (Telefonla) Vali muavinlikleri ve kaymakam tayinleri kararn&mesi âli tasdika arzedilmiştir. Gemlik kaymakamı Gani Bey Bursa vali muavinliğine, Dahiljye Vekâleti Hukuk müsavirliği kaleminde şef olan Izzet Bey Dursunbey kaymakamlığına, Kalem! mahsus memurlanndan Fanl Bey de Medtözü kaymakamlığma tavin edileceklerdir. Anadolu Demiryoüarı için getirtilen ray otobilsleri Ankara 16 (Telefonla) Devlet Detniryolian idaresi Skoda mü essescsinden 6 tane ray otobüsü getkrtmiştir. 30 35 yolcu alacak olan bu otobüsler saatte 60 70 kilometro sürati haizdirler. Ray otobüsleri şimdiltk Ankara • Çankırı, Kayseri • Ultıkışla hatlannda çalıştn ılacaktır. Otobüsler benzinle işlemektedir. Devlet Demkyollan bu tecrübeler • den muvaffakiyetli neticeler elde eder^e yeni ray otobüsleri de sipariş edecektir. Afyonda zeizele devam edıyor Afyon Karahisardan bildirildi • ğine göre 19 haziranda vukua gelen şiddetli hareketi arzdan sonra 25 gün geçtiği halde zelzeleler hafif ve fasılalı bir surette hâlâ devam etmektedir. Birkaç gün evvel, gece cenuptan şimale doğru on saniye süren oldukça kuvvetli bir sarsıntı olmuş ve evvelki zelzeled'en maneviyatı bo • zulan halk sokaklara dökülerek geceyi açıklarda geçirmiştir. Nüfu*ça zayiat yoktur. Doktor Cemal Bey Ankara 16 (Telefonla) Cumhuriyet Halk Fnrkası tstanbul vilâyeti idare heyeti reisligine tayin edilmiş olan Antalya meb'usu Dr. Cemal Bey bu aksamki trenle tstanbula hareket ettL Hariciye Vekâleti umumî kâtibi Numan Rifat ve fş Bankan umum müdür muavini Muammer Beylor de ayni trenle İstanbula hareket ettiler. Muglada orman yangını Hindstanda bir facia Kalküta 16 (A.A.) Titrevelly yakininde bir mabette çıkan bir yangın neticesinde 30 kişi ölmüş, 40 kişî ağır surette yaralanmıştır. Bir idam hükmü tzmir Çinede (10) yaşında. bir çocuğu katleden Mehmet oğlu Mustafanm idamı hakkmdaki ilâm bugün çıkmış ve Mustafa idam edll • mek flzere Aydına sevkedilmiştir. Muğla 16 (A.A.) Merkezin Bayırköyü civanndald Elkin ormanında yangm çıkmıs, bir saat içinde köylüler ve zabıta tarafından söndürülmüştör.

Bu sayıdan diğer sayfalar: