8 Eylül 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

8 Eylül 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Casuslar Arasında 131 Nakiliı A. DAVER f Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Bir erkek aza,Kadm Bîrliinnden cekîldi! ITâ ^Cumkariyet 6 tyiulio4 4,000,000 lîrahk avans tahsilâtı! Bulgarîstan Yugoslavya mukareneti ulgaristanda üç ay evvel bir darbei hükumetle iş basına geçen ve fırkalar rejimine nihayet veren miralay Kimon Ge • orgiyet memleketin bütün idarî teşkilâtını esasından değiştirtnek ve fırka adamlarından ve düşünocle rinden temizlemek suretile dahilî siyaseti tebdil ederek ciddî salâh yoluna koyduğu gibi memleketin ha ricî siyasetinin dahi esaslannı de • ğiştirerek bu devlete büsbütün başka bir istikamet vermiştir. Harbin Almanya için felâketle biten sonu, Kenan Bey Birlikten dört Belçikalıyı ölümden kurtarmıştı! niçin istifa etmiş? Belçikalılann bîri bitiçik odaya gitti. Taarruza geçmenin tatn za • manı idi. Ya şimdi muvaffak ola caktım, yahut ta kanalm içinde geberip gid««ektim. tskarpinlerimin bağlannı bağlamak ister gibi iğildim. önümde, alnımın hizasında, muhaıznnın elindeki tabancanm buz gibi soğuk namlısının korkunç temasmi duyuyordum. Başlan olan Belçikalı,büyük ve geniş odamın öteki ucunda evrakımı kanştırmakla meşguldü. Ona bakmadan, bu işe adamakılh dalmış olduğnnu hissediyordum. Birdenbire emin, anî ve siddetli bir hamle ile muhafızımın sağ elini yakaladım ve bileğini öyle bir krvınş kivırdım ki silâht, soluma, halının üstüne düştü. Sonra, jüjitsü usulile onu gırtlağından yakahyarak sessizce ve baygın bir halde yere yuvarladnn. Tabanca sını hemen pantolomun cebine in dirdim. Çünkii şimdilik onu kullanmak tehlikeli olurdu. Bir sıçrayışta yazıhanemin başmda kâğıtlan karışhran âmirlerinin üttüne atladım. O, arkadaşını yere yuvarladığım zaman gürültüyü duymuş, şaşkınlıktan bir tereddüt anı geçirmişti. Silihına davranmağa vakit bulma daa onun da can alacak yerlerine iki jiijitsü darbesi indirdim. Şiryanı ephere ve gırtlaga çıplak elle vurulduğu zaman ölümii mucip olacak kadar tehlikeli olan bu darbeler üzerine, herif bir def» döndü, iki tarafıoa sallandi ve yazıhane ile ptneere arasindaki köşeye yuvar landı. deki kayışlarla üçünü de sımsıkı bağladım. Ondan sonra hemen te • lefona sarıldım. Askerî inzıbat memurlannı çağırmak istiyordum; fakat telefonda bir ölüm sükutu hâkim... Dikkatle bakınca anladım ki efendiler telleri kesmişler... Afe rin! Doğrusu, iyi çahşmışlar! Bitişik odadan bir inilti geliyor. Hah Allahl Az kaldı muavmimi unutuyordum. Hemen oraya koşa rak bağlannı çözdütn. Zavallı de likanlı büyük bir sevinç ve ayni zamanda hayret içinde idi: Nasıl oldu? Suali bırak şimdi, kalk, s'ilâhını al da benhn odama gel. Sonra anlatınm. Arkadaşım gömleğile yataktan fırlıyor, bir köşeye atılmış olan tatabancasını alıyor ve Belçikalılann basına dikiliyordu. Ben çıkmağa hazırlanırken sokakta, penceremin dibinde bir otomobil kornesi çaldı. Bir otomobil ha! Maşallah, peh, peh! Demek ziyaretçilerimiz otomobille gelmişler, beni ve arkadaşımı kanala kadar otomobille gö • türeceklermiş. Şoför, beklemekten usanmif, korne çalarak arkadaş • larına çabuk olmalannı hatırlati • yor. Dur, azizim, biraz sabırlı ol! Şimdi geliyorum. Belçikalılann âmiri palto • sunu odamda bir koltuğun üstüne atmi'tı. Onu arkama giydim. Arkadasıma dikkat tavsiye ederek sokağa çıktım. Karanlık en büyük yardımcımdı. Şoför, beni, efendisi sandı. Elimle yaptıgım işaret üze rine sordu: Işler yolunda değil mi? Ben de elimle «gel!» diye tekrar işaret ettim. Şoför, alelâcele yerinden indi, süratle bana doğru gelir ken, kapının basamağından üstüne siçradım. Bütün şiddetimle indir • diğim tek bir darbe onu da yere serdi. Kendine geldiği zaman ar • kadaşımı bağladıklan iplerle sımsıkı bağlanmış ve kasketi ağzına hkılmif olarak otomobilin içinde yattığmı hayret ve dehşetle gördü. Ondan sonra yukandaki aziz mi safirlerimi birer birer sırthyarak otomobile tasıdıtn. Her aklı basına gelene bir iki yumruk indirnrek nakavut ediyordum. Bir eeyrek sonra dört Belçikah da deliğe tıkılmışlardı. Dördünün de suratlan çürük içinde idi. Onlan teslim ettîkten sonra, arkadaşımla eve döndük ve bir defa daha hayah • mızı kurtaran Allaha yatakianmıza yattık. şükrederek Çeşmeler sakaların rm| malıdır, halkın mı? Mütarekede verilen bu paraîar geri isteniyor Dün öğleden sonra matbaamua yuzü, boynu kan ve bere içinde üstu bası yırtılmış bir adam geldi. Harpten çıkmış gibi bitkindi ve ağ lıyarak basına gelenleri anlattı: Taksimde, Elmadağında oturuyormuş. Ismi BJıçetmiş. Jandarma basçavuşluğundan çıkma efendi bir adam. Ailesini geçîndirebilmek için hamallığa razı olmuş. tçme soyumı Taksimdeki Hami • diye çesmesinden alıyorlarmış. Ama nasıl? Ars^anm ağzından pay alır gibi.. Çünkii Hamidiye çeşrrK«i, o semtin gece bekçi, gündüz saka olan, bir nevi gedikli teşkilâh elindedir. 40 50 kisi ellrrinde ikiser teneke ke ile bütün gün çeşmeyi muhfsara ederler ve halkuı birer testi veya sürahi su a'malanna bin bir kavga ve güraltüden, saatlerce mücadele ve intizardan sonra müsaade buyurur lar! Dün gene bir testi su alrnak üzere çrçmeye giden Behçet Efendi, uzun boylu beklememek için arada testisini doldurmasma «müsaade rica» etmiş. Heşmetlu saka efendiler de bu vatandaşın evvelâ testisini kırmışlar, ondan sonra da kafasuıı görünü.. Behçet Efendi bizo geldiği zaman yara ve berelerinden hâlâ kan akı • yordu! ' Zavallı adam vak'ayı mSteakıp polise şikâyet etmiş, Taksim m^rke zine gidilmiş. Bu arada Behçet Efendiyî yaralıyanlann sırra kadem bas hğını soylemeğe hacet yok tabiî.. Diğrr sakalara, bu îşi kimin yapbğı sorulmuş, mukadder cevap alınnnş «bilmezük!» velhasılı kelâm bu fakir vatandaşın yediği dayan galiba ya Tma kâr kalmış.. Hâdîsenin bu cephesini polisfanî zln ve Polis Müdüriimüzün dirayetîne bırakmağı kâfi saymak istfriz. NerJceden ziyade asıl ve sebep ile meşgul olmak lâzım: Saka derdi tstanbulun sayılı mahkumiyetknnden bîridir. Zavallı halk onlar yüzünden çeşmelere yanaşamaz, su alamaz, almağa azmedmco de bu Yeniçeri bakayasını andırtr tayfa kazan kaldınr. Netiee hep birdir, dayak! Halledüecek tek bir mesele vardır; eğer tstanbul çeşmeleri sakalann tasarru • funda veya tarihtfn onlara müntakil ve mevrus bir malsa halka bunu anlatmalı ve beyhude yere dayak yiyip durmaktan kendflerini sıyanet etmeli.. Değüse halk idaresinde halkm hali hesabma bir fecia olan bu gediği kaldırmak lâzımdır. Şehir çeşme • lerî sakalann inhisarma mı verilmiştir ve bunlardan istifade hakkı munhasıran onlarm mıdır, mahalle bek • çîsi olanlarm ayni zam?nda sakalık yapmasma, hele, çölde kuyu muhasara eder gibi, medenî bir şehir ortasmda çeşmelere ve halka tasallut etmelerme nssıl müsaade ediliyor? tstanbul Vi lâyeti Umuru hu kukiye müdürü Kenan Bey bir kaç sene e w e ' Kadınlar Birli • ğine aza olarak kaydedilmişti. Kenan Beyin ahiren Birlikten istifa ettiği ha ber alınmıstır. Kenan Beyin iddiasma naza Kenan Bey ran Kadınlar Birliği faydalı bir tesekkül değilmiş. Kadınlar Birliğine aza olarak girmesi o zamanlar bir hayli dedikoduyu mucip olan Kenan Beyin bu istifa sı da alâka uyandır mıştır. Kenan Bey artık inzivaya çekilmek arzusunda bulunduğunu söylemektedir. ŞEHİR tŞLEItl Raşit Rıza Bey Şehir Tiyatrosundan niçin ayrılmış? Raşit Rıza Beyin Şehin Tiyatro sudan ayrıldığı ve yakında Bağ • dada temsiller vermek üzere ha<reket edeceği yazılmıştı. Rasit Rıza Bey, Şehir Tiyatrosundan yarılması münasebetile demiştir ki: < Sebep, para meselesîdir. Beni tiyatroya üç yüz lira ma&şla aldı • lar. Turneden döndükten sonra almakta olduğum bu üç yüz lira maaf iki yüze indirildi. Bunun üzerine ben de istifamı yazıp Şehir Tiyatrosu müdürlüğüne verdim. Şimdi Bağ • datta bir tiyatro ile anlaştık. Niyetim kalabahk bir arkadaş kafilesile oraya gitmektir. Orada temsiller vereceğiz ve tekrar memlekete döneceğim, Tabiî gene sahnede çalısacağım.» Bir dakika içinde, hasımlanmdan ikisini haklamış, saffıharp haricine çıkarmıştım. Bunun mırvakkat olduğunu biliyordum. Onun icin öteki ile de biran evvel kozumu pay etmek lâztmdı. Esasen içerideki gürültüyü duymuf olan bu adamın geleceğini bekliyordunı. Hemen kapının kanadı arkanna saklandım. O, tabanca • •ını çekmiş olarak odaya saldırdu Ve beni görmeden içeri girdi. Hemen arkasradan sanldım. Bütün kuvvetimle tatbik ettiğim bir jüjitaü oyunile bileğini bükerek silahını elinden aldım. Bu esnada herif tetiği çekmiş oldugu için silâh patladi. Fakat kurşun tavana saplandı. Sonra, Belçikalıya bir oyun daha tatbik ederek onu da alaşagı ettim ve hücum föyle dur»un ken • dini müdafaa edemiyecek bir halde yere serdim. O da, boğuk bir gürültü ile arkadaşının üstüne yuvarlandı. Casusluk mektebinde bize öğretilen müdafaa ve tecavüz usulleri, bilhassa jüjitsü, sonra sporculuğum, bu gayrimüsavi mücadele • de beni muzaffer çıkartnıştı. Bu esnada ilkönce tabancasını elinden aldığım Belçikalının aklı başına gelmekte olduğunu gördüm. Herifin çenesine sağlı, sollu iki yumruk yapıştırdım. Tekrar rüyaya daldı. Rahatına bak aziztm, dedîm. Beni bağladıklan ipler ve odam Betonarme su boruları tktısat Vekâleti tarafından inşasina izin verilen, betonarme boru fabrikasının makineleri Almanya ve ttalyadan getirtilecektir. Betonarme borulann muhterii 1talyah mühendis Viyanini, bu bo rulann Türkiyede imah hakkını tstanbul Belediyesine terketmiştir. İtalyan mühendisle Belediye arasında yakında bir mukavele yapıla • cakbr. Bu mukavele muayyen bir müddet için muteber olacaktır. Gürültü eden esnaftan 1000 lira ceza alındı Gürültünün azaltılması hakkın • da Belediyece verilen karar hilâ • fına hareket eden esnaftan almması kat'ileşen para cezalannın yekunu bin lirayı bulmuştur. Bundan başka henüz sulh mahkemelerince tasdik veya reddedilmiyen, miktan gayrimalum daha birçok cezalar da vardır. Bu bir ay içinde, yalnız gürültüden alınan cezanın bin lira gibi yüksek bir yekun tutmau, esnafrn bu karara daha alışamamasına atfedilmekte ve gelecek aylar zarfında bu yekunun düşeceği tahmin olun maktadır. tstanbul Vilâyeti muh°sebecniği hazineye ait 4,000.000 liralık bir para nr. tahsilini takiple meşguldür. Son günlerde birçok kimselrr, tstanbul muhasebeciliğinden birer tezkere alarak ewelc« avans olarak «ldıklan parantn iadesi talebi karsismda kalmca saşırmışlardır. Bu para tstanbul muhasebeciliği karşıhksız masraflar masatı taraBulgaristanın mukadderatını fından talep edilmektedir. münhasıran kendi eline alan yeni Yaptıöımız tahkikata nazaran tstanBulgar hükumetinin haricî siyasetbulda sakit hükumstin lâğvinden evvel teki başlıca gayesi Bulgarlan coğmemurlara avans oîarak bir miktar parafî mevkii kadar hars ve mezhep ra verilmiştir ki bunun yekunu ve duygu itibarile de çok yakın bu* 4,000,000 gibi miihrm bir nuVam balundukları Sırplarla yakınlaştır 1ğ olmaktadır. Bilâhare tstanbulda milmaktır. Bu gayeye erişmek için milî idare teşekkül etmiş, fakat islerin çokralay Georgiyef şimdiye kadar hiç luğundan bu para tahsil edil^miverek bir kabinenin, teşebbüs etmek şöydefterdardan defterdara ^fevrednmiş le dursun, hatırından bile geçirmedurmuştur. Ahiren tstanbulda yeni mağe cesaret edemediği, her manîayı liye teşkilâtında bir muhasibi söküp atmakta tereddüt etmemiş mra'uDük ihdas edfldiği zaman gene tir. Bulgar Makedonyasmın Ustrum devir muamelesi yapılmış, o zaman bu ve Mesta vadilerinde adeta bir hüdört milyon liranın kırşılıksız durdu kumet kuran ve halktan her sene ğu »nlaşıhnca tahsili için emir verilmişyüz milyonlarca leva vergi toplı tir. Simdi Maliye şubeleri alâkadarla yan Makedonya ihtilâl komitasınır ra müracaat ederek aldıklan bu avan gizli ve alenî ve uıüsellâh ve gayrism geri verilmetfini istemektedirler. müsellâh teşkilâtına silâh ve asker Beklenilmiyen bir talep karşısında kakuvvetile nihayet vermiş ve komilanlardan bir kısrm buna itiraz etmek • tanın son silâh deposunu da birkaç te ve aredan on iki sene geçtiğine gogün evvel ele geçirerek bu teşek re avansın müruru zamana uğramış o külü bir daha baş kaldıramaz birr lacağım sSylemektedirler. Fılhakika hale getirmiştir. mevcut kammlara nazaran bir borcun Sırp Makedonyasım daima iz'aç üzerind'n on sene geemis ve bu müd ve tehdit eden bu komitanın yu • det zarfında talep te vâki olmamışsa vası dağıtılmakla Bulgar Sırp yamüruru zamana uğramış olması lâzımkınlaşmasına mâni olan en büyük dır. Ancak Maliye Vekâleti bu cevapengel ortadan kaldırılmıştır. tkinci ları hukuk isleri müdürlüpüne tetkik ettirmiştir. Maliye Vekâleti hukuk iş • engel eski Bulgar kabinelerinin fcıkip ettiği ttalyan taraftarlığı siyuleri mSdiriyeti kanunu med'ninin tef seti idi. Makedonya ihtilâl komitasirini yapmış olan tsviçreli Profesor sını para kuvvetile nüfuzu altında Roselin mütaleasma istinaden verdiği bulunduran ttalya, Bulgaristanın da cevapta bu müruru i'man kevfiyetin;n hilî ve haricî siyaseti üzeruıde çck rvvelce takibine teşebbüs edümisken sıkı tesir yapabiliyordu. Bu sîyasebilâhare talrbinden sarfrhazar edilmiş tin başlıca âleti Jeneral Volkoftu. alacaklara şamil olup henüz tahsili ciMiralay Georgiyef jep«raji Rrtm^, hetîne gidilmetniş alocaklarm ilk talep sefiriiğinden derhal azletmek su • anmdan sonra geçecek on senrden î retile ttalyan nüfuz ve tesirine de tibaren müruru zamana uğnyabîlece vakit geçirmeden nihayet vermiştir. ği mütaleasında bulunmuştur. Bizim aldığnnız malumatı nazaran ise Maliye Bulgaristanın ttalyan nüfuz dn • Vekâleti Prof'cör Roselin şerhini yanirsinden uzaklaşması Yugoslavya lış bulmaktadır. Hakikati halde avansKralhğının Sırplardan sonra en mü lar on senelik müruru zimana uğna him unsuru bulunan Hırvatlarla mışhr ve borcun tahsil edihnrmesi lâzım Slovenleri dahi kalben ve hissen gelmektedir. Bulgarlara çok yakmlaşhrmıştır. Bu siyasetin semereleri şimdiden Bu cihet hroüz halledilmenriştir. Magörülmeğe başlanmıştır. Bulga Iiye VekâJeri hukuk i^eri müdiriyetİ ristanla Yugoslav arasında ticarî noktai nazannda ısrar edecek olursa bir muahede aktedilmiş, harsî müborçlular mahkemeye verilecektir. nasebetler inkişafa yüz tutmuştur. LİMANDA Bir aydanberi şehrimizde tstanbul limanımn vaziyeti etrafında tetki katta bulunmakta olan tktısat Vekâleti Limanlar umum müdürü Muhsin Bey bugün tzmire gidecek ve tzmhde biekaç gün kalarak tzmir li manı hakkında da tetkikatta bu lunduktan sonra Ankaraya gide cektir. Karadeniz hattı için hariçten bir vapur satm alacak olan Vapurculuk şirketi heyeti, Triyesteye ha reket etmiştir. Heyet Triyeste, Marsilya liman larında satılık olan bazı vapurlan tetkik ve muayene edilecrık, bunle|nn içinden isteğe uygun gemi bulabi lirse satın alacaktır. Muhsin Bey Izmire gidiyor Herifler divanıharbe teslim edilmişti. Düşman casusluk teşkilâtına mensup olduklan için dördünün de cezası idamdı. Fakat, harbin Al manya için felâketle biten sonu gelmişti. Dördü de benden yedikleri müthiş yumruklardan başka ceza görmediler. Mütareke onlan ölüm den kurtardu (Mabadi var) Bu suaüere cevap isteriz! Fuat Bey cumartesi günü İrana gidiyor Meşhur Firdcvsmin bininci yılı münasebelüe tranda yapdacak merasime, Üniversrtemiz namma iştirak edecek olan Edebiyat Fakültcsi Dekanı Profe sör Köprülüzade Fuat Bey önümüzdeki cumartesi günü Tahrana hareket ede cektir. Vapur alacak heyet gitti f Tarihî binalar muhafaza edilecek tstanbul şehrinin plânını yapmak üzere davet edilen üç mütehassu gönderdikleri eskizlerde şehrin bütün tarihî ve mimarî kıymeti haiz binalannm olduğu gibi muhafaza edilmesini tavsiye etmektedirler. Belediye bu hususu nazari itibara alarak Müzeler idaresinin de fikir ve mütaleasııu aldıktan somra ta rihî ve mimarî kıymetr haiz binalann bir listesini tanzim etmeğe karar vermiştir. Bu binalar arasında tarihî hâdiselere sahne olmuş köşk, konak ve yahlar da vacdır ki istimlâk edilerek muhafaza olunacaklardır. Şimdi iki tslâv memleketi ara • sındaki yakınlık o kadar ilerlemişnr ki miralay Georgiyefin başhca muavini profesor Kazasof Bulgar Yu goslav liği heyetile ahiren Belgradı geldiği vakit «yakında Bulgaris • tanla Yugoslavyanm harice karşı yekvücut bir devlet olarak görünmesi» arzusunu izhar eden sözler* le karsılanmıştır. tşler bu yolda git tiği takdirde en nikbin panslâvistlerin bile beklemediği bir neticeye şahit olmamız muhtemeldir. MUHARREM FEYZİ Dünkli hava vaziyeti Dün hararet azamî 26, asgarî 19 derece idi. Rüzgâr umumiyetle yıldızdan esmiş, azamî sürati saniyedo 11 metroya çıkmışhr. Gönende mektepler açılıyor İzmire giden Üniversiteliler Mes'ut bir nikâh Niğtfe meb'usu Ahmet Vefik Beyefendinin kerimesi tlhan Hanımla, mütekait erkâniharp kaymakamı Saffet Beyefendinin mahdumu Matbuat Umum müdürlüğü birinci sınıf müşavirlerinden Ahmet Feridun Kurt Beyin nikâh merasimi, Ahmet Vefik Beyefendinin Çengelköyündeki köşklerinde, tarafeynin akraba v< dostları huzurile icra ve tes'it edilmistir. Tarafeyne saadetler dileriz. ECNEBl MEHAFtLDE 350 Fransız seyyahı geldi Dün sabah şehrimize Teofil Gotye vapurile 350 Fransız seyyahı gelmiştir. Seyyahlar buraya gel meden evvel Mudanyaya uğramışlar evvelki gün beş saat kadar Bursaya giderek şehri gezmişlerdir. Fransız seyyahlan şehrimizde iki gün kalacaklardır. Eylulün yirmi dokuzuncu günü de Homerik ismindeki büyük seyyah gemisile şehrimize 400 tngiliz seyyahı gelecektir. Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur Gönen (Hususî) Gönenin kaza merkezile Sarıköy naHryesinin ilkmekteplerinde 1 eylulde kayit ve kabul muamelesine başlanmif tır, 15 eylulde tedrisata başlanacaktır. Kazanın diğer iki nahiyesile köy mskteplerinnde de 15 eylulde kayit ve kabul muamelesine ve 1 teçrinievvelde de tedrisata başlanmıs olacaktır. Resim, Gönen mu • allimlerinden bir grupu gösteriyor. Abone j T ü r k i y e şeraiti I lvn 'Ç i n Senelik 1400 Kr. Altıayhk 750 9 eylul beynelmilel panaytttnt ziyaret etmek üzere Universite tcdebe Üç ayhk 400 lerinden bir grupun tzmire gideceğini yazmtftık. Heyet dün Anafarta Bir ayhk 15Ö vapurile şehrimizden hareket etmiştir, Resmimiz gençleri vapurun eüvertesinde gösteriyor. 170Ö K 1450 80Û yoklür

Bu sayıdan diğer sayfalar: