25 Ocak 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

25 Ocak 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Matbuat kongresi Pierre Blanchard Artistin saç tüvaleti karısının hoşuna gitmiyor «Altta» filminde çok kudretli bir artist olduğunu Upat eden Pierre Blanchardm karui Madam Blanchard Fransiı sinema mecmuaiarindan birîne kocasi hakkinda bir makale yazmishr. Orada diyor kit «Pierrele aramizda en büyük ihri • lâf saçlarina aid bir meseleden çikıyor. O hemen her filimde saçlari yaük olarak oynuyor. Bense saçlarinm biraz dik, kabank olmasinı Utiyorum. Sa bahleyin yataktan kalktığı zamanld HAVACILIK BAMSLERİ Almanyada parîamağa başlıyan yıldız: Inge List Bu heniiz 17 yaşındaki artist Ufa stüdyosunun Ickantasında verilen çayda muhabirimize dikkate deger şeyler anlattı Ankara kongresinde neler görüşülecek? Nisan ayinda Ankarada bir Türkiy* Matbuat kongresinin toplanacağı büdirümektedir. Türkiye Matbuat cemiyeti için Ankara Vilâyetler evinde bir yer ayrila • cağı ve Ankarada bir de Matbuat kulübü tesis edileceği haber verilmekte • dir. Matbuat kongresinde gazetecfligi aIâkadar eden bütün meseleler göriişülecektir. tstanbul Matbuat cemiyeti Ankaradald merkezin bir şubesi olarak kalacaktir. Burada evvelce büyük bir ecnebi müessesesinin malı olan bir binanin satm alinması ve büyük bir tstanbul Matbuat kulübü vücude getrilmesi için tesebbüsata girisilmistir. Keza tstanbulda bir gazetecilik kurm «çilarak gazetecüerin bu kursa de • vamlan temin edilecektir. Matbuat kongresinde Gazeteciler birliği, gazetecüerin vesaiti nakliyeden utifadeleri gibi isler de konuşulacak • br. Kongrede Basbakan, yahud lç isleri Bakanı mühün bir nutuk söyliyecek • lerdir. Akdenizde hava politîkasr Akdenizde hava hâkimiyeti için tngiltere, Fransa ve İtalya arasındaki hava rekabeti şİddetleniyor Akdenizin hava hakimiyetini elde etmek için yapılan vasttalardan: tngilizlerin Kuracyus tayyare gemisi Süveys kanalının açıldığı 1869 yılına kadar Akdeniz cihan münakale güzergâhı bir deniz değil, kapalı bir denizdi. Hariçten bu denize ticaret ve harb gemileri Cebelitarık boğazından girerler ve gene yal niz buradan çıkarlardı. Süveys kanalı açıldıktan sonra Akdeniz ka palı bir derya olmaktan çıkatrak Avrupayı Hindistan ve Uzaksarka en kısa olarak bağlıyan yolların geçtiği bir deniz olmuştu. Bugün Akdenize hangi devlet hâkimse, o devlet Avrupadan Hindistana ve Uzaksarka giden bütün yollara da hâkim olur. Bundan yirmi sene evveline gelinciye kadar bu hâkimiyeti temin için denize hakim bulunmak kâfi idi. Lâkin simdi hâkimiyeti yalnız deniz kuvvetlerile temin etmek mümkün değildir. Hava kuvvetleri deniz kuvvetleri kadar ehemmiyet kesbetmistir. Bunun için simdiye kadar Akdenizin rakibsiz hâkimi tngiltere iken bu denizde sahili bulunan büyük devletlerin yani Fransa ile ttalya nın hava kuvvetlerinin artmıs ol • ması Akdeniz hakimiyetinde tngilterenin karsısına iki kuvvetli rakib çıkarmıstır. Milletler, Akdeniz havzasi hâkimiyeti için binlerce »enedenberi aralannda savasıyorlar. Hindistan • sız ve Mısırsız tngilterenin büyük cihan devleti olarak bir ehemmiyet ve kıymeti kalmıyacağından bu devlet Akdenizin iki anahtarı olan Cebelitank ile Süves kanahnı cebi • ne koyarak ve bu denizin tam or • tasında Malta adasında kuvvetli bir üssübahrî tesis ederek sevkülceys ve politika cihetinden emin bir deniz yolu vücude getirmisti. Bu emniyet bugün dahi tngil terenin Mısır ve Hindistan ve U zaksark münakale yolları için el zemdir. Aksi takdirde tngilterenin büyük cihan devleti mevkiinden sukutu muhakkaktır. Fakat tngil tere için bunu muhafaza etmek simdi çok güclesmiştir. Çünkü Fransa müdafaa politi • kasının merkezi sikletini Afrikaya nakletmistir. ttalyanın dahi, simalî Afrikada Fransamnki kadar değilse de muhafaza edeceği mühim menfaatleri bulunduğundan Akde • niz havzasında münakalenin ser best olmasında çok alâkadardır. Umumî Harb, Akdeniz meselesini halletmedikten baska büsbütün şiddetlendirtnistir. Şimdi bu meseleyi hal için üç büyük devlet yani tngiltere, Fransa ve ttalya yalnız de niz kuvvetlerile değil ayni zamanda hava kuvvetlerile de ciddî su rette hazırlamyorlar. Harbi Umu tnide mücbir bir zaruret karsısın • da dost ve müttefik olan bu üç büyük devlet simdi Akdeniz mesele • sinde biribirinm rakibidirler. Hava politikası cihetinden tngiltereye nazaran Fransa ile ttalyanın vaziyetleri daha müsaiddir. Çünkü hava kuvvetlerinin esas levazım üsleri berrî Avrupadadır. Halbuki Akdenizdeki tngiliz hava kuvvet lerinin asıl üsleri çok uzakta tngiltere adalarında olduğu gibi Cebelitarık ve Malta ve Süveys deniz üslerindeki hava kuvvetlerinin vazi yeti ise deniz kuvvetlerinin kudret ve muvaffakiyetine bağlı bulunu yor. Akdeniz, ttalya ve Malta ve Afrika üzerinden geçen mefruz bir hatla sarkî ve garbî havzalar diye ikiye aynlıyor. Coğrafî noktadan bu taksim doğrudur. Çünkü her iki havzanın vazifesi ve ehemmiyeti baska baskadır. Fransa ile ttalya daha ziyade garb havzası ve tngiltere dahi şark havzasile alâkadardır. Lâkin bu coğrafî taksimin askerî ehemmiyeti yoktur. Çünkü Akde niz cihan deniz yolu olmak itibarile bir birlik teskil ediyor. tngiltere için de Akdenizin ehemmiyeti bu noktadandır. Büyük hava kuvvetleri Akdeniz sahasıni baştan başa nezaret al tınc!a bulundurduğundan Akdeniz hâkimiyeti için yapılacak savasta, evvelâ Earbin havadan kazanılması icab ediyor. Ancak hava kuvvetleri galib geldikten sonra deniz kuv vetlerine deniz hâkimiyeti tavas yapmak sırası düsecektir, Velhasıl Akdeniz hâkimiyeti için yapılacak herbin heyeti umumiyesi itibarile alâkadar devletlerin hava kuvvetlerine ilk savaş rolü düseceği gibi harbin sonuna kadar kat'î rol gene hava kuvvetlerine aid olacaktır. Hangi taraf havada kazanirsa bu devlet için deniz zaferine de zemin ! azırlanmıs olur. Hangi taraf hava te • fevvukunu kazanir ve karsı tarafin vakit ve zemanile yeni kuvvetler ceibetmesine mâni olursa o taraf, hasmin havadan keşif yapmak kudretini ve sev • kulceysî hava hakimiyetini almış olur. Son zamanlarda Fransanin hazirla • dığı iki mühim teşebbüs Akdeniz meselesini büsbütün güçlestirecektir. Fransa Cebelitarık boğazmm altindan ya • pılacak bir tünel ile simalî Afrika müstemleke imparatorluğu ile asil Fransa arasinda denizden himayesine hacet kalmiyacak bir muvasala yolu yapmak istiyor. Diğer taraftan lüzumunda Atlas Okyanusundaki deniz kuvvetlerinî Cebelitank boğazından geçmeğe hacet kalmaksizın Akdenize nakledebOmek için Bordo ile Marsilya arasinda bir kanal yapmak istiyor. Almanyanm Şimal denizi ile Baltığı birbirine bağlıyan Kiel kanalı çoktanberi açılmıs oldugu na nazaran Fransanin yapacağı kanal teknik itibarile mümkinattandır. Zamanimizda hava kuvvetleri tçin^ mesafenin ebemmiyeti azalmisbr. Bomba tayyareleri yeniden benzin almaksızin 2000 küometro mesafe katedebi • liyorlar. Akdeniz pek genis^bir deniz olmadığindan buraya hâkim olmak i • çin müsterek hava ve deniz harbi için hava sevkulceysine gayet müsaittir. Tabiatin yaptağuıı insan ne zaman kendi elile tashih etmek îstemişse kanh harblar çikmısUr. Cebelitarık tüneli ile Bahrimuhiti Atlasiyi Akdenize raptedecek Bordo • Marsilya kanalı dahi ayni neticeyi verebilir. Çünkü bu iki eser devletler arasmda mevcud muvazeneyi temelinden bozacaktir. Diğer taraftan tabiatin yarattığı küçücük bir ada olan Malta bugün cihan politikasinın anahtarı mevkündedir. Üç yüz kilometro murabbamda bulu • nan bu adacik yakın zamana kadar. dünyanin en büyük deniz harbi üssü iken simdi en kuvvetli hava harbi üssü* nü tefkil ediyor. Malta adasi kadar gerek hava gerek deniz harekâtmda Akdenizin herhangi tarafina en kısa yoldan gidüebilecek hava ve deniz sevkulceys noktasi yok. tur. Harb zamanında bütün Avrupa milletlerinin zarurî ihtiyad olan petrol yolları Maltadan ve Süveys kanahn dan geçer. tngiltere Akdenizin en mühim üç noktasmı ve bahusus Maltayı elinde bulundurmtk suretOe buralarda vücude getirdiği hava kuvvetlerile Akdenizin en mühim bir kuvvetini teskil ediyor. Diğer taraftan ttalya Akdenizin en mühim bir hava devleti olmak için tayyareciliğinin tekâmülüne ve çoğalma sina çok ehemmiyet vermektedir. Külliyetli tayyare kuvvetlerinin bir arada ve armada halinde sevk ve idaresine ve bu şekilde uzun seferler için talimler ve tecriibeler yapilmasına çok çabsi • yor. Fransa üe ttalyanın denizaltı ge misi inşasına çok ehemmiyet vermeleri Akdeniz meselesine ayrica baska bir sima vermektedir. Velhasü Akdeniz hâkimiyeti için üç büyük devlet ara sinda büyük bir hazirlık vardir. Bugün vaziyete tngiltere hâkimdir. Fakat surası muhakkaktır ki Akdeniz hak'mi yeti için bir gün savaş yapıldığı zaman ilk ve kat'î rolü hava kuvvetleri yapacaktir. M. F. T. Mihailof Türkiyeden çıkmak istiyormuş! tskeçede çikan «Trakya» gazetesi yaziyort Makedonya komitası reisi tvan Mihaüof müteaddid defalar Türkiyeyi terkederek tngfliz himayesi altmda bir tnemlekete siğinmak arzusunu göster mistir. Lâkin Türkiye hükumeti ken • disine memleketten çıkmak için mü • aaade etmemiftir. Bir gazete Türkiyenin bu mahpusu ne yapmak istediğini •oruyor. Onu Bulgariara veya Yugoslavyaya mi teslnn edecek? Hayir, çünkfi Tevfik Rüftfi Aras evvelce bu teklifleri kat'iyetle reddetmişti. Ayni gazete diyor ki: cHerne olursa olsun Bulgarya Mihaüofun Bulgaristana bu kadar yakm oturmasuu arzu etmemekte ve onun uzak bir memlekette yer • lesmesini Utemektedir.» Pierre Blanchard" hal! çok hosuma gidiyor. Saçlarinia o andaki vaziyetine bayıliyordum. Fa • kat sahnede ve filimde o şekli muha • faza etmesini kendisine kabul ettiremiyordum. Nihayet «Altin» filminde muradima erdim. Rejisör, bir âlimin saçlarinm ancak karişik olabileceğini söylediği için o da çoktanberi kendi sine tavsiye ettiğina hali kabule mec • bur oldu. Şimdi Turandot filminde de galiba gene kabank saçla ekranda görünecek. Çünkü bir kuş saticUi rolüne çikaeak. Pierrein şimdiye kadar okuyucular • ca gizli kalmi; husus' ?tlerinden biri de boğazina çok düşkun olmasıdir. lyi yemek yapan yeni bir lokanta keşfetti mi, sevincine nihayet yoktur. Fakat o kadar fazla yediği halde fîşmanlamı • yor. Bundan dolayi çok memnımum. Sonra balık tutmasini çok »ever. Eğer •ütadyoda ifi olmasa bütün vaktini dere veya deniz kenarlarmda geçirmeğa hazirdir. Pierrein bir hali daha hosuma gider. O da kendisine teklif olunan roUeri üstünkörü kabul etmemesidir. Geçen lerde Şopen füminin fransizca kopyasinda ona verümek utenen rol o kadar gülünçtü ki derhal reddetti. Bu halinde benim de tesirhn çoktur. Onu daima büyük san'at harikalan yaratmak ister görmek arzu ettiğim için küçük roüere çikmasma gönlüm razi olmuyor. Vazifem, onu tevmek olduğu kadar, mesleğinde de yükseltmek değfl mi?» Ne olur, her kadm kocasi için böyle şeyler düsünse.. Sun'î ipek fabrikası Son çevirdiği tTarandot» filminde büyük muvaffakiyetler kazanan tnge Li$t Berlîn; ikineikâmm (Hususi) Ufa stüdyosunun lokantasında çay içiyoruz. Yanıma kara saçlı, kara gözlü, |irin, tatlı bir genc kız düstü. Nazarlannda zekiliğinin, hassaslığının bütün kuvveti aksediyor.. Tabiî uzaktan kendisini tanıyordum. Bu sefer yakından ahbab olduk. Bu cana yakın yaratık Viyanalı Inge List.. Onu Viyana tiyatrolarından kaldırıp Berlin »tüdyolanna atan rejisör Reinhold Schünzeldir. Bir sinetna artistile sade •inemadan bahsedilmese bile elbette ki en çok ondan konuşulur. Fakat bir aralık çay sofrasına dalgın dalgın göz gezdiren tnge: « Bu çay sofrası, dedi, haya • limde çocukluğuma aid bir vak'ayı tazeledi. Henüz tnektebe gidiyor dum. Bilmiyorum, ne gibi bir tesir altında, birkaç ay mütemadiyen bütün sınıf arkadaslanmı hep birden çaya çağırmak hevesile yanıp tutusuyordum. Nihayet bir gün annem bu arzumun yerine gelmesine müsaade etti. tçiçe iki odaya masalan dizdik. Uzerlerine pastaları, çikolataları koyduk. Saat üçte zi yafet başhyacaktı. Saat üç buçuğu vurduğu halde kızlardan hiç biri görünmedi, dört oldu, dört buçuk oldu. Bütün ev halkı sinirli, asabi, cabırsız bir hale geldik. Derken sokağa fırladım. Evi en yakın arkadasıma gittim. Evde yoktu. Ikincisi de öyle.. Fakat üçüncüsünü yakaladım. Çayıma gelmemekliğinin sebebini •orduğum vakit ne cevab verse begenirsiniz ?.. Vallahi tnge, dedi, senin he Pİmizi birden caxa davet edeceiine inanmadık ta bunu saka zannettik te onun için gelmedik. , Tabiî pastalar, çikolatalar da basımıza kaldı. Ne yapayım.. Ertesi gün bes on tanesini toplayıp gel • dim. övüttük. Inge List henüz on yedi yasındadır. Artistliğe on altı yasında bir mekteb çocuğu iken baslamıştır. Bu meseleye dair de genç kız sunları anlattı: Babam evvelâ, artist olmama pek razı görünmedi. Fakat sahne • de nasıl oynadığımı gördükten sonra memnun oldu. «Maskeli kadm» filminin kahramanı «Paula Vesse • ley» ve «Hermann Thimig» ile bir • likte cAsktan daha kuvvetli» piyesini oynamazdan evvel Balkan memleketlerinde bir rurneye çıktık. O zaman güzel tstanbulunuza kadar uzanamadığıma müteessifim. Inge Listi siz «Çardaş fürstin» de zengin Baronun kızı Stasi rolünde gördünüz. Pek yakında da Kate von Magy ile birlikte çevirdiği «Prenses Turandot» ta görmeniz ihtimali vardır. Bu yeni, yükselmeğe bashyan genc yıldızla ben nasıl ahbab ol • dumsa, onu size de o derece «öyle bes on satırla tanıtmak istiyorum. Tabiî simdiye kadar bir çok kereler tecrübe etmişsinizdir. İnsan asnalığı olduğu san'atkârların eserlerini büsbütün baska bir zevkle •eyreder. Gemlik 22 Sümer Bank tarafindan burada kurulmasi düsünülen sun'î ipek fabrkasi için tetkikatta bulunmak âzere Sümer Bank Umumî müdürii Nurullah Esad Sümer buraya gelmiş, Firka baskani doktor Ziya, Belediye başkanı Eşref Dinçer, Ticaret Odasl başkanı Ibrahim Karsaklı ile beraber fabrikanm yermi tesbit etmislerdir. Fabrikanin yapilmasi Utenen yer Yalova, Gemlik, Bursa yolu kenarinda Tersane dvarinda yeni yapilmakta olan mezbahanin karsismda bulunan arsalardır. Sümer Bank mühenduleri • nin de buraya gelerek tetkikatta bulunmasi muhtemeldir. Mühendislerin ve • recekleri raporla bu iş kat'î bir sekil alacaktir. Yapüacak olan fabrika munasebetile bütün Gemlik ve chrar halkı derin bir nese ve sevinç içindedir. Gramofon plâkları hakkinda bir rapor Ticaret Odannın uzun müddet • tenberi gramofon plâkları hakkinda yaptığı tetkikata aid rapor Ekonomi Bakanlığına gönderilmistir. Raporda yeni plâk fabrikası ihtiyaca kifayet ettiğînden 935 yılında hariçten plâk getirtiltnemesi, yalnız teksir edilmek üzere büyük garb san'atkârlannın plâklarının ithaline müsaade edil • meai teklif edihnektedir. > Şarlonun filmi Geçenlerde «Şarlonun gizli kalraif hususiyetleri» bashğile bir makale nesretmîf v« bunda son çevirmekte olduğu fOmin isminin heniiz belli olmadı • ğinı yazmtyhk. Ortada dönen rivayetlere göre Şarlonun filminin Umî «Şahsî sebebler» olacaktir. İncili Mısır dili ile tercümesi Londra 24 (A.A.) Müfeuir • lerin, bir yüz yüdanberidir arayıp ta bulamadıklan tocilin Mısır di lile olan tercümesinin aslı, Mısırda bulunan bir yığın Papirüsün arasında Britis Museurmm eline geçmîstir. Pola Negrinin yeni filmi Çoktanberi sinetna âleminden uzak kalan Pola Negri nihayet yeniden fi lim çevirmeğe karar vermistir. Onu bu karan vermeğe tevkeden «Bitmemiy •enfoni» ve «Maskeli kadin» fHimle • rinin rejisörü Vüli Försttür. Pola cMasürka» bmindeki filmini Vüflnin reji • •örlüğfl altinda vap<*e*lrfJ« Klodet Kolbeı Artist yeni yaptırdığı eve orijinal elektrik tertibatı koydu Klodet Kolbert Holivudda Homby yokuşu üzerînde yeni bir ev yapbrdı. Bunda bir fevkalâdelik yok değil mi? Fakat evin tertibatinda müthis fevkalâdelik var. Otomobil garajinin kapisi, yildizm otomobüi muayyen bir noktaya geldiği vakit ültraviyole şuai vasıtasüe kendiliğinden açilmakta, şoför yerinden kimıldamadan arabayı ko layca garaja sokabilmektedir. Kapdarda, pencerelerde ise tama • Riüe bunun aksine tertibat mevcuddur. Geceleyin yabancı biri pencereleri veya kapilan zorlayacak olursa derhal evin her tarafmda ziller çalmaktadır. Holde öyle bir garib çeşme yapilmip tir ki yanma yaklaşihr yaklaşilmaz akmağa başlamaktadir. Bütün bonlar elektrik ve ültraviyole şuai kuvvetinin yeni tatbikahndan sa • yıliyor. Şirin yildiz evinin bu orijinal tertibatüe nekadar ovünse yeridir. Fakat nereden de aklina gelmis? Dünifada Ne kadar Otomobil var ? Merak etmiyor musunuz? Amerikada beş kisiye bir otomo • bil düsermi?» tngilterede on kişide birinin otomobili varmıs. O halde dünyada nekadar otomobil var? Bundan maada dünyada nekadar altm var? Nekadar demiryolu var? Nekadar kömür var, ve saire ve safce, bunlara benzer yüzlerce sualin cevabını ancak müessesemiz tara fından nesredilen Cumhuriyet Al • manağında bulabilirsiniz. Her gün sorduğunuz suallerin cevablan ancak Cumhuriyet Alma nağmda vardır. Almanak, her gün, her dakika elinizin altında bulunması lâzun gelen küçük bir ansiklopedidir. Mutlaka bir tane alınız. Esnaf yardım sandıkiarı projesi Ekonomi Bakanlığı Esnaf Cemi • yetleri mürakabe bürosunun esnaf yardım asndıkları kurulmasi hakkındaki projesini, tetkik edilmek üzere bir komisyona havale etmiştir. Gübre ihracı yasaoı Son çevirdiği «Aşktn zaferi» filminde nazart dikkati celbeden güzel Alman artisti Trude Marlene Bakanlar Heyetinin, uzvî «e tabiî gübre ihracının men'î hakkmdaki karan dün alâkadarlara biMiril mistir. i

Bu sayıdan diğer sayfalar: