1 Mayıs 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 10

1 Mayıs 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

!İ0 Cumrrariyet 1 Mayu 1935 ASKERLIK BAHISLERİ Almanyanın yeni ve büyük ordusuna kumandan aranıyor Balkan andlaşması ekonomi komiteleri 20 mayısta Atinada içtimaa ba^hyorlar Balkan İttifakı Ekonomik konse yine dahil tâli komitelerin mayısin yirmi ikinci günü Atinada toplanması takarrür etmiştir. Bu toplanüya iştirak edecek olan Türk heyeb ayın on se kizinde buradan hareket edecektir. Atinada yapılacak olan bu içti • mada geçen ay içinde Ankarada toplanan konsey müzakerelerinde ko nuşulan bellibaşh iktuadî meselelerin tatbik tarzlan tesbit edilecektir. Bu işler meyanmda ittifaka dahil Balkan memleketlerinde deniz ve liman rüsumunun tevhidi, posta ve muhabere ücretlerinde tenzilât yapılması ve bü tün bu işlerde iş birliği temini gibi mühim meseleler vardır. Bunun için he yetimizle birlikte îktısad Vekâlctinin Deniz Nakliyatj müdürü ile Deniz Ticaret müdürii Müfid Necdet ve Po*ta ve Telgraf Umum Müdürlügün • den bir mütehassu ve Nafıa Vekâle tinden de salâhiyettar bir zat A tinaya gidecektir. Sakarya muharebesini nasıl kazanmışfak? Profesör Hikmet dünkü dersinde Türk tarihinin şanh bir menkıbesini daha anlattı Eski Kültür Bakanı profesör Hik met dun inkdâb derelerine devam e derek büyük Yunan taarruzunu an latmış ve demiştir ki: « Geçen derste Yunanlüann hazırladıkJan taarruzu gizli tuttuklan • nı söylemiştik. tngiltere hükumeti de Avrupada bir takım hazırlıklarda bulunmuştu. Pariste bir hariciye vekil leri konieransı toplandı, bize bir ta kim sulh şartlan teklif edildi. Teklif sudur: Trakya Yunanistanda kalacak, Izmir ismen bize dönecek, fakat Cemiyeti Akvam oraya bir vali tayin edecek ve oradaki asker de yalnız tz • mirden toplanacak ve bunlara vali kumanda edecekti. Bu teklif bizi avutmak içindi. Yunan ordusu îzmirden çıktıktan sonra asayis. bozulursa ge ne Yunan ordusu Izmire gelebilecekt i Yunanistan Îzmirden çıkmağa ra zı olursa Venizelos zamanında bizirale yapılan muharebenin masraflan ru da biz ödiyecektik. Bu teklifi Yu . nanistan kabul eder, biz reddedersek müttefikler eskiden olduğu gibi Yu nanistana yardım edecekti. Şayed biz muvaffak olursak, bu şartlann Yu nan aleyhine neticelenmemesi için müttefikler çalışacaklardı. Bu şart lar Pariste kararlaştınldıktan sonra Yunanistana ve bize bildirümiyecek, yalnu «muharebeyi durdurunuz, işi bize bırakın» denecekti. Fakat Venize los bu karardan gizlice haberdar edildi ve bunu Kral Konstantine bildirdi. mukaveledir. Hattın cenubunda ka lan yerlerde ise Türk lisanı ve Türk memurlan kullamlacaktı. Bu bizim için büyük bir muzafferiyettL Fran • sa dahi Kusyadan sonra misakı millimizi tarumıştL Bu mukaveleyi Ingil tere haber alınca Fransa ile aralannda bir fırtına koptu. Franklin Buy yonun müzakeratım Fransızlar ev velâ saklanuçlardı. Çünkü îngütere ile Fransa evvelce münferid sulh yap rruyacaklarını bir muahede ile bir birine vadetmislerdi. tngiltere cenub arazisinin bize verilmesine müthiş surette içerledi. tngiltere bizim Iraka hücum etmemizden korkuyordu. Bi raz sonra da Ukranya ile bir muahe de yapük. 922 ilkffyfmnHilfkî umumf Tazîyet 1922 ilkbahannda umuml vmziyet şu idi: Türkiye Yunanistanın taarruz kudretini tarrrusü. Şarkta ve cenubda sulh akdetmiştL Burada bütün kuvvetlerini Yunanistana karsı top lıyabilecektL Buna mukabil Yunan ordusu çok kuvvetli bir mevzide bu lunuyordu. Onun karşısında Türk ordusunun cepane, asker ve vesaiti nakliyesi yoktu. Buna rağmen Türk ku • manda heyetinin plânı 1922 ilkbaha nna girerken Yunan ordusunu tepe lemektL Biz düşmanlannuzın düfündüklerini anlamak, tasavvurlannı 8ğrenmek, taarruzumuzdan korkuyor lar mıydı? Bunu bilmek istiyorduk. Bu maksadla Hariciye Vekili Yusuf Kemal şubat 1922 de Londaraya gönderildi. Padişah ta kendi Hariciye Nan n îzzet Paşayı Yusuf Kemalden evvel Parise yetiştirdi. Fransız Başve • kili Pvankara idi. Heyetimize iyi muamele yapü. Fakat çekingen durdu. Çünkü îhgilizlerle kavga çıkarmak utemiyordu. Fransanın ikinci dero • cedeki adamlan bizi taarruza tesvik ediyorlardi Heyetimiz oradan Lon draya giderek Lord Gürzonla konuştular. îngilizler üç şeyle alâkadar ol dular. Birindsi bizi taarruzdan vaz geçirmektL Jjord Gürzon bize derhal Yunanlılarla bir mütareke akdetmemizi teklif ettL Yusuf Kemal: «Ma • demki Anadoluyu geri verecekjiniz, tahliye edin. O zaman kendi kendine mütareke olur» dedi I~or4 <Aiivı*mt>ır ae rtusya He dostluğumuzun roahiyetini ve Iraka taarruz edip etmJy^tfe1 * ğimizi öğrenmek istiyordu. Nihayet Hmdistan Nazuı ve Hind Kral Naibi tngilterenin bizimle sulh yapmasuu isteyince tngiltere kabinesinde ürtına koptu fakat kabine sulhu kabul etmedL Ludendorff mu, Seeckt mi, Fritsch mi, Reichenau mu, yoksa Blomberçmi? Odalar kongresine hazırlık Ekonomi Bakanlığı Ankarada toplanacak Odalar kongresi için bazı zevaü Ankaraya çağırmıştır. Bu arada îzmir Ticaret Odası Umumî Kâtibi Mehmed Ali de bulunmaktadır. Sivil tayyarecilik tetkikah Îktısad Vekâleri Hava İşleri şu besi müdürü Avni dün Pireye git miftir. Avni Yunanistandan ttalyaya gidecek olan tayyare ile Avrupanın bellibaşh tayyare merkezlerine gide rek tetkikatta bulunacakür. Bu tetkikat memleketimizde vücu de getirilecek olan sivil tayyarecilikle muhtelif jehirlerimiz arasînda yeni den tesıs edilecek olan hava postalan ve bu postalarda çalışacak tayyare lerin evsafı ile alâkadar bulunmaktadır. Büyük Yunan taarruzu %a$daıt Kibarant Fon S««ckt, Ptomb^rg, Ludmtdorff »• Frittch Almanya bütün kuvvetile silâhlanıyor. Evvelce kararlaşhrmıs, olduğu veçhile askeri kuvvetlerini 3 6 fırkaya, yanı yanm milyona iblâğ etmektedir. Diğer taraftan da binbir çeşjd öldürme vasıtalan, gazlar ve saire imalinden geri durmamaktadır. Hiç şüphe yok ki yanm milyon asker ve bütün bu ölüm vasıtalan A l manya için müthiş bir kuvvettir. Fakat $ade kuvvet para etmez. Bu kuvvetlere kim kumanda edccek, onlan kim idare edccektir? Asıl mühim nokta budur. Sonra bu isimler anlaşıldığı zamandır ki Alma nordusunun hangi millet ve devlet için hakikî bir tehlike te§kil ettiği de meydana çıkacaktır. Pariste neçrolunan «Miroir du Monde» mecmuası yeni Alman ordusunu kimlcr idare edecek serlevhasile bu meseleyi şu suretle izah ve tetkık ediyor: Bir şef aranıyor «General von Blomberg «Völkis cJıer beobachter» gazetesine yazdığı bir makalede «Yeni Alman ordusu, senelerdenberi Alman milletinin ruhunda toplanmış olan heyeean ve galeyauın bir n'msalıdir!» diyor. Evet yeni Reichswehr generalin dediği gibi manevî bir galeyan ve heyecanın timsah ol makla beraber halihazırda diğer devletlerin ordulan gibi resmî bir teşekküldiir de.. Diğer taraftan Almanyanın Tokyo ataşamilireri «China Daily New» gazetesinin 2 3 mart 1935 tarihli sayısmda çıkan beyanatında «Başka miletlerde askerler bir kumandanın emrile olürler. Fakat bizim askerlerimizin ölmesi için kendilerine kumanda vcrilmeğe hacet yoktur!» diyor. Bu zatın sö'ylediği de doğrudur. Fakat zaraanımızda bir ordunun manevi kuvveti ne kadar fazla olursa olsun harb meydanmda muvaffakiyet kazaI nabilmesi için kendisinin başında mutIaka kudretli bir şefin bulunması icab | eder. Bunu yeni Alman idaresi de bilmiyor değildir. Nitekim memlekette askeri hizmetin mecburiyetini ilân et ı tneden evvel bu şefi, bu kumandanı aramağa koyulmaktan geri de kalma su gene von Seecktin »ayesindedir ki adedce kaybettiği kuvvetlerle birlikte manevî kuvvetini de yavas. yavaş iktisaba başladı. Bunun içindir ki yeni Alman idaresi orduya şef olmasuu ilk defa bu adamdan rica eto. R e d cevabı 3 mart 1935 te mecburi askerli ğin ilânından on üç gün evvel Almanyanın Çin sefiri Mösyö Oskar Fraut mann hususî surette «Nankin» e gitti ve Hitlerin göndermiş olduğu hususî bir mektubu yon Şeeckte Tercji. Bupşşbt' Ğeneralden Almanyaya dönmesi ve ordunun ftaşına' "geçfneS rica oflinu 'yordu. General 1932 senesindenberi Çinde bulunuyordu. Kuomintang hü kumetinin askeri müjavirliği vazifesüıi görüyordu. Von Seeckt bu mektuba derhal cevab yolladı. Yeni ordunun başına geçmek için iki şart koşuyordu. 1 < Rusyaya karşı bir harb ilânı projesinden vazgeçılecek, bütün gözler Fransaya ve onun garbdeki müt tefiklerine dikilecek. 2 Bütün askerî kuvvetler kendi idaresinde bulunacak. Şımdiki Alman Millî Müdafaa Nazın General Von Blomberg çekilecek. Yerine kendisi nin en sadık muavinlerinden General Von Hammerstein geçirilecek. Hitler bu iki şartı kabul etmedi. Bunun üzerine müzakere iokıtaa uğrach. görmiyorlardı. Diğer kumandanlar Bunlardan sonra akla General Ludendurff da gelmiyor değildi. Fakat o ihtiyarlamış, yorulmuştu. Alman ordusunda artık faal bir uzuv olarak çalışamazdı. Onun rolü dekoratif olmak icab ediyordu. Geçid resimlerine iştirak, fotoğraf aldırma, nutuk soyleme falan, filân.. Yeni Alman idaresinin ondan beklediği ancak bunlardı. Onun için Ludendurffu ciddî ola rafc&rŞfllvkie.Jüç kim£ namzçdsofe mezdı" AfızTarda bir başka Tsirn tloiaşmıy» fc»$jadı: «General Stulşw»gel». Bu general bir zamanlar Millî müdafaa nazın olmak üzere idi, fakat olamamışu. O gündenberi yüksekce bir mevkie geçmeği çok arzu ediyor ve bu gayesine varmak için her şeyi göze almıya hazır bulunuyordu. Umumî Harbde Rusyaya karjı yapılan harekettrn bir kumını idare e derek Ukraynayı işgal etmiş, olan bu generalin de fikri hiç jüphesiz belli ve âşjkârdı. Fransa ile değil, Rusya ile harb taraftan idi ve General Reichenau kendisini son de rece ileri sürüyordu. Fakat kabul olunmadı. Çünkü o da Ludendurff gibi artık ihtiyarlamıştı. Yeni ne«il arasînda Bütün bu şahsiyetler üzerinde itilâf hâsıl olamayınca yeni nesil arasındaki simalara göz gezdirildL Bunlar arasında Von Feumann ilk defa olarak akla geliyordu. Bu muktedir asker Umumî harbde Almanlann «Mam» rnuharebesinde yapüklan hatalan tenkid eden ve oradaki kuvvetlerin başmda bulunan kumandanlan hırpalıyarak çok değerli bir kitabın müellifi, muktedir bir erkâniharbdi. Ondan sonra da Sremsky ve Merzig geliyorlardı. Hulâsa bugün bu mesele henüz halledilmiş değildir. Bu isimler dünya efkân umumiyesine karşı hiç bir mana ifade etmiyor. Yalnız bunlan akılda tutraak Iâzım.. Bir gün gelip Alman ordusunun başına geçecekleri muhakkak!.» Brüksel sergisinde Türk eşyasına rağbet Brükselden şehrimize gelen haber lere görç altı ay dcvam gisi ayın yirjni, yedisinde fevkalâde rherasimle açılmtştır. Sergiyi ilk gün 100,000 kişi gezmiştir. Avrupanın merkezinde ve iktuadî ehemmiyeti haiz bir noktasında açılan bu sergide memleketimiz mamulât ve mahsulâa çok beğenılmiş. bılhassa Inhisarlar İ daresinin vücude getirdiği müstakil paviyon alâka ile karşılanmıştır. Ser giye gelen halkın hemen kâffesi Türk paviyonunu ziyaret etmiştir. Inhisarlar Idaresinin paviyonu maruf san'atkârlar tarafmdan hazırlan mışhr. Paviyonumuzda demet, dizi ve pastal halinde yaprak tütünlerimizin her cinsi, sigaralanmız, roaden ve deniz tuzlanmız, likör, şarab ve kon • yaklanmız ayn ayn kısımlar halinde teşhir edilmiştir. Sergi ziyaretçilerine ilk gün Türk sigara ve likörlerinden hediyeler ve mamulât ve mahsulâtunızın evsafını izah eder bröşürler dağıb'Tştır. Konstantın bu şartları reddetti ve talıhini denemeğe kalktı. Nihayet Yunan taarruzu 10 temmuzda başladu Muharebenin başlangıcında şimendifer hattının düğüm noktalarile bir çok Türk silâhları Yunan ordusuna geçti. 25 temmuzda Türk ordulan heyeti umumiyesile Sakarya arkasında toplanmağa başladılar. Bu ilk Yunan muvaffakiyetinin sebebi Yunanista rnn umumî seferberlik yapması idi. Halbuki millî hükumet çok zayıf ol duğundan bütün memlekette sefer berlik yapamamış ve vergi alamamısü. Yunanlılar bu ilk mıf/affakiyeti kazanınca Atinadaki İngılız sefiri Yu nanıstana: egpyle galib vaziyette iken sulh İçin büyük devletlerin tavaafeu • tunu. taleb edin» diye teklif te bulımdu. Fakat Konstantin bize aman dedirtmeğe karar vermişti. Bu sebeble müttefikler bitarafhklarını ilân et tiler. Bugünler Türk tarihinin en felâ ketli ani idi. 250 sene evvel Kara mustafa Paşanın Viyanada bozulmasile 250 sene sonra Sakarya arkasına kadar çekilmiştik. fe Müttefiklerin kurnazlıgıl 22 mart 1922 de müttefik Hariciye Vekı İleri Yunanlüara ve bize bir mü tareke teklif ettiler. Bu mütareke nin esasları şunlardır: Üç aylık mütareke akdedilecek, Yunan ve Türk ordulan arasında 10, küometroluk boş yer kalacak, her iki ordu takviye edilmiyecek. Bu üç ay içinde sulh yapıl mazsa mütareke üç ay daha temdid edilecek. Müttefikler kendi zabitlerinden mürekkeb iki heyeti her iki ordu arkasında vaziyeti kontrol etmek için ıkame edeceklerdl Bu mütareke teklifinden bir müddet sonra bir de sulh teklifi geldi. Buna Türkiye Trakya paylaşüacak, şark ta bir Ermeni yurdu kurulacak, tz mir bize verilecek, Edirnede kalan Türkler Edirnenin, lzmirdeki Rumlar da Izmir şehrinin idaresine kanşa caklar, sulh olduktan sonra Istanbul tahliye edilecek, ordumuz, kontrol bâki kalmak şartile 50 binden 85 bi ne çıkanlacak, malî kontrol kalka cak, fakat buna mukabil bir çare bulunacak, adlî ve idarî kapitülâsyon larda bazı değişiklikler olacaktı. Bu şartlardan da anlaşılır ki asıl dava bizimle müttefikler arasında idi Ge • lecek dersde büyük Türk taarruzunu anlatacağım.» klering muamelân da bu para üzerinden cereyan etmektedir. Talebin a zalması tzmir piyasasmda bir gevşeklik doğurmuş olduğu için bu sırada müsaid fiatlerle sipariş yapmak imkânı vardır. İç fındık: Viyana piyasasînda canlılık vardır. İyi fiatlerle sanşlar yapılmiftır. Badem: Badem üzerine muamele olmamif • hr. Bari ve Sicilya mallannın fiaüerindl değişiklik yoktur. Sakarya meydan muharebeti Mustafa Kemal Başkumandanlığı ele aldı, hükumet işlerini bıraktı. Yunan ordusunun adedi bize nazaran bir buçuk, topçusu iki misli, mitralyözleri 6 misli idi. Vesaiti nakliye itibarile de nisbet kabul etmiyecek kadar zen glndi. Sakarya meydan muharebesi 22 gün 22 gece sürdü ve zaferimizle neticelendi. Yunan ordusu çeküdi. Fakat Yunan ordusunu takib etme mize imkân yoktu. Onlar kamyon ve şimendiferle Afyon önlerine kaçtılar, biz onlan kağni ile takib edemezdik. Sakarya muharebesi 13 eylulde bittı. önümüz kıştı. O kışın başhca sıyasi vak'alan şunlardır: Siyasî müzakereler Karsta bir muahede imzalandı. Rus murahhaslarile Kafkasya hükumet leri Moskova muahedesini tekrar imzaladılar. 20 teşrinievvelde M. Franklin Buyyonla Ankara itilâfnamesi imzalandı. Bu itilâfname bize cenub ve cenub şark vilâyetlerini kazandırdı. Bu itilâfnamenin bizim istiklâlimizi ihlâl edecek hiçbir hükmü yoktur. Müsavi şerait altında yapümış bir müştür. Yeni tarife Bakanlıktan emir verilir verilmez tatbik sahasına konulacaktır. İki çiftten biri Alman ordusunun eski emektan Von Seeckt bu suretle aradan çıkmca gözler iki cepheye döndü: FritschVon Hammerstein yahut Blomberg R e ichenau. Birinci cephe tamamile Von Seecktin fikrinde idi. Almanya için şark hududlannda yapılacak bir harbin faydalı olmıyacağı kanaati besliyordu. Von Fritsch Rusyaya karşı hazırlan mak istenen harb projelerini daima akamete uğratmaktan geri kalmıyordu. Von Hammersteine gelince onun fikirleri de bir kaç genc erkânı harb zabitine yazdınp kendi imzası altında neşrettirmiş olduğu «Mavi kitab» da pek açık olarak anlatılmıştı. Bu «Mavi kitab» ilk defa 150 tane olarak basılmış ve Almanyanın büyük fabrikatörleri V o n Seeckte müracaat na, maliye adamlanna, sağ cenah parBu iş için Almanyada ilk akla getileri reislerine ve kilise reislerine gönllen adam tabüdir ki von Seeckt olmuşderilmiş, fakat Hitler idaresi bu kitabjtur. Generalin eski yaveri anlatıyor: Ian toplatmıştı. Buna rağmen içinde 11 kânunuevvel 1918 de trenimineler yazılı olduğunu herkes bilmek etrafı kar yığmlarile çevrilmişti. Mü ten geri kalmadı. Almanyanın iki cepyağıyor, mütemadiyen yağı • hede birden harb edemiyeceği bu kirordu. Eski Alman topraklan baştan tabda açıkca yazılıydı. Holanda ve bembeyazdı. Briiksele, Ekslaşa Isviçre çiğnenerek Fransaya karşı mütIpele gitmek istiyorduk. Fakat trenımiz hiş bir hücum yapılacakb. fbir türlü yürümüyordu. Saat üçe doğSonra yine bu kitabda bes kişiden fru mütarekenin imzalandığını işittik. mürekkeb bir «Harb meclisi» kurulauc zabitlerden bir çoğu ağlıyorlarcağı yazılıydı. Bu meclisin reisi Hit Hattâ içlerinde hayatlanna niha ler, ikinci reisi de Von Hammerstein oret vermek istiyenler de vardı. Işte bu lacak, Von Fritschin kendisi de meclise tda General von Seeckt: «Çocuklar, dahil olacak, doktor Schacht veya diağlamayın, müteessir olmayın, ğer biri iaşe, levazım, nakliyat ve milsenede dipdiri ve yepyeni bir orlî ekonomi diktatörü ilâ nedilecek, hameydana getırmek benim için işten ricî işleri görmeği de eski Ankara sebile değildir.» firi Mösyö Nadolny denıhde edecekGeneral hakikaten aozünü tuttu, ti. Blomberg Reichenau cephesi ise füstakbel Alman ordusunun çekirdebunun aksine olarak «Drangnach Osteşkil eden 100,000 kişilik bir kuvten Şarka doğru ilerleme» taraftan vücude getirdi. Sonra Alman orduidi. Fransa ile harbetmegi muvafık ^ Liman ücretlerînde yapılacak tenzilât Aldığımız malumata göre Ankarada tstanbul limanına verilecek hakikî şekil hakkında mühim kararlar veril mek üzeredir. Yeni Liman Umum Müdürlüğünün Maliye Bakanlığına tâbi bulunması alâkadar mehafilde bir değişme devresi olarak kabul ediimektedir. Istanbul limanmın pek yakın da Ekonomi, daha fazla bir ihtimalle Bayındırlık Bakanlığına bağlana cağı muhakkak görülmektedir. Yalnız yeni şekilde tstanbul limaru için ev velce Pire ve îskenderiye limanlann da Liman şirketi Umum Müdürü Ahmed Hamdi ve Istanbul Ticaret O dası idare heyetinden Suad Karaos manın yapüklan tetkikata göre hazırlanan ıslahat ve inkişaf projesi hep birden ve har sahada tetbik edilecektir. Transit kömiir verimi Maamafih bir taraftan da yannki vaziyete bir hazırlık olarak limanın yeni tahmil ve tahliye tarifesînde Is • tanbul limanına rağbeti ve inkişafı temin edecek bazı tedbirler almmıştır. Ekonomi Bakanhğmın tasdik ettiği bu tarifede bilhassa transit geçen ecnebi vapurlara ve seyyah vapurlanna ko mür ve su verme ücretleri fevkalâde indirilmiştir. Bu ücretler yeni şekilde Bakanhğın emrile Liman idaresinin ziyanına olan bir şekilde tenzil edil mıştir. Bakanlık ecnebi vapurlann Istanbuldan kömür ve su almalanm temin için limanın zaranna da olsa bu tenzilâtın yapümasını lüzumlu gö • Esnaf bürolarmın alacı şekil Esnaf Cemiyetleri Müşterek Bürosu hesablannda bazı yolsuzluklar oldu ğundan Müşterek Büronun geçen seneler hesabatmm yeni idare heyeti tarafmdan tasfiye ve tetkik edilmekte olduğu malumdur. Bu vaziyeti nazan dikkate alan Ticaret Odası da yeni şekilde kendisine bağlı* olan esnaf cemiyetlerinin tâbi olduğu Müşterek Büronun hesablannın Oda murakıblan tarafmdan teftiş ettirilmesine karar vermiştir. Diğer taraftan bütün Türkiyedeki esna^m bir federasyon tarafından idare edileceğini nazan dikkate alan Oda bu takdirde cemiyetlerin nizamnamelerinin değişmesi zarurî olduğun dan şimdiden nizamnameler üzerinde tetkikata başlamıştır. Oda değişmesi Iâzım gelen nokta lan Bakanlığa bildirecektir. Oda bir taraftan da esnafa yar dım için bir talimatname hazırlamaktadır. Bu talimatname Oda tarafın dan tetkik edildikten sonra Ekonomi Bakanlığına gönderilecektir. Samsunda bulunan petrol Samsun Belediye azasından Şev ket Ünye ile Fatsa arasînda denizden 2 0 kilometro içeride zengin bir neftyağı kaynağı bulunduğunu Ekonomi Bakanlığına haber vermiştir. Petrol Araştırma idaresince gön derilecek bir heyet yerinde tetkikat yapacaktır. Dışanda iktısad hareketleri Triyeste 20/4/1935: Geçen hafta içinde Triyeste piya sasında kuru üzüm, iç fındık ve ba dem fiatleri aşasıdaki gibi olmuştur: Çekirdeksiz kuru üzüm: Holanda florininin kıymetten dü şürüleceği hakkında sıksık ortaya çı kan haberler dolayısile lzmirdeki ihracat tacirleri tekliflerini ve farurala nnı yalnız Türk lirası veya Fransız frangı üzerinden yapmak mecburiye tinde kalmışlardır. Avusturya ile Türkiye arasmdaki alışverişlerde Fransız fragının esat tutulması şayant arzu dur. Çünkü iki ,nıemleket arasındaki Birle|ik şeker şirketi Şeker fabrikalannm birleşürilmesi hakkındaki tetkikat bitmiştir. Yeni kurulacak şirketin merkezi Ankarada olacak, Istanbulda da ticari bir ajanı bulunacakbr. Zonguldakta yapılacak elektrik santrali Zonguldakta yapılacak büyük e Iektrik santrali işini tetkik eden heyet Ankaraya gitmişn'r. Bu «antral yapıldıktan «onr» Too • guldakla Ereğli arasındft «lcktrikli tren iîliycccktir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: