5 Mayıs 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8

5 Mayıs 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Cumhurivet 5 Mayî» 1935 Çocuk bakımı Sağlık öğütleri Büyük bir denizcilik kulübü kurulacak! 150 200 bin lira sarfile vücude getirilecek oıan bu kulüb deniz sporlarının inkişafında büyük bir rol oynıyacaktır Büyük deniz kuiiibünün kurulacağı Fenerbahçeden bir görünuf tstanbulda büyük bir denizcilik kuIübünün kurulması tekarrür etmiş tir. Kulübün müessisleri meyanında Ekonomi Bakanı Celâl Bayar da bulunmaktadır. Kulübün resmî müsaadesi alınmıştır. Geçen sene îktısad Bakanı Celâl Bayar Marmara denizi sahillerinde uzun süren bir kotra seyahatine çıkmıştı. Celâl Bayar bu seyahatin faydalannı ve denizciliğin bilhassa genclik için elzem bir spor olduğunu yakmdan görmüş ve bu işi başarabıle cek büyük ve her türlü vesaiti ihtiva edecek bir müessesenın teşkili için lâzım gelen teşebbüsata girişmeğe karar vermiştir. Celâl Bayann irşadıle yapılan bu teşebbüs kuvveden file çıkmış, denizcilik kulübü için Fenerbahçe civarında hükumete aid geniş bir arazi ve arsa tedarik edilmiştir. Bu arazi üzerınde mükemmel bir bina yapılacak ve denizcilik sporu için lâzım gelen motörlü, motörsüz bütün vesait temın ve tedarik edilecektir. Bu işe 150 200 bin lira sarfı takarrür etmı;tir. Bu para çıkarılacak hısse senedleri mukabilinde itfa edilecektir. Hükumet verdiği arazi mukabilinde tayin edilecek mıktarda hisse senedine sahib olacaktır. Denizcilik kulübünün tesisi işile bir mütehassıs meşgul olacak ve lâzım çelen vesait birkaç ay içınde tedarik edılerek hemen ışe başlanacaktır. Bu sahanm önünde icab eden şekilae yüzme havuzları vücude getirilecek, bundan sonra kayık ve yuzme yarışlan ve diğer deniz sporları burada yaoılacaktır. larla takımını takvije edecektir. Çok zayıf olan Yunan takımının Kemal Şefik, Salâhaddin, Rasih, Necdet ve Rebii şeklinde dizilecek hücum hattı karşısmda kolay kolay tutunacağı ümid edilemez. Yunan takımının çimen sahaya nazaran Taksim stadyomunda bir parça daha düzğün oynaması ihtimali de vardır. Atletizm Federasyonu Reisi istifa etmedi Evlul ortalarmda şehrimizde yapılacak Altıncı Balkan oyunlan hazırlıklannm yavaş gitmesi dolayısile atletizm federasyonu reisinin istifa ettiği yazılmaktadır. Atletizm federasyonu reisi; Balkan oyunlan için Ankarada Gümrük ve înhisarlar Bakanı Ali Râna Tarhanın riyasetinde bir toplantı yapıldığını ve federasyondan istifa etmediğini bize bildirmiştir. Otomobil yanşlan Türkıye Turing ve Otomobil Kulflbünün tertib ettiği dördüncü otomobil yanşlan 31 mayıs cuma günü yapılacaktır. Bu müsabakalara iştirak edecekler Turing Kulübe şimdiden müracaate başlamışlardır. Eski sürat rekorunun bu seneki müsabakalara iştirak edecek müsabıklar tarafmdan kırılacağı ümid edilmek tedir. Turing Kulüb bisiklet, ve motosiklet yarışlarını da ayni şekilde nimaye edecektir. Futbolculan davet Îstanbul Mmtakası Futbol Heyeti Başkanlığmdan: Aşağıda isimleri yazılı futbolculann 6/5/935 pazartesi saat 17 de futbol malzemelerile beraber Beşiktaş Şeref stadında futbol kursuna gelmeleri: Beykozdan: Daniş, Behadır, Namık, Mustafa. Istanbulspordan: Samih, Salih, Fahri, Enver. Vefadan: Haluk, Süleyman, Enver, Münir, Mustafa Gazi. Süleymaniyeden: Ruhi, Sabri. Olimpiyakos bugün Güneş takımile karşılaşıyor Şehnmızde bulunan Olimpiyakos takımı ikinci ve son maçını bugün Taksim stadyomunda Güneş takımile yapacaktır. Fenerbahçe ile yaptığı ük maçı üç bir kaybeden Yunan ta kımmın bugünkü maçta galıb gelmesi ihtimali pek azdır. Güneş kulübü îstanbul spordan, Hasan, Samih, Salâhaddin gibi eyuncu Çocuk, hele süt çocuğu dcnince bilmem ki, annenin de hatırlanmaması ka> bil midir? Acuna gözlerini yeni açan yavrunun gerek sağlık ve gerek has talık yolunda kendi çevresine dağıttığı bütün hayatı (Reaction)lan biz ilkin ana dilinden dinleriz. Bebeğin ateşi mi var? Kusuyor mu? Kakası mı bozuk? Çok mu ağlryor? Bütün bunlann bir hareket, bir ses ve iş şekline bürünen bütün bu ifadelerin, kelime ve şekillerini hep ana dili bize anlatmağa çalışır. Varlığını bilmiyen meme verirseniz karnı doyan, örterseniz sı cakhğını saklıyabilen, temizlerseniz rahat eden bu zavallı minimini körpe uzviyetin korunma ve savaş vasıtalan ancak anasının kolu, anasınm dimagıdır. Görülüyor ki hayatlan bu kadar birbirine kanşan ve kaynaşan çocuk ve ana gibi iki varhktan küçüğünün sağ lığı anasına nekadar bağlı ise, anasınm da kendi nefsine, aile ocağma, cemiyete karşı vazifeleri o kadar ağır ve büyüktür. Şu halde çocuğun sağlığı ve bakımı yolunda annenin yalnız şefkati kifayet etmez; ayni zamanda (Mo derne) çocuk bakımı bilgilerile kültürlesmesi de gerektir, annenin vazifesi yalnız bu müspet bilgileri öğrenmek olsaydı belki işi o kadar güç olmazdı; fakat bu yolda en çetin savaştan biri de bu doğru öz bilgilerin kültürlesmesine engel olan da annenin muhitinden kopup gelen, yalan yanhş komşu nine öğüdlerile çarpışmak olacaktır. Bu batıl kör itikadlar cemiyet içinde tıpkı küf kokulu karanlık mağazalann ışıktan uzak yasıyan biçimsiz ve iğrenc yarasalar gibi cehlin yalan, korkunc boş • luklannda yer rutarlar; çocuk hasta mı oldu? Gıdası mı az? Başka birşey mi var hemen bu hayaller zavallı annenin yardımına çöl serablan gibi koşarlar, çok zaman geçmez bu tasalı başı o bitkin yavrusile birer birer doktor muayenehanelerini, bakım evlerini, hastaneleri gezerken göriirüz, ne yazık ki artık o minimini gül renkli yüz solmuş, du dak'ar uçuk ve kuru, zavallının dili ağzında, sanki bir yudumcuk yaşamağa susamış gibi kavruk bir hale gelmiş, hayatı gören ve gösteren kaynak sular kadar dunı olan o parlak gözlerin çevrelerinde şimdi ö'lümün hrnaklarile kazılmış kara gölgeli derin iki çukur açıl mıştır, bir bahar güneşinin yüzünü okfiyamadığı bu yavrunun hayattan n«sibi bu mudur? Hayır... Çocuk yaşamanm ve hayatın bir ifadesidir. Ve bunun için doğmaktadır. Anasmdan ölüme mahkutn çocuk çok az doğar, hayatın bu devirlerindeki ölüm yükünün kabanklığında bizim hissemiz büyük • tür. Çocuk bakımı, çocuk sağlığı, çocuk soyunun gücü ana ve babanın evlenmelerinden çocuklann büyümelerine kadar süren uzun bir bilgi işidir. Eski devirlerin ninelerimize yüklettiği bu işin artık gelişigüzel yürümesine imkân yoktur, acunun cvrcnsel sayasası halini alan çocuk yedştirme bilgi kolunun temelleri çok derin ve geniştir. Her ana hiçbir zaman çocuğunu çok küçüklükteki hastalığını hemen soğuk algınlığına, diş çıkma çağındaki her rahatsız Iıklannı dişe, oyun yaşındaki ateşli hallerini, güneş çarpması gibi bir sürü sebeblere bağlıyarak kcndini avutmamalıdır. Bu teselliler tamamen ihmaldir, biz pek iyi biliriz ki çocuk büyük insan gibi değildir, bilhassa ufak yaşlardaki süt çocukluğu zamanındaki neşvüne malar çok çabuktur. Günlük hayat hele gıda şekilleri daima değişir. Şu halde çocuklanmızı yalnız hasta olduklan zaman düşünmekle iş bitmez, asıl bu hastahklardan koruma yollannı ara makla onlann sağhklannm ve büyü melerinin kontrollannı yapmakla öz meseleye yanaşmış oluruz, ana yurdda cumhuriyet rejijminin her iş alanında clduğu kadar bu yolda da yaratnğı bakım evleri, hastane ve poliklnikler, çocuk esirgeme kurumlan, halkevleri, konferanslar, çocuk sağlıklan yolundaki yazılar ve öğüdler gibi doğru ve öz bilgi ve kültür kaynaklan her an için Türk analanna açıktır. En ufak şüphenizi hakikatin bu sıcak kaynaklannda eritiniz ve daima size sokulmak istiyen korkunc ve kötü göreneklerden kaçınız... Aramızda dolaşan bu so fuk ses, arkamızda bıraktığunız cehil, lsnrab ve ölüm yıllannın son nefesleridir. Türk özündeki gücü, hayatın da kendisi olan şimdiki yürüdüğümüz ışıklı yolda bulacaktır, bunun içindir ki müspet bilgilerin kültürleşmesi yolunda kutluladığınız 23 nisan çocuk bayra ' mı ayni zamanda bilgisizliğin, kör in | sanlann öldürücü salgınlanna karşı da ' gösterdi^imiz bir hayat reactionudur. Dr. Fahrettin Fehmi BELEN I "Cumhuriyet,, in müsabakası Tarihîn meşhur simaları Büyük müsabakamizin tafsilâh Karilerimize manen faydalı ve maddeten istifadelı olacak bir musabaka tertib ettik. Bunun için 1500 lira hediye veriyonız. Müsabakamizin esası şudur: 12 Meşhur kumandan 12 Meşhur devlet adanu 12 Meşhur kadın 12 Meşhur kâşif 12 Meşhur iş adarru nın hayat ve muvaffakiyetlerini sırasile ve grup halinde neşrediyoruz. Her makalenin içinde bir de rey varakası vardır. Karilerimiz bunlan grup sırasile doldurup bize yollıyacaklardır. Bu suretle 60 meşhur şahsiyet hakkındaki fikirlerini tesbit etmiş olacaklar ve 60 rey varakası do lunca «Cumhuriyet Müsabaka memurluğuna» göndereceklerdir. Beş seri neşrolunup reyler tamamen bize yollandıktan sonra tas nif işine başlanacak ve rey vara kalarındaki isimler sıraya konula caktır. Her grubda en çok numara alan büyük adamlara rey verenler veya bu intihaba yaklasanlar ara sında 500 kariimize 1500 liralık mükâfat verilecektir. Büyük devlet adamları: 1 Sokullu Mehmed Paşa Zelzeleyi duyup ta başkalanna duyurmıyan adam. Sokullunun en iyi tarifi bizce budur. Çünkü o, Osmanh saltanatının temelinden sarsılmaya başladığını gördü, bütün zekâsını kullanarak bu sarsıntıyı dosta da, düşmana da sezdirmedi. Sallanan yapı önünde onun dimdik duran heyke limsi endamı, bütün gözleri kamaş tınyordu, arkadaki zelzeleyi saklı yordu. Sokullu ortadan çekilince Osmanh imDaratorluğunun içi görün dü ve başka bir el, feri sönen o kag şak yüce eski diriliğini, canlılığını veremedi. Sokullu, Bosnalıdır. Dik bir kaya üzerinde yapılı olduğu için şahin yu vası anlamına Sokul adı verilen kalede doğdu, gencliğinde İstanbula getirilerek saraya alındı, terbiye edil di, doğancılık gibi bazı işlerde bu lunduktan sonra kapıcı başıhkla saraydan cıktı, Barbarosun yerine Başamiral oldu, vezir pavesi alarak, Ru meli evaletini idare etti, iyi işler gördüğü için Kubbe altma getirildi ve sadrazamlığa yükseldi. Sokullunun göze çarpan ilk mü him hizmeti Tamşıvar kalesinin a hnmasındaki yararhğıdır. Macaris tan üzerindeki Osmanh hakimivetini kökleştirmek için Tamşıvar mmta kasınm da ele geçirilmesi lâzımdı. Bundan ötürü 1552 yıbnda harbe girişilmis. ve Tamşıvarda yaman bir savaş yapılmıştı. Sokullu, o savasm mihveri oldu, kalenin almmasını yararlığıle temin ederek büyük bir ün kazandı. Sokullu, sadrazam olduktan sonra Sektüvar (Siket) harbini idare ettL Bu savaşta Kanunî Sultan Süleyman da hazırdı. Fakat kumandanlığı So kullu yaptı. Çünkü hünkâr hasta idi. Nitekim kalenin sukutunu görmHen öldü ve zaferin şerefi, tamamile So kulluya knldı. Artık Sokullu. Osmanh împara torluğunun hakikî müdiri vaziyetin de idi. Yeni hünkâr, devîet işlerini hep onun elıne bırakmıstı. Bu suretîe o, yalnız harb eri detil. pek deâerîi bir devlet adamı da olduğunu ispat etmek fırsatmı buldu. Avrupada, Asyada ve Afrikada alabildiğine geniş lemiş olan împaratorluk hududlan içinde âdil ve hâkim bir idare tesisine savaştığı gibi o hududlar dısmda da kahir bir nüfuz yürüttü. O, Kırımın gelecek asırlarda selâmetini ve îm paratorluğun Karadeniz şimalindeki sınırlannm emniyetini korumak için Don ve Volga nehirlerinin birleşti rilmesini de düşünmüştü. Bu, uzağı gören keskin bir gözün düşüncesidir. Sokulıu, bu mühim işi başarmak ioin ta Ejderhana üç bin Yeniçeri, yirmi bin süvari ve beş bin ameîe gönderdi. Kınm Hanı, kendi ailesinin kazan cına ket vurulacağı müîâhazasile entrikalar çevirmeseydi ve meselâ oralarda yaz günlerinin ancak üç saat devam etmesi dolayısile beş vakit na maz kılınamıyacağını söyliyerek askerleri isyana teşvik etmeseydi So kullu dileğini yerine getirecekti, iki nehri birlestirmek suretile Karadenizden şimale yol açacaktı ve bir Çarlık Rusvasınm doğmasma en^el ola caktı. Sokullu, Ak ve Kızıl denizleri de birleştirmeği, şimdiki Süvey^ kanalını açmayı düşünüyordu. Buna da, birbirini takib eden harbler yüzünden muvaffak olamadı. Onun elinde toplanan kuvveti nasıl idare ettiğini anlamak için şu iki hâdiseyi hatırlamak yetişir: Avusturya elçisi bir müzakere sırasında birkaç kalenin Türkler tarafmdan geri verilmesini istemekte ısrar ediyordu. Solnıllu sessiz sessiz elcivi dinledi ve sonunda şu sözleri söyledi: împaratorunuz dayak ye mekten usanmıyor. Biz, Alla hm yıh onu dövmekten bık tık. Kendimizi boyuna sopa sallamaktan korumak için bir çare düsündüm. Budin Valisine emir vereceğim. Sı nın geçsin, üç günlük yol üzerinde ne köy, ne kasaba, ne orman bırak masm. Bütün bu yolu çöle çevirsin, bu suretle tmparatorunuzla aramız da aşümaz bir sınır yapılmış olur. Sokullu Mehmed PaşcT Bir fernk tarihçisi, Sokullunun bu düşüncesi hakkmda şu mülâhazayı yürütüyor: «Üç günlük mesafeye kadar komşu memleketi çöle çevirmek fikri gerçi korkunçtur. Bununla be raber büyvk bir düşüncedir!.» İkinci hâdise şudur: Osmanh do nanması, Başamiralın fazla cesur davranıp kendini feda etmesi yüzünden înebahtıda açır bir inhizama uğra mıştı. Venedik, bu zafer gününü dinî ve millî bayram olarak kabul etmiş ti. Ayni günü anmak için yer yer heykeller dikiliyordu, mabedler yapılı yordu. Bütün Avrupa da sevinc içinde idi. Böyle bir vaziyette Sokuîlu, tstanbuldaki Venedik elcisine şu sözleri söyledi: <Beni kayidsiz ve elemsiz görerek şaşıvorsun, deeil mi?. Hiç şaşma çelebi. Biz sizden Kıbnsı al dık, bir kolunuzu kesmiş olduk. Siz, donanmamızı yendiniz, sakalımızı tıraş etmis oldunuz. Kesilmiş bir kol yeniden bitmez. Lâkin tıraş edilmiş sakal evvelkinden daha kuvvetli çıkar. tşte benim tasasız oluşumun sebebi!..» Ayni münasebetle Sokullu, Osmanlı BaşarntraLM» da lyl öir ciaare> öer îtfükâfat sırası şöyledin 1 • kişiy* 300 gümüf lira 1 • kişiy* 200 gümüf lira 1 • kişiya 100 giimiiş lira 5 • kişiye birer beşibıyerde Cumhuriyet altını 10 • kişiye birer yarım beşibiyerde cumhuriyet altını 15 • kişiye birer cumhuriyet altını 470 kişiye muhtelif hediyeler *** Müsabaka neticesine nazaran her günkü rey puslalartnı *ak • laytnız. Eksik rey varakalarmız için lâzım olan gazete nüshala • rınt idarehanemize beş karusluk put yolhyarak tedarik edebilir sin'ız. Müsabaka nüshalanndan kâfi miktarda saklanmısttr. Filipin adasında isyan çıktı Asîler Amerika bayra §mî indirdiler59kişi öldü Kayseride spor faaliyeti hergün artıyor Kayakçılar Erc şîn etekterinde Kayseri (Hususî muhabirimiz den) Kayseride spora çok ehemmiyet verilmektedir. Son olarak kurulmuş atlı spor da dahil olduğu halde Kayseride altı spor kulübü vardır. Spora karşı olan alâkaya sebeb, Korgeneral Ali Hikmet Ayerdemle Vali Tokerin bütün bu kulübleri ilerleteeek elemanlan temin ve kendilerine her türlü yardımı esirgememeleridir. Buradaki her türlü spor içi generalin yüksek himayelerindedir. Son yapılan mıntaka içtimamda başkan olarak Vali Tokerin işbaşına geçirilmiş olması bu teşekküllerin faaliyetini bir kat daha artırmıştır. Henüz yeni bir spor olan kayakçılık ve kış sporl a n da bu faaliyetin içindedir. J3u spora memleket genclerinden birçak amatörler girmiş ve bu sene mükemmel kayak sporlan yapılmıştır. Kış tanberi her cuma Kayseri dışındaki yamaçlara gidilerek kayak ve dağ sporlarile meşgul olunmaktadır. Büyük bir kafile halinde Ercişin en yüksek yaylası bulunan (Tekir) alanına kamyonlarla ve oradan da kann en çok bulunduğu mahalle kadar 8 1 0 kilometro yürünmek suretile çıkılmış ve orada akşama kadar kayak ve kış sporlan yapılmış, bu suretle kış sporlanna nihayet verilmiştir. Şimdiden sonra diğer sporlar üzerinde çalışılacaktır. Kayseri spor • cuları yakında Merkezî Anadoludaki bütün kulüblerden farklı bir hal alacaktır. Memleket gencliği gerek Ali Hikmet Ayerdeme ve gerekse Vali Tokere candan minnettardır. 1 inci Devlet adamları Serisi si vermişti. (tnebahtı) nın öcünü almak için yüzlerce gemi yapılmasım emreden Sokulluya Başamiral, bu isin kolaylıkla başanlamıvacağını sövManilla 4 (A.A.) Müfrit Salemek isteyince şu cevabı almıştı: «Paşa meyus olma. İcab ederse donankadolistler, dünkü gün, Sanildefonso manm demirlerini gümüsten, yelkenbelediye konağını be? saat müddetle işlerini atlastan, iplerini ipekten yapgal ederek, istiklâl ilân etmişlerdir. tırmak mümkündür.» O, boşuna öAmerika bayrağı indirilmiş ve yerine vünmüyordu, e söylüyorsa bilerek Filioin bayrağı çekilmiştir. sövlüyordu: Nitekim tnebahti bozgunluŞundan beş aîtı ay sonra Akden^ze Gene dün, Kabuayoda 47, Saniliki yüz yelkenden mürekkeb bir dodefonsoda 2 ve Santarosada 5 kişi nanma çıkardı, galib düsmanîan şaşöîmüştür. kma çevirdi ve «galibane» bir sulh Kanşıklığın birdenbire çıkması ve imzaladı. Frenk müverrihleri onun oldukça genişlemesi, hükumet erkâmnı yaptığı banş şartlannı tahlil eder şaşırtmışsa da, Manillada Amerikalı ken «İnebahti muharebesini sanki Türkler kazanmıştı» demekten kenve Filipinli 8000 asker bulunduğundilerini aîamıyorlardı. Sokullu, boz dan buraya karşı bir hücum vukuundan gunluğu zafer haline koymakta o kakorkulmuyor. dar meharet göstermişti. Resmî makamlann haber verdikleriMehmed Pa^a, Ücüncü Sultan Muradm tahta çıkmasile müskül bir va ne göre, Sakdalistler, daha geçenlerziyete düştü. On yıldanberi sadra de, adam başma birer dolar iane topzamdı, kendi düşüncelerine göre devlamışlardı. leti idare ediyordu, tmparatorluğun Japonya konsolosu M. Kimura, kenKanunî Süleyman devrindeki aza metini, hasmetini sarsmtıdan koruyadi hükumetinin asilere destek olduğuna büiyordu. Üçüncü Murad, dedesinden dair çıkanlan rivayctleri tekzib etmiştir. ve babasından miras kalan bu büyük Sakdalistler, Filipin adalan istiklâadamdan hoslanmıyordu. O, sakalını linin derhal ilânını istemekte ve 1945 kadınlann eline vermiş, iradesini dalsenesi için derpi; edilen tam istiklâlkavuklara ve havırsız nedimlere kaptırmış bir adamdı. En yüksek hizmetden evvel hüküm sürecek istihale rejileri en alcak yaratılmış kimselere veminin temel yasasını tasdik etmek üzeriyordu. Artık siyaset, kiyaset, ha re 14 mayısta yapılacak olan reyiâma maset devri kapanmıştı. Kadmlar salkarşı durmaktadırlar. tanatı başlamıştı. împaratorluk yapısı da bu yüzden çatırdıyordu, yer yer Maniy 4 (A.A.) Bahriye riiçatlıyordu. fcklilerinin müdahalesine lüzum görülSokullu işte bu devrede de tam bir meden, Sakdalist isyanmın yerli jandevlet adamı gibi davrandı, sarayın darma kuvvetlcri tarafmdan basanlmı; münasebetsizliklerinden idare işleri olması muhtemeldir. ne zarar gelmemesi ve hele tam bir hızla başlıyan alcahna devrinin ya 59 ihtilâlci öldürülmüş ve başkanbancılarca anlaşılmaması için canla Ian yakalanmıştır. başla savaştı, kendi idrakini inciten îyi hazırlanmış olan Sakdalist harezelzeleyi ba^kalarma duyurmamaya calıştı. Fakat devir deŞiçmişti. İpli keti, valinin ve asker kuvvetleri kuğine kadar bozulan saray, bu zekâ ve mandanmm vazife icabı uzakta bulunduklan bir zamanda başlamışnr. FiBu rey varakasînı kesib saklayınız lipinlerde tahkikat yapmak için toplanan Amerikan komisyonunun raporu Filipin adalarının müstakil bir demokrasi şeklinde kendilerini idare etmekten Rey Puslası âciz olduklannı yazmaktadır. ehliyet abidesini ayakta görmeğe tahammül edemezdi. Sadrazam da hükâra uygun ohnak gerekti. Bundan ötürü bir suikasd ter^ tib olundu, azledilemiyen Sokullu katledildL Mehmed Paşa tam altmış yü devlet işlerinde çalıştı, bir gün açıkta kalmadı ve hiçbir işte muvaffakiyet sizliğe uğramadı. ' M. Turhan TAN

Bu sayıdan diğer sayfalar: