6 Mayıs 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9

6 Mayıs 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Her Kadına Dans Lâzımdır Fakat Fokustrot, Tango, Rumba Değil Klâsik Danslar, Ulusal Danslar Yazan : Maruf Ispanyol Dansözü Argentina C TÜrkİyeda nefir hakkı yalmz M 1935 Türk Kuşunun açılma resmi Cumlıuriyet „ e aiddir. ) Sağda Atatürk v e refakatindeki zevat planörlerin uçuşunu seyrediyorlar, ortada plânör halk üzerinde [ I manevralar yaparken, solda uçuş meydanı v e hava | | Ianmağa hazırlanan plânörler. Pariste bir aile faciası Meşhur bisiklet şampiyonu Hanri Pelisiyeyi metresi öldürdü Cinayete sebeb; şampiyonun yetişkin kızını da bastan çıkaran metresinin kız kardeşi ve uyandırdığı kindir Paris 4 (Hususî) Bütün dünyaca tanınmış bisiklet şampiyonu Hanri Pelisiye, villâsmda metresi tarafından rövalverle öldürülmüştür. Pelisiye ! Fransızlann çok sevdıği bir şahsiyet olduğu için cmayet büyük bir alâka uyandırmıştır. Şimdiye kadar yapılan tahkikatın verdiği neticeye göre Peli siyenin manasız asabiyeti, ve metresinin kızkardeşine karşı yaptığı ağır muamele hâdiseye sebeb olmuştur. Hanri Pelisiye bundan iki sene evve kederli danslaı vel Dampiyer civarmda, Furşerolda da mevcuttur. Songüzel bir villâ yaphrmıştı. Bir müddet sonra kansı ölmüş ve şampiyon bir sen, eğlenme danslane kadar evvel Pariste Miyet Taralt n, hatta ölüler için isminde 22 yaşında bir kızla tanışarak yapılan danslar da onu evine almış ve birlikte yasamağa büsbütün başkadır. başlarnıştı. Kadın, kızkardeşi Janı da Fakat Ispanyayanına' almasını Pelisiyeden rica ettiği da yapbğım son için o da kendilerile beraber oturuyorseyahatte dansın du. Bunlardan başka Pelisiyenin kendi Şampiyon Pelisiy* iU sonra katili gitgide gerilemeğe kızı Janin de bittabi babası ve bu iki olan metresi Miyetin bir arada başladığını teessüfkadmla bir arada yaşıyordu. Fakat aç*kilmif resimlerînden le gördüm. Bu ralannda daimî bir geçîmsizlik vardı. il dahenüz. kal'î bn fıkiy ediaUınif de acınacak halin se : Vak'a «kşamirP<Hsiye, 'fca1S§e3en ğüdir. Kamil Taroltun bu esnada ara"eve geldiği zaman, yorgun fakat sa bebini neye atfedeyagiçdıği, tahmin ediliyo|. Çünkü yekin görünüyordu. O akşam evde miceğimi bilemiyomek odasmda bulunanlar bir takım fersafir vardı. Paristen diş hekimi Miru rum» Genç neyadlar işittiklerini söylüyorlar. ile kansı gelmişler, 18 aylık çocuklansıl bununla pek az Pelisiye metresinin müdahalesi üzem da beraber getirmişlerdi. meşgul oluyor. Birçok çeşid danslar rine bu sefer onu tehdide başlamış, Yemeğe oturduklan zaman oldukça ortadan kalkıyor. Bunlardan birkaçıgenc kadın korkarak odaya kaçmıştır. neşeli idiler. Asıl ismi Kamil Tarolt nı bizzat ben dirilttim. Kadının, hastanede tahkikat hakiolan, Pelisiyenin metresi mutfakta yemine verdiği ifadeye göre, Pelisiye geLâkin kim bilir, kaybolup gitmiş mek hazırlamakla meşguldü. ce dolabmdan bir rövolver alarak: olan daha ne kadarlan var... Sofrada, misafirlerin çocuğu dola Bir daha sefer elimden zor kurBir gün Salamankta idim. Bana bir tulursun, diye bağırmış, ve sonra mutçeşid danstan bahsettiler. Fakat bufağa koşmuştur. nu bütün o havalide bilen yalnız bir Yemek odasına kadar gelen gürülkişi kalmış. O da altmış yaşmda imiş. tüler üzerine, M. Hiru, işe müdahale Gençlik devirlerine aid bu raksı pek etmek üzere mutfağa koşmuşrur. Fa güç hatırlıyabiliyormuş. Hemen ihtiyakat tam içeri girdiği zaman, genc kan buldum. Bu dansın figürlerini bana dmın elindeki rövolveri şampiyona çegöstermesini rica ettim. Evvelâ kabul virmiş olduğunu görünce ablmak isteetmek istemedi. O kadar yalvardım, mişse de, tam bu sırada silâh patlamışyakardım ki nihayet muvafakat etti ve tır. öyle bir oynayış oynadı ki bugünkü Pelisiye rövolverin kendisine çevrildiğini görünce yere doğru iğilmiş, çıgençlerin onunla rekabet edebileceklekan kurşun omzuna isabet ederek bir rini zannetmiyorum. şiddetli nüzüf yaparak anî bir ölüme Ondan öğrenmiş olduğum bu dans, sebebiyet vermıştir. bugün benim repertuvanmın herkesi Alelâcele çağınlan doktor, şampiyoşaşkmlığa düşüren bir numarasım teşkil Cinaycte sebeb olan Jan Tavolt nu ölü bulmustur. Duvarlarda dört kuretmektedir. Fakat yukanda da ded : Yîizünde Pelisiy* taraftndan sun yeri daha görülmektedir. Bunlar, ğim gibi benim gibi meraklısma >c«aaçılmıs yaralarla M. Hiru kadının elini tuttuğu zaman düf etmeden kaybolup gid kinlerce hedefini kavbeden kurşunlardır. yısile, evvelâ çocuklardan, ve çocuklaçeşid dans var... BUP* J Ü meşgul olra nasıl bakılacağından bahis açılmışKamil Tarolt ta, şampiyon tarahnmak vazifeleri ola* s acaba niçin alh. Miyetin kızkardeşi Jan lâkırdıya kadan hırpalanmış, dişlerinden biri kmlnşmış; sözlerinde kızılacak hiçbir şey dırmıyorlar? mış, ve son zamanlarda geçirdiği ameolmadığı halde, Pelisiye birdenbire liyatm karnmdaki dikiş yeri üzerine Bugün, .unya üzerinde, dans için, kaşlanm çatarak genc kıza: şiddetli bir tekme yemiştir. Genc kadın bu güzel halk san'ati için çalışan tek Lâfa sen ne kanşıyorsun? Çık hastaneye nakledilmiş, kızkardeşini de, memleket zannediyorum ki, Sovyet dışan! diye bağırmışür. bazı ahbablan Parise çötürmüşlerdir. Rusyadır. Beni de bu mesleğe ilk girKızcağız bu söz üzerine ağlamağa Kamil şimdi hastanede bulunmak diğim zamanlarda, henüz tanmmamış, başlamış, ve yerinden kalkarak mutfatadır. Fnkat güclükle konuşabiliyor. şöhret kazanmamış bir Argentina olğa, ablasının yanına gitmiştir. Furşerel kasabasında, herkes, böyle bir duğum devirlerde hararetli misafir Pelisiye, genc kızın, ablasına şikâhâdisenin zaten beklenmekte olduğueden ve ruhuma teşvik duygulan veren yette bulunduğunu işitmiş olacak ki, nu sövlemektedir. Şampiyonun kızile orasıdır. O memlekete son derece minbirdenbire odadan fırlamıs, ve mutfametresi ve onun kızkardeşi arasmda nettarım. ga seğirterek kızı adamakılh haşlamıştır. Pelisiye bu kadarla da kalmamış, her zaman çıkan şiddetli münakaşalann Ruslann bana karşı gösterdikleri tekıza bir tokat atmış ve arkasmdan bir bu neticeyi vermesi gayet tabiî idi, diveccüh zannediyorum ki Ispanyol muyumruk, bir de tekme vurduktan sonra, yorlar. sikisi ile Rus musikisi arasmda bir yamasanın üzerinde bulduğu bir mutfak Hanri Pelisiye, bütün genc sporcukınhk olması neticesidır. Evet, her iki bıçağını yakalıyarak kızm yüzünü, lar tarafından sevilen, sayılan ve sözü musikide birbirlerini andıran birçok muhtelif yerlerinden yaralamıştır. ahenkler mevcuddur. Her iki millet te dinlenen, fakat kabalığı ve delice hidBu sırada, şampiyonun kızı Janin ağır, feci, insana acıklı kederler, zehirdetr yüzünden de herkesin çekindiği de mutfağa gelmişse de, korkudan tekli teessürler veren danslara sabir adamdı. rar yemek odasına kaçmıştır. hib olmakla beraber muhaklste vak'anm bundan sonrası hakkınEsasen Jan Tarolt daima arkadaşkak ki İspanyollar, Ruslardan lanna: «Param olsa çoktan buradan Pavlova zannetmeyin ki hisleri ve tedaha az melonkolik düşkünüdürler. giderdim..» der dururmuş. essürleri ifadede başkalanndan geri idl Sonra Ruslann klâsik danslan yapışlaHâdisenin sebebini, aylardanberi nnda insanhğm üstünde, tasviri kabil Hayır... Ohususta da erişilmez bir süren anlaşamamazlığın doğurduğu aolmıyan bir kudret görünmektedir. yüksekliğe çıkmıştı. sabiyette aramak lâzımdır. Pavlova zannediyorum ki, bütün Tabiî; Rus balesi de bu dâhi san'atTahkikabn meydana çıkardığı bazı dünyada gelip geçmiş dansözlerin en kânn benliğinde yanan alevin aydmnoktalar daha vardır ki, Pelisiyenin dâhisi idi. Hiç bir balerin, teknikte bu lattığı yolda yürüdü... V e bugünkü böyle bir cinayete kurban gitmesile neılâhi dansözün mertebesine erişememişmükemmeliyeti iktisab etti. ticelenen asabiyetinin asıl sebebi telâkki ti. Teknikte bu kadar kuvvetli olan Aşk yüzünden haydudluk yapan genç kızlar Peştede bir kızm riyaset ettiği büyük bir havdud çetesi yakalandı Budapeşte 3 mayıs (Hususî) Budapeşte zabıtası, aylardanberi bir çok cüretkâr hırsızlıklann, taamızlann faili olup bir türlü izi bulunamıyan korkunc bir haydud çetesi yakalamış ür. Işin şaşılacak tarafı, şehri gerçek ten büyük bir korkuya düşurmüş olan bu çete efradınm profesyonel haydudlar olmayıp, genc memurlar ve müstahdimlerden ibaret bulunmasıdır. Çetenin efradı arasmda üç genc kız da vardır. Bunlardan Dorothea Hinzl adındaki kız yabancı lisanlar mual limliği etmekte ve bu haydudlann şefi daha doğrusu kraliçesi bulunmaktadır. Haydudlar, meşhur bir kuyumcu dükkânını soymağa hazırlanırlarken zabıta, çetenin başlıca efradını yaka Iamağa rauvaffak olmuştur. Bu ku yumcu dükkânı soygunculuğu çetcmn en parlak işi olacakb. Haydudlar, kuyumcu dükkânma girmek için bütün tertibah almış olduklan bir sırada, ve harekete geçmeden iki saat evvel yakayı ele vermis.lerdir. Haydud genc kızlar Çete efradmdan olan dığer iki genc kızdan birinin ismi Elizabet Kardus, dığerinin ismi Maria Pappdır. Maria Papp Budapeştenin büyük bankalanndan birinde daktilodur. Bu kızlann vazifesi, kasalannda fazla tniktarda para bulunduran ticaretha neleri bulmak ve çeteye haber vermektir. Bilhassa Maria Papp, çalıştığı bankada bu hususta malumat toplıyabile cek mevkide olmak itibarile çete için son derece değerli idi. Çetenin kraliçesi olan Dorothea Hinzle gelince, bu kız Grazlı olup Budapeşteye bir sene evvel gelmiştir. Ders verdiği bir ailenin evinde, çetenin faal azasından Szakallos isminde yakışıkh bir gencle tanışmış, onu sevmiş ve nihayet onun dahil bulun duğu haydud çetesine girmiştir. Bu kız, tevkifinden sonra, aşk yü zünden haydudluğa başladığını söyle miş ve aşkına rağmen ıtıraflarda bulunmuştur. Bu itiraflar sayesinde, za • bıta, çetenin birçok efradmı ele geçirmeğe muvaffak olmuştur. edilebilir. Şampiyonun birkaç defa, tam» dıklanna: «Ben onlan öldürmezsem, onlar beni öldürecekler!» demesi de bu asabiyete delil teşkil edecek sebeblerden biridir. Mabnazel Jan Tarolt, kızkardeşinin tavassutu üzerine şampiyonun köşkü ne sığındıktan sonra, kasabadaki deli kanlılardan birçoğile tanışmış, bunlara gizli gizli randevular vermeğe baş lamıştır. Jan bu randevulara bazan şampiyonun yetişkin kızmı da beraber götürmeğe başlamış, bunu haber alan Pelisiye, fena halde hiddetlenmiş, çıkmağa, hatta gece bir gün, eline bir rövolver alarak so kak kapısma kadar gündüz demeyip kızlarla mustur. Şampiyonun kardeşi Frans Pelisi ye, kendisile görüşen gazetecilere: « Hâdiseye sebebiyet veren Jan Tarolttur. Sığındığı, beslendiği hatta ceb harclığını bile aldığı bir yırvaya karşı biraz daha hürmet etmesi lâzım gelirdi. Bu sebeblerden başka kardeşimin, yirmi sene bir arada yaşadığı kansını kaybettikten sonraki elemli hayatı da âsabını çok hırpalamıştı. Bunu da düşünmek lâzımdır.» demiştir. Şampiyonun kansı kendi sebebiyet verdiği bir kazaya kurban giderek ölmüştü. Tahkikat merakla takib edil mektedir. buluşmağa Dans, hayatta benim için her şeydir. Birçoklan, benim dogarken de dansederek dündünyaya geldiğimi söylerler. Kim lir, belkî de doğnıdur. Çünkü annem de dansözdü. O halde mevcudiyetimin esasn m, ruhunu kurmuş olan bu san'a* te Kar» bütün ha. duymuş olduğurr derin sevgiye şaşmamak gercktir. Benim için herşey dansla başlar ve her şey dansla biter. Beni hareketsizliğ e v e dinlenmege mecbur etmek heroen hemen mümkün değildir. Dansetmemek üzerimde öyle menfi tesirler yapar ki... Dansetmediğim zamanlar saranb solanm, zayıflanm, düşünceli olurura, asabileşirim. Amerikadan döndüğüm zaman birkaç gün istirahat edeyim, dedim. Netice ne oldu biliyor musunuz? Birkaç gün içinde tara 2 '«•'fl kaybettim. Tekrar ekzersis yapmaya koyulduğum vakit kuvvet ve kudretim yerine geldi. Neşelendim ve eskisi gibi hayattan zevkalmaya başlad&n. Görüyorsunuz ya, hayatta benim için danstan başka hiç bir şey yok.. Onun için bütün kadmlann dans öğrenmelerini ve etmelerini tavsiye ederim. Fakat sözlerim yanlış anlaşılmasın. Dans, deyince bugun otellerde, lokantalarda, dansinğlerde, akşamdan sabaha kadar fokstrot, tango, rumba, bloz ve sair isimler altında terter tepinmeği kastetmiyorum. Dansederken hakikî, klâsik veya ulusal danslardan bahsetmek istiyorum. Bu, Ukrayna, î:panyol, Macar, Flâman, îrlânda, îspanyol danslanndan biri olabilir. Dansederken bir vücudun bütün güzellikleri, bütün meziyetleri kendiliğinden meydana çıkar. Ruh incelir ve açılır, ülküsel bir mükemmeliyete doğru uçmaya başlıyan bedenin küçük ve miskinane kusurlan tamamile kaybolur. Beşeriyetin ilk devirlerinde muhakkak ki dans, musikiden evvel meydana çıkmışür. Dans tarihi bunu pek güzel isbat ediyor. Muhariplerin danslarınm dinî danslann ipbdaî şekılleri musikiden evvel doğmı^tur. Ister neşeli, isterse hüzünlü oJ'.un, sun'î olmamak, tabiî olmak şartile, dans coşkun hisleri, teessürleri ifade için en mükemmel bir vasıtadır. İşte bunun içindir ki bütün erkek v vüfcanda bir bolet hcyeti sahnede erleda dans mektcbind* çalışma, aşağda maruf bîr dansöz şulmaya başladı mı, kat'iyyen işe kanşmadan duramam. îsterim ki, herkes te benim gibi ondaki güzelliği bütün mevcudiyetile derinden hissetsin, danstan, onu her sevenin duyduğu gibi, saf ve samimî bir memnuniyet duysun. Dans, sureta basit görünmekle beraber onun öyle esrarlı taraflan da vardır ki... Meselâ îspanya bu esrarlı danslann birçoklanna sahibdir. Orada tarlalar iyi mahsul verdiği zaman yapılan neşeli danslara mukabil, tarlalar fena m'isul verdiği vakit yapılan hüzünlü gelen âşıklan kovalamağa mecbur ol e kadınlara dansetmeği ısrarla tavsiBence, iyi bir dansör hayvanî, ye ediyorum. dünya şampiyonu bir boksörden daha üstündür. Çünkü boks sade sade vücutla alâkası olan bir spordur. Halbuki dans, ayni zamanda hissî ve ruhîdir. Bir yerde dans meselesi konustüahat v« oîyinm* odasındf» ı

Bu sayıdan diğer sayfalar: