3 Haziran 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

3 Haziran 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET kö ( Şehîr ve Memleket Haberleri YAZILIRDI? Altı çocuklu Dış Işleri Bakanı Jandark kruvazörü babalara ikramiye dün geldi zabitleri Dün Taksim abidesine çelenk koydular Rizede 1950 aile reisi para istiyor Rize (Hususi) Altı evlâd sahibî olup ta müracaat edenlerden şimdiye ka dar 23 aileye ellişer lira ikramiye veril miş ve bunu işiten köylülerden allı ve daya ziyade çocuğu olanlar şehre akın ederek müracaat etmeğe başlamışlardı. Öğrendiğime göre bugüne kadar mü racaat edenlerin topu (1 100) e çıkmıj tır. Kazalardan da şimdiye kadar bu yolda gelen müracaat kâğıdlan «850» yi bul muştur. Siyasî icmal Akdenîz meseleai ve Tanca arkî Avrupa ve Orta Avrupa meseleleri son zamanlarda bütün politika âlemini fazlasile işgal ettiği için Akdeniz mesele • • si o kadar göze çarpmıyor gibi görünüyor. Fakat hakikatte herhangi bir sebeb ve hâdise bu meselenin bütün önem (ehemmiyet) ve ağırlığını ortaya çıkan ^ yor. Daha açık olarak söyliyelim: Görünüşte çok küçük ve mevziî olan bir hâdise, Akdeniz devletleri arasında ne kadar büyük zıddiyet olduğunu, büyük' Akdeniz devletlerinin bu denizdeki mevkilerinden hiçbir şeyi feda etmek istemedıkleri halde ikinci derecede bulunanlann da mevkilerini kuvvetlendirmek için her fırsattan istifade etmek istediklerini anlatıyor. Bu küçük görünen meselelerden birî de Cebelüttarık Boğazının Atlantiğe açılan ağzmda ve Fas sahilinde bulunan Tanca beynelmilel mıntakasıdır. Bey nelmilel mıntakanın mesahası 373 kilometro murabbaı olup nüfusu 60,000 Faslı müslüman ve 15,000 ecnebidir. Yakm vakte kadar dünyanın büyük imparatorluklarından biri olan Fas, Ingiltereye Mısırda tavizat verilmesine mukabil Fransa ile îspanya arasında nüfuz mıntakaları adı altında taksim edildiği zaman Akdenizin ağzında sevkülceyş cihetinden gayet büyük değerî olan Tanca beynelmilel bir mıntaka haline konulmuştu. NASIL Yazaa : Halid Ziya UşaklıgH P Istibdad zamanının yazıcılık âlemini satırla yirmi otuz kelimeyi kaldırarak dolduran engeller arasında, hiç fütur ge kırmızı kalemile bunlardan boş kalan tirmiyerek, dcrin bir istihkarla omuz sil yerleri doldururdu. kilerek ötetarafa geçilecek münakkidler Bu suretle memur muhaıririn bir şerikilerek öte tarafa geçilecek münakkidler ki olmuş olurdu. Boş kalan yerler herdaha vardı ki bu sansür (censure) me halde doldurulacakh; bir makalenin, bir muruydu. Bugün cumhuriyet idaresinin satırın, bir kelimenin boş bir yer bırakmakanunlarına bırakılmış olan, hatalan, sı okuyuculann türlü türlü faraziyelere cürümleri takib ve tedib vazifesi, o za kalkısmasma sebeb olurdu, ve ihtimal bu man her kanunun üstünde olan istibdad faraziyelerin şümulü kaldınlan metnin idaresinin keyfine kalmıştı ve idarede hududundan daha ileriye gidebilirdi. bütün matbuat ve neşriyatı murakabe al Hatta muharrir yazısında icabına göre tında tutacak, günden güne şiddetini ar iki parça arasına bir dizi nokta bıle sıra* tırarak pençesini daha ziyade sıkacak 1 lıyamazdı. kuvvetler icad etmişti. Kitablar, risaleler ı Eğer büyük bir parça kırmızı mürekencümeni teftiş ve muavene denen ve her kebe kurban olur da onun yerine derhal çeşidden, her sınıftan başlarla tezyin o başka bir müsvedde koymak lâzım gelirlunan heyetin kılı kırk yaran hurdebini se ve matbaada evvelden bir ihtiyatta alhna konurken gündelık matbuat ta ay bulunulmamışsa el altında bulunan murıca bu vazife ile teşkil olunan memurlar harrir geceyansı sudan birşeyler çırpışzümresine bırakılmıştı. tırmak, mürettibler bunu dizmek, bu i$!r Asıl münakkid bunlardı. Kelimenin tam anlamında, her makale heyeti umumiyesile, elenerek tekmil ruhu, şümulü, delâleti, altında gizlenebilecek olan mefhumu ile muayene edildıkten sonra her satırı, ve satırlan teşkil eden bütün kelimeleri, hatta noktaları ayrı ayrı, birer birer parçalanarak büyülten camlarla tahlil edilirdi. Saraym vehmi bir sari hastalıgm yayıldıkça büvüyen tohumlan kabilinden hükumet cıhazının her aletine intikal etmiş, ve vazife ihmalinden, dıkkat zâfından doğabilecek mes'uliyet korkusu her memuru mütevehhim, müvesvis, her kelimenin gölgesinden ürkerek gırtlağına sarılmak için pençesini saldıran bir mecnun yapmıştı. Ve böylelikle, yukandan sarih emirler gelmesine ihtiyac kalmadan, yalnız belki (marzii âliye) matbaada bekliyen çocuk tekrar karanlıkta, yaamurda, çamurda memurun evine koşmak, saatlerle beklemek, soluk soluğa avdet etmek, ertesi sabaha vaktinde gazete yetişemiyecek diye halecanından sÖnük petrol lâmbalan altında titriyen matbaaya bir halâs haberi yetıştirmek lâzım gelirdi. «Serveti Fünun» kendisini ihata eden makus şerait arasında bahtiyarane bir mazharivete de nail olmuştu. Kitab yahud risale nev'inden sayılsaydı Encümeni Teftiş ve Muayeneye giderdi ve hocalardan, şeyhlerden, mevaliden terkıbaü arasmda insafına güvenilebilecek pek az azaya malik olan bu encümenin elinde yaşıyabilmesine imkân yoktu. Gazetelerle beraber o da Hıfzı Beyin muayenesinden geçerdi, bu da büyük bir talih eseri oldu. Hıfzı Bey pek alenî itiraf etmezdi ama her halile, hatta bazan matbaaya gel<jbkçe ihtiyat dairesinde sarfedilmekle beraber mütemayil olduğu saklanamıyan hissiyatile bizlere bir dosttu. Hele vazıfesinın icrasında adeta mes'uliyeti üzerine alabileceğini gösteren cesaretleri oldu. Eğer Hıfzı Bey memuriyet icabatını bir de yeni hareketi edebiyeye karşı muhalif hissivatla birlestirecek bir tinette olsaydı Edebiyatı Cedide daha kundakta iken defnolunur ve muhalefet için bir büyük bayram günü doğardı. Sonraları matbuat ve alelumum neşriyat üzerinde, belki hassaten Edebiyatı Cedide zümresi hakkında vehmin nazan öyle keskin oldu, ve muayene memurlan öyle şedid azarlarla vazifelerini icrada müsameha kabul etmiyen bir şiddete icbar edildi ki bütün dostane temayüllerine rağmen bu dost memurda da kırmızı mürekkebin mebzuliyetle akmağa başladığma dikkat ettik. Fakat Edebiyatı Cedidenin bir kere doğduktan sonra büyümesi mukaddermiş ki cenaze merasimi daha pek çok ileride yapıldı, ve muhaliflerin bayram etmesine meydan kalmıyarak o zamana kadar kendisine muhib olanların adedi ekseriyeti teşkil edecek derecede çoğaldığından o zün belki hâlâ mahdud fakat manen mühim bir muhitte bir matem günü oldu. Serveti Fünun, bu şiddet idaresinden kurtulmasına sebeb olan mes'ud mazhariyeti Veled Çelebiye medyundur: Müstesna hilkati herşeye rağmen ahvalin üstünde tecelli eden bu muhterem üstad Acem ve Arab edebiyatının mütebahhir bir müntesibi, her manasile şarkın sadık bir üftadesi olmakla beraber öyle zarafetle, zevki nefasetle yuğurulmuş bir fıtret sahibi idi ki, daha ilk tecelliyahndan başlıyarak yeni edebî hareketin meclubu olmuştu. San'atte, lisanda te kâmü] ve taaliyi bir noktada inadla istikrardan saymıyarak beşeriyetin yükselmesinde daima çıkılacak yeni tabakalann. açılacak taze ufukların mevcudiyetine iman eden Veled Çelebi Edebiyatı Cedidenin, tazyik eden bir pençesi değil, düşmekten, sendelemekten vikaye* eden bir eli oldu. Tevfik Rüştü Aras bugün Ankaraya gidecek Balık bolluğu „ f. muvafık olmaz düşüncesile, günden güne temas edilemiyecek mevzulann, ve kalemin ucuna geldikçe atılacak kelimelerin, hele ne nevıden olursa olsun saraya, idareye, ahvale telmih denebilecek ' sözlerin adedi arta arta öyle bir yekuna çıkmıştı ki matbuatın sahası artık içinde cevelân edilemiyecek kadar daralmış, kullanılabilecek kelimelerin lehçesi iptidaî bir ka\Tnin lisanı kadar küçülmüştü. Siz, yazı yazanlar, bu hazer olunacak „ zeminleri ve lâfızları bilmeliydiniz, ta rihten, dinden, siyasiyattan bahsedemezdiniz; ilkönce hürriyet, vatan, millet, zulüm, adalet kabilinden elli yüz kelime ile başlıyan memnu kelimelerin gün geçtikçe yekununu kabartan yeni merdud k eşlerini öğrenmeli, ve bunları ddima hatırda tutarak kalemin ucuna geldikçe murdar bir böcek kabilinden fırlatıp atmalıydmız. Merak sahibi çıksa da eski matbaalarda böyle muayeneden geçerek kırmızı mürekkeble çizilmiş kelimelerle kalabilmiş ilk tertib kâğıdlarını gözden geçirse istibdad idarcsinde memnu lugat kitabı diye ne tuhaf bir eser vücude gelirirdi. Birader diyemezdiniz, bir taraftan Sultan Murad, diğer taraftan Reşad Efendi vardı, tepe diyemezdiniz, Yıldız sarayının bir tepede kâin olduğuna telmih yapmış olurdunuz; sakal, hele boya derhal padışahın boyalı sakalına ima olurdu; ve böyle yüzlerce yüzlerce kelimeler vardı ki bir tarafından tutulup çekildikçe uzayan bir Iâstik gibi Yıldıza kadar uzatılabilirdi; hatta öyleleri vardı ki, bizler, yazıcılar, acaba niçin memnudur diye uzun uzun ,üç beş kişi bir araya toplanarak, uğraşır, sebebini, hikmetin arastınrdık. Bunun sebeb ve hikmeti herhansi kork bir memurun, lodostan bahsnlunmaı burnunun büyüklüğüne bir işaret gitelâkki ederek alınan vehham adam i bir marizin zihninde doğmuş bir ünc vesvese olurdu. Bakınız. şimdi, urada burundan bahsettim; coğrafy simdeki Cumhuriyet abidesine mera simle çelenk konulmuştur. Fransız bahriyelileri motörlerle Tophaneye çıkarak oradan Taksime gelmişlerdir. Burada mızıka her iki memleketin millî marşlarını çalmış ve gemı kumandanı miralay Doumerk tarafuıdan çelenk abideye konmustur. Fransız denizcileri dün şehirde ge zintiler yapmışlardır. Halk ta dün kayıklarla Jandark ge misine giderek gezmişlerdir. Gemi bugün de halkm ziyaretine serbest bu lundurulacaktır. Yarın için gemide kumandan Doumerk tarafından bir kabul tertib edilmiştir. Burada mevsime göre her cins balık avlanmakta ve bundan yalnız sahildekiler istifade edebilmektedirler. Bu son günlerde külliyetli miktarda kalkan ve barbunya balıklan avlanmaktadır. Kalkanm kilosu Misafir bahriyeliler Taksim abi altı ve barbunyanın on yedi buçuk kuruşa desi önünde selâm vaziyetinde kadar satılmıştır. Limanımızda misafir bulunan FranHatta geçen gün iki üç kiloluk kalkansanın Jandark mekteb gemisi zabitleri lar onar, on beşer kuruşa kadar verilmiş tarafından dün sabah saat onda Tak tir. Damızlık boğalar Hopa kazası için vilâyetçe Ardahan dan «67» damızlık boğa satın alınarak getirttirilmiştir. Bu boğalann paralan geçen seneler Hopa köy bütçelerinden temin edildığın den boğalar o köylere dağıtılacaktır. Hayvan sayımt Vilâyet çeyresi içinde hayvan sayîm işi bitmiştir. Öğrendiğime göre bu seneki hayvan miktarı geçen senekinden epeyce azdır. Muhtarların verdikleri sayım defter Ierinde (148,453) gösterilmiş olmasına rağmen yoklama ve kontrol sonunda (7756) gizli hayvan alana çıkarılmış ve bu suretle hayvan miktarı (152,923) ba§ olarak tahakkuk etmiştir. Çocukların asısı Burada her sene köy çocuklanna çi çek aşısı yapılır. Bu adeta bir itiyad halini almış gibidir. Bu vakıtlerde hergun köylerden köy kadınları kucaklannda çocukları olduğu halde yığın halinde şehre akın ederler. Sıhhat dairesince bunlara aşı yapılır. Köylerde de ayrıca sıhhat memurlan dolaşarak aşı yaparlar, merkezde bu sene içinde 40,772 ve kazalarda 35,372 çocuğa aşı yapılmıştır. Taksim abidesine çelenk konulurken POLtSTE Yangın başlangıcı Bursada tramvay Elektrik Şirketi projeleri hazırladı Dün sabah bir dikkatsizlik yüzünden Çarşıkapıdaki 70 numaralı köfteci Ce malin dükkânından bir yangın çıkmışhr. Çırak Mahmudun ocak için yaktığı mangalı gene kendisinin devirmesile çt Bursa (Hususî) Gecenlerde Ba kan bu yangın başlangıcı etrafa geçmeyındırhk Bakanlığı Elektrik şirketimize den söndürülmüştür. verdiği bir emirde hazirana kadar tramDövülmüş vay projesinin yapılıp Bakanlığa gön Dün; Taskasabda Karakol soksSın derrlmesıni bıldirmişti. Şırketin mukaveda oturan Talât polise müracaatle Ka lesınde yazılıt olan tramvay işinin şim raköy takside 1766 numaralı araba için diye kadar gecikmesi çeşid sebebler yü de oturmakta iken taksi şoförü Mehmed zündendi. Fakat artık bu sebebler orla dan kalktığı icin şirket Bursaya yapa /arafından dövüldüğünü iddia etmiştır. cağı tramvay hatlarının projelerini yapıp imkân vermemek üzere bunların geceleMehmed yakalanmıştır. Bakanlığa göndermiştir. h toplanmasına çalışacaktır. Frar>'z ve Ispanyol mıntakalari zâhirde Fas Sultanınm hükmü altında bulunduğu gibi Tanca mıntakasmda dahî Sultanın Mendub unvanını tasıyan bir mümessili bulunur. Bu mümessil bir korkuluktan ibarettir. Hakikatte her iş beynelmilel komisyonun elindedir. Fas Sultanlığı taksim edildiği zaman aslan payınf Fransa aldığı gibi Tanca beynelmilel t/N/VERS/TEDE komisyonunda dahi riyaset Fransaya bıen çok Edebiyat Fakültesi Dekanlığı rakıldığmdan burada Bıdayptte nüfuz ve kuvvet Fransadadır. komisyoFuad Köprülünün saylav olması ile nun biri Ispanyol ve diğeri îngıliz iki reis inhilâl eden Edebiyat fakültesi dekan muavini vardı. Bilâhare fasist ltalya da lığına profesör Mustafa Şekıbin tayini Akdenizdeki mevkiini sağlamlaştırmaK tekid olunmakta idi. Dün söylendiğine için burada kendisi için bir muavinlik agöre dekanlık için namzed olarak göste yırtmi'/:. rilen profesörler arasında Coğrafya EnsBu reis ve muavinlikler 1923 te Patitüsü ^rofesörlerinden İbrahım Hakkımn riste akdolunan mukavcle ile on iki scncda ismi gecmektedir. lik bir müddet için konulmuştu. Şimdi Türkiyat Enstitüsü Ankaraya bu müddet bitmek üzere olduğundan Akdeniz devletleri Tancanın idaresindegidiyor ki paylarını artırmak üzere mücadeleye Üniversite Edebiyat fakültesine bağlı hazırlanıyorlar. îngiltere Tancanın liman Türkiyat Enstitüsü gelecek ders yılından ve alısveriş işlerinde İngilizlerin hissesi itibaren Ankaraya nakledılecektir. diğer devletlerinkine çok faik olduğunu Enstıtü burada kurulacak olan tarih, ileri sürerek yeni reisin Ingiliz olmasını coğrafya ve dıl fakültesine bağlanacaktır. istivor. Enstitü Fuad Köprülü tarafından idare îspanya ise bir taraftan Akdeniz saedılecektir. hillerinde ve adalarında büyük istihkâm' ŞEHİR İSLERİ lar vücude getirmek suretile mevkiini Sokak köpeklerile mücadele kuvvetlendirmeğe çalışırken diğer taraftan Tancada hükumetin başında bir tsSon günlerde sokak köpeklerinin ö panyol olmasını istiyor. Fasist îtalya hetekine berıkine saldırdıklarını ve birkaç nüz sözünü söylememişse de onun da kişiyi ısırdıklarını yazmıştık. Ancak ısıran köpekler içinde kuduz diğer Akdeniz devletlerinden geri kalsanılanlardan çoğunun kuduz olmadık mak istemiyeceği meydandadır. Fransa ları anlaşılmıştır. Beledıye, bu vak'ala da bittabi Tancada kazandığı faikiyeti rın çoğaldığını görerek köpeklerin öldü bırakmak niyetinde değildir. BinaenaleyK rülmesi için yapılan mücadelenin artınl Tanca mıntakasının yeni hükumet komasına karar vermiştır. Köpeklerı öldür misyonunun kurulması işi Akdeniz devmek, yavrulannı toplamak işile uğraşan letleri arasında görüsüldüğü zaman şidlar azdır. Belediye bu memurlann sayı detli ve sonu tehlikeli bir savaş yapılacasını artıracak, köpeklerin kurtulmasına ğı anla?ı!ıvor. Dış lsleri Bakanı Sirkeci garında Dış Işleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras dün sabahki Semplon ekspresile Av rupadan şehrimize dönmüş, Sirkeci istasyonunda Vali, Vali muavini, Em niyet direktörü, Cumhur Başkanlığı yaverleri, Istanbuldaki sefaret delegeleri tarafından karşılanmıştır. Dış İşleri Bakanımızla beraber Bayan Afet, Tevfik Rüştü Arasm kızı Bayan Fatin, Cumhur Başkanlığı Başyaveri Celâl de şehrimize gelmişlerdir. Dış îşleri Bakanımız, karşılayıcılarla selâmlaştıktan sonra Park oteline gitmiş ve bir müddet istirahat etmiştir Tevfik Rüştü Aras öğleden sonra Dolmabahçe sarayına giderek Cumhur Başkanına tazimlerini sunmuştur. Bugün Ankaraya dönmesi umulmaktadır. MVHARREM FEYZİ TOGAY Gözünden yaraladı Dün gece saat üçte Sebzeiskelesinde Enverle Cemal arasında kavga çıkmış, Cemal Enveri sol gözünden yaralamış tır. Cemal yakalanmıştır. Metresinin burnunu kesti kitablannda bile burundan bahsolunaaazdı galiba... Mekteblerde ne yapar»rdı, bilmem; tarih kitablarından bütün htilâl, isyan, suikasd fasıllannı kaldıran ^aaarif belki dünya haritasmdan da buBu korumak siyasetinde kaç kere o^runlan kaldırmış, yahud bu kelimenin nun omuzlarını çökeltecek ağır yükler yerine başka bir münasibini bulntuşru: altma girdiğine şahid olduk. Kaç kere kendi şahsını tehlikeye koyarak yeni haMeselâ çıkıntı demişti... Her muharrir evvelden yapabildiği reketin amillerini himaye eden cesaret tahminler dairesinde makalesini, şiirini, hamlelerile bedenini bizlere siper yaptığı hikâyesini, hatta üç satırlık fıkrasını ya görüldü; ve böylelikle Hıfzı Beyin müzıp hazırladıktan, yani kendi kendisini samehasile, Veled Çelebinin himayesile, eleyip tarayıp tenkid ettikten sonra, Baba Tahir ve emsalinin hainane hücumbunlar bir de imtiyaz sahibinin, mes'ul lan arasında «Serveti Fünun» üç beş müdürün gözünden geçer, tertib olunur, sene yaşıyabildi. Üç beş sene... Uzun ve gece geç vakit, tetkik memurur.a götü bir ömür değıl, fakat Edebiyatı Cediderülürdü, uyku saatlerinde çahşmak, her nin bu kısa ömründen ortada bir hakikat gece yığınlarla gelen bu matbaa müsved kaldı ki en hayıraver tesiri o olmuştur: delerini gözden geçirerek ayıklamak mec Şark? Pekâlâ, belki pek zengin bir maburiyetinde olan bu bedbaht adam bazan zi!.. Fakat istıkbal garbindir; maziye melhuz bir mes'uliyet tehlikesinden ka şükran borcunu onu istihkar etmemekle çmmak için bir makaleyi baştan başa çi ödıyerek garbe yürümek suretile ulus zer, bazan yeniden uykudan mahrumiye kendi varlığına karşı terakki vazifesini te sebeb olacak bir ikinci muayeneden ifa etmelidir. kaçmmak için juradan buradan biıkaçı Galib adında bir adamla Emine admda bir kadın uzun zaman beraber yaşadıktan sonra araları açılmış ve gecenlerde bunlar birbirlerinden ayrılmışlardır. Aradan birkaç gün geçince Galib, E mineye haber gbndererek gene beraber yaşamalannı teklif etmişse de kadın din lememiştir. Evvelki gün akşam üzeri Emine Arapcamisi tarafından geçerken Galıbe raslamış ve kadını kenara çekip gene beraber ya şamalannı teklif etmiştir. Emine bu defa da teklifi kabul etmeyince Galib bir jilet bıçağıle kadınm yanaklarını, burnunu kestikten sonra vücudünün birçok yerlerinde de derin yaralar açmıştır. Azılı adam bu işi gördükten sonra kaçmışsa da ertesi gün zabıta lendisini ya Hububat ekilen tarkalamıstır. Yarah Emine hastaneye kal lalarda büyük bir dırılmışür. j iş kaynaşması var. Vaktile bir köpek kuyruğu getirene hazırlık belediyece yirmi beş kuruş verılmesi yü Kıyafet değiştiren ruhaniler zünden İstanbuldaki köpeklerin çok a lzmir (Hususî) 23 haziran pazar Kıyafet kanununun tatbikı için konu zaldığı görülmüştü. Bu tedbirin yeniden günü başhyacak Kızılay haftası için vacanlandınlması düşünülüyor. limizin başkanhğında bir toplantı yapılIan müddet bitmek üzeredir. Bunun için Çarşamba parkı dı. Hafta, büyük tezahüratla geçti. İlk alâkadarlar arasında ruhanî kılıkların Fatihte Çarşambada eski temizlik a gün, Kızılay genclik teşkilâtile halk, değiştirilmesi için hazırlıklara başlan hırları arsasına bir park yapılacağını yaz Cumhuriyet alanında ve Atatürkün heymıştır. Şimdiden ortodoks ve katolik papazlardan çoğu sokakta ruhanî elbisele mıştık. Parkın yapılmasına bugünlerde keli dıbinde toplanacak, söylevler verilerini giymemeğe başlamışlardır. Bunların başlanacaktır. Bu civar halkının temiz ha cek, geçid resmi yapılacak ve akşamına va alacak böyle bir yere ihtiyaçları düpapaz olduklan uzun saçlarından ve saşünülerek yeni parkın temmuz başında da gardenparti müsamerelerle iyi bir gekallarından anlaşılmaktadır. Hahamlar açılmak üzere bir ay içinde yapılmasına ce geçirilecektir. temamen sivil giyinmeğe başlamışlardır. çahşılacaktır. Cemiyet, bu haftadan istifade ile geceleri elektriklerle üye yazılmak propagandası yapacak, matbuat ayni davayi Adana (Husuyürütecek, genclik teşkilâtı şehirde faalisî) Burada yeyete geçecektir. Gündüz yapılacak meni arpa mahsulü rasimde tayyareler uçacak ve halka, 58 pazara geldi. Biryıllık şerefli bir tarih taşıyan Kızılay cekaç güne kadar miyetine yardım ve ona üye kaydedilmek buğday da pazara için dövizler atacaktır. dökülmeğe başlar. MÜTEFERRIK İzmirde Kızılay haftasına Adanaya yeni arpa mahsulü geldi Cumhuriyet Nü.haıı 5 Kuniftor Senelik 1400 Kr. Aitı aylık 750 Oç^^Uk 40O, Bir ay\k 1SO SAĞL1K İŞLERİ Bir yandan orak makineleri çalı Geri kalan içtima şırken, öteyandan HALlD ZİYA UŞAKLlGlL Cerrahî cemiyetinden: 2 haziran 935 pazar günü Cerrahpaşa hastanesinde yapılacağı evvelce ilân edilmiş olan içtimaımız hafta tatili kanunu nun tatbikatından ötürü 6 haziran 935 cuma günü saat bes buçukta Cerrahpaşa hastanesinde yapılacaktır. da biçer döker ve batöz makineleri durup dınlenmek bilmeden yeni mahsulleri tarlardan çuvaıa aktarmaktadır. Gönderdiğim resim, Çukurova tarlalarında batöz makinelerinin tesbit ediyor. Abone ı T ü r k j 1re şeraitii W* Haric 1700 Kr. 1450 yoktıv 800 çalıjışını

Bu sayıdan diğer sayfalar: