5 Haziran 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

5 Haziran 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S Haziran 1935 CUMHURİYET Zonguldak havzasında meyvacılık genişliyor Ereğlide çilek bolluğu Zonguldakta balıkçîlıkDeniz mahsullerimiz hakkında bir temenni (Dil üzerinde 25 Kılavuz için çalışmalar Bu derse küçük bir tenkidle başlamak istiyoruz. Geçenlerde gazetelerimizden biri, belki bizimki, yeni devlet kurağlarınm resim> lerini bastı. Her birinin altında şu yazı fvar: «... kurağının içinden bir görey!» Halbuki görey, bütün listelerde fransız cası olan «paysage» ile beraber «man zara» karşılığı yazılmıştır. Bu yazilar daki asıl kelirrue şu olacaktı: «...» içinden bir görünüş!» *•* Zemmam = Alağız. ycricî Zemmetmek = Yermek Zem = Yerme Alağız kimin hoşuna gider? Alağızlık en büyük ayıblardandjr. ••• Gamah haç ve Uygurlar Hitlercilerin işareti Uygur Türklerinin mukaddes saydıkları işaretten alınmıştır Vasıfı da Güzel Zonguldaktan genel bir gorüntif Bahar mevsimi bu havalinin en ne şeli ve en faaliyetli geçen bir devridir. Sağıru ve solunu iki ziraat mıntakasına dayamış, arkası ormanlarla çevrilmiş, önü deniz olan bir sanayi yurdu: Zonguldak. Sağında ve solunda Bartm ve Ereğ linin ziraî istihsalini, arkasındaki or man mahsulâtını daima istihlâk eden bir belde. Filvaki Zonguldak pazarında istihlâk edilen mahsulâtın memba inı araştırırsak hemen bütün Anadoluya pay ayırmak lâzımdır. Kastamonu, Araç, Daday, Çerkeşten Bolu, Geredeye kadar peynir, yağ, yumurta, yoğurt, tavuk, hindi kâmilen Zonguldak pazarında istihlâk edildiği gıbi, motörler Marmaradan kavun karpuz, İnebolu, Sam sun, Gümüşaneden elma, armud, Ri ze, Dörtyoldan portakal, limon, Adana, Izmirden turfanda sebze, Izmirden zey Ticarethane = Tecimge Tecimer ve tecim kclimelerini yazar ken osrnanlıca «ticarethane» ka.şılığı olan tecimge kelimesi unuhılmuştur. İstanbulda yeniden hiçbir tecinvge kapanmamıştır. Yalnız mevzii bazı tedbirler düşünüle Erdoğan azrak bulunur dostlarda.ıdır. Almanyayı ziya bilirse de mevzii düşünülecek tedbirler Bu yaz burada ısığ derecesi azay 22, ret eden Türk ga•eserleri ve bahusus kodatkobılıkten bile uzun sürer. Biz şimdi bu mektu çoğay 42 olmuştur. dahi eski olan altın yarık (yani altın zetecileri «Berlin • bumuzda bu mevsime aid bahkçılıktan Yemekten sonra çoğun k.*hve içmem. de Uluslan Tanıtışık) ve sair Türk dilinin tarihi ve esbahsedeceğiz. Bu kelimelerin osmanlıca kar§'.lıkları: ma> müzesini de ki Türk medeniyeti için pek kıymet Bu mevsimde bu havalide en bol çı Azrak = Ender tar olan eserleri meydana çıkaranlar ziyaret etmişlerdi. kan balık, barbunya ve mezit balığıIsığ = Suhunet şarkî Türkistanda Turfanda hafriyat Arkadaşlarımız ora dır. Azay = Asgarî yapan Alman âlimlerile bu eserleri çöda, Uygurlar tara Çoğay = Azamî Barbunyaya bu havalide (kiraz ba zen (deşifre eden) Berlin Üniversitesi fından yapılmış bir Çoğun = Ekseriya lığı) denir. Bu isım ona hem kiraz mevTürkiyat profesörü Bangdır. Deşifre tablo görmüşler **• siminde çıkmasından hem de rengi kikendisine en çok yardım e dir ki bunun üze Bir gün iki Amerikalı iş adatnı bir ln inde Alman nas raz gibi kırjnızı olmasmdan dolayı veuen müthassıs muavini şimal Türk « giliz ekonomi ilimmeninden sorrnuşlar: ronal sosyalistleri rilmiştir. lerinden profesör Reşid Rahmeti Arattır. Barbunya balığı yaşayış tarzı itiba « Tarihte şimdikine benzer Lir buh arafından kabul eYukanki resmin rile kumlu ve çamurlu yerlerden haz ran olmuş mudur ve kaç yıl sürmüştür?» dilmiş gamalı haçgamah haçlartnFakat henüz deşifre edilmiyen bin îlimmen cevab verdi: « F.vet ol esimleri vardır. dan biri zeder. Çenesinin altındaki iki bıyık ona lerce kitabe ve eser daha vardır ki denizin dibinde gıda olacak maddeleri muştur: Ismine ortaçağ denir ve beş yüz Bu tablo, Şarkî Türkistanda Murtuk bunlar Berlindeki Uluslan Tanıtma a Bezeklikte Milâdm 9 uncu veya müzesinde yatıyor. Bunlar birçok âlimle bulmak hususunda yardım eder. Kara yıl sürdü.» Çocuklarımıza sonçağ ve yeniçağ ta 10 uncu yüzyılında bulunmuştur. Bir deniz kıyılan bittabi çok temiz oldu ri yüzlerce sene işgal edecek kadar çokdöşeme freski olan tablo, bir gölü gös tur. Bunlar deşifre edildiği zaman gağundan buralarda tutulan barbunya da rihlerini iyi okutmalıyız! Biz çağdaş medeniyetin en yüksek kül ermektedir. Gölün ortasında ibadet ifevkalâde temiz ve lezzetlidir. malı haç gibi Avrupalıların nezdinde tinyağı, sabun, Bursadan sebze ve so tür düzeyine erişmek istiyoruz. çin bir kaide vardır. Her nekadar cüsse itibarile Marmaesrarengız addedilen birçok işaretler ğan gelir ve ertesi gün birşey kalmaz. Kelime karşılıkları: Burada masa yerine dört köşe bir ve Avrupa dıllerine giren ve menşe rada çıkan barbunya kadar büyük olİstihlâk âmilleri yalnız Zonguldakta yaİlkçağ = Kurunuulâ yer vardır ve kenarları işlemelidır. leri malum olmıyan birçok tabirlerin masa da lezzeti itibarile eşi ve emsali gıyanlar değildir. Hergün gelen ecnebi, Ortaçağ = Kurunuvu^â Bunun dört köşesinde birer gamalı haç kökleri anlaşılacak ve Avrupa medeyoktur. Türk vapurları yiyeceklerini bu piya Sonçağ = Kurunuuhrâ vardır. Gamalı haç, Buda dıninde eski niyetine de büyük bir hizmet edilmiş Geçen sene bu mevsimde balıkların sadan edinir. Yeniçağ = Asrıhazır bir saadet sembolü (timsali) rolünü olacaktır. Karadenize dönüşünde en arkaya lufer ' Zonguldağın bu kuvvetli istihlâki EÇağdaş = Muasır oynar. Döşeme freskinde Uygurlar tave torik kaldığı için burada da her sereğli, Bartın için çok kuvvetli teşvik Yukarıdaki resimde görülen gamalı Modern = Asrî rafından bir Buda mabedinde goste nenin mevsim balığı olan barbunya vesilesi olduğu cihetledir ki sebzecilik haça gelince budistlerde dua ve ayin rilmiştir. bulunamamıştı. Bu sene balıklarm Kave meyvacılık, balıkçıhk ta bu, üd mındiğer şark kavimlerinde olduğu gibi Bütün ömrü kuşku ve şüphe içînde g Resimdeki sularda çocuklar, ördek radenize dönüşü normal olduğundan takada alabildiğine üerliyor. En çok intesbıhle değil bir çarkla yapıldığmdan çiyor. er, mücevher, hayvan kabuğundan bobarbunya avcılığı da başlamıştır. Yalkişaf eden istihsalâttan biri de çilektır. Kimsenin atağlığı altında yaşamak is rular, çiçekler, kıymetli eşya ve müzik çark ve resmi mukaddes ve uğurlu nız evvelki seneler kadar bol değil. Ve bunun istihsal sahası da Ereğlidir. addedılmekte idi. Dua çarhının resmi temem. aletlerinden ziller, buhurdanlar ve Bu havalide barbunyadan tuzlanıa hem uğur getirmekte hem de belâ ve Ereğlide çilek ittihaalâtt . Iran Büyük Eliçisi dün Dış îşkr Batrampeteler görünmektedır. o kadar ; . . . * , .. ., ..., ., v lyapılır. Bu, barbunya tuzlusu kazayı defetmektedir. kanını sağhcayarak memleketine di ndü. Uygur Tüıklerine aid bir eserde derece lezzetli bir baEreğlı en mutedil iklimidir. Poyraza ^ . , , , o A tabn varatıhşı ıtıbanle K a r a nefîs kokulu, Ona dün sağlıca kartı bıraknuştım. denizin Uygur Türklerinin çarka verdikleri gamah haçlar görülmesi Türk gazete" lıktır ki Erdek ve Marmara adasında Kendısile dün sağlıcalaştık. tamamen kapalı olan limaıt içinde tatlı cilerin nazarı dıkkatini celbetmesı ü kudsiyet ve uğurluluk budist olmıyan (kolyoz) dan yapılan ve (mayıtka) deKelime karşılıkları: bir sathı mail üzerinde Kestaneci köyü, tarafından zerine Uluslan Tanıtma müzesi mü Asyanm diğer kavimleri nilen tuzlamadan hiç te aşağı değil ve Kuşku = V'esvese kömür kâşifi Uzun Mehmedin doğduğu dahi Asyalı milletlere nüfuz ve hulul dürlüğu bu döeşeme freskınm birer belki barbunyanın hususî kokusunu da köy; çilek tarlalarile bu köyün bugün Sağlıcamak = Veda etmeK kadar gelmiş ve kopyasmı çektırip Türk gazetecılerine «derek Avrupaya taşıdığı cıhetle ondan leziz ve güzeldır. kazandığı şöhret dunkü tarihî şöhreti Sağlıcalaşmak = Vedalaşmak göndermek nezaketinde bulunmuştur. şimdi dünyanın en mütemeddin ve en Fakat Zonguldak; balığı en çok isSağlıca = Veda unutturacak kuvvette. Geçen yıl İstanMalumdur ki Türk dılınde ilk edebi kuvvetli bir devleti sayılan modern tihlâk eden bir belde olduğundan ve «*» bula yüz elli bin kilo çilek göndermişyatı yaratan ve tahrir lisanını vücude (asrî) Almanyanm ulusal (millî) ar ti. Bu nisbette de Zonguldağa ihraç et balık burada para ettiğinden tutulan Cumuriyet, halka karşı, bütün adanç getiren Uygur Türkleridir. Bunlann ması olmuştur. mişti. Mahallindeki istihlâk te ayrı. Bu balık taze olarak istihlâk edılir ve tuz larını yerine getirmiştir. Lâkın sene bu miktan bir misli artırmıştır. lamaya imkân yok yetışmez. Adamak kolay, ödemek güçtür. istihlâk sahasına uzak olan yerlerde Demek oluyor ki senede üç dört yüz Insan adançı, kocakan adağına benbin kilo istihsal yapılıyor. Bu miktar avlanan barbunyadan böyle tuzlama zemez. her sene artmakta. Burada yetiştirilen lar yapılırsa eminim ki bütün dünyaKelime karşılıkları: çilek nefaset itibarile İstanbulda yetiş nın en büyük kıymet vereceğı bir me Adanç = Vaid tirilen çilekten üstündür, aşağı değil ta elde etmiş oluruz. Adamak = Vadetmek, nezretmek « * * Çilek mevsimi meyvamn olmadığı, Adak = Nezir hiç bulunmadığı bir mevsim. Elma, porT Balıkçıhk işine dair bu fıkrayı ; aztakalm tükendiği, kiraz, vişne, armu dıktan sonra bu sene anlattıkları bir dun henüz yetişmediği bir mevsimde vak'ayı buraya yazmadan geçemiyeceve dünyada eşi bulunmıyan bir güzel ğim. lik ve çaşnide yetişiyor. Fakat memleKaradeniz sahillerinde, Trabzon ve ketimizde yalnız sofralarımızda meyva Rize havalisinde bir yunus balığı av1 Sadık = Bayn olarak bulundurulmaktan ve bazı ev lerimizde reçel yapılmaktan başka bir cılığı vardır. Bu, cidden çok güzel bir Sadakat = Baynlık şeye yaratmadığımız bu kıymetli mah iştir. Hem balıkyağı istihsal etmek, Örnekler: 1 Biz dostluk sulümüzü Avrupaya ihracat malı yapa hem de güzel balıklanmızı bu canavalarımıza bayn ve bağlıyız. biliriz. rın şerrinden korumak için. Bu sene 2 Baynlık en yüksek in Ereğli limanından tayyare ile Avru o kadar fazla yunus avlanmış ki Trabsanlık vasıflarındandır. paya pek kısa yol bulur, ve buraya zonda balıkyağı çıkaran fabrika artık 2 Lehte, Lehinde = Yana taze çilek ihracatı yapabileceğimiz gibi balık almaz olmuş. Öbür taraftan o Lehte olmak = Yana olmak. tnhisar idaresi Ereğli de bir kaynatma derece fazla hamsi avcılığı yapılmış ki Tepebaşındaki Akşam Kız Örnekler: 1 Bu işte sizin evi yapmak suretile likör yaptığı gibi bütün tarlalar balığa kanmışlar. fıkrinizden yana değiliz. San'at mektebinde dikiş şubesi • şekercilere şekerleme yapmak ta tav2 Ben böyle önergelerden nin imtihanlan başlamıştır. Bu Artık bu iptidailıkten çıkmalıyız. Busiye olunur. yana olamam. şubenin üç yüze yakın talebesi Filhakika İstanbula ihrac edilen bu rada yapılacak bir fabrika balıkyağı 3 Lehinde söylemek = îyiliğidün biçki ve provadan imtihan meta yukarıda saydığımız maksadlarda istihsal ederken yanıbaşında yapılacak edilmişlerdir. kullanılır. Lâkin çilek en nazlı, en nabir tesisatla da bu balıkların kösbesinni söylemek tlvvelce Nişantaşında bulu zik bir meyvadır. Bir kere Ereğliden den balık unu çıkararak mükemmel Dir Örnek: O, her yerde sizin iİstanbula kadar böyle nazik bir mey nan bu Kız San'at mektebi Te yiiliğinizi söyler. gübre elde etmiş oluruz. Taze balık vanın nakli hiç şüphesiz masraflı olur. pebaşındakî büyük binaya nak4 Lehtar =: Yanat tarlaya atılmca bir taraftan bunu kuşBir gün Ereğlide on, on beş kuruşa ledildikten sonra daha fazla Örnek: Ahmed sizin en coş kadar satılan bu meyva İstanbulda hiç ların şerrinden kurtarmak müşkülâtı, rağbet görmeğe başlamış ve takun yanatlannızdandır. bir zaman otuz kırk kuruştan aşağı öbür taraftan bunlann toprakta cürülebesi çoğalmıştır. Şimdi birçok 5 Aleyh = Karşı dügmez. mesini beklemek mecburiyeti vardır. ••# Dört köşesinde gamalt haç Her devrim, genc bayrağmın kanlı «açaklan peşinde, bir yığın genc insa * nın kendinden geçmişçesine, şarkılar söy« liyerek, tehlikeleri zeklenerek yürüdüğünü görür. Bunlann kimisi /jğınm içinde kaynar ve ona sağlamlığını, ileriyi şeyer» liğini, şefin ardısıra yorulmadan yürii « mek coşkunlugunu verir. Bunlar devrimin adsız gencleridir. Kimisi de şeref ve Dayrakla beraber hep ön sırada kalır;îabuk pişer; çabuk olgunlaşır; yaşmın ikisi kadar ödev ve iorav yüklenir. Devrimin ilk kanlı seline katılan deikanlı, bir de bakarsınız, devlet gemisınde bir gün en önemli yerleri rutacak kadar görgülü olmuştur. Birden, bpkı adı gibi, devriljp gidea Vasıf Çınar işte bu türlü genclerdsadi. İ Kırkında bilmiyorum var mıydı> «lstik1 lâl mahkemelerinde iddia makamlannı, I hükumette bakanlık, diplomaside eîçilik I ve büyük eîçilik sandalyalannı onun yaşında tutabilmek için sadece bir devrim değil, sade bir devrime katılmış olmak değil, şeflerin emrinde sınaçlardan açık alınla çıkmış olmak gerektir. Vasıf Çmar, bulunan Uygurlara aid bir resim j Arab harflerini kabul etmeden evvelki bu türlü bir gençti. Ankaranın yetiştirdiMeri, şen, pekgözlü, arkadaş canlı olur. Bunlann arasında bir tek softaya, bir tek züppeye, bir tek püritene rasthyamazsınız. Ankaradaki «şef rahlesi» nin önünden kalkanlan vıllarca bir mengenenin kaskısına alarak sıkabilirsiniz: Onların varlığından şanl «arıl hayat akar. Hızlı konuşurlar, güvene » rek konuşurlar, iddialı konuşurlar. Her devrimin bir devrimci tipi vardır. Ankara devrimcileri, sekter değildir, sinsi değildir, kılı kırk yancı değildir. Hamlenin şiirine varmışlardır. Açık konuşurlar, «küt» diye inerler, protokolun sırnaşıklıklanna bir türlü metelik vermemişlerdir. Vasıf Çmar da böyle idi. Bir Anka ralı devrimci, enine boyuna bir çocuk, şeflere karşı tam inanlı ve uysal; ödevde çalışkan; kalan yerlerde, şen, gürülrücü, kabadayı. Tıpkı Necati gibi, onu da «kör bar sak» dan kaybettik. Birdenbire, o göv * deyi gözönüne getirince, inanılmaz bir şey. *** Vasıf Çınar, şeflerin emeğile yetişmijti. En büyük acıyı onların duyacağına şüphe yoktur. Fakat acı haberin bütün gonülleri yaraladığı şu dakikada, acımı azıcık dindirmek için ben de dostlara ka • tılmaktan başka ne yapabıhrım? Tesellimiz şu olabilir ki, ona «Çınar» adını veren Büyük Bahçıvan, ulusun fi danlığında her gün göz nuru ve el emeği döktüğüne göre, Çınarın yerine «çınar » lar» ı koymakta gecıkmıyecektır. Vasıf Çınar, şüphe edemezsin ki, seni çok severdık ve seni unutmıyacağız. BÜRHAN BELGE J Kan davasından doğan müthiş bir cinayet (Baş tarafı birinci tahifede) lenmiş ve kocasına «ne olur, şu adamı öldür de beni rahat ettir» demeğe başlamıştır. Fakat kocası «bırak şu lâf ları, sonra benim halim nolur, hapse gucrt«ra «ize kimler bakar» diye kansıru fllcrinden vazgeçirmek istemiş « tir. Lâkin Gülizar aklına koyduğunu değiştirmemiş ve gizliden gizliye bir tabanca tedarik etmiştir. Dün sabah saat altı sularmda Çeşmemeydanındaki hamamm önüne oturmuştur. Güli zar biraz bekledikten sonra katil Kâzımın bir arkadaşile beraber geldiğini görmüştür. Kâzım Gülizarın önünden geçtikten dört adım sonra sokağın sessizliğini tabanca sesleri bozmuş ve merakla dışanya fırlıyanlar çarşaflı bir kadmm bir erkeğe tabanca atmakta olduğunu görmüşlerdir. İlk kurşunlar» dan ikisi Kâzımın belinden ve ayağın» dan girmiş, karnını delerek geç miştir. Kâzun bu ilk kurşunlar ile yere düşmüştür. Yanındaki arkadaşı Kâzımı bırakarak kaçıp gitmiştir. Kâzım yere düştükten sonra Gülizar tabancadaki altı kurşunu da Kâzımın vücudüne boşaltmıştır. Silâh sesleri üzerine vak'a yerine gelen bir polise kadın silâhını teslim etmiş, «bunu ben vurdum. Şimdi babamın ve kardeşimin intikamını aldım» demiştir. Kız San'at mektebinde imtihanlar Hergün 5 kelime On sekizinci liste Yaralı öldu Gülizar Adliyeye teslim edilmîştir. Kâzım da can kurtaran otomobili ile Kuledibindeki Sen Jorj hastanesine 'taldırılmış ve bir ameliyat yapılarak kurşunlar çıkarılmıştır. Fakat yaralı gece vefat etmiştir. Herşeyi hükumetten beklemek doğ Bu, söylediklerimiz de pek az masru değildir. Bazı müteşebbisler bu mevrafla başarılabilir, kanaatmdeyiz. zuu ele alarak hem memlekete, hem de B. C. kendilerine kârh yollar temin edebilirler kanaatindyiz. Bu sene Ereğli çilek mahsulünü j'alEyüb dispanseri nız Zonguldağa değil, îstanbula ve KaVerem Mücadele Kurumu dün topradeniz kıyılarında sanayi sayesinde parası olan (Ayancık) a da ihracat yap lanmıştır. lçtimada bitmek üzere bulunan Eyüb dispanserinin tefrişatı için mübamaktadır. Aleyhte olmak = Karşı ol mak Aleyhte söylemek = Karşı sövlemek Aleyhinde söylemek = Kö tülüğüne söylemek Alevhtar = Karşın Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanlıcaları kullanılmamasını rica ede riz. genc kızlarımız burada ev kadını olarak yetişmektedirler. Resmimiz mektebin değişik sınıflarındaki imtihanlan göstermektedir. Yugoslavyadaki muhaliflerin Çekoslovakyanın Sovyet Rus yaya açtığı kredı kararı Belgrad 4. (Telefonla) Muhalif parti reislerinden Maçekin Zagrebdeki evinde, Maçek partisine mensub saylav'ar bir toplantı yapmışlardır. Bu toplantı çok uzun ve münakaşlı olmuş, neticede Skop Gülizar dnayeti ikrar etti yaa edilen şeyler görüşülmüstür. ErenBalıkçıhk Memleketın balıkçıhk derdi umu köydeki sanatoryoma 40 yataklı bir pamîdir. Kısaca bir mektubda, bu, büyük viyonun ilâvesine başlanmış ve paviyonun derdi hal ye fasletmek irnkânı yok. biıinci kaü bitmiştir, çTnaya gıdılmesine karar verilmisür. 1 undan garanti edilmiştir. Gülizar dün Adliyeye verilmiştir. Bu işin tahkikatile Müddeiumumî muPrag 4 (A A.) Çekoslovak banka ları konsorsiyomu, Sovyet Rusyaya 250 avinlerinden Sabri meşgul olmaktadır. milyon kronluk bir kredi açan son and Suçlunun ilk sorgusu yapıldığı zaman Kâzımı öldürdüğünü sükunetle ıkrar laşmayı imza etmiştir. Bu kredi, Çekoslovak hükumeti tara1 etmiş, maksadının intikam almak ol Iduğunu da ilâve eylemiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: