19 Haziran 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

19 Haziran 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 Hazîraa 1935 CUMHURİTET Büyük Harbin senelerce sonra anlaşılan sırları İngilizlerin düşman şifrelerini açan 40 ıncı bürosu harbin neticesi üzerinde çok büyük roller oynamıştı Âlmanlar bütün şifrelerini çözen bir îngiliz servisinin varlığından şüphe bile etmediler. îngilterede ise böyle bir büronun çalıştığı harbden ancak sekiz sene sonra öğrenildi. Yazan SAĞLIK BILGİLERİ Dil ürerlnde Kılavuz için çalışmalar Kimler kan aldırmalıdır? Yaz mevsimi gelince birçok insanlar] da bir merak baslar; acaba kan aldır sam daha sağlamlaşır mıyım derler. Vücııdünde sızı, midesinde hazimsizlik, başında sersemlik olanlardan tutunuz da san benizli kansız sıskalara varıncıya ka dar birçok kimseler hep kan aldırmak scvdasına dü«serler. Kan aldırmak çok eski zamanlardan kalma tedavi usullerinden dir. Berber hacamah, sülük tutmak hep bu yolda kullanılmıs tedbirlerdendir. Fakat pesinen söylivelim ki herkes rastgele kan aldıramaz. Sıska hn adamın kan aldırması kendisini fena bir sona sürükler. Bu gibi dikkatsizlik yüzünden büsbütün sinirleri bozulmus, ciğerlerinde verem başlamış zavallılar gördüğümüz çokrur. Binaenaleyh bu yazıda kimlerın kan aldı racaklarını isaret edeceğim. Son senelerde tansiyon modası cıktığını bılırsinız. (Başka bir vazıda bu modayı avrıca anlatacağız). Damarlar içerisindeki kanın tazyiki gerginlik giicü, bazı hastalıklarda yükselir. Normal halde (yanı tabıî insanlarda) büyük tazvik sayısı 13J/2 ile I6V2 arasındadır. Bir de küçük tazyik vardır ki büyükle arasında beş sayı farkı mrveııddur. Kan aldırma meselesinde büyük tazyik yüksekliğini arıvacağız. Bazılannda büyük sayı 16'/2 üstüne çıkar. Bu gıbi damarlan sertleşmiş ve tazyikleri yiiksek insanlar için kan aldırmak muvafıktır. Yazlık orijinal kıyafetler 37 Mütekaid = Emekli Tekaüd olmak = Emekliye aynlmalE Tekaüd etmek = Emekliye ayırmak Ancak Cumuriyet emekli aylıklarınî geçinecek bir dereceye çıkardı. Dostum »ivil emeklilerdendir. Benim emekliye aynlmaklığım için dah» b*ş yıl var. îç Bakanlığı bu yıl 3 ilbayı daha emekliye ayırmıjtır. *** Müteradif = Çemdeş. Ingilizcede çemdeş kelimeler çoktur. *** > Müvezzi = Dağıtmaç Satışı eksilen gazeteci dağıtmacma kusur bulur. *** Nekahet = Eyiselik. Dostum geçirdiği ağır hastalıktan sonra, ancak bugünlerde eyiselik devrine girdi. *** Namzed = Aday. Gelecek »eçimde adaylığınızı koyacak mısınız? Bir cümle üzerinde duralım: «Kimsenin hususî hayatına kanşmamak hususî menfaat aramamak, çocuklarına karsı huiusî bir itina göstermek onun vasıflann dandır.» Bu cümledeki üc «hususî» yi biz ayn ayrı anlamlarda kullanıyoruz. Birinci «hususî» nin karşıhğı «özel» ikincınin şahsiğ», üçüncünün «ayram» dır. ••• Ahlâk ö'ğütçenlerinden kimse hoşlan maz. Süleyman Nazif, dizimlerinden fa7İa serpimleri ile tanınmıştır. Kamutayda çoğunluk yetrisi olmazsa toplanılamaz. Hangi aşamaya çıksa, hırsı dinmiyor. Erke süreğen değil, geçeğendir. Bana verdiğiniz büyüteçle Larusun ince yazılarını okuyamıyorum. Küstah ve çekinsiz bir tavırla yanıma geldi. Kimseye ardaçlık etmekten hoşlanmam. Kâğıtların birbirinden ayrılıp dağılmaması için bağlaç koymalısınız. Kandilli göyeti yeni bir deprem hî ber verdi. Türk göğsü bütün kalelerden daha bekcmdir. , Yasak yerlerde oturmayınız. Michael Marsde Türkîyvd* neşri riy»te aiddir. hckkı Cumhu> Büyük mühendis Sir Alfred Evvingin 61ümü, ortaya harb esnasında, 40 ıncı Amirallık bürosunda yaptığı hizmetlere dair birçok meraklı hikâyeler çık masma yol açtı. İngilizler, bu büronun mevcudiyeti ni, habden sekiz sene sonra, Lord Balfur, Sir Alfred Ewingin, harbin en iyi gizlenmiş sırlarmdan birr" olarak tav sif ettiği hizmetlerini zikrettiği zaman öğrenebilmişlerdir. Bu esrarengız büro, o zamandanberi büyük bir merak uyandırmıştır. Bu gün, orada yapılmış olan işleri, hemen tamamile ifşa etmek caizdır. Ancak, verilmesi mümkün olmıyan yegâne malumat, düşman şifrelerini açmak için kullanılan metodlardır. Çünkü, bu metodlar, meslek sırrı ile bağlı iki veya üç kişi tarafmdan bilinmektedir. 40 ıncı büroda çalışan adamların şifre anahtarlarını bulmak hususundaki bılgileri bir tabiat vergısi idi ve bunlar, ekseriya bu kabiliyetlerine güvenirlerdi. Bu adamlar, bazan, sanki ellerinde sıhırli bir değnek varmış gibi, düşman esrarının anahtarını, yazıyı ilk okuyuşta bulurlar, düşman, şifre sini değiştırdikten iki saat sonra, o şifrenin bütün sırlarım öğrenmiş olur lardL Harb ilân edildiği zaman. Sir Alfred £wing Bahriye İstihbarat direktdrü i di. Şıfre açmak ve okumak en sevdıği meşguliyetti. Harb patlaymca, «Naval intelligence» denilen (bahriye muka bil casus teşkilâtı) dırektörü Sir Henry Oliver, kendisine, gizli surette ele geçirilen bir demet şıfreli telgraf uzatarak, bunlardan birşey çıkarıp çıkara mıyacağını sordu. Bu tarihten başlıyarak, 50 kişilik bir memur kafilesınden mürekkeb servisin başında çalıştığı 17 mayıs 1917 tarihine kadar, Ewing, mütemadiyen düşman şifreleri açmakla meşgul olmuştur. Bu vazifeyi o kadar muvaffakiyetle başarmıştır ki, düşman füosu, bizzat Alman gemıleri kadar süratle haber alan Amirallık dairesi nin malumatı olmadan hiçbir hareket yapamamıştır. Alman gemilerinın her plânı, her hareketi önceden malumdu. Ancak, bir tek mühim vak'a bundan müstesna kaldı. Amiral Von Scheer, Jötland muharebesinın arifesinde, 40 ıncı büroyu atlattı. Fılo sabahleyin saat 5,30 da denize açıldığı halde Londra bunu çok sonra öğrenebıldi. Von Scheer, şifrelerini çektiği yerı bırdenbire değiştirmek suretile 40 .ıncı büroyu şaşırtmış, mağlub etmişti. Harbe dair ifşa edilen vak'alar ara sında hiçbirisi, İngiliz kamoyunu (efkârı umumiye) bu gizli servıs hakkmdaki ifşaat kadar hayrete düşürmemiştir. Harb esnasında. bütün İngilizler. casusluğun, Almanların inhisarında bu lunduğunu. Alman casuslarınm İngilizlere dair olan herşeyden haberleri olduğunu, halbuki İngiliz casusları bu dala ve hantal oldukları için düşman hareketlerinden zerre kadar malumat alamadıklarım zannediyorlardı, ve bunun böyle olduğuna da emindiler. Hakikatte ise, İngilizler, Alman casusları hakkmda o kadar mükemmel malumat sahibi idıler ki, harbin pat lak verdiği gün, İngilterede bulunan bütün Alman casusları yakalanmış ve depo karargâhlarına kapatılmıştı. Radyo telgraf şifrelerine gelince, dünya nin dört ucundan çekilen bu telgraf lardan bir tanesi bıle yoktu ki, 40 ıncı büronun keskin zekâları tarafmdan, anahtarları bulunup esrarı çözülmesin! Sir Alfred Ewingin, eriştiği bu muvaffakiyeti, evvelden tahmin etmiş olması pek* muhtemel değildir. Harbm ilânından üç hafta sonra, Evving, şansm büyük bir yardımma mazhar oldu. «Magdeburg» ismindeki Alman kru vazörü battı; İngiliz ve Rus dalgıçları, geminin enkazı arasında, Alman ge milerinin kullandığı şifre anahtarının tam bir'nüshasını buldular. Tabiidir ki bu keşif tamamile gizli tutuldu ve bu önemli vesikanın, îngilizlerin eline geçtiğini bilen olmadı. Şayed Âlmanlar, 40 tnct büronun mevcudiyettni harbden »ekiz aerte aonra ilk iffa eden Lord Balfur kendi şifrelerini çözmekle meşgul o lan 40 ıncı büro nevinden bir servism varlığından en ufak bir şüpheye düşmüş olsalardı, muhakkak ihtiyatla hareket ederlerdi. Amirallık daıresinde bile, bu esrarengiz servisin mevcud olduğunu pek az kimse biliyordu. Burada, Almanların, şıfre anahtar larını neden dolayı sık sık değiştırmedikleri suali varid olabilir. Fakat, Almanya, münferid vaziyeti yüzünden, daima telsize müracaat mecburiyetin de olduğu için, şifresini sık sık değiş tirmesine imkân yoktu. Gerçi, bırkaç defa bu usule de başvurdularsa da, yaptıkları değişiklıkler çab. cak anlaşıldı. Harb zamanında, gemisi tehlikeye giren bir kumandanm ilk ödevi (va zifesi) şifre defterlerinin, torpil tarl? ları haritalarının ve sairesinin düşman eline geçmemesini sağlamaktır. Bu iş, denizüstü gemilerinde kolayca tatbik edilebiliyordu. Çünkü bütün şıfre defterleri kurşunla kaplanmıştı. Tehlike görüldüğü zaman bunları denize fırlatıp atmak kâfidi. Fakat bir denizaltı gemisi kumandanı için bu şekilde hareket etmek mkânı olmadığından, bazı önemli kitablar ve defterler, arasıra. 40 ıncı büronun yolunu tutuyordu. Lâkin, ele geçirilen bu vesikalardan istifade edebilmek, Almanların şifre kaparken kullandıkları usulün bilin mes\ne baçlı idi. Âlmanlar, bu usulü sık sık değiştirirlerdi. 1916 da, Âlmanlar, her geceyarısı, işaret defterinin başlıca şifre anihtarını değiştirmeği âdet edinmışlerdi. 40 ıncı büro, bu işte o kadar tecrübe sahibi olmuştu ki, bu değişiklikler hiçbir güçlüğe sebeb olmuyor, yeni şifre keşfedıliyor ve iki üç saat içinde, tel gref açık bir lisanla yazılıveriyordu. 40 ıncı büro, Almanların gevezelıği ne cidden şaşıyordu. Denizaltı gemileri. bir vapur batırır batırmaz derhal telgraf çekiyorlar, zeplinler, yaptıkları işleri, seferden dönüşlerinde, telgraf lar yağdırarak ilân ediyorlardı. Âlmanlar, telgraflannın İngilizler tarafmdan okunamıyacağma o kadar emmdiler ki, daha az gevezelik etmek lüzumu a kıllarma bile gelmiyordu. 40 ıncı büronun ele geçirdiği ve açtığı telgrafların arasında iki üç tanesi, harbin akıbeti üzerinde çok kat'î tesir yapmıştır. Dogger Bank meselesinden evvel, 40 mcı büro, Alman gemilerinin hareket saatlerini ve kuvvet lerinin derecesini bildiği için. Amirallık dairesi, tedbirlerini, ona göre al mıştı. U 20 denizaltı gemisinin, «Lusitn nia> yı batırdığını bildıren müjdeli telgrafı da yakalanmış ve hâdisenin kazaya atfedilmesine mahal kalmamış tır. 1916 sonlarına doğru ele geçen bir telgraf, Amerikanm harbe girmesinde büyük rol oynamıştır. O tarihte Vilson henüz harekete geçmekte tereddüd ediyordu.Günün birinde, Cenubî Ame rikada bulunan Alman ajanlarının şefine, Meksikayı, Almanlarla bırleşmeğe ve Amerıkaya karşı ayaklanmağa teşvık etmesi yolunda verılen bir emır, 40 mcı büro tarafmdan deşifre edildi. Bu telgraf, Balfur tarafmdan, Amerikanın Londra elçisi Pagee mahrem o larak gösterıldi, o da, bunu Vilsona bildırdi. Hâdıse, Vilson tarafmdan Amerika matbuatına haber verilince, memlekette Almanya aleyhinde büyük bir düşmanlık uyandı ve mesele, Amerikanm harbe iştirakile nihayet buldu. Yabancı memleketlerde bulunan Alman muhabirlerine gönderilen tel graflardan pek çoğu, 40 ıncı büronun şifre açıcı memurları tarafmdan çö zülmügtür. Almanların İspanyada, İs Fakat damarları sertlesmemiş, kadın lık halı kesilmis kadınlardaki tazyik vükselişi ayndır. O gibi hallerde kan aldır mak doğru değildir. Diğerlerinde yani damarlan sertlesmis olanlarda ise ihtivaca göre 200300 santimetro mikâbı kan aldırmanm çok faydası vardır. Kan aldırmak cesid çeşid biçimde olur. Ya damardan alınır, ya hacamat suretile, yahud kulak arka«ından ve yahud sırttan sülük tutularak elde edilir. Her halde kan aldırmadan evvel bir doktorun fikrini sormak muhakkak faydalıdır. Zayıf adamların kan aldırmalan hiçSağdaki model alelâde siyah krcp bir suretle doğru değildir. döşin eteklikle siyah üzerine beyaz b«Kan aldırmak için muayyen bir mev nekli taftadan bir cekettir. Ceket krusim yoktur. Fakat umumiyetle bu is icin vaze gibidir. Göğsünde plâstron şekmayıs ve haziran ayları tavsiye edilmek linde organdiden tezyinat mevcuddur. tedir. Sıcaklar girmeden alman böyle bir Omuzlar kalkık, kollar dirseğe kadar tedbırle bırcok ınme tehlıkelerinin önüne geniş sonra da dardır. Bununla beyaa tezyınatlı kü.çuk siyah şapka ve siyah geçilebileceğıni önemle kaydedelım. eldiven, siyah çanta çok iyi gider. LOKMAN HEKİM Fakat bu kıyafetleri intihab ederken iyice düşünmek lâzımdır. Meselâ bunArab Muharrem dün akşam lardan rob, truvakar nısbeten az elbisesi olanlar tarafmdan giyilebilir. Gün bir genci vurdu aşırı, haftada birkaç defa bununla göKasımpaşada oturan Arab Muhar rünülebilir. Hatta bir müddet için nrem adında bırisıle Kayserıli Halil aralakışıhrsa gündeliğe de vurulabilir. Farında bir kadın meselesinden kavga çıkkat etek ve caket gündeliğe vurulacak mış, Arab Muharrem kızarak bıçağını veya sık sık giyilebilecek cinsten değilçekmiş ve Halili muhtelıf yerlerinden ya dir. Ucuza çıkmakla beraber elbisesl ralamıştır. Muharrem kaçmak isterken nisbeten çok ve onu nadiren giyecek yakalanmış, Halilin de yaralan ağır oldu olanlar tarafmdan yapılmalıdır. ğundan hastaneye kaldırılırken ölmüştür. Yazlık kıyafetler için bu sene kullanılan kumaşlarm ve bicimlerin çeşid çeşid olduğunu birçok defa sütunlarımızda yazdık. Bugün de kumaşlardan emprime krep döşinlerle, alelâde krep döşinler ve taftadan, biçimlerden ds caket etekle, rob turvakarlardan bahsedeceğiz. Yukarıdaki model orijinal siyah üzerine beyaz desenli emprimt kreb döşinden güzel bir robla onun üzerine gıyilen turvakardan mürekkebdir. Bununla etrafı siyah şeridli beyaz, şapka ve elde de beyaz musketer eldiven, beyazlı siyahlı büyük bir çanta çok iyi gider. Hergün 5 kelime Otuz ikinci liste 1 Şimal = Kuzey Cenub = Güney Şark = Doğu Garb = Batı Şimali şarkî = Doğu kuzeyi Şımalı garbî = Batı kuzeyi Cenubu şarkî = Doğu güneyi Cenubu garbî = Batı güneyi Şarkı şimalî = Kuzey doğusu (1) Amerikayı cenubî = Güney Amerikası ? Sual = Soru İstintak = Sorgu Mesele = Mesele (T. Kö.) Örnekler: 1 Size bir soruda bulunmak istiyorum. 2 Dün bütün suçlular sorguya çekildiler. 3 Hikâye = Öykü Örnek: Gazetelerin gündelik övkülerinde san'at değil, eğlence değeri aramalısmız. 4 İhtimam etmek = Kayıtlanmak İtina etmek = Özenme îtina = Özen Örnekler: 1 Bu işe daha iyi kayıtlanmanız lâzımdır. 2 Yazmızda baştanbaşa özensizlik görünüyor. 5 İkametgâh = Konut Mesken = Otru Örnekler: 1 Herkes bu lunduğu şehirde bir konut göstermek yükümündedir. 2 Hükumet Ankarada iş yarların otru meselesini de kotaracaktır. (1) Ötekiler de bunlara kı yaslanarak yapılabilir. Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanlıcaları kullanılmamasını rica ederiz. Dün bir talebe öldü Yüksek Muallim mektebi talebesin den Huriye tedavi edilmekte olduğu Gureba hastanesinde ölmüştür. Huriyenin bu mevsimsiz ölümü kenj disini seven hocaları ve arkadaşlarını çok müteessir etmiştir. Zavallı genc kızın cenazesi dün arkadaşlarının göz yaşları arasında Topkapı mezarlığına gömülmüştür. tanbulda, Sofyada ve İranda teşebbüs ettıkleri her iş öğrenilmiştir. Gene Almanların İranın şarkmdaki isyanda oynadıkları rolün içyüzü bu suretle meydana çıkmıştır. Bu kadar fazla telgraf nasıl ele geçiriliyordu, dıyeceksiniz. Tekmil İngiltere sahillerinde ve hiç şüphesiz diğer memleketlerde, Amirallık dairesile doğrudan doğruya telgrafla görüşen tarassud memurları yerleştirilmişti. Bunlar, ellerine bir telgraf geçer geçmez. derhal bunu 40 mcı büroya bildiriyorlar, 40 ıncı büronun şifre açan memurları da, hemen bu telgrafın şifresmi açmağa başlıyorlardı. Verici merkezleri tahdid etmek üzere daha başka istasyonlar da tesis edilmişti. Bu usul bugün umumiyetle tatbik edilmektedir. Fakat o tarihte he nüz malum değildi. ( * | Evlerimizi nasıl döşeyelim ? 1 ") Güzel bir yazlık salon ^ Yazlığa gidildiği zaman insan çok eş ya götüremez. Onun için yazlık evlerTmiz, köşklerimiz mecburen gayet sade tarzda döşenebilir. Şu modelde gördüğünüz odanın şöminesinden maada her tarafı kolaylıkla taklid edilebilir. Hele lâmbalar ve destekleri çok orijin aldir. Küçük giııitn levazımı Bir renkte ayakkabı ve çanta Bu istasyonlardaki tarassud memurları. gece gündüz tetıkte beklerler, ve şifre açan memurlar gece gündüz telgrafları okumakla meşgul olurlardı. Bununla beraber, bütün harb müddetince, hatta İngilterede bile, hiç kimse, 40 mcı büroda görülmekte olan muazzam işın mevcudiyetinden şüphe et•on zamanlarda erkekler için bile j kaşkol, kravat taşımak moda oldu>Kamedi. 40 ıncı büronun sırrı, bütün har azın bir renkte, bir desende kravat. dınlar frenklerin «assorti> dedıkleiı | mendil, kışın ayni renkte, aynı desende [ bu çeşid giyınmeğe ötedenberı merakbin en iyi saklanan sırrı olmuştur. lıdırlar. Fakat aşırı gidip resmî üniformaya döndürmemek şartile kadının üzerinde bazı şeylerin «assorti» olması çok iyi bir tesir icra eder. Meselâ modellerini koydağumuz ayakkabı ve çanta ayni renkte deriden ve ayni şekılde tezyinatlıdır. Bunlara uyacak bir elbise ve şapka ile çok şık duracaklan muhakkaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: