27 Haziran 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

27 Haziran 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHÜEİYJET 27 Hazuan 1935 Yaralanmla perişan bir halde oldu dar müteheyyiç etmiş olan tablonun gumu gören uşağımın bu halde; geee numarasmı aradım ve onun hakkında yi açık havada geçirmekten beni kur yazılmış olan satırlan okudum: tarmak için kapısmı zorladığı şato haş«O en bulunmaz bir güzelliğe malik metle, gamı kendisinde toplamış olan olan tath ve neşeli bir kızdı. San'atkâ eski binalardan biri idi. Az bir zaman n görmüş, sevmiş ve onun kansı ol danberi ve az bir zaman için terkedil ması felâketinin başlangıcı olmuştu miş olduğu anlaşılıyordu. Biz şatonun Ressam san'atini adeta ihtırasla seven en küçük ve nisbeten en az ihtişamla haşin bir insandı. Onun daha evlenmedöşenmiş bir odasına yerleşmiştik. Bu den bir kansı vardı: San'ati!.. Genc ka oda binanın en uçtaki kulelerinden bi dına gelince; o emsalsiz güzelliğile sarinde idi. dece tebessüm ve ışıktan yapılmış bir Duvarlar, yeni ve eski kıymettar tab mahluktu. Küçük bir çocuk gibi çılgm lolarla dolu idi. Bütün duvarlan örten ve harikulâde bir neşesi vardı. Kalb bu tablolar hiç şüphesiz ki bende şid herşeye karşı sevgi ile dolu idi. Nef detli bir nöbet başladığı için olacak ret ettiği şey yalnız kendi rakibesi o bana harikulâde tesir ediyorlar ve a lan san'atti ve en korktuğu şey de Seta beni büyülüyorlardı. Gece olmuş sevdiği yüzü her an görmesine mâni tu. olan boya takımlan.... Nihayet san'atkâr bir gün kendi porPedroya pencerelerin ağır kepenk lerini kapamasım ve büyük gümüş tresini yapmak istediğini söyleyince; şamdanlardaki bütün mumları yakma genc kadm dehşetle irkildi. En kork 6inı emrettim. Pedro başucumdaki tuğu şey bu olduğu halde haftalarca mumları yaktı ve yataklığın uzun ipek kocasına modellik vazifesini gördü. Onun karşısmda, uslu ve tatlı, saat saçaklı kıymettar siyah kadifeden perlerce oturdu. Ressam, saatten saate delerini mümkün olduğu kadar açtı. Bütün bu hazırlığın sebebi eğer uykum günden güne ilerliyen eserinin karşı kaçarsa bana duvardaki resimleri ra sında bütün ihtırası ve heyecanile çahatça seyrettirmek ve yanımdaki ma ^ışıyordu. O egotist, haşin ve sert bir 6anın üzerinde duran kitabı kolaylıkla adamdı. Kendısini yalnız san'atine verokutabilmek içindi. Bu kitabda duvar miş olduğu için bu loş ve havasız ateldaki tablolar hakkında malumat ve yede genc kadının yavaş, yavaş sıhha tini kaybettiğini, günden güne soldu tenkidler vardı. Yatağımda uzandığım yerden uzun ğunu farketmek istemedi. Ondan başka nzadıya levhalan seyrettim. Böylece herkes bu hali görüyordu. Genc kadm saatler geçti. Geceyarısı oldu. Uşağımm hiç şikâyet etmeden gülümsiyen yüzi uykusunu bozmamak için başucumdaki le kocasımn karşısmda duruyordu. Çünkü büyük şÖhretli ressamın bu şamdanın yerini değiştirdim. Bu su retle ziyanın mümkün olduğu kadar tabloya nasıl bir ihtıras ve nasıl bir akendi yatağımın üstüne gelmesini is teşle gece, gündüz çalıştığını görüyortemiştim. Bu ışık değişmesi birdenbire du. San'atkâr kendisini bu kadar çok seodanın şimdiye kadar karanlıkta ka lan bir yerini bana gösterdi. Kenarda ven kadının resmini yaparken, kadın duvarın üstünde henüz görmemiş ol günden güne sıhhatinden ve canından duğum bir tablo nazan dikkatimi cel bir parça kaybediyordu. Evet ruhun betti. Bu bir genc kız resmiydi. Bir an dan bir parça... bu resme baktıktan sonra hemen gözTabloyu her gSren bu harikulâde lerimi kapadun. Neden?. Bunun sebe benzeyişin ve bilhassa resimdeki bu inabini hemen anlıyamamıştım. Fakat bir nılmaz canlılığın karşısmda büyük bir müddet sonra yeniden gözlerimi açtım. hayranlık duyuyordu. Bu döfa rüya görmediğimden imindim. Tablodaki bu canlılık ressamm me Büyük bir dikkatle resme bakmağa haretini olduğu kadar modeline karşı başladım. Bu resim dediğim gibi bir duyduğu büyük sevgiyi de göstermiyor genc kız resmiydi. mıydı? Kollar, göğüs, hatta zengin ve gür Nihayetlere doğru san'atkâr artık asaçların bir kısmı tablonun zeminini telyesinde kimseyi kabul etmez olmuşteşkil eden derin ve karanlık bir göl tu. Bütün benliğini eserine vermiş gigeye kanşıyordu. biydi. Resimle o kadar meşguldü ki ar(Söbü) yuvarlak çerçeve gayet kıy tık gözlerini modeline gitgıde daha az metttardı ve içindeki resim san'at ba çeviriyordu. Böylece muşambasına kunından harika idi. Böyle olmakla be koyduğu kızü renkleri, karşısmda ses raber, beni bu derece teshir eden şey siz oturan karısının yüzünden aldığını ne bu san'atin ne de bu çehrenin ha bile farketmek istemiyordu. Haftalar rikulâde güzelliği idi. Bu resimde baş geçmiş, resmin üzerinde ancak birkaç ka bir hususiyet, başka bir kuvvet var fırçalık bir iş kalmıştı. Dudakların kedı. Ben bu kuvvetin ne olabileceğini narına ve gözün ucuna vurulacak birkendime sorarak, belki bir saat gözle kaç fırça darbesi rimi ayırmadan, yatağımda yan doğ Ve işte bu zaman içinde genc kadı rulmuş bir vaziyette ona baktım. nın hayatı bir kandil alevciği gibi titVe nihayet bu kuvvetin doğru sırrmı riyerek sönüvermişti. keşfettim. Sonra yatağıma adeta dü Son fırçaları da vuran san'atkâr veşer gibi uzandım. Bu resimdeki sihir cid içinde şaheserini seyrediyordu. Bir ve kuvvet bu resmin canlılığı idi. Canmüddet kendinden geçmiş bir halde lüık demek azdır. Bu resimde olan kaldı. Fakat tabloya dalmış olan göz canlılık değildi. Bu resim sanki canlı lerinde birden dehşet ışığı pırıldadı idi. Bu resmin kendisi bir hayattı. Rengi sapsarı kesilmişti. Titriyordu Bu buluşum ilkönce beni adeta dehşet Boğuk bir sesle: içerisinde bıraktı, sonra bakışlarımı « Fakat bu resimde can var, diye ondan ayıramadan şamdanm yerini dehaykırdı, bu hayatın kendisidir!> ğiştirdim. Daha fazla bu levhaya bakVe heyecanla dönerek sevgilisine mağa tahammülüm yoktu. Beni bu kadar heyecana düşüren resim yeniden o baktı. Genc kadın ölmüştü.» danın loşluğuna karışmca bu tablolar dan bahseden kitabı aldım. Beni bu kaTercüme eden: SÜVEYDA H. I Küçük! Hikâyei Yuvarlak çerçeve Edgar Alen Podan Duymadıklannıız ve bilmediklerimiz Tecimler eski hâli boşalt } 88 mak istemiyorlar Pariste Sen nehri üzerinde 1780 se Bakanları asmak suretile işlenen resml cinayeC nesine doğru Turquin isminde bir a Yeni Hal yüzünden çıkan anlaşamadam üç tane denizhamamı açmış ve mazlık dün Şaruı Kabzımallar kuru bütün medenî âlemde inf ial ve nef retle karşılanmışti bunlara «Çin hamamı» ismi verilmiş tir. Kibar halkın geldiği bu hamamlarda, Kral Lüi Filip, gencliğinde yüzme öğrenmişti. Halk tabakası için de dört sol ücretle ayrı denizhamamlan vardı. Kadınlara mahsus hamamlar yapıl dığı vakıt, kapıya asılacak levhanm yazılmasını bir ressama sipariş etmişler fakat ressam, levhaya, şu iki cümleden hangisini yazacağını bir türlü kestire memiş: «Dibi tahta döşeli kadınlara mahsus dört paralık hamam» mı yazsm, yoksa «Dört paralık kadınlara mahsus dibi tahta döşeli hamam» mı?.. Y*ni nebat yapıyormuş ! Bir italyan nebatat âlimi, zâhir mevcud nebatlann sayısmı ve nevilerini az bulmuş olacak ki, yeni nebatlar icad etmeğe kalkmış ve muvaffak olmuştur. Bazı nebat tohumlarmı, bir takım şualardan geçirmek suretile, ve bu şuaların kesafet derecelerine göre cins lerini tesbit ederek yeni nebatlar vü cude getiren bu âlim, kauçuk, şeker ve saire yapmak ümidinde imiş. Tarihi tabiî dersleri bir kat daha güçleşiyor demektir. Boğa gürefcisi kadın Şimdiye kadar erkeklere mahsus o lan bütün meslekleri, bütün mevkileri ele geçiren kadm, Ispanyada, boğa güreşine de başlamış! Grenatah Matmazel Juanita de la Cruz isminde bir kadm, sayılamıyacak kadar çok boğalarla güreşerek uzun müddet talim yaptıktan »onra, mühim bir güreşte, en azgın boğalardan birini öldürmek suretile ilk muvaffakiyetini kazanmıştır. Matmazel Juanita bu meslekte bü yük muvaffakiyetler kazanacak gibi görünüyor. Acaba ayni mesleğe intisab edecek başka kadmlar da türeyecek mi? Unutulmıyan k*lim«l*r Fransa Akademisi Diksıyonerînîn iîk tab'mı kaleme alan Vaugelas olmuştur. Bu maruf gramerd Gartan d'Orleanın dostu olduğu için maaşı kesilmişti. A kademi üyeleri, Kardinal Rişliyö nez dinde teşebbüs yaparak, Vaugelasya tekrar maaş tahsis edilmesini iltimas ettiler. Kardinal, Vaugelasyı davet ettl ve çok iyi karşıladı. Ayrılırlarken, Rişliyö gülerek: Diksiyonerde bilhassa cmaaş» kelimesini unutmaym, sizi alâkadar eden bir kelimedir. diyince, Vaugelas: Teşekkür ederim ekselans, dedi, minnettarlık» kelimesini de unutmıyacağım. Kemendli peliıler Amerikadan gelen herşey yenî de ğildir ve hiç görülmemiş bir yenilik diye tarif edilen bazı şeylerin, Avru palı kafasından çıkmış ve Amerikada tatbikat sahasına konmuş olduğu gö rülüyor. Birleşik Devletlerde bir zabıta teşkilâtmm, «kemend» i silâh olarak kullanmağa başladığı ve iyi neticeler aldığı söyleniyor. Halbuki, Lyon şehri zabıtası, birkaç sene evvel, hırsızîarı yakalamak için bir nevi kemend kul lanmağa başlamıştı. Birçok hırsızlıklar yapmış olan iki genc haydud bir gün bir binanın üçüncü katında cürmü meşhud halinde yakalanmışlar ve kaçma ğa hazırlamrlarken, tecrübeli bir el tarafından fırlatılan bir kemendle kıs kıvrak bağlanarak yakayı ele vermiş.lerdi. Lyon zabıtasınm bu meşhur kemendinden bir daha bahsedilmez oldu; Amerikaya gitmiş olduğu anlaşüıyor. Fahişeler sendikatı ! muna gönderdiği yeni bir tezkere ile yepyeni bir safhaya girmiştir. 12 yıldanberi Belediyenin malı olan Meyva Hali Kabzımallar kurumu ta rafmdan kira ile tutulmaktadır. Söy lendiğine göre mukavelede de Şarın yeni bir Hal yapılınca kiracısma yer göstereceğine ve o zamana kadar bu es ki ve çökmüş binada oturacağına dair kayid vardır. Şar Emlâk direktörlüğü dün Kabzı mallar kurumuna yazdığı tezkerede şimdi oturulan Hali 30 haziran akşa mma kadar boşaltmalanm bildirmiştir. Halbuki Şarm kiracılan başka dü şüncededir. Onlar Belediyenin yeni Hale gazetelerle ferdleri çağırdığını ve 40 yıllık müşterisi olan Kabzımallar ku rumunu mukavele hilâfma yeni Hale çağırmadığım, bundan başka altı ayda bir kira verdiklerinden son yeni kirayı bundan dört ay evvel 3 aylık ve sonra da bir ayhk verdiklerine göre Hali terketmiyeceklerini söylemektedirler. Dün birtaraftan bu şekil sürerken beri yandan da Oda Genel Sekreteri Cemalin llbay yardımcısı Rükneddinle yaptığı temas üzerine Rükneddin Şar daki ilgili olanlardan bu hususta iza hat almıştır. Dün Oda Esnaf şubesi direktörü Galib Bahtiyar da ilgili olanların iste ği üzerine bu hususta izahat vermiş tir. Venizelosun telgrafında kullandıgı tabirler dahi, yaptığı gayet eflâtunî (yani sudan) teşebbüsün sadece, Lord Kürzonîa Lozandaki diğer murahhaslar üzerinde tesir icra etmek maksadile yapıldığım ispata kâfidir. By gülünc ve zavallı telgrafın en göze çarpan tarafı, Venizelosun, Lord Kürzonun fikrini bildirdiği halde, kendi mütaleasını söylememeğe hassaten dikkat ve itina etmiş olmasıdır. Onun için, mesele bir fırsattan istifade meselesidir. Telgrafta, kendi siyasal dostlannın irtikâb etmek üzere olduklan cinayet hakkında bir tek şikâyet ve protesto kelimesi bile yoktur; bu cinayet yüzünden gelebilecek en büyük fenalık, onun için, «kendi üaziyetinin daha güçleşmesindem> ibarettir. Eğer Venizelos istemiş olsaydı, muhakkak, idam hükümlerinin infazına mâni olabilirdi. nan Bakanlannm Venizelosun sryasasına kurban gittiklerini ve eğer Sakarya meydan muharebesi başka bir sonuç (netice) ile bitseydi, ayni adamlann Yunanistanda kahraman diye göklere çıkanlmış olacağmı yazdılar. Yunanistan, Lozan konferansında, Ku genel nefret ve tel'inin acısmı çekti. Lord Kürzon bir müddet Venizelosun yüzüne bile bakmadı; onu kabul etmedi. Prens Andre idamdan kurtuluyor Kumandan Talborun Atina seyahati, büsbütün faydasız olmadı. Ihtilâl komitası, Prens Andreyi de, Anadolu ordusundaki kumandanlığı esnasmda aldığı emirlere itaat etmemekle harb divanma vermek ve ilk maznunlar gibi onu da idam ettirmek niyetinde idi. Fakat ilk idamlann, medeniyet âleminde, hasıl ettiği çok fena manevî tesir ihtilâl komitasını korkuttu. Talbot ta Prens Andreyi hududa kadar götürdü. Lozan konferansı bitmek üzere iken 4 şubat 1923 te Türkler yeni isteklerde Ayni 'diyeve «Nevyork Tribune» gabulundular. O zaman Lord Kürzon Lozetesi de şunu ilâve etmişti: «Venizelos, eğer kendisi hükumelin zandan ayrılmağa karar verdi. Türkiye başmda bulunsaydt, idam hükümlerinin başmurahhası îsmet te öyle yapb. Lcimzasım tasvib ve imza edeçes'mi. mah zanda birkaç kâtibden başka kimse kalkumlarm vatan hainleri olduğunu, Cu maaı. Trakyada kumandan olan General nansin bir mugalâtacıdan başka birşty olmadtsını ve idam edilenlerin hepsinin Pangalos, konferansm inkıtaa uğramasmdan bilistifade, İstanbul üzerine bir ta» cani olduklanm söylemiştir.» arruz hazırlamağa başladı. Fransızlar, Politis cinayetin müdafii harbin yeniden başlamasının güçlükle Bu idamlann müdafaasım yapmak zilleti Politise düşmüştü. Bu adam, Pa önüne geçtiler. 8 martta, Türkiye hüküriste verdiği bir konferansta bunu yaptı. meti, îtılâf devletlerine yeni bir nota verKanunlan istediği gibi evirip çevirmege diğinden konuşmalara 23 nisanda tekalışmış bfr avukata yaraaşn bir meharetle rar başladı. Lozan banş andlaşması 24 dam hükümlerinin haklı olduğunu ispata temmuz 1923 te imzalandı. Yunanistan Karaağacı kaybediyor, çalıştî. Venizelosun Anadolu köylerindeki bir Yunan hükumetinin işlediği bu resmî cinayet, bütün medenî memleketlerin ba milyona yakın Rumu, memleketlerinden sını (matbuatı) ve 1 ükumetleri tarafın ayınp Yunanistana getirmek yolundaki dan infial ve nefretle karşılandı. îngil fikri sabitini Türkler, kendilerine mal etere, Yunanistanla her türlü diplomasi diyorlardı. Bu suretle Türkiyede doğmuş münasebetlerini kesti. M. Musolini, kendi ve Türkçeden başka dil konuşmıyan yüz j hükumetinin, Atinadaki îtalyan masla binlerce halk Yunanistana atılıyordu. Türkler, genel bir surette, Umumî hatgüzanna Yunan hükumetile her türlü münasebetlerin kesilmesini emrettiğini, Harbin sonuçlanndan kendilerini kurtar' îtalyan senatosunda söyledi. Fransız hü manın yolunu bulmuşlardı. Yunanistanın kumeti ve utanmaz Journal des Debats mağlubiyeti, muzaffer îtilâf devletlerinin gazetesi müstesna olmak üzere, bütün de hezimeti olmuştu. (Arhast Fransız gazeteleri, kurşuna dizilmiş YuGiridlinin gazetelere verdiği diyevler Bakanlann idam edildıkleri haberi, malum olur olmaz, Venizelos gazetelere diyevler (beyanat) verdi. Bunlardan biri 30 ikinciteşrin tarihli Daily Newsta cıkanı şudur: «Af. Venizelos beş Bakanla başkumandanm idamlarım mttüafık buluyor, onlann valan haini olduklanna inamyor.'» Bu serlevhanın altında junlar yazıIıdır: «M. Venizelos, mahkumlan muhakeme eden harb divamnm kanuni surette leşkil edilmiş olduğunu ve Ingilterenin idam hükümlerinin infaztnt protesîo etmeğe hak ve salâhiyeli olmadığım, ne Îngiliz hükumetinin, ne de îngiliz efkârı umumiyesinin, M. Erskine Childersin idamım proiesto etmediklerini söylemiş, o halde, Yunanistan, devletin en büyük düşmanlan olan adamlan mahkum edince, bu infial ve hiddelin sebebi ne?» demiştir. Ressamın karar veremediği tabelâ! Hâl davası tekrar dallanıyor \ Venizelosun Yaptıkları : Sabık lntellicens Şervis Şefi Sir Bazil Pcmgaioı Doktorlarîn toplantisi fitıbba Muhadenet cemiyeti idare yeti dün saat altıda Etibba Odasında doktor Neşet Osmanın başkanlığında toplanarak heyeti umumiyeye yeni kazanç vergileri hakkında izahat vermiş doktorlarîn sınıflara ayrılmaları işi konuşulmuştur. Ruhsatnameler için bazı maliye şubelerinin 25 lira, bazılarımn da 2 lira al makta olmaları vaziyeti görüşülmüş hepsinin iki lira üzerinden almmasma çalışıldığı söylenmiştir. Resmimiz dün toplanan doktorlardan bir kısmmı gösteriyor. Amerika ecnebileri çıkaracakmış Amerika saylavlanndan «Dies^, BirIeşik hükumetlerdeki işsizlik buhranını kısmen gidermek maksadile Amerikadan 6 milyon yabancının çıkarılması hakkında hazırladığı projenin 5 milyon kişiyi temsil eden 155 teşekkül tarafından müdafaa edildigini söyliyerek demiştir ki: « Bugün bu projeme taraftar 155 kişi vardır. Hiçbir yabancı, Amerikada Amerika vatandaşlannın yapabileceği ;azifeleri kabul edememelidir.» ADLÎYEDE Randevucular yakalanıyor Son zamanlarda zabıtaca randevucuuk yapan kadmların çok ciddî takibine başlanmıştır. Bunlar birer birer yakalanarak adliyeye gönderilmektedir. Dün de Katerina isminde bir randevucu kadın yakalanmış; Sultanahmed sulh ceza mahkemesine verilmiştir. Hakkında takibata devam edilmektedir. ÜNÎVERSÎTEDE Lise tedrisatına dair anket * Habesistan, İtalyanm mandası altına mı giriyor? asığlarının ancak Italya Habeşistan (Baş taraft 1 inei tahifede) andlaşması hükümlerine bağlı olduğu ttalyamn haztrhkları Napoli 26 (A.A.) 3 kânunusani söylenmektedir. tümeni adını taşıyan faşist tümeninin Uzlaştırma komisyonu sefer hazırlıklan başlamıştır. Askerler La Haye 26 (A.A.) İtalya Habeş esasen Libyadaki süel hareketlere gir uzlaşma komitesi dün saat 16 da Şvemiş bulunduklarından topu iki ay ta ningende toplanmıştır. lim göreceklerdir. Romada görüşülen diğer işler Roma 26 (Telsizle) tlk gönvllü Roma 26 (Telsizle) Musolmi Ekuvvetleri bugün Quizinal vapurüe doden konuşmalarından bahseden Korriğu Afrikasına gitmişlerdir. Potenze pisera della Sera gazetesi tngiltere ile t koposu vapura giderek gönüllüleri taktalyanm barışı korumak için elbirli dis etmiştir. ğile çalışmalarına devama karar ver Vapur îtlyan eski muhariblerile bindiklerini yazıyor. Ierce halkın coşkun tezahüratı arasınStampa gazetesi İngiltere ile îtalya da hareket etmiştir. nın Stresada verilen kararlardan ay Bundan başka Satarnia vapurile de bugün Afrikaya asker, cepane ve mü rılmamayı bir daha kabul ettiklerini yazdıktan sonra Almanyamn ergeç Avhimmat gönderilmiştir. Roma 26 (Telsizle) Başbakan M. rupa işlerinde diğer uluslarla elbirliği Musolini bugün Afrikaya giden ilk gö etmeğe mecbur kalacağı neticesine varnüllü kıt'asına bir tebrik telgrafı gön maktadır. Gazeta Popola da Avrupa işlerinde dermiştir. îngiltere ile îtalya arasmda hiçbir suiHabeşittanın ttalyan tefehhüm kalmadığmı bildiriyor. notanna cevabı Adisababa 26 (A.A.) Habeş hü Bir îngiliz generalinin tayyaresi leti, dün, İtalyanm Cimma sultandüştü İbğı hakkmdaki notasına cevab vermiş| b r . Bu cevabda, îtalyan ihtiraz kayidLondra 26 (Telsizle) Londradan erinin yersiz ve esassız olduğu, Cimma içestere gitmekte olan General Charles ıltanlığmın ötedenberi Habeş İmpa Barnettin bindiği uçak bir kaza neticesinratorluğu camiasmın tamamile içinde de düşerek parçalanmıştır. General ile [feulunduğu ve buradakl Îtalyan hak vt pÜotu ağır sureLte yaralanmışlardır. İlk televizyon istasyonu Televizyon, fennî hayal «ahasmdan âboratuar işlerinin mahdud çerçevesine geçti ve şimdi, artık, oradan dünyaya yayılarak, telsiz telgraf, radyo, telefon gibi herkesin malı olmağa başlıyor. Londranm şimal kısmında ilk televizyon istasyonu kurulmağa başlanmıştır. Anten direği, denizden 91,05 metro yüksekte buluunan bir sahaya dikilecek ve 90 metro uzunluğunda olacakhr. Bu 180 metro Şimdiye kadar A\Tupanın hiçbir yevuksekliğin 6,6 m. luk en kısa mevceleri rinde görülmiyen bir sendika, Meksi kada kurulmuştur: Fahişeler sendika 38 kilometro mesafedeki reseptörlere erebileceği ümid ediliyor . sı! Bu sendikanın reisi Maria Gonzalez sminde 29 yaşmda bir kadındır. şimdiden hazırlamıştır. Sendika hükumetin ve Meksika îşçi Bu teşebbüs yeni birşey sayılamaz. Birliğinin himayesi altmda bulunuyor, Bundan evvel, İtalyada, birkaç sene öngayesi, azasını umumhane sahiblermin, ce açılan bu yolda bir mücadele çok izabıtamn ve sıhhiye müfettişlerinin is yi neticeler vermiştir. İngilterede, hu tismarmdan kurtarmak ve fahişeler le susî müsaade ile buna benzer bir cemihine ihtiyarlık sigortası hakkını tanı r et teşekkül etmiş hatta efradına, pa maktır. Sendika, istekleri yerine geti a cezası yazmak hakkı bile verilmişü. rilmediği takdirde grev ilân etmeğe ka 'ara cezası tarifesi şöyle idi: centlmen rar vermiştir. küfürü iki şilin, aşağı tabakadan bir aKiifitr tarifosi damın küfürü bir şilin. Kibar sınıfm, Terbiyeli adamlar, çirkin sözlerden diğer sınıflara nümune olması icab et7e hele küfürden nefret ederler. Böy tiğinden bu nisbet çok adilâne idi. e terbiyeli bazı kimseler, küfürbazlık Fransada da bir zamanlar <Mor Sadeyhinde bir birlik teşkil etmeği dü ib» unvanile buna benzer bir cemiyet iünmüşler. Gerçi bu birlik henüz te kurulmuşsa da, faaliyeti pek cüız kaliekkül etmemişse de, faaliyet plânını mış, ismi bile unutulmuştur. Ötedenberi lise tedrisatında ve programlannda görülen muvaffakiyetsizlik ve istikrarsızlığı kökünden halletmeğe karar vermiş olan Kültür Bakanlığı lise muallimlerine sorduğu suallerden başka bu kez de Universitenin bütün profesöı ve doçentleri arasmda 5 sorgudan ibarel bir anket açmıştır. Bakanlığm «orduğn sorgular şunlardır: Mahkemelerin tatili «1 Liselerden Üniversiteye gclen Temmuzun yirmisinden itibaren mahtalebeyi gerek bilgi ve gerek zekâ ve :emeler iki ay müddetle yaz tatiline gikapasite bakımından nasıl buluyorlar? recekleri için şimdiden mühim olmıyan 2 Okumakta olduklan branşlar davalarm tatilden sonraya bııakılmasma için talebenin bilgisi yeter sayılabilir başlanmıştır. Mühim olan davalann mi? Talebede göze çarpan eksikler nedosyaları da nöbetçi mahkemelere devlerdir? redılecektir. 929 senesinden bu seneye 3 Üniversite öğreniminin bekle • gelinciye kadar bir hukuk, bir ticaret ve diği kadar faydalı olabilmesi için ta • iki de ceza mahkemesi nöbetçi kalmakta; lebenin liselerde ne suretle yetiştirildiğerleri tatil yapmakta idi. Fakat bu melerini, neleri bilmelerini istiyorlar? sene nöbetçi mahkemeler adedinin ziyadeleştirileceği anlaşılmaktadır. Bu tak 4 Lise müfredat programlannm dirde îstanbulda bir ticaret, iki ceza ve kendi branşlarile ilgili bahislerinde deüç te hukuk mahkemesi nöbetçi kalacak ğişiklik yapılmasma lüzum görüyorlar nr. mı? Görüyorlarsa bu değişikliğin nasıl olmasmı istiyorlar? Yıldırımın yaraladığı bekçi 5 Bugünkü şartlar içinde lise me|Ewelki günkü yıldınm vak'alarınm zunlarmm bilgi eksiklerini Üniversiteyaptığı zararlar yavaş yavaş meydana de hazırlayıcı sınıflar açılmasını fayda•ıkmaktadır. O gün saat 11 de Arnalı buluyorlar nu? vudköy kırlarında dolaşan kır bekçisi Cevabların olabildiği kadar kısa bir Osmana yıldırım çarpmış ve zavallıyı zaman içinde anıklanarak Rektörlük aşından ve sol bacağından yaralamıştır. Bekçiyi jandarmalar hemen hastaneye yolu ile Bakanlığa gönderilmesini di * caldırmışlardıı. . ' Jerim.»

Bu sayıdan diğer sayfalar: