12 Ağustos 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

12 Ağustos 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHTJRÎYET 12 Ağustos 1935 Jürklerle Süngü Süngüye No. 274 A. DAVER Çanakkalede Türk askeri, bu çok sevinilecek günde bile, malum sükunetini ve ağırbaşlılığmı muhafaza etmekte idi Kannengisserin hatıratından Bugün düşmana yetişemedik. îngiliz dar minnet ve şükran borcumuz olduğuler gece karanlığından ve sisten istifade nu bir daha anladık. Tabiî bu sevinc ederek çekilişlerini arızasız bir surette gününde Türk askerınin düşüncesı büsyapmışlardı. Zaten mütemadî sevk bütün başka taraftaydı. Yiyecek yüzünve tahrike rağmen bir türlü ilerliyeme den son zamanlarda çok sıkıntıda kalan miştik. Gece gönderilen zabit keşif kol askerler dar avcı siperlerini tırmanıp kalan zinde bir teşebbüsle daha erken şu rınca kümesi halinde İngiliz siperlerini, veya bu noktada İngiliz avcı siperlerine ordugâhlarını ve depolarmı kaplıyorlarmuhakkak sokulabilirlerdi. Bundan son dı. Türk askeri, bu çok sevinilecek .günra hâlâ ateş eden makinelitüfekleri yan de bile, malum sükunetini ve ağırbaşh dan çevirmek mümkün olurdu. Bende u lığını muhafaza etmekteydi. J'anan fikir şu idi: «Neden lüzumsuz zaTürk askeri hiç durmadan ilerlıyor yiat verilsin! Ingilizler kendiliklerinden du. Ne emirler ne lâğımların patlaması defoluyorlar.» ne" de kalabalık gördüğü zaman yaylım Evvelce de söylediğim gibi Tiirkler ateşi açan İngiliz harb gemılerinin topîarı gayrimüteaddi mukavemet ve müdafaada Türk askerini durduramıyordu. Her yerüstaddırlar. Askerin kıymeti müteaddi de recel kavanozlan, bisküvi kutulan, sıhareketten ziyade gayrimüteaddi taham ğır eti konserveleri, peksimetler darmadatnül ve mukavemetindedir. İşte bundan ğın serpilmişti. Hatır ve hayale gelmiyen nefis ve lezzetli yiyecekler vardı. Bizim hiçbir îngilizi yakalıyamadık. (Türk, hakikî büyük kumandanlar e tarafın hergünkü bulguru, baklası ve falinde çok müteaddi olduğunu Istiklâl sulyası tabiî bu mükemmel yemeklere Harbinde mükemmelen göstermiştir. A . benzemiyordu. Bu güzel yemeklerden başka üstelik D.) . yün ve kauçuk battaniyeler, kaputıar, İngiliz hatlarının pisliği çizmeler, dolaklar ve saire yerlerde süIngilizler gizlice kaçarlarken bıze yal rünüyordu. Beğen beğendiğini al! Türk nız tesisat, malzeme ve erzak bırakma askeri bu ganaimi fazlasile hak etmisti. ga mecbur olmuşlardır. İlk İngiliz hattmOğleden evvel saat onda Lalababa dan geçerken buradaki pislikten hayretdaki yeni durum içın tabıyevî ve idarî ler içinde kaldım. Siperlerin içi dışı konserve kutulan, kâğıd parçalan ve her tedbirlere aid kolordu emiri yazıldı. Bu türlü pislikle doluydu. Apteshane olarak, emirde her fırkanın hemen bir ganaim siperlerin yanıbasına teneke lâzımlıklar komisyonu seçmesını emrettım. Ganaim yerleştirilmişti. Ingilizler sağlık işlerini hadsiz, hesabsız çok ve büyük olduğundaha iyi düşünmüş olsalar bile Türklerin , dan bizim için mühim ve lüzumiu olan onlara temizlik tarafından çok üstün ol bu eşyayı herkesin manasız tahribatm duklarını gördüm. İngiliz siperlerind^:; dan kurtarmak için şiddetli murakabe ve nezaret lâzım olduğunu takdir etmiştim. pislik Türk siperlerinde hiç yoktu. Bu ganaim meselesinın hallı bana b'rçok Tabiye bakımından İngiliz tahkimatı iş ve can sıkıntısına mal oldu. Ya'nız ilk ve siperleri pek mükemmel surette ya günü dört bir tarafa serilmiş olup akıl pılmıştı. Yan ateşi tertibatı mükemmeive hayale gelmiyen bu ganaim karşısmdi. Milyonlarca kum çuvalları istif edil da ansızın Noel sofrasına götürülen çomişti. Bataryalar da çok güzel saklan cuklar gibi, herkes büyük bir sevinc duymıştı. Gerilere gidildikçe, ordugâhlara muştu. ve deniz kıyısındaki depolara yakla^tıkca malzemenin bolluğuna, bakımına ve müIngilizler herşeyi olduğu gibi bırak kemmeliyetine karşı hayretimiz artıyor mışlardı. Çünkü gözümüzün önünde eşdu. îngilizler gayet mükemmel yol şebe yalannı bağlayıp götürmeğe imkân gö kesi kurmuşlardı. Bu yollara Oksfort rememışlerdı. Bıraktıkları ganaim pek Strit, Komün Strit, Pikadelli Serkus gi çoktu. Yalnız benım kolordunun mırtta bi Londranın tanınmış caddelerinin ve kası içinde 300 kilometroluk telefon te meydanlarının isimleri verildiğini ve ya lı, 180 kilometroluk manıa telı, mılyonhud «Tenhayol», «Güzelyol» gibi dık lar sayısında kum torbası, 300 takıra iki kate şayan hususî isimler verildiğini kö katlı ve içi sarı renkli büyük ve mükem şe başlarına astıkları levhalardan anla mel çadır, pek çok top, sılâh, mühınımat, dık. giyecek, siper alât ve edevatı, yiyecek, Hangi yolun hangi yere çıkacağı i sıhhiye levazımı, telefon, dekovil hattı \e şaretlerle gösterilmiş ve ateşimızin altın gemi levazımı bırakmışlardı. Canlı ga da bulunan yoların yanlarına siperler ya naim olarak yalnız iki ester bulduk. En tehlikeli noktada en emin nöbetçî Tayyare piyangosu 19 uncu tertibin birinci keşidesine dün başlandı, büyük ikramiye dün çıkmadı Tayyare piyangosunun on dokuzuncu tertib birinci keşidesi dün Beyoğlunda Asrî sinemada çekilmeğe başlamıştır. Bu keşidenin en büyük ikramiyesi olan 35 bin lira dün çıkmamıştır. Keşideye bugün de devam edilecektir. Dün yalnız 12 ve 10 bin liralık ikramiyeler çık mıştır. Bunlardan 12 bin lira 13686 numaraya ve 10 bin lira da 17383 numaraya isabet etmiştir. Her iki numaranın da 75 aşağı ve 75 yukarısmda bulunan nu maralar yirmibeşer lira amorti alacaklardır. On bin lira kazanan biletin bir parçası Edirne Emniyet Müdürü Demirdedir. Diğer ikramiye kazanan numaralar sıra tertibile aşağıdadır: 3977 4044 4797 4995 3209 5212 6397 6444 6988 7041 7876 8021 9226 9370 9571 9632 10123 10193 10764 10801 11348 11584 11851 11873 12549 12574 12908 12968 13614 13679 14955 15216 16681 17094 18563 18801 20533 20813 22050 22301 23839 24074 25487 25855 27668 27901 29138 29147 29940 29987 718 1263 2267 3381 3844 4371 5028 5915 6821 7167 8043 8936 10046 11782 13873 16194 17669 18987 20052 21850 22871 23860 25106 25780 27584 27988 29115 29762 4341 5125 5499 6520 7324 8434 9406 9786 10228 10891 11746 12033 12579 13019 14130 15411 17830 19119 21018 22658 24090 26085 28077 29210 4352 5131 5773 6600 7516 8985 9430 9833 10344 11053 11749 12202 12709 13041 14405 15778 17997 19563 21411 22975 24492 26178 28083 29252 4439 5187 5838 6813 7522 9013 9465 9893 10439 11062 11779 12297 12832 13048 14627 16021 18149 19939 21703 23202 24730 26778 28424 29443 4543 5200 6001 6984 7756 9024 9556 9948 10661 11083 11807 12384 12850 13275 14837 16293 18381 20205 22015 23449 25084 27342 28976 29872 R A D YO ( B u akşamki program J İSTANBUL: 18.30 bayanlar için jimnastik dersle • ri, Azade Tarcan 18,50 fransızca ders19.10 Bethoven altıncı senfoni, plâk 19.50 Rumen halk musikisi, Estegaço orkestrası tarafından 20,20 son haberler, borsalar 20,30 Bedriye Tüzün, türkçe sözlü eserler, radyo caz ve tango orkestraları 21,35 son haberler, borsa lar 21,45 Kâzım, keman solo 22 hafif musiki plâk. VIYANA: 17,15 gramofon 18,05 konuşmalar 18,35 piyano ve şan konseri: Soprano: Margarate Dragan 19,10 köylülerin zamanı 19.30 konuşma 20,05 haberler, hava raporu 20.15 konuşma 20,40 birbirine zıd musiki parçalan konseri 22,45 ressam hikâyeleri 23,05 haberler23,15 ağızdan üfleme aletler orkestra sı 24.05 gramofon 1 dans musikisi. BERLÎN: 19,35 çocuklarla beraber hayvanat bahçesinde 20,05 Frankfurttan 20,45 günün akisleri 21,05 haberler 21,15 karışık havalardan mürekkeb konser 23,05 haberler 23,45 gece musikisi. BUDAPEŞTE: 17.15 mekteblilerin zamanı 18,05 talebeler arasındaki arsıulusal şampiyonluk haberleri 19,10 gramofon 19,35 konferans 20,40 hikâye 21,10 opera orkestrasmın konseri 22,35 haberler 23 konser 24,05 cazband takımı 1,10 son haberler. BÜKREŞ: 18,05 orkestra konseri 19,20 konser 20,05 konferans 20,25 gramofon 20,55 gazetecilik haberleri 21,05 konferans 21,20 solistlerin konseri 22,10 Saksofon konseri 22,35 haberler 22,55 gece konseri 23,20 yabancı dillerde haberler 23,30 gece konserinin devamı PARİS (Radio Paris): 20,25 konferans 21,05 düetolar 21.35 haberler 21.50 Vişiden: Konser 23,55 dans musikisi. PARİS (Poste Parien). 20.35 gramofon 21,20 konser 22,05 reklâm konseri 22,50 orkestra konseri23,35 gramofonla hafif musiki. ile temizlerseniz vücudünüzü birçok hastalıklara karşı korumuş olursunuz! Ağız, mikroblara karşı daima açık olan bir kapıdır. En büyük hastalık mikrobları bu kapıdan girer, ağzın içinde yerleşir ve çoğalarak vücude yayıhrlar. Çürük, bakımsız bir tek dişin üs • tünde milyonlarca mikrob barı nabileceğine göre tehlikenin büyüklüğü kolaylıkla anlaşılabilir. Bu açık kapıya RADYOLİN Ağız ve dişlerinizi 12 bin lira kazanan 13686 10 bin lira kazanan 17383 3 bin lira kazanan 20114 Bin lira kazananlar 3698 14095 18983 30 lira kazananlar 730 931 1071 1096 1457 1763 1916 2033 1457 2430 2436 2682 2817 3387 3404 3493 3544 3877 4158 4352 4353 4480 4547 4771 4991 5085 5275 5700 5830 5958 6203 6495 6560 6869 6899 6940 6935 7235 7411 7576 7606 8082 8374 8586 8619 9062 9111 9399 9752 10196 10564 1071711090 12399 12515 12827 13184 14875 14882 1514615581 16454 17028 17066 17099 17989 18063 18036 18286 19081 19105 19359 19788 20730 20793 20947 21433 22010 22038 22096 22432 23015 23100 2315123398 24066 24603 24708 24883 25140 25399 25469 25496 25801 26023 2611826365 27700 27806 27828 27864 28297 28410 28573 285Ö9 29188 29267 29317 29341 29816 29931 gibi mikrob öldürücü hassası % 100 olan bir nöbetçi dikmelisiniz. RADYOLİN mikrobları öidürmekle beraber dişleri beyazlalır, diş etlerini sağlamlaştınr, ağız kokusunu keser. RADYOLİN V. . Ağzı günde bir defa temizlemek kâfi değildir. Dişlerin RADYOLİN ile sabah akşam temizlenmesi lâzım geldiğini unutmayınız! 240 1129 273 884 3328 8368 11445 14086 2122 14544 15754 25200 25920 28581 29549 2884 29641 3829 150 lira kazananlar 4369 5000 186 677 1109 1180 2858 4153 5854 4347 5763 5765 6392 6555 6752 6780 7000 8488 8759 10153 10553 10899 7088 12618 15264 16698 17104 20760 21905 7653 24691 26711 27415 29382 8867 100 lira kazananlar 9819 261 498 2278 2678 2696 2830 11268 2969 3348 4097 4848 4883 5451 13435 6123 6152 6670 7462 7528 8344 15721 9124 9297 10830 10870 11387 12017 17144 12092 13022 13387 14621 14935 15258 18733 15362 16117 16214 16508 18608 18796 19941 18868 20065 20425 21621 21651 22688 21611 23143 24398 25130 25741 26229 27356 22604 27486 27607 28389 30000 23697 50 lira kazananlar 24970 133 312 571 691 882 96225613 26652 1522 1534 1590 1724 1728 1885 1930 2223 2230 2336 2362 2446 27881 2638 2659 2791 3037 3361 3364 28773 3431 3660 3699 3709 3741 3879 29695 500 lira kazananlar Nöbetçi eczaneler .ardır: Şinasi (Büyükada), Tanaş (Heybeli), Hüsnü Haydar (Eminönü), Eşref (Ankara caddesi), Cemil (Beyazıd), Yorgi (Küçükpazar), Asaf (Şehzadebaşı), Sarim (Yenikapı), Erofilos (Samatya), Hamdi (Şehremini), Fuad (Karagüm rük), îstepan (Bakırköy), Hüsameddin (Fener), Halk (Hasköy), Yeni Turan (Kasımpaşa), Receb (Beşiktaş), Mer kez (Galata, Doğruyol), Şark Merkez (Şişli), Matkoviç (Tünel), Kemal Rebül (İstiklâl caddesi), Büyük (Kadıköy. eski İskele caddesi), Üçler (Kadıköy. Yeldeğirmeni), Ömer Kenan (Üsküdar, Çarşıboyu). Yenişehirde bir çocuk bahçesi açıldı Vefat pılmıştı. Bu yollarda büyük ve genış mikIngilizler bir kısım eşyayı yakıp yık yasta birçok merkezli telefon hatlan da mışlardı. Ev büyüklüğünde konsene yı Mülga sadaret evrak mümeyyizi ve kurulmuştu. ğınlarını ateşlemişler ve un depolanna Rüsumat evrak müdürlüğünden müte Deniz kenarmda birçok yükleme ve deniz suyu dökmüşlerdi. Bununla bera kaid înhisarlar ziraat şubesi masa âmiboşaltma iskelesi ve dekovil tesisatı bul ber, bu yangınları, çoban köpeğı gibi sa ri ve İnhisarlar Şemsipaşa deposu eksperi Bay Halis Yusufun babası General duk. Bunları gıpta ile seyrettik. Sahilde hilde aşağı yukarı karakol gezen İngiliz Mehmed Halis oğlu Bay Yusuf Said ölkuvvetle tahkim edılmiş Lalababaya geîharb gemilerinin ateş etmesine rağmen müştür. Cenazesi yarmki salı günü sadiğim zaman donüp arkama baktım. O te tarafta, dağ yamaçlarındaki çok yük sb'ndürüp birçok eşya kurtarmağa muvaf at 11,30 da Kadıköy Mısırlıoğlu Talimhane 28 numaralı evinden kaldırılarak sek mevzilerimizi seyrettim. Me\zılerimi fak olduk. zin, daha az gösterişli ve daha az otuIngilizler gayet nefis tuzlu ve isli do cenaze namazı Kadıköy Osmanağa carulabilir bir durumda olmakla beraber muz yağları bırakmışlardı. Her iki tarafı misinde kılmdıktan sonra aile kabrine defnedilecektir. tabiye bakımından zaptolunamaz bir vatuzlanmış olan bu yağ tabakaları temiz ziyette bulunduklarını ve deniz kıyıla nnı tehdid edici bir surette sardıklarını beyaz torbalar içindeydi. Türkler do muzdan ve domuzla ilgili şeylerden nefmemnuniyetle gördüm. ret ettiklerinden bu nefis ganaimin hepsi Teksayt prezervatifleri her eczanede Yiyecek ve giyecek bolluğu Almanlara yaradı. iki gün sonra cenup (1), (3) ve (6) hk portakal renkli zarfYarımadada bulabildiği askeri bütün grupundaki Alman zabitlerine iki araba larda da satılır. gayretini sarfederek vakit ve zamanile buraya yığmanın lüzumunu takdir eden domuz yağı göndermeğe muvaffak ol Liman von Sanderse ve burada tutunup dum. müdafaa eden şeci Türk askerine neka(Arkası var) TANNENBERG HARBÎ Kibar müşteriler! Bazı hırsızların müşteri sıfatile ma ğazalara girerek kıymetli eşyayı el çabukluğile aşırdığı birkaç defalar yazıl mıştı. Evvelki gün de Gülizar isminde temîz giyinmiş bir kadın, Kadıköyünde mani faturacı Hikmetin dükkânma girerek bazı kıymetli eşyaya baktıktan sonra çıkıp gitmiştir. Bir müddet sonra hakikati anlıyan dükkân sahibi hırsız kadını polis marifetile yakalatmış ve eşyasını kurtardık tan başka kadmın evinden birçok ta çalınmış eşya çıkartmıştır. Baylar • Üsküdar Hâ!e Sinemasında dan aldığı bir mektub üzerine hü ;umeYenişehir (özel) Burada iyi ça • lışmalar sonunda çocuk bahçesi ve distin iznile civarda define aramışsa da bir şey çıkmamıştır. Şimdi ikinci bir panserde de doğum evi açılmıştır. Kazanın ekim durumu bu yıl çok iyi grup ta bu defineyi aramak üzere izin dir. 800 dönümlük yerde pirinç ekilmiş almışsa da henüz işe başlamamıştır. tir. Ayrıca altı tane de peynirhane ku Kozadan senede 40 50 bin lira para rulmuştur. Bunlar Edirne peynirlerine Yenişehire girdiği halde hâlâ eiektrik rekabet edecek nefasette mal çıkarnıa yapılamamıştır. Hazırlanıp Bakanlığa gönderilen proje onaylanınca eiektrik ğa başlamışlardır. Geçenlerde bir İzmirli Yunanistan yapısma başlanacaktır. 'Cumhuriyet,, In bölemi: 2 yor. Bu evin mermer basamakları üzerinde altın tellerle örülmüş bir çanta paru parıl parlamaktadır. Genç kız çantayı merakla alıyor ve içinin kıymetli taşlar, elmaslarla dolu olduğunu gb'rüyor. Çantanın hemen biraz ötesinde bir de anahtar durmaktadır. Kler bu anahtarla önünde bulunduğu 33 num.aralı e vin kapısını açarak içeri giriyor. Mni sadı çantanın sahıbini bulmakiır. Fakat kapı, o girer girmez kendi kendine büyük bir gürültü ile kapanıyor.) Kler yabancı bir evde mahpus bulu nuyordu. Yorgunluk ve heyecandan bitab kalmıştı. Karanlıkta el yordamüe oturacak bir yer aradı. Vaziyet ilk ba kışta onun aleyhine görünebilirdi. Fa kat ne kabahati vardı. Şimdi karşısına birisi çıksa da burada ne aradığını sorsa verecek mukni bir cevabı yok muydu? İçi mücevher dolu çantayı elinde sımsıkı tutuyordu. Maksadı onun sahibini bulmaktı. Iş böylece anlaşılınca hiç şüphesiz ona teşekkür edeceklerdi. Tercüme eden: Ömer Fehmi Başkut [Dünkü kısmm hulâsası] (Kler, babasının ölümile beraber ü* ey anası tarafından evinden kovulan bu genç kız, cenaze merasiminden sonra şehir sokaklannda boşuboşuna dolaşıyor. Gidecek evi yok, ahbabı ve akrabası yok, hatia parası yok. Yavaş yavaş gece oluyor. Genç kız meyns, yorgun ve aç Ah, bu mel'un koridor biraz aydınhâlâ ankakiarda... Nikayet nerede bu lansa ne olurdu. O zaman elbet kapıyı lunduğunu anlamak için bir evin önün açmak çaresini bulur, henüz vakit var'de arkastm bir ağaca dayayarak duru ken kaçıp giderdi. yordu. Ona bu zannı veren bir hissikab Ortalıkta hüküm süren derin ve kor lâkis odada yalnız olmadığına onu daha sıl girdiniz? kunc sessizlik birden kamçı şaklamasına fazla inandırdı. Gene kapının önünde bulduğum lelvukudu. Evet ma\i peçeli kadm salonbenziyen bir sesle yırtıldı. Bu gürültü o Ses vermemeniz beyhudedir. Bu anahtarla... Onu kilide soktum. Kapı a da yalnız değildi. Birisi daha vardı. Ve o birisi hâlâ burada bulunuyordu. Salon na pek yakında, hemen birkaç metro öte rada olduğunuzu biliyorum. Niçin cevab çıldı. tamamile aydınlık olduğu ve meydanda de oluyor, gibi geldi. Eğer bu zannmda' vermiyorsunuz? Haydi canım, sahi mi söylüyor hiçbir şey görünmediği halde böyle bir aldanmıyorsa ev halkından biri uyanmışj Bu cümleler nihayet tesirini gösterdi. sunuz? Demek bir maymuncukla değil demekti. Şu halde yapılacak en iyi iş Tavandaki büyük avize birden parladı. de bir anahtarla içeri girdiniz. Affeder fikre zahib oluşu garibdi. Bu kimdi? Bir erkek mi, yoksa bir kadın mı? Kler boş onların kendisini görmelerine vakit bırak Oda aydınlandı. siniz ama bunlar hiç te inanılacak seyler mıyarak bizzat meydana çıkmak, mev Burası pek büyük denemiyecek bir sa değil. Kapıya gidip bakayım, şimdi ha salonun içinde şüphe dolu bir sesle ba cudiyetini haber vermekti. londu. Nihayette, tam Klerin karşısında kikati anlarım. Siz burada duracaksınız. ğırdı: Kimse yok mu burada? Yavaş yavaş ayağa kalktı. Gözleri ka ayakta duran bir kadın vardı. Bir eli Kadın dışan çıktı. Kler salonda ilerSes sada çıkmadı. Maamafih gene kız ranlığa alışmıştı. Etrafındaki eşyayı ha henüz eiektrik düğmesinde bulunduğu ledi. Neden sonra kadının vaziyetindeki bununla iktifa etmiyerek masanm, kanayal meyal farkediyordu. için odayı onun ayinlattığı anlaşılıyor garabet nazan dikkatini celbetti. Karanpelerin altına bakmağa, bu suretle ta lık bir salonda karakışta imiş gibi giyinGürültünün geldiği tarafa doğru yü du. harriyata koyuldu. Kalın perdeleri iyice Orta boylu idi. Gri bir şapka, gene miş, yüzünü sıkı sıkı örtmüş bir kadın. O rüdü ve bir kapı gördü. Topuzunu bukapatılmış olan büyük pencerelerden bilarak döndürdü. Fakat içinde adam var bu renge yakın bir manto giymişti. Mavi gerçi soğukkanlılıkla konuşmuştu. Fakat rine yaklaşınca perdenin zemine temas zannettiği odanın da koridor gibi zifiri bir eşarp çehresinin büyük bir kısmını ör bu sükunetin altında derin bir heyecan ve eden ucunda birşey nazan dikkatini celkaranlık olduğunu gb'riince şaşaladı. Ma tüyordu. Bu yüzden Kler karşısındaki asabiyetin gizli olduğu anlaşılıyordu. betti. İğilip aldı. Bu bir rovelverdi. Ha, Herhalde anî şekilde meydana çıkmasile amafıh karanlığa rağmen içinde bu odada kadının yüzünü seçemedi. iş şimdi anlaşılıyordu. Odadaki boğucu Meçhul kadın itaatten fazla emret onun çok canını sıkmıştı. birisinin bulunduğu hissi vardı. Bir nefes koku demek bundandı. Demin işittiği ses gürültüsü işitir gibi oldu. Kulak verip meğe alışkm olduğunu gösteren bir eda Kler kadının geri dönmesini bekliye kalın perdelerin boğduğu tabanca sesi dinledi. Evet muhakkak birisi vardı ve ile sordu: rek bir hayli müddet ayaküstü durdu. idi. Siz kimsinız? o da kendisini dınliyordu. Odanın içinde Fakat gelip giden yoktu. Demin işitmiş Peki ama bu rovelver kime karşı kulfena, boğucu bir koku duyuluyordu. Bu Ben Kler Buvalim. olduğu gürültü ne idi acaba? Ya hâlâ lanılmıştı? Kler korku ve heyecanla ürnun tesirile öksürdü. Sonra birkaç adım Kler Buval kimdir ve burada ne devam eden bu kokuya ne dem^liydi? pererek perdeyi kaldırdı. Ve birden acı ilerliyerek seslendi: arıyor? Mavi peçeli kadın o salona girdiği zaman acı haykırarak geri çekildi. Perdenin ar Burada kimse var mı? Madam ben bu çantayı kapının öne ile meşguldü? Acaba yalnız mıydı? kasında bir kadın cesedi vardu Cevab veren olmadı. Fakat cevab al nünde buldum. Sizin midir? (Arkau var) maması Kleri fikrinden caydırmadı. Bi Hayır, benim değil. Buraya na Gene kız yalnız olmadığını zannedi

Bu sayıdan diğer sayfalar: