13 Eylül 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

13 Eylül 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CTJMHTJRfTET 13 Eylul 1935 KUçük; hikâyp Bebek Ercümend Ekrem Talu Tokioda pek garib bir vak'a olmuş tur. Ağustosun birindenberi, Tokioda. (Baştaraft 1 inci sahifede) General Panayotakos sabaha karşı üçte bir uyku hastalığı salgım baş göster ışlaya giderek tahkikatta bulunmuştur. miş ve dört yüz kırk kişi bu hastalık jeneral bu tahkikat neticesinde birinci tan ölmüştür. Birkaç gün evvel, şe e 34 üncü alay kumandanlarının aske hirde dehşetli bir tayfun çıktı. Birçok e cepane dağıttıklarını tesbit etmiş ol yerleri yıkan bu âfet, ayni zamanda Gülü çekip göğsüne iliştirmek, yürek 'âkıa ile anlamak Mustafanın gücüne uğundan bunlan derhal değiştirmiştir. büyük bir hizmette bulunmuş, uyku kâsesinden aşk yemi bekliyen güvercini gidiyor, içine dayanılmaz bir ateş döküiColordu kumandanının bu hareketi hot hastalığı salgınmı ortadan kaldırıver akalayıp koynuna sokmak için kolunu yordu. jehot yapması ve değiştirdiği albayların d i Fakat böyle bir aldatışa ve aldanışa uzattı. Bu kolda, rüya arıyan bir kalbin endi adamlan olması dolayısile Sü Ba Bu vaziyet karşısında şaşıran dok bütün özlemi uzanıyordu, hakkını isliyen yer vermemekte gecikmiyordu. Kendine anı General Kondilis işe müdahale et torlar, yaptıkları tetkikat neticesinde, bir gencliğin bütün neşesi kıvranıyo'du, bakarken gözleri tutuşan, dudaklan tumiş, kolordu kumandanını azledip ye tayfunun hakikaten uyku hastalığına eşini araştıran bir ruhun sabırsızlığı gö tuşan, yüreği tutuşan şu kadının yalancı rine başkasını tayin eylemiştir. Fakat karşı ilâç vazifesi görmüş olduğunu, olabileceğine, ilk fırsatta savuşacağına rünüyorduolordu kumandanı azli için Bakanlar bir türlü inanamıyordu. Hele onun tanıhastalığm ortadan kalkmasmın, haraFakat bu kolu karşılıyan kaya oldu: urulunun kararı olmadığını soyliyerek ret derecesinde husule gelen değişik Kör, sağır ve dilsiz bir kaya!.. Orada ne madığı, bilmediği bir yerde başını alıp erinden ayrılmadığı gibi kolorduya ten olduğunu söylemişlerdir. I an vardı, ne canan. Ne gül vardı, ne fi savuşmasını pek manasız buluyordu. mensub Patras fırkasmdan iki alaym ADelikanlının durumu, boşa koyup dolŞapka parası dan, Ne güvercin vardı, ne ceylân. Bu inaya gönderilmesini emretmiştir. duramamak, doluya koyup aldıramamak Genc bir kadın, Pariste bir şapkacı kadar iştiyakla eşiğine koşulan cennet köîste Sü Bakanile kolordu kumandanı mağazasında, son moda bir şapka be şesi boştu ve bu boşluktan dolayı o köşe sözünün canlı bir örneği gibiydL îşin gerarasında çıkan meseleyi halletmek için çeğini sezemiyordu, ne yapacağını kesdün Bakanlar kurulu fevkalâde bir top ğendikten sonra fiatini sorar. Tezgâh nin kuruntulanan bütün güzellikleri de tiremiyordu, gamlı gamlı düşünüp duruuçup gitmişti. Cennet, genc âşığa artık antıya çağırılmıştır. Bu toplantıda kol tar kız: yordu. Yedi yüz franga, cevabını verir. irkin görünüyordu. >rdu kumandanı, Atina muhafızı ve ABu, herhangi bir genc âşıkın böyle bir Kadın: Mustafa, aradığını bulamıyan kolunu ina fırkası kumandanları da bulunmuş Peki, der, öyle olsun. Şapkayı geri çekemiyecek kadar sersemleşmişti. durumda alacağı tutumdu. Lâkin âşık ardır. Mustafanın bir de akıncı tarafı vardı. Bir gün, Tevfik Beyin evinde, ievin Bu sırada Bakanların toplandıkları alıyorum, fakat bana üç tane fatura Sevgilisinin, beklemekten usanarak şu kaSekiz yaşında anadan ve babadan Yavaş yavaş o taraf kımıldamağa başlaparlamento binasınm korıdorları ve sa yapacaksınız. Biri beş yüz frankhk, anm böğrüne girdiğini sanıyordu ve o öksüz kalan Sevin, büyük annesi Eda Ha bir taş bebek gördü. mıştı, şaşıran âjık adamın yerinde şaşıronlan birçok subaylarla dolmuş, bun biri iki yüz frankhk, biri de kocama aziz vücude yataklık eden bu böğürü aç Bu bebek kimin? diye sordu. nımm yanına sığınmıştı. mak bilmiyen akıncının ruhu belirir olmak, Meryemini uykudan uyandırmak Senin gıbi benim bir yeğenim vardı., ann derin bir asabiyet içinde konuşma vermek için elli franklık! Eda Hanım ne iyı, ne de fena bir kadu ve durum da değışti. $ımdi Mustafa, ann sonunu bekledikleri görülmüştür. htiyacile yanıp tutuşuyordu. Lâkin bu Şimdi büyüdü.. Onun; burada kalmış. O daha hasta İmiş dındı. Kimseye bıle bıle fenalık etmez, sevgilisi kaybolan bir âşık gıbi değıl, eBakanların toplandıkları odanm ya ihtiyacın sersemlikten doğma bir duygu Ne güzel bebek bu! fakat iyilik etmek te elinden gelmezdi. Teşhisindeki kuvveti ve boğazına bozukluğu olduğunu sezinsemekte gecik linden en değerli tutsağı alınan veya çaiıbasındaki salonda bekleşenler arasında Beyendin mi? Al, oyna! Kalbi. hiçbir sebeble, hiçbır zaman çarplınan bir akıncı gibi düşünüyordu. BöySevin, yüreği çarpa çarpa bebeğı al ulunan birinci kolordu subaylarından düşkünlüğile tanınmış bir doktor, has medi, çayır çayır yanan ellerini, önünmamıştı. Sevgi, kin, ümıd, yeis, sevınc, le bir küstahhkla karşılaşan akıncıların tasını muayene ettikten sonra, hasta keder.. Bunların hiç birini bılmıyordu. dı, bağrına bastı. îçinde, tarif edilmez yarbay Davaki ile Kondilisin başmuha lığının çok yemekten ileri geldiğini ve deki kaya kadar, ağırlaşan başına götür yapacağı şey gayet sadeydi: Hırsızı koMuhakeme etmeği fazilet belledığinden, bir his uyanmıştı. Buna, insanlar galıba fızı Mavromatis arasında bir aralık epey boğazına fazla düşkün olmanın birçok dü, düşünmeğe daldı. valamak, bulmak, ezmek ve çalman nesMeryem, onun Meryemi nereye git neyi geri almak!.. hayatı fevkalâde muntazamdı. Biitün sevinc derler... Bebekle oynamağa baş gürültülü bir münakaşa baslamıstır. Mav hastalıklara yol açtığım söylemiş, hasromati ansızın Davakiye bir tokat indi mişti ve nereye gidebilirdi?.. Genc akıncı, günlerini, evıni tanzım etmek, sandıkları ladı. Genc akıncı da buna karar verdi, bir riverdiğinden Davaki hemen tabancasına taya az yemek yemesini tavsiye etmiş. Tam bu sırada, Eda Hanımın, yaşla nı sepetlerini yerleştirmek, eskilerini yaHasta, doktorun oburluğunu bildiği bütün idrakini toplıyarak bu sonıya bir cenne köşesi sayarak ve sanarak koşa kosanlmış, fakat orada bulunanlar elini tukarşılık anyordu, fakat bulamıyordu. şa dibine ulaştığı kayanın yanını, yönümamak ve nereden ne arhracağım düşün kahnlaşmış sesi duyuldu. tarak ateş etmesine mâni olmuşlardır. için ona telkini başkasına verip sal Sevin! Gel, derslerini yap! mekle geçiriyordu. Eda Hanımı, elinde, kımı kendi yuttuğunu anlatmak için: Kız, yoktu. îzi de yoktu. Kafesten uçan nü bir kere donüp dolaştıktan sonra at Biraz daha izin ver, büyük anne!. Tam bu sırada salonun kapısında Kon yamanacak bir çorabı tutarken gbrenler, lyi amma doktor, demiş, ben bir kuş gibi o da yolunu belli etmiyerek tan yere atladı, izleri gözden geçirmeğe dilisin yaveri Lukidis görünmüş, yaver: Bebek oynuyorum. kaybolup gitmişti. lşte görünen, üzerinde koyuldu. Maryanm oturduğu, hatta uzaonu tutumlu bir ev kadınımn timsalı sa Kondilis nerede, ben onun muha sizden çok daha az yemek yiyorum. Olmaz! Herşey vaktinde gerek. nırlardı. Doktor pişkinmiş, hemen cevabı ye durulabilen hakikat buydu ve bu hakika nıp yattığı yerleri, sanki onunla beraber Çocuğun gözlerinde iri yaş taneleri fazasile mükellefim! diye bağırarak içeri i söyletip te birşeyler öğrenmek mümkün imiş gıbi, aldanmıyan bir görüşle ölçüEda Hanım, Eyüb sırtlarında, Otakgirmiştir. Oralarda bulunan ve General tiştirmiş: değildi. çılarda, rahmetli kocasından kalma, aşı belirdi. Tevfik Bey, bunu görünce: yordu. Kadının yanındaki hayvanın dur Biliyorum, azizim, esasen ben de Panayotakosa taraftar olan birkaç su boyah, basık tavanlı, gün görmez bir ev Bebeği al götür.. dedi. Büsbütün Mustafa parçalanan hulyalarının kı duğu, dolaştığı, eşindiği noktalan birer senin olsun! Evde rahat rahat oynarsın. bay yaveri teskin etmek istemişler, yaver sizden çok daha fazla hastavım! de oturuyordu. rıkları arasında sönen iştihasının dudak birer buluyordu. Bu inceleme sonunda Geçimslzlik nerede ? Sahneye pencereden şahid olan Eda salondan fırlayıp parlamento muhafızlıSevin buraya gelir gelmez, soldu, salannda bıraktığı acı kuruluğu ısıra ısıra Maryanm ve hayvanının kaya dıbinde ğına koşarak silâh başına emrini vermiş Pariste, boşanma davalarına bakan uzun bir zaman düşündü. Meryemin bir iki saat kaldıklannı anladı. İlk izler rardı, boğuldu. Mınimıni yüreğıne kas Hanım gene seslendı: Beyamcana teşekkür etsene!. E ve yanına aldığı bir manga askerle ta bir mahkemeye bir kankoca müra vet bastı. O, hürriyet nedır biliyordu: o Maryayı hep böyle anıyordu ken böyle bir kanaat verecek biçimde idi, bancası elinde olduğu halde geri dön caat ederek ayrılmak istediklerini söy dine candan bağlı olduğuna kanaati var Sonra kadının mini mini ayağından topBabasının evinde her dıledığini yapmağa, lini öpsene! Sevin, gözleri ışıldaya ışıldaya koşa müstür. lemişler. Hâkim, evvelâ, bu çifti ba dı. Bu yüzden kızın kendi dileğile ora rakta kalan hatıralar, bir kargaşalık sezbütün gün bahçede, açık havada oyna Derken Bakanlar toplantısında bulu rıştırmak istemiş ve kadına sormuş: geldi. Büyük annesi de, doğrusu memmağa alışmıştı. O, şefkat nedır, okşan dan savuştuğuna ınanamıyordu. Yanm diriyordu. Atın izleri de birden degişi* nundu. Cebinden para çıkmadıktan son nan General Panayotakos gürültüyü i Nıçin ayrılmak istijrorsunuz? mak nedır, onu da biliyordu. Ufaktefek aat ötede kanh bir savaş yapılırken bu yordu, bir telâ; devresı srösterivortlu. ra, çocuğun bir bebek sahibi olması onun şiterek salona gelmiştir. Kocam kaba, öfkeci ve ahlâksız kaya önünden kız kaçıraHÎTecek kadar kabahatlerini affettirmek istiyen küçücükMustafa, toprağa yazılmış kanşık ibaLukidis salonun kapısında görünür göda işine geliyordu. bir adamdır. Geçinemiyoruz. cesur insanlann geçmiş olmasını ise reli bir kitab okur gibi bu izleri ayrı ayr» lerin, büyüklere nasıl sokulmaları lâzım Sevin evden içeri girince, Eda Hanım rünmez: Kocası kadının lâfını yanda kese mümkün görmüyordu. Yanında bir de gözden geçirdi, çözeledi ve şu sonunca geliğini annesinin yanında öğrenmişti. Eller yukarı! Kondilisi ne yaptı emretti: rek: at bulunan Meryem, kayaya doğru gelen var•dı.. Bundan başka, Sevin, sebebli, sebebsız, Şimdi doğruca odana git, dersle nız? diye bağırmış, yanmdaki askere de: Havır, demiş, karım yalan söy şüphelı insanlardan kendıni kurtarmakta Meryem, bağdaş kump oturuyorgülerken ağlamağa, ağlarken de birden Generali yakalayınız! emrini verrine çaliş bakayım! lüyor. Asıl kaba, öfkeci ve ahlâksız güçlük çekmiyebilirdi. Çünkü atlanıp ta du, düşüne düşüne bekliyordu, ara sıraı bire gülmeğe teşne idi. Büyükannesinin miştir. Peki, büyük anne! kendisidir. buzazisiye doğru yollanmağa başlayınca, dırseğini yere.dayayıp uzanıyordu, gene yanına geldıkten sonra, bütün bunlardan Bu emir üzerine askerin etrafını çe Ben gelir, bakarım ha!. Hâkim ikisini de dinledikten sonra kim olduklan ve nereden çıktıklan bilin düşüncelerine dalıyordu. Hayvan, başı vazgeçmeğe mecbur oldu. Artık, hare virdiğini gören Gçneral Panayotakos: Peki, büyük anne! demiş ki: miyen, kadın hırsızlarının onu kovalama boş oralarda dolaşıyordu. Gün batıdan ketlerini tahdid etmeğe. bakışlannı ölç Generalinizi utanmadan tevkif mi • Çalışmazsan, sonra aç kalırsın Ahlâklarmızın birbirine bu kadar anna imkân yoktu. Hangi babayiğit, doğru üç ath geldi, kızı ve atı yakalamalc meğe, nefsinin isteklerini yenmeğe, büyükedeceksiniz> diye bağırmıştır. bunu bil! benzediğine göre geçimsizlik bunun binlerce zirhlı, tolgalı pusu erlerini kıtır istedi. Kız, karşı koydu, kaçmağa yeller gibi her yapacağını önceden düşünAskerin bir an için tereddüde düştü Evet, büyük anne! neresindedir, onu anlıvamıyorum! kıtır doğramakta olan akıncıların kucağı tendi, yakalandı. Fakat at tutulmadı, sameğe ve ağırbaşlı olmağa katlandı. ğünü gören yaver bunun üzerine elınde*** Nişan ne olmuş? na atılmayı göze alırdı?.. Mustafa, yal vuştu. O üç atlıdan biri kızı saçlanndan ki tabancasını Generale çevirip ateş etLâkin, bu o kadar kolay olmadı. BaÇocuk odasına çekildi, kıraat kitabın Almanyanın, Hıtlerden sonra gelen nız bu noktalan düşünerek zihni bir çık tutup sürükledi, zorla terkiye aldı, günmiştir. General Panayotakos çenesinin zan, Sevin yenılmez arzular duydu. O açtı. Okumağa başladı. Kelimeler, ma doğuya götürdü. zamanlarda büyükannesinin şaşmaz pren nasız, şekilsiz bir dızi halinde, önünde u altından hafif surette yaralanmış, orada en büyük şefi General Goeringin üni maza düşmüyordu. «Ben akıncı malı forma, nisan ve gösteriş meraki meş yım» demek hakkını taşıyan bir kadına siplerile karşılaştı, çarpıştı, dıdindj,, çır zanıp gidıyordu. Gözlerini kapadı. Ken bulunan generalin kardeşi Pire saylavı Bu kanaati edinmek için toprak üstünhurdur. Gecenlerde, Berlıne sevahat şu topraklar üzerinde değme erkeğin el pındı, haykırdı ve sonunda, bütün kuv di can kulağı, biraz ötede, bir iskemleni da bir askerin elinden tüfeğini almağa de birçok belgeler görmüştü. Söz gelimi yapan bir Fransız, dönüşte şu vak'ayı uzatamıyacağına da inanc besledıği için Maryanm sürüklenişini, ancak dizkapakvetini sarfederek, mağlub ve bitab, düş üzerinde duran bebeğin hitabını duyuyo uğrasırken elinden yaralanmıştır. anlatmış: Maryanm kayboluşunu büsbütün inanıl larının yapabıleceği izlerden ve onun Sılâh sesleri üzerine Bakanlar konuştü.. General Goering, geçen akşam, bir maz bir hâdise sanmağa başlıyordu. gibi oluyordu. Bu hitab, nice zamandı: terkiye alındığını o izlerin bittiği yerdeki O da, bu suretle, hanım hanımcık ol gönlünde birikip te, tazyık altından kur malannı kesmişler, Iç Bakanı Rallis ye zivafete gitmek üzere giyiniyormuş. Ütişerek General Panayotakosu teskin et niformasının son düğmesini son iliğe Arasıra kafasında uğursuz bir soru da at ayağı nişanelerile incecik parmak uçdu. Saçları çift örgülü, uzun etekli, mah tularak fırlamak fırsatını bulamıyan bir miş, General Kondilis te yaverine «as geçirdikten sonra sıra nişanlara gelmiş. kıvrılıyordu: Kız, kendiliğinden keçmış larınm toprakta belıren resminden anlıcub tavırlı ve daima yere bakan gözleri çok arzularını birden depreştirmişti. keri geri götür!» emrini vermistir. Nişanlarının durduğu mahfazayı ge olmasın?... Bu soru, ağır sarsıntılar için yordu. Şurada burada birkaç tel saç ta nin içinde sonsuz bir hüzün, mini mini Gözkapaklarını araladı; bebeği gör Kabinede değişiklik mi? getirmişler, içinde bir tane eksık! de kalan kafasında belırir belirmez genc bulmuştu. Bunlar zavallı kadının nasıl gönlünde hasret ve melâl taşıyan bir kız dü. Elıni uzattı; aldı. Onunla birazıcı Atına 12 (A.A.) Ga7eteler, ya Ev birbirine girmiş, General köpür akıncının yüzü soluklaşıyor, soluğu kes insafsızca sürüklendiğini belli ediyordu. cağızdı. daha oynamak hevesini duydu. Eda Ha kında kabinede bir değişiklik oîacağını müş, bağırmış, çağırmış, nihayet me kinleşiyor ve damarlan altüst oluyordu. Hırsızların tuttuğu yol ise apaçık görüZengin olmıyan Eda Hanım, çocuğu nım kızacaktı.. Ayni zamanda İskender Beyin biraz ön nüyordu. Atların ayaklan adeta hendeve hükumetin, bu suretle kraldan tarafa sele halledilmis. ikidebir iğneleyen sözler de sarfedıyordu: Şımdı, ıçınde büyük bir elem duyuyor Generalin öfkesinin en şiddetli za ce gülerek söylediği sözler kulağında can sî bir düzenle bu yolu çizmişlerdi, Mus Sana bakmak benim için ağır bir Fakat bunu izah edemiyordu. Belki de daha çok meyledeceğini yazıyorlar. Ba manında, emir neferi içeri girmiş ve lanıyordu. Kadına inan olmaz diyen sı tafaya gösteriyorlardı. zılarına göre bu değişiklik, Panayotakos yük ama.. vazifemi yapıyorum. nişanı getirmiş. General: canlı olduğunu tasavvur ettiği bu taş be nayışlı başbuğun doğru konuştuğunu şu hâdisesinden sonra General Kondilisi ka(Arkan var) Nerede bulundu? diye sorunca, ne beein mahzun duruşu dokunuyordu ona Çok yiyorsun! bineden uzaklaştırmak amacını güde fer: : Birdenbire kafasında bir cinnet rüz Büyüdüğün zaman fedakârhğımı cektir. Şevde... General... Pijamanızın gân esti. Kaldırdığı gibi yere fırlattığ: anlarsın! yakasında! demis. Geneloyun tarihi Çalışmaya alış.. Sonra sürünür bebek parçalandı. Sevin, mütehayyır Atina 12 (A.A.) Krallık için ya Kiraya verilen kadın ! döndü.. arkasına baktı. Eda Hanım o sun.. İsveçte, sıvri akıllının biri, bir arka pılacak geneloyun tarihi 27 ilkteşrın orada dikilmiş duruyordu. Torununa: *** daşile garib bir pazarlığa girışmiş ve lara ktesbit edilmistir. Sözümü dinlamedin.. Oynuyor Eda Hanımın, Tevfik Bey adında karısım 100 kuronu peşin, 100 kuronu Cumhur Reisinin tebliği bir komşusu vardı. Kapı bitişik oturuyor dun, değil mi?. dedi; bu akşam sana ye altı av sonra verılmek şartile 200 ku mek yok öyle ise! Atina 12 (Özel) Cumhur başkan rona bu arkadaşma satmıştır. Müşter du. Evkaftan mütekaiddi. Peki, büyük anne! lığı tarafından gazetelerle neşredılen bir satıcıya peşin kısmı ödedıkten sonra Tevfik Bey Sevini sevmişti. Onu baKocakarının bakışları, yerdeki parça tebliğde Cumhur Başkanı Zaimısin parti kadını kolundan tutup götürmüş, fa J zan bahçesine davet ediyordu. Kızcağız liderlerini rejim işinde uzlastırmak üzere kat ikinci taksLtin vadesi gelmeden, ka, bu suretle beş on dakika temiz hava alı Iara ılıstı; şaşırdı, kaldı. Ne o? Bebeğini kırdın mı? makamından istifa etmiyeceği bldırilmek dın, yeni müşterisinin evinden kaç i yor, çiçeklerin arasında oynamak, koşmıştır. j Evet, büyük anne! tedir. mak, çocuk olduğunu hatırlamak fırsatıBu hal karşısında, adam, gayet tabiî' Neden? nı buluyordu. Cumhuriyet partilerinin liderleri gazeÇocuk başını eğdi: telere yaptıkları diyevlerde Cumhur olarak taksiti vermemiştir. Eda Hanım, nasılsa, bu kadarcık bir Fakat bu sefer de, alacaklı, taahhü Bu evde, o da benim gibi zaval Başkanının bir beyanname nesrede.ek şeye göz yumuyor, fakat uzıyacak olurdünü tutmıvan müşterisile kendi karısı sa, pencereden başını uzatıp torununu ça olmasın diye, büyük anne!. dedi. rejim işinde vadettiği yoldan ayrıldığı için alevhinde bir dava açmış, kadın, ken ğırıyordu. istifa ettiğini bildirmesi lâzım geldiğinı dini zorla eve götürmek istiyen yeni Ercümend Ekrem TALU söylemşlerdır. Liderler ayrı ayrı mek müsterisini mahkemeye vermiş, o da tublarla Zaimisten istıfasını istemektedir kendısini aldattıkları iddıasıle karı koKaracasuda çarşaf yasak edildi Giindüz külâhlı gece cayı hakverine sürüklemiştir. İT. 1 Karacasu (Özel) İlçenin şar kuÜçü de davacı, üçü de suçlu olan bu Amerrkanın bugünku sakinleri ora Onlan müzelerdeki vesikalardan çıkarKabine bir beyanname neşredecek silâhlı imiş! rulu bir toplantı yaparak kadınların çarAtina 12 (Özel) Başbakan Çal adamların Arab saçından beter karısık ya Avrupadan giden muhacirlerle yer dıkları kıyafetlerile canlandırarak bir şaf, peçe, üslük ve peştemal gıbi Türk Gölpazar (Özel) Keskin köyün işıni, hâkimlerın nasıl çözeceği merakla lilerin bırbirlerine karışmasından hu geçid resmi yapmışlardır. Resmimiz kadınlığına yakışmıyaan gıyimlerıni ya de yirmi altı yaşlarında Keziban adlı bi darisin başkanlığında toplanan Bakanlar beklenıvor. sule gelmiştir. Amerika, Avrupalılar bu geçid resminden bir parçayı göstekurulu genoy yapılıncıya kadar her iki sak etmistir. kadın Molla Osman oğlu Hüseynin ev rejimın aleyhinde bulunulmaması için bir ral Panayotakosun sebeb olduğu hâdise tarafından keşfedilmezden evvel de o riyor. Yüksekteki Allah, arkadan gelen İran transit yolu esnasında yaralanmış olan saylav P a ra halkınm kendilerine mahsus bir me de papazlardır. geceleyin duvardan aşmak suretile gir bevanname neşrine karar vermistir. deniyeti, bir kültürü, adetleri, itikad Meksikalıların bu töreni vaktile ecTecim Odası tarafından İran transit mek isterken tabanca ile öldürülmüştür. Başbakan Çaldaris gazetecılere genoy nayotakosun bir eli kesilmistir. ları vardı. dadlarınm ne saçma şeylere inandıkVenizelos ta işe karıçıyot teciminin memleketimizi ilgilendiren kısyapılmadan Yunanistanda kralhğın tekKeziban silâhlı ve bıçaklı idi. Gün Meksikalılar geçende yaptıkları u larmı bugün ise fıkirlerin nekadar aymının inkişafı için ne gibi tedbirler alınAtina 12 (A.A.) Liberal Patris rar kurulması imkânsız olduğunu söy düzleri kadın geceleri erkek kıyafetind ması etrafında bir etüd yapılmıştır. Bu gazetesine göre, Venizelos «cumhuriyet lusal şenlıklerde bazı eski adetlerile dınlanmış olduğunu genclere ve çocuklemıştir. etüd yakında Ekonomi Bakanlığına gön dolaşırdı ve genc kızlar için bir tehlık rejiminin müdafaası» mücadelesini sah birlıkte ecdadlarının taptıkları Allah • lara göstermek için yaptıklarına §üphe Eli kesilen saylao lolduğu söylenirdi. ların hatırasını da kutlulamışlardır. yokttur. derilecektir. san idare edecektir. Atina 12 (A.A.) Kardeşi Gene Yunan Sü Bakanı kabineden çıkarılıyor mu? Duymadıklarımız ve bilmediklerimiz Tayfunun hatasi J Tarihî roman : 45 Yazan: M. Turhan Tan Hangi babayiğit, binlerce zirhlı, tolgalı pusu erlerini kıtırkıtır doğramakta olan akıncıların kucağına atılmağı göze alırdı? Meksikalılar babalarınm taptıkları allahların hatırasını kutluluyorlar

Bu sayıdan diğer sayfalar: