2 Ekim 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

2 Ekim 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Birinciteşrin 1935 CUMHURİYET Geçim dünyası bu. Insanlarm bir kısmı, bir işe heves eder. Soför olur, avukat olur, kunduracı olur. Koluna altın bilezik yaptığı zenaatle ekîr takım acıkgözler vardır. Bunmeğini kazanır. lara muzıb demek belki daha Fakat insanların en çoğu beğendiği doğru olur. Geçimden yana tuzzenaati seçemez. Sokak süpürür, taş taşır, ları ekseriya kuru olduğu için, şuna buna lâğım temizler, Bunlar hesev edılecek işoyun oynamak, başkalarını da zarara sobunun için atletizm âlimi olmağa, Av ler midir? kup gönül eğlendirmekle vakit geçirirler. (Ba$ taraft birinci tahifede) Istediğini yapabilseydi, en işe yaramıçok misafirlerin önünde tenkid etmeğe nroalarda tetkikat yapmağa bile lüzum Bunların yaptıkları şakalar bazan her yan adam bile kendine daha çekici bir iş gönlümüz razı olmadı; misafirlerin gitme yoktu. haddi aşar. Alışkanhk dolayısile, ciddî Fakat, bilgisizlikten ziyade idaresiz bulabilirdi... Ama olmuyor işte. Herkes sini ve kendi kendimize kaldığımız vakit meselelere de alay karıştırdıklan olur. O lik, müsbet işlerden ziyade alâyiş ve şa istediğini yapabilsei'di dünyada mesele kirli çamaşırların ortaya atılmsrnı muva zaman fecidir! tafat peşinde koşulması, Türk atletlerile kahr mıydı? fık bulduk. Bir gün, meşhur Manas Efendi, o vakHeves edilemiyecek kadar sıkıcı, yoMisafirlerimiz, şimdi memleketimiz ciddî surette hiç meşgul olunmıyarak isin tin Sadırazamının konağında, vükelâaan den aynlmış bulunuyorlar. Artık kendi reklâm, süs ve gösteriş tarafile uğraşıl rucu ve pis mesleklerle uğraşanlar, şikâbazılarile buluşmuş. Her kafadan bir ses, kendimize konuşabilir, yapılan idaresiz ması, Türk atletlerini kendi topraklarm yet etmiyorlar, işlerini seve seve yapıyorher ağızdan malâyani bir söz çıktığım likler yüzünden Türk atlet tak'mının uğ da, kendi milletinin önünde bu acı mağ lar. Çünkü geçim dünyasıdır bu.. görüp te için için teessür duyan Manas radığı mağlubiyeti ve alüncı Balkan o lubiyete uğratmıştır. Yalnız şu nokta beni düşündürüyor: Efendinin somurttuğunu gören Sadıra ' Altıncı Balkan oyunlan, idare noktayunlarındaki birçok işlerin iç yüzünü orBu mesleklerin bazılan yıpratıcıdır. zam: sından, hazırıamış yönünden ve yapılan Bazılan da çok tehlikelidir. Birincisinde taya koyabiliriz. Ne somurtup duruyorsun, Manas binlerce liralık fuzulî masraf ve israf ba sıhhatin günden güne bozulacağı, bir *** Efendi? Biz aramızda saçmasapan ko» Altıncı Balkan oyunlan, buraya ça kımmdan yürekler acısı bir iş olmuştur. müddet sonra adamın işe yanyamıyacak nusuyoruz! Nitekim, organizasyonun bazı kısımlan bir hale geleceği yüzde yüzdür. İkinci ğırdığımız Balkanlı misafirleri ağırlamak, Dıyince, Manas Efendi: misafirperverliğin en son haddini gös kötü oldu, birkaç defa işaret ettiğimiz ü sinde ise, parçalanmak, boğulmak, toprak Burada ehemmiyeti yok.. Fakat termek, liiks ve alâyiş noktasından mu zere, binbir ihtimamla hazırlanan stad, altında kalmak gibi ihtımaller yüzde şu raeclisi vükelâda da bazan böyle konuşvaffakiyetli olmuş, denilebilir. Balkanlı Kâğıdhane çaym, Balıkh panayın man kadardır. Sigorta şirketlerinin prımlerine tuğunuzu düşünüyorum da yüreğim par. atletler, dört sene Atinada ve gecen se zarasını aldı. bakarsak «şu kadar» ı kolayca öğrenebiçalanıyor! cevabını vermiş. Atletler, kampta çok fena bir hayat liriz. ne de Zagrebde yapılan bes Balkan oÇocukluğumda, mahalle mektebinde yunlarında, Türkiyede gördükleri misa şartı içinde kaldılar. Bilhassa gıda nokYıpratıcı ve tehlikeli yerlerde çalışan bizımle beraber okuyan biraz bönce arfirperverliği, yaşama ve istirahat sarlla tasından perhize, daha doğrusu fennî o işçiler nısbeten yüksek bir gündelik alırAdisababada bir mahkeme salona, suçlular, davacıîar, kadaşlara masumane şakalar yapardık. nnı ve bütün manasile lüks hayatı gör ruca tâbi tutuldular. şahidler ve dinleyiciler lar. Meselâ taş taşıyan bir işçi bir dolar Bunlan kâh minare gölgesi, kâh davulmemişlerdir; diyebiliriz. Bu itibarla miMüsabakalara hazırlanmak noktasm kazanıyorsa, kömür madeninde çalışan Aksumdan sonra, Şoa böigesindeki vele daha aktolunmuştu (2) Bunda da, tozu almağa köşebaşındaki aktara yolsafirlerimizin, buradan güzel intibalar ve dan hiçbir şey yapılmadı, rakiblerimiz, arkadaşı üç dolar alıyordur. Tegulet şehri, daha sonra Condar ve en Adısababanın 150 mıl kuzey/.ıde ve E lar, mahcub mahcub döndüklerinde keniyi hatıralarla gittiklerine süphe yoktur. bu işe hanl harıl hazırlanırlarken biz buAradaki farka bakarak bir adamın iki nihayet Adisababa payitaht oldu. ritre hududundan 200 mıl mesafede kâ dılerile alay ederdık. Bu, bizim için bir kazancdır. rada sade lâfla vakit geçirdık. dolar ettiğini iddia edecek kadar demain Desiyeden, Eritrede Asaba kadar bir Genel kabul törenlerinde, eskiden, imBu kabıl muziblıklerin çocukluk çaMüsabakalara giren atletlerimizin ba gog değilim. Adamm kıymeti para ile ölFakat biz, altıncı Balkan oyunlarını paratorlar bir perde arkasına gizlenir ve otomobil yolu inşası ve Habeşistana ğındakılere münhasır kalması yakışırken, sadece Balkanlı atletleri eğlendirmek, zılan fena intihab edildiler. Bu yüzden çülmez. Ve belki de üç dolar olan günhazıruna yalnız sağ ayaklarını gösterir Asabda serbest bir bölge ile bir de iske büyük adamların da onlan taklid ettikmemnun etmek, ve onlara yanş kazan birçok yanşlarda en aşağı derecelere düş delik dörde çıkarılırsa maden işliyemez. lerdi. Bunun manası şuydu: İmparatoruu lenin tahsisi tesbit ve kabul edilmekte idi. lerini görmek insanın tuhafına gidiyor. dırmak maksadile yapmadığımıza göre, tük, birçok yanşlarda da bir tek puvan Fakat, ne olursa olsun bu işte bir yan şekli yoktur ve olamaz. Lâkin onun hük Otomobil yolunda seyrüsefer inhısan bir Madık etmek, kaşkariko oynamak, fabu işte bizim kazancımızın misafirleri eğ bile alamadık. lışlık var. Nasıl düzeltilebilir diye düşü mü mutlaktır ve bütün ülke onun ayak Italyan sosyetesine verilecekti. Bugünkü ka, mantara bastırmak, maytaba almak, Müsabakalar programı teknik bakımınlendirmekten ve memnun etmekten ibaret Italyan Habeş davasında, bu mukaveN. lannın altında bulunur. kül yutturmak, susamış adamı çeşme badan çok hatalı yapılmış, bu yüzden, bir nuvorum. ka'maması gerekti. lenin tatbik edilmemiş olması keyfiyti Sabahlan, imparatoru, odasınm önünşına kadar götürüp te su içirmeden geriye çok sayı kavbedilmiştir. Balkan atletlerinin aldıklan puvanlar de kamçı şaklatarak uyandırırlard«. Bu karşılıklı itham ve şikâyetlere sebeb ol getirmek, gitgide, koskoca adamların Bu işe tahsis edilen muazzam bir paşöyle bir gözönüne getirilirse Türk takıkamçı şaklamaları, geceleyin sarayın ya muştur. indınde âdet hükmüne girdi. mının, üçüncü olan Rumenlerden 11 pura, çok cömerdce ve faydasız bir surette Burada aynca kayde şayan bir nokta nına kadar sokulan çakallarla sırtlanları Bazılan, Harbi Umumidenberi genel van geride olduğu görülür. Dün de söyharcanmıştır. anlaşmanın, Romada, 29 eylul 1934 te ahlâk bozuldu, diyorlar. Bence, bozulan uzaklaştırmağa da yarardı. Müsabakalan idare edecek hakemlelediğimiz gibi, bu 1 1 puvari, Rumenlerin Atinada yapılan maraton koşusunda ka rin bazıları fena intihab edilmiş, bu yüzîmparator, başına giydiği Süleymanın neşredilen bir protokol ile her iki laraf ahlâk değıl, çoğumuzun akli muvazenezandîkları puvandır. Buradaki müsaba den, misafir kafile baskanlarının müte tacı altında beyaz ipekten bir örtü taşır. canıbınden yetıd edilmiş olmasıdır... mizdır. «Enayı» lerin sayısınm artmış olYukanda saymış olduğumuz andiaş duğu su götıirmez bir keyfıyettir. kalarda iki takım da ayni derecede, yan! madiyen ve haklı itirazlarına meydan veYeni Türk Yunan tecim anlaşması Bu örtünün beyazlığı, imparatoruu ve malann sarih hükümlerine rağmen, İı^l75 er sayı almış oluyorlar. Türk atlet ta rilmiştir. dünden itibaren tatbık edilmeğe başian hükümlerinin safiyetini işaret eder. Baksanız a: Uluslar Sosyetesinden tuya ile Habeşistan arasında hudud da\aBu yürekler acısı işleri bir günde ve mıstır. Yeni anlaşmanın tatbikatile meşkımından bugünkü şartlar içinde Yunan Habeşistanda seferberliğın ilânı da tun da, Sılâhları Bırakma konferansma ları, halledilemiyerek, sürüncemede ka ve Yugoslav atlet takımlannı mağlub et bir makaleye sığdırmağa imkân yoktur. gul olmak üzere Türkofis genel başkanı başka türlüdür. kadar ne azizliklere inandık, ne dolmalıyordu. Bilhassa, Somali hududu mü mesi istenemez. Esasen böyle bir iddıa da Bunlan, bu sütunlarda fasıl fasıl, kısım muavinlerinden Bürhan Zihni şehrimize Ülkenın her tarafında atlı münadiler lar yuttuk. temadiyen münazaalı bir halde kalmı?tı. yoktur. Fakat Rumen atlet takımını, ken kısım yazacak, bütün çıplaklığile spor ta gelmistir. Bürhan Zihni burada Yuna dolaşır. Bunlar, bağırırlar: Hâlâ da ak'.llanmıyoruz! 1908 tarihli andlaşma, bu huduJu di topraklarımızda olsun yenmek pekâlâ rihimize geçi'receğiz. nistana ihracat yapan muhtelif zümreîer Katırlarınızı nallayınız! SilâhlanErcümend Ekrem TALU AHMED İHSAN «vLündü; hem o kadar mümkündü ki. le ayrı ayrı temas ederek anlaşmanın hu nızı temizleyiniz ve yola çıkınız! Ordu şöyle tarif etmekte idi: 1 susiyetlerini anlâtac&ktıı '. ' «Vebi Şebeli nehri mecrasından iti mil uzunluğunda muvazi bir çizgi takib nun serbestçe geçebilmesi için, rasgeldiDün ilk defa Türkofis Istanbul şube ğiniz Kantufla dıkenlerini söküp, aim'z!. baren hudud, kuzey doğu istikametâi ederek Barderanın kuzeyinde, Jubaya sinde Yunanistana ihracat yapan balık Orduya iltihak etmiyenler, yedi yıl ceza de, italya hükumetinin 1897 de kabul mülâki olacağı bildırilmektedır. çılar toplanmışlardır. Bu top'antı iki göreceklerdir.. Bilmiyorduk demeyin!. etmiş olduğu hattı takib eder. Sahil c\hcŞımdı, buna nazaran, Habeşistaiîin saat kadar sürmüş \e balık ihracatımıza Bugün, Saba Melikesinin ülkesinde tindeki kabilelere aid topraklar îtalyaya, iddiası gayet basittir. Bugünkü davayı dcaid mevzular üzerinde görüşülmüstür. bu münadilerin sesi gene yükselmeğe baş tekmil Ogaden topraklarile Ogaden ci ğuran Ualual kasabası sahilden 200 mil ladı. Kantuflaların söküldüğü yollardan hetindeki kabilelerle meskun arazi Habo içeridedır. \ r e ayni zamanda Ogaden Tarım Bakanı Bafrada şistana tâbi kalacaktır.» tanklar, bataryalar gececek... Memel 1 (A.A.) Seçimlerin ikinbölgesindedır. Bu suretle gerek 1897 \e Bafra 1 (A.A.) Tarım Bakanı ve Ankara 1 (Telefonla) Tarım Ba*** Bu fıkrada mevzuubahs kabileler gö gerek 1908 tarihli andlaşmalar mucı ci günü birinci gününkünden daha tazla kanlığı köylüye bir milyon liralık daha yanındakıler, Samsun ilbayı ve Parti sükunetle geçmiştir. Seçim bürolan saat 2 agustos 1928 de, Ras Tafari, naib çebe olduklarından, tahdidin yerli yerınJe bince Habeş hakimiyeti altında bulun tohumluk dağıtılması için hazırladığı ka baskanile birlikte bu akşam şehrimize gel18 de kapanmıstır. Memelin hemen dısıfatile İtalya ile yirmi senelık bir dosduk ve biran evvel yapılması kararlaşmıştı. ması tabiidir. nun lâyihasmı Başbakanlığa verdi. Da mişler ve ilçemizin tarım isleri hakkında şında bulunan Schnelz şehrinde seçim ve hakem andlaşması imza etmişti. Bu General Çiterninin başkanlığında bir IlalBu böyle kabul edilince, son durum ğıtılmış oîan bir milyon liralık tohumlu incelemelerde bulunmuşlardır. bürosunun kapanmasaıdan sonra, büro andlaşma, Italyanın o vakitki Adisababa yan heyeti 1910 11 de bu maksadla dan İtalyanın mes'ul olması lâzım gelir. önünde 100 kişi toplanarak birçok seç ğu köylü bu yıl ödiyememiştir. Inceleme Almanyada iki hava faciası elçisi M. Ciyulyano Koranm Habeş hü yerine gitti fakat birçok güçlüklerle kar Lâkin onlar da hattı hareketlerini mcşru ler mahsul azlığı yüzünden köylünün taBerlin 1 (A.A.) Geçen hafta kumeti nezdinde kazanmış olduğu sevgi şılaştı. ltalyanların ido\ılarına göre gösterecek bir takım sebebler ileriye » 3 menlerin oya (reye) iştirak edememele1«Habeşlerin tahammül edılmez husuınet rüyorlar. Bunlardan bir tanesı, Uaîudll rinden şikâyet etmişlerdir. Başka hiçbir ahhüdünü yerine getiremediğini göster Varnemündede yapılan manevralar es ve güvencin mahsulü idi. miştir. Köylüye muhtac olduğu tohumlu nasında bir avcı uçağile bir bombardıman hâdise olmamıştır. Bu andlaşmanın ikinci maddesiîe, her ve mütehakkimane tavırları» herhangi bir beş yıldanberi işgal ettikleri ve eğer Habeşistanın bu bölge üzerinde filen ha Evvelki günkü hâdiselerin cereyan et ğun temini için mevcud kanundaki bir uçağmm çarpışmış oldukları bugün öğ iki taraf biribirlerinin erkinliğine doku iş görmeğe kat'iyyen mâni oldu. (3) milyon lıra kaydi yeni lâyiha ile 2 mil renilmiştir. tiği Juknaciâri bölgesinde gelecek pazar Bugünkü dava hakkında hüküm vere kimiyeti olsa daha o zaman itiraz etrrcfi nacak herhangi bir hareketten içtinab eîclerinde bulunan 5 kişi ölmüştür. yon liraya çıkarılmıştır. Lâyiha bugüngünü ayrı bir seçim yapılacaktır. deceklerini teahhüd ediyorlardı. Bugün cek olanlar, böyle mütehavvıl kabılelerin lâzım gelecektir. Bundan başka, İtal Gene sisten ötürü, iki avcı uçağı da, kü davada mevzuu bahsolan beşinci mad cevlângâhı olan bölgeleri hudud tayini yanlar, haklı olarak senelerdenberi tekerKlaipeda Memel 1 (A.A.) Se lerde Kamutaya verilecektir. havada çarpışmıj pilotlann her ikisi de deye gelince, bu da şu şekilde idi: çim dün saat 20 de bitmiştir. Kayıdlı seçne esas tutan bir andlaşmaya istinad e rür edip duran hudud tecavüzlerinaen menlerin yüzde 95 i oy (rey) vermişler iştirak etmiş olanların sayısına dair mu telef olmuştur. «Akidlerden her biri, aralarında zuhur deceklerdir. Ancak bu andlaşmada zikri ve İtalya tooraklarına kabileler tarafın • dan kanh akmlar vukuundan şikâyet et* dir. vakkat bir tahmine göre tesçil edilmiş o Kristof Kolombun ruznamesi edebilecek ve alelâde diplomasi yolile geçen bir de 1897 uzlaşması var ki, buKönigsberg radyosu iki saatte bir seParis 1 (A.A.) Londradan Ma halli mümkün olamıyacak her türlü ih nu da nazan dikkate almak icab eder. mektedirler. lan 74,931 seçmenden 68,459 u seçime çimin sonucu ne olursa olsun, Memel (Arhası var) tilâf ve nizaı, silâhlı kuvvete müracaat Bu uzlaşma Menelikle İtalyalı binD3şı iştirak etmiştir. Şu hale göre seçime gi tin sazetesine bildiriliyor: mukadderatının değişmiyeceğini haber Moskovadan alınan bir telgrafa göre etmeksizin, uzlaşma ve hakem usulıle hal Nerazzini arasında tasarlanmış ve Roma E*cümend Ekrem TALU renlerin nisbeti yüzde 91,3 tür. Bu ravermiştir. oradaki müzenin evrakı arasında, Kristof letmeyi teahhüd ederler. Hakemlerin su hükumeti tarafından 3 eylul 1897 tarihli (1) Uluslar Sosyetesı dokümanları C. Sandıklann ne zama naçılacağı bu sa kama, üç süel bölge de dahildir. Şimdi Kolombun özel bir gündemi (ruznam" reti intihab ve tayini iki hükumet arasın bir telgrafla kabul ve tasdik edilmiştir. 157. M. 86, 1935, VII. sonuncu henüz alınamamış olan Miees bah toplanacak olan seçim komitesi tarasi) bulunmuştur. Bunun ilk yaprağında da nota alıp vermek suretile ve her iki Habeş hükumetinin 15 kânunusani (2) Uluslar Sosyetesi andlaşma serisi zen Yugnaten bölgesi vardır. Bu böl fmdan kararlaştınlacaktır. şu yazı vardır. tarafın da muvafakitle kararlaştınlacak 1935 te Uluslar Sosyetesine verdiği Cild 94 Sahife 441. gede önümüzdeki pazar günü yeniden Seçime iştirak edenler «Oğlum Diyego icin, kendi elimle ya tır.» (1) muhtırada, bu uzlaşma ile çizilmiş olan (3) cForze Armate» adlı İtalyan ga » Memel 1 (A.A.) Diyet seçimine seçim yapılacaktır. zılmıştır. 3 ağustos 1492.» Bununla beraber, munzam bir muka hududun, Hinddenizi sahilinden 180 zetesinden. Kânunuevvel 1934. Belkisle Süleymanm ülkesinde: 7 6 ncı Balkan oyunlarmın Bir adam kaç para eder? Habeşistanda seferberkirli çamaşırları lik nasıl ilân edilir? Misafirlerimiz gittiler. Artık hem yüzümüzü kızar bize GUNDE Böyle mi? BUJ tan mağlubiyetin, hem birçok yolsuzlukların sebeblerini ve içyüzünü acıkça görüşebiliriz Kabul törenlerinde yalnız ayağını gösteren Imparator Krallar Kralı kamçı şaklamasile niçin uyandırılır? Süleymanın tacı altındaki beyaz örtü Türk Yunan Tecim anlaşması dün meriyete girdi Memel seçimi |Cöylüye tohumluk Bunun için 2,000,000 lira daha ayrılıyor Hâdisesiz bitt?, netfce daha belli değil Fakat sen o memleketi pekâlâ biliyorsun. Teyzenle bulunmuşsun. Çocukken... Kocanla oturmussun... Senelerce... Yalnız bir buçuk sene. Yazan: Suad Derviş Edebî Roman: 4 Az mı?.. Böyle bir işi başarmak için pek az.. Sana daha evvel de söyledim. Biz na babasından kalmış bütün paralan ka Esasen işin uzun bir iş değil ki.. onunla senelerdenberi iki yabancı gibi zandırmak için. İleride işe başlıyacağı zaBirkaç ay içinde hallolunur.. yiz. Senelerdenberi... Ve artık ben de man elinde ufak ta olsa bir sermaye bu Kaç ay?.. Kimbilir kaç ay senden mes'ud olmak istiyorum. Benım de saa lunsun diye.. Ben bu hareketimin senin uzak kalacağım? dete ihtiyacım var... Fakat o gelir gelmez hoşuna gideceğini zannetmiştim. Yoksa Ben Mehmed için bu fedakârlığa bunu böyle birdenbire yüzüne karşı nasıl gitmek istemiyor musun?.. razı olur, bu ayrılığa katlanırken... Senin söyliyebilirim?.. Gelir gelmez onu hiç Seza başmı kaldınyor. Karanlıkta yüşikâyet etmen. hazırlamadan nasıl yüzüne: «Git» diye zü görünmüyor: Ayıb değil mi?.. Biliyorum ayıb... bilirim?.. Bana vakit bırak. Evet gitmek istiyorum. Diyor. FaFakat ne yapayım?... Senden ayrılamı Peki bana nasıl git diyorsun... Hiç kat bütün bu işlerin hiç birine aklım eryorum!... Eğer aynlırsak bir daha birmiyor. çekinmeden? birimizi hiç görmiyeceğiz zannediyorum. Seza! Mesele çok basiL Evvelâ konso Eğer aynlırsak... Öyle ya!.. Hatta gidebilmem îçin loshaneye gidersin. Orada sefarette dostSusuyor ve geniş bir nefes alarak: lanm vardır. Onlara müracaat edersin. bana yardım bile ediyorsun!. Evet Mehmedi düşünüyorum... 1 Fakat bu senin iyiliğin için bilhas Sonra da gene orada çok aziz bir dostum Mehmedi düşünmesem gidebilir miyim? var. Ona senin ineceğin oteli bildiririm. sa küçük Mehmed için... Birdenbire başını şiddetle arkaya doğ1 Kadın yüzünü hâlâ kollannın üstün Gelir, seni bulur. Bütün işlerinle mej ru atarak karanlıkta onu görmeğe çaba3en kaldırmıyor. Ve ne düsündüğünü an gul olur. Sana avukat bulur. Kocanın es lıyor. ki iş ortaklan sana o parayı iade etmeğe latmıyan tek perdeli bir sesle: Söyle bana bu aynlık seni korkut• Küçük Mehmed için! diye tekrar mecburdurlar. muyor mu?.. lıyor. Ben bütün bu işleri nasıl yapanm. Senden aynl^ığıma ölesiye müte Oyle ya küçük Mehmed içb... O Yabancı bir memlekette tekbasuna? eısirim Seza. Fakat sana yemin ederim HIÇ ki bunu yalnız senin için ve bilhassa kü Hayır sevişmişler, derler! eskiden ne güzel saatler geçirirdik. Şimdi çük Mehmedin istıkbali için yapıyorum. Seza, bütün bunlan gürültüsüz beraber olduk mu yalnız münakaşa ediNasıl bir feragat gösteriyorum, sen bilir yapmak daha doğru değil mi?.. Bizim yoruz ve sonra vakit geçiyor.. işte gene sin, anlarsm zannederim. Hem sen uzak muhitimizi bilirsin, nekadar ciddidir. He aynlık saati geldi. Baksana yemek vakti ta iken onu ikna etmek daha kolay ola men sana hafif kadın, bana da rezil herif çoktan geldi, geçiyor bile. cak... Bıliyorsun bütün mektubların o damgasını vururlar. Bu akşam ne olur, biraz da o bek» nun elinde... Sen burada iken bir işe başSeza kahkaha ile gülüyor: lesin.. lasam belki müthiş bir rezalet yapar... Bizim ciddî muhitimiz!!... Bana O yalnız olsa ehemmiyeti yok. FaSeza bütün samimiyetile seven bir ka neler söylüyorsun Atıf?.. Bizim ciddî kat evde misafirlerimiz olacaktı. dının harikulâde güzel ve kibar cü'retıle muhitimizde sevişenler yok mu?.. Hem Yazıhanede kaldım, dersin. başını kaldınyor: de nasıl hakikî bir rezalet şekleinde... Si Yazıhaneye telefon etmiştir. Senin Ben seni sevmiş olmaktan kat'iyyen zin tütün şirketinin ikinci direktörünün mektubların eline geçtikten sonra öyle utanmıyorum. Mektublanm bir ahlâksız kansı doktor Macidin sevgilisidir. İkinci lığın, bir küçüklüğün vesikası değildir ki direktör de muhasebe şefinizin kansını kıskanc oldu ki. Gene kadının şimdi birdenbire mücabunların görülmesile ortada bir rezalet kandırmış... Muhasebe şefi sizin daktilo dele, münakaşa ve kavga içinde kuvveti çıksın? ile her pazar... tükeniyor.. Nefes gibi hafif bir sesle: Atıf sözünü kesiyor... Seza çocuk musun?.. Ben kırk beş Gideceksin şimdi. yaşındayım ve iki çocuğum var. Sonra Bunlan nereden duyuyorsun Al Gene aynlacaklar, sonra günler, uzun sosyal vaziyetim... Böyle bir dedikodu lahaşkına, bunlar da nedir?. ve kimsesız günler onu bekhyecek, berahepimizi rezil eder. Bu fevkalâde tatsız Canını mı sıktım?. ber bulusacakları, beraber konuşacak birşey olur. Bilhassa senin için... Sen Mütemadiyen başka şeyler söyler lan, beraber olacaklan günü... Başını herkes değilsin. İstanbulun en kibar aile gibi yapıyor ve beni iğnelıyorsun! lerinden birinin kızısın. En temiz ve en Seni iğneliyor muyum?.. Hiç te onun omzuna dayıyacağı anı tekbaşma bekhyecek?.. Atıf bugünlerın saatlere, namuslu kadınısın, en hürmete lâyık ana anlamadım daktilo kızm... saatlerin dakikalara taksim edildiğini sansısın. Bırak şu daktilo kızı... ki bilmivor... Mademki evleneceğiz, bu bizi kir Peki neden konuşalım? Yolculuğun icin de konuşamadık.. letmez ki. Atıf onun ellerini tutuyor: Seza bizden konuşalım yalvarınm, Ne zaman gıtmeğe karar verdin? Bize herkes ne demez?.. Maceraperest demezler mi? diye bu elleri öpüyor, bize ne oldu böyle, (Arkast var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: