25 Ekim 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

25 Ekim 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHTJRİYET 25 Birinciteşrin 193S Şehir ve Memleket Haberleri AlkışlanacaU Tarihî roman : 86 Yazan : M. Turhan Tan Siyasî icmal Uzak şarkta fırtına abeş meselesi ve İngiliz îtalyan gerginliği bütün dünya milletlerini son derecede meşgul ettiğinden Uzakşarkta günden güne büyüyen harb tehlikesi lüzumu kadar dikkati celbetmiyordu. Fakat burada büyük bir fırtınanm kopmak üzere olduğu» nu haber veren son telgraf habeıleri nazarlan tekrar Asyanm şarkına çevirdi. Çünkü Sovyet Rusya ile Japonyanın Mançuri ve Moğolistan arasındaki hu dud üzerinde çıkacak herhangi bir hâ di&eden dolayı arbk harbe tutuşacakla rına şüphe kalmaınışür. Gerek Moskovadan gerek Tokyodan szelen ve nimresmî mahivette olan bu telç;raflar Sovyet Rusya ile Japonya ara sında Rerginlifin son hadde vardığmı tevıd edivor. Moskovadan gelen haberler • i büvük devlet arasındaki pereinlığe sek beb olan meselenin mahiyetini şu suretle «Mançulide dış Moğolistanla Man çuri arasındaki hududa dair yanılmakta olan müzakereler sarpa sardı. DÎS MOaolistan hükumeti hudud ihrilâflarına bakmak üzere hudud havalisinde otur mak sartile Mancurinın bı r mümessıl göndermesine razı olmuşhı. Mançuri hükumeti ü* mümessil göndermekte ve bun laıdan biri«inin dıs Moğolistanın mer kezi Ulan Batır şehrinde oturmasında ısrar «*~iştir. Dıs Moğolistan hükumeti jendi merkezinde Mançuri hükumeti namına bir Japon müsahidinin oturmasma saad erniek istenıemiş, bu yüzden müzakerat kesilmiştir. Müzakereyi Mançuri namına idare jden Iapon zabiti Kankî Moğol murahlaslanm tehdîd e*rniş, Mancurnin şartJarı kabul edümedıği takdirde Tapon askeri kuvvetlerinin haricî Moğoli'tanı merkezine kadar isgal edeceklerini bil dirmistir. Japon askerî murahhasınin bu tehdidi Sovyetlerde büvük memnuni ^etsizlik uyandırmıstır. Tas aiansı Ja pon askerî murahhasınin tehdıdinden aponya hükumetınin mes'ul olduğunu haber verivor.» Tokyodan gelen haberlere göre Ja poya Harbive Nezareti namına şu beanat neşredilrnistir: «Dış Moğolistan Mançuriyi teh did ettiği zaman Japonya derhal araelî muhafaza tedbirlerine müracaat edcektir. Japonlar Sovyet Rusya ile harb çıkması ihtimali karşısmda bile gerilemiye ceklerdir. Mançuri ile Moğolistan ara * nndaki ihtilâfa Sovyet Rusya müdaha le edemez. Hududda ufak bir hâdise Sovyet Rusya ile Japonya arasında ih iilâf ve harbe sebeb olabilir.» Japonlann iddialarına rağmen haki > • katte mesele Mançuri ile dıs Moğolistan arasında değildir. Japonya bütün dün yanm Habes meselesile meşgul bulun masmdan istifade ederek dış Moğolistanî zaptetmek ve Altavlara kadar satkmak istiyor. Sovyetler dahi Siberyayı cenubdan ve garbden tehdid edecek bu hareketi hazmetmece taraftar değildirler. îşte bu vüzden Uzakşarkta korkunc bir fırtına belirmistir. MTIHARREM FEYZİ TOGAY Bir haydudluk • ^ • Şevketlu Hünkarın yüreği biraz yufkadır, kale nizi topla başınıza yıkmca hepinizin boğazlanması Uray üç ekmek fabrikası gerekecek. 0. bunu düşünüo tasalanıyor! açmak tasavvurunda.. Sırası gelmişken söyliyelim: Eski Türk askerleri içinde en iyi giyinen a kıncılardı. Onlann cepkenleri, sıkmalan, yelekleri sırmadan panl panl parlardı. Lâhurî şalların en pahalısını bellerin? kuşanırlar, sılâhlannı altınla yaldızlaı lar, egerlerini gümüşe kaplarlardı. Fakat Mustafa, Sebenikoda sırtına geçıri'en kostümü taşıyordu ve bu kostüm o uzun yolculukta hayli hırpalanmıs bulunuyordu. Fatihin, onu elçi yaparken «iyi ai yinsin, iyi kuşansın» demesi de bu yüz dendi, delikanhnın kılığını biraz yakı şıksız buluşundandı, hazine memurlan ve hünkâra yakm adamlar. daha o söz söylenir söy'enmez kosmuşlardı, Mustafayı tepeden tırnaTia kadar süsliyecek eşyayı hazırlamışlardı. O, ilk ağızda bu ikrama dudak bükmek istedi. Lâkin İskender Pasa, işi sezinsiyerek araya girdi, fısıl dadı: Terslik etme, bunlar hiinkâr ha zinesınden çıksa da bızımdır. Çünkü o hazineyi biz, kanımızı döke döke, dolduruyoruz. Ve sonra sesini biraz daha yavaşiattı: Güvey gireceain güne de yarar r. Çocukluk edip te naz'anma. Mustafa, kısa bir lâhza, Semend^rede kendini bekliyen Meryemle Nazhyı ve bir köyde bırakılan Jozefini düşün dü, içine bir sızı düştü, lâkin kendini çarçabuk topladı, verilen esyayı alarak çadırına döndü, kılığına çekidüzcn verdi, gene Hasahırdan gelme güzel bir ata bindi. kale öniine vardı. beyaz çevre sa!lıyarak elçiliğini bildirdi, şehire girdi, onüne çıkanlara îlbayı görmek istediğini anlatu ve hükumet konağı işini de gören Vali evine götürüldü. İşkodrayı Venedikli Antonyo dö Leçe idare ve müdafaa ediyordu. Fakat konuşan, emir veren o olsa da düsünen, yol gösteren, kelimeleri valinin aSzıııa yerleştiren Bartelmi adını taşıyan Epirli bir dominiken papazıydı. Bu adam, i kinci bir rCapistrano olmak, adma bir yortu günü kazanmak istiyordu (1). Bu kuruntu ile her işe burnunu sokuyor, boynunda taşıdığı haç yüzünden de borusunu hayli keskin öttiirüyordu. Mustafanm Vali Antonyo dö Leçe tarafından kabul edildiği sırada da hazırdı; Venedikli şövalyenin iradesini kontrol altında tutrpak istiyordu. îşkodra valisi, Fatih Sultan Mehmedin elçisini çıplak denilecek bir salona getirtti. Orada vali ile papaz Bartelmi için konulmuş ikı yaldızlı iskemteden başka hiçbir şey yoktu. Anlonyo da, Bartelmi de oturuyorlardı, ayağa kalk mamak ve elçiyi ayakta dinlemek emelini güdüyorlardı. Papazın cübbesi, şö valyenin harvanisi iskemlelerinin arka lıklanna asılıydı, her ikisi iç kostümlerile oturuyorlardı. Mustafa, ilk bakışta onlann emelini sezdı, selâm vermeden ılerıledı. papazın cübbesile valinin harvanisini, bir göz yumulup açılmcıya kadar süren kısa bir lâhza içinde, yakaladı, üstüste koyup yere serdi ve bağdaş kurarak bu yumuşak minderin üzerine oturdu. Şevketlu hünkânn, dedi, yüreği biraz yufkadır, kalenizi topla başınıza yıkınca hepinizin boğazlanması şerek leşecek. O, şimdiden bu acıklı durumunuzu düşiinüp tasalanıyor, size benim ağzımla öğüd veriyor, boş yere kendınize kıymamanızı diliyor. Nasıl, bu öğüde uyup kale kapılannı açar mısmız, açmaz mısınız? Kısaca söyleyin. Valinin harvanisini, kendinin cübbesini kilira gibi yere sermekten çekinmiyen, emreder gibi konuşan genc Türkiin bu hali dominiken papazını çileden çıkar mıştı, boynundan haçı ve belinden zün nan alınmış gibi acı duyuyordu, için için köpürüyordu. Orada konuşmak Vene • dikli valinin hakkı olmakla beraber pa paz kendıne malık değıldi, bu hakkı düşünemıyordu. Nitekim dayanamadı ve Mustafa susar susmaz atıldı: Senin şevketlu hünkânn, dedi, Karahisar, Ankara, Bolu, Kütahya, Men teşe, Saruhan, Aydın, Biga, Bursa, Meğri, Alâiye, Amasya Sipahi oğlan iarile gelsin. Karamanlılarla ve baska vardımcılarile gelsin. Konya halkile, Anadolu halkile gelsin. Turhanoğullarile, Evrenosoğullarile gelsin. Keserye, Se rez, İstanbul, Sofya, Niybolu, Zagra, Çorlu, Gelibolu, Sırbiye, Usküp halkile gelsin. Silâhtarlarile, ulufecilerile, azablarile, doğancılarile, akıncılarile, yeni cerilerile gelsin. Geleceği varsa göreceği de var!.. (2) Mustafa, küçük mikyasta gülüm=edi: Bizim Semendereyi unuttun, Se lâni^i unuttun, Engüriyi unuttun. Türk yurdunu birer birer sayacaksan bari iyi belle de öyle say. Sonra bizim leşkerin de adını sanını iyi bilmiyorsun. Solaklar var, baltacılar var, garibler var, vatoğlu var. Ve birden ayaga kalktı: Kıhc taşıyanlann susup ta haç taşıyanlann konuştuğu yerlere mutlak u ğursuzluk çöker. îşkodra yıkılacaktır vali efendi. Bunu iyi biliniz. Çıkmak üıereydi, gene selâmsız ka pıya doğru dönmüştü. İçine ansızın bir eğlenmek ihtiyacı çöktü. geriye çeverildi: Keşiş efendi, dedi, Sebenikoya hiç gittiğin var mı? O alık alık baktı ve mırıldandı: Hayır. Eğer gitseydin oradaki Başduacı Mazariniyi tanımış olurdun. Mazariniden bana ne? O da Türkleri senin gibi tanımı yordu, şimdi çok iyi öğrendi. Yarın sen de bizim ne olduğumuzu öğreneceksin. Fakat dögünemiyeceksin. Çünkü Kafan kesilmis, olacak ve valinin yanına yaklaştı, kolunu uzattı: Çelebi, dedi, §u kolu bükebilir misin? Antonyo dö Leçe ya şaşkınlıktan, ya kendi gücüne güven beslediğinden o'a cak, bu soruya çocukça bir atıhşla karşılık verdi, Mustafanm bileğine sarıldı, bükmeğe savaştı. O kol, bir kale duvarına sokulu bir demir direk gibi küçük bir kıvrılış göstennedi, ve Venedikli şöval ye, utana utana geri çekildi. Eski Şehremini Ali Haydar, îstan bulun ekmek işini kesin olarak başarmak için, Belediye Reisliği zamanında esaslı bir proje yapmış, Unkapanı değinnenini Belediye namına almağa karar verdiği gibi Nişantaşındaki ekmek fabrikasmı da Belediye namına satın almışü. Bu tedbir o vakit cidden iyi bir tesir yapmış ve fırmcılan da bir ekmek buhranı çıkarmaktan kat'î olarak vazgeçirmiş tir. Fakat Haydardan sonra Şehreminli ğine gelen doktor Emin zamanında bü tün bu tedbirler kökünden yıkılarak gene şehir, heran için muhtemel bir ekmek buhranile karşıkarşıya bırakılmıştı. Bir kaç gün evvel, hiç te lüzumu yokken İstanbulun geçirdiği ekmek buhranı, yeniden bu tedbirlere başvurulmasını ve Urayı, Istanbul halkinın ekmeğini temin et mek hususunda tetik davranmak lâzım geldiğine inandırmıştır. Uray bu meseleyi kat'î olarak halletmek ve bund^.n dört gün evA'elki gibi ekmekciîerın ve un tacırlerinin müşterek bir hareketine karşı hazır bulunmak için şimdılik üç ekmek fabrikası kurmağı dü«ünmektedir. Kurulacak bu üç ekmek fabrikasile. ileride muhtemel bir ekmek buhranının önüne geçileceğı gibi Istanbul halkına da artık kontrolu icab ettirmiyecek derecede çeşniye uygun, sıhhî bir ekmek tedarikini temin edeceği umulmaktadır. Uray sehrin daimî surette ve normal olarak gıdasmı temin etmesi hususundaki amacına varabilmek için ileride bir iki değirmen de kurmağı düşünmektedir. Urayın bilhassa son dersten sonra böyle zecrî ve Dratik bir tedbir alarak işi, hem tehlikeden, he mde karşıkhk ve bozukluktan kurtarmağa karar vermiş olması cidden takdir edilecek ve a'kıslanacak bir harekettir. Yeter ki lâyik olduğu ehemmiyet verilerek başanlsın ve sözden ibaret kalmasın. bir karar! F,rkeğin kulağını kesip kadına da tecavüz etmişler Evvelki gün Edirnekapı haricinde bir haydudluk vak'ası olmuş bir erkeğin ya nından kadını zorla alınarak tecavüz edilmiş ve erkeğin de kulağı yarısına kadar kesilmiştir. Hâdise şudur: Nuri adında birisi güzel bir kadmla beraber Edimekapı haricinde gezmeğe çıkmış. Yolda giderlerken meşhur sabı kalılardan İsmail, Cevdet ve Hüseyin adındaki serserilerle karşılaşmışlar ( ve Nurinin üzerine hücum ederek kadını almışlar. Nuri hemen serserilerin üstüne atılmış, fakat serseriler bıçaklarını çekerek zavallınm kulağmı koparmak derecesine ka dar kesmislerdir. Bu hareketi yapbktan sonra kadma saldırmışlardır. Bu sırada Nuri hemen polıse koş mus, basından gerenleri anlatmıştır. Nuri tedavi altına alınmış, suçlular da iandarmalar tarafndan yakalanarak ıx«'' se f~«Iim edilmişlerdir. Yeni yaptırılacak ticaret gemileri Avrupa tersanelerinden kat'î teklif istendi Denizyolları İdaresi tarafuıdan Av rupada yaptırılacak olan yeni ticaret gemilerimiz için mütehassıslar komisyonunca hazırlanan proje ve şartnamelerin Ekonomi Bakanhğınca tetkiki bitirümiştir. Proje ve şartnameler esas itibarile onaylanmış olduğundan bunlar evveice hükumete tekliflerde bulunmuş olan tersanelere gönderilerek bu esaslar dahilinde kat'î teklifleri istenmiştır. Bu iş için Ankaraya gıtmiş olan De nizyolları Direktörü Sadeddin sehrimize dönmüştür. Ismarlanacak vapurlara aid teknik işlerle, Ekonomi Bakanl'zi tarafından getirtilen Alman uzmanın baş kanlığındaki fen heyeti meşgul olacak tir. H Müsteşarın meşguliyeti Birkaç gündenberi şehrimizde bulu nan Ekonomi Bakanîığı Denı? îşlerı Müstesarı Sadullah Ankaraya dönmüştür. Deniz Müstesan Ankarada burada ınceledıği göçmen taşınması işine aid aksayan taraflann düzeltilmesi işile uğraşacaktır. Başmdanberi bugüne kadar yurda <»öçeden göcmenlerın navluhlarma aid döviz henüz Romanya hükumeti tarahndan verilmemiştir. Yekunu (4) milyon 'evayı geçen bu paranm verilmesi ışiie Bükres elrimiz meşgul olmaktadır. Deniz Müstesan da bugüne kadar vaptıklan mütemadî masrafa rağmen henüz hicbirşey alamıyan ve levanın düşmes:nden dolayı hayli de zarar eden ve nakliyata devam etmek istemıyen T üık armatörlerin dileklerini yerine getirmeğe çalışacak ve göçmen naklıyatına aid servisi *~'"in edecektir. Lâğım suları Şehir Meclisinden şiddetli karar heklenîyor İl Sıhhat tsleri Direktörlüğü Şarbayliğa gönderdiği bir yazıda şehir cevre sinde bulunan birçok bostanların 'âğım sulanndan ve bu mecralardaki muhte viyattan istifade ederek bo?tanları suladıklarından dolayı bazı bostanların kapatıldığını, sebzelerin de musaderç edi'ıdiğini, fakat bütün bu tedbirlerin kâr etmiyerek gene bazı açıkgözlerin bu mecralardan istifade etmekte olduklan, bunun da şehrin sıKhat noktasından çok mahzurlu olduğu, binaenaleyh Şehir Meclisinden daha dokunakh bir karar alınmaMnı istemektedir. Deniz memurlarına dai nizamname Denizyolları, Akay îdarelerile Fab rika ve Havuzlar Müdürlüğü memurla n için hazır!anan yeni nizamnamenin ilgili bakanlıklarca incelenmesi bitiriimiş ve nizamname Devlet Şurasına veril miştir. Deniz idaresi memurlarının hizmele alınma, terfi ve terfih, tecziye, hastalıklarında kendilerine, vefatlarında ailelerine karşı olunacak muameleler gibi hükümleri ihtiva eden ve ilk projesi Ekonomi Bakanlığınca hazırlanan bu nizamname pek yakında Devlet Şurasından çıkacak ve Yüksek Tasdiktan geçtikten sonra mer'ıyete gırecektır. Bu nizamname 1693 numaralı mülkî ve askerî tekaüd ve memurin kanunları esaslanna göre hazırlanmıştır. Şehir Mecliii ruznameti hazırlandt Istanbul Şehir Meclisi 1 ikincıtesrinden itibaren bu devre toplantılarına başlıyacaktır. Bunun için meclis üyelerine davetiyeler gönderildiği gibi toplantıda görüşülecek meselelerin ruznamesi de hazırlanmıştır. Bu ruznameye göre meclisi ilk toplantısında evvelâ meclis başkanile kâtib ve encümen üyelerini seçe cektir. Bunlardan sonra 933 senesme aid kat'î hesab cetvellerile, Düşkünler Evinin 932 yılına aid hesabları ve digcr Uray işleri incelenecektir. MVTEFFURlh Dünkü kasırga Dün öğleden sonra şehir, nisbeten hafif geçen ve kısa süren bir kasırga geçirmiştir. Havanın bozukluğu sabaht*n itibaren devam ediyordu. Öğleden sonra gayet seyrek yağmur serpiyordu. Fakat saat üçe doğru hava birdenbire karardı ve tozu dümanı biribirine katan şiddetli bir fırtma şehrin muhitini ve lımanı altüst etti. Kandilli Rasatanesinden aldığımız malumata göre, kasırga, birincisi saat on beşi çeyrek geçe, ikincisi de on yediye çeyrek kala olmak üzere iki defa olmuştur. Bu sırada rüzgârın istikameti kıbleden karayele doğru ıdi ve kasırga karayelden gelmiş, beraber yağmur da getirmiştir. Rüzgârın sürati birincisinde saniyede 20 metroyu ikincisinde de 15 16 met royu bulmuştur. Dün öğledenberi barometroda mahsus bir gayritabiilik vardı ve az fasılalarla 2,5 3 milimetroluk iniş, çıkışlar böyle bir kasırga ihtimalini haber vermekte idi. Kasırga kısa sürdüğünden limanda ve seh"^ hiçbir kaza olmamıştır. Adları ve vaziyetler. değişecek köyler (Arkası oar) (1) Kapistrano, Beigradı Fatihe karşı müdafaada Jan Honyada yardım eden papazdır ki ölümünden sonra aziz sa yılmış ve adına yortu kurulmuştur. (2) Bu nutuk, Barletyos adlı birinin «İskender Bey ve yaptıkları» ismini taşıyan kitabmdan almarak Hammerde vazılıdır. Fakat Hammer. papazın böyle konuştuğuna inanmıyor, Barletyosun Osmanlı ülkesile askerleri ve kumandanları hakkındaki bilgisini göstermek için bu sözleri uydurduğuna hükmediyor. M. T. TaN Silivriye tâbi Kurfalı köyüne Gilndoğdu ısmınin verılmesi, Yalova kazasına bağlı bazı köylerin de adlarınm de ğiştirilmesi ve Ramiye bağlı bulunan ŞEH/R İŞLERİ Küçükköy nammdaki köyün başlıbaşına bir köy halinde, Bakırköy kazasına bağPlâkalardaki mühürler lı Ambarlı ve Avcılar köylerinin de birOtomobillere takılan plâkaların kur leştirilerek bir köy halinde, idaresi hak şunla mühürlenmesine dair Belediye zakında II idare heyeti tarafuıdan Şehir bıtası talimatnamesinm 125 ınci müddcMeclisine bir teklif yapılacaktır. sine eklenen fıkranm, motör ve sair deniz nakil vasıtalarına da şamil olacak biçim de değıştirilmesi kararlaştmlmıştır. Ispanya ile ticaret Madrite yeniden bir heyet <gönderilecek KÜLTÜR İŞLERİ Ankaraya 100 izci gitti Ankarada, cumhuriyet bayramı şen Oğrendığimize göre, uzun müddettenDünkü lefrikamızdan birkaç satır ya lıklerinde bulunmak üzere dün, şehrimizin beri ve esasları üzerinde Ankarada ko zı düşmüştür. Tefrikanm ikinci sütunun dört lisesinden yirmi beşden yüz izci Annuşmalar yapılan Türk Ispanyol te da oluz beşinci salırdan sonra oe (hün karaya gitmiştir. cim anlaşmasının akdi için lspanyaya bir kâr yüzünden değil, fakat sesinden MusBayramda tatilin başlangıcı heyetin gitmesi takarrür etmiştir. Bu heiafayı tanıdı» ibaresinden önce şu sahrCumhuriyet bayramı dolayısile resmî yete bizzat Ekonomi Bakanlığı Müste lar vardtr: dairelerin ve mekteblerin 28 birinciteşrin şan Faik Kurdoğlu başkanhk edecek Beyler, paşalar, hang'ı serdengeçtiyi pazartesi öğleden sonra tatil edilecekleri tir. Heyet esasları Ankarada kararlaş bu önemli ı'şe sürmek doğru olacağım dütırılan anlaşmanın müzakeratını yaphk yazılmıştı. şünürlerken Muslafa ileriledi: Dün Kültür Direktörh;üne gelen ye tan sonra anlaşma imzalanacaktır. . . Şevketlu hiinkâr, dedi, şehre ben Ispanya île altı aydanberi aramızda ni bir bildirığe göre mektebler pazartesi oiderim. Durada boş durmaktan ı'çı'me öğleden sonra değil, sabahdan itibaren tecimsel münasebat kesilmiştir. Son defa sıkmtı bastı. Hiç olmazsa şu gidiş bir eğ tatil edilecektir. yeni bir anlaşma yapmak için Madride lence olur. giden Türkofis şeflerinden Necminin SACLIK ÎSLERİ başkanhğındaki heyetle aylarca süren Sıtma mücadele lâboratuarı konuşmalara rağmen bir anlaşma olamayınca hükumetimiz heyeti geri çağırarak şefliği • (Başmakaleden devam) sağlık isine en aşağı 23 milyon liralık Adana sıtma mücadele lâboratuarı Ispanya ile olan tecimsel münasebatımılabilir. Türkyiemizin her tarafında or fevkalâde bir bütçe vermek imkânı e!de şefi Hamdi Istanbul bölgesi sıtma savaşı Zı 1cmişti. talama olarak günde böyle kaç reçete edilmelidir. Ve bu kolaylıkla elde edi Yeni jir anlaşmanın yapılması herlâboratuar şefliğine, Adana sıtma mü yapılıyor acaba? Eğer denildiği gibi re lebilir. Onda hepimizin sağlığımız ilgili halde her iki memleketin menfaatlerine cadele lâboratuarı şefliğine de Tıb T a çetelerin bütün memleketteki gündclık olacağı için bu küçük vergi memleketin !ebe Yurdu doktorlarından baktriyoloğ uygun olacaktır. miktannı 25 bin olarak kabul edersek sevinclerle karşılıyacağı bir vergi olmuş Kemal Tahir, Etfal hastanesi röntken mübizim pullann yalnız bu mevzu üzerinde olacaktır. tehassılığma da askerî tabiblikten mustafa MALfYEDE her yıl bize yanm milyon lira vereceğini Yalnız bir noktaya dikkat olunması Hüsevin Kâmi tayin edilmişlerdir. görürüz. nı istiyeceğiz. Sağlık işleri için koymuş Maaş bayramdan evvel olacağımız bu vergilerin hasılı tamamen dediğimiz bu fevkalâde sağlık bütçesi verilemiyecek Bu beş kuruşluk pul istidalara yapıs sağlık işine tahsis edilmeli ve bu yolda varidatmı kolaylıkla 5 milyona kadar tınlabilir ve damga pulunun kullanıldıSı Cumhuriyetin onuncu yılında memur her yıl elde edilecek varidatın o yıl için çıkarmak mümkündür, ve bu pek yerinların ikinciteşrin aylıklan cumhuriyet bayevrakın hepsine konulabilir. Gayeti beş de tamamı serfolunamazsa üst tarafı ge de, hatta en yerinde bir iş olur. Memle rammdan evvel verilmişti. Memurlar arakuruştur. Böylelikle bu beş kuruşluk ne sağlık işlerimizin ihtiyat parası olarak ketin sıhhat teşkilâtı en mükemmel yönsında tediyatın gene böyle yapılacağına sağlık pulu bize lâzım olan iki üç mil muhafaza ve devrolunmalıdır. Bu teş temlerde olarak bir an evvel ikmal edil dair bir şayia çıkmışsa da îstanbul îlbayyon lirayı kolayca verebilir diye düşü kilât tedricle tekemmül edeceğinden o melidir. Ferdin sıhhati umumun sıhha lığı muhasebe direktörlüğünden yaptığı nüyoruz. Eğer bu kâfi ise bu pulla iktifa nun daima elde ihtiyat parası bulunması tile kaimdir, umumun sıhhati ferdin sıh mız araştırmada kanunen buna imkân ololunur, kâfi değilse ona benzer küçük zaten lâzımdır da onıın icin. hatine davanır, ve nihayet ulusal sağlık madığı aylıklann ikinciteşrinin birine te miktarlı bir ve hatt* bir iki vertrî daha YUNUS NADİ ulusal varlığın temelidir. sadüf eden cuma günü verileceği anla§ıl•ruuhp bulunur. Herhalde böylı lıkle Ek: Eğer istersek bizim 23 milyon Y. JV. mıştır. Memleketin sağlık teşkilâtı kuvvetli bir hamle istiyor Şimdiden sonra Süleymaniyed? iki so Oktruva kaçakçıhğı ve gümrük kakta salı günleri pazar kurulmasma müBelediyeye yeni ihbar edilen 150,000 saade edilmesi hususunda Uray Şehir liralık oktruva vergisi kaçakçıhğı işile Meclisine bir teklif yapacaktır. gümrüğün bir ilişiği olmadığı tesbit edilmiştir. Çünkü bu kaçakçılık beş yıl önce UN1VERSİTEDE olmuştur. O vakit te oktruvayı bizzat BeDoktora imtihanları lediye almakta idi. Hukuk fakültesi doktora sınıfına de SOSYETELERDE vam eden Hukuk mezunlarının yoklamaları evvelki gün başlamış ve dün de mede Telefon parası nasıl ödenecek?i nî hukuk, Roma hukuku, ticaret hukuku, îstanbul Telefon Sosyetesinin satın esas teşkilât, idare ve ceza hukuklanndan lınma şeraiti içinde sosyetenin satın alınyoklama yapılarak bitirilmiştir. ma bedelinin bono ile mi yoksa tahvil olaBu yıl talebeyi doktora smıflarına ha rak mı ödenmesini tayin için Merkez Banzırlıyacak olan seminerler 15 ikinciteşrind kası, Osmanlı vç Doyçe Oryent Bank diçalışmağa başhyacaklardır. ileride dok rektörlerinden mürekkeb bir hakem heyeti tora sınıfına girmek istiyen Hukuk fakül teskili bulunmaktadır. Bu bankalann di * tesi talebeleri şimdiden bu seminerlere de rektörleri toplanarak bu hususu tayin için vam etmek mecburiyetindedirler. Universite riyaziye profesörlerinden Ba Süleymaniyede pazar GÜMRÜKJ.ERDE ECNEB/ MEHAF11.DEnisefi îki koyun mütehassısı Prusyanın en ileri gelen koyun müte hassıslarından Liliantel Istanbula geleıek getirilen koyunları tetkik etmek üzere Karacabey harasına gitmiştir. Koyunlan tet kik ettikten sonra, mütehassıs Ankaraya giderek orada baytarlar için açılmış olan 15 günlük kursta konferanslar v;receklir. Alman mütehassıs ile beraber Istanbula jfelen Baron Setto ise Karacabey harası na geçenlerde getirilen 500 Merinos ilı 20 koçun teksirile uğraşacaktır. eksper tayin etmiştir. ProfesÖr bu husustaki karannı yapacağı tetkikattan sonra resen verecektr. Bir tayin Iş Bankası Izmir şubesi direktörü Firua îskenderiye şubesi direktörlüğüne tayin edilmiştir. Arsıulusal tasarruf günü 31 birinciteşrin arsıulusal tasarruf günü olarak kabul edilmiş olduğundan mek « teblerde dünden itibaren bu mevzu etrafında konferanslar verilmege başlanmış « hr. Haber aldığımıza göre Ziraat Banka sı da o gün için bütün halkın girebileceği bir müsabaka açmıştır. Halkı tasarrufa teşvik için yapılacak olan bu müsabakaya göre bankaya 10 lira yatıranlar arasmd» çekilecek kur'a neticesinde (100) lcîşîy* muhtclıf nakdi mükâfatlar verılecektir. Sir Persi Loren geliyor Mezunen Londrada bulunan Ingili. büyük elçisi Sir Persi Loren ayın 28 ind Istanbula dönerek ayni günün akşamı An k araya gidecektir. Elçilik memurlan Cumhuriyet bayrammda hükumet mer kezinde bulunmak üzere dün aks,aın An karaya gıtmişlerdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: