25 Ekim 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

25 Ekim 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

25 Birinciteşrin 193S CUMHURİYET 16,188,767 kişiyiz! Biz bize Yere bıraknia! Bir boyacı dükkânında ayakkabılan mı boyanyordum. Burası neşeli bir yerdi. Otuz beş yaşlarında bir kadın. kınk dökük bir masanın başında patronluk yapıyordu. Boya kutusunun önünde çalı şan biricik işçi de oğluymuş. Hallerin den memnun görünüyorlardı. O kadar sıcak kanhydılar ki üç dakika içinde üçümüz de dost olduk. Dışanda rüzgâr esiyordu, yağmur yağmak üzereydi. Şikâyet edecek ol dum. Beni haksız buldular. Rüzgâr e serse toz olurmuş, yağmur yağarsa ça mur. Benim biraz rahatım kaçarmıs amma; herkesin ayakkabılan kirlendiği için onlara ış çıkarmış. Söylediklerini çok doğru buldtm. Ana oğula hak verdim. Sokakta küçük bir çocuk oynuyor, kaldırımdan kaldırıma mekik dokuyordu. Sevimli, cin gibi bir çocuk. Patronun küçük oğluymuş. Daha iş yapacak bir yaşa gelmediği için şimdilik sokaklarda oynamakla vakit geçiriyormuş. Çocuğunu neden mektebe gönderme diğini sordum. Üstübaşı düzgün değil, kunduralan yok dıye almıyorlarmi}. Dükkânın önü işlek bir yerdL Yazık değil mi? Çocuğu sokağa bırakmasanız.. Otomobil altmda kaJır, ezilir. Diyecek oldum. Kadın, neşesine biraz da ciddilik karıstırarak, kendine güvenen bir sesle cevab verdi: O ezilmei. Çocuğa bir daha baküm. Çok sevinv liydi, cin gibiydi. Insana, ezilmesi ihti mali olmadığını söyliyen bakışları vardı. O aralık içeri girdi. Sokaktan çitlenbik toplamış. Tramvay caddesinde çit lenbik bulunabileceğini hiç habrıma ge • tiremezdim. Rüzgâr estikçe civardaki ağaclardan dökülür, caddeye kadar ya yılırmış. Çocuk elinde tuttuğu çitlenbik* leri yere koyup birer birer saymık iste di. Halbuki yer çok kirliydi. Oğluna büyük bir itimadı olduğunu her hareketile belli eden anne, içten geldıği hıuolunan bir telâsla bağırdı: Aman, sakın yere bırakma çocuğum. Çocuk, annes'uıe bu telâsm tnanasız olduğunu göstermek ister gibi bakrı. Zeki kadın, vaziyeti hemen kavramıştı. Tatlı tatlı gülümsiyerek: Beniınki de lâf mı sanki dedi. Sokak buradan daha temiz değı! ya.. Ses pek neşeli değildi artık. Kendine güvenen bir insanın sesine benzemiyordu. Onda bir anne üzüntüsü sezil'yordu. IV. Nüfus sayımmm neticesi alındı. Bunun 7,974,925 i erkek; 8,213,842 si kadındır Zecrî tedbirler ttalyaya tesir etmiyecek mi? Bir Ingîliz gazetesi «En sıkı ihracat boykotu ve ithalât ambargosu, harbin 1937 senesine kadar uzamasına mânâ olamıyacaktır» diyor GUN DE Renkli duygular ir zamanlar, Edebiyaü Cedîde ile Fecriatinin ara yerinde bir Dekadan edebiyat türe mişti. Bunun hususiyeti eşyaya, duygu lara olmadık renkler vermekti. O vakitler, rahmetli büyük üstadra Ahmed Rasim başta olmak üzere, bütün edebiyat muhafazakârları, Dekadanlann bu merakile alay ederlerdi. Kim, bilmiyorum; şöyle bir de tezyif edici bir manzume yapmış, kulaktan kulağa yaymıştı: Bir yeşil rüya içinde, dün gece, Tatlı mavi horkularla tilredim! Lâleperverdi zemini pisienm, Pembe, mor, kâbus içinde terledimf. Meğerse, Dekadanlar bugün olsa hak kazanacaklar, kendilerile alay edenîere gelince onlar da fena halde mahcub olacak, yerin dibine geçeceklermiş. Zira, meşhur hıfzıssıhha mütehassısı doktor Viktor Poşe, yeni çıkan bir eserinde, bilhassa duygularımızın ayrı ayrı renkleri olduğunu iddia ediyor. Doktorun yazdığına göre, insanlar:n sıhhati üzerinde önemli tesir yaoan duygulardan, iyilik, tatlıhk, cömertlik, he yecan gibilerin rengi mavidir. Bu mavi duygular bizde gencliği, neşeyi devam ettirirlermiş. Buna karşılık, kıskanclık, kin, öfke, hased gibi kızıl duygu'ar da vucudde toksin yaratırlar, insanları ça buk yıprandınr ve vaktinden evvel ölume sürüklermiş. Sayın bilginin bu nazariyesi hoçuma gitti. Kendi kendime oturdum, daha birçok muhtelif duygulanmıza birer renk yakıshnp gönül eğlendirdim. Korku, karaciger üzerindeki tesiri dolayısile san oldu. Sevinc pembe.. Aşk başlangıcmda havaî mavi, gitgide eflâtun, kurşuni ve en sonunda ak! Riya, kaztersi.. Yalan daha koyusu.. Garaz ise kapkara.. Fakat düşündüm de, bu renkleri ben yakışbnyorum .Halbuki bir takıra kötü duygulann gerçekten erbabı olanlar, kat'iyyen renk vermiyerek işlerini görüyorlarl. Ercümend Ekrem TALU (Baş tarafı 1 inci sahifede) Vilâyetler Erkek Kadın Yekun Avrupa memleketlerinden üstün bir art190132 196345 386477 ma hareketi görüldüğü tesbit edilmiştir. Erzurum Eskisehir 90467 92494 182961 Sayım sonunda Türkiyede vasatî nüfus kesafetinin on kilometroda 212, yani, Gazi Anteb 145635 137829 283464 Giresun 126858 132815 259673 kilometroda 21 10/2 /ye çıktığını gös Gümüşane 81330 87974 169304 termiştir. îçel 121685 124708 246393 Kesafet miktarı evvelce kilometro ba455939 421167 877106 şma 18 kişi idi. Nüfus kesafeti en fazla Istanbul Izmir 304072 290488 594560 olan vilâyetimiz îstanbuldur ki yeni sa78438 88208 166646 yımla kilometro başına 152 kişi düşmek Isparta Kars 159164 145080 304244 tedir. Kastamom, 163393 198335 161728 Nüfusu en fazla vilâyetimiz de îs Kayseri 151262 161207 312469 tanbuldur. Sonra sırasile Izmir, Konya Kırklareli 95380 77064 172444 gelmektedir. Ankara vi|âyeti, vilâyet nüKırşehir 68363 77321 145684 fusu itibarile döndüncüdür. Kocaeli .68484 166489 334973 Ankaradan sonra Balıkcsir, Bursa, Konyit 272949 295631 568580 Sıvas, Manisa gelmektedir. Kütahya 165786 183004 348790 En az nüfuslu vilâyetimiz (Ağn) dır. Malatya 204056 203969 412025 En fazla nüfuslu şehrimiz de gene Is Mani» 208124 126500 424624 tanbuldur. Mara, 95599 94100 189699 Izmir şehri ikinci, Ankara üçüncü, AMardin 110870 115150 226020 dana dördüncü, Bursa beşinci, Konya Muğla 93854 103264 197118 altına, Gazi Anteb yedmci gelmekte Muş 80161 77342 157503 dir. Niğde 119668 127768 247*36 Türkiye nüfusunun yedi milyon 974 Burdur 133429 149830 283319 bin 925 i erkek, 8,213,842 si kadmdır. Samsun 165616 172229 337845 Şu neticeye göre nüfusun yüzde elli bıri Seyhaa 200498 185804 386302 kadın, yüzde 49 u erkektir. Eski tahrirSiird 61284 66586 127870 de nüfusun yüzde 52 si kadın, yüzde SinoL 96399 107249 203648 48 i erkek olduğuna bakılırsa son seneSıvas 214111 221518 435629 lerde erkek sayısının kadınlara nisbetle Tekirdafc 101233 93610 195043 daha ziyade arttığı da görülür. Tokad 150575 159577 310152 Maamafih kadın ve erkek nisbeti her Trabzon 165856 193940 3 5 9 7 % şehirde bir değildir. Istanbul, Ankara, Urfa 114740 115450 229194 Izmir ve Edirne de dahil olmak üzere Van 73720 68952 142672 bir kısım vilâyetlerde erkek sayısı kadın Yozgacf 128052 133609 261661 dan fazladır. Zonguldak 158298 162405 420703 927 sayımının yekunu 13,648,270 ti ve bunun 7,084,391 ini kadın, 6 milyon Ankara 24 (A.A.) Resmî teblig: 63,879 unu erkek te«kil ediyordu. îstatistik genel Direktörlüğünden: Niifusumuzun vilâyetlere taksimi 20 ilkteşrin 1935 tarihinde yapılan geVılâyetler Erkek Kadın Yekun nel nüfus sayımının, telyazılarile a'.ınan Afyoa, 144488 155131 299619 muvakkat neticeUrine rçöre Tüıkiye nü Ağn 48814 44537 93351 f usunun: Amasya 62270 66222 128492 Erkek 7.974.925 f 274294 264963 539257 Ankara Kadın .8.? 13.842 115457 125753 241210 Antalya ,6,188,767 Yekun 125862 134847 2607O Aydır» 245130 250321 495451 oldagu anlaşılmıştır. 1927 nüfus sayi Balıkesir 61105 64312 125417 mında 13,648,270 nüfus tesbit edildiği Bilecik 114179 132997 247176 ne göre Türkiye nüfusu sekiz sene zar Bolu 47310 48556 95866 fında 2,540,449 kişi olmak üzere binde Burduı 216863 225294 442157 186 nisbetinde artmıştır. Bu artış vasatî Bursa 114007 109207 223214 olarak senede binde 23 nisbetine tekabül Çanakkalç 81827 95904 177731 eder. Çankın 121294 149394 270689 Başbakanhk îstatistik Genel Direktör Çoruh vekili Arsıulusal îstatistik Enstitüsü 138906 147845 286751 Çorun üyesi C. Aybar 140173 144541 284714 îsviçre Federal Îstatistik Bürosu DiDenizl 107124 107747 214871 Diyarbckir rektörü, Arsmlusal İstatistik Enstitö Tütün bölgelerinde tetkikler 93519 92695 186214 Edirne sü üyesi Dr. C. Bruschmeiler Türkofis tütün şubesi şefi Mümtaz A126928 126213 253141 Başbakanhk İstatistik Genel Direk dapazan ve Düzce tütün istihsal bölge Elâziz 79891 79092 158983 törîük muavini Sabit Aykut Erzincan yindeki incelemelerini bitirdikten sonra Karadeniz bölgesinde incelemelerine deîzmirde kutuluk kereste C. H. PART/S/NDE vam etmeğe başlamıştır. Mümtaz Kara buhranı deniz limanlannı birer birer ziyaret etmekReceb Peker geldi tedir. Samsunda da ekicilerle ve tüccarla Son zamanlarda Îzmirde bir kutuluk Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sek temaslar yapmıştır. kereste buhranı başlamıştır. Buna sebeb ihracatın artmış olmasıdır. Türkofis Izmir reteri Receb Peker bazı işlerini görmek Türkofis tütün şefi bilhassa son beş şubesi Istanbul şubesine müracaat ederek üzere dün Ankaradan şehrimize gelmişlir. yılın tütün istihsal ve ihrac vaziyeti hakIstanbuldan kutuluk kereste gönderilme kında alâkadarlarla görüşmekte ve tütün Kok f iat ve satışlan sinin teminini istemiştir. Ofis kereste firihracatının daha fazla genişlemesi için Geçen yıl Ekonomi Bakanhğı tstan malarile yaptığı temas netıcesınde bunu buldaki kok ihtikânnı gözönüne alarak mütalealarını sormaktadır. temin etmiş ve Izmire kutuluk kereste gön kok fiatlerini bir narkla tesbit etmişti. Bu derılmeğe baslanmıştır. Bay Bayan Opereti fiat toptan sahşlar için 15 ve perakende Maruf romancımız Mahmud Yesari Buğday fiati sabit satışlar için 18,5 lira idi. Buna Belediye Dün Ticaret Borsasuıda buğday fi de şehir içindeki nakliye fiatlerini ilâve ve şair Necdet Rüştünün, yazıp tarunmış müzisyenlerden Seyfettin Asaf ve Seatleri muhtelif fişler üzerinde evvelki gün etmişti. zai Asaf biraderlerin besteledikleri BayFakat geçen yıl bu nark konulur konul Bayan opereti pek yakında (Süreyya kü seviyeleri hemen de aynen muhafaza etmiştir. Bugünlerde Anadolu ve Trakya maz toptan satışlan kesen Havagazi Sos Opereti) tarafından Beyoğlunda Frandan şehrin ihtiyacından fazla buğday gel yetesi bu yıl da gazhanelerde satış yap sız Tiyatrosunda temsil edilecektir. Bu mektedir. Fiatlerin bugün ve yannın ayni mamaktadır. Bu suretle toptan satış işi operetin her itibarla güzel bir eser olvaziyetıni muhafaza etmesi mümkün gö kendiliğinden kalkmış bulunmaktadır. duğu ve muvaffakiyet kazanacağı te rülmektedir. Bu takdirde ekmek fiatle Gaz kumpanyası buna mukabil şehirde min edilmektedir. Zaten muharrirlerle müzisyenlerin rinin pazartesi günü 20 para kadar indiril kendiliğinden bir perakende satış teşkilâtı şöhreti bunu tabü addettırmeğe kâfidir. mesi icab edecektir. yapmısur. Resmî tebliğ kuleui İngiliz karikatürü Londrada çıkan Morning Post gaze|tırunı ve haricdeki paralannı sarfedertesinden: se, ithalâtına karşı vazedilecek bir am<Uluslar Kurumunda aza bulunan 51 bargo da Habeş seferinin 1937 se devlet, geçenlerde, ltalyaya karşı zec nesine kadar uzamasına mâni olamıyarî tedbirler alınmasına karar verdi ve caktır. Gerçi o zamana kadar Italyanın teşekkül eden muhtelif komiteler de çok sıkmtılı zamanlar geçireceğine şüpbu tedbirlerin mahiyetlerini, alacakları he yoktur. Fakat, Musolini, bu müd şekli müzakere ettiler. Neticede bazı det zarfında Habeşistandaki gayelerini malî ve iktısadî tedbirler tesbit ettiler. j elde edebileceğine kanaat getirirse, belBu tedbirler tetkik edilince, komitejki Uluslar Kurumunun ithalâtına vazelerin, azamî bir tesir j'apmakla bera deceği ambargoyu da göze aldırabilir. Uluslar Kurumunun, bütün mahzur ber, ayni zamanda ve pek az müşkülât ve tehlike ile tatbik edilebilecek olan larma rağmen İtalyanın ithalât maddetedbirleri tercih ettiği anlaşılmaktadır. lerine ambargo konması tedbirini ka Bu tedbirlerin en mühimlerinden biri bul ettiğini farzetsek bile, düşunülecek, de İtalyan ihracat emtiasına umumî boy nazari dikkate ahnacak <nühim bir nokta vardır. Bu da Uluslar Kurumunda kot ilân etmektir. İtalyan ihracat emtiasına boykot ilân aza buluı yan Amerika, Almanya, etmekle, îtalyaya ihrac edilecek eşya Japonya ve Brezilya ile Uluslar Kuru ya ambargo koymak suretile yapıla munda aza oldukları halde. zecrî tedbircak iki nevi tazyik, ayn ayrı tetkik ve lere iştirak etmekten imtina eden A birbirlerile mukayese edilirse, birinci vusturya ve Macaristanın ltalyaya kartedbirle yapılacak tazyikm muhtelif şı alacakları vaziyettir. Bu devletlerden memleketlerin tanzim edecekleri dahili bazıları ve yahut ta hepsi, Uluslar Kubir kanunla tatbik edilebileceği ve bi rumunun koyacağı tedbirlere iştirak etnaenaleyh abloka usulüne müracaate medikleri takdirde, iktısadî tedbirlerle lüzum kalmıyacağı için daha kolay ve yapılması istenilen tazyik ne dereceye daha müessir olacağına şüphe yoktur. kadar müessir olabilir? Ev\relâ, Avusturya ile Macaristanın İtalj'an parasını ve eshammı haricî borsalardan uzaklaştırmak, İtalyayı hem' vazivetlerini tetkik edelim. İkfisadî nok harbi ve hem de kendi iktısadî haya tai nazardan bu memleketlerin her ıkitını idame ettirmek için muhtac olduğu sinin de ehemmiyetleri gayet cüz'idir. 1933 te İtalyanın bu memleketlere maddeleri satm alamıyacak bir vaziyeyapmış olduğu ihracat miktarı, ticareti te düşürecektir. Maamafih, bu işte nazari dikkate a haricivesinin ancak yüzde üç buçuğuna lınması icab eden mühim bir nokta var baliğ olmakta idi. Mecburiyet karşısın dır. İtalyanın devlet bankasmda, sene da bu miktarın biraz daha tezyid edilevî ithalâtının dörtte üçü kadar ihtiyat bıleceğini kabul etsek bile, yekun hiç bir zaman ehemmivetli bir rakama baaltm vardır. îtalya şayet bu ihtiyat altını kullan liğ olamaz. Macaristanın, İtalya ile olan ticareti dolayısile, iktısadi tedbirlere işmağa karar verirse, ihracatına karşı yatirak ettiği takdirde bütün iktısadî mupılacak boykotu, en aşağı dokuz av hüvazenesinin altüst olacağına dair ileri kümsüz bırakabilir. Bu ihtivat aîtından sürmüş olduğu mazeret te kanaat ve maada, İtalyanın, haricde de bazı pa rici bir mahiyette değildir. Çünkü İtalraları bulunduğundan bu muddeti da ya, Macaristanın bütün ihracatının anha fazla uzatması da muhtemeldir. cak yüzde sekizini almaktadır. Binaenaleyh, İtalyanın yalnız ihra Fakat İtalya ile Almanyanm kara catına karşı yapılacak bir boykotun, on on iki avdan evvel müessir bir tazvık hududlarmın ortasında bulunan Avus yapamıyacağını kabul etmek lâzımdır. j turyanın vaziyeti çok ehemmiyetlidir. Fakat bu müddetten sonra, İtalyanın ı Çünkü Avusturya, ambargoya ve boyçok fena bir vaziyete düşeceğıne de j kota iştirak etmediği müddetçe, bir deşüphe yoktur. Maamafih şurasını da ba niz ablokası bile yapılsa, Almanya bu tırlamak lâzımdır ki, bu 12 ay, bovko ablokadan kaçınabilir ve îtalya da, her tun ilânı tarihinden de birkaç ay sonra' türlü iktısadî tedbirlere rağmen Al manya ile olan ticarî münasebetlerine baslıyacaktır. Çünkü zecrî tedbirler aîınacağını ev serbestçe devam edebilir. Halbuki A velden tahmin eden İtalya, ihtiyath vusturya bu tedbirlere iştirak etmiye davranarak, kendisi için zarurî olan ceğini resmen bildirdiği için İtalyanın maddelerden oldukça büyük bir stok Almanya ile olan muvasalası şimdiden temin edilmiş demektir. vücude getirmiştir. Şimdi de Almanya ile İtalya ara Bunun için, İtalyanın ihracat emti asına karşı yapılacak en sıkı boykotun smdaki ticarî münasebatm derecesini, bile gelecek ilkbahardan evvel mühim ve Almanvanın iktısadî tedbirlerin tabir tesir yapamıyacaktır. Bundan ma mamen tatbikını nekadar işkâl edebileada. İtalya hükumeti bütün ihtiyat al ceğini tetkik edelim. 1933 istatistikle Cenevredeki Babil Malike: Vallahi imkânı yok, diyor. Yann erken uyuruz. Peki efendim razıyız.. Fakat hiç olmazsa tiyatroya gidelim. Hangisine gideceğiz? Şimdi masada hep beraber konuşuyorlar ve ne görmek istediklerini kararlaştı rıyorlar. Daha onlar karar vermeden evvel barın sahibi masalanna yaklaşıyor ve onlara: Sabahlar hayrolsun efendiler. Bar kapanıyor, diyor. Ve sonra onlardan aynlarak öbür masalara gidip ayni sözleri söylüyor. Fakat Sezanm yanında oturan esmer erkek bu kadar erken aynlmak istemi>or. Bu kadar erken de eve dönülür mü? Diyor. Eve dönülmez de ne yapıhr? , • Sendere. Sender de kim oluyor? Bir gece kulübü, bir aktörün işleltiği gece kulübü. Biz kulüb azası değiliz ki. Orası kulüb ismi altında işletilen bir bardır ve bu saatten sonra da bunun için açık kalabilir. Hepsi de eğlenceye pek düşmüşler HİÇ Edebî Roman : 27 Masalanna sonradan gelen erkeklerden biri, en esmeri, en irisi, en yakışıklısı dansederleken kulağına : ' Siz ne harikulâde bir mahluksu nuz; diyor, ben sizi çılgınca sevebilirim! Sezanın bu sözle bütün vücudü irkiliyor. Ne tuhaf bir tesadüf, bu adama aynen bu sözleri söyletiyor Ogece... Atıfa Safiyenin evinde rasladığı ilk gece... Tıpkı bu gece gibi bir Viyana valsmin temposıle parkelerin üzerinde dö nerlerken Atıf onun kulağına: «Siz ne harikulâde bir mahluksunuz, demişti. Ben sizi çılgınca sevebilirim!» İşte çılgm bir aşkın sonu... Çılgm aşk... İçinde bütün insanlara karşı nihayet bir kin duyuyor. Bütün insanlara karşı.. Ince vücudünü sıkan bu kollara bu TÛcudü daha büyük bir teslimiyetle bırakrvor. Şimdi başını biraz daha arkaya a Yazan: Suad Derviş tıyor. En fettan bakışlarile onun gözlerine bakıyor. Pınl pırıl tutuşan dişleri kanamış gibi kızıl dudaklarile bu ağız, ısırmak, koparmak istiyen bir vahşi hayvan ağzını hatırlatıyor. O bu gece hakikaten pek çıldırtıcı? Onda yanmak ve yakmak istiyen bir isyanın kavnyan bütün büyüklüğü var. Onda bu kadar hoşa giden şey, bu kadar çekici kuvvet ıstırabının ve azabının azameti. Muazzam olan, haşmetli olan herşey güzel değil midir?. Dans bitiyor. Elini tekrar tekrar open genc adam: Sizi bir daha görmeküğime müsaade edecek misiniz? diyor. Nasıl cesaret edip te sesine böyle mahrem bir ahenk vererek kendisine böyle samimî ve yakın bir sual sorabiliyor? Şu erkekler ne garib mahluklar! Akıl lannı başlarından biran için alan kadın isterse bir imparatoriçe olsun onu laymağı hemen unutuyorlar. Atıf ta böyle değil miydi?.. Seza onda en fazla bütün terbiye ve saygı kaidelerini hiçe sayan büyük cür'etini sevmedi mi?.. Kadının en hoşuna giden şeylerden biri seven erkeğin, sevilen erkeğin küstahlığı değil midir?.. *** Yarın akşam nereye gidiyoruz? Yarın akşam artık evdeyiz. Bu suali soran esmer delikanlı ve bu cevabı veren Malike. Evde mi?.. Yook canım... Yarm aksam bir yere gidelim. Malike gülüyor. Biz çoluklu, çocuklu, evli barklı insanlarız, diyor. Biz her ak§am gezemeyiz. Fakat biz çok yalvanrsak belki yarın akşam çıkarsınız. Seza: Çıkarız, diyor. Fakat bu gece gibi geç kalamayız. Ihtiyar Avusturyah: O halde yarın tiyatroya gîderiz, diyor ve esmer delikanlı ilâve ediyor. Belki de tiyatrodan sonra.. rine nazaran İtalya, ithalâtının yüzde 15 ini Alrhanyadan yapıyor, ihracatının yüzde 12 sini de bu memlekete gönderiyordu. Şu halde, Amerikadan sonra İtalyaya en çok mal sevkeden ve İtal yadan en çok mal alan, Almanyadır denüebilir. İtalyan ithalâtına umumî bir boykot ilân edildiği takdirde, îtalya nm Almanyadan daha fazla mal alabileceğine de şüphe yoktur. Meselâ, İtalya bugün İngiltereden aldığı kömürü, Almanyadan tedarik edebilir. Fakat bu vadide de çok fazla ileri gidebileceğj şüphelidir. Çünkü ev\'elâ İtalya, Almanyadan yapacağı fazla ithalâtın bedelini ödemekte müşkülât çekeceği gibi, Almanyaya. ihrac ettiği başhca maddelerin, yani limon, portakal, meyva, ipek ve saire • nin Alman piyasalarmda alıcısı mah i duddur. Diğer taraftan hali harbde bulunan bir devlet için zarurî olan kalay, bakır, kauçuk, yün, nikel ve saire gibi bazı maddeler Almanyada istihsal edilme • • mektedir. Umumî bir bovkot ilân edil diği takdirde Almanvanın bu maddelerî haricden getirtmesi ihtimali de pek azdır. Binaenaleyh Uluslar Kurumu. tara fmdan İtalyanın ithalâtına ve ihraca tına karşı konacak bir ambargoya, Al manya, başlı başına büyük bir engel olamıyacaktır. Yalnız dünyanm hemen hemen bütün ham maddelerini yetis tiren ve kendi memleketinde istimal eden Amerikamn vaziyeti daha başkadır. Fakat İtalyanın Amerikadan, şimdiki ithalâtmdan daha fazla ithalâtta bulu bu akşam. nabileceği de şüphelidir. Çünkü bu it Gidelim. Gidelim. halâtın bedelini ödemek için İtalyanın Diyorlar. Ve kendini unutmak için Amerikaya olan ihracatım artırması ieğlenmeği herkesten fazla istiyen Seza cab edecektir ki, bu da Amerika piyaen evvel yerinden kalkıyor. salarmda müthiş bir fırtına kopara *** caktır. Maamafih, îtalya, Amerikadan Barın içi nekadar sıcakmış. Dışanda şimdiki yaptığı kadar ithalât yapabilse, hava müthiş soğuk ve bu soğuk ahnlan bu bile Uluslar Kurumunun cephesini zayıflatabîlir. ' nı, yüzlerini okşıyor. Japonya ile Brezilyamn İtalya ile oMavi livreli bir kapıcı otomobülerin lan ticaretîeri gayet ehemmiyetsizdir kapısmı açıyor. ve artması da muhtemel değildir. Fa ilk arabaya Hüsnü, kansı, ve sonra kat Almanya, Amerika, Avusturya ve dan gelen genclerden biri biniyor. Macaristarun îtalyaya gönderdikleri eşİkinci arabada Seza esmer gencle ih ya, İtalya ithalâtının üçte birini teşkil etmektedir. Binaenaleyh bu memlekettiyar Avusturyalının ortasında. ler iktısadî tedbirlere iştirak etmedik İki erkek te iki ellerile Sezanın bir elileri takdirde boykot üçte bir nisbe ni tutmuşlar, Sezaya hayranlıklannı tinde zayıflıyabilecektir. Maamafih Asöylüyorlar ve bu elleri durmadan öpü merika Cumhur Başkanı Ruzveltin, İyorlar. Seza kesik kesik gülüyor. talya ile ticarî münasebatta bulunma Seza düşünüyor: «Bu gece kendi ken maları için Amerika tüccarlanna yaptığı tehdid mahiyetindeki tavsiyenin dime nekadar az benziyorum.» mühim bir tesiri görüleceği ve İtalya *** Amerika ticarî münasebatının hayli aOtomobil büyük bir sarsrntı ile duru zalacağı da tahmin edilebilir. yor. Bu defa siyah sakallı, üstü yırtık Velhasıl iktısadî tedbirler neticesin • bîr adam, otomobil kapısmı açıyor. de İtalyanın, ticaretinin dörtte üçünü Nekadar san bir yüzü ve nekadar de kaybedeceğine şüphe yoktur. Bu da Urinde kalmış gözleri, bu gözlerin de ne luslar Kurumu noktai nazarından İtalkadar ıstırab ifadesi veren bakışlan var. yayı fena bir vaziyete düşürmeğe kâ fidir.> (Arkan var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: