3 Kasım 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

3 Kasım 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 tkinciteşrin 1935 CUMHURÎYET I Edebî M u s a h a b e Eyüb kazası Teşkilât ve kadro için hazırlık başladı îstanbulda mevcud kazalara ilâveten Eyübde yeni bir kaza teşkiline İç İşleri Bakanlığınca karar verildiğini yazmıştik. İstanbul İlbaylığına bu kazâya aid kadro ve hududlarını gösterir hartanın tanzimile Bakanlığa gönderilmesini bildırmiş tir. Yann İlbaylıkta, İlbaylık ve Uraydan gönderilecek memurlardan mürekkeb bir komisyonun toplanıp bu kadroyu ve hartayı tanzim ederek Bakanlığa göndermesi muhtemeldir. Yeni kadroya göre kaymakamlıkta tahrirat müdiriyeti ve saiersile birlikte malmüdürlüğü teşkılâtı da yapılacaktır. Eyübde bir kaymakamlık teşkili haddi zatında iyi birşey ol makla beraber, teskilâtı itibarüe kıs men Uray bütçesine yıkım olacaktır. Diğer taraftan elde uraylann bütçe lerinden ne miktannı memur ve müstahdem masrafma tahsis edebileceklerine dair bir kanun vardır. Bu teşkılâtta yer alacak uray memurlarile tahsisat oldukça kabarmaktadır. İstanbul İlbaylığında yeni bir kaymakamlık ihdas ediürken son birkaç sene icinde ihdas edilen bu kaymakamlıkların faydalı olup olmadıklarını da araştırdık. Kaymakamlıklann ihdası vilâyet ve uray işlerinin biihassa uray zabıtası işlerinin birlikte yürümesi noktasından faydalı olmuşjur. Evvelce İstanbulda uray ve ilbaylık ayrı ayrı müesseseler gibi hareket ederlerdi. Bununla beraber merkezde kaymakamlık teşkilâtının tamamile beklenilen faydalan vermediği görülmüştür. Bir senede îstanbul İlbayiığına müracaat edenlerin yekunu 150,000 i aşmıştır. Halbuki bunlann kısmı azammın, işlerinin kayma kamlıklarca görülebilmesine imkân vardır. Sonra bir kısım kaymakamların işi kendiliklerinden halletmiyerek İlbaylık veya 5 a r bayhğa müracaat etmekte ol dukları da anlaşılmaktadır. TELCFON TELCRAF vcTELSiZLE Üniversite için tekrar imtihan edilecekler Ankara 2 (Telefonla) Olgunluk ımtihanlarında bir dersten kalanlann bu imtihanı vermek şartile Üniversittye ka bul edileceklerini haber vermiştim. Bu imtihanlar bu ayın 25 ve 28 inci gününe kadar yapılacaktır. Eski talimatnameye göre yapılacak imtihanlar da ayın yirmi beşinci pazartesi günü yabancı dilden, 26 ncı salı günü felsefe, içtimaiyat ve edebiyattan, çarşamba günü fizik, kimya ve riyaziyeden, perşembe günü tarih, coğrafya ve tabiî ilimlerden ımtıhan olacaklardır. Yeni talimatnameye göre imlihan o lacaklardan fen kolu ayın 25 inci pazartesi günü türkçe kompozisyonu, çarşamba günü fizik, kimya, riyaziye, perşembe günü tabiî ilimler; edebiyat kolu da ayın yirmi beşinde türkçe kompozisyonu, salı felsefe, içtimaiyat ve edebiyat, perşembe günü de tarihten imtihan olacaklardır. Giresunda müthiş bir fırtına Bir dersten kalanlar 10 mavna, bir kayık battı, 2000 çuval fındık denize dökiildü, mavnalar içindeki 50 kişs büyük müskül^tla kurtarıldı Küçük bir kitab 2 •) Halid Ziya Uşaklıgil Genc Türk şairleri neslinin pek güzel bir levhasını vücude getirmiş olan bu küçük kitabda biraz uzunca durmak külfete değer bir iştir. Kitabda isimleri geçen şairler arasında dört tanesi var ki bunlar henüz şurada burada dağınık kalmış olan yazılarını topluca bir şekilde, bir risale halinde bastırmamışlardır. Türk şiirinin son gösterılerine ilgilik gösteren her san'at meraklısı gibi ben de Kemalettin Kâmi, Ahmed Hamdi, Ziya Osman, Ahmed Muhib adlarını tanımaz değildim; bu sefer onları birkaç parça ile Feridun Fazılın kıtabında gene görünce hiç yadırgamadım; bana gene o derece munıs, o derece sevimlilikle kendilerini gösterdiler. Eskiler bir şair hakkında müsaid bir hüküm vermek için bir «mısraı brceste» yi kâfi görürlerdi; hatta buna bile hacet görmeden iki mısradan mürekkeb her hangi bir beyit inşad ettiğine vâkıf oldukları bir şairi hemen tezkerettüşşüeralarına geçiriverırlerdi. Zaman biraz daha zor beğenmek, zor hüküm vermek yolunu tutmuştur, onun için bu dört gencin biran evvel dağınık şiirlerini toplayıp bize hediye etmelerini dilemeliyiz. Ayni dileği başka bir bakımdan Cahid Sıtkı hakkında tekrar edeceğim. Gerçekten bir şiir hamurile yuğrulmuş olan fıtrati, bu genci hemen tanıtmış, ona pek az zaman icinde bir mümtaz mevki yapmıştır. Galiba henüz tahsil devresini aşmamış olacak ki pek nadir şiirlerini, ve yayım halkası pek dar kalan mecmuasını takib edecek yazılarına tesadüf olunmuyor. Gene böyle taşkın ve coşkun bir şiir pınannı bize Behçet Kemal gösteriyor. Bugün Cambridge Universitesinde edebiyat derslerini takib eden bu genc yurduna kimbilir nasıl bir olgunlukla ve pişkinlikle, hatta umarım ki, şimdiye kadar sevmeğe fırsat bulamadığı Shaksepeare hakkında onun lâyık olduğu hürmet duygularile avdet edecektir. Bu genci ilk defa Boğaziçi lisesinde Abdülhak Hâmid için tertib edilen bir ihtifalde gördüm: Sahnede büyük şajr için söylenen sözleri, ondan okunan parçaları dinlerken mestolan bu çocuk hemen oracıkta, kalabalığın arasında bir kâğıd parçasına döküverdiği sanihalannı sahneye çıkıp okumak istedi, ve onu sahnede bütün varlığile şiir namına titriyerek beş on dakikada doğuvermiş güzel bir manzumeyi okurken dinleyince kendi kendime: «Işte bir şair!..» demiştim. O güne kadar hiçbir yazısını nasılsa görmemiş olduğum bu çocuğun ondan sonra adına nerede tesadüf etsem yazısmı büyük bir ilgi ile okur oldum, ve her defasında o gün verilmiş olan hükümde aldanmadığıma inandım. Yalnız, bilmem neden, Cahid Sıtkıdan istediğimin aksini ondan bekliyorum, öyle zannediyorum ki fıtrati pınanndan bol bol taş^n sulan israf etmesin diyeceğim. onu incitmiş olabilecek tek bir vak'a yahud söz yoktu. O halde?.. Bu bir muamma idi, ve her muamma gibi tabiî merakı mucib oldu. Hiç, sokakta kendi kendinize, halim ve selim, düşünüp giderken başınızın üzerine yerinden oynamış bir kiremid, pencere kenarından düşmüş bir saksı, bir kilimi silkerken muvazenesini kaybederek aşağı yuvarlanmış şişman bir kadın darbesini aldmız mı? Böyle bir kazadan Allah cümleyi ve sizi esirgesin. Yahud daha kolaylıkla vukua gelebilecek bir kazayı misal olarak alahm: Kendi halinizde yavaş yavaş, düşünceli bir beyinle, ihtiyatlı adımlarla sokakta giderken birdenbire bir gece size hücum ediyor, bir elile iki yakanıza yapışıyor, diğer elile omuzlarınızı yumruklıyarak sizi bir duvara doğru götürüyor. O kadar şaşırmışsınız ki ne olduğunu bilemiyorsu nuz, hatta vücudünüz şaşkınlıktan mukavemet kabiliyetini bile kaybetmiş. Tam bu sırada seyircilerden biri size yaklaşıyor ve kulağınıza gizlice birşeyler fısıldıyor. Siz o dakikaya kadar acaba bu gencin ayağına mı bastım, ona yürürken çarptım mı, yoksa iğri mi baktım diye sebeb ararken bu fısıldanan şey her hakikati anlatmış oluyor. Ve hiç ses çıkarmadan çekilip gidiyorsunuz. Giresun 2 (A.A.) Limammızda bu| mesine gereken bütün tedbirleri aldı Tunan Alman vapuruna fmdık vükle rıvor. Polis kuvveti, Beledive zabıtasınirken birdenbire cıkan fırtına denizi nın hepsi. itfaive teskilâtı ve halktan müthis bir surette kabartarak büvük bircok fedakâr insanlar denizdeki in dalgalar vaptı. İskelede bulunan vüklü sanların kurtanlması için calısıyorlar. mavnalar parcalandı. Binlerce fındık Zarar. ziyan ve batan mavnaların saici ve ceviz cuvalları denize dökiildü. vısile insan zaviatı belli değildir. Mavnaiardaki insanların kurtanlması Fırtına devam ediyor. çok zor oldu. Vapurun vanındaki mavGiresun 1 (A.A.) Dünkü fırtınadan naların icinde bulunan insanları vapur batan mavnaların deniz üstünde kalan sapanla aldı ve mavnalan vedeğine tavfalarını kurtarma isi saat 20 ve kalıvarak acıldı. Yedekteki mavnalardm dar sürmüş ve 50 kişi olan bu tavfaların ikisini halatları koparak büvük dal?a hepsi de kurtarılmıştır. Fırtınadan 10 lar arasında parcalandı. însanlarını kur mavna, bir kayık parcalanara*k batmış| tarmak icin sahilden vüzdürülen kavık tır. Dovçe Levantinive kumpanvasının büyük dalealar icinde kavboldu. Bun Angora vapurunun bordosunda götür ların ve diçer batan mavnaların irinde düğü iki mavrf ile tavfalarının akibetve deniz üstünde kalmıs felâketzede in lerinden haber alınamamıştır. Bu tavsanlar kısmen halat atmak suretile ve faların vapura alınarak canlarının kurbir kısmı da vüzmek suretile bazıbrı, tarılması vapur kaptanına telsizle ha yaralı ve bazıları bitkin ve bir tancsi de ber verilmek üzere gece saat 19 da Deaklını kavbetmis bir halde cok zorluk nizyolları idaresine vıldırımla bildiril Zecrî tedbirler ve Amerika ve fedakârlıklarla kurtarılabildi ve he mistir. Batan mavnalarla beraber tüc Italya miinasebatı men tedavilerine baslanildı. Henüz kur carların 2000 çuval olduğu sanılan fınVaşington 2 (A.A.) îtalvan büvük tarılmamıs insanların çocukları, esleri, dık, fındıkiçi ve cevizleri de denize döelçisi dün Dıs İşleri Bakanı Hullü ziyaanaları ağlaşıyor. Bütün Giresun halkı külmüş, bunlardan iki yüz kadar fındık ret etmiş ve Ruzveltin bitaraflık hak deniz kıyılarını doldurmuş ve gözleri ve ceviz cuvalları ıslak olarak kurtarılkındaki diyevinin İtalyan Habeş anyaşarmış olduğu halde büvük bir heve mıştır. Batan bu malların sigortalı ol "asmazlığından evvel müzakeresine bascan ve helecan icinde kurtarma işini ta duğu sanılıyor. Yalnız top satışların İs lanmış olan Amerikaİtalya tecim mu kıb ediyor. Deniz üstünde kalan bu za tanbuldan yapılan sigortalarınm zama ahedesi üzerinde ne gibi tesirleri ola valhlarm da kurtanlacağı umuluyor. nmda yapılıp yapılmadığı belli değildir. bileceğini sormuştur. îlbay yanında Liman başkanı ve Emni Zarar ve ziyan henüz tesbit edilmemişBu konusma hakkmda hiçbir şey bi yet Direktörü olduğu halde yalı kena se de 70 le 80 bin lira arasında olduğu linmemektedir. Maamafıh Ruzveltin dirında kurtarma işinin tezelden bitiril tahmin edilivor. yevile Dıs İşleri Bakanhğı tarafından 'miHiımıııımiMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIlllllllllinilimımıııııi"1 İngiliz kabinesi ve seçim Romanya da silâhlanacak Yeni kabine daha f azla Kral Karolun Parlamentoda okuyacağı nutuk Loyd Corca göre îngiltere zecrî muhafazakâr olacak Londra 2 (A.A.) Nev Kronikle gatetesinin yazdığına göre, seçimden sonta değiştirilecek olan kabine bugünkü kabineden daha zivade muhafazakâr olacaktır. Bu gazete, tekziblere rağmen, Edenin Uluslar Sosyetesi işleri Bakanlığmdan çekileceğini yazmakta devam etmektedir. Bira mutedil olan Lord Halifaks, bu gazetenin dediğine göre, Sü Bakanlığından ve Bolton Eyres Menselle ise siyasal havattan çekileceklerdir. Bahriye Bakanlığına büyük donanma, taraftarlarından birisi getirilecektir. Nihayet Me\vs Chronicle, Seaham seçicilerinin Makdonalda rev vermiye cekleri kanaatini de izhar etmektedir. Londra 2 (A.A.) Geceyarısı nasreÖilen İngiliz Uray seçimleri sonuçlan şunlardır: Muhafazakârlar 50 kazanmışlar, 18 kaybetmislerdir. Liberaller 20 kazanmışlar, 12 kaybetmişlerdir. İşçiler 36 kazanmışlar, 60 kaybetmişlerdir. Nötürler 20 kazanmışlar, 6 kaybet mişlerdir. Bükreş 2 (A.A.) Kral Karol, yakında açılacak olan parlamentoda oku yacağı söylevin yazılmasını bakanlara havale etmiştir. İyi bir kaynaktan haber alındığına göre, bu söylevde bilhassa arsıulusal meselelerle Romanyanın dış siyasası yer tutacaktır. Bundan başka, memleketin icin deki barış ve kaynaşma işinden de bahsolunacaktır. Yeni bir ceza kanunu ya pılacağı ve gittikçe daha modern ve daha tam bir surette silâhlanmanın ilerletileceği de bildirilecektir. mütekabiliyet esasına dayanan bir te cim anlaşması yapılması için sarfedil mekte olan gayretlerin telif edilebile ceği sanılmaktadır. Diş İşleri Bakan vekili, gazetecilere, Amerika îtalya tecim anlaşmasının tetkik edilmekte olduğunu, fakat bu nun muhtelif müşküllerle karşılaştığım bildirmiştir. tedbirleri tatbik edemiyecek Londra 2 (A.A.) Seçim dolayısile dün aksam radyoda bir söylev veren Loyd Corc demiştir ki: « İngiliz hükumetinin zecrî tedbir ler siyasası muhakkak bir bozguna uğrıyacaktır. Çünkü zecrî tedbirler lüzumundan fazla nazik ve kibardır ve bu sebebden amaçlarına varamıyacaktır. Evvelâ, îtalvan donanmasma lâzım olan karbüranı bizzat İngilterenin kendisi verecek, diğer memleketler ise istiye rek bu zecrî tedbirleri kısacaklardır.» Mübaşirliğin lâğvi haberi doğru değil Karadenizdeki fırtınanın Sovyet sahillerinde yaptığı tahribat Moskova 2 (A.A.) Odesa ve Batumdan bildirildiğine göre, birkaç gündenberi Karadenizde hüküm süren fırtına, oldukça önemli zararlara sebeb olmuştur. Batum liman ve şehrinde önemli hasar vardır. Bir Sovyet vapuru, Kırım sahillerine düşmüştür. Odesaya doğru git mekte olan diğer bir vapur da kömür mevcudunu bitirdikten sonra daigaların oyuncağı olmuş ve bunun üzerine yolda demir atarak imdad istemek nıecburiyetinde kalmıstır. İstenilen imdad gönde rilmistir. Diğer bir çok vapur da buldukları lâalettayin kuytu yerlere sığınmağa mecbur kalmışlardır. Ankara 2 (Telefonla) Adliyede geniş ıslahat yapılacağına daır bazı kaynaklara atfen ileri sürülen bazı haberler üzerine Bakanlık Müsteşarı Feridi gördüm. Yazılanlardan ne Bakanlığın ve ne de kendisinin kat'î surette haberdar ol ma dığını söyledı. Adliye Müsteşan hapishanelerde ıs lahat tedbirleri alınmasına devam olunduğunu, fakat mübaşirliğin kaldırılarak Devlet sanayi mamulâtnın posta idaresine bağlanacağı hakkındaki haber de dahil olmak üzere ^ortada hiç inkişafı bir proje bulunmadığını kaydetti. Ankara 2 (Telefonla) Söylendiğine göre, gümrük tarifelerinin kurulmakta Ar Direktörlüğü olan ve iç pazarların ihtiyacını temin eAnkara 2 (Telefonla) Kültür Badecek devlet sanayi mamulâtmın inkişafı kanlığının Ar (san'at) genel direktörlüğü için yeniden tetkik edileceği mevzuu ba için Avrupadan bir uzman getıreceğı histir. Bu tetkikin kâğıd, cam eşya sana kuvvetle söyieniyor. Bu direktörlüklere yileri; pamuk, yün, ipek mensucat, lâs şube müdürlüğüne Ahmed Kutsi tayin tik maddeler sanayii kolları üzerinde ola edildi. cağı söylenmektedir. Merinos kursu açıldı Çin Başvekili iyileşiyor Nanking 2 (A.A.) Doktorlar Çin Başvekili Vangşingveyin iyileşeceğini' zannetmektedirler. Suikasdcinin kur şuna dizileceği sanılmaktadır. Nankin 2 (A.A.) Çin Başvekiline suikasd yapan Sungfingming, aldığı ya::aların tesirile ölmüştür. Turistlere kolaylık Ankara 2 (Telefonla) Memlekete gelecek turistlere gösterilen gümrük kolaylıklannın şümullendirilmesi için gümrükler idaresi yeni tedbirler almağa karar vermiştir. Alınan son tedbirler iyı neticeler ver miştir. Sınır ve sahılerımıze uğnyan tu ristlerin gerek nakil vasıtalarının, gerek bağajlarınm süratle bitirilmesi için yeniden bazı önemli tedbirler alınmıstır. Italya ile ticarette tereddüde mahal yok Ankara 2 (Telefonla) İtalyaya ihracatta bulunan bazı tüccarlarımızın kendilerine yapılan siparişler üzerinde te reddüde düştükleri anlaşılmaktadır. Hükumetçe ne İtalyan ithalâtı, ne de bu memlekete yapılacak ihracat hak kında kesin bir tebliğ yapılmadan tered düde mahal olmadığı alâkadarlarca bil dirilmektedir. Ankara 2 (Telefonla) Yüksek Rusyada büyük bir toprak Ziraat Enstitüsünde bir ay devam etmek kayması üzere bir Merinos kursu açıldı. Bu kursa Moskova 2 (A.A.) Saratovdan Karaca ve Bursa havalisinde teksir edibildirildiğine göre, burada bir toprak len Merinos sürülerinin yetiştirilmesi hakkayması vak'ası olmuş ve şehir civarında kında dersler verilecektir. büyük zararlara sebebiyet vermiştir. Bir Bu kursa baytarlar devam edecektir. dağdan kopup yuvarlanmağa başlıyan Almanyada Hava Harb taşlar, Ubek durağile ayni isimdeki şehAkademisi rin bir kısmını harab etmiştir. Demiryo Berlin 2 (A.A.) Hitler dün «Ha lunun 1500 metro uzunluğunda bir kısmı va süel ve Teknik Harb Akademisi» ni da harab olmuştur. Ahali, kaçmağa ve açmıştır. Açılış töreninde, Sü Bakanı sakınmağa vakit bulmuş ve bu yüzden inGeneral Blomberg, General Fritsch ve san zaran olmamıstır. General Göring de hazır bulunmuşlardır. Çocuk Esirgeme Kurumu yeniden 121 çocuğa yardım etti Ankara 2 (A.A.) Çocuk Esirgeme Kurumu genel merkezi 12/10/935 tarihinden 1 /] 1/935 tarihine kadar 121 çocuğa yardım etmiş, bunlardan 434 hasta çocuk ve anne genel merkezin po likliniklerinde bakılmış ve sağıtılmış, diş Âşık Paşa ihtifalâtı bakım evinde 216 çocuğun dişleri bakıl Ankara 2 (Telefonla) Kültü mış ve sağıtılmıştır. 573 çocuk ve anne Bakanhğı Kitabhaneler Genel Müdüri genel mrkezin banyolarında yıkanmış, Hasan Fehmi Kırşehirde yapılacak ta süt damlasından hergün 75 çocuğa süt rihçi Âşık Paşa ihtifaline iştirak için verilmiş, 15 günde 201 kilo 180 gram bedava süt dağıtılmıştır. Yardım için geKırşehre gitti. nel merkeze başvuran yoksul çocuk ve Yeni bir Alman kruvazörü annelerden 14 üne para yardımı yapıi Kiel 2 (A.A.) Yeni Nürenberg mıştır. 1 £ruvazörü bugün servise konulmuştur. O sırada böyle fısıldanan şeyi «Vakit» gazetesinin Yazı İşleri Müdürü güzide muharrir dostum Refik Ahmed ertesi gün gene o sütunda bastırdığı bir makale ile, fısıldıyarak değil pek açık bir dille, söyledi. Ve bende de merak zail oldu: Sinirlerine pek mahkum olan genc şair tamamile mazurdu. Kendisini temin ederim ki hakkında kat'iyyen bir kin duygusu taşımıyorum, ve onu genc şair sıfatile bu neslin en mümtaz varlıklarınBu suretle işlerde müracaat makamı dan biri olmak üzere tanımakta hiç müteikiye çıkmış ve bittabi muameleler de ureddid değilim. zamış olmaktadır. Halkın îlbaylık yerine Zaten o hatmmda kalan cümlesi kin doğrudan doğruya işlerini kaymakamlıktaşımağa bir sebeb olabilir miydi? Niha larda halletmeleri ve kaymakamların da yet ne diyordu: Genclerin en kabası ben kendi kanunî salâhiyetlerini kullanarak den daha nazikmiş. Ben o kadar kaba herşeyi İlbaylıktan sormamaları şartile olmadığım için en kabası benden daha na kaymakamlık teşkili fena olmamıstır. Yeni zik, gene ben pek te kara cahil olmadığım Eyüb kaymakamlığına yakmhğı itibarile için en cahili benden daha âlim olan Fatih kazasının Fener ve Eyüb nahiyegencler için bu güzel şehadet olsa olsa lerile Edirnekapı ve diğer münasib bir ulusunun çocuklannı pek iyi görmek isti mahalde teşkil edilecek iki nahiye daha yen bir yurdseven yaşlı için sevinilecek, bağlanacaktır. ve. onu pek yakininde olduğu ölümü gözleri itminanla kapalı karşılatacak birşeydir. Bu hücumun sebebini benden ziyade merak ederek anlamak istiyenler oldu ve birisi bana dedi: «Siz bir mülâkat verirken beğendığınız şairleri saymışsınız, ve tzmirli Agob Sarrafyan adında bir Erbunlann arasında onu unutmuşsunuz. Işmeni gencinin Habeş ordusuna uçman te bundan alınmıs, olacak...» yazıldığı ve Habeşistana gittiği haber aEğer uzun bir zincir tesk.il edecek olan lınmıştır. bütün o mülâkatta isimleri yadedılmemış Agob, İstanbuldaki akrabalarına göndiğer şairler de ayni suretle hücum etse derdiği bir mektubda şunları bildir lerdi acaba ne hale gelirdim diye düşüne miştir: «Habeşistanda şimdilik 6 uçman varBurada genc neslin en ziyade beğen rek Allaha şükredip oturdum. Ancak tuhaf olduğu için burada hikâ dır. Bunlardan ikisi Amerikadan gel diği bir şaire geliyorum. Onu beğenmekte yalnız genc nesil değil, yaşlılık namına ye ettiğim bu vak'adan sonra «Ben ve miştir. Diğer üçü de yerlidirler. İmparaben de beraberim. Onun ismini yadeder Ötesi» şairini hiçbir vakit güceniklikle o tor müracaatimi kabul etti ve beni uçken tuhaf bir vak'adan bahsetmemek kumadığımı temine de fırsat bulmuş olu man yazdılar. Bugünlerde son sistem uçaklar bekliyoruz. Bunlar gelir gelmez elimden gelmiyor. Eğer bu vak'a tuhaf yorum. keşif uçuşlarına başlıyacağız.> olmasaydı hiç hatırlamıyacaktım: Onümdeki kitabda basılmış olan parNekadar zaman oldu, bilmiyorum, bir çalannı pek derın bir zevkle okudum. BORSALARDA kün «Vakıt» gazetesının bir sütununu Bunlardan «Geçen dakikalarım», «O benimle, bana aid pek şedid sitemleri, ta gün gelecek», «Bu yağmur» parçalan Buğday fiatleri rizleri sıralı y a n t>ir yazı ile dolu gördüm; cidden nefis birer şiirdir. Genclerin manDün borsada buğday fiatleri evvelki bu yazının altında Necib Fazıl adı var zumelerinde pek nadir tesadüf edilen günkü vaziyetini muhafaza etmiştir. Fadı. Neler dememişti? Bugün, yalnız bu ahenk sırrına da vâkıf olan Necib Fazıl kat bu vaziyet daha çok yükselmeğe meygün değil onlan okuduktan beş dakika yalnız bu üç parça ile başını dimdik kal yal ve hararetli satışlar icinde olmuştur. sonra bile, tekrar edebilecek kadar hatır dırabilir. Onun güzel parçalan bunlardan Bunun için pazartesi günü fiatlerin biraz lamıyorum. Yalnız bir cümlesi benı şa ibaret değildir; «Kaldınmlar» mecmua yükselmesi ümid edilmektedir. şırttı: Genc şair bu cümle ile diyordu ki: sı hemen baştanbaşa böyle derin duyguŞu duruma göre son hafta icinde buğ«Halid Ziya bilmelıdır ki genclerin en lu, ince sanatli şiirlerle doludur, hatta day fiatleri borsada 50 para yükse'lmiştir. kabası ondan daha nazik, en cahili ondan Feridun Fazıl ondan örnek seçerken biBütün hafta buğdayın takib ettiği seyıi raz imsak etmiş diyeceğim. Bir gün Yedaha âlimdir.» takib eden Belediye yarın da borsadan lutfunda Makale baştanaşağı bütün heyetile şilköyde bana kadar gelmek fiat alacak ve bu haftanın ekmek fiatlefakat hassaten bu cümlesile beni şaşırttı. bulunan Nurullah Ata, Necib Fazıldan rini tesbit edecektir. Niçin? Acaba bu hücuma sebeb olan bahsedilirken onun birkaç parçasını okuneydi? Nekadar kaba, nekadar cahil muştu. Onun ağzından ve onun duyguolursa olsun pek yaşlı bir san'at adamı sile süslenerek dinlenen bu parçalan hâ beyitler hınl hınl, fırıl fınl, pml pırıl, şırıl şınl, mırıl mml nakaratile aralanıyor. nın yüzüne karşı bu cümleyi savurmağa lâ kulaklarımda duyuyorum. genc şairi sevkeden nasıl bir sebeb olaOnümdeki kitaba ahnmış parçalar Ancak bir oyun olursa hoş görülebilecek bilirdi? Makalede bu sebebi gösterebile arasında bir de «Sayıklama» var. Şairin olan bu yazıların türlü çeşidlerini eskilercek tek bir kelime, benim hatıramda da bir oyuncak olarak yazdığı bu parçada de görürdük, yenilerin bu yola dökülmesinde ciddiyet bulmak istemiyorum. Gene bu kitabdan şairin küçük bir parçasını alarak şu makaleye güzel bir son vermek ihtiyacını duyuyorum: tzmirli bir Ermeni genci Habeş ordusuna uçman oldu Dağlarda şarkı söyle Al eline bir değnek Tırman dağlara şöyle. •Şe/ıt'r farksız ohun tek Mukavvadan bir köyle. Yel olsa sende esen, Cücesin şehirde sert, Bir dev olmak istersen Dağlarda şarkı söyle. HALtD ZİYA UŞAKLIĞİL tarihli ecb» \ [*] İlk yazı 30 birinciteşrin sayımızda çıkmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: